hutbeyi dinlemek farz mı / Cuma namazında hutbe dinlemek farz mıdır?

Hutbeyi Dinlemek Farz Mı

hutbeyi dinlemek farz mı

Sual: Fıkıh kitaplarında imamın Cuma ve bayram namazlarından başka her namazda birinci rek’atte, ikinci rek’atte okuduğunun iki misli okuması sünnettir buyuruluyor. Cuma ve bayram namazının bu hükümden hariç tutulmasının sebebi nedir?

Cevab: Sabah namazının birinci rek'atinde, ikinci rek'atinden daha uzun okumak, bil'icmâ' sünnettir. İmam Muhammed bütün namazların ilk rek'atlerinde, ikinci rek'atlerinden daha uzun okumayı müstahsen görmüştür. Fetva da bunun üzerinedir. Cum'a ve Bayram namazlarında iki rek'at arasındaki kıraat farkı üzerinde ihtilâf edilmiştir. Bu hususta bazı âlimler bu iki rek'at arasındaki fark, üçte bir ve üçte iki nisbetinde olmalıdır. Üçde iki, birinci rek'atte; üçde bir de, ikinci rek'atte okunmalıdır, demişlerdir.

Nafile namazının her şefinde (her çift rek’atinde) birinciyi ikinciden uzun tutmak mekruhtur. Meğer ki, Hazret-i Peygamber’den veya bir sahabiden bunun hilafına bir nakil olsun. Vitirin ilk rek’atinde, Sûre-i A’lâyı ve ikinci rek’atinde Kâfirûn ve üçüncü rek’atinde ihlâs sûresini okumak gibi. Vitir dahi kıraat bakımından nâfile gibidir. Mezkûr kerahet, Şeyhayn (İmam Ebu Hanife ve Ebu Yusuf) indindedir. İmam Muhammed uzatmayı ihtiyar etmiştir. Farza gelince: Mezkûr uzatma, sabah namazında bilicmâ sünnettir. İmam Muhammed’e göre sabah namazının dışındaki namazlarda da sünnettir.

Bütün namazlarda, ikinci rekâtı, birinci rekâttan üç ve daha ziyade âyetle uzatmak mekruhtur. Daha azı mekruh değildir. Nitekim Hazret-i Peygamber’in, sabah namazını Muavvezeteyn ile kıldıkları olmuştur. İkinci sûre (Nâs) birinci sûreden (Felâk) bir âyet uzundur. Nafilenin üçüncü rekâtı, yeni bir namazın başı demek olduğundan, onu, evvelkilerden uzun tutmak, mekruh olmaz. Çünkü, nafilenin her şefi (her iki rek’ati) müstakil bir namazdır. Bu mekruhluk, sünnet ile gelen dışındakilerde tenzihîdir. Nas olan yerde kerahet yoktur. Hazret-i Peygamber, Cuma ve bayram namazlarının ilk rek’atlerinde, Sûre-i A’lâ ve ikinci rek’atlerinde Sûre-i Gâşiye’yi okurdu. İkincisi, birinciden yedi âyet uzundur. Ziyade, sûrelerin ihtilâfı ile muhtelif olur. Eğer sûreler kısa ise, üç âyetten ziyade olmakla mekruhtur; sûreler uzun ise yedi âyetten az ziyade olmakla mekruh değildir. (Nimet-i İslâm)

13 Mayıs 2012 Pazar

selamun aleyküm hocam 

1-cuma hutbesini dinlemek farz mıdır?

2-hocam bir kova suya bir damla idrar düşse daha sonra o kovadaki sudan üzerimize el ayasından fazla bulaşsa namaza engel olur mu?

*******

Ve aleyküm selam.

1- Cuma hutbesinin okunması farzdır, dinlemesi de... Hutbesiz cuma namazı sahih olmaz. Ancak bir Müslüman hutbeye yetişemese bile, imam cuma namazını bitirmeden yetişse ve kaçırdığı rükünleri tamamlayıp namazını ikmâl etse, cuma namazı sahih olur.

Hutbe okunurken hatipten uzakta veya ona yakın yerde bulu­nan her mü'min hutbeyi dikkatle dinler... Fazla uzakta olup hatibin sesini işitemiyenler ise, yine susup kalbini zikrullah ile meşgul kılar. Muhtar olan, ihtiyata en uygun sayılan kavil de budur. İmam Zeylaî (rh.) de bu görüştedir.

