Hpvli Ünlüler
HPV bebeğe zarar verir mi?
HPV virüsünün çok fazla çeşidi vardır. Bu türlerin bir çoğu genellikle herhangi bir soruna neden olmamakta ve tedavi edilmeden kendiliğinden ortadan kalkmaktadır. HPV virüsü türlerinin %40’lık kısmı ise genital sistemde enfeksiyona neden olabilir. Bu da, genital siğillere ve bazı kanser türlerine neden olabilir. Jinekologlar, belirli bir durum olmadıkça normalde hamilelik sırasında HPV testi yapmazlar. Teşhis, genellikle genital bölgede siğil olması durumunda ya da rutin bir Pap testi sırasında ortaya çıkmaktadır. 30 yaşın üzerindeyseniz, doktorunuz Pap testi ile birlikte size HPV testi de uygulayabilir. Peki, hamilelikte HPV’nin bir sakıncası var mı ve HPV bebeğe zarar verir mi? Cevabı, yazımızın devamında…
HPV geçmişi yokken hamile kalmaya çalışmak
Hamile kalmayı planlıyorsanız, doktorunuz HP virüsü için özel bir test yapılmasını isteyebilir ancak bu testin yapılması şart değildir. Pap testlerini düzenli olarak yaptırıyorsanız, sonuçlarda görülen herhangi bir anormallik, zaten HPV testi yapılmasını gerektirecektir. Pap testinden sonra istenen ek testler arasında HPV testi de yer alacaktır. Rahim ağzı kanseri ile doğrudan bağlantılı olan bu virüsün belirlenmesi için, rahim ağzının incelenmesi için kolposkopi de yapılabilir.
HPV geçmişi varken hamile kalmaya çalışmak
HPV geçmişi olan kadın, muayene sırasında bunu doktoruna mutlaka belirtmelidir. Bununla birlikte, yine rahim ağzındaki değişimler, genital bölgede görülen siğiller, Pap testi sonuçlarındaki anormallikler ve diğer sorunlar hakkında da bilgilendirme yapılmalıdır.
HPV ve hamilelik
HPV, dünya üzerinde milyonlarca kadın ve erkeği etkilemeye devam etmektedir. Bu nedenle, eğer hamile bir kadında HPV geçmişi varsa, bunu doktoruna mutlaka belirtmelidir. Doktorunuz, doğumdan önce bu genital siğilleri alabilir. Böylece, doğumdaki kanamaları önlemiş olur. Çok nadir olarak, normal doğum sırasında genital siğiller bebeğe geçebilir. Bu da, bebeklerde ciddi tıbbi durumlara neden olabilir. HPV’si olan kadınlarda, hamilelik döneminde doku değişimi de artmaktadır. Bu da, erken doğuma neden olabilir.
HPV virüsüne bağlı genital siğillerin olması durumunda, doktorunuz büyüme gösterip göstermediklerini kontrol edecektir. Çünkü, özellikle hamileliğe bağlı hormonal değişimler nedeniyle genital siğiller de büyüyebilir ya da artış gösterebilir. Siğillerin büyümüş olması, tedavinin doğumdan sonraki sürece ertelenmesine neden olabilir. Bazen, doğumdan önce çıkartılmaları da gerekebilir. Genital bölgede görülen siğiller, genellikle cerrahi müdahaleler ya da kimyasal tedaviler ile alınmaktadır.
HPV ve doğum
Doğum sırasında HPV virüsünün bebeğe geçme riski oldukça düşüktür. Ayrıca, bebeğe geçmesi durumunda da, virüs genellikle kendi kendine temizlenmektedir. Genellikle, genital siğiller ile doğum yapan kadınların bebeklerinde herhangi bir komplikasyon görülmemektedir. Bununla birlikte, HPV virüsüne bağlı rahim ağzı kanseri olan kadınlarda da doğum güvenle gerçekleşebilir.
Doğumdan sonra HPV’nin yönetimi
Hamilelik döneminde yapılan Pap testlerinin sonuçlarında bir anormallik görülürse, doktorunuz doğumdan sonra bir kez daha test yapılmasını talep edecektir. Bazen, geçen bu süreçte yaşanan doku değişimleri doğumdan sonra kendiliğinden ortadan kalkmaktadır. Herhangi bir değişim olmaması durumunda, doğumdan sonra HPV’nin yönetimi için bazı tedavilerin uygulanması gerekebilir.
HPV sadece &#;nl&#;leri değil, herkesi tehdit ediyor!
Çok nadiren cinsel yol dışında doğum sırasında anneden bebeğe geçebildiği ve kontamine eşyalardan, genel tuvalet, duş gibi hijyenik olmayan ortamlardan da bulaşabildiği bilinmektedir. Siğiller ortaya çıkıp tedavi edildikten sonra da, yeniden siğil çıkmadan geçen dönem ne kadar uzunsa bulaştırıcılık da o oranda azalmaktadır.
