hz ömer ümmü gülsüm evliliği / Hz. ÜMMÜ GÜLSÜM BİNTİ ALİ

Hz Ömer Ümmü Gülsüm Evliliği

hz ömer ümmü gülsüm evliliği

&#;mm&#; G&#;ls&#;m Bint Ali Kimdir? Hz. &#;mer'in Eşi &#;mm&#; G&#;ls&#;m'&#;n Hayat Hikayesi

Ümmü Gülsüm Bint Ali Kimdir?

 Ümmü Gülsüm bint Ali Hz. Muhammed'in kız torunudur. Yani Hz. Ali ve Hz. Fatma'dan doğmadır. Hz. Ömer'in eşi olması bilgisi ise Sünni ve bazı Şii kaynaklarında yer almaktadır. 6 Temmuz Ümmü Gülsüm bint Ali'nin doğum tarihidir. Defnedildiği yer Baki mezarlığı olarak bilinmektedir. Muhsin Bin Ali ve Zeyneb Bint Ali isimlerinde iki kardeşi vardır. Zeyd Bin Ömer ve Rukiye ise Ümmü Gülsüm bint Ali'nin çocuklarıdır. 

Hz. Ömer'in Eşi Ümmü Gülsüm'ün Hayat Hikayesi

 Ümmü Gülsüm Hz. Ömer ile senesinin son zamanlarında yani son aylarında evlenmiştir. Zeyd ve Rukiyye ismindeki iki çocuk bu evlilikten dünyaya gelmiştir. Hatta bilgilere göre oğlu Zeyd annesi Ümmü Gülsüm ile aynı gün vefat etmiştir. İbrahim bin Nuaym en-Nehhâm ile evlenen de kızı Rukiye'dir. Hatta halifenin eşi sıfatını almıştır. Bu yüzden de Bizans kraliçesi ile ödüllendirilmiştir. 

 Ümmü Gülsüm yine teyzesi olan Ümmü Gülsüm bint Muhammed ile karıştırılmaktadır. Oysa ki Ümmü Gülsüm Hz. Ali ve Hz. Fatma'nın kızıyken Ümmü Gülsüm bint Muhammed Hz. Fatma'nın kız kardeşidir yani Ümmü Gülsüm'ün teyzesidir. 

Hz. Ömer ve Ümmü Gülsüm'ün Evliliği 

 Bazı kaynaklara göre Hz. Ömer ve Ümmü Gülsüm evliliği hiç olmamıştır. Tarihteki bilgilerde peygamberlerin evlilikleri ve eşleriyle ilgili kesin bilgilere rastlamak oldukça zordur. Hz. Ömer ile olan bu evlilik Sünni kaynaklarda geçmektedir. Fakat Şii kaynaklarında bu evlilik tartışma konusudur. 

 Şii kaynaklarına göre Ömer Ali'yi tehdit etmiştir ve bunun sonucunda Ümmü Gülsüm ile evlenmiştir. Bir başka rivayete göre Ömer Ali'nin Fatma'dan olmayan bir başka kızıyla evlenmiştir. Yine bir başka rivayete göre Ömer Ali'nin davet ettiği bir cinle evlendiği de söylenmektedir. Bu kaynaklara ve bilgilere göre Ömer ve Ümmü Gülsüm evliliği hiç gerçekleşmemiştir. Fakat bunlar sadece rivayetten ibaret olduğu için Ömer ve Ümmü Gülsüm evliliğinin olduğuna inanmak insanlara daha gerçekçi gelmektedir. 

Ümmü Gülsüm Bint Ali'nin Vefatıyla İlgili Bilgiler

 Ümmü Gülsüm bint Ali bilgilere göre 27 yaşında yani oldukça genç bir yaşta vefat etmiştir. Doğum ve ölüm tarihleri için MS , MS tarihleri yer almaktadır. Hatta Rukiye ismindeki kız kardeşleri de erken yani genç yaşta ölmüştür denmektedir. Ümmü Gülsüm Hz. Muhammed'in ikinci kız torunudur. İlk kız torunu Zeynep'ten olma Ümame'dir. Ümmü Gülsüm Hz. Fatma'dan dünyaya gelen ikinci kız torunudur.

Soru sor

Hz. Ömer'in Ümmü Gülsüm ile evlenmesi hakkında anlatılanlar

Selamun aleykum hocam, Hz. Ömer'in, Hz. Alinin kızı Ümmü Gülsümle evlenmek istediği.. Hz. Ali'nin kızını Hz. Ömere gönderdiği.. Hz. Ömer'in kızın eteğini kaldırp baktığı.. yazılıyor.(Hayatüs sahabe 3. Cilt) Bu hareket Hz. Ömer gibi büyük bir sahabinin yapacağı bir davranışa benzemiyor, acaba bu olayın aslı nedir, açıklayıp bizleri doğru yönde bilgilendirebilir misiniz? Tşk ederim Allaha emanet olun

Ve aleyküm selâm…

Değerli kardeşim;

Sorduğun hususla alakalı kaleme alınmış, “Hz. Ömer'in, Ehl-i Beyt'le akrabalık arzusu ve Hz. Ali'nin kızı Ümmü Gülsüm'le evliliği” başlıklı güzel bir makaleyi –bazı tashih ve tanzimle– aynen paylaşmak isterim.

***

Hz. Ömer'in hayatındaki bu olay onun Ehl-i Beyt sevgisini gösterir. Hz. Ömer (r.a.) halifeyken, bir gün, Hz. Ali'den, kızı Ümmü Gülsüm'ü istedi. Hz. Ali, “o küçüktür" dedi.

Bunun üzerine Ömer (r.a.), “Hayır. Vallahi, bu bir şey değil; fakat sen beni engellemek istiyorsun" diye konuştu ve devamla, “Eğer gerçekten dediğin gibi (çocuk/sabî) ise onu bana gönder" diye ekledi.1

Aslında, Rasûlullah'ın vefatından önce dünyaya gelen Ümmü Gülsüm, gerçekten küçüktü.2 Hattâ, bir rivayette, kendisinden, "O, o zaman bir kız çocuğu idi" diye söz edilir. Hattâ, Mescid-i Nebevî'de sonucu bekleyen Hz. Ömer'e yanındakiler, "Ey Mü'minlerin Emîri! Ondan ne istiyorsun? O küçük bir kız çocuğudur" demişlerdi.

Ümmü Gülsüm'ün küçüklüğü bir yana, Hz. Ali onu, Tebük'te şehid olan kardeşi Câfer-i Tayyar'in öksüz oğluna vermek istiyordu.

Hz. Ali, evine geldi. Ümmü Gülsüm'ün eline bir hülle (elbise) verip, "Bunu Emîru'l-Mü'minîn'e götür, ona şöyle söyle: 'Babam sana, bu elbiseyi nasıl buluyorsun, diyor de" diye onu gönderdi. Çocuk yaşta olan Ümmü Gülsüm, hiçbir şeyin farkında değildi. Elbiseyi Hz. Ömer'e getirerek babasının dediklerini tekrarladı. Bunun üzerine onun izarından (ön kolundan) tutunca, Ümmü Gülsüm kolunu çekti.3

Ümmü Gülsüm, Ömer'e kızmıştı. Hz. Ömer ise, "iffetli ve şerefli birisi" dedikten sonra, "Git, ona (babana) şöyle de: O ne güzel ve ne cemâllidir. Vallahi o, senin dediğin gibi değildir."

Bunun üzerine Hz. Ali, onu Ömer'e (r.a.) nikahladı. Mevzu hakkında birbirine benzer farklı rivayetler de vardır. Zehebî'ye göre, Hz. Ömer, Ümmü Gülsüm'le H. Yıl'da evlenmiştir.4

***

Aslında Hz. Ömer'in, Hz. Ali'nin kızıyla evlenmesinde gayesi başkaydı. O, Ümmü Gülsüm'ü isterken, bir rivayete göre, "Ey Ebe'l-Hasen! Onu benimle evlendir. Çünkü mutlaka ben, ondan hiç kimsenin beklemediği bir keramet (değer) ve şeref gözlüyorum" demişti.

Ümmü Gülsüm'le alacağı değeri/kerameti de Hz. Ali'ye, "O küçük olursa olsun" deyip şöyle açıklamıştı: "Ben Rasûlullah'tan (s.a.v.) şöyle derken işittim: ‘Bütün sebepler/bağlar, 5 nesebler (soylar) ve sıhriyetler kesilmişlerdir; ancak benim sebebim, nesebim ve sihrim hâriç'" 6 diye açıklamıştı.

Bir başka rivayette de şu ilâve vardır: ‘Ben de, benimle Rasûlullah (s.a.v.) arasında bir sebep ve sıhr (kız alma) yoluyla akrabalık oluşmasını istedim."7

***

a) Hz. Ömer, neseben Ehl-i Beyt'ten değildir; hiç olmazsa sebeben/kız alma yoluyla, Kıyamet Gününde Ehl-i Beyt'le ve Rasûlullah Efendimizle (s.a.v.) bir bağı olsun istemektedir.

b) O, Rasûlullah soyuyla ilişkiye ve yakınlığa azamî derecede isteklidir. Onun Ummü Gülsüm'le evlenmesi başka bir sebepten değildir; küçüklüğü ve onunla evlilik münasebeti geri plândadır. Hattâ, Hz. Ali’ye, “Gerçekten ben, yanımda Rasûlullah'tan (s.a.v.) bir uzuv (organ) olmasını istiyorum"8 diyerek onu istemiş;9 Hz. Ali, “Bende ancak (Fâtıma'dan olma) Ümmü Gülsüm var; o da küçük hâldedir" deyince, Hz. Ömer, “yaşarsa büyür”, demiştir.9

O, Kıyamet Günü için yanında bir sebep ve Rasûlullah soyundan bir et parçası olsun istemektedir. Sebep: Hurma gibi ağaçlara çıkmak için elde bulunan "habl"dir, (iptir). Kendisiyle bir şeye ulaşılan her vesileye sebep denir Marifete vesile olan her şey de sebeptir. Ümmü Gülsüm de, Fâtıma'nın kızı ve bir "seyyide" olmakla Kıyamet'te Rasûlullah'a ulaştıran, onunla ilişkiye sebep olan bir vesile olacaktır. "Zerî'a" da sebep mânâsına gelir. Nitekim, İmam Şâfî de, Ehl-i Beyt sevgisini dile getiren bir şiirinde, Âl-i Nebî benim sebebim/ipimdir. Hem onlar beni ona/Rasûlullah'a bağlayan bir vesilemdir"11 diyerek aynı mevzuya parmak basmıştır.

***

Hz. Ömer'in bu evlilik hadisesi de, Rasûlullah Efendimize (s.a.v.) ve Ehl-i Beyt'e sevgi ve saygısına büyük bir delildir.

Ümmü Gülsüm'le nikahlandıktan sonra, Ömer (r.a.) Mescid-i Nebevî'de Muhacirîn ve Ensâr ile otururken, “Beni tebrik etmiyor musunuz?" demişti.

Oradakiler, “Seni neden dolayı tebrik edelim ey Mü'minlerin Emîri?" diye sordular.

O da "Ali'nin kızı Ümmü Gülsüm'le" diye cevap verdi.

Hz. Ömer, sonra da Kıyamet Günü bütün sebeplerin ve neseblerin kesilmesiyle ilgili hadis-i şerifi zikrederek, “Ben de Rasûlullah'la aramda bir sebep/sıhrîyet ve neseb olmasını çok sevdim ve istedim, sevginin gereği olarak çok arzuladım"12 dedi.

Bunun üzerine oradakiler kendisini tebrik ettiler

Hakikaten, Ehl-i Beyt'le olan akrabalık ilişkisi onu çok sevindirmişti.

İslâm irfanında (kültüründe), seyyide ve şerifelerle evliliğe, bahusus bu hadise sebebiyle çok rağbet gösterilmiştir

Ümmü Gülsüm'den, Hz. Ömer'in Rukiyye adlı bir kızı ve Zeyd adlı bir oğlu oldu. Çocuklar çok yaşamadı. Hz. Ömer'in vefatından sonra (H. Yıl/M. ) Ümmü Gülsüm'ü, amcasının oğlu Avn b. Cafer aldı. Çocuk bırakmadan ikinci kocası ölünce, yine amcasının oğullarından Muhammed b. Cafer'e vardı. Ondan bir kızı oldu. Onun ölümüyle de, Abdullah b. Cafer'le evlendi. Bununla nikâhlı iken ve son kocasından çocuğu olmadığı hâlde vefat etmişti

Dipnotlar
1- Târîhu’l-Hamis, II, ; Zehairu’l-Ukba, s.
2- Zehairu’l-Ukba, s. ; el-Hulefâu’r-Râşidûn, s Bu evlilik H. Yıl'da olmuştur.
3- İbare-ifade şöyle: “Fe-aheze Umeru bi-zirâiha fe’c-tezebetha minhu”; Zehairu’l-Ukba, s. ; Târihul Hamis, II,
4- Konuyu bütün rivayetlerle ele almak ve tartışmak sözü uzatacağı için diğer rivayetleri almıyoruz. Geniş bilgi için bkz. Tarihül Hamis, II, ; Zehairu’l-Ukbâ, s. ; el-Hulefâu’r-Râşidûn, s. 68
5- Zehairu’l-Ukbâ, s. ; Târîhu’l-Hamis, II,
6- Zehairu’l-Ukbâ, s. ; Târîhu’l-Hamis, II,
7- Zehairu’l-Ukbâ, s.
8- Rasûlullah, “Fatıma benden bir et parçasıdır”, buyurmuştur. Ümmü Gülsüm de ondan olduğu için, Rasûlullah’tan bir parça olarak kabul ediliyor.
9- Zehairu’l-Ukbâ, s. ; Târîhu’l-Hamis, s. vd.
el-Mufredât, s. ; Sebep kelimesine bakınız.
el-Mufredât, s. ; Sebep kelimesine bakınız.
Zehairu’l-Ukbâ, s.
İsmail Hakkı Bursevi hazretlerinin ve sair tasavvuf büyüklerinin ve Tuğrul Bey’in de benzer bir evlilikleri vardır.
Zehairu’l-Ukbâ, s. ; el- Hulefâu’r-Râşidûn, s. ; Mürûcu’z-Zeheb, II, Doç. Dr. Murat Sarıcık.

Hz. Ali, Hz. ömer, Ümmü Gülsüm, Emîru'l-Mü'minîn, onun izarından (ön kolundan) tutunca, Ümmü Gülsüm kolunu çekti, Tebük, Câfer-i Tayyar,

seafoodplus.info

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir