Batı da Hz. İsa hakkında şüphesiz ciltlerce kitap yazılmıştır. Şimdi Da Vinci nin şifresi ile birlikte Hz. İsa nın tarihi şahsiyeti ve misyonun esasını neyin teşkil ettiği konusu yeniden tartışmaların odağına oturdu. Şurası bir gerçek ki, Batı da bırakın din adamı olmayan bilim adamlarını, papaz olduğu halde Hz. İsa nın hakikatte, yani tarihsel olarak yaşamadığını iddia eden bireyler vardır. Şimdilerde bir emekli papaz kiliseyi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ne şikayet ederek, kilisenin en az iki bir yıldır Hz. İsa diye birinin yaşamadığı halde, sanki yaşamış gibi göstererek insanları kandırdığını iddia etmektedir. Gerçekten yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed dışında, Hz. İsa dahil, kutsal kitapların bildirdiği peygamberlerin tarihsel olarak yaşadığı noktasında, yine kutsal kitaplar dışında, dini olmayan tarihsel yazıtlarda bir takım işaret ve imalar hariç, açık, sarih her hangi bir kayıt yoktur. Kilise tarihçileri, Takitus ve Josephus gibi Romalı tarihçilerin Hz. İsa nın tarihi olarak yaşadığına dair bilgiler verdiğini söyleseler bile, yapılan modern metin tenkitlerine göre bir Mesih in yaşadığına dair bölümlerin sonradan Takitus ve Josephus un kitaplarına ekleme olduğu anlaşılmıştır. Yani kilise, Hz. İsa ya tarihsel bir şahsiyet kazandırmak için yukarıda sözünü ettiğimiz kişilerin kitaplarında tahrifat yapmıştır. Ancak biz sadece din dışı tarihi yazıları delil kabul etmediğimiz için, elbette Hz. İsa nın tarihi olarak yaşadığına iman ederiz. Zira tüm insanların ve cinlerin müdahalesinden korunmuş olan Kur an-ı Kerim Hz. İsa nın yaşadığını ve Allah yolunda mücadele ettiğini tasdik eder. Bu bağlamda bazı aklı evvellerin saçmaladığı gibi Allah ın insanları doğru yola iletmek için, sanal kişilikler, peygamberler, olaylar ve efsaneler uydurarak kutsal yalanlar söylemeye ihtiyacı yoktur. Yani her ne surette olursa olsun Allah a yalan atfedilemez. Dolayısıyla bazı yazarlarımızın kiliseyi eleştireceğiz diye Hz. İsa nın yaşamadığını iddia etmesi, aynı zamanda Kur an ı yalanlamaları anlamına gelir ki, bu tam manasıyla saçmalamaktan başka bir şey değildir. Öyle ki, bir insanın yaşadığına inanmak için mutlaka din dışı bir belgeye ihtiyaç yoktur. Yani hiç kimse, dini olan metinlerin mutlak yalan, din dışı metinlerin mutlak doğru olduğunu iddia edemez. Bunun bilimse olarak hiçbir tutarlılığı yoktur.Şimdi gelelim Hz. İsa ya kimin ihanet ettiği noktasına. Hemen belirmek isterim ki, bizim müfessirlerimiz ve alimlerimizin Hz. İsa nın çarmıha gerilmediği, Allah ın oğlu olmadığı, mucizevi olarak babasız dünyaya geldiği hususları hariç, Hz. İsa hakkındaki bilgileri resmi Hıristiyanlık bilgileridir. Bundan dolayı Hz. İsa ya ihanet eden kişi olarak da, hemen resmi İncillerin hain ilan ettiği Yahuda İşkaryot un ismini verirler. Örneğin Hz. İsa nın kardeşi ve onun gerçek halefi olan Yakub un önderlik ettiği, Ebionitlerin, Arius un, Bogomillerin, Katharların (Ablililer), Uniteryanların İsa sından hiç bahsetmezler. Yahut bilgileri yoktur. Çünkü maalesef İslam dünyasında resmi kilise dışında Hz. İsa ve Hıristiyanlık çalışmaları yok denecek kadar azdıseafoodplus.info bu noktada farklı bir açılım yapmak zorunlu gözükmektedir. Hem kilisenin apokrif-gayri sahih saydığı "Yahuda İncili" ve hem de resmi mevcut İncillere dikkatlice bir göz atıldığında ve havari Petrus un bu dokümanlarda ortaya konan karakteri incelendiğinde, Petrus un Hz. İsa nın halefi olması olası değildir. Zira ilk Konsil sayılan Kudüs (havariler) konsilinde cemaatin başında Hz. İsa nın kardeşi Yakup vardır ve yapılan faaliyetler hakkında tüm raporlar ona verilmektedir. Havariler onun emriyle bir takım yerlere tebliğ için gitmektedirler. Öyle ki, Paulus bile Yakup tan bahsederken "havarilerin reisi" olarak söz etmektedir. Dolayısyla kilisenin havarilerin reisi ve Mesih İsa nın kardeşi Yakub u atlayarak, Petrus u Hz. İsa nın halefi ve kilisenin yani Hıristiyanlığın kurucusu olarak göstermesi Hz. İsa nın misyon ve öğretisine ters düşmektedir. Esasında kilisenin Petrus u, Hz. İsa nın halefi ve havarilerin reisi olarak takdim etmesinin nedenini Petrus un karakterinde ve Hz. İsa nın öğretisini kuşa çeviren Pavlus la ittifak etmesinde aramak gerekir. Öyle ki, resmi İncillerde anlatıldığı üzere Petrus Hz. İsa yı horoz ötmeden üç kez inkar etmiştir. Yani Hz. İsa yı tanımadığını söyleyerek (muhtemelen ihbar ederek. L.Ö) korkaklık göstermiştir. Bu konu İncillerde şöyle geçer. "Sonra İsa onlara "Bu gece hepiniz bana bağlılığınız yüzünden çelişkiye düşeceksiniz" dedi. Petrus onu yanıtladı: "Tümü de sana bağlılıkları yüzünden çelişkiye düşse bile, ben hiçbir zaman çelişkiye düşmeyeceğim". İsa ona (Petrus a) "doğrusu sana derim ki, dedi "bu gece horoz etmeden üç kez beni inkar edeceksin." (Matta, 26, ) Ve gerçekten de resmi İncillere göre Petrus üç kez Hz. İsa yı inkar eder. Ancak resmi kilise ve İncil yazarlarının, Petrus un Hz. İsa tarafından gözlemlenen bu karaktere sahip olmasına rağmen hain olarak Yahuda İşkaryot u göstermeleri, Petrus un Roma ile uzlaşmasının bir uzantısı ve senaryosu olarak görülebilir. Zira Petrus, başlangıçta sonradan İsevi olduğunu iddia eden Pavlus a şiddetli bir muhalifken, onu havarilerin arasında görmek istemediğini ve onun yalancı olduğunu resmen onun yüzüne haykırmasına rağmen, anlaşılmaz bir şekilde onunla uzlaşmıştır ve onun izlediği yolu izleyerek Roma ya kadar gitmiştir. Yani Petrus Hz. İsa nın kardeşi Yakup önderliğindeki havarilerden koparak, hedef kitlesine Pavlus gibi paganları almıştır. Sonuçta Petrus da Pavlus gibi Roma devlet dini ve putperestlerle uzlaşmak zorunda kaldığı için, imparatorun vesayetinde olan Roma Kilisesi onu Hz. İsa nın gerçek halefi ilan ederek amacına ulaşmıştır. Evet, mevcut teslisçi kilise Petrus vasıtası ile kendisine meşruiyet kazandırdığına göre, onu, yani Petrus u (Kifas) hain ilan etmesi düşünülemezdi; zira bu tabiri caizse bindikleri dalı kesmeleri ve kendi teolojilerinin ve din anlayışlarının yıkılması anlamına gelirdi ki, bu yazılan senaryoyu başarısız kılabilirdi. Bundan dolayı bir haine ihtiyaç duyulmuştur ve o da İncillerde Hz. İsa nın çok sevdiği anlaşılan Yahuda İşkaryot olmuştur. Kanaatimize ve kilisece apokrif sayılan Yahuda İncili gibi dokümanlara göre, Petrus un Hz. İsa ya ihanet etmesi daha da muhtemel gözükmektedir. Zaten yukarıda da vurguladığımız gibi, ilk Yahudi Hıristiyanların, yani Ebionitlerin Hz. İsa nın kayboluşundan itibaren Petrus u değil de Hz. İsa nın üvey kardeşi Yakub u havarilerin reisi kabul etmesi, Petrus un sonradan taraf değiştirerek havari dahi kabul etmediği Pavlus un safına geçerek tavır değiştirmesi, Hz. İsa sorguya çekilirken onu inkar etmesi, dini görüş ve yorumlarında tutarlılık gösterememesi, Petrus hakkında bir takım olumsuz şüpheler uyandırmaktadır. Bundan dolayı, Tevhit geleneği açısından bakıldığında, eğer Hz. İsa ya ihanet eden birileri varsa o da onu "Allah ın oğlu" ilan ederek ilahlaştıranlardıseafoodplus.info anlayışını, asli günah ve çarmıh hadisesini Hz. İsa nın getirdiği dinin temel dogması yapanlardır. Bu düzlemde Hıristiyanlığın tarihsel serüveni titiz bir şekilde değerlendirildiğinde ve tüm bu olup bitenlerde; resmi İncillerde senaryoya uygun olarak hain ilan edilen Yahuda İşkaryot un hiçbir dahli yoktur. Ama Hz. İsa nın getirdiği dini değiştirmek suretiyle ihanet etme noktasında, Hz. İsa nın kardeşini ve havarilerin reisini terk ederek Pavlus la aynı safa düşen havari Petrus un büyük sorumluluğu vardır. Zira teslisçi kilise meşruiyetini halen ondan ve uzlaştığı Pavlus tan almaktadır.
Hiç şüphesiz seafoodplus.info Kuranı kerimde belirtildiği üzere Allah’ın hem kulu hem de peygamberidir. Bu nedenle ona ait olduğu iddia edilen sözlerin ne olduğunu anlamaya çalışmak biz müslümanların görevidir.
Bu inceleme yazısında öncelikli olarak Hristiyanlık alemi için en önemli hadise olduğuna inandığım Hz. İsayı çarmıha götüren sürecin başladığı son akşam yemeğinden Hz. İsanın çarmıha gerildiği zamana kadar yargılanma süreci dahil en fazla bir hafta süren olayları yorumlara girmeden Kitabı Mukaddes şirketinin yayınlamış olduğu Kutsal kitapta yer alan Matta incilinden alıntılayarak verdim. Daha sonra aynı olayın farklı incillerde nasıl farklı anlatılmış olduğunu ve açık çelişkileri ifade etmeye çalıştım.
“Ey Yeruşalim (Kudüs), Peygamberleri öldüren, kendisine gönderilenleri taşlayan Yeruşalim” Hz. İsa öldürüleceği kente girerken böyle sesleniyordu.
Kudüs kentine seafoodplus.info son defa bir sıpanın üzerinde gözyaşları içinde girmiş “Keşke bugün sen de esenliğe giden yolu bilseydin” diye üzüntüsünü belirtmişti
Fısıh bayramına kadar kudüste geçirdiği günlerde halka hakkı anlatırken bir yandan da Süleyman tapınağının avlusundan satıcıları kovmuş, Yahudi din adamları ile tartışmalara girmiş ve Yahudi din adamlarının tepkilerini üzerine çekmişti.
Fısıh kurbanınında kesilmesi gereken mayasız ekmek günü geldiğinde Hz. İsa Petrus ile Yuhannayı Fısıh yemeği için bir yer bulmaları ve hazırlık yapmaları için kente göndererek Kudüste bir evin üst katında büyük bir odanın bulunmasını sağladı.
Hz. İsayı çarmıhta gerilmeye götüren süreç havarileri ile birlikte yediği bu son akşam yemeğinde başladı.
Son akşam yemeğinde seafoodplus.info havarilerine “Size doğrusunu söyleyeyim, sizden biri, benimle yemek yiyen biri bana ihanet edecek” dedi. Bu sözler üzerine havariler kederlendi ve beni demek istemedin ya diye hepsi seafoodplus.info sordular. seafoodplus.info “Bana ihanet edecek olan elindeki ekmeği benimle birlikte sahana batırandır” dedi. Ona ihanet edecek olan Yahuda iskaryot “yoksa benimi demek istedin” diye sordu. seafoodplus.info “söylediğin gibidir” karşılığını verdi.
Yemeğin sonlarına doğru Hz. İsa ekmeği bölüp onlara dağıttı ve sonra bir kase alıp birazını içti geri kalanını içmesi için havarilerine verdi ve “Doğrusunu söyleyeyim tanrının egemenliğinde yenisini içene kadar bir daha asmanın ürününden içmeyeceğim” dedi.
Sonra havarileri ile birlikte ilahiler söyleyerek Zeytin dağına gittiler. Bu arada Hz. İsa havarilerine “Bu gece hepiniz benden ötürü sendeleyip düşeceksiniz. Çünkü böyle yazılmıştır dedi. Bunun üzerine kendisine ilk inanan ve takip eden havarisi olan Petrus ona “Herkes senden ötürü sendeleyip düşse bile ben asla düşmem” dedi. seafoodplus.info Petrusa “Sana doğrusunu söyleyeyim. Bu gece horoz ötmeden önce beni üç defa inkar edeceksin” dedi.
Zeytin dağında Getsamani denilen bahçede seafoodplus.info ağır bir sıkıntı duymaya başladı. Yanında bulunan Petrus ve diğer iki havariye (Yakup ve Yuhanna) “Ölesiye kederliyim. Burada kalın, uyanık durun dedi ve biraz uzaklaşarak yüz üstü yere kapaklanıp dua etmeye başladı. “Allahım, senin için her şey mümkün, Bu kaseyi (büyük acıyı) benden uzaklaştır, mümkünse o saati yaşamayayım, ama benim değil, senin dediğin olsun.” diye dua etti sonra havarilerinin yanına döndü ve onları uyurken buldu.
Petrusa “bir saat uyanık duramadın mı, uyanık durup dua edin ki ayartılmayasınız, Ruh isteklidir ama beden güçsüzdür dedi ve bir müddet sonra Hz. İsa ikinci kez uzaklaşıp aynı duayı tekrar etti sonra havarilerinin yanına döndü onları yine uyur buldu. Onları bırakıp üçüncü kez uzaklaştı ve aynı sözlere Allaha dua etti. Havarilerin yanına döndüğünde onları yine uyurken buldu ve onlara “Hala uyuyor, dinleniyormusunuz? İşte saat yaklaştı. İnsanoğlu günahkarların eline veriliyor. İşte bana ihanet eden de geldi.” Dedi.
Hz. İsanın çarmıha gerilmesinden hemen sonra Hristiyanlık Hz. İsanın en yakınında olup yüzlerce mucizesine şahit olmuş olduğu halde, Hz. İsanın en zor anında onu uzaktan, izlemiş ve korkakça üç kere inkar etmiş Petrusun önderliğinde öğretilerin bozulmadan günümüze gelebilmesi imkansızdır.
Nitekim Hristiyanlık Hz. İsadan hemen sonra İslamdaki Şia-Sünni benzeri bir temel bölünmeye uğramış ve Yahudi geleneklerini sürdüren Musevi Hristiyanlığı ile Paul ün temsil ettiği Yahudi geleneklerini ve sünneti reddedip domuz yemeyi, şarap içmeyi mübah gören temel bir ayrışma içine girmiştir. Bu günkü Katolik, Protestan, Ortadoks Hıristyanlık arasındaki bölünme çok daha farklı bir konu olup ayrı bir araştırmanın konusudur.
Ben bir ilahiyatçı değilim. Elbette mensubu bulunduğum islam dini dışındaki bir dinin kutsal kitabını eleştirmek benim haddim değildir. Benim öne sürdüğüm hususlar incillerde yazılmış olan ve her kesin görebileceği açık çelişkilerdir. Ancak İncil ve Tevratın uzman ilahiyatçılar tarafından daha derinlemesine bütünüyle araştırılarak tahrif edilmiş bu dini gençlerimize benimsetmeye çalışan yehova şahitleri ve diğer birçok misyoner grupların çalışmasına sözü edilen çelişkiler gösterilerek önlenmesi gerekmektedir.
Bu vesile ile Kuranı Hz. Muhammede vahyederek insanların doğru bilgilere ulaşmasını nasip eden Rabbimize bir kez daha hamdü senalar ediyorum.seafoodplus.info kendini yakalayanlara “Neden beni bir haydutmuşum gibi kılıç ve sopalarla yakalamaya geldiniz. Halbuki ben her gün tapınakta öğretiyordum. Neden beni o zaman yakalamadınız” dedi. Çıkan kargaşada havarilerinden biri bıçakla başkahin yardımcısının kulağını uçurdu
seafoodplus.info yakalandıktan sonra Petrus dahil havarilerinin hepsi onu bırakıp kaçtı. Daha sonra Petrus askerlerin götürdüğü Hz. İsayı başkahinin avlusuna kadar uzaktan takip etti ve içeri girip askerlerin arasında oturdu. Petrusu görenlerden biri onun havarilerden olduğunu tanıyınca, Petrus Hz. İsayı tanımadığını söyleyerek Hz. İsayı inkar etti. Bu tanınma ikinci kez olunca Petrus tekrar Hz. İsayı tanıdığını inkar etti son tanınmasında üçüncü inkarını yaptı ve o anda horoz öttü. O zaman Petrus Hz. İsanın horoz ötmeden kendisini üç kere inkar edeceğini söylediği aklına gelince dışarı çıkıp acı acı ağlamaya başladı.
Daha sonra Hz. İsa Yahudi din adamları yüksek kuruluna götürüldü. Yüksek kurulda seafoodplus.info ya ölüm cezası verebilmek için tanıklar dinlenmeye başladı. Tanıkların ifadeleri birbirini tutmadığı için bundan bir netice alamayacaklarını anladılar ve başkahin seafoodplus.info ya “Mesih senmisin” diye sordu. seafoodplus.info “benim” dedi ve sizler insanoğlunun (seafoodplus.infoın) kudretli olanın sağında oturduğunu göreceksiniz dedi. Bu söz üzerine başkahin elbiselerini yırtarak “İşte küfrü duydunuz, artık tanığa ne ihtiyacımız var” dedi. Ve orada bulunanlar seafoodplus.infoın ölümle cezalandırılmasını isteyerek seafoodplus.info ya tükürmeye, gözlerini bağlayarak onu yumruklamaya başladılar ve ona “haydi peygamberliğini göster ve kendini kurtar bakalım dediler”. Sonra onu Romalı vali Pilatusa götürüp teslim ettiler.
Vali seafoodplus.info “sen Yahudilerin kralımısın” diye sordu. seafoodplus.info “söylediğin gibidir” dedi ve diğer hiçbir sorusuna cevap vermedi. Pilatus seafoodplus.infoın ölümle cezalandırılması için geçerli bir sebep görememişti. Yahudileri başından savmak için o günlerde Kudüste bulunan Yahudilerin kralı Hirodese götürmelerini istedi. Hirodes seafoodplus.infoı sorguladı ama sorularının hiçbirine cevap alamayınca seafoodplus.infoı yeniden valiye gönderdi.
Vali Pilatus yahudilerin baskısı nedeni ile “peki ona ne yapmamı istersiniz” diye sordu. Yahudiler “onu çarmıha ger diye bağırdılar.
Kafatası tepesinde seafoodplus.info ödle karışık şarap içirmek istediler ama seafoodplus.info içmedi. Sonra üzerine “YAHUDİLERİN KRALI” yazılı bir suç yaftası asarak onu biri sağında biri solunda olmak üzere iki haydutla birlikte sabahleyin saat 9 da çarmıha gerdiler.
Çarmıhta seafoodplus.infoın önünden geçenler “Hani Süleyman tapınağını yıkıp yerine üç günde kendi tapınağını kuracaktın. Ne oldu şimdi kedini bile kurtaramıyorsun” diyerek sövüp sayıyorlardı. Yanında çarmıha gerili haydutlarda seafoodplus.info küfürler ediyorlardı
seafoodplus.info öğleden sonra saat üçe kadar altı saat çarmıhta gerili kaldı. Onu kendisine inananlardan sadece cinlerden kurtarmış olduğu Mecdelli Meryem ve diğer birkaç kadın izliyordu.
Son nefesini vermeden önce seafoodplus.info “Elohi, Elohi. Lema şevaktani” yani Alllahım, Allahım, Niçin beni terk ettin diye bağırarak son nefesini verdi.
seafoodplus.infoın son sözlerine yönelik bu anlatım Matta ve Markos incillerinde geçer. Ancak Luka farklı bir anlatımda bulunur. Lukaya göre seafoodplus.info son nefesinde “Baba, ruhumu ellerine bırakıyorum” diye seslendi ve son nefesini verdi. Yuhanna ise daha da farklı bir anlatımda bulunmaktadır. Ona göre seafoodplus.info çarmıhta iken susadım der. Oradakiler ekşi şaraba batırılmış bir süngeri bir dala takarak ona uzatırlar. seafoodplus.info şarabı tattıktan sonra “Tamamlandı” der ve son nefesini verir.
seafoodplus.infoın çok önemli son anlarına ait bu farklı anlatımlar incili yazanların olayları bizzat görmüş kişiler olmadığını, sadece kendilerine anlatılanları aktardıklarının açık ispatıdır.
Zaten bu inciller Hz. İsadan en az 40 yıl sonra yazılmış olan onlarca incil arasından seçilmiş ve İznikte toplanan bir konsey tarafından süzgeçten geçirilerek bazı yerleri değiştirilmiş olan aktarımlardır.
Benim bu incillerde akıl almaz bulduğum diğer hususlar ise şunlardır.
seafoodplus.info havarilerine son akşam yemeğinde artık aralarında olmayacağını açıkça belirtmiş olması ve gittikleri zeytin dağında ölesiye kederli olduğunu söyleyip dua için yanlarından ayrılmadan önce uyumamalarını istediği halde onun onlarca mucizesine şahit olmuş havarilerinin bu ikazı dikkate almayıp onun ayrılmasından sonra uyumaya başlamaları üstelik bu durumun seafoodplus.infoın her uzaklaşmasından sonra birkaç defa tekrar etmesi anlaşılabilir bir durum değil.
seafoodplus.infoın yere kapaklanarak yaptığı duada gerçekleşmesi mukadder olan bir acının mümkünse olmamasını Allahtan istemesi bir peygamber bile olsa bir insandan beklenebilir bir şeydir, Ancak Allahın oğlu olduğu iddia edilen birinden değil.
Hem Matta, hemde Markos incilinde Gestemani bahçesinde Hz. İsanın yere yüz üstü kapaklanarak (secde halinde) Allaha dua etmesi, Lukada yere diz çökerek dua ettiği anlatılmakta, Yuhannada ise bu duadan hiç bahsedilmemektedir.
Matta ve Markos incilinde Hz. İsanın yalnız kaldığında yere kapaklanarak dua ettiği açıkça belirtilmiştir. Bu kapaklanma tam olarak secde demektir. Hz. İsanın Allaha en yakın olduğu bir zamanda yapmış olduğu bu secde Hristiyan ibadetlerinde neden yoktur.