FİLOLOJİDE AKADEMİK ARAŞTIRMALAR Yayın Koordinatörü • ВКşКr HIГ Genel Yayın Yönetmeni • AyНın ŞİMŞEK Baş Editörler • Prof. Dr. Hasan BABACAN Prof. Dr. TКnУК SOLDATOVIĆ Doç. Dr. NТСКНК DELOBEGOVIĆ DГANIĆ Editör • Doç. Dr. RuСТ İNAN Dr. Öğr. ÜyОsТ MКСmut BABACAN Kapak Tasarım • Begüm Pelin TEMANA İç Tasarım • Begüm Pelin TEMANA Sosyal Medya • Betül AKYAR Birinci Basım • © NİSAN / ANKARA ISBN • © copyright Bu ФТtКЛın yКyın СКФФı GОМО KТtКplığı’nК КТttТr. KКynКФ РöstОrТlmОНОn Кlıntı yКpılКmКz, ТzТn КlmКНКn СТçЛТr yollК çoğКltılКmКz. Gece Kitaplığı Adres: KızılКy Mah. Fevzi Çakmak 1. Sokak Ümit Apt No: 22/A Çankaya/ANKARA Tel: 80 40 web: seafoodplus.info e-p osta: [email protected] Baskı & Cilt Bizim Büro Matbaa Sanayi 1. Cadde Sedef Sk. No: 6/1 İsФТtlОr - Ankara Sertifika No: Tel: 99 28 FİLOLOJİDE AKADEMİK ARAŞTIRMALAR İÇİNDEKİLER Çeviribilim Çalışmaları 7 ÇEVİRİBİLİM & NETNOGRAFİK ВAKLAŞIMLAR ÇEVİRİBİLİM VE DİSİPLİNLERARASI İLİŞKİLER SERDAR ÖГKAN’IN KAYIP GÜL ADLI YAPITIYLA ÇEVİRİNİN ÇEVİRİSİ LA ROSE RETROUVEE’NİN EŞDEĞERLİK AÇISINDAN ÇÖГÜMLENMESİ Dünya Dilleri ve Edebiyatları Çalışmaları 63 MODERNİST ÖГ-BENLİK, KENDİNİ ALDATMA VE BENLİK ÇATIŞMASI IŞIĞINDA JOSEPH CONRAD’IN LORD JIM ADLI ROMANINA BİR BAKIŞ 65 SILEMA-I ROMANINDA DİL, TOPLUM VE TARİH 79 el-HANSA, ŞİİRLERİNDE HEP AĞIT MI ВAKMIŞTIR? KORE DİLİNİN TARİHSEL DEĞİŞİMİ TÜRKÇE VE ALMANCA POLİTİK DİLDE STEREOTİPLER АЯ А А ИЯ, А Ь АЯ А И А ИЯ И А ИИ HİNT – İRAN KÜLTÜREL İLİŞKİLERİ HİNT ALT KITASINDA FARSÇANIN ВÜKSELİŞ VE ÇÖKÜŞÜ İKNİN Ü CİSD YA AVAŞINDA AMER İKA’DA “ÇEKİK GÖZLÜ” OLMAK: ÇİNLİ AMERİKAN ROMANINDA JAPON AMERİKALILARIN TEMSİLİ JAMİE FORD’UN KIRIK KALPLER OTELI Türk Dili Çalışmaları JAKOBSON’UN “İKİLİ KARŞITLIK”LAR DİГGESİ VE TÜRKÇE AÇISINDAN BİR TASNİF DENEMESI DìVÁNU LUáÁTİ ’T-TURK’TE SESTEŞ SÖZCÜKLER Yeni TürkEdebiyatı Çalışmaları HÜSEВİN CAVİD VE TÜRK EDEBİВATI ETKİSİ TÜRK EDEBİВATINDA SERVET- İ FÜNUN DÖNEMİNE GELENE KADAR EDEBÎ AKIMLAR (ROMANTİГM - REALİГM NATÜRALİГM ) Disiplinlerarası Çalışmalar BİR KENTSEL MEKANIN GÖSTERGELERARASI ÇEVİRİSİ: ÜSKÜDAR’IN ESTETİK DÖNÜŞÜMÜ ВENİ BİR TARTIŞMA: OSMANLI TÜRKÇESİ, ÇEVİRİBİLİMDE VARLIĞI SORGULANAN “KUSURSUГ DİL”E ÖRNEKTİR!? Tematik AR’IN TUHFETÜ’L-GARÂM İS AYİDH İMLİ ŞİİR MECMUASI HİTİT ÇİVİВAГILI METİNLERDE GEÇEN TANRIÇA “ŠALA” VE EPİTETİ “PİTENḪİ” TÜRK HALK KÜLTÜRÜ UYGULAMALARINDA TATLI Tematik Tematik 11 46 TÜRK HALK KÜLTÜRÜ UYGULAMALARINDA TATLI 1 DESSERT IN TURKISH FOLK CULTURE PRACTICES Mutlu ÖZGEN2 ÖZET Halk kültürümüzde, hayat tКtlı ile ЛКşlКr, tКtlı ile yКşКnır, yine tКtlı ile sona erer. TКtlı hem sevinci pКylКşmКnın hem de üzüntüyü КzКltmКnın “Оn ideal yolu” olarak kültürel yКşКntımızНКФТ yerini Кlmıştır. TКtlılКrК yüklenen bu anlam ЛТrlТФtОlТğТ on- lКrın, tКşıНıФlКrı tКtlКr ФКНКr ТnsКn СКyКtının РОçТş НönОmlОrТnО ФКttıФlКrı “Нurumu tКmКmlКyıМı, topКrlКyıМı, pОФТştТrТМТ ve onКrıМı” ТşlОvlОrТ ile de ritüel sürecin önemli bir pКrçКsı olmuşlКrНır. Halk kültüründe Нoğumun ve Нüğünün hediyesi “ЛКФlКvК” ТФОn, ölümün tОsОllТsТ “СОlvК yК НК loФmК” olmuştur. DoğumlК ЛТrlТФtО НünyКyК РОlОn ЛОЛОğТn РОlТşТ tКtlı ТlО ФutlКnırФОn, ölüp РТНОn yКФınlКrımız НК tКtlı ТlО uğur- lКnmıştır. TКtlı, yКşКyКnlКrК teselli, ölenlere de ruСlКrı için bir dua ФКpısı olmuştur. “CКnınК НОğsТn” sözü her iki tКrКfı da mutlu eden, teskin eden bir ifadedir. Ölünün ruhunu “şКН ОtmОФ” yani mutlu etmek görevi de tКtlıyК (helva / lokma) vОrТlmТştТr. ВКşКyКnı mutlu ОtmОyО çКlışmКФ kadar, ölen bir kimsenin ruhunu da mutlu etme РörОvТ tКtlıyК Нüşmüştür. Helva ölünün ruhunu memnun ederken, geride kalan yКФınlКrının da КМı çeken ruСlКrını ve vТМНКnlКrını rahatlatma vazifesi üstlОnmТştТr. TКtlının Türk halk kültürü içinde (halk ОНОЛТyКtı, РОçТş dönemleri, halk ТnКnМı, halk СОФТmlТğТ vО НТğОr РОlОnОФlОrНО) önОmlТ fonФsТyonlКrı olНuğu pОФ çoФ КrКştırmК- Мının tОspТtlОrТ КrКsınНКНır. ÖzОllТФlО HКlФ ОНОЛТyКtımızНК “SımâtТyО” КНı vОrТlОn yОmОФ НОstКnlКrı ТlО, НТlТmТzО yОrlОşОn КtКsözlОrТ, НОyТmlОr, КlФışlКr (НuКlКr) tКtlı- nın vО tКtlı türlОrТnТn Оn Кz ФОnНТlОrТ ФКНКr ТsТmlОrТnТn НО ФültürümüzНО РОnТş ЛТr ФullКnım КlКnınК sКСТp olНuğunu ortКyК ФoymКФtКНır. PКylКşımlКrımızın Оn tКtlı halini oluşturКn, fКrФlı НuyРulКrı bir araya getiren ve ЛunlКrı güzel bir şОФТlНО ifade ОtmОmТzО olКnКФ sКğlКyКn önОmlТ ЛТr ТlОtТşТm КrКМı olКn tКtlının СКlФ Фültürümüz- deki yeri ve ТşlОvТnО yuФКrıНК ФısКМК bahsi geçen ЛКşlıФlКr КltınНК НОğТnТlОМОФtТr. Anahtar Kelimeler: İФrКm, HОНТyО, TКtlı, DuК, Doğum, Düğün, Ölüm, HКlФ Kültürü, HКlФ EНОЛТyКtı. ABSTRACT In our popular culture, life begins with dessert, is experienced with dessert, ends with dessert again. Sweet has taken its place in our cultural life as the “ТНОКl wКy” to both share the joy and reduce sadness. These conjoined meaning of sweetness 1u çalıBşma, Kasım tarihinde Şanlıurfa’da gerçekleştirilen El RuСК I. UluslКrКrКsı SosyКl BТlТmlОr KonРrОsТnНО, “Halk Kültürümüzde Duanın, Hediyenin, Ikramın Adı Tatlı” ЛКşlığıylК sunulКn ЛТlНТrТnТn РОnТşlОtТlmТş̧ halidir. 2., e-m Drail: [email protected] Tematik has become an important part of the ritual process with their “МomplОmОntКry, restorative, restorative and rОstorКtТvО” functions, which they bring to the transition periods of human life as much as the flavors they carry. In the folk culture, while tСО ЛТrtС КnН wОННТnР РТft Тs “ЛКФlКvК”, “СКlvК or yОКst frТttОrs” СКs ЛОМomО tСО solace of death. While the birth of the baby who came to the world is celebrated with dessert, our relatives who died were also bid farewell with dessert. Dessert has been a consolation to those who have been living and door of prayer for the souls of the dead. The word “wortСy of lТfО” is an expression that makes both sides happy КnН МКlm. TСО Нuty to “НОКtТfy” tСО soul of НОКН, so to mКФО happy, is also appointed to the dessert (halva / yeast fritters). As well as trying to make the living happy, the task of making the soul of a dead person happy is also appointed to the dessert. While halva pleases the spirit of death, has also undertaken the duty of relieving the pain of souls and consciences of the relatives of those who are left behind. Among the determinations of many researchers that have important functions within the desert Turkish folk culture (folk literature, transitional periods, folk beliefs, folk medicine and other traditions). Especially in our folk literature, with the epics of food called “SТmКtТyО” Proverbs, idioms, abbreviations and pragmatics that settled into our language, reveals that as much as the names of the desserts and dessert types themselves have a wide range of uses in our culture. It will be mentioned under the headings mentioned above briefly about the place and function of the dessert culture, which constitutes the sweetest state of our sharings, bringing together the different feelings and allowing us to express them beautifully. Keywords: Treat, Gifts, Dessert, Prayer, Birth, Wedding, Death, Folk Culture, Folk Literature. GİRİŞ Türk СКlФ ФültürünНО tКtlının, yКpılış КmКçlКrı vО uyРulКmК КlКnlКrı- na ЛКФtığımızНК, pОФ çoФ uyРulКmКnın ФöФОnТnНО ОsФТ Türk ТnКnМınНКn ОtФТlОr ЛulunmКФtКНır. Türklerin tКtlı ТlО СТФКyОsТ BКСКННТn ÖРОl’Тn НО ЛО- lТrttТğТ РТЛТ, İslКmТyОt önМОsТ НönОmО НКyКnır. TКtlının eski Türklerdeki КНı “ФКvut” olup, bu isim AnКНolu’НК daha çok “ЛuğНКy ve hububat ФКvurmКsı” ТçТn söylenen bir sözdür. Konya vО çОvrОsТ ЛКştК olmКФ üzОrО AnКНolu’nun pek çok bölgesinde Kavut ФКvurmКsı, helva kavurma olarak bilinmektedir. Bahaddin Ögel, Türklerde tКtlının КНını ФКvut vО СОlvК olКrКФ vОrНТğТ çК- lışmКsınНК Лu Нurumu НОtКylı ЛТr şОФТlНО КçıФlКmКФtКНır: “KКvut yКpmК ТşТ, unu kavurmak ile bitmiyordu. ‘KКvut’ AnКНolu ФöylОrТnНО НО ЛКşlıМК ТФТ mana içinde ФullКnılıyorНu: 1. KКvrulmuş veya Нövülmüş tКСıl ununun, şОФОr veya tКtlı yОmТş ile ФКrıştırmК: kavut СОlvКsı. 2. KКvrulmuş tКСıl unu veya ЛuğНКy. BТrТnМТ КnlКyış, XI. ВüzyılНКФТ KКşРКrlı MКСmut’un КçıФlК- mКsınК uygundur. FКФКt ТФТnМТ КnlКyış, НКСК çoФ AnКНolu’НК çok yКyРınНır (Ögel,). FİLOLOJİDE AKADEMİK ARAŞTIRMALAR ÖРОl’Тn üzerinde НurНuğu Лu КnlКyış, Оn ОsФТ Türk geleneklerinin özüne de uygundur. Bahaddin Ögel eski Türklerde helva ФКvurmКnın ФКrşılığının, “KКvut ФКvurmК” olНuğunu ve Türklerin helva yКpmКyı bildiklerini belirt- mektedir: “BТzТm ФКvut sözümüz, ОsФТНОn çoğu zaman kagut veya kogut şОФlТnНО söyleniyordu. HОlvКnın ОsКsı ‘ФКvut’ idi. Eski Türkler kavutun, “yКğ ve şОФОr ile ФКrıştırılmКsınНКn sonra meydana gelen СОlvКyК” kavut diyorlar- Нı. AnКНolu’НК ise, yКğ ve şОФОr ile ФКrıştırılmКНКn önce ФКvrulmuş olan una, kavut denir. AnКНolu’НКФТ Лu КnlКyış ОlЛОttО ФТ ОsФТ Türk geleneklerine çok daha uygun idi çünkü kavutun esas mКnКsı, “ФКvrulmuş СuЛuЛКt”, demek- tir. Un ТlФ önМО yКğ ТlО ФКvrulur vО kavutun üzОrТnО НО ЛКl, şОФОr vОyК pОФ- mez dökülürdü. BКzı Türkler ise, ‘yКğНК ФКvrulmuş un’ için, talkan derlerdi. HКrzОmşКСlКr, Türk kültür çevresine ait kaynaklarda ‘tКlФКn bal birle ЛulРКn’ yani, ‘ФКvutu, bal ile ФКrıştırНı’ gibi sözler görüyoruz. ‘KКvutu olan pekmeze katar, КФlı olКn ТsО, öğüН tutКr’. Bu eski Türk КtКsözü ТsО, SОlçuФlu çКğının ЛКşlКrınНК KКşРКrlı MКСmut tКrКfınНКn НОrlОnmТştТ. Tabii olarak СОlvКnın da çОşТtlТ pТşТrmО mОtotlКrı vКrНır. Bal ve pekmez kavuta çТğ olarak da ФКtı- labilirdi. Kavut, КyrıМК bal ve pekmezle pТşТrТlmТş de olabilirdi. Bunlar helva- nın türlü çОşТtlОrТ idiler. Bu sebeple Türkler helva yКpmКyı ЛТlmТyorlКrНı gibi, bir ön yКrРıyК ФКpılmКФ Нoğru НОğТlНТr” (Ögel, ). Bugün dahi ЛКştК helva yКpmКnın КНı “helva kavurma” olarak geçer. HОlvКnın ana malzemesi un veya son yıllКrНК yКyРınlКşКn irmiktir. “Helva kavurdum” ifadesinin yay- Рınlığı ОsФТ Türklerdeki kavut kavurma ifadesinden gelmektedir. GünНОlТФ СКyКtımızНК son НОrОМО РОnТş ЛТr ФullКnım КlКnı olКn tКtlılКrı kültürümüz için НОğОrlТ ve vazgeçilmez ФılКn yКlnızМК damakta ЛırКФtığı tat НОğТl Кynı zamanda yКpılış КmКçlКrı ve ikram edilme biçimleridir. ВКpımın- НКn НКğıtımınК ФКНКr ЛОllТ ЛТr РОlОnОФ çОvrОsТnТn НОnОtТmТnНО РОrçОФlОşОn tКtlıyı, СКlФ СКyКtının КslТ unsurlКrınК НönüştürОn НТnКmТğТn КНı, СКlФ Фül- türüdür. Umay GünКy СКlФ Фültürünü; “HКlФ КrКsınНК mКyКlКnmış, СКlФın Фül- tür yКpısını belirleyen yКşКНığı toplumun НoФusu” (Günay,) olarak tКnımlКr. HКlФ Фültürü Кynı zКmКnНК, toplumsКl yКşКmНК uyum sКğlКyıМı ЛТrlТФtОlТğТ pОФТştТrТМТ, НКyКnışmКyı КrtırıМı özelliklerini sürdürerek bir ТşlОv üstlОnТrФОn; СКlФın НК ФОnНТ Фültürü ТlО yКЛКnМılКşmКsını önler. Özellikle, СКlФ Фültürü ürünlОrТnТn СКlФın ortКФ НuyРu vО НüşünМОlОrТnТ НТlО РОtТrmО- lОrТ ЛКФımınНКn Türk Фültürünün ФorunmКsınНК, yКşКtılmКsınНК önОmlТ Тşlevleri vКrНır. Bu yönüylО СКlФ Фültürü, СОr uyРКrlığın yКrКtıМısı olКn Тn- sКnlКrın kimlik ve ФТşТlТğТnТn temel belirleyicisi olmuştur. Erman Artun ise halk kültürünü: “ВКşКyКn ЛТr Фültür topluluğunun ЛuРünФü РОrОФsТnТmТnТ ФКrşılКyКn sosyКl ЛТr Фurum” (Artun, 46) olКrКФ tКnımlКrФОn, СКlФ Фültürünün НТnКmТФ yКpısınК НТФФКtlОrТmТzТ çОФsО НО СКlФ Фültürü yКlnızМК kültürel bir yКpı НОğТl, Кynı zamanda belli bir НКvrКnış ФКlıplКrının da ortak ismidir. FİLOLOJİDE AKADEMİK ARAŞTIRMALAR TКtlının СКlФ ФültürünНОФТ ФullКnım КlКnlКrını vО КmКçlКrını ЛТrФКç ЛКşlıФ КltınНК toplКmКФ НК mümФünНür. 1. GОçТş Dönemlerinde 2. SКğКltıМı OlКrКФ (HКlФ HОФТmlТğТ) 3. Adak Olarak (Halk İnКnМı) 4. İlОtТşТm ArКМı Olarak 5. ÖzОl ГКmКnlı ВКpılКn TКtlılКr 6. HКlФ EНОЛТyКtı Ürünlerinde 7. İФrКm vО HОНТyО Olarak 1. TATLININ GEÇİŞ DÖNEMLERİNDE KULLANIM ALANLARI Kültürümüzde tКtlılКrın ЛüyüФ bir Фısmı, РОçТş НönОmlОrТnО ait uygu- lКmКlКrı tКmКmlКyıМı, ТşlОvТnТ КrtırıМı vО toplum yКşКmınНКФТ yОrТnТ ФКlıМı ФılКn özОllТğО sahiptir. TКtlılКr, yКpılış КmКçlКrı ТlО kültürel yКşКntımızНКФТ yerlerini КlmışlКrНır. TКtlılКrın Türk СКlФ ФültürünНО sКğКltmК vО ФКçınmК КmКМıylК ФullКnılНığı КlКnlКrın ЛКşınНК РОçТş НönОmlОrТ gelmektedir. GОçТş dönemleri, Sedat Veyis ÖrnОФ’Тn yКpmış olНuğu sınıflКnНırmКНК halk bilimi kadrosunda yer alan “СКlФ СОФТmlТğТ, halk ТnКnМı, halk mutfКğı” gibi pek çok önemli ve temel halk kültürü unsurunu bünyesinde ЛКrınНırКn uyРulКmКlКr bütünüdür. GОçТş dönemi uyРulКmКlКrının bu derece yoğun ve çОşТtlТ olma- sının temelinde de halk bilimi kadrosunu büyük bir Фısmını ФКpsКyıМı olma- sı vКrНır. Halk kültürüne ait kültürel kodlar ve gelenek çevresinde şОФТllОnОn temel uygulamalar bu bütünsellik içinde muhafaza ve КФtКrım ТmФânı bulur. GОçТş НönОmlОrТ ОtrКfınНК oluşКn vО yoğunlКşКn uyРulКmКlКrın pОФ çoğu, bu süreci tecrübe eden ФТşТyТ koruma ve sКğКltmК КmКçlıНır. ÖzФul ÇoЛКnoğlu НК sКğКltmК vО ФКçınmК uyРulКmКlКrının Оn yoğun olНuğu СКlФ Фültürü КlКnlКrının РОçТş НönОmlОrТ olНuğunК НТФФКt çОФОr; “ФТşТnТn Лu РОçТş НönОmТnНОФТ yОnТ Нurumunu, toplumsКl statüsünü belir- lemek, kutsamak, kutlamak ve Кynı zamanda da ФТşТyТ bu esnada yoğunlКş- tığınК ТnКnılКn tОСlТФОlОrНОn vО zКrКrlı ОtФТlОrНОn ФorumКФtır. ÇünФü СКlФ ФültürünНО yКyРın olКn ТnКnМК РörО, ФТşТ РОçТş НönОmlОrТ sırКsınНК Рüçsüz ve zКrКrlı etkilere КçıФ olКМКФtır” (ÇoЛКnoğlu,). GОçТş dönemleri ОtrКfınНК oluşКn vО yoğunlКşКn uyРulКmКlКrın, ФТşТyТ ФorumК vО sКğКltmК КmКçlı olmКsı, mutfКФ Фültürünün ЛТr pКrçКsı olКrКФ ФКЛul ОНТlОn tКtlı vО şОФОrТ mutfКФtКn КlКrКФ, РОçТş НönОmlОrТ РТЛТ halk kültürünün en ФКpsКmlı uyРulКmКsınНК sКğКltmК yönü ile, halk СОФТmlТğТ ve halk ТnКnМının pКrçКsı olКrКФ РörОv yКpmКsını sКğlКmıştır. Tematik TКtlının РОçТş НönОmlОrТnНО ФullКnım КmКçlКrınК ЛКФtığımızНК; -DoğumНК, sКğКltmК vО ФКçınmК КmКМıylК, - Evlenme ile ilgili uygulamalarda, sevinç ve kutlama КmКМıylК, - Ölüm ile ilgili uygulamalarda ise, dua КmКМıylК ФullКnılmКФtКНır. Doğum: GОçТş НönОmlОrТnНО önМОsТ vО sonrКsınК КТt uyРulКmКlКrıylК tКtlının sКğКltıМı olКrКФ ФullКnılНığı КlКnlКrın ЛКşınНК Нoğum РОlmОФtОНТr. Doğum öncesi ve Нoğum sonrКsı uyРulКmКlКrın önemli bir Фısmı, tКtlı üzerine ТnşК ОНТlmТş gibidir. Sedat Veyis Örnek, Нoğumu önОmlТ ФılКn hususlardan şu şОФТlНО bahse- der: “AnnОyО benlik ve bütünlük, babaya güven akrabaya, soya sopa güç ka- zКnНırКn ve yКşКmın ЛКşlКnРıМı olКn Нoğum ЛТr РОçТş olНuğunК göre; inanç- lar, gelenekler, gebe ФКНını Нoğumu önМОsТnНОn, СКttК ta çocuk sahibi olma ТstОğТnНОn başlКyКrКФ ЛТrtКФım adetlere uymaya bu adetlerin РОrОФtТrНТğТ Тş- lemleri yerine getirmeye zorlКmКФtКНır. Böylece Нoğum, annenin gebe kalma ТstОğТnНОn ЛКşlКyКrКФ, ТnКnМın, dinsel ve büyüsel özlü yüzlerce ТşlОmТn hücu- munК uğrКyКrКФ adeta onlКr tКrКfınНКn yönОtТlmОФtОНТr” (Örnek,). Halk kültüründe Нoğum olКyı, öncesi ve sonrКsınНКФТ uyРulКmКlКrı ile pek çoФ НТnКmТФ unsur tКrКfınНКn yönОtТlОn önОmlТ ЛТr süreçtir. Doğum öncesi ve sonrКsınК ait, halk kültürü uyРulКmКlКrının tОmОl КmК- Мı, КnnО vО çoМuğun bu süreci sКğlıФlı ЛТr şОФТlНО tКmКmlКmКsınК yКrНımМı olmКФtır. Bu sürОçtО tКtlı, halk kültürü unsuru olarak görev yКpmКФtКНır. AnКНolu’НКФТ Нoğum önМОsТ uyРulКmКlКrНК, çoМuğun Фız yК НК ОrФОФ НoğКМКğını СКЛОr vОrОn СКlФ Фültürü unsurunun КНı tКtlıНır. Yenilen ve içi- lОnТn tКНı üzОrТnНОn НoğКМКФ çoМuğun МТnsТyОtТnТn tОspТtТ AnКНolu folФ- lorunНК yКyРın ЛТr uyРulКmКНır. SКНОМО uyРulКmКНК ФКlmКmış “Ye tatlıyı doğur atlıyı, ye ekşiyi doğur Ayşe’yi” şОФlТnНО НТlТmТzО yОrlОşОrОФ, tКtlının “ОrФОФ” ОФşТnТn ТsО, “Фız” olКrКФ МТnsТyОtО ФКvuşmКsını sКğlКmıştır. AnКНolu’НК Нoğum önМОsТnНО olНuğu РТЛТ Нoğum sonrКsınК КТt uyРu- lКmКlКr НК tКtlı üzОrТnО ТnşК ОНТlmТştТr. Doğum sonrКsınК КТt yКpılКn ТlФ uyРulКmКНК НК tКtlı СОm müУНОlТ СКЛОrТn СОm НО çoМuğun МТnsТyОtТnТn ha- ЛОrМТsТНТr. TКtlı sКНОМО МТnsТyОtТ НОğТl Кynı zКmКnНК НoğКn çoМuğun ОrФОФ olНuğunun НК СКЛОrМТsТНТr. AnКНolu folФlorunНК, Нoğum sonrКsı Фomşu- lКrК ЛКФlКvК НКğıtılıyorsК, Лunun tОФ ЛТr КnlКmı vКrНır o НК ОrФОФ çoМuğun Нoğmuş olmКsıНır. “ToФКttК erkek çoМuğunun yКşКmının ТФТ önОmlТ КşКmКsınНК tКtlı özОl- lТФlО НО ЛКФlКvК НКğıtılır. ErФОФ çoМuğu НoğНuğunНК vО ОvlОnНТğТnНО ЛКФ- lКvК НКğıtmКФ âНОttОnНТr. Düğün РОМОsТ (РОrНОФ РОМОsТ) ЛТr tОpsТ ЛКФlКvК konur. Bu ЛКФlКvКnın КnlКmı НoğКМКФ ilk çoМuğun erkek olmКsıНır. Gerdek FİLOLOJİDE AKADEMİK ARAŞTIRMALAR gecesi КyrıМК şОrЛОt içilir ve tavuk yenir. Tavuk yКpılКn ОvlТlТğТn döllü Нöşlü olmКsı içindir. ŞОrЛОt ise Кğız tКtlılığıНır” (Вoğurtçuoğlu,). Sadece To- katta НОğТl AnКНolu’nun genelinde gelin ve güveyin gerdek gecesinde oda- lКrınК baklava, şОrЛОt ve tavuk ФonulmКsı yКyРın bir gelenektir. AnКНolu folФlorunНК Нoğum sonrКsınК КТt СКlФ Фültürü uyРulКmКlКrı- nın tОmОl КmКМı, loСusК vО ЛОЛОğТn ФorunmКsıНır. TürФ СКlФ ФültürünНО; “yОnТ Нoğurmuş olup, СОnüz yКtКФtКn ФКlФmКmış ФКНınК, loСusК НОnТl- mОФtОНТr. GОçТrТlОn Лu НönОmО ТsО, loСusКlıФ НönОmТ НОnТlmОФtОНТr” (Ço- ЛКnoğlu,). AnКНolu folФlorunНК, loСusКlıФ НönОmТnО КТt uyРulКmКlКr НuК vО tКtlı üzОrТnО ТnşК ОНТlmТştТr. KültürümüzНО loСusК НОnТlТnМО ТlФ КФlК gelen, Lo- husa şОrЛОtТНТr. Kırmızı nöbet şОФОrТnТn (halk КrКsınНКФТ КНıylК ФızКmıФ şО- keri) tКrçın ve karanfil ile ФКynКtılmКsıylК elde edilen lohusa şОrЛОtТ, Нoğum sonrКsı zТyКrОtО РОlОnlОrО ТФrКm ОНТlmОФ КmКМıylК СКzırlКnır. AyrıМК, СКlФ КrКsınНК loСusК şОrЛОtТnТn oФunmuşunun ТçТrТlmОsТ vО ТФrКm ОНТlmОsТnТn НКСК mКФЛul sКyılmКsı sОЛОЛТylО, Нoğum sonrКsı oФunКn mОvlТttО ТФrКm ОНТlmОФ üzОrО mutlКФК СКzır ЛulunНurulur. AnnОnТn sütünü ЛollКştırmК- sı vО loСusКlıФ СКstКlıФlКrınК ФКrşı КnnОnТn НТrОnМТnТ КrtırmКsı sОЛОЛТylО, nöbet şОФОrТnНОn yКpılКn lohusa şОrЛОtТ kültürümüzde şОФОrТn sКğКltıМı yö- nünün НО olНuğunu vО loСusКlıФ РТЛТ önОmlТ НönОmlОrО КТt uyРulКmКlКrНК ФullКnılНığını КçıФçК göstermektedir. ŞОrЛОtТn КnК mКННОsТ şОФОrНТr. SКНОМО tКНıylК НОğТl Кynı zКmКnНК, Кn- nenin sütünü ЛollКştırmКsı vО КnnОyТ loСusКlıФ СКstКlıФlКrınК ФКrşı НТrОnМТ- nТ КrtırmКsı sОЛОЛТylО НО sКğКltmК КrКМıНır. AnКНolu folФlorunНК LoСusК şОrЛОtТ ОtrКfınНК oluşКn СКlФ СОФТmlТğТ uyРulКmКlКrınК ЛКФtığımızНК, loСusК şОrЛОtТ yКlnızМК zТyКrОtçТlОrО НОğТl, Кynı zКmКnНК КnnОyО НО sütünün Лol olmКsı vО loСusК СКstКlıФlКrınК ФКrşı vüМuНunun НТrОnМТnТn КrtmКsı ТçТn ТçТrТlmОФtОНТr. Lohusa ile ilgili halk ТnКnМınК ait uyРulКmКlКrın önОmlТ ЛТr Фısmı ОsФТ Türklerde “Кl ruhu-hal КnКsı” Anadolu folklorunda ise “Кl ФКrısı” denilen, kötü bir vКrlıФtКn korumak içindir: “Al ФКrısı çТrФТn, sКçlКrı НКğınıФ, РözlОrТ ФКnlı, uzun tırnКФlı, uzun Лoylu, çoФ ФuvvОtlТ olКrКФ tКnımlКnır. Deveyle gü- rОşОЛТlОМОФ kadar uzun olНuğu söylenir. Kızıl elbiseler giyer. Kimi КnlКtılКrНК bir küpün içine girerek orada yКşКr. Bazen de ırmКФ ФОnКrlКrınНКФТ ıssız böl- gelerde vОyК ТçТ Лoş КğКç ФovuФlКrınНК yКşКНığı söylenir. İrТ gözlüdür. Çok fazla sКyıНК Кğır, demir tКФılКrı vКrНır. En sОvНТğТ şОy КtlКrın yelesini örmek- tir. Yakalamak için elbisesine veya kendisine iri ЛТr ТğnО sКplКmКФ gerekir. Demirden ve demircilerden korkar. Lohusalara musallat olur ve ölümlerine sebebiyet verir. KorunmКФ ТçТn loСusКlКrın oНКlКrınНК НОmТr ОşyК Лulun- durulur. Kötülük yapmaktan zevk Кlır. ВКptığı kötülükler Al basmak tabiri ile КnlКtılır. AyКФlКrı tОrs olКrКФ ЛОtТmlОnТr”(KКrКФurt,). Al ФКrısı Кynı zamanda bütün Türk ЛoylКrının da ortak pКyНКsı olup, “Кl ruСu” olarak Tematik КnılsК da çОşТtlТ vКryКntlКrНК НОğТşТФlТФ РöstОrmОФtОНТr: “Al, AlЛКssı (Türk- mОnlОrНО), AlЛКrstı (KırРızlКrНК), AlЛКslı (KКrКФКlpКФ ve Nogaylarda), Al- vasti (Uygurlarda), AlКrvКНı, Hal AnКsı (AzОrЛОyМКn’НК), AlЛКslı KКtın (Ku- muklarda), AlmКstı (Karaçay-BalkarlarНК), AlЛıs/AlЛız (Tuva ve AltКy’НК), Almıs (AltКylılКrНК), AlЛın/AЛlın (Tofalarda), Olbosti, MКrtu,SКrı Ene (Öz- bek ve Karakalpaklarda), Alpas, Alpasta (ÇuvКşlКrНК), Almas (Kumandinler- de), Albas (ŞorlКrНК) vb. adlarla ЛТlТnmОФtОНТr” (Bayat, ). AnКНolu folФlorunНК, loСusК şОrЛОtТ ТçОn КnnОyТ vО ЛОЛОğТ Кl ФКrısının ЛКsmКyКМКğınК ТnКnılmКФtКНır: “Erzurum’НК loСusКnın şОrЛОt ТçmОsТnО Кyrı ЛТr önОm vОrТlmОФtОНТr. ŞОrЛОt üzОrТnНОФТ РörüşlОr vО ТnКnmКlКrı şu şОФТlНО özetlemek mümkündür. ŞОrЛОt ТçОn loСusКnın ФКnКmКsı olmayaca- ğınК şКyОt ФКnКmКsı varsa çabuk ФОsТlОМОğТnО ТnКnılır. Lohusaya şОrЛОt içi- rilirse çoМuğun mert ve cömert olКМКğınК, loСusКlКrın sütlerinin bol ve tКtlı olКМКğınК, Лol şОrЛОt ТçТrТlОn loСusКnın ЛoşКlКn НКmКrlКrının НolКМКğınК ТnКnılırФОn, şОrЛОt ТçОn loСusКyı ФırФ ЛКsmКyКМКğınК Кl ФКrısının uğrКmК- yКМКğınК ТnКnılır” (BКşКr, ). LoСusК şОrЛОtТ, şОФОrТn şОrЛОtО Нönüşmüş СКlТНТr. NöЛОt şОФОrТnТn kay- nКtılКrКФ, loСusК НönОmТnНО sКğКltmК КmКМıylК ФullКnılmК НurumuНur. Aynı zКmКnНК loСusКnın ЛКşınК Фırmızı ФurНОlО vОyК yОmОnТ, şОrЛОtТn ТФrКm ОНТlНТğТ sürКСТyО Фırmızı ФurНОlО üzОrТnО Фırmızı tülЛОnt örtülmОsТ vО o şОФТlНО ТФrКm ОНТlmОsТ loСusКyı, Кl ФКrısınНКn ФorumКФ ТçТn yКpılКn halk ТnКnМı uyРulКmКlКrıНır. Kırmızı ile al ФКrısı КrКsınНК kurulan ЛКğ, şОr- ЛОtТn rОnРТnНОn, sürКСТsТnТn üzОrТnНОФТ örtüyО ФКНКr СОr şОyТn Фırmızı ol- mКsınК nОНОn olmuştur. Evlenme: AnКНolu folФlorunНК ОvlТlТğТn tüm КşКmКsı tКtlı üzОrТnО ТnşК ОНТlmТş gibidir. Söz ФОsТmТ şОrЛОt ОşlТğТnНО, nТşКn törОnТ çТФolКtК vО ЛКФlКvК ОşlТ- ğТnНО, Нüğün ТsО СОm nТФКС şОФОrТ СОm НО ЛКФlКvКnın ОşlТğТnНО РОrçОФlОş- mektedir. EvlТlТğО РТНОn sürОç ЛКşlКnРıМınНКn sonuМunК ФКНКr tКtlı ТlО ТnşК ОНТlmТş gibidir. Sedat Veyis Örnek evlenme için: “törОn, töre, adet, gelenek, РörОnОФ vО ТnКnmК ЛКФımınНКn zОnРТn ЛТr tКЛlo çТzОr”. İfКНОsТnТ ФullКnır. ÖrnОФ’Тn ЛКСsОtmТş olНuğu zОnРТn tКЛlo ТçОrТsТnНО söz ФОsТmТ / nТşКn ТlФ sırКНК olup, her iki uygulama da tКtlı ОtrКfınНК cereyan ederek, tКtlısız nТşКn vО söz ФОsТmТ olmКz РОrçОğТnТn oluşmКsını sКğlКmıştır. Yuva kurmak için КtılКn ТlФ КНımНК şОrЛОt vКrНır. - Söz Kesimi: Anadolu folklorunda söz kesiminin yКyРın КНı “şerbet içmektir”. Anado- lu’НК, şОrЛОtТn ТçТlmОsТ Sözün ФОsТlНТğТ nТşКn sürОМТnТn ЛКşlКНığı КnlКmınК gelir. FİLOLOJİDE AKADEMİK ARAŞTIRMALAR “ Kız tКrКfı yКФınlКrınК söz ФОsТmТnНОn ЛКСsОНОrФОn; ‘Лu КФşКm ЛТzТm Фızın şОrЛОtТ içilecek ya da şОrЛОtТ ТçТlНТ’ ifadelerini ФullКnır. Söz kesiminde ‘AllКС tКmКmınК ОrНТrsТn’ denilerek şОrЛОt içildikten sonra mutlaka baklava ikram edilir. Mevsimine göre, üzerine kaymak ya da dondurma koymak âdettendir. TКtlı tКtlı Фonuşulsun ТФТ tКrКf КrКsınНК ОvlТlТФ СКzırlıФlКrı ОsnК- sınНК oluşКЛТlОМОФ durumlar tКtlılıФlК çözülsün diye oğlКn ve Фız tКrКfı bir- ЛТrlОrТnО tКtlı ТФrКm ОНОrlОr. ÖzОllТФlО НО BКФlКvК, törОnТ tКmКmlКyКn olК- rak söz kesimindeki yerini Кlır. Benzer uygulamalar nТşКn için de geçerlidir. Erkek tКrКfı, Фız evine Рümüş şОФОrlТФ içinde şОФОr ve çТФolКtКsı ile gelir. ŞО- ФОrlТğТn Рümüş olmКsı eski bir КНОttТr” (Вoğurtçuoğlu, Tokat,). ŞОrЛОt, КНımlКrı yОnТ КtılКn ОvlТlТğТ НuКlКmКФtır. AnК vО ЛКЛКНКn ФurulКМКФ yuvК için rızКlıФ КlınНığının topluma “şОrЛОtТnТ ТçtТФ” sözüyle ifade edilmesidir. -Nişan: Türk СКlФ ФültürünНО şОrЛОt ТlО vОrТlОn sözün tКmКmınК ОrНТrТlmОsТ ТçТn yКpılКn ТФТnМТ КşКmК nТşКnНır. HКlФ ФültürünНО NТşКn “yüzüФlОrТnТ tКФtıФ” şОФlТnНО tКnımlКnır. ŞОrЛОt ТçmО törОnТnНО vОrТlОn sözlОrТn yüzüФ ТlО so- mutlКşmış СКlТНТr nТşКn. NТşКnın tКНı Рümüş şОФОrlТФ ТçТnНО РОtТrТlОn şОФОr ve çТФolКtКНır. “Tatlı ile başlasın tatlı şekilde devam etsin, yuvalarında ağız- larının tadı bozulmasın” nТyОtТ vО ТnКnМıylК, ФültürümüzНО ОvlТlТğО РТНОn sürОМТn СОr КşКmКsınНК tКtlıyК РОnТş yОr verilir. - Düğün: Kız isteme sürecinin iki temel КşКmКsı olan söz kesimi ve nТşКnНК olНuğu gibi evlilik ve Нüğün de tКtlının şКСТtlТğТnНО РОrçОФlОşmОФtОНТr. AnКНolu’НК yКpılКn НüğünlОrНО Фız ОvТnНОn ОrФОФ ОvТnО РОrНОФ РОМОsТnНО yОnТlmОФ üzОrО 1 tОpsТ ЛКФlКvКnın РönНОrТlmОsТ, tКtlı ТlО ТlРТlТ Оn yКyРın uyРulКmК- lardan biridir. Gerdek gecesiyle ilgili bir НТğОr yКyРın uygulama ise, şОrЛОt içilmesidir. Gelin ve güveyin içmeleri için oНКlКrınК şОrЛОt konulur. TКtlı ile ЛКşlКnılКn sürОМТn tКtlı ЛТr şОФТlНО tКmКmınК Оrdirilerek ve kurulan yuva- НК НК КğızlКrının tКНının СТç ЛozulmКmКsı ЛТrЛТrlОrТnО tКtlı sözlОr ОtmОlОrТ ТyТ РОçТmlОrТ ТçТn РОrНОФ РОМОsТnНО tКtlı mutlКФК ЛulunНurulur. “ToФКt gibi AnКНolu şОСТrlОrТnНО Нüğün ОrtОsТ, НКmКt tКrКfınНКn Фızın КТlОsТnО ЛТr kutu şОФОr gönderilir. Onlar da birkaç gün sonra bu defa damat tКrКfınК baklava yКpıp РönНОrТrlОr” (Dutoğlu,) Büyük şОСТrlОrНО daha yКyРın olan nikahtan götürme adeti, beraberinde НКğıtılКn nТФКС şОФОrТylО НО Кyrı ЛТr РОlОnОФ çОvrОsТnТn oluşmКsını sКğlК- mıştır. KıyılКn nТФКСın tОmsТlТ olКrКФ РОlОn НКvОtlТlОrО НКğıtılКn nТФКС şО- ФОrТ ОtrКfınНК НК “nТФКС şОФОrТnТ ОvНО ФКlmış ФızınК ФısmОtТ КçılmКsı ТçТn РötürmОФ, nТФКС şОФОrТnНОn yОНТrmОФ” şОФlТnНО СКlФ ТnКnМı uyРulКmКlКrı НК şОФОrТn şКСТtlТğТnНО РОrçОФlОştТğТnТn göstergesidir. Söz ФОsТmТ, nТşКn vО НüğünНО sОvТnМТmТzО ortКФ olКn şОФОr vО tКtlılКr, ТyТ РünНО olНuğu РТЛТ Фötü РünНО НО tОlФТn ОНТМТ, morКl vОrТМТ yönüylО yК- Tematik şКntımızНКФТ yОrТnТ Кlmıştır. HКlФ ФültürünНО tКtlının НuК КmКМıylК yКpılıp НКğıtılНığı uyРulКmКlКrın ЛКşınНК ölüm РОlmОФtОНТr. Ölüm: HКyКtın bir НТğОr rengi ve РОrçОğТ de ölümdür. Sedat Veyis ÖrnОФ’О göre; “Нoğum vО ОvlОnmОНО olНuğu gibi, ölüm çevresinde de birçok inanma, âНОt, törО, törОn, КyТn, ФКlıp НКvrКnış, ТşlОm ФümОlОnmОФtОНТr. Ölüm çОvrОsТnНО ФümОlОnОn vО ölüylО toplum üyОlОrТnТ ФuşКtКn Лu ТnКnmКlКr, КНОtlОr, ТşlОmlОr vО törОnlОrТn ЛüyüФ ЛТr Фısmı ölОnТn ruСunu rКСКtlКtКМКФ gerТНО ФКlКnlКrın ТsО vТМНКnlКrınК sОrpОМОФ uyРulКmКlКrı ФКpsКmКФtКНır” (Örnek,). KültürümüzНО ölОnТn ruСunu НuК vО ТФrКm ТlО СКtırlКyıp rКСКtlКtmК ТstОğТ, beraberinde pek çok dini uyРulКmКnın da ЛКşlКnРıç noФtКsı olmuştur. ÖzОllТФlО, СКlФ КrКsınНК Yedisi (7. Günü), KırФı ( Günü), EllТ ТФТsТ ( GОМОsТ) vО SОnОsТ (sОnОyТ НОvrТyОsТ) ТsТmlОrТylО КnılКn uyРulКmКlКrНК oФutulКn Оn ФКpsКmlı НuК, Mevlittir. Kültürümüzde mevlit, ölenin dua ТlО, yКşКnmışlığının ТsО НКğıtılКn şОФОr vО loФum ТlО tКtlı ЛТr şОФТlНО СКtırlКmКnın Оn yКyРın yoludur. Aynı zКmКnНК РОçmТşlОrТmТzТn ruСunК НuК göndermek niyeti ile kandil geceleri, arife günleri pОrşОmЛО КФşКmlКrı СОlvК ФКvurmКФ, loФmК НöФmОФ Оn yКyРın uyРulКmКlКrНКn ЛТrТ olКrКФ yКşКntımızНКФТ yОrТnТ Кlmıştır. ÖylО ФТ, ölОnТn КrНınНКn СОlvК ФКvurmКФ tКtlı НöФmОФ toplum tКrКfınНКn ЛОФlОnОn yКpılmКНığı tКФНТrНО КyıplКnКn olmazsa olmaz uygulamalardan biri olmuştur. Helva ve lokma Göçenin ruСunun, ФoФutmК ТlО СКtırlКnmКsının Оn tКtlı şОФlТНТr. Ölümün yКrКttığı КМının, ФКvrulКn СОlvКnın tütsüyü КnНırКn tОsФТn ОНТМТ ФoФusunНК tОsОllТyО vО НuКyК НönüşОrОФ son ЛulНuğunК ТnКnılmКФtКНır. TürФ СКlФ ФültürünНО tКtlılКr, РОçТş НönОmlОrТnТ tКmКmlКyıМı unsurlКr olКrКФ ФКrşımızК çıФmКФtКНır. Doğum, nТşКn vО Нüğünün tКtlısı ЛКФlКva ТФОn, ölüm vО ölüm sonrКsınК КТt uyРulКmКlКr СОlvК, loФmК vО loФum ОşlТğТnНО РОrçОФlОşТr. Bu sОЛОplО, ФültürümüzНО СКyКt tКtlı ТlО ЛКşlКmКФtК tКtlı ОşlТğТnНО yКşКnmКФtК vО tКtlı ТlО sonК ОrmОФtОНТr. TКtlının НuК ТstОğТ НışınНК ФullКnılНığı СКlФ Фültürü КlКnlКrınНКn ЛТr НТğОrТ ТsО, СКlФ СОФТmlТğТ uyРulКmКlКrıНır. 2. TATLININ HALK HEKİMLİĞİ UYGULAMALARINDA “SAĞALTICI” OLARAK KULLANILDIĞI ALANLAR KültürümüzНО tКtlının yКlnızМК ТФrКm ОНТlmОФ КmКМıylК НОğТl, Кynı zК- mКnНК sКğКltmК vО sКФınmК КmКМıylК НК РОnТş ЛТr ФullКnım КlКnınК sКСТp- tir. Bahaddin ÖРОl’НОn tКtlının Türk ФültürünНО sКğКltmК КmКМıylК ФullК- nılmКsının ОsФТ ЛТr РОlОnОФ olНuğunu öğrОnmekteyiz. Ögel, eski Türklerde sКğКltmК КmКМıylК lohusalara verilen “НКrı ФКvutu” КНlı tКtlının vКrlığınНКn bahseder: “LoğusК veya yeni Нoğmuş ФКНınlКrК darı helvası yediriliyor- FİLOLOJİDE AKADEMİK ARAŞTIRMALAR du. Bu yemek eski Türkler tКrКfınНКn НКrı ФКvutunК, pОФmОz vОyК şОФОr ФКtılКrКФ vОrТlТyorНu. Bunun, nО НОrОМО ЛТr СОlvК olНuğunu söylОmОФ НО çok güçtür. AslınНК ФКvutun pОФmОz ТlО pТşТrТlТp pТşТrТlmОНТğТnТ ЛТlmТyo- ruz. GОlОnОğО РörО yКlnızМК Нoğum sırКsınНК yКpılКn vО loğusКlКrК verilen Лu НКrı СОlvКsının sütü çoФ КrtırНığı НК ЛТr РОrçОФ ТНТ. KКРut ТçТn KКşРКrlı Mahmud XI. Вüzyıl OrtК AsyК TürФlОrТnНОn НОrlОНТğТ ЛТlРТlОr ТlО, ЛТzО şu КçıФlКmКyı veriyordu: ‘KКРut, НКrıНКn yКpılКn bir yemektir. Bu yemek şöylО yКpılır: НКrı ФКynКtılır, kurutulur, sonra dövülür ve un gibi inceltilir. ВКğlК vО şОФОrlО ФКrıştırılır. BöylОlТФlО yОnТ Нoğurmuş olКn ФКНınlКrК vОrТlОn ЛТr yemek olur. Bu КçıФlКmКlКrın ışığınНК, НКrı kavutunun eski bir Türk gelene- ğТ olarak ile yКpılmış olmКsı da muhtemel РörülmОlТНТr” (ÖğОl, ). Bu ЛКğlКmНК, loСusК ФКНКr ЛОЛОğТn sКğlığının ФorunmКsı vО ЛОslОnmОsТ КmКМıylК НК tКtlı ФullКnılmКФtКНır. ÖzОllТФlО AnКНolu’НК süt ile pirinç unu- nun yК НК ЛuğНКy nТşКstКsının ФКrıştırılmКsıylК ОlНО ОНТlОn muСКllОЛТ СОm annenin sütünü КrtırmКФ СОm НО ЛОЛОğТn ЛОslОnmОsТnНО vО ЛКğışıФlıФ sТs- temini güçlendirilmesinde alternatif besin ФКynКğı olarak sıФlıФlК ЛКşvuru- lan bir tКtlı olmuştur. Besleyici yönü bilinen lokumun özellikle tülbent içine sКrılКrКФ, bir tür emzik gibi çoМuğun КğzınК verilmesi, AnКНolu’НК özellikle НО ФırsКl ФОsТmНО sıФlıФlК rКstlКnКn ЛТr uyРulКmКНır. TКtlılКrın СКlФ СОФТmlТğТ uyРulКmКlКrınНК ФullКnım КlКnlКrı çОşТtlТНТr. ÖzОllТФlО ФırıФ çıФıФ şТşmО vО ТnМТnmО НО o ЛölРОyО sКНО loФum sКrılКrКФ КМısını şТşlТğТnТ КlmКsı sКğlКnır. “LoФumun ЛТr НТğОr КНı Rahat’ül Hülkum şahanesi yКnТ ‘Boğaza Ra- hatlık Veren’ olarak ЛТlТnmОФtОНТr” (Özgen,). BoğКz КğrılКrınК ses ФısıФlКrınК bademcik gibi rКСКtsızlıФlКrНК yenilmesi uygun görülen, ЛoğКzı temizleyen sesin КçılmКsını sКğlКyКn yönüyle bilinmektedir. HКlФ СОФТmlТğТ uyРulКmКlКrınНК ФullКnılmКsı çoФ ОsФТlОrО НКyКnКn şО- ФОrТn, “vüМut КğrılКrını СКfТflОtmО, tОsФТn ОtmО”, РТЛТ yКyРın ЛТr ФullКnım КlКnı ЛulunmКФtКНır. ŞОФОrТn, tОНКvТ КmКМıylК ФullКnılНığı ТlФ uygulama çocuk СКstКlıФlКrıНır. KızКmıФ gibi КtОşlТ ve Кğrılı СКstКlığК yКФКlКnmış ço- cuklara aktarlarda sКtılКn, halk КrКsınНК “ФızКmıФ şОФОrТ, nöbet şОФОrТ” ola- rКФ НК ЛТlТnОn Фırmızı rОnФlТ şОФОr ФızКmıФ olКn çoМuğК yОНТrТlТrНТ. ÇОşТtlТ baharatlar ve tКrçın ЛКrınНırКn Лu şОФОr AnКНolu’НК ФızКmıФ olКn çoМuФ- lКrın Фötü Рün Нostu РТЛТyНТ. Bu şОФОrТ yТyОn çoМuğun ФısК sürОНО СКstКlı- ğı КtlКtıp КyКğК ФКlФtığınК ТnКnılırНı. KızКmıФ şОФОrТnТn AnКНolu’nun ЛКzı ЛölРОlОrТnНО, ГКtürrО СКstКlığının ОtФТlОrТnТn КzКltılmКsı vО çoФ НКСК Сızlı ЛТr şОФТlНО ТyТlОştТrТlОЛТlmОsТ ТçТn ФullКnılНığı, КФtКrlКrНКn НК Лu mКФsКtlК temin ОНТlНТğТ bilinmektedir. KızКmıФ şОФОrТ en КtОşlТ ve Кğrılı СКstКlıФlКrНК dahi TКtlının moral verici yönünü РöstОrmОsТ КçısınНКn önemlidir. ŞОФОrТn tОНКvТ КmКМıylК ФullКnılНığı ЛТr ЛКşФК КlКn ТsО mТНО rКСКtsız- lıФlКrıНır. ÖzОllТФlО, ülsОr РТЛТ mТНО rКСКtsızlığı olКn ФТmsОlОrО şОФОrlТ su ТçТrtТlmОsТ yК НК pОtОФ ЛКl yОНТrТlmОsТ, öФsürüğО yКФКlКnmış, vОrОm РТЛТ Tematik КФМТğОrlО ТlРТlТ sorunlКrı olКn ФТmsОlОrТn НОrtlОrТnО НОvК olmКsı КmКМıylК özОl pОtОФ ЛКllКrının tОНКvТ КmКМıylК ФullКnılmКsı СКlФ КrКsınНК ЛТlТnОn yКyРın uyРulКmКlКrНır. SoğuФ КlРınlığı olКnlКrК ТsО СКФТФТ üzüm pОФmОzТ sıМКФ suНК özОlОnОrОФ ТçТrТlmОsТ ОsФТ ЛТr AnКНolu РОlОnОğТНТr. Bu sОЛОplО ЛКlın vО üzüm pОФmОzТnТn ЛТr НТğОr КНı “şТfКНır”. KКnsızlığı olКn ФТşТlОrО ФКn yКpmКsı ТçТn pОФmОz ТçТrТlТrФОn, soğuФ РünlОrНО “ТçТnТ ФızНırsın Тç şu pОФmОzТ” ТfКНОlОrТylО vüМuНК НТrОnç vОrmОsТ КmКМıylК ЛüyümО çКğınНКФТ çocuklara ve hamТlО НönОmТnНО НОmТr ОФsТФlТğТ olКn ФКНınlКrК üzüm pОФ- mezi içirilmesi yine halk КrКsınНК bilinen, en yКyРın sКğКltmК uyРulКmКlКrı КrКsınНКНır. Tansiyon ile ilgili sorunu olanlara tКtlı bir şОylОr yedirilmesi de tКtlının sКğКltıМı topКrlКyıМı yönünü РöstОrmОsТ КçısınНКn önemlidir. BОnzОr şОФТlНО ФКrКНut şОrЛОtТ НО AnКНolu’НК КğızНК, НuНКФ ФОnКrınНК çıФКn uçuФ vО pКmuФçuФ СКstКlığının tОНКvТsТnНО yКyРın şОФТlНО ФullКnıl- mКФtКНır. AnКНolu’НК ФorФКn ФorФutulКn çoМuФlКrК vО yОtТşФТnlОrО yürОФ çКrpıntısını КlmКФ НТlТnТn tutulmКsını önlОmОФ КmКМıylК Рül suyunК şО- ker ФКrıştırılКrКФ içilmesi eski bir gelenektir. Özellikle Tokat gibi gülleri ile mОşСur şОСТrlОrНО uyРulКnКn ЛТr tОНКvТ yöntemidir. ŞОФОr fТzyoloУТФ rКСКtsızlıФlКrНК olНuğu ФКНКr psТФoloУТФ КçıНКn ТnsКnı telkin eden yönüyle de etkili bir teskin edicidir. Özellikle şОФОrТn, ölüm gibi uygulamalarda, mevlit şОФОrТ, helva, lokma lokum gibi manevi КçıНКn vic- НКnlКrı rКСКtlКtmК yönü ЛulunmКФlК ЛТrlТФtО, СКmur vО СКmurНКn yКpılКn РıНКlКrın НК ТnsКn psТФoloУТsТnТ sКФТnlОştТrТМТ yönünün ЛulunmКsı sОЛОЛТy- le, kültürümüzde özellikle de ölümle ilgili uygulamalarda tercih edilen tat- lılКrın yКpımınНК en az şОФОr kadar hamur veya unun yКğ ile birlikte kulla- nımı son НОrОМО yКyРın olup; yКğın un ТlО ФКvrulmК yК НК СКmurun yКğ ile ФızКrtılmКsı şОФlТnНО РОrçОФlОşОn uygulamalar ilk ЛКФıştК tКtlının yКpımıylК ТlРТlТ olКrКФ КlРılКnsК НК КslınНК СОr ЛТr uyРulКmКnın НüşünsОl tОmОlТnНО РОçmТştОn РОlОn, ЛuРünФü СКyКtımızı şОФТllОnНТrОn ФültürОl tКrТСТmТzО КТt ФoНlКrın vКrlığı söz konusudur. KültürümüzНО tКtlının НКğıtılmКФ üzОrО yКpılış КmКçlКrınНКn ЛТr НТğОrТ НО КНКФtır. 3. HALK İNANCI UYGULAMALARINDA “ADAK” OLARAK KULLANILDIĞI ALANLAR TКtlının AnКНolu СКlФ ТnКnМınНК Оn yКyРın ФullКnım КlКnlКrınНКn ЛТrТ, yКğmur НuКsıНır. ВКğmurun uzun sürО yКğmКНığı НönОmlОrНО, tКrım КlКn- lКrınНК yКşКyКn köylüler, ФöФlОrТ İslâm önМОsТ РОlОnОФlОrО НКyКnКn vО НТn КНКmlКrının ЛКşını çОФtТğТ özОl törОnlОr yaparlar. Bu törenlerde dua edilip; kurbanlar kesilirken, evlerden toplanan un, yКğ ve şОФОr helva yКpılıp НКğı- Tematik tılır. Özellikle AyНın, Denizli gibi şОСТrlОrНО yКğmur НuКsı sonunda kesilen ФurЛКnın ФuyruФ yКğı un ТlО ФКvrulКrКФ yКpılКn СОlvК, НuКnın ФКЛul ОНТl- mОsТ vО nОtТМОyО ЛКğlКnmКsı КmКМıylК mutlКФК НКğıtılır. TКtlı Кynı zКmКnНК КНКФtır, ФКЛul ОНТlОn vО РОrçОФlОşОn НТlОğТn nТşКnı- Нır. TКtlıyı kültürümüzde bu derece НОğОrlТ ve ТşlОvsОl ФılКn yКpılış niyetidir. KültürümüzНО, pОФ çoФ tКtlı özОllТФlО НО СОlvК-loФmК НuК ТstОğТ ТlО yКpıl- mКФtК vО НКğıtılmКФtКНır. Pek çoФ СКlФ Фültürü uyРulКmКsı tКtlı ТlО ЛКş- lКmКФtК yК НК tКtlı ТlО sonК ОrmОФtОНТr. DuК vО tКtlı ЛТrЛТrТnТ tКmКmlКyКn ТşlОvsОl ФılКn özОllТФlere sahip iki önemli dinamik olarak kültürümüzdeki yОrТnТ Кlmıştır. HКlФ ФültürünНО tКtlının yКpılıp НКğıtılНığı ЛТr НТğОr uyРu- lama ise КНКФtır. GünНОlТФ СКyКtın ТçТnНО НoğruНКn yКşКmımızı ТlРТlОnНТrОn önОmlТ Фo- nularla ilgili НurumlКrın nОtlОşmОsТ iyi bir sonuca ulКşmКsı için dilekte bu- lunur КНКФ КНКrız. Çoğu zКmКn КНКğın КНı; ЛТr tОpsТ ЛКФlКvК, tКЛКФ tКЛКФ НКğıtılКn fıstıФlı СОlvК olКЛТlmОФtОНТr. TКtlının hediye edilmesi ikram КНını КlırФОn, НuК КmКМıylК yКpılıp НКğıtılmКsı “nТyОt”, ЛТr НТlОğТn gerçОФlОşmОsТ nОtТМОsТnНО yКpılmКsı ТsО КНКФ /ФКnsız ФurЛКn КНını Кlır. ŞОФОrТn, şОrЛОtТn, unun ve yКğın КНı yoktur. DuКnın, КНКğın ve niyetin КНı vКrНır. Türk halk kültüründe evde yКpılıp, adak olarak НКğıtılКn tКtlılКrın ЛКşın- da helva ve lokma gelmektedir. “Oğlum askerden sağ salim dönünce”, “borç- larımdan kurtulursКm”, “Bu hastalıktan kurtulup deva bulursam”, “Gelinim hamile kalırsa”,” Oğlum işe girerse”, “kızım evlenirse, sağ salim doğum yapar- sa”, “evladım sınavı kazanırsa gibi” yКФınlКrımızın РünНОlТФ hayat içinde- ФТ НurumlКrının olumlu şОФТlНО nОtТМОlОnmОsТ ТçТn, ОФsОrТyОtlО СОlvК vОyК lokma КНКnır. AnКНolu’НК özОllТФlО СКyvКnМılıФlК uğrКşКn ФОsТmlОrНО ТnОğТ olКn КТlОlОr НТlОФlОrТnТn РОrçОФlОşmОsТ ТçТn “SütlКç” КНКrlКr. DТlОğТ РОrçОФ- lОşОn süttОn sütlaç yaparak НКğıtır. AslınНК sütün КНКФ olКrКФ ФullКnılmКsı vО ruСlКrК sunulmКsı ОsФТ ЛТr Türk РОlОnОğТНТr. OrtК AsyК’НК özellikle ev iyeleri ata ruСlКrı için küçük bir tКЛКğК bir parça süt konularak КçıФ bir yere bazen evin ФöşОsТnО kutsal sКyılКn alanlarınК ЛırКФılmКФtКНır. Ata ruhunun НoymКsı КmКМıylК onК sunu yКpılmКФtКНır. AnКНolu folФlorunНК НК sütün КНКФ olКrКФ ФullКnım şОФlТ sütlКç olmuştur. HКlФ КrКsınНК, Лu tür НТlОФlОr için yКpılıp, adak olarak НКğıtılКn tКtlıyК “şükür lokması” КНı verilmektedir. Dua ve adak КmКМıylК yКpılıp ikram edilen tКtlılКrımız da vКrНır. Alevi BОФtКşТ ТnКnМınНК yТyОМОğТn КНКФ olКrКФ yКpılıp НКğıtılmКsının КНı ФКnsız ФurЛКnНır. SünnТ ТnКnМınНК türЛО vО yКtırlКrК КНКnКn НТlОФlОrТn ФКЛul ОНТl- mesi sonucunda tatlı vО şОФОr КНКnır. DТlОğТn РОrçОФlОşmОsТ НurumunНК kutu kutu şОФОr yК НК tКtlı ФutsКl ФКЛul, ОvlТyКnın mОФânınНК НКğıtılmКsı, ona verilen sözün yerine getirilmesidir. Özellikle helva ya da lokma gibi yКğın ФoФutulmКsıylК yКpılКn tКtlılКrın tekkelere ve türbelere getirilip НКğı- tılmКsı Кynı zКmКnНК ruСun НoyurulmКsıylК НК ilgilidir. FİLOLOJİDE AKADEMİK ARAŞTIRMALAR Helva ve lokma НışınНК "adak" olarak niyetlenip НКğıtılКn tКtlılКr КrКsın- da “ФОsmО şОФОr” de ЛulunmКФtКНır. AnФКrК’НКФТ HКМı Bayram-ı Veli türbe- sТ, şОФОrТn КНКФ olКrКФ КНКnНığı vО НКğıtılНığı ЛКşlıМК mОФКnlКrНКn ЛТrТНТr. ГТyКrОtçТlОr РОrçОФlОşОn НТlОФlОrТnО ТstТnКНОn 1 kutu ФОsmО şОФОr getirerek Türbenin çОvrОsТnНО PОrşОmЛО yК НК МumК РünlОrТ НКğıtmКФtКНır. KОsmО şОФОrТn НışınНК, tКtlı olarak çikolata, gofret, bisküvi, lokum gibi НТğОr tКtlı- lКr НК КНКФ olКrКФ НКğıtılmКФtКНır. ÇoМuФlКrı ТçТn КНКФtК ЛulunКn КnnОlОr ТlО sınКvК РТrОМОФ öğrОnМТlОr türЛОnТn zТyКrОtçТ profТlТnТ oluşturmКФtКНır. HКМı BКyrКm-ı Veli türЛОsТnНО ФОsmО şОФОr ОtrКfınНК oluşКn ЛТr РОlОnОФ çevresi söz konusudur. Alevi BОФtКşТ ТnКnМınНК ise, tКtlının yКpılıp НКğıtılmК durumuna “ФКnsız ФurЛКn” КНı vОrТlmОФtОНТr. KКnsız kurban uyРulКmКsı РОnОllТФlО pОrşОmЛО КФşКmlКrı РОrçОФlОştТrТlОn tekke ziyaretlerinde sıФlıФlК tercih edilen bir uy- РulКmКНır. Gözleme, katmer, pТşТ РТЛТ yКğНК pТşТrТlОn mКyКlı yТyОМОФlОr ile helva ve lokma gibi yКğНК kavrulan tКtlılКrın yКpılışının НüşünsОl temelinde, yağın kokutulma düşüncesi olНuğunНКn ФКnsız ФurЛКnlКr ТlО РöçОn КtКlКrın ruСlКrını НoyurmКФ onlКrı memnun etmek önceliktir. Kültürümüzde özellikle hamurdan ve undan yКpılКn yКğ ТlО ФКvrulКn tКtlılКrın ТnКnМımızК ait uyРulКmКlКrНК ТşlОvsОl bir role sКСТp olmКlКrınНК eski Türklerdeki, ev ve ocak iyesini doyurmak için sıФlıФlК yКpılКn oМКğК yКğ atma uyРulКmКsının izleri vКrНır: “AtОşО sunulan ФКnsız kurbanlar İslКmТyОt öncesinde Türklerde yКyРın bir uygulama idi. AtОşО sunulan kurban olarak КНlКnНırılmКФtКНır: “AltКy vО SТЛТryК СКlФlКrınНК КtОşО kurban sunmКyı ev- lenenler yКğ dökmekle РОrçОФlОştТrmОФtОНТr. AtОşО etin yКğlı Фısmı sКçı ola- rak sunulmКФtКНır” (Bayat,). Bu tip yКğlКmК, sКçı saçma РОlОnОğТ Türklerin İslКm’ı kabul etmelerinden sonra da devam ОtmТştТr. AnКНolu’НК ölenin КrНınНКn helva kavurmak, pТşТ yapmak, loФmК НöФmОФ şОФlТnНО РОrçОФlОşОn uyРulКmКlКrın kökeni eski Türklerdeki yКğ kokutmak КНı vОrТlОn ritüel uyРulКmКyК НКyКnmКФtКНır. Eski Türklerde ocak ve КtОş kültü oldukça güçlü etkilere sahipti. AtОşТ ve oca- ğı ЛОslОmОФ ТçТn sıФ sıФ yКğ kokutmak КНı vОrТlОn ritüel uyРulКmКlКrı ger- çОФlОştТrТlmОФtОyНТ. OМКФ vО КtОş КtК ruСlКrının ЛКrınКğı, Кynı zКmКnНК is- tТФrКrın da simgesi olarak kabul ОНТlНТğТnНОn, КtОşТ her gün yКğ ile beslemek oМКğК КtОş iyesini güçlü ФılmКФ КnlКmınК gelmektedir. Zaman zaman da ate- şО vО oМКğК КtК ruСlКrınНКn НТlОФlОrНО ЛulunmКФ onlКrlК ТlОtТşТmО РОçmОФ için yКğ КtılmКФtКНır. ВКğın ata ruСlКrı ile ТlОtТşТm КrКМı olmКsının günümüz uyРulКmКlКrınНКФТ ФКrşılığı; helva kavurma, lokma dökmek, pТşТ yКpmКФtır. ВКğın КtОşО КtılmКsıylК oluşКn koku, unun yКğ ile ФКvrulmКsıylК oluşКn koku ТlО Оş НОğОr olup СОr ТФТ uyРulКmК НК oМКФ ТyОsТnТ КtК ruСlКrını НoyurmКФ, sКyРı ТlО onlКrı СКtırlКmКnın bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. Ana- Нolu’НК ЛКzı yörelerde Kurban BКyrКmı sКЛКСı kesilen ФurЛКnın kuyruk yКğı ile un СОlvКsı kavurma adeti halen uygulanmakta olup, ФurЛКnın kuyruk FİLOLOJİDE AKADEMİK ARAŞTIRMALAR yКğı ТlО oМКФtК ФКvrulКn СОlvК ОФsОrТyОtlО НКğıtılmКФ üzОrО ФКvrulmКФtКНır. Eski Türklerdeki yКğ kokutma uyРulКmКsınНК ОtТn yКğlı Фısmı yК НК Тç yКğının oМКФtК yКnКn КtОşО КtılmКsı КtОşТn НoyurulmКsı uyРulКmКsının НО- vКmı olarak kabul edilecek bu uygulamada ФКnlı kurbana ait kuyruk yКğının ФКnsız kurban olarak kabul edilen helva ile buluşmКsı oМКФ üzОrТnНО un ТlО ОvТn oМКğınНК ФКvrulmКsı vО РОçmТşlОrТn ruСu ТçТn ФomşulКrК НКğıtılmКsı ОvО РОlОn mТsКfТrlОrО ТФrКm ОНТlmОsТ Оv СКlФının yОmОsТ ФurЛКnın ФОsТlТş КmКМını СОlvК ТlО güçlendirmedir. Sadece kurban ОtТnТn НОğТl ФurЛКnК ait yКğ ile yКpılКn СОlvКnın da et ile НКğılmКsı, ocak /kurban / yКğ üçlemesi et- rКfınНК РОrçОФlОşОn uyРulКmКlКrК Оn somut örnektir. Eski Türklerde zaman zaman da kötü ruСlКrın zКrКrlКrınНКn evi ve ev СКlФını ФorunmКФ КmКМıylК da КtОşО yКğ –tuz КtılmКsının ocak iyesini güç- lü ФılНığınК ТnКnılmКФtКНır. Ev-ocak КtОş iyelerinin de beslenmeye ihtiyaç- lКrı olНuğu НüşünülНüğünНОn НönОm НönОm onlКrı ЛОslОyТp etkin ФılmКФ, evin oМКğın sürОФlТlТğТ ТstТФrКrı ve bereketi için gereklidir. Bu sebepledir ki; Anadolu da tКşınılКn yeni evin mutfКğınНК ilk olarak helva kavrulur. Eski Türklerden kalma bu uygulama ev ve ocak iyesiyle uzlКşmК КnlКmınК da gel- mektedir. Kavrulan helva, КtОşО КtılКn yКğ, yiyecek ve tКtlı olmКnın ötesinde bir uz- lКşmК –СКtırlКmК КrКМıНır. Benzer bir uygulama Yozgat, Sivas ve Tokat Zi- lО’НО yКşКyКn AnşК BКМılı Beydili SırКç, Türkmenlerinde ФКrşımızК çıФmКФ- tКНır. AnşК BКМılı Türkmenlerde tОФФО vО КtК mОzКrlКrını ziyaret önemlidir. Özellikle, ziyaretler pОrşОmЛО günleri РОrçОФlОşmОФtОНТr. “TОФФО VКФtТ” КНı verilen ziyaretlerde ОvlТyК (ФutsКl ФКЛul ОНТlОn НКğ vО tОpОlОr), tОФФО (Фu- rucu ata kabirleri) ve ata kabirleri (ölmüş КТlО ЛüyüФlОrТnТn ФКЛТrlОrТ) ФКnlı ya da ФКnsız kurban ОşlТğТnНО РОrçОФlОşmОФtОНТr. Öncelik horoz ya da koç gibi ФКnlı kurban olsa da pТşТ, mКyКlı ya da gözleme gibi yКğНК yКpılКn ha- mur ТşlОrТ zТyКrОtlОrНО ФКnsız ФurЛКn olКrКФ tОФФО, tКşlКrınК ФonulmКФtКНır. AnşК BКМılılКr, Ata ruСlКrının ОvlТyКlКrın ve tekkenin yemek içmek gibi zi- yarete ТСtТyКçlКrı olНuğunК НК ТnКnmКФtКНır: “TОФФО güçlü olacak ki bizleri koruyabilsin, ТСtТyКçlКrımızК cevap verebilsin. O sebeple sıФ sıФ ziyaret edip onlКrı sКyРı ile anmak ТСtТyКçlКrını ФКrşılКmКФ, ФКnlı kurbanlarla ile onlКrı doyurmak gerekir. OМКğımızın ЛuМКğımızın ТstТФrКrı ТçТn gereklidir. Onla- rı ölü olarak kabul emek bizde büyük suçtur. KКnlı ФКnsız yКpılКn kurban sunumlКrı Лu mОФКnlКrНК yОr КlКn ruСlКrın yКşКmКlКrı güçlü olmКlКrı ТçТn yКpılmКФtКНır” (Özgen, 84). Halk kültürümüzde görülen rüyalar hem ziyarete hem de tКtlı yКpılmКsı- nК ТşКrОt etmektedir. ÖlОn yКФınlКrını КТlО ЛüyüФlОrТ rüyКНК РörülНüğünНО; “ЛТzНОn НuК istiyor. KКЛrТnТ zТyКrОt ТstТyor” şОФlТnНО yorumlКnКrКФ, ОrtОsТ gün kabir zТyКrОtlОrТ РОrçОФlОştТrТlmОФtО, ziyaret dönüşü evde helva kavru- lup ФomşulКrК göçenin ruhu için НКğıtılmКФtКНır. KültürümüzНО СОlvКnın Кyrı bir yeri vКrНır. Öyle ki bir evde ОğОr helva kavruluyorsa mutlaka özel Tematik ve önemli bir durum için yКpılmКФtКНır. Tesadüfi yКpılКn bir tКtlı olmКНığı gibi içinde özel bir mesaj ЛКrınНırmКФtКНır. Sütlaç, baklava ve НТğОr tКtlılКr sadece yenmek için yКpılırФОn ya da НışКrНКn КlınırФОn, СОlvК СКtırlКmКФ şüФrОtmОФ vО НuК КmКМıylК yКpılmКФtКНır. Ölüm de ölümün yКrКttığı КМıyı КlКn, ölОnО НuК, РОrТНО ФКlКnlКrК tОsОllТ ФКynКğı olan tКtlılКr, kandiller ile pОrşОmЛО КФşКmlКrı gibi kutsal kabul edi- len zaman НТlТmlОrТnНО РöçОn yКФınlКrımızın ruСlКrını şКН ОНТp onlКrı НuК ТlО СКtırlКНığımızın göstergesidir. TКtlılКr, РОçТş НönОmlОrТnТn НışınНК НТnТ bayramlar, kandiller, arife gün- leri ve pОrşОmЛО КФşКmlКrı gibi kutsal kabul edilen zamanlarda yКpılКn du- Кyı ve ibadeti tamamlayan, sОvКЛını КrttırКn unsur olКrКФ kültürümüzde yer КlmКФtКНır. TКtlının yКpılış КmКМı kadar, НКğıtılmКsı da ЛКşlı ЛКşınК bir ritüeldir. Öle- nin ruhu için yКpılКn tКtlı НКğıtılırФОn; “Canına değsin, önüne gitsin, Allah kabul etsin” sözleri ile kabul edilirken; Arife –Kandil-PОrşОmЛО gibi kültü- rümüzde kutsal kabul edilen günlerde yКpılКn СОlvК vО loФmКnın НКğıtımı ОsnКsınНК da benzer ifadelerin sıФlıФlК ФullКnılНığınК şКСТt oluruz. Bütün bu НОtКylКr КslınНК РöçОnТ/ ölОnТ Оn tКtlı şОФТlНО СКtırlКmКФ tКtlı üzОrТnНОn ruhuna dua göndermektir КslınНК. Helva vО loФmКnın НКğıtımınНК Лu ТfКНОlОr ФullКnırФОn; BКФlКvК ТçТn, “gözünüz aydın, hayırlı olsun” ТfКНОlОrТnТn ФullКnımını, tКtlının toplumsal ТşlОvТnТ КrttırıМı unsurlar olКrКФ НОğОrlОnНТrmОФ mümkündür. Güzel bir РОlТşmО olНuğunНК, onu tКtlı ТlО ФutlКmКФ vО pКylКşmКФ toplum tКrКfınНКn beklenen bir durumdur. TКtlı ile pКylКşılКn sevincin ФКrşılığını, “Hayırlı ol- sun gözünüz aydın” şОФlТnНО tКmКmlКyıМı ТfКНОlОr ФullКnılır. Benzer durum ölüm için de geçerlidir. Ölüm olКyı olНuğunНК ОvНО СОlvК ФКvrulmКsı top- lum tКrКfınНКn ЛОФlОnТlОn bir durumdur. Kavrulan СОlvКnın НКğıtımı ОsnК- sınНК; "Allah kabul etsin canına değsin" ifadesi, ölüm КМısı ile yanan gönülle- rin НuymКyı en çok ТstОНТğТ sözlerden biridir. Bu sebeple tКtlı, dua ile teselli etmenin en etkili yoludur. 4. TATLININ “İLETİŞİM” ARACI OLARAK KULLANILDIĞI ALANLAR KültürümüzНО tКtlı vО şОФОrТn iletişim amКМıylК ФullКnılНığı uyРulКmК КlКnlКrı НК mОvМuttur. Bu КlКnlКrНКn ТlФТ OsmКnlı’НКФТ ulufО törОnlОrТНТr. Özellikle Akide şekeri, ulufО törОnlОrТnНО ВОnТçОrТ ТlО sultКn КrКsınНКФТ ТlОtТşТm vО КФНТn РöstОrРОsТ olКrКФ ФullКnılmКФtКНır. BТr ВОnТçОrТ РОlОnОğТnНОn İstКnЛul’К özРü şОФОrlОmО türlОrТ КrКsınК РТrОn КФТНО şОФОrТnТn, ЛКyrКmlКşmК vО mОvlТtlОrНО Кyrı ЛТr yОrТ olmuştur. FİLOLOJİDE AKADEMİK ARAŞTIRMALAR AslınНК akide şОФОrТnТn tarihsel yolМuluğunК ЛКФtığımızНК, oldukça eski ve КnlКmlı ЛТr СТФâyОylО ФКrşılıyoruz. Akide, kültürümüzde inançla ilgili bir kavram olup; sözМüФ olКrКФ, “ЛКğlılıФ, ЛТrЛТrТnНОn КyrılmКmКФ, yКpışmКФ” КnlКmınК РОlmОФtОНТr. Bu sОrt vО türünО РörО rОnФ rОnФ olКn şОФОrТn önОmТ ТsО, НОvlОt rТМКlТnО sunulmКsınНКn ФКynКФlКnmКФtКНır. OsmКnlı DОvlОtТ’nНО özellikle ulufe töreninde, Yeniçerinin pКНТşКСК memnuniyetini vО ЛКğlılığını РöstОrmОФ КmКМıylК ЛТr sözlОşmО vО ТlОtТşТm КrКМı olКrКФ НКğıtılКn КФТНО şОФОrТ, ArКpçК КФТt (sözlОşmО) sözМüğünНОn РОlmОФtОНТr. Yeniçerinin pКНТşКСК mОmnunТyОtТnТ vО ЛКğlılığını şОФОr КrКМılığıylК РöstОrОn ЛТr sözlОşmОНТr: “UlufО Рünü yОnТçОrТlОrО üç КylıФlКrı НКğıtılır vО saray avlusunda fodla, çorba, zerde ve pilavdan oluşКn bir yemek verilirdi. Bu tören içinde yer alan “Akide Merasimi” ТsО ФКpıФulu КsФОrlОrТnТn КlНıФlКrı КylıФtКn vО yОНТФlОrТ yОmОФtОn Сoşnut ФКlНıФlКrını Рösteren basit КmК ТlРТnç ЛТr КrК törОnНТ. OsmКnlı ФКnunnКmОlОrТnО РörО, ulufО НТvКnının Лu КşКmКsınНК sКНrКzКm ТlО НТvКn-ı СümКyun üyОlОrТ ТlФТn КsФОrТn yОmОğТnНОn tКНКrlКr, foНlКyı Фontrol ОНОrlОrНТ. BunНКn sonrК ФОnНТlОrТnО muСzır КğК, yК НК Фul ФОtСüНКsı tКrКfınНКn tКЛКФlКr ТçТnНО şОФОrlОr sunulurНu. Bu НКvrКnış, КsФОrlОrТn ЛТr şТФКyОtlОrТnТn ЛulunmКНığının ФКnıtı olurНu” (Özgen ). HКluФ Dursun, OsmКnlı sКrКyınНК özОllТФlО önОmlТ toplКntılКrНК sadrazama ve divan üyelerine Yeniçeriler tКrКfınНКn ikram edilen akidenin, КsФОrlОrТn НОvlОtО sКНКФКtlОrТnТ, ТtККtlОrТnТ ЛОlТrtОn ЛТr ‘Сüsnü СКl’ ТşКrОtТ olНuğunu ЛОlТrtТr (Dursun, ). AФТНОnТn ФОnНТsТ ФКНКr НОvlОt ricaline “РrКm” olКrКФ НКğıtılКn mТФtКrı НК ЛКğlКnmКnın НОrОМОsТnТ ТtККt ОtmОnТn çОşТНini ortaya ФoymКФtКНır: “TКСtК çıФКn yОnТ PКНТşКС Yeniçeri AğКsı’nın ОlТnНОn ЛТr şОФОr tКsı КlırНı. Bu şОФОr bizzat yeniçeri oМКğınНК yКpılır ve yeniçeri КğКsı tКrКfınНКn ЛТzzКt pКНТşКСК sunulurНu. PКНТşКС şОФОr tКsını, ТФТ şОФТlНО КlırНı. ÖnМО şОФОr tКsı tКrtılır, ОğОr РrКmsК pКНТşКС ТstОrsО ОlТylО Кlıp yer, isterse de yКnınНК ЛulunКn çОşnТМТЛКşınК vОrТr önМО o yОr sonrК ФОnНТsТ yОrНТ… Bunun mКnКsı şuyНu: ‘Eğer şeker gram gelirse yeniçeri yeni tahta çıkacak olan padişaha güveniyor’ demekti. Bunun üzОrТnО pКНТşКСtК Лu şОФОrТ “ЛОn НО sТzО РüvОnТyorum” mКnКsınК ОlТylО Кlıp yОrНТ. Ya da ben de sТzО tКm tОrsТ “РüvОnmТyorum, РüvОnТm ОФsТФ” mКnКsını НОmОФ ТstТyorsК onu Кlır çОşnТМТЛКşınК tКttırır sonrК yОrНТ. EğОr tКs ТçОrТsТnНО РОtТrТlОn şОФОr gramdan az ise, bu seferde yeniçeri yani ordu ‘biz yeni padişaha güvenmiyoruz’ НОmОФtТ. Bu НurumНК ТsО pКНТşКСın yКpmКsı РОrОФОn ТФТ СКrОФОt vКrНı. Ya “ЛОn sТzО РüvОnТyorum” КmК НТyОМОФ şОФОrТ ФОnНТ ОlТylО Кlıp yiyecek ya da ‘bende size güvenmiyorum’ diyerek çОşnТМТЛКşınК havale edecekti. İştО Лu ТşlОmО akitleşme denir, şОФОrО НО akide şekeri, denirdi. Bu ТşlОm ЛТttТФtОn sonrК НТvКn önünНО “FОtТС SurОsТ” oФunurНu. FКФКt 4. Murat tahta çıФКrФОn yuФКrıНКФТ bütün bu uyРulКmКlКrın НışınНК ilginç Tematik ЛТr şОy olНu. Yeniçeri AğКsı çoМuФ yКştК tКСtК çıФКn pКНТşКСın tКm РüvОn vОrmОНТğТnТ yТnО vКlТНОlОrТ tКrКfınНКn ТНКrО ОНТlОМОğТnТ НüşünОrОФ şОФОrТ РrКm olКrКФ ФКrНı vО öylО pКНТşКСК sunНu. PКНТşКС ТsО ЛОФlОnТlОnТn tКm КФsТnО fКrФlı ЛТr uyРulКmК yКptı. AФТНО şОФОrТnТn ortКsınК Фırmızı ФКlОmlО ЛТr çТzРТ çОФtТ vО sonrК ОlТylО КlКrКФ şОФОrТ yОНТ. Bu şКşırtКn vО ТlФ НОfК uyРulКnКn ЛТr РОlТşmОyНТ. AmК mКnКsı КçıФtı, pКНТşКС sТz ЛКnК güvenmeseniz de ben size güveniyorum mОsКУı veriyor fakat ortКsınК çОФtТğТ Фırmızı çizgi ile de herkes sınırını bilecek mОsКУını da vurgulamak istiyordu. Burada hem annesine hem de yeniçeriye büyük bir mesaj vОrТyorНu.”3 Akide şОФОrТnТ, sКrКy vО oМКФ РОlОnОğТ nОНОnТylО İstКnЛullulКr ФОnt РüvОnlТğТnТn ve Сuzurunun sТmРОsТ olКrКФ РörmüşlОrНТr. AФТНО, ТmКlКtı ЛКsТt olsК НК tКşıНığı КnlКm ТçТn Лunu söylОmОnТn ТmФân olmКНığı ЛТr şОФОrНТr. yüzyılНК yКyРınlКşКn mevlit РОlОnОğТylО birlikte, müminlerin AllКС’К vО pОyРКmЛОrО ТçtОn ЛКğlılıФlКrının РöstОrРОsТ olКrКФ ФoФulu şurup vО şОrЛОtlОrТn yКnınНК КФТНО, mОvlТtlОrНО “ТФrКmın” КНı olmuştur. yy. ortКlКrınК Нoğru ТsО, КğНКnın mОrmОr tОzРâС üzОrТnНО çuЛuФ ЛТçТmТnО РОtТrТlТp, ФöşОlТ, yuvКrlКФ ЛОyzТ НoğrКnmКsıylК “HКМıЛОФТr ФОsТmТ” НОnОn КФТНО türü çıФmıştır. KısК süre içinde AnКНolu’yК НК yКyılКrКФ; AnКНolu ТnsКnı tКrКfınНКn ФКЛul Рörmüştür. HТФКyОsТ OsmКnlı sКrКy mutfКğınНК ЛКşlКyКn КФТНО şОФОrТ, OsmКnlı’НК “bağlılığın simgesi” olКrКФ КnılırФОn, CumСurТyОtНönОmТylОyОnТЛТrФТmlТğОvОТsmОНКСКФКvuşmuştur. Köylerde yКyРın olmКsı nОНОnТylО “Köylü şОФОrТ” olКrКФ КnılmКyК ЛКşlКmıştır. KТmТlОrТnО РörО Лu yКФıştırmК Köylünün OsmКnlı’yК НОvКm ОНОn “Akidi” yani “Bağlılığı” olarak КlРılКnmıştır. KısКМК Akide şОФОrТ, kültür tarihimize devlet ricaline sunulan bir tür hediye olarak РОçmТştТr. TКtlının kültürümüzde İlОtТşТm КmКМıylК ФullКnılНığı bir ЛКşФК uygulama ise “Helva Sohbetleridir”: “Uzun ve soğuФ Фış geceleri sohbet ve oyunlarla geçerdi. Sohbetlerin en favori tКtlısı ise helva idi. OsmКnlı da helva sohbetleri denilen ve pОrşОmЛО РОМОlОrТ yКpılКntoplКntılКryКtsı nКmКzınНКnsonrКЛКşlКrНı. AСТРОlОnОğТnТn ЛТr ürünü olКn СОlvК soСЛОtlОrТnНО СТnНТ НolmКsı, ЛörОФ, РözlОmО РТЛТ yТyОМОФlОrТn yКnınНК ЛКФlКvК, rОvКnТ, ФКymКФlı ФКyısı tКtlılКrı yОnТr şОrЛОt ve boza içilirdi. Bu gecelerde yКpılКn helva çoğunluФlК gaziler СОlvКsı ya da sütlü ТrmТФ СОlvКsıyНı. HОlvК soСЛОtlОrТnНО yüzüФ, turК НОğТrmОn vО lОЛ gibi oyunlar oynanmakta maniler ve türküler de söylenmektedir. Gecenin ortКsınК Нoğru ortaya ФКlКylı ЛКФır bir sini gelirdi. Sininin ortКsınНК ОlОnmТş un, ФОnКrınНК КğНКlКnmış ФoМКmКn ЛТr şОФОr СКlФКsı yОr КlırНı. KОtОn СОlvКsını yКpmКsını ЛТlОn ustКlКr ОllОrТnТ НТrsОФlОrТnО ФКНКr sıvКyıp pТr selam-ı PКФ’К РülЛКnФ oФuyКrКФ КğНКlКnmış sıМКФ şОФОrТ unlКyКrКФ sКğНКn sola çevirirlerdi. Helva olunca parça parça НКğıtılırНı. ArНınНКn kahveler 3 (seafoodplus.info seafoodplus.info ) FİLOLOJİDE AKADEMİK ARAŞTIRMALAR ТçТlОrОФ toplКntı ЛТtТrТlТrНТ” (SoysКl,). KültürümüzНО özОl zКmКnlı yКpılКn tКtlılКr НК vКrНır. AşurО ЛunlКrНКn ЛТrТНТr. MuСКrrОm КyınК özРü yКpılКn tКtlı olКrКФ ФültürümüzНО yОrТnТ Кl- mıştır. 5. ÖZEL ZAMANLI YAPILAN TATLILAR - Aşure AşurО, НТğОr tКtlılКrК РörО СОm yКpım zКmКnı СОm НО yКpım КşКmКsı yönünНОn fКrФlılıФ Кrz ОtmОФtОНТr. ArКpçКНК 10 mКnКsınК РОlОn КşКrК ФО- lТmОsТnНОn türОyОn КşurО, MuСКrrОm КyınК mКСsus ЛТr tКtlı olup, СОr yıl MuСКrrОm Кyının 10 unНК ФКynКtılıp vО НКğıtılmКФtКНır. Günü vКФtТ СТçЛТr şОФТlНО şКşmКyКn tКtlı olКrКФ ЛТlТnОn КşurО pОФ çoФ КnlКmı vО tКrТСsОl СКНТsОyТ НО НК ЛünyОsТnНО ЛКrınНırmКФtКНır: “AlОvТlОr, imam Zeynel AЛТНТn’Тn KОrЛОlК’НК Фurtuluşu НolКyısıylК КşurОyТ ЛТr şü- kür ve sevТnç Кşı olКrКФ ФКЛul ОНОrlОr vО 12 İmКm’К tОlmТСОn 12 çОşТt Фuru meyve koyarlar. İstКnЛul BОФtКşТlОrТ ТsО, КşКğı yuФКrı Лu КНОtlОrО yКФın ЛТr şОФТlНО BОФtКşТ ОrФКnnКmОsТ’nО РörО КşurО pТşТrТp 10 РünlüФ oruçtКn son- ra gülbanklarla canlara ikram ederler. İstКnЛul’НК ЛКzı SünnТ tОФФОlОrНО НО КşurО РОlОnОğТ çoФ güçlüdür. Özellikle Kadiriler, Rifaileri, Sinaniler ve UşşКФТlОr Лu РОlОnОğТ sürНürürlОr. ВКlnız onlКrНК КşurО Рünü НОğТşТr. KК- НТrТlОr КşurОyТ СОr sОnО MuСКrrОmТn 10’unu tКФТp ОНОn ТФТnМТ SКlı Рünü, yКnıФ mОrsТyОlОr vО zТФТrlОrlО şОyС ОfОnНТnТn nОzКrОtТnНО yКpКrКФ, üzОrТnО 12 adet süs koyarlar. Kadiri –Rumi usulüne kepçe mim harfinin ЛКşınК göre çevrilir, sКğНКn Кlınır, sola döner ve nokta konur; böylece Hz. Muhammed sТmРОlОnmТş olur. BОФtКşТlОrНО ise, çifte vКv’lК ФКrıştırılır. AşurОyТ kepçe ile ФКrıştırКn, kepçeyi bir ЛКşФКsınК öperek teslim ОttТğТ gibi kendisi de öperek Кlır. ‘ВК İmКm’, “ВК HüsОyТn” nТНКlКrıylК КşurО pТşТrТlТr. ÇТftО vКv yКnТ 66 sКyısıylК Allah lâfz-ı celilinin ortaya çıФКrılmКsı Кynı zamanda bir zikir sa- yılır” (Dursun,). Tekkelerde КşurО yuФКrıНК ЛКСsТ РОçОn şОФТlНО yКpılırФОn, SКrКyНК ТsО КşurО РОlОnОğТ muСКrrОm КyınНК КФsКtılmКНКn yОrТnО РОtТrТlmОФtОНТr. SК- ray mutfКğınНК yКpılКn КşurОlОr özel olarak bu Тş için СКzırlКnКn “КşurОlТФ” КНı vОrТlОn özОl ФКplКrlК НКğıtılmКФtКНır: “ÇoФ ОsФТНОn ЛОrТ НОvКm ОНОn КşurО Кşı, OsmКnlılКr НönОmТnНО sК- rКyНК НК pТşТrТlТrНТ. HОlvКМılКrın nОzКrОtТnНОФТ КşçılКr vО ФТlОr КğКlКrı tКrК- fınНКn СКzırlКnКn КşurО, muСКrrОmТn onunНКn Тtibaren “КşurО tОstТsТ” КНı verilen özel kaplarla saray dairelerine ve halka birkaç gün süreyle НКğıtılır- Нı. AnКНolu’НК zengin aileler ve esnaf tОşФТlâtlКrı tКrКfınНКn pТşТrТlОn КşurО, СКlФın ТştТrКФ ОttТğТ merasimlerle НКğıtılır, ЛКzı bölgelerde КşurО НКğıtımın- dan sonra kurban kesilirdi. Günümüzde de âşûrâ orucu tutmak ve КşurО Tematik tКtlısı pТşТrmОФ Лütün МКnlılığıylК НОvКm ОtmОФtОНТr” (ВКvuz, 26). AşurО ile ilgili pek çok rivayet de vКrНır. Bunlar muharrem Кyının onun- cu günüyle НoğruНКn ТlТşФТlОnНТrТlОn СКНТsОlОrНТr. BunlКrНКn ТlФТ, Hz. Nuh peygamberle ilgilidir. Büyük Tufandan sonra Nuh peygamberin gemisi ay- larca suda ФКlır. Bu zКmКn zКrfınНК yКnlКrınК КlНıФlКrı yТyОМОФlОr tüФОn- mОyО ЛКşlКyınМК, РОrТНО ФКlКn yТyОМОФlОrТ ЛТr ФКzКnНК toplКyКrКФ ЛТr çor- ЛК pТşТrmОyО ЛКşlКrlКr. Bu çorЛКyК aşure КНı vОrТlТr. HКluФ Dursun’К göre; Caferiler, Hz. Adem ve Hz. NuС’un КНınК yКpılКn vО daha çok örfe daya- nКn КşurОyО, Кsılsız rТvКyОtlОr sonuМunНК Рünün mânâ vО ОСОmmТyОtТnТn zКyıflКtılmКsı tОzТylО ФКrşı çıФmКФtКНırlКr. (Dursun, ). Muharrem Кyı НТnТmТz КçısınНКn önОmlТ olКn pОФ çoФ СКНТsОnТn НО yılНönümüНür. Cenab-ı HКФ, yОryüzünü vО РöФyüzünü Лu КyНК yКrКtmış, ЛТrçoФ pОyРКm- ЛОrТnО yТnО Лu КyНК olКn AşurО РününНО özОl ТСsКnlКr sunmuştur. AyrıМК НТnТmТz КçısınНКn önОmlТ olКn pОФ çoФ olКy yТnО MuСКrrОm Ayı’nın gününde РОrçОФlОşmТştТr. Eyüp BКş, AşurОnТn vО КşurО Рününün toplumumuz ive kültürümüz için tКşıНığı КnlКmı şu şОФТlНО özОtlОmОФtОНТr: “AşurО günü, biz Müslüman Türklerin de РОlОnОğТnО yОrlОşmТş̧, ibadet ve bir tКФım СКyır ТşlОrТylО НОğОr- lОnНТrТlОn, КНını ЛuРünНОn КlКn ЛТr tКtlıylК ФomşuluФ ТlТşФТlОrТmТzТ zТnНО tutan önemli günlerden biri olmuştur. ToplumlКrın СКyКtını МКnlı tutКn özОl zamanlar vКrНır. BunlКr tКrТСТ sürОç ТçОrТsТnНО НКyКnКğı vО ФöФОnТ nО olursК olsun, toplumlКrın РОlОnОФsОl СКyКtınК öylОsТnО yОrlОşmТşlОrНТr ФТ, söФüp КtmКФ ТmФКnsızНır. HОlО söz konusu olan AşurО Рünü РТЛТ sКНОМО ТnsКnlКrın ibadet ve СКyır yapma НuyРulКrını kabartan, Hz. PОyРКmЛОr’О ve ehlî beytine olan sevginin izhar ОНТlНТğТ bir gün ise, böyle bir günün kimse- ye zКrКrı yoФtur” (BКş,). HКlФ ФültürümüzНО НО КşurО tКtlısı Фomşuluğun pКylКşımın СКtırlКmК- nın Оn tКtlı ТfКНОlОrТnНОn ЛТrТНТr. MКlzОmОsТnНОn yКpımınК ФКНКr КşurО pКylКşımı ТfКНО eder. KültürümüzНО КşurО, ОvНО yОnТlmОФ ТçТn НОğТl НКğı- tılmКФ için yКpılКn tКtlılКrНКn biridir. Evde КşurОnТn pТşmОsТ Кynı zamanda НКğıtılmКsı КnlКmınК НК РОlmОФtОНТr. AşurОnТn sıМКФ sıМКФ tКslКrК konup ve ФКpı ФКpı НolКşКrКФ НКğıtılmКsı onu özel ФılКn НОtКylКrın ЛКşınНК gelir. 6. HALK EDEBİYATI ÜRÜNLERİNDE TATLI TКtlılКr Кynı zКmКnНК СКlФ şКТrlОrТnТn sıФlıФlК ТşlОНТğТ ФonulКr КrКsınНК yОr КlmКФtКНır. TКtlının kendisi kadar ismi de kültürümüzde özellikle de СКlФ ОНОЛТyКtı ürünlОrТnНО sıФlıФlК ФullКnılmıştır. DОyТmlОrНО, atasözlerin- de, türkülerde, bilmecelerde, manilerde ve dualarda (КlФışlКrНК) hem gerçek çoğu zКmКn НК mОМКzТ КnlКmlКrı ТlО, yКşКnılКn Нurumun tКrТf ОНТlmОsТnНО КrzuСКlМТ РörОvТnТ üstlОnmТşlОrНТr. TКtlının ЛКСsТnТn РОçtТğТ СКlФ ОНОЛТyКtı ürünlОrТnТn ЛКşınНК yОmОФ vО tКtlı НОstКnlКrı РОlmОФtОНТr. HКlФ ОНОЛТyКtı- FİLOLOJİDE AKADEMİK ARAŞTIRMALAR mızНК, yОmОФ vО tКtlı НОstКnlКrı “SımâtТyО” olКrКФ КНlКnНırılmКФtКНır: “Sımât, ‘sofrКyК dizilmiş̧ yemekler’, SımâtТyО de ‘yemekler СКФФınНК ya- zılmış̧ şiir’ НОmОФtТr. SımâtТyОlОrТn ölМ̧ülОrТ НОğТşТФtТr vО ЛТrТmТ РОnОllТФle ЛОyТttТr” (KКyК,). EНОЛТyКtımızНК yОmОФlОr üzОrТnО söylОnmТş ТlФ manzum eserlerin XV. yüzyılın ТlФ yКrısınНК yКşКmış̧ olan Kaygusuz Ab- НКl’К КТt olНuğu НК НüşünülmОФtОНТr. AlОvТ BОФtКşТ ОНОЛТyКtının Оn önОmlТ ТsТmlОrТnНОn olКn KКyРusuz AЛНКl, SımâtТyО türü şТТrlОr ТlО КnılКn vО ЛТlТ- nen bir şКТrНТr. Bu konuda Orhan Şaik GöФyКy tКrКfınНКn, Türk Folkloru dergisinde Kaygusuz AЛНКl’ın SımâtТyОlОrНОn on tanesi yКyımlКnmıştır. SımâtТyОlОrНО РОçОn yОmОФ КНı vО РıНК olКrКФ şu adlar geçmektedir: “ Şeker, gülbeşeker, helva, bal, paluze, güllab, ЛКllı kaygana, kaymak, yağ̆, tuz, ekmek, yuTha, ka- lın yuTha, М̧örek, arpa М̧öreР̆i, НКrı М̧öreР̆i, pilav, pirinМ̧, bulgur, tarhana, keş- kek, erişte, kebap, püryan, kavurma, yahni, et, burma, kalye, samsa, zeytin, soР̆an, havuМ̧, hurma, şeftali, zerdali, üzüm, elma, armut, erik, kiraz, kar- puz, düР̆lek, koz, fınНıФ, fıstıФ, leblebi, kuru üzüm, badem, МКМıФ, su, şerbet, somun, pide, katmer, СКrНКllı yКСnТ, sТrФОlТ vО sКrımsКФlı pКМ̧К, ЛКСКrlı so- maР̆, zerde, yaР̆lı СОrsО, muСКllОЛТ, sütlü pirinМ̧, köfte, höşmerim, baklava, mamunya, zülbiye”(Kaya,). Kaygusuz AЛНКlın SımâtТyО КНı verilen ОsОrlОrТnТn ЛТr НТğОr önОmТ НО НТlО РОtТrНТğТ yОmОФlОrТn ТsТmlОrТnТn Лu şТТr- lОr vКsıtКsıylК ФКyıt КltınК КlınКrКФ AnКНolu mutfКФ Фültür tКrТСТnО НО ФКy- nКФlıФ etmesidir. Özelikle de Kaygusuz AЛНКl’К ait yemek içme НОstКnınНК, pОФ çoФ tКtlı ТsmТ geçmektedir: “EllТ ЛТn ФКzКn pilav, ol kadar da zerdesi Yeni ФОşФОФ ЛТn ФКzКn, СКllolmuş çomКğılК KırФ bin kazan palûze, elli bin muhallebi BТn ЛunМК sütlü pТrТnç fКğfurТ çКnКğ ТlО … AşТНОyТ СöşmОrТ ЛТn sКЛКС ФКymКğ ТlО Elli bin sini börek elli bin de baklava MКmunyК Сoş НТzТlО ЛТСОsКp tКЛКğ ТlО, GКzТlОr СОlvКsını РОtТrОlОr ЛТn sТnТ” (Soysal,). HКlФ şКТrlОrТnТn yКzНığı SımâtТyОlОrНО tКtlılКrК da müstakil olarak yer ve- rТlmТştТr. Hatta kültürümüzde tКtlılКrК yüФlОnОn anlamlar, tКtlı НОstКnlКrı КrК- МılığıylК dile РОtТrТlmТştТr. Bu НОstКnlКr tКtlının yКlnızМК sofrКНКФТ НОğТl Кynı zamanda halk kültüründeki yeri, halk şКТrlОrТ tКrКfınНКn tКtlı НОstКnlКrınНК ТşlОnmТştТr. ŞКТrТ ЛТlТnОn tКtlı НОstКnlКrınНКn örnОФlОr КşКğıНК vОrТlmТştТr: Tematik TATLI DESTANI Ya eyyühel zerde PТlâv НОrmКn ТmТş НОrНО ElТnО РОçtТğТ yОrНО HОm ФКşıФlК СОm uyukla Ya eyyühel mulla KКvuğu МКmТyО yollК Dolapta bir tabak helva Hem uyukla hem ФКşıФlК (DКğlıoğlu,). “FКsl-I BКФlКvК” КНlı НОstКnı, ÇОlОЛТoğlu’nК КТt olup, AlТ AЛЛКs ÇınКr çКlışmКsınНК yОr vОrmТştТr. FASL-I BAKLAVA “…. ВОnТçОrТ ФullКrınК Baklava vОrНТ pКНТşКС …. Bu РОМО on Кltı sКyı GТНТyor RКmКzКn Кyı Yeniçeri pКНТşКСНКn AlНı ЛuРün Baklavayı KuşlКrın mТsФТnТ yava BОФçТnТzТn ТşТ СКvК RКmКzКn’ın on ЛОşТnНО KullКrК çıФtı Baklava Tematik OМКФlılКr ФoşuştulКr CОЛОМТlОr ЛozuştulКr Devletimiz izin verdi Baklavayı ФКpıştılКr … BОФçТnТz Сoş КНı ОylОr BОyСuНО ФОlâmı nОylОr BОФçТnТz ЛТr ЛОyТt yКpmış Baklava СКФФınНК söylОr DОrНО НОvКНır Baklava CânК sКfâНır baklava ВТmОНТm Кnı boyunca İЛrОtünumКНır baklava” ınar, 20(0Ç) TКtlı ile ilgili ÇОlОЛТoğlu’nК ait bir НТğОr destanda ise “EСl-i KОyТf” ismini tКşımКФtКНır. Bu НОstКnНК tКtlı, СОm sofrКyК ФОyТf vОrОn sofrК ФОyfТnТ tК- mКmlКyıМı unsur olКrКФ geçmektedir. EHL-İ KEYF FASLI Ehli keyf(e) helva, çörek Petsi ТlО ЛКllı börek KКНКyıfК ek şekeri Ehl-i keyfe tatlı gerek … ÇoФ КrКrız ЛТz Лu Кnı HКylТ sürНüФ sОfКyı Pek severiz baklavayı Ehl-i keyfe tatlı gerek ВКrКşır kebapla kirde DОv’К olur ehl-i derde FİLOLOJİDE AKADEMİK ARAŞTIRMALAR PТКvın yКrОnТ zerde Ehl-i derde tatlı gerek Yahniyle dolma istemez EФşТlТ ФöftОyТ yОmОz Muhallebiye yok demez Ehl-i keyfe tatlı gerek Sözlerim cümle güzide Söylerim rengin kaside Peynir şekeri, akide Ehl-i keyfe tatlı gerek BОФçТnТn Рör yürОğТnТ Sever tКtКr ЛörОğТnТ AyКsofyК çörОğТ Ehl-Т BОytО tКtlı РОrОФ (ÇınКr,). TКtlı ФКvrКmı üzОrТnНОn yКpılКn ЛОННuКnın СОНОf noФtКsı КslınНК ФТşТnТn yКşКm НüzОnТ vО Сuzuru olНuğu РörülmОФ- tedir. TКtlının ТfКНО ОttТğТ mОМКzТ КnlКm yКşКm НüzОnТНТr. Ağzının TКНının Лozulsun НОnТrФОn КslınНК yКşКm НüzОnТ Лozulsun Сuzuru ФКçsın ТstОğТnНО ЛulunmКФtКНır. Tematik Гümrüt NКСyК tКtlının ЛОННuКlКrНК ФullКnılmКmК sebebini de benzer ТfКНОlОrlО КçıФlКr. : “TКtlı vО tКtlılКrın КНının РОçmОНТğТ tОФ Фonu ЛОННu- КlКrНır. SКnırız Лu НК Фonunun tКtsızlığınНКn ФКynКФlКnmКФtКНır” (NКС- ya,). KültürümüzНО TКtlı ТlО ЛКşlКyКn ЛОННuКnın olmКmКsı tКtlının olumlu КnlКmınК vОrТlОn önОmТn РöstОrРОsТНТr. En çoФ НК TКtlının КğızНК ЛırКФtı- ğı tКt, НОyТmlОrО yКşКm ЛТçТmТnТn, НüzОnТnТn vО РТНТşКtının tКrТf ОНТlmОsТ КmКМıylК yКnsıtılmıştır. “Allah ağzımızın tadını bozmasın” denirken, bir ЛКşФК durum için de “ağ- zımızın tadı kaçtı. Bu işin tadı kaçtı” НОnТlОrОФ yКşКnılКn СКyКt ЛТçТmТ tКtlı üzОrТnНОn tКrТf ОНТlmТştТr. “Tatlı dil yılanı bile deliğinden çıkarır” derken НТyКloРu vО Нoğru ТlОtТşТmТ, “tatlı tatlı gel tatlı tatlı git “НОrФОn de mesafeyi tarif ОtmТştТr. “Tatlı yiyelim tatlı konuşalım” derken olumlu НüşünМОlОrТ dile РОtТrmОyТ yТnО tКtlı üzОrТnНОn ЛОlТrtmТşТzНТr. BКzОn НО olumsuz ЛТr Нurum “tadından yenmiyor” denilerek tКtlı bir şОФТlНО tarif ОНТlmТştТr. VОrТlОn örnОФlОrНОn НО РörülОМОğТ üzОrО tКtlının kültürümüzdeki kulla- nım КlКnı mutfКФ vО sofrК ТlО sınırlı ФКlmКmış, ТyТ ЛТr ТlОtТşТm КrКМı olКrКФ СОm mОМКzТ olКrКФ СОm НО ТФrКm Лoyutu ТlО ФültürümüzНО ОtФТn şОФТlНО ФullКnım КlКnı Лulmuştur. TКtlı СОr КnlКmНК toplumsКl ТlОtТşТmТn ТsmТ ol- muştur. 7. İKRAM VE HEDİYE OLARAK Türk halk kültüründe yТyОМОğТn hediye olarak verilmesinin ФКrşılığı “ТФ- rКmНır”. Kültürümüzde yiyecek ТФrКmlКrı ziyaretler КrКМılığıylК РОrçОФlОşТr. Çoğu zКmКn НК КrФКНКş, Оş Нost, КТlО vО КФrКЛК zТyКrОtlОrТnНО “ОlТ Лoş РТt- mОmОФ” КmКМıylК tКtlı ile gidilir. Bazen 1 kutu baklava en pКСКlı hediyeden dahi prestijli olabilir. TКtlının yОrТ vО НОğОrТnТ ЛОlТrlОyОn ТФrКmНır. En Фıy- metli hediyelerden biridir КslınНК. İlФ mККşıylК КlınКn hediye tКtlıНır. Hedi- ye olarak baklava Кlınır. Bir ЛКşФК ev hediyesi ve ТФrКmın КНı ise Akide şОФО- rТНТr : “ SКrКyın НışınНК, İstКnЛul СКlФ ФültürünНО КФТНО şОФОrТnТn “ТФrКm” ve ”Оv СОНТyОsТ” olКrКФ НОvКm ОНОn ТşlОvТnНОn ЛКСsОНОr: “ Yeni КçılКn ЛТr müesseseye, yeni evlenenlere, ev alanlara ilk defa РТНТlНТğТnНО ille de akide götürülürdü. Herkes akidenin ne anlama РОlНТğТnТ ЛТlНТğТnНОn, kimse niçin bu akide РОtТrТlmТş demezdi. AyrıМК bayramlarda, âmin КlКylКrınНК, tКşrКyК РТНТlНТğТnНО akide vazgeçilmez bir hediyeydi. Bugün КrtıФ yКvКş yКvКş unu- tulКn vО yОrТnТ ЛКşФК moНКlКrК ЛırКФКn nТФКС şОФОrТnТn tОmОlТ НО КФТНОНТr. TıpФı mОvlТtlОrНО НКğıtılКn şОФОrНО olНuğu РТЛТ” (Dursun,). GТНТ- lОn РОzТlОn yОrlОrНОn НönОrФОn sОvНТФlОrТmТzО КrФКНКşlКrımızК КФrКЛКlКrı- mızК hediye olarak çoğunluФla tКtlı getiririz. Afyonun lokumu, KoМКОlТ’nТn pТşmКnТyОsТ, KКstКmonu’nun çОФmО СОlvКsı, ÇКnКФФКlО’nТn pОynТr tКtlısı, AntКФyК’nın künefesi, AntОp’Тn ЛКФlКvКsı DТyКrЛКФır’ın ЛurmК ФКНКyıfı FİLOLOJİDE AKADEMİK ARAŞTIRMALAR MКrНТn’Тn çТvТt mКvТsТ ЛКНОm şОФОrТ СОНТyО olarak ikram edilecek tКtlılКr- dan ЛТrФКçıНır. TКtlının СОНТyО olКrКФ İФrКm ОНТlmОsТnТn НüşünsОl temelinde gönül alma, СКtırlКmК ve mutlu etme ТstОğТ vКrНır. ВКşКyКnlКr için olНuğu ka- dar ölenlerin ruhu için de dua hediye etmenin en ideal yoludur. Lokumsuz şОФОrsТz mevlit olmКНığı gibi, СОlvКsız loФmКsız da yedisi, ФırФı,52 si ve seneyi devriyesi olmaz. Mevlidlerde “РОçmТşlОrТmТzТn ruСlКrınК hediye ettik sen ka- bul eyle yКrКЛЛТ” şОФlТnНО yКpılКn НuК sonrКsı yКşКyКnlКrК mОvlТt şОФОrТ ТlО ölenin ruhuna ise dua hediye edilir. Sonuç olarak; ŞОФОrНОn şОrЛОtО, helvadan, lokuma her renk, her tat ha- yКtımızın önОmlТ КnlКrınНК КğzımızНКn ОФsТФ olmКz. BКyrКmlКrНК, Нüğün- lОrНО, НoğumlКrНК, ФКnНТllОrНО vО ölümНО ФısКМКsı СКyКtın СОr КşКmКsınНК tКtlı vКrНır. KültürümüzНО tКtlının КНı, “КНКФtır, hediyedir, ТФrКmНır”. Ale- vi-BОФtКşТ ТnКnМınНК ТsО, “ФКnsız ФurЛКnın” КНıНır. GТrНТğТ mОФânК Сuzur РОtТrТr. OrtКmı yumuşКtır. TКtlКnНırır. ToplumsКl ТlОtТşТmТn Оn Рüçlü şОФlТ- dir tКtlı. İçТnНО yКlnızМК fınНıФ, ceviz, şОrЛОt ЛКrınНırmКz; dua, dilek, sebat, özlОm, sОvТnç, Сüzün ЛКrınНırır. Hüznün НО sОvТnМТn НО özlОmТn НО Оn tКtlı ifadesini oluşturur. TКtlının Оn КyırıМı özОllТğТ, РТrНТğТ СОr КlКnНК “olumlu” ЛТr ОtФТ ЛırКФmКsıНır. BКzОn ФОnНТ НОğТl, КНı ЛТlО yОtОrlТ olmuştur РüzОl bir etki yaratmak için. “TКtlı yТyОlТm tКtlı ФonuşКlım” Лu НüşünМОnТn sözО Нö- Фülmüş halidir. Âdettendir diye, dostlara, КrФКНКşlКrК sevdiklerimize özel günlerde “СО- НТyО” olarak tКtlı veririz. Misafir olarak gidilen eve “ОlТ Лoş gitti НОnТlmОsТn” diye “tКtlı” ile gidilir. Böylesi durumlarda, bir kutu baklava, en pКСКlı hedi- yeden daha fazla prim yapar. TКtlılКrın hediye olarak sunulmКsı ise “ТФrКm” КНını Кlınır. Yiyecek ТФrКmlКrı da bir tür hediyedir. Sadece yКşКyКn Оş, dost, КФrКЛКyК НОğТl Кynı zКmКnНК ölmüş olКn yКФınlКrımızın ruСlКrınК НuК ТlО ЛТrlТФtО РönНОrТlОn СОНТyОnТn КНıНır “tКtlı”. HОr ТФТ tКrКfı НК mutlu ОНОn, tОsФТn ОНОn, “RuСunК НОğsТn, ruСu şКН olsun” ТfКНОlОrТ ТlО yКşКyКnlКrК tО- sОllТ, ölОnlОrО НО ruСlКrı ТçТn ЛТr НuК ФКpısı olmuştur. Ölünün ruhunu “şКН ОtmОФ” yani mutlu etmek görevi de tКtlıyК (helva / lokma) vОrТlmТştТr. Helva ölünün ruСunu mОmnun ОНОrФОn, РОrТНО ФКlКn yКФınlКrının НК КМı çОФОn ruСlКrını vО vТМНКnlКrını rКСКtlКtmК vКzТfОsТ üstlОnmТştТr. Tematik KAYNAKÇA ARTUN, E. (). Türk Halk Bilimi, Adana, Karahan Kitabevi. BAŞ, E. () “AşûrО Günü, Tarihsel Boyutu vО OsmКnlı DТnî HКyКtınНКФТ Yeri Üzerine DüşünМОlОr”, Ankara Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Dergisi, C. XLV/1, Ankara, ss BAŞAR, Г. (). Erzurum’da Tıbbi ve Mistik Folklor Araştırmaları, Ankara, SОvТnç MКtЛККsı. BAYAT, F. (). Türk Mitolojik Sistemi 2, İstКnЛul, ÖtüФОn ВКyınОvТ. ÇINAR, A.A. (). H raahl m l IbSofrası, İstanbul, Kitabevi Yayınevi. ÇOBANOĞLU, Ö. (). “TürФ HКlФЛТlТmТ ÇКlışmКlКrı KКНrosunК GörО Atatürk DönОmТ’nНО ArКştırmК EğТlТmlОrТ vО SonuçlКrı ÜzОrТnО GОnОl BТr DОğОrlОnНТrmО”, Cumhuriyet Dönemi Türk Kültürü: Atatürk (), Ankara, Atatürk Kültür Merkezi. DAĞLIOĞLU, H.T. ().” Ramazan ve Yemek DОstКnlКrı”, Halk Bilgisi Haberleri, C.4, S, ss DURSUN, H. (). tIasnbul’da Yaşama Sanatı, İstanbul, Timaş Yayınevi. DUTOĞLU, Y. (). Ak Zambaklar Şehri Tokat, İstКnЛul, ÖtüФОn ВКyınОvТ GÖKYAY, O.Ş. (a), “KКyРusuz Abdal ve SimК̂tiyeleri I”, Türk Folkloru, XIII: 1, Ankara, ss. GÖKYAY, O. Ş. (b), “Kaygusuz Abdal ve SimК̂tiyeleri II”, Türk Folkloru, XIV: Ankara, ss. GÜNAВ, U. (). “OsmКnlı İmpКrКtorluğu vО TürФ HКlФ Kültürü”, Osmanlı Kültür ve Sanat C. 9, AnФКrК, ВОnТ TürФТyО ВКyınlКrı. HALICI, F. (), “TürФТyО AşıФlКr BКyrКmı”, Türk Edebiyatı, İstКnЛul, S. , ss KARAKURT, D. (). Türk Söylence Sözlüğü, İstКnЛul, IQ ВКyınlКrı. KAYA, D. () Halk EНОЛТyКtınНК Yemek DОstКnlКrı, Motif Dergisi, İstКnЛul, sКyı ss Kul M. () Turnalar, Sivas, ss NAHYA, Г.().“GОlОnОФsОl Türk Kültüründe TКtlı”, Geleneksel Türk Tatlıları Sempozyumu Bildirileri, Ankara, MİFAD Yay. ÖGEL, B. (). Türk Kültür Tarihine Giriş, Ankara MEB ВКyınОvТ. ÖRNEK, S. V. (). Türk Halkbilimi, Ankara, Türkiye İş BКnФКsı ВКyınlКrı. FİLOLOJİDE AKADEMİK ARAŞTIRMALAR ÖГGEN, M. (). “ŞОФОrНОn ŞОrЛОtО OsmКnlı TКtlılКrı”, Santigrat Dergisi, İstКnЛul, SКyı:9, ss ÖZGEN, M. (). Tokat-Zile Acısu Köyü Monografisi, (Basılmamış Doktora Tezi), YedТtОpО ÜnТvОrsТtОsТ SosyКl BТlТmlОr EnstТtüsü, İstКnЛul. ÖZGEN, M. (). Şehr-i Meydan Tokat, Ankara, Gece KТtКplığı. SOYSAL, S. (). Derviş Sofraları, İstКnЛul, DoğКn Kitap. ВAVUГ, В. Ş. (), AşurК MКННОsТ, Diyanet Vakfı Islam Ansiklopedisi, Cilt.4, ss AnФКrК, TürФТyО DТyКnОt VКФfı ВКyınlКrı. Kaynak Kişiler Вoğurtçuoğlu, AysОl, Tokat, Нoğumlu ФКynКФ ФТşТ ТlО tarihinde ToФКt’tК Mutlu ÖzРОn tКrКfınНКn РörüşmО notlКrı. Tematik
Cilt 3 /
issn: X
Cilt: 3 Sayı: 3
e-ISSN: X
Sahibi/Owner
Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Yazarları Derneği Adına
Bican Veysel YILDIZ
Editörler/Editors
Prof. Dr. Hanife Dilek BATİSLAM (Çukurova Üniversitesi)
Doç. Dr. Sibel TURHAN TUNA (Muğla Üniversitesi)
Dr. Çiğdem AKYÜZ ÖZTOKMAK(Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi)
Dr. Şakire BALIKÇI (Mardin Artuklu Üniversitesi)
Dr. Erhan SOLMAZ (Uşak Üniversitesi)
Dr. İsmail ABALI (Iğdır Üniversitesi)
Redaksiyon/Dizgi
Ersin ÇELİK
BU SAYININ HAKEMLERİ
Prof. Dr. Ali AKAR Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi – Muğla – Türkiye
Doç. Dr. Sibel TURHAN TUNA Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi – Muğla – Türkiye
Folklor Akademi Dergisi, dört ayda bir elektronik ortamda yayımlanan uluslararası ve
hakemli bir dergidir. Dergide yayımlanan yazıların sorumluluğu yazarına ait olup yayın
hakları ise Folklor Akademi Dergisi’ne aittir. Yayıncının yazılı izin belgesi olmaksızın dergide
yayımlanan yazıların bir kısmı ya da tamamı basılamaz ve çoğaltılamaz. Yayın kurulu dergiye
gönderilen yazıları yayınlayıp yayınlamama hakkına sahiptir.
İletişim
seafoodplus.info
seafoodplus.info
E-posta: [email protected]
ÇOCUK VE GENÇLİK EDEBİYATI YAZARLARI DERNEĞİ
Bağdat Cad. No/B Maltepe-İSTANBUL
İÇİNDEKİLER / CONTENTS
DÜZELTME / CORRECTION
BİLGİ NOTU/DÜZELTME
EDİTÖRDEN
Sevgili Okur,
Folklor Akademi Dergisi ailesi olarak yılı 3. cilt ve 3. sayısı ile yeniden
karşınızda olmanın ve sizlerle buluşmanın sevincini yaşıyoruz. Yayın hayatına istikrarlı ve
emin adımlarla devam eden Folklor Akademi Dergisi’nin bu sayısında, hakemlerimizin
onayından geçmiş dördü Rusça, biri İngilizce ve biri de Türkmen Türkçesinde kaleme
alınmış on araştırma makalesi ile dört kitap değerlendirme yazısı olmak üzere toplam on dört
değerli çalışmayı ilginize sunuyoruz.
Sayının ilk sırasında Muvaffak Duranlı tarafından yazılan “Tuva Çalışmaları
Alanında Bir Kadın Araştırmacı: Ekaterina Dmitriyevna Prokofyeva” başlıklı makale yer
alıyor. Çalışmada, Sovyet Rusya’da öne çıkan kadın araştırmacılardan biri olan Ekaterina
Dmitriyevna Prokofyeva’nın zorlu yaşam mücadelesi ile Tuva kültürüne olan katkıları ele
alınmış. Ayrıca makalede, Prokofyeva’nın ölümünden ancak otuz üç yıl sonra
yayımlanabilen ve Tuva kültürü ile ilgili çok yönlü çalışmaları da inceleme altına alınmış.
Sayının ikinci makalesi ,Sefa Çelikörs’ün “Mustafa Özçelik’in Şiirlerinde Yer Alan
Mazmunlar Üzerine Bir İnceleme” isimli çalışması. Makalede, Mustafa Özçelik’in şiirlerinde
geçen klasik mazmunlar, şairin şiirlerinden örneklerle uygulanmış.
Performans teori bağlamında Kuzıykürpes ile Mayanhılıv destanının analiz edildiği
Zehra Işık’ın “Kuzıykürpes Mĕnen Mayanhılıv Destanı Sadece Bir Aşk Hikâyesi midir?”
başlıklı çalışması bu sayının üçüncü makalesi. Makalede, destan bünyesindeki aşk
hikâyesinin yanı sıra kahramanlık motifleri de ele alınmış. Destanın, içerdiği motifler ve epik
yapısı ile Başkurt halk kültürü başta olmak üzere Türk destan geleneği içerisinde önemli bir
yeri olduğu tespit edilmiş.
Fidan Gasımova’nın kaleme aldığı “Oğuz ve Kelt Eposlarında Rastlanan Esas ve
Yardımcı Tipler, Motifler” adlı makalede, Oğuz ve Kelt destanlarında temel ve yardımcı
kahramanların tipolojisini ortaya koyan motifleri analiz edilmiş ve söz konusu topluluklara
ait epik anlatıların tipolojik motifi açısından benzerlikler taşıdığı saptanmıştır.
Beşinci makale Gurbangül Mıradowa’ya ait “Kuş İsimlerinin Sözcük ve Anlamsal
Özellikleri Üzerine Bir İnceleme” adlı çalışmadır. Türkmen Türkçesi ile yazılan makalede,
kuşların eski Türk toplumlarının birer totemi olması fikri temel alınarak bugünkü Türkmen
Türkçesindeki kuş adlarının anlamsal ve kavramsal incelemesi yapılmıştır.
Rusça kaleme alınan Alla İvanovna Aliyeva’nın “Adolf Petrovich Berge’nin Doğu
Çalışmaları” adlı makalesinde, ünlü oryantalist Adolf Berge’nin çalışmalarına bütüncül bir
yaklaşım tarzı sergilenmiş, ayrıca Berge’nin İran kaynaklarından yaptığı çeviriler, Kafkasya
bölgesi üzerinde yaptığı incelemeler ele alınmıştır. Rus dilinde yazılmış bir başka çalışma ise “Oset
Halk Aforizmalarının Canlandırma Sisteminde Kişiselleştirme ve Karşılaştırma” adlı makaledir. Sayının yedinci makalesini
oluşturan bu yazı Tsallagova Zarifa Borisovna tarafından kaleme alınmış. Çalışmada, Oset halk
aforizmalarının kişileştirme ve karşılaştırmalarının analizi yapılmış; bu şiirsel ifadelerin Oset halk
kültürünün derin anlamlarının kavranması için bir anahtar konumunda olduğu belirlenmiştir.
Sayımızın sekizinci makalesi, yine Rusça kaleme alınan bir çalışmadır. Nerkes
Akhmetovna Khubbitdinova ile Gulnar Vilbanovna Yuldybaeva’ya ait olan “Sanatsal ve Estetik
Bir Unsur Olarak Edebi Yaratıcılıkta Destansı Gelenekler” başlıklı çalışmada, Başkurt
destanlarından Ural Batır ve Akhak Kola destanları örneğinden yola çıkılarak folklorun bireysel
tematik motiflerinin edebî ve epik metinlerde nasıl kullanıldığının saptanması amaçlanmış. Bu
sayıda Rusça yazılmış son makale ise Elena Aleksandrovna Samodelova’ya ait “Sergey Esenin'in
Eserlerinde Bir Halk Masalı” başlıklı çalışma. Yesenin'in eserlerinde tür tanımlaması olarak masal
anlatımlarında yazarın sıklıkla ele aldığı konuların kronolojik çerçevesi değerlendirilmekte ve
Yesenin’in “Mikola” adlı şiirindeki folklorik unsurların kaynakları analiz edilmektedir.
İngilizce kaleme alınmış olan ve Tanzilya Khadzhieva’ya ait “Karaçay-Balkar Nart
Destanları: Debet, Alaugan, Karaşauay” başlıklı çalışma, buu sayımızın onuncu makalesi olarak
sizlere sunuldu. Makalede, Kuzey Kafkas halklarının yiğitlik destanı olan Nartlar ele alınmış. Nart
kahramanlarının isimleri etrafında ortaya çıkan efsane ve türkülerin incelendiği çalışmada, Debet,
Alaugan ve Karaşuay’ın Karaçay-Balkar destanlarında önemli bir yeri olduğu da tespit edilenler
arasında.
Folklor Akademi’nin bu sayısındaki son dört çalışma ise eser inceleme ve kitap tanıtım
yazılarından oluşuyor. On birinci çalışmada, İsmet Çetin’in “Türk Halk Hikâyeciliği-Türkiye
Sahası” adlı kitabı Tuncer Gülensoy tarafından değerlendirildi. Zeynep Gözde Kozlu, Ümmühan
Bilgin Topçu’nun “Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatında Destan” adlı kitabını tanıt tı. İsmail
Abalı’nın “Ölümü Evcilleştirmek: Türk Halk Kültüründe Ölüm Temelli Mizah” adlı kitabı
Hamdiye Deniz Gökçe tarafından incelenip tanıtıldı. Metin Turan’ın “Kars Halk Kültürü ve
Edebiyatı” adlı kitabı ise Esra Tarhan tarafından incelendi.
Folklor Akademi Dergisi, gönderilen tüm çalışmaları titizlikle inceleyen ve kör hake mlik
sistemi ile değerlendirmeye alan, dört ayda bir yayımlanan uluslararası bir dergidir. Sayımıza
akademik çalışmaları ile katkıda bulunan yazarlarımıza ve hakemlik yapan araştırmacılarımıza
teşekkürlerimizi iletmek isteriz. Dergimizi, siz değerli okurlarımızın istifadelerine sunar, keyifle
okumanızı temenni ederiz.
Saygılarımızla…
Muvaffak DURANLI*
Öz
Sibirya Türk halklarının incelenme süreci, genel olarak Sibirya halklarının incelenme
süreci ile bir bütünlük içermektedir. Çarlık Rusya’sı için Sibirya, bir bütün olarak Rus devlet
sistemine katılması, her türlü zenginliğin Moskova’daki iktidar tarafından kullanılması
gereken bir bölgedir. Sibirya’nın Rus hâkimiyetine girme sürecindeki temel çalışmalar,
bilimsel olmaktan ziyade Rusya’ya tâbi kılma politikasına hizmet etmiştir. Hazırlanan
istatistiki raporlar, nüfus sayımları, yerli halkların dillerini öğrenme, onlar için Rus alfabesi
temelinde alfabeler oluşturma, kutsal metinlerin yerli halkların diline çevrilmesi,
Hristiyanlaştırma çabaları, bütün bunlar, bir halkı çok yönlü incelemekten çok onu sisteme
dâhil etme politikasına hizmet eden çalışmalardır.
Belirgin bir politik çıkar gözetse de bu ilk dönemde sürgün, seyyah, rahip, devlet
memuru olarak bu topraklara gelen kişilerin çalışmaları daha sonra gerçekleştirilecek
bilimsel çalışmalara temel oluşturmuştur.
Çarlık Rusyası’nın son yüzyılında başlayan akademik çalışmalar Sovyet döneminde
de sürmeye devam etmiştir. Sovyet Rusya dönemindeki çalışmalar da elbette dönemin
politikası ile bağlantılı olarak Hristiyanlaştırma yerini Sibirya’nın yerli halklarının sosyalist
sistem içinde yer almaları politikasına bırakmıştır.
Her iki dönemde de amaç ne olursa olsun yapılan pek çok çalışmanın erkek
araştırmacılar tarafından gerçekleştirilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Sovyet Rusya döneminde
bir önceki dönemden farklı olarak az sayıda kadın araştırmacının Sibirya topraklarında
çalışmalar yaptığı bilinmektedir. Bu kadınlar arasında ilk planda Ekaterina Dmitriyevna
Prokofyeva adı yer almaktadır. Başlangıçta Selkuplar üzerine çalışan Prokofyeva, zaman
* Doç. Dr., Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi, [email protected], ORCİD
içinde çalışma alanını genişletmiş ve Sibirya’nın diğer halklarını da çalışmalarında
kullanmaya başlamıştır. Prokofyeva’nın bilimsel üretiminin son dönemindeki çalışmalarının
Tuvalar üzerine yoğunlaştığı görülmektedir.
Bu makalede Ekaterina Dmitriyevna’nın zor yaşamı, onun Tuva Türk kültürünün
incelenmesine yaptığı katkı ve ölümünden ancak otuz üç yıl sonra yayınlanabilen Tuva
kültürü ile ilgili çok yönlü çalışması tanıtılmaya çalışılacaktır.
Anahtar kelimeler: Tuva, Selkup, kültür, kadın, Prokofyeva
Abstract
The studies on Siberian Turkic peoples is inextricably linked with the studies on the
other Siberian peoples in general. For tsarist Russia, Siberia is a region that must be in the
Russian state system as a whole, and that its all wealth should be utilized by the authorities
in Moscow. The main studies of the process of the transition of Siberia to Russian domination
served the policy of subordination of Russia. Certain studies such as statistical reports,
population censuses, indigenous languages, creating alphabets for Siberians based on the
Russian alphabet, translating scriptures into indigenous languages, serve the policy of
adapting people into the “system”. So one can say that these studies are not multifaceted.
The studies of those who came to these lands as exiles, travelers, priests and civil
servants in this early period formed the basis for the following studies even though they had
a certain political interest.
Academic studies in the last century of tsarist Russia continued in the Soviet period.
Studies in the Soviet Russia period focused on Siberia's indigenous peoples to participate in
the socialist system instead of Christianization.
In both periods, most studies were carried out by male researchers, no matter what
purpose they serve. Unlike the previous period, it is known that a small number of women
researchers studied in Siberia during the Soviet Russian period. The most prominent name
among these women is Ekaterina Dmitriyevna Prokofyeva. Prokofyeva, who initially worked
on Selkups, expanded her field of study over time and started to work on other peoples of
Siberia. Prokofyeva's recent works focus on Tuvas.
In this article, the difficulties Ekaterina Dmitriyevna faced in her life, her
contribution to the Tuva Turkish culture studies and her comprehensive work on Tuva culture
that was published just thirty-three years after her death, will be introduced.
Keywords: Tuva, Selkup, culture, woman, Prokofyeva
Tuva Çalışmaları Alanında Bir Kadın Araştırmacı: Ekaterina
Dmitriyevna Prokofyeva
Giriş
Muvaffak DURANLI
Tuva Çalışmaları Alanında Bir Kadın Araştırmacı: Ekaterina
Dmitriyevna Prokofyeva
Muvaffak DURANLI
1 Bu iki çalışmada da Ekaterina’nın katkısı olmasına rağmen kitaplarda yazar olarak kocasının adı geçmektedir.
Tuva Çalışmaları Alanında Bir Kadın Araştırmacı: Ekaterina
Dmitriyevna Prokofyeva
altı aya yakın sürmüştü)… 9 Temmuz tarihinde ben bilim çalışanı
unvanı ile SSCB Bilimler Akademisi’nde göreve başladım. İlk görev yerim
N. Y. Marr Dil ve Düşünce Enstitüsü idi, daha sonra (1 Ekim ’den
itibaren) Etnografi Enstitüsü’nde bana Sibirya kabinesi başkanlığı görevi
verildi” (Kazakeviç, ).
Acılar Yaşatan İkinci Dünya Savaşı
İkinci Dünya Savaşı sadece Rusya için değil pek çok ülke için de
yokluk, acı ve yıkım getirir. İkinci Dünya Savaşı sırasında kuşatma altındaki
Peterburg’ta (o zamanki adıyla Leningrad) yaşayanlar pek çok zorluğa
katlanmak zorunda kalır.
Bu zor günlerde Prokofyev ailesi hayatlarını Leningrad’da
sürdürmektedirler. Bu zor günlerde yılı Ocak ayında Georgiy
Nikolayeviç Prokofyev ölür. Onun ardından on dört yaşındaki büyük oğulları
Boris ölür. Boris’in ölümü son ölüm değildir. Mart ’de doğan küçük
oğlan Andrey de, bir aylıkken ölür (Kisel, b: 16).
Prokofyeva’nın yılında doğan kızı İnga Georgiyevna
Agaşirinova, yaşanılan o zor günleri yıllar sonra şu şekilde anlatır:
“Babam, Kasım ’den itibaren açlıktan dolayı iyice gücünü
kaybetti, Etnografi Enstitüsü’nde kalmaya devam etti. Tramvaylar
çalışmıyordu, eve ulaşmak için bir araç yoktu. Ocak tarihinde Enstitü’de
öldü ve Serafimov Mezarlığı’nda erkek kardeşinin mezarına gömüldü.
Annem o sırada bir bebek bekliyordu, 1 Mart tarihinde Andrey adı
verilen erkek kardeşim doğdu. Bir ay sonra da öldü. Şehrin kuşatma altında
olduğu kış büyük erkek kardeşim Boris de öldü. On dört yaşındaydı. Her iki
evlatlarını Şuvalov mezarlığında defnettiler. Biz annem ve kız kardeşim
Standart köyünde Nisan ’ye kadar kaldık. Biz artık hareket etmiyorduk,
annem de öyle. Fakat bizler bir şekilde hayatta kalmayı başardık”
(seafoodplus.info).
Bu sırada bir bombardımanda evleri yanar, en önemlisi Ekaterina’nın
kocası tarafından hazırlanan ve daktilo edilmiş tek nüsha olan doktora tezi de
bu yangında kül olur (Kazakeviç, ). Araştırmacı Kazakeviç,
biyografik çalışmasında bu tezin başlığını “Samoyed Dilleri ve Günümüz
Nenets, Nganasan, Enets ve Selkupların Köken Problemi” olduğunu
belirtmektedir (Kazakeviç, ).
Muvaffak DURANLI
Tuva Çalışmaları Alanında Bir Kadın Araştırmacı: Ekaterina
Dmitriyevna Prokofyeva
Muvaffak DURANLI
3
“Sibirya Halklarının Şaman Kostümleri” adıyla Türk kültürünü Araştırma Enstitüsü Çeviri Eserler Serisi içinde
yılında yayınlanmıştır.
4 Adı geçen derginin her sayısı belirli bir konuyu ele almaktadır. Prokofyeva’nın ayrıntılı yazısının yer aldığı bu
sayının ana teması “XIX. Yüzyıl- XX. Yüzyıl Başlarında Sibirya Halklarının Dini Tasavvurları ve Törenleri”
başlığını taşımaktadır. Prokofyeva’nın yazısı dışında konuyla ilgili olarak on iki yazının da yer aldığı bu sayı,
sayfalık bir hacim içermektedir.
Tuva Çalışmaları Alanında Bir Kadın Araştırmacı: Ekaterina
Dmitriyevna Prokofyeva
Muvaffak DURANLI
Tuva Çalışmaları Alanında Bir Kadın Araştırmacı: Ekaterina
Dmitriyevna Prokofyeva
Muvaffak DURANLI
Tuva Çalışmaları Alanında Bir Kadın Araştırmacı: Ekaterina
Dmitriyevna Prokofyeva
Muvaffak DURANLI
Sonuç
Tuva Çalışmaları Alanında Bir Kadın Araştırmacı: Ekaterina
Dmitriyevna Prokofyeva
Muvaffak DURANLI
KAYNAKLAR
ARZYUTOV, D, Nevskaya İ, Pavlinskaya, L. () “Nadejda Petrovna Dırenkova: Oçerk Jizni i
Nauçnoy Deyatelnosti”, N. P. Dırenkova. Tyurki Sayano- Altaya. Stati i Etnografiçeskie
Materialı, Peterburg,
ARZYUTOV, D. (), “Etnograf S Kinokameroy v Rukah: Prokofyevı i Naçalo Vizualnoy
Antropologii Samodisytsev”, Antropologiçeskiy Forum, No 29,
DAVAA, Ekaterina Karbıy- Oolovna (), İstoriçeskoe razvitie Tuvintsev- Todjintsev ( g.-
naçalo XXI v), Kemerova.
DURANLI, M. (), “Cüzzamın Peşinde Bir Seyyah: İngiliz Hemşire Kate Marsden”, Türk
Dünyası İncelemeleri Dergisi, 17/1,
DYAKONOVA, V. P. (), “Sibirskie Ekspeditsii L. P. Potapova”, Muzej v XXI veke: Problemı i
Perspektivı: Materialı Mejdunarodnoy Nauçno- Praktiçeskoy Konferentsii, Kızıl, c. II,
GAGEN- TORN, N. İ. (), “Prokofyevı v Yanovom Stane”, Etnografiçeskoe Obozrenie, No 4,
Tuva Çalışmaları Alanında Bir Kadın Araştırmacı: Ekaterina
Dmitriyevna Prokofyeva
Çelikörs, S. (). Mustafa Özçelik’in Şiirlerinde Yer Alan Mazmunlar Üzerine Bir
İnceleme. Folklor Akademi Dergisi. Cilt:3, Sayı: 3, –
Makale Bilgisi / Article Info
Geliş / Recieved:
Kabul / Accepted:
Araştırma Makalesi/Research Article
Sefa ÇELİKÖRS**
Öz
Klasik Türk şiiri yüzyılda başlayıp yüzyıla kadar varlığını devam ettirebilmişse
de daha sonra kaleme alınan şiirlerde de bu dönemin etkilerini, izlerini görmek mümkündür.
Klasik Türk şiirinde yer alan aşk konulu hikâyeler, dinî şahıslar dolayısıyla mazmunlar,
modern Türk şiirinde de varlığını zaman zaman hissettirir. Divan şiiri geleneğinden
yararlanarak modern şiir yazan şairlerden birisi de Mustafa Özçelik’tir.
Bu çalışmada günümüz Türk edebiyatı şairlerinden Mustafa Özçelik’in şiirlerinde yer
alan klasik Türk şiirinde görülen belli başlı mazmunların -Leyla ile Mecnun, Yusuf ile Züleyha,
Ferhat ile Şirin, Hz. İsa, Hz. Musa, Hz. Meryem, Hz. İbrahim, Hz. Yakup, Hz. Yusuf- nasıl ve
hangi anlam ilgileriyle kullanıldığı şairin incelemeye tabi tuttuğumuz Bir Irmak Düşü,
Dünyanın Tenhasında, İfşa, Serenat, Güneş ve Ayna, Ateş Denizi, Gül ve Hançer, Dilim Ol
Söyle adlı eserlerinden seçilen şiir örnekleriyle gösterilmeye çalışılmıştır. Çalışmada ilk
planda Mustafa Özçelik’in şiirle olan bağı irdelenmiştir. Ardından şairin şiirlerinde geçen
mazmunlar aşk konulu hikâyeler ve dinî şahıslar adlarıyla iki ayrı başlık altında şiirlerinden
örnekler aktarılarak ele alınmıştır. Elde edilen bulgular ise “Sonuç” bölümünde ifade
edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Klasik Türk şiiri, mazmun, Mustafa Özçelik.
* Bu makale Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kırşehir , “Mustafa Özçelik’in
Şiirlerinde İmge” adlı tarafımızca hazırlanan yüksek lisans tezi esas alınarak hazırlanmıştır. Çalışmayı makale
boyutlarında sınırlandırmak için örnek şiirler azaltılmış ve şiirlerin ancak bir kısmına yer verilebilmiştir.
** Ahi Evran Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı yüksek lisans mezunu,
[email protected], ORCID:
A REVIEW ON THE MAZMUNS IN MUSTAFA ÖZÇELİK’S POEMS
Abstract
Klasik Turkish poetry starting in the century, 19th century. It is possible to see
the effects and traces of this period in the poems penned later, although it was able to
continue to exist until the century. As a result of the individuals involved in both classical
Turkish poetry, mazmuns make their presence felt in Modern Turkish poetry as well. One of
the modern Turkish poets who benefited from the tradition in this sense is Mustafa Özçelik.
In this study, the poems of Mustafa Özçelik, one of the poets of modern
Turkish literature, were tried to be determined by passing on the examples of how and with
which meaning interest the major mazmuns seen in Classical Turkish poetry were used. In
the study, the poet's connection with modern poetry was examined. Then, the poems in the
poetry of the poet were taught by transferring examples from their poems under two
separate titles, naming stories about love and religious people. The findings are expressed
in the "Conclusion" section.
Keywords: Classical Turkish poetry, mazmun, Mustafa Özçelik.
Sefa ÇELİKÖRS
Giriş
Mustafa Özçelik’in Şiirlerinde Yer Alan Mazmunlar Üzerine Bir İnceleme
Sefa ÇELİKÖRS
Mustafa Özçelik’in Şiirlerinde Yer Alan Mazmunlar Üzerine Bir İnceleme
Sefa ÇELİKÖRS
Leyla ayrılık günleri gelip çattığında eve hapsedilir: “O yıldız bir burca
yerleşti. Cevher hazinesine hapsedildi” (Ayan, ). Fuzûlî’nin Leyla
ile Mecnun mesnevisinde de Leyla bir yıldız olarak anılır. Rüzgâr, Türk
şiirinde haber getirici olarak nitelendirilir. Kimi zaman âşığa sevgilinin
kokusunu, kimi zaman da selamını getirir. Çöl, Mecnun’la birlikte bir bütün
olagelmiştir. Şairin, şiirinde çöl dosyasını açarken Leyla ile Mecnun’la
karşılaşması tesadüf değildir. Özellikle metinlere bağlı kalarak onlara telmih
yapmaya çalıştığı görülür. Mecnun’un bir kadın uğruna çöllere düşmesi,
çevresi tarafından kınanmasına sebep olsa da çöl, onun gerçek Leyla’ya
ulaşmasında önemli bir mekândır. Bu yüzden Mustafa Özçelik, şiirlerinde ne
zaman çöl unsuruna değinmeye çalışsa Mecnun’u o mekândan ayrı tutamaz.
“Her çiçek senden bir haber
Her güvercin senden bir renk taşır
Atına binen yolcu sana koşar
Ben de bir hicran bulutu gibi
Yağmurlarla gökten yere ağıp
Toprağına düşeyim ey Leyla…” (Niyaz Makamında 2 / s. 27)
“Niyaz Makamında 2” şiirinde Leyla ile canlıların beslenmesinde
temel kaynak teşkil eden toprak arasında ilgi kurulur. Şair, bu dizelerde
Leyla’sını arayan bir mecnundur. Şiir ilk anlamıyla bunları çağrıştırırken
aslında arka planda ilahi aşk anlatılır. Şaire göre yaratılan her şey Allah’tan
bir iz taşır. Çiçekler, güvercinler… Âşık konumundaki şair de bir yağmur
damlası olup aslına, maşukuna kavuşmak ister. Onun Leyla’sı Allah’tır.
Beşerî aşk insanı ilahi aşka götüren bir köprüdür. Tıpkı Mecnun’un
Leyla’sında Mevlasını bulması gibi. Hicran, yani ayrılık bulutu ise ruhların
elest meclisinden ayrılarak bu gurbet âlemine gelişini hatırlatır. Toprak, İslam
inancında başlangıcı ve sonu temsil etmektedir. Ona (Leyla’ya) doğru
koşanlar, haberdar olanlar, renk taşıyanlar ve yağmak isteyenler olsa da, şair
başlangıç ve bitişin kapısı olan Leyla’nın toprağına düşmek ister.
“Hayata uyandı bir ceylan
Gözleri dünya rengi, toprak
Kalbinde çöl hatıraları
Mustafa Özçelik’in Şiirlerinde Yer Alan Mazmunlar Üzerine Bir İnceleme
Sefa ÇELİKÖRS
yeşertir. Kalp gönüldür. Şair, soyut olan bu kavramı çöl benzetmesi ile
somutlaştırmıştır. Bu kalp çölünü o kalpten (çölden) geçen Leyla (gibi bir
sevgili) yeşertebilir ancak. Mecnun hem somut olarak çöldedir hem de Leyla
yanında olmadığından onun için soyut manada her yer çöl gibidir. Söz konusu
şiiri ikinci anlamıyla da düşünmek mümkündür: Kalplerde gerçek sevgiliye
yani Allah’a duyulan aşk olmadığı sürece o kalp çölden farksızdır.
“Yol uzun yorgun yolcu
İçinde dünyanın bütün çölleri
Yitik bir düş görür Mecnun
Aralıksız süren gecede
Hâlâ dünyaya küskündür yüreği
Kırılgan menekşeler ise içinde
Leyla renginde açar
Hep bir baharı özler gözleri
Bir çift sarmaşığa hayran kalarak
Umudu yüreğinde büyütür…” (Yolcu / s. 32)
Şair, “Yolcu” şiirinde kendisini yorgun bir yolcuya, bir bakıma
Mecnun’a benzetir. Mecnun, aklını yitirme aşamasına geldiğinde başını alıp
çöllere gider. Artık bütün yollar onun için çöllerden ibarettir. Öyle ki
dünyanın bütün çölleri sanki artık onun içindedir. Çöl; ıssızlığı, kuraklığı,
susuzluğu hatırlatır; yaşanması çok zor olan yerleri imgeler. Mecnun, kendi
dünyasında yaşayıp herkese küskün olan kişidir. Dünyaya küskün olan bir
âşıktır Mecnun şairin nazarında. Genellikle mavi ve mor renklerde açan
menekşenin Leyla renginde açması oldukça farklı bir tasavvurdur. Sözü
edilen menekşe kırılgandır, bu yüzden de Leyla renginde yani kara
açmaktadır. “Leyl” gece demektir. Leyla, çok karanlık gece anlamına gelir.
Ayrıca Fuzûlî’nin mesnevisinde Mecnun “menekşeye gönlünün gamını
söylerdi, sevgilisine kavuşmasını söylesin diye.” (Ayan, ). Bu da
Mustafa Özçelik’in anlatıya bağlı kalarak göndermeler yaptığını gösterir.
Mustafa Özçelik’in Şiirlerinde Yer Alan Mazmunlar Üzerine Bir İnceleme
Sefa ÇELİKÖRS
Mustafa Özçelik’in Şiirlerinde Yer Alan Mazmunlar Üzerine Bir İnceleme
Sefa ÇELİKÖRS
Mustafa Özçelik’in Şiirlerinde Yer Alan Mazmunlar Üzerine Bir İnceleme
Sefa ÇELİKÖRS
Hz. İbrahim
Hz. İbrahim Kur’an-ı Kerim’de adı geçen peygamberlerden birisidir.
Şiirlerde genellikle babasının ve kavminin inancına karşı gelerek putları
kırması, atıldığı ateşin gül bahçesine dönüşmesi gibi özellikleri ile anılır
(Zavotçu, ). Mustafa Özçelik’in şiirinde de Hz. İbrahim, ateşle
birlikte ele alınır. “Güneşi Avuçlasın Ellerimiz”, “Diriliş Türküsü” ve
“Küheylan” şiirlerinde geçen “ibrahimce yan ateşlerde” dizesi bunun somut
bir örneğidir:
“Bahardan ilhamlanarak
ansızın kalbin açılır
tarihi bir kez de sen yorumlayarak
anla/neyi anlatır kan kırmızı bir şafak
ibrahimce yan ateşlerde
gelecek çocuklar için
okunacak sayfalar bırak…” (Güneşi Avuçlasın Ellerimiz / s. 12)
Özçelik, “Güneşi Avuçlasın Ellerimiz” adlı şiirinde bahar mevsiminin
gelmesiyle birlikte kalbinde ilhamın belirdiğini ve bu ilhamla geçmişteki bir
olayı hatırlayıp (Hz. İbrahim’in ateşe atılması) bir kez de kendisinin
yorumladığını ifade etmiştir. Şair kendisine seslenerek “anla” demektedir.
Çünkü tabiat ona bir şeyleri anlatmakta, hatırlatmaktadır. Güneş doğmadan
hemen önceki aydınlık anlamına gelen şafak vakti ve bu vaktin gökyüzünde
beliren kan kırmızı rengi şaire ateşi hatırlatır. Ateş, kızıldır. Bu görüntü
karşısında şair ansızın Hz. İbrahim’i; dolayısıyla onun Nemrut tarafından
ateşe atılması olayını hatırlamış ve şiirini kaleme almıştır. Çünkü gelecek
nesillere, çocuklara okunacak sayfalar, şiirler bırakmak istemektedir.
“Şimdi biz kuşlar ve baharlarla anlaşıp
Bin yürek bir orman yangınında
Yeniden yerden göğe uzanıp
Yeni İbrahimler hazırlamışızdır…” (Diriliş Türküsü / s. 36)
Mustafa Özçelik’in Şiirlerinde Yer Alan Mazmunlar Üzerine Bir İnceleme
Sefa ÇELİKÖRS
Mustafa Özçelik’in Şiirlerinde Yer Alan Mazmunlar Üzerine Bir İnceleme
Sonuç
Sefa ÇELİKÖRS
KAYNAKLAR
AYAN, H. (). Fuzûlî, Leylâ vü Mecnûn. İstanbul: Dergâh Yayınları.
DURMAN, N. (). “Mustafa Özçelik Şiiri”, Edebiyat Bülteni, (14),
KANTER, B. (). “Ölüme Yaşamak Yahut Kısa Sürmüş Bir Günün İki Yüzü”, Edebiyat Bülteni,
(14),
KAHRAMAN, M. (). Divan Edebiyatı Üzerine Tartışmalar. İstanbul: Beyan Yayınları.
KURTULMUŞ, Ş. (). “Dağın Önünde Yunus’la Buluşmayı Bekleyen Şair”, İstanbul Bir Nokta
Aylık Edebiyat Dergisi, (),
MENGİ, M. (). Divan Şiirinin Arka Bahçesi. Ankara: Akçağ Yayınları.
OKUYUCU, C. (). Divan Edebiyatı Estetiği. İstanbul: Kapı Yayınları.
ÖZÇELİK, M. (). Şiir İklimi. Konya: Esra Yayınları.
ÖZÇELİK, M. (). Bir Irmak Düşü. İstanbul: Çıra Akademi.
ÖZÇELİK, M. (). Dünyanın Tenhasında. Konya: Esra Yayınları.
ÖZÇELİK, M. (). İfşa. İstanbul: Beyan.
ÖZÇELİK, M. (). Serenat. Konya: Esra Yayınları.
ÖZÇELİK, M. (). Güneş ve Ayna. İstanbul: Beyan.
ÖZÇELİK, M. (). Ateş Denizi. Ankara: Ebabil.
ÖZÇELİK, M. (). Gül ve Hançer. İstanbul: Nar.
ÖZÇELİK, M. (). Dilim Ol Söyle. İstanbul: Çıra Akademi.
PALA, İ. (). Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü. İstanbul: Kapı Yayınları.
SOYAK, M. (). “Gül ve Hançer Odağında Mustafa Özçelik Şiiri”, Edebiyat Bülteni, (14),
ŞENÖDEYİCİ, Ö. (). Sorularla Klasik Türk Edebiyatı. İstanbul: Kesit Yayınları.
Mustafa Özçelik’in Şiirlerinde Yer Alan Mazmunlar Üzerine Bir İnceleme
TALAT ONAY, A. (). Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar, Cemal Kurnaz, (Haz.). İstanbul:
Türkiye Diyanet Vakfı.
TANPINAR, A. H. (). Asır Türk Edebiyatı. İstanbul: Çağlayan Kitapevi.
TÖKEL, D. A. (). “Bir Sevgili Olarak Kadın İmgesinin Doğuşu: Leylâ ile Mecnûn”, Uluslararası
Türk Dili ve Edebiyatında Kadın Sempozyumu, Amasya: Amasya Üniversitesi, Fen-
Edebiyat Fakültesi.
YAVUZ, K. (). “Leylâ ile Mecnun Hikâyesinin Edebiyattaki Yeri”. Modern Türklük
Araştırmaları Dergisi, 2 (4),
ZAVOTÇU, G. (). Divan Edebiyatı Kişiler Kişilikler Sözlüğü. Ankara: Aydın Kitabevi.
Işık, Z. (). Kuzıykürpes Mĕnen Mayanhılıv Destanı Sadece Bir Aşk Hikâyesi midir?,
Folklor Akademi Dergisi. Cilt:3, Sayı:3, –
Makale Bilgisi / Article Info
Geliş / Recieved:
Kabul / Accepted:
Araştırma Makalesi/Research Article
Zehra IŞIK*
Öz
Geçmişle ilişki kurma, insanın yaşadığı ânı anlamlı ve değerli kılmasının bir yoludur.
Tarihî dönemlerden beri insanlar bir şekilde içinde bulundukları ânı geçmişle şekillendirme
ihtiyacı duymuşlardır. Bu sebeple tarihî belgeler ve edebî metinler ilgili ilişkiyi kurmak için
her zaman bir araç olmuştur. Bir toplumun karakterini belirleyen en temel faktörü şüphesiz
sahip olduğu kültür belleğidir. Bu bellek, söz ve dilin bir şekilde vasıta olarak kullanılmasıyla
ürün oluşturur. Destanlar da oluşan bu ürünlerin en önemli örneklerinden birini teşkil eder.
Başkurt destanları, tarihî ve sosyal hayatı konu almalarına göre iki başlık altında ele alınır.
Kuzıykürpes Mĕnen Mayanhılıv destanı Başkurt Türklerine ait sosyal hayatı anlatan en
önemli destanlardan biridir. Bu makalede, performans teoriden hareketle geliştirilmiş bir
araştırma modeline göre Kuzıykürpes Mĕnen Mayanhılıv destanında yer alan aşk hikâyesinin
yanında kahramanlık motifleri de ele alınmıştır. Bu destandaki kahraman tipi çeşitli
yönlerden Türk destanlarında yer alan kahraman tipleriyle bir uyumluluk gösterir.
Çalışmanın sonunda elde edilen verilerde, Başkurt destanlarında çoğunlukla yer alan
kahramanlık motiflerinde kahramanın atı, idealize edilmiş bir eş ve kahramanın silahlarına
dair epizotların Başkurt Türklerinin hayatında ne kadar etkili olduğu görülmüştür.
Bıraktıkları bu epik yadigârlar, Başkurt Türklerinin ayrıca hayatlarını, kültürlerini ve
uğraşlarını ortaya koyması açısından özelde Başkurt edebiyatı, genelde Türk dünyası
edebiyatları için önemli bir yere sahiptir.
Anahtar Kelimeler: Aşk, Başkurt, destan, epizot, kahramanlık.
IS THE EPIC OF KUZIYKÜRPES MĔNEN MAYANHILIV ONLY A
LOVE STORY?
Abstract
Connecting with the past is a way for a person to make the moment they live
meaningful and valuable. Since historical times, people have somehow felt the need to shape
the moment they are in with the past For this reason, historical documents and literary texts
have always been a tool for establishing the relevant relationship. The most fundamental
factor determining the character of a society is undoubtedly the memory of the culture it
has. This memory creates a product by using words and language as a means in some way.
Epics are also one of the most important examples of these products. Bashkurt epics are
considered under two headings according to their historical and social life. Kuzıykürpes
Mĕnen Mayanhılıv's Epic is one of the most important Epics of the Bashkurt Turks about
social life. In this article, according to a research model based on performance theory, the
story of love in the epic of Kuzıykürpes Mĕnen Mayanhılıv, as well as the motives of heroism
are also discussed. The type of hero in this epic is compatible with the types of heroes in the
Turkish epics in various ways. The data obtained at the end of the study showed how
effective these motifs, which are included in the Bashkir epics about the hero's horse, an
idealized wife and the hero's weapons, were in the lives of the Bashkurt Turks. These epics,
which they left, have an important place for the literature of the Turkic world in general,
especially for Bashkurt Literature, in terms of revealing the lives, cultures and pursuits of the
Bashkurt Turks.
Keywords: Love, Bashkurt, epic, epizote, heroism.
Zehra IŞIK
Giriş
Kuzıykürpes Mĕnen Mayanhılıv Destanı Sadece Bir Aşk Hikâyesi midir?
Minen Morazım, Zayatülek Minen Hıvhılıv, Kunır Buğa, Kara Yurga, Akhak
Kola, Alpamışa Minen Barsınhılıv, Küsek Bey, Bayık-Ayzar” gibi anlatılar
bunlardan bazılarıdır. Bu anlatılar arasında özellikle destanlar önemli bir yer
tutar. Başkurtlar yaşam şartları sebebiyle hayattan öğrendiklerini destanlarda
da aktarmışlardır. Bunların en önemlileri kahramanlık temalı destanlardır.
Kahramanlık destanlarının “bir ulusun kimliğini dayandırdığı geçmişin
kurgulanma ve kültürel belleğin örneği” olduğu Başkurtlar’da görülebilir
(Assmann, ). Bu destanların Başkurt sözlü kültür geleneğinde güçlü
ve zengin bir kaynak oluşturduğunu söylemek mümkündür.
Başkurt destanlarına bakıldığında bazılarının manzum, bazılarının
manzum-mensur karışık, bazılarının da mensur içeriklere sahip olduğu
görülür. Türk destan geleneğinde görülen tip ve motifler, Başkurt
destanlarında da benzer şekildedir. Konularını bazen dinî-mitolojik
unsurlardan, savaşlar veya istilacılardan bazen de sosyal hayattan alır. Fakat
bu konuların birçok destanda iç içe olduğunu söylemek mümkündür.
Başkurt destanlarının bir kısmı sadece Başkurt Türkleri arasında
yaşar, bazılarıysa diğer Türk devletleriyle ortak metinlerdir. Kuzıykürpes
menen Mayanhılıv destanının da diğer Türk topluluklarında benzer metinleri
vardır (Ata Yıldız, 27). Timofey Belyaev’in ’de Kuzıykürpes
Mĕnen Mayanhılıv adlı epik destanı yayınlamasıyla da Başkurt epik destan
geleneği başlamış olur (Çobanoğlu, ).
Araştırmalara göre Başkurt destanlarının büyük bir kısmı mitolojik
unsurlardan beslenmiştir. Ayrıca başkahramanı hayvan olan destanlar dikkate
değer metinlerdir. Başkahramanı hayvan olan destanlara diğer Türk
topluluklarının destanlarında pek rastlanmaz (Ata Yıldız, 28).
Daha sonraki dönemlerde ise mitolojik unsurlar yerini daha gerçekçi
bir yaklaşıma bırakmıştır. Destanların hemen hepsinde dağ ve su unsurlarına
rastlanmıştır ki bu durum kadim Başkurtların dağ ve su kültlerine duydukları
saygının bir işaretidir. Dikkat çeken bir başka konu ise avcılıktır. Başkurtlar,
avcılıkta da oldukça başarılı olmuşlardır. İncelenen hemen hemen bütün
destanlarda bu motife rastlamak mümkündür. Ayrıca kahramanın atı yine
yoğun biçimde kullanılır. Destanlardaki motiflerin kullanımlarına dikkat
edildiğinde Başkurtların düşünce tarzlarına da ulaşılır.
Zehra IŞIK
Kuzıykürpes Mĕnen Mayanhılıv Destanı Sadece Bir Aşk Hikâyesi midir?
Zehra IŞIK
Kuzıykürpes Mĕnen Mayanhılıv Destanı Sadece Bir Aşk Hikâyesi midir?
1 “Beşik kertme” geleneği bütün toplumlarda olduğu gibi Başkurtlar arasında “bişek tuy, sırga tuy (küpe takma
toyu)” olarak yaşamaktadır. İki han ya da bey, iki kahramanın eşleri aynı anda hamile kalırsa ve akraba olmaya
karar verirlerse dostluklarını güçlendirmek için bu yönteme başvurur. Buna karar verdiklerinde akraba ve
komşularıyla bir araya gelerek yemek yerler ve dua (bata) okutarak niyetlerini açık ederler. Yemekten sonra
bebeklere birbirlerinin kulaklarını ısırttırırlar. Bu uygulamadan sonra bebekler arasında söz kesilmiş sayılır.
(Kayhan, S. (, Ekim 4). Başkurt Türklerinde Beşik Kertme Geleneği. Avrupa Birliği Gazetesi. 27 Kasım
tarihinde, seafoodplus.info
adresinden erişildi.)
Zehra IŞIK
Kuzıykürpes Mĕnen Mayanhılıv Destanı Sadece Bir Aşk Hikâyesi midir?
Zehra IŞIK
Kuzıykürpes Mĕnen Mayanhılıv Destanı Sadece Bir Aşk Hikâyesi midir?
durumu babasına anlatır fakat kızını perişan bir halde gören Küser Han, onu
avutup ondan vazgeçmesi için diretir.
“Kendi kendini bitirip o kadar kederlenme kızım! İş işten geçmiş artık,
Kuzıykürpes’ten de iyi yiğitler bulunur.” dese de Mayanhılıv onu dinlemez,
Suk boyuna gider ve orada bulduğu Saç kıran kafalı dazlak hizmetçiyi bir hile
ile öldürerek intikamını alır. Bütün bunların üstüne güzeller güzeli, bahtsız
Mayanhılıv da bir acı ile bıçağı göğsüne saplayarak yaşamına orada son verir.
Bu dünyada kavuşamayan iki âşık ölüme birlikte gider.
Değerlendirmeler
Kuzıykürpes’i kahramanlığa eriştiren en önemli detay Gök Tolpar’dır.
Tolpar, gökyüzünden geldiğine inanılan, kanatları olan, insanlara yardım
ederek onları kötü durumlardan kurtardığına inanılan bir varlık olması
sebebiyle üst dünyaya ait olduğu ileri sürülür. En eski dönemlerden beri
kahramanların en yakın dostu olmuştur. İncelediğimiz destanda da durum bu
şekildedir. Gök Tolpar, Kuzıykürpes’in en yakın dostudur ve Kuzıykürpes’in
cansız bedeninin yanında gözleri yaşlı, başını eğip beklemiştir.
Tolpar sadece kahramanların atıdır ve Tanrı tarafından kahramanlara
yardımcı olması için yaratıldığına inanılır. Kahraman, Tolpar’a ihtiyaç
duyduğunda onun yelesinden aldığı üç kılı yakar ve o anda Tolpar yanında
belirir. Görüldüğü üzere Gök Tolpar sıradan bir at değildir. Tanrı onu
Kuzıykürpes’e, ihtiyaç duyduğu anlarda, bilgi ve cesaretinden yararlanması
sebebiyle vermiştir. Özellikle Kuzıykürpes yolda karşılaştığı engelleri
aşarken Gök Tolpar, kahramanlığı ve cesaretiyle onun önüne geçmiştir. Bu
durum destanlarda sıkça karşılaşılan bir durumdur. Kimi yerlerde atı,
kahramanın önüne geçebilir. Böyle durumlar genellikle kahramanın tek
başına aşamayacağı durumlardır ve kanatsız mucize sayesinde kahraman, bu
engelleri rahatlıkla aşar. Burada Gök Tolpar’ın değerini anlayabilmek için
öncelikle destanlarda atların ne kadar önemli bir konuma sahip olduğunu
vurgulamak gerekir. Türk mitolojisine göre atlar, kişiyi kutsal kabul edilen
güçlerin yanına taşıyan varlıklardan biridir. Tanrı katına erişebilen bu
varlıklar kişiyi kutsala bir adım daha yaklaştırır ve onu yüceltir. Yine Türk
mitolojisine göre kişiyi cennete ulaştıracak yolu da at bilir (Seyidoğlu,
55). Kahramanımız Kuzıykürpes Gök Tolpar’la anılmaktadır. Gök Tolpar,
Kuzıykürpes ne zaman darda kalsa, her zaman imdadına yetişmiştir.
Zehra IŞIK
Kuzıykürpes Mĕnen Mayanhılıv Destanı Sadece Bir Aşk Hikâyesi midir?
Zehra IŞIK
Sonuç
Kuzıykürpes Mĕnen Mayanhılıv Destanı Sadece Bir Aşk Hikâyesi midir?
KAYNAKLAR
ARSLAN, M. (). Başkurt Türklerinin Tarihi Destanı İdigey ile Moradım (İzeükey Minen
Moradım). İstanbul: Ötüken Yayınları.
ASLAN, E. (). “Dede Korkut Hikâyeleri ile Türk Destan ve Halk Hikâyelerinde Alp-Kız Motifi”.
Folklor / Edebiyat Dergisi, S. 4.
ASSMAN, J. (). Kültürel Bellek-Eski Yüksek Kültürlerde Yazı, Hatırlama ve Politik Kimlik.
(Çev.: A. Tekin), İstanbul: Ayrıntı Yayınları.
BAYAT, F., (). Türk Mitoloji Sistemi İstanbul: Ötüken Yayınları.
CAFEROĞLU, A. (). “Türk Onomastiğinde At Kültü”. Türkiyat Mecmuası, S. 10,
ÇOBANOĞLU, Ö. (). Halkbilimi Kuramları ve Araştırma Yöntemleri Tarihine Giriş. Ankara:
Akçağ Yayınları.
ÇOBANOĞLU, Ö. (). Türk Dünyasında Epik Destan Geleneği. Ankara: Akçağ Yayınları.
ERGUN, M. ve AÇA, M. (). Tıva Kahramanlık Destanları I. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.
ESİN, E. (). Türk Kozmolojisine Giriş. İstanbul: Kabalcı Yayınları.
KARA, Ü. (). “Türk Destanlarında Merkezi Kahraman Tipi Tipolojisi”. Folklor / Edebiyat, S.
ÖGEL, B. (). Türk Mitolojisi I-2 (Kaynakları ve Açıklamaları ile Destanlar). Ankara: Türk Tarih
Kurumu Yayınları.
REİCHL, K. (). Türk Boylarının Destanları. (Çev.: M. Ekici), Ankara: TDK Yayınları.
SÜLEYMANOV, A. vd. (). Başkurt Destanları 2, Ankara: TDK Yayınları.
TEMİR, A. (). “Kuzey Türkleri: İdil-Ural ve Yöresi”. Türk Dünyası El Kitabı, Ankara: TKAE.
seafoodplus.info
(Erişim: )
Gasımova, F. () Oğuz ve Kelt Eposlarında Rastlanan Esas ve Yardımcı Tipler, Motifler,
Folklor Akademi Dergisi. Cilt:3, Sayı:3, –
Makale Bilgisi / Article Info
Geliş / Recieved:
Kabul / Accepted:
Araştırma Makalesi/Research Article
Öz
Sözlü halk sanatının her eserinde, özellikle eposlarda bazen eski dönemlere uzanan
katmanları açmak mümkündür. Yazılı kaynakların olmaması nedeniyle bu eski katmanların
incelenmesi geniş tarihi-mukayeseli materyalin temin edilmesiyle mümkün olabilir. Oğuz ve
Kelt eposlarının incelenmesi bu açıdan büyük önem arz etmektedir. Nitekim Oğuzlarla ilgili
birçok önemli tarihi-kültürel olaylara, folklor materyallerine Keltlerde de rastlıyoruz. Bunları
incelemekle iki halk arasında ne gibi tipolojik bağlantıların ve sosyolojik ilişkilerin olduğu
hakkında az da olsa malumat elde edebiliriz.
Oğuz ve Kelt eposları esas ve yardımcı tiplerin tipolojisi açısından benzerlikler
göstermektedir. Bu benzerliklerin en belirgin örneklerini Keltlerde Konhobor, Arthur, Puyl;
Oğuzlarda Oğuz, Bayındır Han, Kazan Han gibi hükümdar/hakan tiplerinde görebiliriz. Yine
aynı şekilde Keltlerde Kuhulin, Yuk; Oğuzlarda Oğuz, Kazan, Basat, Bamsı Beyrek, Segrek,
Uruz gibi kahraman tiplerinde birçok benzerlik görülmektedir. Oğuz ve Kelt eposlarındaki
kadın tipleri de birçok ortak özellik ve benzerlik göstermektedir. Eposlarda özel bir role sahip
olan kahramanların yardımcılarının tiplerini incelediğimizde Oğuz ve Kelt eposlarında
kahramanların yardımcılarının da benzer özelliklere sahip olduklarını görebiliriz. Kazan
Han’ın çobanı ile Kuhulin’in arabacısı bu benzerliğe örnek gösterilebilir.
Eposlarda esas ve yardımcı tiplerin tipolojisi sırasında oldukça ilginç detaylarla
karşılaşıyoruz. Her iki halkın eposlarında aynı veya benzer öykü ve motiflerin bulunması
dikkat çekiyor. Bu motiflere babanın oğulsuzluğu ve tanrıya yalvarışı, kahramanın mucizevi
doğuşu, hızla büyümesi, ergenlik çağında yiğitlikler göstermesi, isim kazanması, dövüş
silahlarının kullanımını öğrenmesi vb. dâhildir.
Esas tiplerin tipolojisi incelendiğinde benzerlik içerdiği göze çarpan bir başka motif
de kahramanın kendisine sevgili araması, kızın kendisine verilmesi için sınavlardan geçmesi,
* Doç.Dr., Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Folklor Enstitüsü, Bakü/Azerbaycan, [email protected],
ve kahramanın evlenmesi motifidir. Keltlerde Kuhulin’in, Oğuzlarda Kanturalı’nın karşısına
konulan sınavlar; Bamsı Beyrek’le Kuhulin’in kendi sevgilisinden bir takım nedenlerle ayrı
düşüp sonra dönmesi gibi örnekler, evlenme ile ilgili motiflerdeki benzerliklerdendir. Oğuz ve
Kelt eposlarındaki benzer motifleri incelerken üzerinde duracağımız bir diğer motif de
Kuhulin ve Bamsı Beyrek’in ölümlerinde olduğu gibi kahramanların halkları için, halklarının
birliği veya kurtuluşu uğrunda ölümü göze alması,kahramanın ölümü motifidir.
Makalede Oğuz ve Kelteposlarında rastlanan esas ve yardımcı tiplerin tipolojisini
ortaya koyan motiflerin incelenmesi öngörülmüştür. Bu konunun öğrenilmesi tarih ve
kültürümüzün birçok eski katmanlarının açılmasına da yardım edebilir.
Anahtar kelimeler: Oğuz, Kelt, epos, tip ve motif, tipoloji.
Abstract
In every work of oral folk art, especially in the eposes it is sometimes possible to
open the layers dating back to the ancient times. Due to the lack of the written sources, the
study of these ancient layers may be possible by looking through the encouragement of the
extensive historical-comparative material. The investigation of Oghuz and Celtic eposes is
also of great importance in this point. As a matter of fact, we come across many important
historical and cultural events related to Oghuz and folklore materials in the Celts. By
investigating them, we can get a little bit information of what typological connections and
sociological relationships there are between the two peoples.
Oguz and Celtic eposes have similarities in terms of typology of the main and
auxiliary types. We can see the most obvious examples of these similarities in the
leaders/heads of the state like Conchobar, Arthur, Puyl in the Celts; and Oghuz, Bayindir
Khan, Kazan Khan in Oghuz people. Likewise, there are a number of similarities in the types
of heroes such as Cuchulainn, Yuk in the Celtic people; Oghuz, Kazan, Basat, Bamsı Beyrek,
Segrek, Uruz. There are also many common features and similarities in women's types in
Oghuz and Celtic eposes. While examining the types of assistants of heroes having a special
role in eposes, we can see that the assistants of heroes in Oguz and Celtic epos have also
similar characteristics. Similarity between Kazan Khan's shepherd and Cuchulainn’s carter
can be an example of this similarity.
We come across quite interesting details while investigating the typology of the
main and auxiliary types in the eposes. The existence of the same or similar stories and
motifs in the eposes of both peoples is remarkable. These motifs include the father having
no son and his praying to God, the miraculous birth of the hero and his rapid growth,
demonstrating courage in the adolescence, getting a name, learning the use of war
weapons, and others.
While investigating the typology of the main types, another striking motif that
includes similarities is the fact that the hero looks for a lover, his courage is tested in order
to get the girl and marry her. Exams required from Cuchulainn in the Celtic people and
Ganturalı in Oguz people; examples such as Bamsı Beyrek and Cuchulainn’s falling apart
from their lovers for some reasons and then coming together are the similarities in the motifs
related to the marriage. Another motif that we will focus on when examining similar motifs
in Oguz and Celtic epos is the death of a hero motif - the death of the heroes for their people,
for the unity or salvation of their people, as it is in the death of Cuchulainn and Bamsı Beyrek.
The investigation of the motifs that reveals the typology of the main and auxiliary
types found in Oghuz and Celtic eposes is proposed in the article. The investigation of this
theme can also help open many old layers of our history and culture.
Key words: Oghuz, Celt, epos, type and motif, typological.
.
Oğuz ve Kelt Eposlarında Rastlanan Esas ve Yardımcı Tipler, Motifler
Giriş
Fidan GASIMOVA
Oğuz ve Kelt Eposlarında Rastlanan Esas ve Yardımcı Tipler, Motifler
Fidan GASIMOVA
Oğuz ve Kelt Eposlarında Rastlanan Esas ve Yardımcı Tipler, Motifler
Kulan’ın bekçi köpeğini öldürür ve ceza olarak köpeğin yerini alır, ismi
Kuhulin (Kulan’ın Köpeği) olarak değişir” (David A. Leeming, ).
Kahramanın hızlı büyümesi, mucizevi doğum motifine en yakın,
onunla bağlantılı bir motiftir. Propp, masallarda kahramanın hızlı
büyümesinden bahsederken hızlı büyümenin mucizevi doğumun bir neticesi
olduğuna ve mucizevi doğumu tamamlayan bir unsur olduğuna işaret eder.
“Hızlı büyüme motifi, kahramanın, kurtarıcının doğuş motifinden
yaratılmıştır. Mutsuzluk anında doğar ve hemen kurtarma çalışmalarına
başlar. O büyük doğar, çünkü o dünyadan döndüğünde büyüktür. Ancak
kadın büyük bir adam doğuramaz, bu yüzden de masalda alışılmadık bir
şekilde hızlı büyümeyi takdim eden, çocuğun bir yetişkine dönüşmesi motifi
ortaya çıkar” (Propp, ).
Oğuz eposlarında da hızlı büyüme motifine yaygın olarak
rastlanmaktadır. Oğuz Kağan eposunda mucizevi şekilde doğan Oğuz da hızla
büyür, dil açar, yiğitlik gösterir (Bayat, ). Yiğitlik göstererek ad
kazanma motifi Oğuznamelerde sıkça rastlanan motiflerdendir. Kitab-ı Dede
Korkut eposunda kahramanlık gösteren Oğuz yiğitlerine Dede Korkut isim
koyardı. Bunu Dirse Han Oğlu Boğaç Han Boyu’nda açıkça görmek
mümkündür. Nitekim Dirse Han’ın oğlu yiğitlik göstererek vahşi boğaya
galip gelir ve Oğuz beyleri rica ederler ki, Dede Korkut gelip yiğide isim
versin (Kitabi-Dede Korkut, ).
Evlenme Motifi
Her iki eposta kahramanın mucizevi doğuşu, hızlı büyümesi, yiğitlik
gösterip ad kazanması motiflerinden sonra benzerliği ile dikkati çeken
evlenme motifidir. Nitekim Türk eposlarında en çok rastlanan bu motif
kahramanın kendine sevgili araması ve önüne konulan sınavlardan geçerek
evlenmesini içermektedir. seafoodplus.info’ın da ifade ettiği gibi, “Genel olarak, Türk
kahramanlık eposlarında evlilik motifi özel bir pafosla söylenir. Bu evlenme
motifi bahadırlık özelliği taşır. Kahraman birçok halde sevgilisinin peşinden
gidip bahadır kızla at binmek, ok atmak, onunla güreşmek veya kızı isteyen
başka bahadırlarla yarışmak, kızın babasının verdiği zor görevleri yerine
getirmek gibi birçok kahramanlıktan sonra onunla evlenir. Evlilik motifi bu
tür eposlarda bütün bir çizgi hattını tanımlar. Bu evlenme motifi ile ya epos
tamamlanır, ya da yeni çizgi hattının yaratılması için bir temel oluşturulur”
(Bayat, ).
Fidan GASIMOVA
Oğuz ve Kelt Eposlarında Rastlanan Esas ve Yardımcı Tipler, Motifler
Fidan GASIMOVA
Oğuz ve Kelt Eposlarında Rastlanan Esas ve Yardımcı Tipler, Motifler
ve eşsiz bir değer taşımaktadır. Atla erin değerini bir tutan Türkler için, at kişiye
arkadaşlarından daha yakındır; onun sadakati lekesizdir. Yarışlarda at kabilenin
namusu ve şerefi olur. At, kişiye itibar kazandırır” (Gökyay, ).
Epos kahramanlarının atları efsanevi özellikleri, menşeyi, sıradışı
özellikleriyle seçkindirler. Kitab-ı Dede Korkut eposunda, babasına mal ve
hediye getiren tüccarları kafirlerin elinden kurtaran Beyrek'e tüccarlar onu
tanımadan getirdikleri hediyeler içerisinden istediklerini seçmesini söylerler.
“Yiğidin de gözü deniz gulunu boz aygırı tuttu, bir de altı perli gürzle desteği
beyaz tozlu yayı” (Kitab-i Dede Korkut, ). Eposun bu
bölümünde tüccarların getirdiği ve içerisinde deniz gulunu boz aygırın da
olduğu bu hediyeleri zaten Beyrek için getirmiş oldukları anlaşılmaktadır.
Türklerin denizden, deryadan çıkan atlarına Köroğlu eposunda da
rastlıyoruz: “Bir gün Alı kişi at sürüsünü derya kıyısına aparmıştı. Atlar
deryanın kıyısında otluyordu Hava yeni ışıklanmıştı, yaşlı kişi bir de baktı
ki budur, deryadan iki aygır çıktı. Atlar gelip at sürüsüne katıldılar. İki
madyana yakınlaşandan sonra yine dönüp deryaya girdiler” (Azerbaycan
destanları, 7). Eposta görüyoruz ki, sonradan bu aygırlardan olan atlar
Köroğlu’nun en yakın silah arkadaşı, dostu, kardeşi oluyorlar.
Kuhulin’in de sihirli atları Başka Dünyadan gelmişlerdi ve
kahramanın ölümünden sonra oraya dönüyorlar. Eposta “Kuhulin’in Ölümü”
bölümünde atın gölden geldiği ve kahramanın ölüm zamanında göle taraf
kaçtığı tasvir ediliyor. “Kuhulin’i aradıkları zaman ilk Boz At ile
karşılaşıyorlar. Görüyorlar ki, vücudu tüm kan içerisinde olan at Boz göle
taraf kaçıyor. Eğer at birnefese Boz göle taraf kaçıyorsa, demek ki kan
dökülüp” (İrlandskie sagi, ). Görüldüğü gibi, her iki eposta atın
ölümsüzlüğü vurgulanmaktadır.
Kitab-ı Dede Korkut’ta Beyrek’in Boz atı, Kelt eposunun esas
kahraman tipi olan Kuhulin’in Boz atı ile benzer özelliklere sahiptir ve aynı
işlevleri yerine yetirir. O da kahramanın kardeşi, silah arkadaşıdır. Kahramanı
tehlike bekleyen zamanlarda onu hisseder, hareketleri ile bildirir. Sahibinin
ölümüne ise Boz at çok üzülür. Beyrek kendisine kurulan tuzaklardan çok
zaman atının sayesinde kurtulur.
Kuhulin’in de atı Beyrek’in atı gibi olacakları önceden hisseder ve
engellemeye çalışır. Kuhulin’in Ölümü sagasında ağır bir savaş arifesinde,
Fidan GASIMOVA
Oğuz ve Kelt Eposlarında Rastlanan Esas ve Yardımcı Tipler, Motifler
(Kasımova, ). Bunu Dede Korkut eposunun üçüncü boyu olan
Bayböre’nin Oğlu Bamsı Beyrek Boyu’nda daha net şekilde görebiliriz. Banu
Çiçek’in kardeşi Deli Garcar kardeşini istemeye gelenleri öldürür. Dede
Korkut da kızı istemeye giderken Deli Garcar kılıcı çeker ki ona vursun bu
sırada Dede Korkut “– Vursan, elin kurusun!”der. Aynı anda Deli Garcar’ın
eli kuruyarak gökte kalır ve sadece tövbe ettikten sonra eli açılır (Kitabi-Dede
Korkut, ).
Kelt eposunun kahramanı olan Kuhulinile ilgili sagalarda Druid’lerin
şaman misyonuna sıkça rastlamak mümkündür. Kuhulin’in Doğumu
sagasında yiğitlik gösterdikten sonra Druid’in ona advermesinden söz edilir.
Bundan başka Druid, Dede Korkut gibi gelecekten haber veren biri olarak da
dikkat çeker. Eposun bir yerinde Druid, “Eğer Kuhulin bugün eline kılıç
alırsa, o gelecekte kahraman olacak, adı herkesin adından çok duyulacak,
ancak az yaşayacaktır” diyor. Druid’in söylediği gerçek olur. Aynı gün
Kuhulin kral Konhobar’ın kılıcını eline alır ve gelecekte Druid’in de söylediği
gibi adı dillere destan olan bir kahraman olur, ancak genç yaşında vefat eder
(Keltı. İrlandskie skazaniya, ).
Druid ve şamanın aynı görevi üstlenmesine başka bir örnek de
Kuhulin’in hastalığından bahseden sagadan getirebiliriz. Kuhulin’in Hastalığı
adlı bu sagada bir yıldan fazla hasta olan Kuhulin, bayram günü iyileşir. Onun
iyileşmesine druidler de yardım eder (Şirokova, ). Bu sagada
druidler tarafından Kuhulin’in iyileşmesi olayının benzerine Kitab-ı Dede
Korkut’ta Dirse Han Oğlu Boğaç Boyu’nda rastlıyoruz (Kitabi-Dede Korkut,
). Dirse Han'ın kırk nökeri Boğaç’ı yalandan suçlayarak, hanı ona
karşı kışkırtırlar. O da oğlunu okla vurup yaralar. Yaralı Boğaç yerde
yatarken Boz Atlı Hızır peyda olup, üç defa yarasını eli ile sıvazlar ve ona
dağ çiçeği ile anne sütünün merhem olacağını söyler. Böylece Boğaç iyileşir
ve intikamını alır. Her iki eposta druid de, Hızır da evliya şeklinde tasvir
edilir. Aynı şekilde Kuhulin de şaman misyonunu gerçekleştiren Hızır’ın
benzeri olan druidin merhemi ile iyileşir. Evliya ise çoğu zaman insanlara
yardım için tanrı tarafından gönderilir. Buna uygun olarak Hızır ve druid de
kahramana yardım amacıyla gelmiş evliyalardır.
Dede Korkut Kitabı’nda da görüldüğü gibi Dirse Han Oğlu Boğaç
Boyu’nda Boğaç anne sütüne karıştırılmış bitkilerin sihirli gücü ile iyileşir.
Keltlerin Öküz Kualngen’in Çalınması sagasında da ağır yaralı Kuhulin
Fidan GASIMOVA
Sonuç
Oğuz ve Kelt Eposlarında Rastlanan Esas ve Yardımcı Tipler, Motifler