Bazısına göre, hutbeyi işitemiyecek ka­dar uzakta oturan kimse Kur'an okur. Bazısına göre, yukarıda belir­tildiği gibi susup zikirle kalbini meşgul tutar. el-Muhît sahibi Radıyyüddin (rh.)  "En sahih / en doğru olanı, susmaktır." demiştir. [Bkz. Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, 1, 495]

Hatib minbere çıkınca, cemaatın dinleyip susması, selâmlaşmaması, nâfile namaz kılmaması gerekir. Öyle ki, hutbede Peygamber Efendimizin (s.a.v.) mübarek isimleri anılınca, dinlemekle yetinmeleri daha faziletlidir. el-Muhît sahibi Radıyyüddin (rh.) "En sahih olanı, susmaktır." demiştir. İmam Ebû Yusuf'tan (rh.) bir rivayete göre, bu durumda gizlice salât ve selâm getirilir. Buna göre;

Cuma günü hatibin dikkatle dinlenmesini, hatip minbere çıktığı andan namaz bitinceye kadarbir bütün olarak değerlendiren Hanefîler, namazda haram olan her şeyin hutbede de haram olduğunu esas alarak; cemaatin konuşmayıp susması, selam alıp vermemesi, nafile namaz kılmaması gerektiğini… Ancak hutbede dua edilir veya Rasûlullah’ın (s.a.v.) ismi zikredilirse gizlice salât ü selâm okunabileceğini ve hatibin duasına yine gizlice kendi işitebileceği bir sesle 'âmîn' denebileceğini, yani bunun caiz olduğunu söylemişlerdir. [Alâuddin İbn Âbidîn, el-Hediyyetü’l-Alâiyye, 155-156]

Hâsılı; yapılan duaya kendi işitebileceği tarzda "âmin" demek ve Rasûlullah’a (s.a.v.) salât ü selâm getirmekte mahzur olmamakla birlikte, sükût edip dinlemek daha faziletlidir.

2- Bilindiği gibi fıkıh kitaplarında umumi manada suyun üç vasfı yani rengi, kokusu ve tadı değişmedikçe su temiz kabul edilir. Ancak;

Hanefî mezhebinde, değil kova, küçük yani alanı yirmi beş metrekareyi bulmayan havuza az bir necaset düşerse… Şâfiî’de ise, kulleteynden az olan suya, az bir necaset düşerse, üç sıfatı değişmese dahi, necis olur. İnsan içemez ve temizlikte kullanılamaz. (Kulleteyn; eni, boyu ve derinliği altmışar santimetre veya çapı 48, derinliği 96 santimetre olan bir küp veya silindir şeklindeki havuz yahut 500 rıtl yâni 220 kg miktarı sudur.)

Eğer suyun üç sıfatı değişirse, o takdirde bu su, idrar gibi olup hiçbir şeyde kullanılmaz.

Mâlikî mezhebinde rengi, kokusu ve tadı değişmemiş su ile abdest ve gusül sahih olur ise de mekruh olur. Mâlikîlerde mâ-i müstâmel de böyledir.

Netice; söz konusu o su necistir, içilmez, onunla temizlik yapılmaz, üzerimize el ayasından fazla bulaşsa namaza engel olur. Çünkü namazın ‘necasetten taharet’ şartı kâmil manada yerine gelmemiş, getirilmemiştir. 

Cuma hutbesini dinleyemeyen hakkındaki hüküm nedir?

Değerli kardeşimiz,

Cuma hutbesi farzdır. Hutbe okunmayan cuma namazı sahih olmaz. Ancak bir Müslüman hutbe okunurken yetişemese bile, imam cuma namazını bitirmeden yetişse cuma namazı olur.

Hutbe okunurken hatipten uzakta veya ona yakın yerde bulu­nan her mü'min hutbeyi dikkatle dinler. Fazla uzakta olup hatibin sesini işitemiyenler ise yine susup kalbini zikrullah ile meşgul kılar. Muhtar olan da budur. (Cevahîrü'l-Ahlâti) İhtiyata en uygun sayılan da budur. Zeylaî de aynı görüştedir.

Bazısına göre, hutbeyi işitemiyecek ka­dar uzakta oturan kimse Kur'ân okur. Bazısına göre, yukarıda belir­tildiği gibi susup zikirle kalbini meşgul tutar. El-Muhit sahibi Radıyüddin "En sahih olanı, susmaktır." demiştir. (Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 1/495)

İlave bilgi için tıklayınız:

Hutbe okunurken dinlemek ve amin dememek mi gerekir?..

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir