Yemek vagonları bazı hızlı trenlerde ve bazı ana hatlarda bulunuyor. Özel bir şirketin hizmet verdiği vagonda yemek seçenekleri fazla değil, ücretler uygun. Alkol yok.
Hızlı trenlerin ekonomi ve business sınıfında bazı koltuklar yemek servis hizmetiyle birlikte satılıyor. Hızlı trenlerde atıştırmalık ve alkolsüz soğuk/sıcak içecek alabileceğiniz büfe de bulunmakta.
Uluslararası tren servislerinde ise atıştırmalık ve soğuk içecekten oluşan bir ikram paketi verilmekte.
6 yaşına kadar çocuklar, ayrı bir koltuk talep edilmediği sürece ücretsiz seyahat edebiliyor.
12 yaşına kadar çocuklara %50 indirim uygulanıyor.
Hızlı trenlerde 1 orta veya 2 küçük boy çanta kabul edilmekte. Daha fazla veya daha büyük bagajlar ücrete tabi. Ücretini ödeyerek de olsa yolcu başı en fazla 2 battal, 2 orta veya 3 küçük boya izin veriliyor.
Ana hat ve bölgesel trenlerde, 1 battal veya 1 orta veya 2 küçük bagaj kabul ediliyor. Daha fazlası, mesafe ve tahmini ağırlığa göre ücretlendiriliyor.
Her durumda, ücretsiz taşınan bagajların toplam ağırlığı 30 kgı geçemiyor.
Bagajlar hızlı trenlerde kapı girişindeki bagaj bölümü ve başüstü dolaplarda, pulmanlarda başüstü dolaplarda, kuşetli ve yataklı vagonlarda kabinin içinde taşınıyor.
Bagaj boyu | Boyutlar |
Battal | 80 x 55 x 30 |
Orta | 65 x 50 x 35 |
Küçük | 55 x 40 x 23 |
Evcil hayvanlar hızlı tren ve diğer pulman vagonlara şu şartlarla kabul ediliyor:
Yataklı vagon veya örtülü kuşetlere evcil hayvan kabul edilmiyor.
Bagaj bölümüne sığabilen katlanan bisikletler hızlı tren ve diğer trenlere kabul ediliyor.
Katlanmayan bisikletler ise sadece bagaj vagonu veya askısı olması durumunda trene kabul ediliyor. Askı bulunan vagonların kapısında bisiklet etiketi bulunuyor.
Her durumda, yolcu başına sadece bir bisiklet kabul ediliyor ve yukardaki koşullar dahilinde ücretsiz.
Seyahat bilgileri ana sayfa
Bilet ve rezervasyon
Evcil hayvanlar için oluşturulan Ev Hayvanı Kayıt Sistemi PETVET’e hayvanın adı, pasaport numarası, türü, ırkı, yaşadığı adres ve acil durumda ulaşılabilecek kişi bilgileri gibi bilgiler eklenecek. Her hayvana özel 15 haneli kimlik bilgisi tanımlanacak. Evcil hayvandaki mikroçip okutularak kimlik numarasına ulaşılacak ve PETVET sistemindeki tüm bilgiler görüntülenecek. Bilgiler güncellenmek istendiğinde veterinerler tarafından online güncelleme yapılabilecek.
Mikroçip uygulaması ile evcil hayvanların sokağa bırakılma, kaybolma veya kaçırılma durumlarında hayvan sahibine ulaşılabilmesi amaçlanıyor. Ayrıca hayvanını sokağa bırakanlara veya kaçıranlara ceza uygulanacak. Kara, deniz ve havayolu taşımacılığında pasaportu olmayan evcil hayvanlar seyahat edemeyecek.
Kaybolan evcil hayvanların mikroçipleri belediye yetkilileri, veterinerler ve hayvan barınakları tarafından okunabilecek. Kayıp olduğu anlaşılan hayvanın mikroçipi okutularak sahibinin iletişim bilgilerine ulaşılacak. Sahibi 30 gün içinde hayvanını teslim almazsa hayvanı sokağa terk etmiş olarak kabul edilip para cezası uygulanacak.
Eposta ile Paylaşın başlıklı bu arkadaşınıza postalayıseafoodplus.info haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,Güncelleme Tarihi:
LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi
Hayvanlarla aynı evi paylaşmak harika bir deneyim. Ama hep evde oturulmuyor ki! Birlikte tatile, rahatça koşacağı bir ormana ya da ihtiyaç duyduğunda veterinere gitmek arabanız yoksa kâbusa dönüşüyor. Taksiler zaten bizi zor alıyor, değil ki kediyi, köpeği alsın. Toplu taşıma deseniz her şehirde başka kural var. İstanbul hariç kutuya sokamadığınız hiçbir hayvana izin yok neredeyse. Biz de taşıtlar hayvanlarımızı hangi şartlarda kabul ediyor bakalım istedik.
Büyüklerin süresi sınırlı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi geçen sene 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde evcil hayvanların toplu ulaşım araçlarına binebileceğini açıkladı. Uygulamaya göre rehber (tıbbi destek veren/görme, duyma engelli yolcuya refakat eden) ve 5 kilodan hafif köpeklerle kediler gün boyu, daha ağır köpeklerse ve saatleri dışında kafessiz yolculuk yapabiliyor. Evcil kuşlarsa kafeslerinde binebiliyor araçlara.
Tek şart köpeklerin ağızlık ve tasma takmaları, kedilerin de özel çantalarında olmaları. Bir de kucağınızda ya da yerde, yanınızda durmaları. Öyle koltuğa çıkarmak gibi ‘laubalilikler’ yok. Çiş veya kaka yaparsa haliyle temizliği hayvan sahibinin sorumluluğunda. Karar İBB’ye bağlı tüm metro, otobüs ve vapurlarda geçerli.
Ama aklınızda bulunsun: Yırtıcılar, sürüngenler, eklembacaklılar, böcekler, primatlar, yabani kuşlar ve çiftlik hayvanları toplu ulaşım istasyon ve araçlarına hiçbir şekilde alınmıyor.
İzmir ve Ankara’da ancak kafeste koruma altına alınmış veya boyun tasması olup kucakta taşınan küçük evcil hayvanlar alınıyor. Anlayacağınız köpeğiniz biraz büyücekse ya tabana kuvvet ya da bir araba bulacaksınız.
Otobüs, tren, uçak
Yolcu otobüsleriyle ilgili Resmi Gazete’nin 10 Ocak tarihli sayısında “Aşı karneli evcil hayvanlar, özel kafesleri kilitli olmak şartıyla, bagaj hayvan sahibi yolcunun kucağında veya oturduğu koltuğun önünde de taşınabilir” diyor. Ancak bu da çok büyük olmayan köpekleri ve kedileri kapsayan bir karar. Karar sonrası bir adamcağız kangal köpeğiyle binmek istemiş, almamışlar haliyle.
Feribotlarda kedi ya da köpek 23x30x40 ölçülerinde kutu/kafes içindeyse yolcu salonunda yanınızda durabiliyor. Ama daha büyük bir köpekse ağızlığı takılı olarak arabada kalması, aracınız yoksa ve gittiğiniz hattın kafes bölümü varsa oraya konması gerekiyor.
TCDD’nin yani demiryollarının danışma hattından aldığım bilgiye göre de kucakta taşınacak, bir taşıma çantasının içine girecek boyuttaki hayvanlar trene kabul ediliyor.
Uçakla seyahat şartlarına geçmeden önce bir anımı paylaşmak istiyorum. Yıllar önce yurtdışında öğrenciyken iki kedim vardı: Çavdar ve Susam. Tatilde onları aynı kutuya koyar, Türkiye’ye gelirdim. Bir seferinde evden çıkmadan yemeklerini, sularını verdim. Bindik uçağa, Türkiye’ye vardık. Pasaport kuyruğunda “Ne pis kokuyor burası” diye söylenirken bir baktım ki meğer tutamayıp çişlerini, kakalarını yapmışlar kutuya. Yani yolculuktan saat önce yemek ve su vermemek gerek. Uçak, araba fark etmiyor. Mide bulantısı ve kusmaya karşı veterinerler de aynı şeyi öneriyor.
Bebekler taşınmıyor
Hayvanla seyahat kuralları birkaç ufak uygulama ve ücret farkı dışında tüm uçak şirketlerinde aynı. Öncelikle hayvanınızın çipli olması gerekiyor. Çiple verilen pasaportu, aşı karnesi yanınızda olmalı. Kuduz aşısı uçuştan en az 30 gün, en fazla 1 yıl önce yapılmış olmalı. Gittiğiniz ülkeye göre farklı sertifikalar istenebiliyor.
8 kilodan ağır hayvan kabin içine alınmıyor ve hayvanın 23x30x40 cm ebatlarında, yumuşak yüzeyli bir kutu içinde olması gerekiyor. Kabinde seyahat edebilmesi için uçuş öncesi ona da rezervasyon yapmalısınız. Çünkü kabine genelde tek hayvan alıyorlar. (Ağırlık sınırını aşmadığı müddetçe aynı kutuda iki kedi ya da köpek olabiliyor). Eğer sizden önce biri kabin içi hakkını kapmışsa, o zaman taşıma kutunuz sert materyalden olmalı. Çünkü kargo bölümüne de yumuşak yüzeyli kutu almıyorlar. Muhabbetkuşu ve kanaryalar kabinde, papağan ve güvercin türleri kargo bölümünde gidiyor.
10 haftadan küçük yavru kedi-köpek ve emziren anne hayvanları taşımıyorlar. Yani gittiğiniz tatilde bir bebek hayvan sahiplenirseniz uçakta taşıyamayacağınızı hatırlatalım.
Bu arada ‘yasaklı ırk’ diye yaftalanan köpeklerin (rehber de olsa) kanatta bile uçağa alınmadıklarını belirtmeme gerek yok sanırım.
8 kilonun üzerindeki kedi ve köpekler kargo bölümünde seyahat etmek durumunda. Ancak rehber köpekler sahibiyle kabine girebiliyor. Tabii görevini belirten yeleği, ağızlığı ve tasması olması şartıyla. Ücret alınmıyor. Ama psikiyatrik destek köpekleri ücrete tabi. Ve her zaman kabine alınmayabiliyorlar.
Hayvanınızın kargo bölümünde olması insanı oldukça tedirgin ediyor. Çünkü pilotun kargo bölümüne oksijen vermeyi unuttuğu haberlerine birkaç kez rastladık. O yüzden mutlaka uçağa girerken pilotu bulup hatırlatmanızı öneririm.