4000 yıllık bir meyve olan hünnap meyvesi, Türk halkının pek bilmediği mistik bir meyvedir. Çin kökenli olan meyve, Çin’de alternatif tıp için yaygın olarak kullanılır.
Ölümsüzlük meyvesi olarak bilinen hünnabın ağacı, Tevrat ve İncil’de de adı geçen ve kutsal olarak kabul edilen Kinneret Gölü etrafında yetişir.Kuran’da Sidr olarak geçenhünnabın diğer adı çiğde ya da inhabi olarak bilinir.
Zengin besin içeriği ile dikkat çeken hünnap ne işe yarar? Asırlardır alternatif tıp ile uğraşanların gözde meyvesi olarak kullanılan hünnap, bağışıklık sistemini destekleyen bileşenleri ile birçok hastalığın önlenmesinde etkin bir rol oynar.
Hoş kokulu ve sarı renkli çiçeklere sahip 4-5 metre yükseklikte dikenli bir ağacın meyvesi olan hünnap, nisan ve mayıs aylarında yetişir. Sert çekirdeklere sahip olan hünnabın kabukları kırmızı renktedir ve elmaya benzeyen bir tada sahiptir. İri zeytin büyüklüğünde olan meyve, yabani olarak bulunabildiği gibi bahçelerde de yetiştirilebilir.
Hünnabın anavatanı Suriye’dir. Hünnap taze olarak tüketilebildiği gibi kurutularak hünnap bitki çayı olarak da tüketilebilir. Kuru hünnap çerez olarak bazı yörelerde çayın yanında tüketilen geleneksel bir lezzettir. Tatlıların üzerine süsleme olarak da kullanılabilen hünnap, farklı aroması ve lezzetinin yanı sıra sağlığa yararları ile de önemli bir meyvedir.
Hünnap reçeli dağılmayan tanelerinden dolayı beğeni ile tüketilen bir reçeldir. Ayrıca hünnap turşusu da yapılabilir. Özellikler ile birbirinden ayrılan hünnap çeşitleri, genel olarak taze tüketime uygundur.
Hünnap ağacı ılıman iklimleri sever ve bu yüzden ülkemizde batı ve güney bölgelerde hünnap yetiştiriciliği yapılır. Hünnap çekirdeği kullanılarak yetiştirildiği gibi hünnap fidanı ile de yetiştirilebilir. Ülkemizde Simav, Isparta, Denizli, Kütahya, Manisa başta olmak üzere birçok şehirde yetiştirilen hünnap ne zaman toplanır?Eylül ve ekim ayları hünnap mevsimi olduğundan dolayı bu aylarda hasadı yapılan hünnap pazarlarda yerini almaya başlar.
Hünnap zamanı toplanan hünnaplar genellikle taze olarak tüketilir. Hünnap bitkisi taze olarak yılın belirli zamanlarında bulunabilir ancak hünnap kurusu yılın her zamanı tüketilebilir. Hünnap yaprağı da çay olarak tüketilebilen bitkilerdendir. Hünnap yaprakları toplanarak kurutulur ve bronşit, astım gibi problemlerde içilir.
Hünnap çekirdeği içinde yer alan hünnap tohumu, hünnap yetiştiriciliğinin temelidir. Bu tohumlar kullanılarak hünnapların çimlendirilmesi sağlanır. Bu yöntemle yetiştirilen hünnaplar daha kaliteli ve daha güvenlidir.
Hünnap besin değeri açısından oldukça zengin bir meyvedir. Triterpenic asit, polisakkarit, flavonoid, fenol bileşikler, C vitamini, A vitamini, niasin, potasyum, fosfor, kalsiyum ve daha birçok antioksidan bileşikler içeren hünnap vitamin deposudur. Hünnap yaprağı ve meyvesi apigenin, rutin ve kateşin fenollerinden zengindir. Taze ve kurutulmuş hünnap kalori ve besin öğesi içeriği açısından farklılık gösterir.