Şüpheniz varsa, Smear testi yaptırın
Smear testi; normal rahim ağzı hücrelerinin hangi düzeyde anormal değişikliğe uğradığını gösterir. Düzenli muayene ve smear testi ile değişiklikleri zamanında görülebilirse, uygun tedavi ile rahim ağzı kanseri önlenebilir.
Tedavi edilebilir mi?
HPV’nin kesin bir tedavisi yoktur ama ortaya çıkabilen patolojiler tedavi edilebilir. Virüs vücuda birkez girdiğinde ömür boyu burada kalır denilirken, günümüzde yapılan DNA incelemeleri HPV virüsüne ait genetik materyalin ay içinde vücuttan tamamen atılabildiğini göstermektedir. Fakat kimde HPVnin kaldığı, kimde ise atıldığı belli değildir. Burada en önemli faktör kişinin bağışıklık sistemidir. HPV’nin en sık yol açtığı patoloji olan genital siğil yani kondilomlar yakılarak ya da dondurularak tedavi edilebilirler. Çok büyük boyuttaki siğiller ise bölgesel uygulanan kremler ile tedavi edilebilir.
Dikkat edilmesi gerekenler
HPV virüsü olan bir kişi tuvalete oturduktan sonra siz de eğer oturursanız hastalık size de bulaşabilir. Havuz kenarlarında oturmuş HPV'li bir kişiden de size hastalık bulaşabilir. Ortak kullanılan havlularda, çamaşırlarda yeterince ve uygun koşullarda temizlik sağlanmamışsa, hastalık kolayca size de bulaşabilir.
Korunma yolları
Virüs oral ve anal seks de dahil her türlü cinsel ilişki, sürtünme yolu ile ilişki, ciltten cilde temas yolu ile bulaşabileceğinden cinsel yönden aktif olan kadın ve erkek herkes HPV enfeksiyon açısından risk altındadır. Prezervatif HPV’ye karşı tam koruma sağlamaz, enfeksiyon prezervatifin kapladığı alan dışında da bulunabilir ve ciltten cilde temas ile bulaşabilir.
HPV’den korunmanın en etkili yolu riskli kişiler ile birlikte olmamaktır. Ama erkeklerin büyük bir kısmında HPV belirti vermediği ve genital siğil gözlenmediği göz önünde bulundurulacakolursa en azından genital siğil varlığı ve şüphesi durumunda cinsel ilişkiden kaçınmak gerekir. HPV enfeksiyonu taşıyan bir kişiyle cinsel ilişkide bulunmak mutlaka o kişide HPV’ye bağlı genital siğil çıkacağı anlamına gelmez. Burada virüsün genetik tipi ve kişilerin bağışıklık sistemi önem taşır. Kişiler arası farklılık nedeni ile bazı kişilerden bağışıklık sistemi HPV virüsü ile mücadele edebilir ve ortadan kaldırabilir ve virüs hiç bulaşmayabilir.
Kanserle mücadelede vücut savunma sisteminin güçlü olması da önem taşır. Bünyesi zayıf olanlara enfeksiyon daha kolay, bünyesi güçlü olanlara ise enfeksiyon daha zor bulaşır. Sigara kullanımı bu bölgenin beslenmesini, kanamasını bozduğu için kanser riskini artırabilir. Kesinlikle sigara içilmemeli. Havuç suyundaki beta karoten ile C ve E vitaminlerinin vücut savunma sistemini güçlendirerek, virüse karşı koruduğu biliniyor. Bunlar yüzde kanseri önler diyemeyiz fakat koruyucu etkilerinin olduğu kabul edilmektedir.
Rahim ağzı kanseri aşısı
HPV aşıları virüs benzeri partiküller içeren en çok virüsün yaptığı etkiyi oluşturmaksızın yalnızca vücudan immün sistemini harekete geçirerek kişinin uzun süreli HPV’ye dirençli hale gelmesini sağlayan aşılardır. Bu aşıları vücutta var olan veya siğilleri ve virüsü yok etmez, tedavi etmez. Aşı sadece ileriki dönemde alınabilecek virüs tiplerinin vücuda alınmasını engellemek yani koruyuvu amaçlı yapılır. Bundan dolayı yaş arasında olan ve cinsel ilişkide bulunmamış olan genç kızların rahim ağzı kanser aşı programına alınması büyük önem taşımaktadır.
HPV denilen virüsten uzak durmanın ilk yolu, tek eşliliktir. Diğer önemli nokta toplu yaşamın olduğu yerlerde her şeye dikkatle yaklaşmaktır. Bunları yaptığınız halde hastalığa yakalandıysanız, üzülmeyin ve moralinizi yüksek tutun. Kesin tedavisi olan ilaçlar olmamasına rağmen çeşitli takviyeler ile tamamen bu virüsten kurtulabilmek mümkündür. Her şey kendiniz içindir
#Kadın#Cinsellik#Cinsel İlişki
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi