hk zayıflama kampı nerede / HK Performans zayıflama kamp yorumları | ZAYIFLAMA KAMP YORUMLARI

Hk Zayıflama Kampı Nerede

hk zayıflama kampı nerede

HK Performans Zayıflama Kampı

Çok olaylı bir şekilde ulaşabildiğim HK Performans Zayıflama Kampı’nın kapısından girdiğim anda düşündüğüm ile gördüğüm manzaranın birbiriyle alakası olmadığını fark ettim.

Kampın fiziksel yapısı beklentimin çok üzerindeydi. Burası kamptan öte sosyal yaşam alanı konsepti barındırıyordu.

İçeri girdiğimde biraz önyargım vardı. ‘Kilo problemi insanları mutsuz ediyordur herhalde' diye düşünürken kahvaltı masasında oturan sürekli gülen, espriler yapan ve çok ciddi anlamda motive olmuş bir grupla tanışma fırsatım oldu.

Her yaştan ve dünyanın her yerinden birçok insan vardı ve hepsi gülüyordu.

Sanırım son zamanlarda görmeyi özlediğimiz bir manzara bu. “Üşümüşsünüzdür, şömine başına geçelim” diyen kurum sahibi Halil Bey ile yaptığımız sohbeti sizlerle paylaşmak istiyorum.

Halil bey bize kendinizden bahseder misiniz?

Ankara doğumluyum. 3 çocuğum var. Sportif sürecim lise dönemlerinde başladı. Taekwando milli takımında olmak üzere yıl aktif spor yaptım. ’e kadar aktif sporcuydum.

Sonraki yıllarda Spor Akademisi’ne devam ettim. Ankara Gazi Üniversitesi’nde başladım ama İstanbul’a geçtiğim için eğitimimin devamlılığı olmadı.

Türkiye’de devam zorunluluğu olduğu için Azerbaycan’da eğitimime devam etmek durumunda kaldım.

Azerbaycan ile ticari ilişkilerim olduğundan çok sık gidip geliyordum. Dolayısıyla orada Nahçıvan Üniversitesi Spor Akademisi bitirdim.

’li yıllara kadar kendime hep şu soruyu soruyordum; takdir eden olacaksın, takdir beklemeyeceksin.

Peki bu nasıl olacak? Ben çok fazla takdir edilen işler yaptım ama kimse takdir etmedi.

Olimpiyat şampiyonu olabilmek için çok sponsor aradım.

Aktif olarak spor yapabilirim, yetenekliyim ama hem çalışıp hem spor yapma şansım yoktu maalesef.

Hele ki bu kadar yüksek bir hedef için aradığım sponsorlukları bulamadığımda dedim ki, “öyle bir iş yapmam lazım ki Olimpiyat şampiyonu olmuş gibi bir etki yaratmalıyım.”

Ne iş yaparsın bilmiyorsun ama bu soruların cevabını arıyorsun.

Hem takdir eden olacaksın, hem dünyada fark yaratacak bir iş yapacaksın hem de yaptığın işin bir reytingi olacak.

Reytingli de olacak ki bu süreçte ve gelecekte etki bıraksın. Bu 3 soruyu kendime yıllarca sordum. Her okuduğum kitapta, izlediğim programda bunların cevaplarını aradım.

yılında bir bilim dergisinde ‘obezitenin sonu geldi’ diye bir başlık okudum. O manşet şu andaki bulunduğum yerin, yaptığım işin zeminini hazırladı.

Benim bu alanda bir şeyler yapmam gerektiği doğrultusunda düşünceler geliştirmemi sağladı. Yapacağım işin takdir edebilen olmak, Dünya’da fark yaratan bir iş yapmak aynı zamanda da reytingi olması adına sorduğum tüm soruların cevabını o manşette buldum.

Müsabaka dönemlerimde çok hızlı kilo kaybı yaşayabiliyordum.

Geçmişte yaşadığım tecrübelerle birlikte ‘Dünyanın en hızlı zayıflayan insanı olabilir miyim?’ diye düşündüm.

Araştırdığımda Guinness'te böyle bir rekor yoktu.

Önce 30 kilo aldım.

Guinness yetkilileri, noter ve kameralar önünde canlı yayında süreci başlattık.

92 kilogramdan bir ay içerisinde vücut ağırlığımın %26’sını verdim.

Sağlığımdan da ödün vermeden bu süreci geçirdim. Toplam 24 kilo verdim ve bu rakam dünyanın en hızlı kilo veren insanı olabilmem için yeterliydi. Sonrasında da tasdiklendi bu rekor denemesi.

’da Vücudun Şifresi 1 ve Vücudun Şifresi 2 kitaplarını yazdım.

’de Obezite ile mücadele derneğini kurduk ve hala kurucu başkanlığını yapıyorum.

HK performans zayıflama kampı nedir? Ne zamandır hizmet veriyor?

’da uzaktan eğitim sistemi ile 24 saat hizmet vermeye başladık. Biz psikoloji ile de, insanın bilinçaltının derinlikleri ile de ilgileniyoruz.

Obezite vücutta aşırı yağ birikmesi değildir.

Bu bir sonuçtur.

Obezite ruhsal dünyamızın tartamadığımız beden üzerindeki yüküdür.

İnsanların bilinçaltında oluşturduğu negatif duyguların vücut kimyasına yansımasıdır. Bunun sonucu da tüketimle alınan kilolara sebep oluyor.

’daki uzaktan eğitim sisteminde aldığımız verilerle belki de dünyanın en kapsamlı veri tabanına sahip olduk.

Daha sonraki yıllarda daha bireysel çalışma talebi ile gelen insanlar kamp tarzı çalışmalara ihtiyaç duydular ve artık biz de bu yönde bir faaliyette bulunmamız gerektiğini fark ettik.

’ten Sonra İstanbul’dan Kocaeli’ye geldim. Burada küçük bir çiftlik evinde kişiye hizmet verebilecek tarzda kamp çalışmalarını başlattım.

Sonraki 1 yıllık süreçte kendimize doğru bir arsa bulabilmek adına araştırmalar yaptım. Şu anda bulunduğumuz arsayı ’in sonlarına doğru bulduk.

Burası orman arazisiydi. Belirli mevzuatlar çerçevesinde bu tür faaliyetleri sürdürebileceğimizi öğrendim. Burayı Orman Bakanlığından ’da ihaleden 29 yıllığına aldık ve inşaatı başlattık.

Burası A sınıfı mesire alanı olarak geçiyor.

Kolayca alınabilecek bir yer değil burası, herkesin inanacağı doğru bir proje olmalıydı.

Bir. Cumhurbaşkanı imzası ile alınabilecek bir projeydi, alabilmesi başardık.

Bir buçuk yıl süren hızlı bir inşaat sürecinden sonra ’in ilk aylarında da burada faaliyete başladık.

Şunu söyleyebilirim, Burası Avrupa’nın tek kampı.

Sağlıklı yaşam ve obezite çözüm kampı adı altında dünyada sadece bu iş için planlanmış, mimarisiyle, otel olmayan, gelen herkesin sağlıklı yaşam ve kilo vermek adına bulunduğu tek kamp. Avrupa ve dünyanın birçok yerinden gelen çok fazla katılımcımız var.

Sadece kilo vermek isteyenler mi kampa katılmak istiyor? Hayatına sporu dahil etmek isteyen kişiler de geliyor mu?

Sağlıklı yaşam, ruhsal arınma ve kilo vermek.

Bu üç olgu bizim kapsamımızda. Çünkü duygusal ve ruhsal ağırlıklarından arınmak, detoks yapmak aynı zamanda bedensel anlamda kilo problemi varsa bunu verebilmek ve tabii ki sağlıklı yaşamak için geliyorlar.

Aynı zamanda sportif bir kamp burası. Spora doyabilmek, sportif anlamda kendini dış dünyaya hazırlayabilmek adına da gelen misafirlerimiz var.

Kişiler kamp süresi boyunca burada kalmak zorundalar mı? Günlük hayatına devam edip zayıflama programlarına katılmak isteyenler de kayıt yaptırılabiliyor mu?

Tam zamanlı yatılı birkamp burası. Şu an günübirlik hizmetimiz yok. Yakın zamanda günlük çalışmalar yapacağız.

Özellikle Kocaeli’de yaşayan insanlarımız için böyle bir projenin faydalı olacağını düşünüyorum. ’nin yaz dönemi için Kocaeli’den kendine değer veren kişiyle çalışmak istiyoruz.

Katılımcıları programda neler bekliyor ve programa kimler katılabiliyor? Aradığınız belirli özellikler var mı?

Katılımcılarımızda sadece kendini taşıyabilir olması ve tıbbi olarak bizlere risk oluşturabilecek aşırı bir sağlık sorunu olmaması gerekiyor.

Doktor raporu ve tahliller sonucu kayıt alabiliyoruz. Kendi doktorumuz da spor yapabilir ve kendini taşıyabilir raporu vermesi gerekiyor. Biz nefes almayı ve yaşamayı vaat ediyoruz.

Katılımcıları, 24 saat bir kampta olmalarından dolayı sportif anlamda verimli geçirebilecekleri, tüketimsel anlamda hedefe uygun tercihler yapabilecekleri ve ruhsal anlamda kendilerini iyi hissedebilecekleri yeniden doğuş yaşayabilecekleri bir süreç bekliyor.

Gençleşmek, zayıflamak, sağlıklı bir bedene sahip olmak, ruhsal ve bedensel anlamda arınmak isteyen herkesi buraya bekliyoruz.

Kamp süreleri standart mı? Genelde kaç günlük bir kamp suresi tavsiye ediyorsunuz?

Biz kısa dönem değil daha çok uzun döneme hitap eden bir kurumuz. Düşük kilolarda en az 21 gün olmasını tavsiye ediyorum.

Daha yüksek kilolarda ise en az 1 aydan başlayan programa dahil olmalarını tavsiye ediyorum.

Ortalamam aydır. Yapay hiçbir şey kullanmadan ve cerrahi hiç bir müdahale olmadan 40 kilo üstü vermiş, ay buradaki programa dahil olmuş katılımcılarımız var şu an.

Aslında bu bir rehabilitasyon süreci. Böyle olunca da 80 kilo, 90 kilo ve hatta kilo veren katılımcılarımız oluyor. Her ay tahliller yapılıyor ve tamamına yakını tansiyon şeker vs kullandıkları ilaçları bırakıyorlar.

Özellikle yüksek kilolardaki insanlara birkaç ay içerisinde kullandıkları ilaçları bıraktırıyoruz. Biz doktorculuk oynamıyoruz, doktor raporu ile bıraktırıyoruz bu ilaçları.

Katılımcı grupların 1 günlük programından bize bahseder misiniz?

Sabah ’da programa başlıyoruz. Bu kış sezonu için geçerli. Yazın ’da başlıyoruz.

Spor öncesi bazı vitamin, mineral aminoasit desteklerimiz var.

Bu sadece bu sürece özel tabii ki.

Çünkü spor yapacağız ve tansiyon şeker dengesi iyi ayarlanmalı.

Halsiz ve bitkin olmayalım, saçımız tırnağımız zarar görmesin diye bazı mikro beslenme ihtiyaçlarımız var.

Spor öncesi bu takviyeler yapılıyor. Bir çember oluşturuluyor ilk etapta. Burada hep birlikte ısınma çalışmaları yapılıyor.

Bundan sonra kişilerin durumuna göre ayrışmalar oluyor. Kimisi seansa katılıyor, kimisi birebir çalışıyor, kimisi dış parkurda yürüyüşe çıkıyor derken aynı zaman diliminde birkaç alternatif dersimiz oluyor.

Sonrasında ’da kahvaltı ediyoruz. Kahvaltıda hedef göz etmemiz gerekiyor.

Burada olma nedenimizi unutmamalıyız.

Fiziksel ihtiyacımızı gideriyoruz ve sağlığımızdan ödün vermeyecek çeşitlilikte sağlıklı ve dengeli bir süreci yönetiyoruz. Sonrasında gelişerek değişim eğitimleri var.

Bu eğitimde insanlara miktar algısını, fiziksel ihtiyacı, kararlılığı, yürekten tutkuyu ve besin dışı enerji kaynaklarını, bütüne etki eden parçalar gibi konularda gelişerek değişim eğitimleri veriyorum.

– arası serbest zamanları var. ’da sportif anlamda ikinci bir programları oluyor, 30 çeşit spor dalından alternatifli programlar bunlar. ’a kadar bu program sürüyor.

Sonrasında 1 saat serbest zaman veriyoruz. ’da akşam yemeğimiz var. ile arası serbest zaman.

Bu arada yine eğitimsel çalışmalarımız, rekreatif faaliyetlerimiz ve grup motivasyonunu tamamlayan çalışmalarımız var.

Bunu rekreatif hocalarımız organize ediyorlar ve daha eğlenceli bir zaman dilimi oluşturuyoruz.

’da sportif anlamda 3. seansımız var.

Yani 3 ana öğün sporumuz ve 2 ana öğün tüketimimiz var. Aralardan mikro beslenme ve spor sonrasında atıştırma tercihlerimiz var.

da aktif süreç bitiyor. ’a kadar geçen süreçte yine topluca çalışmalar anlamında dans, müzik, eğlence gibi rekreatif faaliyetler yani insanları motive edecek faaliyetler yapıyoruz.

Hedefe ulaşmadan bırakıp gidenler oluyor mu?

Öyle bir ihtimal bu kapıdan girdikten sonra mümkün değil. Biz beden olarak herkesi değiştiririz. Bunun % garantisini veriyorum.

Bedeninin değişimi konusunda bir endişemiz yok ama ruhsal anlamda ve bilinçaltındaki negatif etkileri pozitife çevirmek anlamında buradaki zaman bazılarına yetmeyebilir. Bu anlamda bize daha uzun süreler ayırmaları gerekir. Beden değişiminde % kalıcılık noktasında da dünyada fark yaratan tek kurum olduğumuzu iddia edebilirim.

Dışarıda çok tehlikeli bir hayat bizi bekliyor. Bizler kişiyi başarmış olarak gönderiyoruz ama dışarıda birçok insan onun şişmanlatmaya uğraşıyor.

Dolayısıyla zayıflamak da önemli değil. Donanımlı bir şekilde zayıflamak, kalıcılık adına kendini geliştirmek önemlidir.

Burada tüketilen gıdaları nereden temin ediyorsunuz? Denetleyici biriminiz var mı?

Evet var. Mikro beslenme ve sofra kültürü dediğimiz kulvarda tabii ki uzmanlarımız var.

Bunun yanı sıra bizlerde sporcu olduğumuz ve sportif süreç yönettiğimiz için sporcu beslenmesinde uygun protein, mineral ve vitamin dengesine uyan, beslenme uzmanının sınırlarını aşan ve o sınırların farkında olan bir uzman gerekiyor.

Sıradan bir beslenme uzmanı bizim ihtiyaçlarımızı karşılayamaz.

Dolayısıyla bu konuda daha donanımlı bir uzmanla çalışıyoruz.

İşletmeniz bünyesinde hangi alanlarda hangi uzmanlar görev alıyor?

10 taneye yakın sportif hocamız var. Sportif alan çok önemli fakat burada psikolojik alan da çok yoğun.

Dolayısıyla burada insanları motive eden, motivasyon kaynakları konusunda rehberlik eden gelişerek değişim uzmanlarımız var.

Medikal fitness ve tıbbi antrenman veren hocalarımız var. Mikro beslenme uzmanlarımız var. Psikolog ve sosyolog var. Biz burada 36 kişiyiz.

Bir dönem medyaya yansıyan haberler sebebiyle toplumda zayıflama kamplarına karşı önyargı oluşmuştu. Siz bu durumdan ne kadar etkilendiniz?

Kuşhan kampında bir ölümcül vaka var. Sanırım onu kast ediyorsunuz. Dernek kapsamında da yakından takip ettiğim bir konuydu bu.

“Dila Kurt'u kim öldürdü?” diye de bir yazım var. 21 yaşında 98 kiloya ulaşan bir kız çocuğunun bu duruma gelmesinde ilk etapta sorumlu kim? Önce bu sorunun cevabını bulmadan son olayı değerlendirirsek bir sonuca varamayız.

Muzaffer Kuşhan % suçludur.

Çok ciddi sayıda insandan teyit ettiğimiz üzere kilo psikolojisi yerine Alman disiplini dahilinde odalara aşırı baskı yapan ve aşırı disiplini motivasyon sanan bir süreç yönettiği için kilolu insanları anlama noktası eksik olduğunda oradaki o süreç başlı başına böyle bir sonucu yaratmış olabilir.

Kamp dediğimiz kurumlar mutlaka denetimli olmalı, mutlaka Sağlık Bakanlığı bünyesinde olmalı.

Biz bunu çok istiyoruz ama bakanlığın böyle bir mevzuatı yok.

İşin ilginç tarafı da bu. Mevzuat olması için çok çaba sarf ediyorum.

Yazları özellikle çok genç kuşakla çalışıyorum.

Genelde yaşlarında oluyorlar. Aileler biricik evlatlarını bırakırken bu endişeleri ilk etapta yaşıyorlar ama bizler burada ilk andan itibaren aile samimiyeti ile birlikte bir süreç yürüttüğümüz için 24 saat içerisinde tüm endişelerini yok ediyoruz.

Biz halden anlıyoruz.

Zayıflatmanın ötesinde bir bağ kuruyoruz. Bizim onun duygularını hissettiğimizi hissettiriyoruz.

Dolayısıyla hizmet anlayışımız çok farklı. Bu sebepten dolayı herhangi bir problem yaşamıyoruz.

Katılımcılar ile yaşadığınız enteresan bir anınız oldu mu?

Bir anne düşünün ki, yıllarca kilosundan dolayı kızına sarılmamış. O kız bizimle birlikte burada 60 kilo zayıfladı.

Yeni halini gördüğünde gözyaşları içerisinde kızına sarılabilme heyecanına tanık olduk. Elleri kızının sırtında çok uzun yıllar sonra ilk kez birbirine kavuştu.

Bunu bir annenin gözünden tasvir etmeye çalıştığınızda çok mucizevi bir süreç olduğunu anlayabilirsiniz.

Son olarak bu kampa katılmak isteyenler size nasıl ulaşabilirler?

HK performans olarak bir YouTube kanalımız var. Sosyal medyada da HK performans olarak araştırıldığında bize ulaşabilirler.

HK Performans / Halil KARGULU

Adres:Doğantepe-Başiskele / Kocaeli

Telefon:

Instagram: hkperformans

Youtube: HK Performans

İnternet sitesi:seafoodplus.info

************************************

Röportör Sezin Müjde YETKİN

#

ZAYIFLAMA HAKKINDA YAZILAR

zayiflama_kamplari_kilo_verme (1)

GELİŞEREK DEĞİŞİMİ önce kızım keşfetti… Yıllar boyu zayıflamaya çalışmış, başaramamıştı.Gelişerek değişim programına başladığında ”Hayırlısı olsun” demekle yetindim.

Zaman geçtikçe kızımdaki değişikliği resimlerinden görüyor, inanılmaz mutluluk duyuyordum. İlk dönemini bitirmiş, ikinci dönemin yarısına gelmişti ki teyzesini de ikna etti GELİŞEREK DEĞİŞİM programa girmeye… Kısa bir süre sonra kardeşimde de düşünemeyeceğim gelişimi görmek şaşırttı beni…

Kızım benim de “Gelişerek Değişim” Programına girmem için ısrar ediyordu. Her ısrarına karşı koyuyor, sosyal projelerden, gönüllü olarak gittiğim dernek ve kulüplerdeki öğrencilerimden vakit ayıramayacağım bahaneleriyle bu işin bana göre olmadığını söylüyordum. Hem zaman ayırabilsem de, bir önceki çalışmalarım gibi önce zayıflayıp sonra tekrar kilo alacağımı bilerek bu çabaya hiç gerek olmadığından dem vuruyordum.

Bir gün kızım ”Annecim, anneler gününü bu kez seni bu programa üye olmanı sağlayarak kutlamak istedim… Ücretini ödedim… Faydalanıp faydalanmaman, devamını getirip getirmemen senin elinde” dediğinde ne yalan söyleyeyim sevinemedim önceleri… Gelin görün ki kızımın jestini de geri çevirme şansım yoktu.

Öncelikle 70 yaşında olduğumu, yurt içinde ve yurtdışında önemli noktalarda kamu görevi yaptığımı söylemek isterim.

Yaşamım boyunca en az üç kez uzun dönem zayıflamak istemiş, bu konuda çok emek vermiş, emeklerimin de karşılığını almış biriydim.

Gelin görün ki her defasında altı ay dolmadan verdiğim kiloların misliyle geri geldiğini söylemek zorundayım. İradesiz olsam bunca kiloyu veremezdim. Fakat diyetisyenin önerdiği gibi beslenirken, gram gram tüketmek belli bir dönemden sonra zor geliyor… Eh sporunuzu da üşenir bırakırsanız verdiğiniz kiloların fazlasıyla geri gelmesi kaçınılmaz…

26 Mayıs tarihinde GELİŞEREK DEĞİŞİM Programına girdiğimde 88 kilodaydım.

Sosyal yaşamımı gezip tozarak, oyun oynayarak, lay lay lom yaparak geçiren kesimden değildim. Devamlı üretmeyi seven, çevreme hizmet etmeyi görev sayan, bildiklerimin benimle mezara gitmesini istemeyen, paylaşımcı bir kişiliğim olduğundan evde değil, dışarıdaydım çoğu kez… Bir süre yazışmak bana çok zor geldi… ”Bitse de başka işlere koşsam “ derdim.

Zorlama benim kişiliğime tersti. Bu programda zorlamanın olmadığını çok kısa sürede gördüm. Programın “Olmazsa Olmaz’ı KiloBekçiliği’nin sadece beslenme ile ilgili program çerçevesinde çalışmadıklarını, bir psikolog gibi sizi çözdüklerini yaşadım.

Yaşam Koçu olarak, sizin kendinize olan güveninizi pekiştirerek, öncelikle vücudunuzu sevmenizi onun ne kadar değerli olduğunu görmenizi sağlıyorlar. GELİŞEREK DEĞİŞİM eğitimlerini bu şekilde veriyorlar.

Ben bunları sadece kendi Kilobekçimle olan diyaloğumdan değil hem kızım hem de kardeşimden duyduklarımı birleştirerek yazıyorum.

Size öncelikle Turbomend’ i anlatıyorlar… Onu içtiğinizde aldığınız vitamin ve mineralleri, verdiği inanılmaz enerjiyi size kullandırarak öğretiyorlar. Gelişiminizle ilgili yazılar gönderiyorlar… Her bir yazı inanılmaz mesajlar içeriyor. Eğitiminiz ne olursa olsun her gün yeni bir şeyler öğreniyorsunuz… Bu konuda ödevler yaparak GELİŞEREK DEĞİŞİYORSUNUZ. Değiştikçe vücudunuzun sadece beslenmeyle değil, besin dışı kaynaklarla da beslendiğini, ruhunuzun bu değişime ayak uydurduğunu hayretle izliyorsunuz.Sıkıntılarınızı, stresinizi, mutsuzluğunuzu, yürüyüş yaparak pozitif düşüncelere değiştirebiliyorsunuz.

Takip çizelgenizi doldurduğunuzda yaptığınız yanlışlar adına uyarılıyor diğer günler bunu tekrarlamıyorsunuz. Hayal kurmayı, hayallerinizin peşinden gitmeyi öğreniyorsunuz. Kendinize verdiğiniz değer arttıkça, hayallerinize biraz daha yaklaştıkça, şimdiye dek olmazsa olmazlarınız yine yürüyor ara vermiyorsunuz. Sadece belirli bir program çerçevesinde uygulamaya başlıyorsunuz. Çevrenin sizi esir almasına, kullanmasına izin vermiyorsunuz… “Önce ben” diyeceksiniz ki sizden beslenenler de sizin benliğinizden faydalanabilsinler. İlk üç ay bittiğinde farkına vardığım en önemli şeylerden biri de kendim mutlu oldukça ailemi, çevremi de mutlu etmemin kolay olduğuydu…

Beklentilerimiz her zaman istediğimiz doğrultuda olmayabiliyor… Bu durumlarda üzülmek yerine “Önemli değil ya da üzülmeye değmez” demekle yetindim. Hele hele Kilobekçinize güveniniz tamsa, sorgulamak yerine TAM BİR TESLİMİYET içerisindeyseniz benim gibi ilk üç ayda yemenin değil yememenin de zevk olduğunun bilincine varırsınız.Kaybederken kazandığınızı hissedersiniz ve bu sizi çok mutlu eder.

zayiflama_kampi_hk_performans

İkinci döneme hem bilinçli hem de çok istekli olarak başladım. Kilobekçimin kızım yaşlarında olduğunu tahmin ediyorum… Böyle olmasına karşın onunla yazışamadığım günü kayıp sayıyordum. Gencecik bir kişi gibi öğrendikçe öğrenmek istiyordum. Günde iki kez toplam üç saat yürümezsem tatmin olmuyordum.

Akşam beslenme saatlerimi ’a geriletmiştim. Sabahları adeta zıplayarak kalkıyor, yürüyüşe başlıyordum. İkinci dönemin sonlarında hemen hemen hayal ettiğim kiloya gelmiştim…         Birkaç kilo daha versem hayal ettiğim kiloda olabilecektim. Bir bebeğin gelişimini tamamlayabilmesi için nasıl dokuz ay on güne gereksinim varsa bizim gelişmemiz için de en az bu süreyi tamamlamalıydık… Ve öyle de yaptım… Üçüncü bölüme de başlamış oldum… Hem de büyük bir zevkle…

Bu kez annemin bakımını da üstlenmiş olarak devam ettim. Akşam yürüyüşlerim bu nedenle aksasa da eve bisiklet alarak telafi ettim.

İdeal kiloma gelmiştim… Gelin görün ki beslenme alışkanlıklarım oturduğu için hırs yapmadığım halde kilo kaybetmeye devam ediyordum… KAYBETMEDEN KAZANIYORDUM.

Kilobekçimin önerisiyle kas oranımı arttırabilmek adına aletli pilatese başladım. Haftada üç kez sabah yürüyüşlerime ilave olarak kısa zamanda öylesine yol aldım ki…

On aydır Kilobekçime olan sevgim ve teslimiyetimle ”Gelişerek Değişim” ailesinin içindeyim… Hem de bu ailenin yaşça en büyük ferdi olarak… 88 kilo olarak başladığım çalışmamı hedef kilom 60 iken, 52 kilo olarak tamamlıyorum. Görünüşte değişimim kaçınılmaz… Asıl değişen beynim…Beyine format atmanın ne olduğunu görebiliyorum kendimde… Eşim evde bir iş yaparken ki uğraşımı ”Koşu pistinde mi zannediyorsun kendini?” diyerek şakalaşıyor. Tüy gibi hafif hissediyorum kendimi. Dizlerimağrımıyor, ayak damarlarımın iyi çalışmamasından kaynaklanan küçük yaralar oluşmuyor artık…Tüm ilaçlarımı kestim… Doktor bendeki değişime şaşırarak sorular sordu…“Böyle bir online zayıflama sisteminin varlığından sayenizde haberdar oluyorum” dedi&#; Sadece doktora değil, Halil Kargulu’nun kurmuş olduğu bu değerli sistemin mail adresini tüm çevremle paylaşıyorum. Ruhum aydınlık… Hayallerim tozpembe olarak…

Hani yaşlıların metabolizma hızı tamamen yavaşlamıştı? Hani yaşlılar kilo veremezlerdi? Bu düşünce öylesine yer etmiş ki çevrede beni bir süredir görmeyen ”Dilim varmıyor ama söylemeye, hastamısınız?” diye soruyorlar. Hiç kimse benim sağlıklı kilo verebileceğimi düşünmüyor…

Kızımda, kardeşim de kırk kiloya yakın kilo verdiler…Bir araya geldiğimizde sadece konumuz Halil Kargulu’nun kurduğu Online Zayıflama Sisteminin mucizesi…

Ben sizi çok geç ve oldukça yaşlı olarak tanıdım… Tüm gençlere önerim… Lütfen sizler gecikmeyin… Hayallerinizi ertelemeyin… İnsan olarak, çok özel olduğunuzu bilerek vücudunuza sahip çıkın. Onu koruyun, kollayın ki o da size yaşlılığınızda sahip çıksın, sizi hırpalamasın…

Sevgili KiloBekçim… Yaşamımda güzel insanlarla tanışma fırsatım oldu… Onları unutmadım. Oysa siz… Siz var ya kilobekçim… Yaşamım boyunca sizi unutmam mümkün değil… Sizi görmemiş olsam da, sesinizi duymamış olsam da, yaşamımda, benim evladım olarak yerinizi alacaksınız… Kalben her istediğimi elde ettim yaşamımda… Tanrım bir gün bana sizinle tanışmayı nasip etsin… Hislendim… Gözlerimden akan yaşlara mani olamıyorum. Kendimle ilgili konuları başkasına aktarmayan bir kişiliğim var. Hep dimdik… Güçlü olmak için direnen, sırlarını paylaşmayan bir kişilik… Siz kızımdan sonra bu boşluğu dolduran dostsunuz. Sormak istediklerimi sordum, paylaşmak istediklerimi paylaştım… Yaşam koçum, psikoloğum oldunuz. Sanki benim karşımdaymışçasına dertleştim sizinle… Kimi zaman çaresizliğimi, kimi zaman sosyal projelerdeki sevincimi paylaştım sizinle… Büyük bir olgunlukla pozitif düşüncelerle yanıtladınız beni… Verdiğiniz her ödev, gönderdiğiniz her yazı yaşamıma dair bir mesaj niteliğindeydi. Sizi çevreme anlatırken ”KiloBekçiliği görevi üstlenmiş melek” olarak tanıttım.

Bunca danışanınız var… Nasıl bir enerjidir ki, bıkmadan usanmadan cevapladınız tüm sorularımı? Yorumlarınızın tamamı zarafet içeriyor… İncitmeden, kırmadan, bir o kadar da dopdolu… Nasıl yüreklendirdiniz beni? İltifatlarınıza kanmamak mümkün değil… Yerken çok mutlu olan, sinirlendiğinde yiyerek sıkıntısını gidereceğini sanan ben, zarif dokunuşlarınızla yememenin zevkine vardım. Öylesine bilinç düzeyi yüksek bir kişiliğiniz var ki… Kızım yaşımdaki bir kişiyle değil, yaşdaşımla konuşuyor hissine kapıldım. Konunuza hâkimdiniz. Kişilerin hoşlandığı şeyleri etüt edip, çalışmamızı bu yönde geliştirdiniz, beni değiştirdiniz, dayanışmayı çok güzel örneklendirdiniz. Sizi çok özleyeceğim sevgili Kilobekçim&#;

“Halil Kargulu ile Gelişerek Zayıflama Programı” ANLATILMAZ YAŞANIR! Vücudunu seven “kilo veremiyorum” diye üzülen, bu konuda hayalleri olan, benim gibi kilo vermiş ama kısa sürede geri almış herkes, bu programa dahil olmalı… Aksi halde yaşamınızda keşkelerinize en önemlisi eklenmiş olur.

Güzel kızım… Bana hediyelerin en güzelini vererek, sayende bu programa dahil olduğum için, önce sana teşekkür etmeliyim. Yaşamımda aldığım en değerli hediyemin karşılığını sana sıhhatli, mutlu bir anne olarak veriyorum.

Sayın Halil Kargulu… Mucize programı başlattığınız için ne kadar övünseniz azdır… Ne mutlu size… Programınızdan sadece geçici bir süre ayrılıyorum. Her altı ayda bir, en az bir ay sizlerle olmayı arzuluyorum. Bu enerjiyi alan, bir daha sizi bırakamaz. Kutluyorum, dilerim daha nice başarılara imza atarsınız…

Programın “Olmazsa Olmaz’ı” sevgili Meleğim… KiloBekçim… Bundan daha faydalı bir görevde bulunamazdınız… Bilinçaltıma yaptığınız kuvvetli telkinler ile bilincimi değiştirdiniz “ZEHİR MİKTARDADIR” cümlenizi asla unutmayacağım. Sizinle yollarımızın kesişmesi Tanrımın bana bir lütfu. Sadece teşekkür edebiliyorum. Bu teşekkürün içinde, minnet var, sizi çok seven koca bir yürek var… Beni çok mutlu ettiniz… Tanrım yaşamınız boyunca sizi de mutlu etsin&#; Tüm yaşamınız boyunca SEVGİMLE KALIN… Beni unutmayın…

Özellikle gençlere seslenmek istiyorum… Yaşam çok kısa… Çalışıyorsunuz, çocuk büyütüyorsunuz, kendiniz için hiçbir şey yapmadan bir ömür tüketiyorsunuz… Bir kere de kendiniz için bir şey yapın, GELİŞEREK ZAYIFLAYIN, yaşam sevincini yakalayın, bu sizin de hakkınız… Tıpkı benim gibi yapın… Yapın da benim gibi geç kalmayın!

Tüm yaşamımda, kulaklarımda sizin güzel fısıltılarınızı, teşekkürlerinizi duyacağım… Ben buna tüm kalbimle inanıyorum.

S.A.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir