Hünnap Keçiboynuzu Özü Nedir

Keçiboynuzu Nedir?

Keçiboynuzu bilinen en eski bitkilerden biridir. İlk olarak M.Ö. yıllarında çıktığı tahmin seafoodplus.infoı yörelerde “harnup”, “harup”, “boynuz”, “buynuz” ve “Kerti” gibi isimlerle de anılmakta olan bu bitki keçiboynuzu ağacı olarak Akdeniz Bölgesi’nde yetişmektedir.

Ülkemizde Mersin’den başlayıpMarmaris’ e kadar uzanan yaklaşık km2 lik kıyı bölgesinde doğal olarak yetişmektedir. Bu nedenle Akdeniz Bölgesi’nde özellikle keçiboynuzu yetiştiriciliği oldukça yaygın olup büyük önem taşımaktadır.

Ağaçta yetiştiğinden meyve olarak değerlendirilmekte ve olgunlaşmadan önceki hali ile yeşil fasulyeye benzer görünmektedir. Olgunlaştığında kızıl-kahverengi bir renk alan keçiboynuzu meyvesi, toplanıp bir süre bekletildikten sonra direkt olarak da tüketilebilmektedir.

Bu değerli meyvenin en yaygın kullanım şekilleri keçiboynuzu pekmezi ve keçiboynuzu özü olarak tüketilmesidir. İkisi de çokça karşımıza çıkmaktadır. Peki aralarındaki fark ne? Hangisini tercih etmeliyiz?

Eğriçayır

Organik Keçiboynuzu Pekmezi

g

TL  ,40 TL

Kovana Ekle

Keçiboynuzu Pekmezi

Keçiboynuzu pekmezi beslenmede uzun yıllardır kullanılan geleneksel bir üründür.  Keçiboynuzu pekmezi üretimi için genellikle çekirdeği çıkarılmış keçiboynuzu kırması kullanılmaktadır. Keçiboynuzu pekmezi yapımında olgun ve koyu kahverengi renkte meyveler tercih edilir. Diğer pekmez yapım aşamalarında da olduğu gibi ekstraksiyon, berraklaştırma ve konsantrasyon basamaklarını içeren üretim aşamaları mevcut olup yöresel farklılıklar görülebilmektedir.

Keçiboynuzu Özü

Keçiboynuzu özü, pekmezden farklı olarak meyvenin çekirdeği ile birlikte sıkılması ile üretilir. Pekmeze göre kıvamı daha yoğun, tadı daha mayhoştur. Kullanım alanı ve tüketimi pekmeze benzer olsa da besleyiciliği çok daha yüksektir. Besleyici değerinin yüksek olması üretilmesinde çekirdeğin kullanılmasından kaynaklanmaktadır.

Keçiboynuzu İçeriği

Keçiboynuzu meyvesi A, B, E, C, K vitaminlerini ve kalsiyum, potasyum, sodyum, magnezyum, fosfor, demir minerallerini içermektedir. Bu içeriğin en çok korunduğu ve besleyici değeri en yüksek olan tüketim formu soğuk sıkım keçiboynuzu özüdür. Kaynatma işlemi uygulanmadan, olgunlaşmış meyvenin dinlendirilmesi ve presleme aletiyle homojen hale getirilmesi sonucu içeriğindeki vitamin/mineral değeri korunmaktadır.

Keçiboynuzu özünü mü keçiboynuzu pekmezini mi tercih edelim?

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi besleyici değeri yüksek olan keçiboynuzu özü olmasına karşın bir miktar tat farklılığı bulunmaktadır. Ürünü seçerken kullanım amacınıza yönelik bir tercih yapabilirsiniz.

Vücut direncini yükseltmesi ve beslenmeyi desteklemesi için keçiboynuzu özü daha iyi bir alternatif iken tariflerinizi tatlandırmada veya kahvaltılarınızda tahin ile birlikte tüketmek için pekmez daha iyi bir tercih olacaktır.

Nereden Alabiliriz?

Her iki ürün de yüksek ısıda işlem gördüğü zaman zararlı bir bileşen olan 5-HMF isimli bir madde açığa çıkar. Bu hem ürünün kalitesini hem de besleyiciliğini düşürür. Dolayısıyla yüksek ısıda işlem görmeyen, soğuk sıkım yöntemi ile üretilen ürünleri tercih etmelisiniz. Aynı zamanda organik sertifikalı olan ürünleri seçerek de herhangi bir katkı, koruyucu, ilave şeker, kimyasal kalıntısı vs içermediğine emin olabilir ve güvenle tüketebilirsiniz.

Keçiboynuzunun doğal olarak yetiştiği Mersin’in bereketli topraklarında üretilen Eğriçayır Organik Keçiboynuzu Pekmezi ve Organik Keçiboynuzu Özüne aşağıdaki linklerden ulaşabilir, sipariş verebilirsiniz.

Zira kurumsallaşmış yapısıyla sektörün bir açıdan prestijinin simgesi haline gelen Altın Havan Ödülleri, Eczacılık ve ilaç sektörürün duayenlerinden oluşan jüri üyelerinin oylarıyla belirleniyor. Sonuçların açıklanmasından sonra pekçok kişinin ilgisi kaçınılmaz olarak bu ürüne çevrildi.

Peki Altın Havan Ödülü’ne layık görülen Hünnap keçiboynuzu özünü, değerli ve farklı kılan neydig? Bu soruyu en doğru cevaplayacak kişiye, Hünnap yönetim kurulu başkanı Abdullah Sarı’ya yönelttiğimizde “ işin özüne saygı duyarak” diye yanıtlıyor ilkin bizi. Sarı, üretim felesefelerini ve tabi ödüllü keçiboynuzu özünün sırrını şu sözleriyle anlatmaya devam ediyor: “Insan, yediğidir” der bir doğu bilgesi. Bu söz bizim açımızdan anahtar sözlerden biriydi. Modernleşme ile birlikte yediklerimizin niteliği de hızla değişmeye başladı ve sanırım bunun olumsuz sonuçlarını hep birlikte yaşıyoruz. Kentlerdeki hızlı yaşam temposu, ürettiği stres dalgası neredeyse bütün yaşantımızı kronik hale getiriyor ve sonunda bizi hasta etmeyi başarıyor.

Bizim önümüzdeyse binlerce yıllık, zengin bir Anadolu geleneği duruyordu ve bu zengin mirasın özünü koruyarak herkes için faydalı olabilecek tatları neden üretmeyelim diye kolları sıvadık. Bu özen ve anlayışla Hünnap keçiboynuzu özünü üretmeye başladık. Keçiboynuzu özünün pek çok hastalığın önlenmesindeki güçlü doğası ve anadolumuzun en kadim şifalı tatlarından birisi olması dolayısıyla bizim birincil önceleğimiz oldu.

Ürün anlayaşımızın özünü geleneksel hassasiyetler belirledi ve üretim koşullarımızda yüksek standartlardan asla ödün vermeyi ilke edindik. Hünnap keçiboynuzu özünü üretirken faydalı ana etken maddelerin muhafazası için mesela soğuk pres yöntemini kullanıyoruz ve ürünümüzü Türkiye’nin en yetkin üniversitelerinden İTÜ’den düzenli olarak analiz sonuçlarını alarak kalite standartımızı koruyoruz.

Ürünün halkımızla buluşmasındaysa eczacıların sahip oldukları güvenilirlikleri ve mesleki birikimleriyle vazgeçmeyeceğimiz dostlarımız olmasını istedik. Eczacı dostlarımızla olan değerli birlikteliğimiz bizim için özel bir anlam ifade ediyor. Çünkü Fitoterapi yalnızca eczacılık fakültelerinde farmokognozi adı altında verilen bir bilim dalıdır. Ve bu eğitimi alan kişiler ise sadece eczacılardır. Tedavide kullanılan ilaçlar, bitkisel droglar ve doğal destek ürünlerinin kullanılmasında önerici olabilecek tek meslek gurubu da eczacılıktır.??Bu sebepten dolayı Hünnap Doğal Ürünler olarak ürettiğimiz bütün ürünlerimizi eczanelerde insanımızın hizmetine sunuyoruz. Halkımız fayadasını gördügü ürüne sadakatle bağlanıyor. Bütün bunlar biraraya gelince değerli bir şeyler yaptığınızı farketmek hepimizi mutlu ediyor. Ve elbette böyle prestijli bir ödüle layık görülmek bizleri onurlardığı kadar daha fazla sorumlulukla yolumuza devam etmemiz gerektiğini hatırlatıyor.
.
Keçiboynuzu Özü’nün Faydaları

Keçiboynuzu meyvesinin özüyle elde edilen keçiboynuzu özü kokusu ve tadıyla eşsiz bir gıda olmasının yansıra, insan için gerekli olan neredeyse bütün mineralleri ve değerli pek çok vitamini bünyesinde barındırması sebebiyle güçlü bir sağlık kaynağıdır. Anadolu insanı için keçiboyunuzu özü her mevsim sofrasından ayırmadığı eşsiz bir lezzet olagelmiştir.

• Kalsiyum bakımından sütten 3 kat daha zengindir.
• Çocukların bedensel ve zihinsel gelişimini destekler.
• Kemik erimesi ve kansızlık tedavisine yardımcı olur.
• Astım, alerjik, ve bronşit tedavisine yardımcı olur.
• Gribe karşı vücut direncinin artmasına yardımcı olur.
• Sigara kullananlarda güçlü bir balgam söktürdüğü bilinir.
• Akciğer ve karaciğer’de biriken toksin maddelerin dışarı atılmasına yardımcı olur.
• Güçlü bir antioksidandır, gallik asit içerir. • Vücutta biriken radyasyonun dışarı atılmasına yardımcı olur.
• Bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur. • Diş ve diş etlerinin güçlendirilmesine yardımcı olur.
• Tansiyon problemi tedavisine yardımcı olur. • Cinsel gücü ve sperm sayısını artırdığı bilinmektedir.
• Keçiboynuzunda yağ, kafein, gluten ve kolesterol bulunmaz. • İçerisinde; Doğal Kalsiyum, Demir, Potasyum, Magnezyum, Fosfor, Çinko, Mangan, Sodyum, Protein, Diyet Lifi, C, A, E, B, D, B2, B3 Vitaminleri bulunur.