1 hünnap kaç kalori içerir?1 porsiyon yani yaklaşık 60 gram taze hünnap 44 kalori içerirken aynı miktardaki kuru hünnap 160 kalori içerir. Hünnap ile zayıflama hünnabın toksin maddeleri vücuttan uzaklaştırıcı özelliği ile olabilir.
Aynı zamanda ödem atıcı özelliğe de sahip olan hünnap zayıflama diyetlerinde kullanılabilir. Yüksek kolesterolü düşürücü etkisi için hünnap kürü yapılabilir. Kolesterolü düşürmek için hünnap kullanım şekli olarak yaklaşık 6 gram hünnabın 4 bardak süttü kaynatılarak gün boyunca içilmesi önerilir.
Hünnap sirkesinin faydalarından yeteri kadar yararlanabilmek için doğal bir ortamda yetişen ve doğal yöntemler ile fermente edilmiş bir sirke yapmak gerekir. Hünnap sirkesi salata ve soğuk yemeklerde aroma verici bir lezzet olarak tüketilebilir.
Hünnabın aşırı tüketimi ile ilgili herhangi bir yan etki söz konusu değildir. Ancak kronik bir hastalığa sahip olanların ve sürekli ilaç kullananların hünnap tüketirken dikkatli olması önerilir. Bu durumda olanların hünnap tüketimini doktor kontrolünde yapmaları faydalıdır.
Her besin maddesinde olduğu gibi aşırı tüketimi zararlı olabilir. Özellikle hamilelik ve emzirme döneminde olan kadınların hünnap tüketirken dikkatli olmaları önemlidir. Aşırı tüketiminde alerji etkisi, ishal yapması ve kan akımını hızlandırması hünnap zararları arasında yer alabilir.
Hünnap meyvesi tam olgunlaştıktan sonra toplanır. Olgunlaşmayan hünnaplardan hazırlanan kuru hünnaplar hem tat olarak hem de değeri açısından pek önerilmez. Toplanan hünnaplar yıkanmadan temiz bezlerin üzerine serilerek güneşte kurutulur. Bir hafta içinde kuruması gerçekleşen hünnaplar toplanarak bez bir torba içinde ya da cam bir kavanozda güneş görmeyen ve nemsiz alanlarda saklanır. Nem içeren ortamlarda hünnap küflenebilir.
Hünnap kurusu genel olarak çayın yanında çerez olarak tüketilir. Ayrıca kuru hünnap meyveleri ile çay hazırlanabilir ve tatlıların içine koyulabilir.
Yararları ile adından söz ettiren hünnap nerede bulunur? Hünnap eylül ve ekim aylarında taze olarak pazarlarda, alışveriş merkezlerinde, manavlarda, organik ürün satan dükkânlarda ve internet üzerinden online ürün satışı yapan firmalarda bulunur.
Yetiştiriciliğinin yapıldığı şehirlerde hemen hemen kurulan her pazarda rastlanılabilen hünnap, büyük şehirlerde genellikle büyük alışveriş merkezlerinde ya da yöresel ürün satan marketlerde daha sık bulunur.
Kurutulmuş olarak aktarlarda yılın her günü satın alabileceğiniz hünnap kurusu, organik ürün satan dükkân ve internetten online ürün satan firmalardan satın alınabilir.
Hünnap meyvesinin fiyatı taze ya da kuru olmasına göre farklılık gösterir.Taze hünnap kilogram fiyatı 10 lira ile 40 lira arasında değişir. Bu fiyat hünnabın yetiştiği yörelerde çok daha uygun olabilir. Kuru hünnap kilogram fiyatı ise 20 ile 60 lira arasında değişir.
Taze hünnabı mevsiminde yöresinden satın alarak kendiniz de kurutabilirsiniz. Oldukça kolay olan hünnap kurutma işlemi sonrası uygun saklama koşullarında yıl boyu hünnap tüketebilirsiniz.
Hünnap irice bir fındıktan ceviz büyüklüğüne kadar boya ulaşabilen, dokusu itibariyle iğdeye benzeyen, hoş kokulu bir meyvedir. Son yıllarda değeri anlaşılan hünnap, Trakya’da şivesel olarak “innap-ünnap” olarak dillendirilir. Daha ziyade meyve gibi tüketilen hünnap reçeliyle de sofralara farklılık katmaktadır.
Küçük hünnaplar bütün olarak reçel yapımında kullanılabilir. Bunu yaparken şekerin içe sirayet etmesi için bir kürdanla hünnaplara bir-iki küçük delik açılabilir. Eğer hünnaplarınız ceviz büyüklüğüne yakınsa elma dilimi şeklinde bir bıçakla doğrayarak en son ortasındaki sert çekirdeği çıkartabilirsiniz. Etrafını saran kahverengi kabuğunu arzu eder ve sabredebilirseniz soyabilirsiniz. Meyve iç dokusuna sıkı bağlandığı için el oyalayan bir itir. Bu sebeple kabuğuyla da reçel yapabilirsiniz. Fakat bu kabuklar reçel içinde meyve dokusu gibi kolay erimediği için rahatsız edici bulunabilir. Burada tercih size kalsın.
Yukarıda da dediğimiz gibi, meyve dokusu iğde-elma arasıdır. Hele ki elma dilimi keserek reçel yapacaksanız çabuk yumuşamaya meyillidir. Bu sebeple şekere yatırdığınız hünnaplarınızı ateşe aldıktan kısa süre sonra delikli kepçe ile kenara ayırarak, reçel şerbetinizi önden hazırlayın. Son 10-15 dakikada hünnaplarınızı yeniden ilave edilerek şerbetiyle özleştirmenizi tavsiye ederiz. Hünnap reçeli yaparken iyice yumuşamamış, orta sert meyveleri kullanmaya özen gösterin.
Malzemeler :
Hazırlanışı :
Keçiboynuzu özü, günümüzde alternatif tıp alanında oldukça yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Keçiboynuzu bitkisinden elde edilen bu öz, birçok farklı rahatsızlığın tedavisi için kullanılmakla birlikte aynı zamanda önleyici bir tedavi yöntemi olarak da tercih edilmektedir.
Latince "Ceratonia siliqua" olan keçiboynuzu için aynı zamanda "Harnup" kelimesi de kullanılmaktadır. Özellikle Akdeniz ikliminin etkili olduğu bölgelerde doğal olarak yetişmektedir. Keçiboynuzu özü ise bu bitkinin yay şeklinde olan ve tıpkı bir keçiye ait boynuza benzeyen meyvelerinden elde edilmektedir. Meyvelerinin kendine özgü şeklinden dolayı da bu bitkiye "Keçiboynuzu" ismi verilmektedir.
Keçiboynuzu özü, birçok farklı hastalık için kullanılmaktadır. Bu durumun nedenlerinin başında çok faydalı olması ve tamamen doğal bir yapıda olması gelmektedir. Özellikle doğal olarak elde edilen bu öz, herhangi bir yan etki barındırmadığından dolayı herkes tarafından rahatlıkla kullanılabilmektedir. Bununla birlikte keçiboynuzu özünün tercih nedenlerini şöyle sıralayabiliriz;
Keçiboynuzu özü denildiğinde akla ilk olarak Kalsiyum (CA) gelmektedir. Kalsiyum (CA) açısından oldukça zengin olan ve oldukça sık kullanılan keçiboynuzu özü, içeriğindeki birbirinden faydalı vitaminler sayesinde birçok rahatsızlığa karşı kullanılabilmektedir. İşte keçiboynuzu özünün bilinen bazı faydaları;
Sofraların vazgeçilmez ürünü olan Keçiboynuzu özünü, tamamen doğal yöntemlerle ve özel Olivamdre tarifleriyle hazırlanmış bir şekilde inceleyebilir ve sipariş verebilirsiniz.