Düz yazıda cümle içinde yapılan uyağa denir. – İlahi, kabul senden, ret senden; şifa senden, dert senden İlahi, iman verdin, daim eyle; ihsan verdin,kaim eyle. – Ten cübbesi çak gerek, gönül evi pak gerek.
İçindekiler
Seci sanatı diğer adıyla iç kafiye olarak bilinen eserlerdeki cümlelerin sonlarında yer alan ses benzerlikleri şeklinde tanımlanır May
Seci-i mütevâzî: Secili kelimelerin; vezin ve ses benzerliği bakımından aynı olduğu secidir. Seci-i murassa: Secili kelimeleri; vezin, ses benzerliği ve sayı bakımından aynı olan seci türüdür. Seci-i mütevâzin: Secili kelimelerin sadece vezin bakımından ortak olduğu ses benzerliğinin olmadığı seci çeşididir May
Şiirde ritim ve ahenk unsurlarının başında ses ve ahenk gelir. Ahenkli bir söyleyiş için yapılan ses tekrarlarına aliterasyon denir. Bu söz sanatı sadece şiirlerde değil düz yazıda da seci ile birlikte kullanılır May
Seci (Arapça: سجع), edebiyat terimlerinden biridir ve düz yazıda yapılan uyakları tanımlamak için kullanılır.
Şiirde ahenk; ustaca kullanılan ses akışı, söyleyiş, ritim, ölçü ve her türlü ses benzerliğiyle sağlanır. Ahenk iki türlü âhenk vardır: İç ahenk: Konunun işlenişinden ve kelimeler arasındaki ses uyuşmasından ileri gelen ahenktir. Dış ahenk: Ölçü, redif ve uyak gibi şiirin dış unsurlarının oluşturduğu ahenktir.
Düz Kafiye (Düz Uyak) Bir dörtlükte bütün dizelerin ya da ilk üç dizenin veya birinci dizeyle ikinci, üçüncü dizeyle dördüncü dizenin kafiyeli oluşuna düz uyak denir. Örneğin; “aaaa”, “aaab”, “aabb” gibi.
Yazılış ve söylenişleri aynı, anlamları farklı olan sözün veya sözcüğün birarada kullanılmasından oluşan kafiye türüdür. Cinas, ses bakımından birbirine benzeyen, fakat anlam bakımından benzemeyen sözcük ya da sözcük kümeleriyle yapıldığı için, bunlar kafiye olarak da kullanılmıştır.
Seci (İç Kafiye): Cümlelerin ya da bir cümle içinde birden çok sözcüğün sonlarındaki ses benzerliğine seci denir. Seci, nesirde kullanılan uyak olarak da tanımlanabilir.
Mani tipi uyak, dörtlükte yer alan bir, iki ve dördüncü dizenin kendi aralarında kafiyeli olduğu diğer kalan üçüncü dizenin ise serbest uyaklı olduğu bilinir. Bu sebepten dolayı aaba şeklinde uyaklandığı bilinir May
Uyak ya da kafiye mısra sonlarında bulunan sözcüklerin son heceleri arasında ses benzerliğidir. Uyak şiirde şu şekilde yer alır; dize sonlarında bulunan farklı görevlerdeki ekler ya da anlamları ayrı sözcükler arasında görülür. Başka bir anlatımla şiirlerde kullanılan bir ses benzeşmesidir May
Bu yazıya puan vermek iter misiniz?
[Toplam: 0 Ortalama: 0]
Ahenk, uyum anlamına gelmektedir. Şiirde ahenk ise kelimelerin ses ve anlamsal bakımdan birbiriyle uyum içerisinde kullanılmasıyla oluşur.
Şiirde ahenk; ölçü, ses benzerliği (uyak) ve redif gibi ögelerle sağlanır.
Şiirde, hecelerin sayılarına ya da heceyi oluşturan seslerin uzunluk ve kısalıklarına göre bir düzen oluşturulur. İşte bu düzene ölçü denir.
Her ölçü bağlı bulunduğu dilin yapısından doğar. Bu nedenle Türk dilinin doğal ölçüsü, hece ölçüsüdür. Hece ölçüsü, dizelerdeki sözcüklerin hece sayısının belli bir düzene bağlı olarak eşitliği temeline dayanır. Şiirin bütün dizelerindeki hece sayısının eşit olması gerekir. Hece sayısının eşitliği, o dizenin ölçüsünü, kalıbını gösterir. Yedi heceli bir dizenin kalıbı, yedili; on bir heceli bir dizenin kalıbı on birli diye anılır.
Örnek(ler)
Ateştenkızaranbirgülararda
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11
Gezerbağdanbağaçobançeşmesi
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11
Yukarıdaki dizeler, 11li hece ölçüsüyle yazılmıştır.
NOT Hece ölçüsünde dizeler okunurken belli bölümlere ayrılır. Bu bölüm yerlerine durak denir. Durak, sözcükler bölünerek yapılmaz, sözcüklerden sonra yapılır. Şiirler 4 + 4 + 3 = 11, 6 + 5 = 11, 4 + 3 = 7 gibi duraklardan oluşabilir.
Örnek(ler)
Âşık Veyselden alınan yukarıdaki dörtlük 8li hece ölçüsü ile yazılmıştır. 8li hece ölçüsü ile yazılmış bu dörtlük 4 + 4 duraktan oluşmuştur.
hece, aruz gibi herhangi bir ölçüye bağlı kalınmayan ölçüdür. Hecelerin açık veya kapalı olmasına ya da sayılarına bakmaksızın şairin tamamen kendi üslubuna göre yazmasıdır. Serbest ölçü, Türk şiirinde ’lardan sonra Orhan Veli Kanık ile yaygınlaşmaya başlamıştır.
Örnek(ler)
Gemiler geçer rüyalarımda
Allı pullu gemiler, damların üzerinden
Ben zavallı
Ben yıllardır denize hasret
Yukarıdaki dizeler serbest tarzda, yani ölçüsüz olarak yazılmıştır.
Dizelerin sonundaki yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları ve görevleri farklı kelimelerin, eklerin veya seslerin benzerliğine kafiye (uyak) denir.
Örnek(ler)
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol
Bu dizelerdeki yol ve kol sözcüklerinde -ol sesleri benzerdir. Dize sonundaki bu iki ses benzerliği kafiyeyi oluşturmuştur.
Dize sonlarında bulunan sözcüklerdeki tek ses benzerliğine yarım uyak denir.
Örnek(ler)
» Ben çektiğim kimler çeker
Gözlerim kanlı yaş döker
Yukarıdaki dizelerde bulunan çeker ve döker sözcüklerinin sonundaki -er sesleri iki sözcükte de aynı görev ve anlamda kullanıldıkları için rediftir. -er sesi dışındaki ortak olan -k sesi ise yarım uyaktır.
Dize sonlarında bulunan sözcüklerdeki iki ses benzerliğine tam uyak denir.
Örnek(ler)
» Söğüt giz fısıldar sayıklar meşe
Ayık düş görür her bucak, her köşe
Yukarıdaki dizelerde meşe ve köşe sözcüklerinde iki ses benzerliği vardır: -şe Bu iki ses benzerliği tam kafiyeyi oluşturmuştur.
Dize sonlarında bulunan sözcüklerdeki üç veya daha fazla ses benzerliğine zengin uyak denir.
Örnek(ler)
» Ne hoştur kırlarda yazın uyanmak
Bulutlar ufukta beyaz bir yumak
Yukarıdaki dizelerde bulunan uyanmak ve yumak sözcüklerinde mak üç ses benzerliği vardır. Bu da zengin kafiyeyi oluşturmuştur.
Dize sonlarındaki yazılışları, görevleri ve anlamları aynı olan ek, sözcük ya da sözcük gruplarına redif denir. Redif, sadece eklerden oluşmaz. Hem ek hem sözcükten, hatta sözcük gruplarından da oluşabilir.
Örnek(ler)
» İyi doğru sözler onda
Şefkat dolu gözler onda
Bu dizelerde ise -ler eki ve onda sözcükleri görevleri ve anlamları aynı olduğu için redifi oluşturmuştur.
Kafiye düzeni şiirin biçimsel bir özelliğidir. Kafiye düzeni (örgüsü), dizelerin sonlarına bakılarak çıkarılır.
Kafiye örgüsünün, mısraların son seslerindeki düzene göre çeşitleri vardır.
Bir dörtlükte bütün dizelerin ya da ilk üç dizenin veya birinci dizeyle ikinci, üçüncü dizeyle dördüncü dizenin kafiyeli oluşuna düz uyak denir, aaaa, aaab, aabb gibi.
……………a
👉 Örnek Soru 1
I. Kimi şairler şiiri yalnızca uyakta aramaya kalkışmışlardır.
II. Bu akımın etkisindeki şairler şiirin, içerdiği mazmunlar bakımından kusursuz olması gerektiğini savunmuşlardır.
III. Bu şairler, şiirde veznin sağladığı ritmi önemserler.
IV. Betimleyici şiir anlayışını benimseyen şairler, canlı, renkli şiirler yazmışlardır.
V. Bu şiirde şair, dış dünyadaki varlıkları kendi duygu dünyasına göre yorumlayarak farklı izlenimlere ulaşmıştır.
Yukarıdaki cümlelerin hangileri şiirin ahenk özellikleriyle ilgilidir? ( ÖSS Edb.)
A) I. ve III. B) I. ve IV. C) II. ve III. D) II. ve IV. E) III. ve V.
Ölçü (Vezin)
Hece Ölçüsü
Örnek
7'li Hece Ölçüsü (4+3 Duraklı)
Âşık demiş / iz olsun
Tara zülfün / düz olsun
Doksan dokuz / yaram var
Bir de sen vur / yüz olsun
Örnek
11'li Hece Ölçüsü (Duraksız)
Biz de hafif olsaydık bir rüzgârdan,
Yer alsaydık şu bulut kervanında,
Güzele ve yeniye doğru koşan
Bu sonrasız gidişin bir yanında
Aruz Ölçüsü
Aruz ölçüsü hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayınız.
Kafiye Redif
Uyak - Redif Farkı
Dalga dalga hücum edip pişmanlıklar > -lar: çokluk eki
Unutuşun o tunç kapısını zorlar > -la: yapım eki; -r: kip eki
Çekin halay, çalsın durmadan saz-lar
Çekin ağır ağır, halay düz-ül-sün.
Süzülsün oyunlar, süzülsün naz-lar
İnce beller, mahmur gözler süz-ül-sün.
Neden kondun a bülbül
Kapımdaki asmaya
Ben yarimden ayrılmam
Götürseler asmaya (cinaslı uyak)
Kaybolmuş sevdiklerimiz aşkına,
Allah aşkına, gök, deniz aşkına
Uyak (Kafiye) Türleri
1. Yarım Uyak
2. Tam Uyak
3. Zengin Uyak
4. Tunç Uyak
5. Cinaslı Uyak
Karac'oğlan der ki kondum göç- ülmez
Acıdır ecel şerbeti iç- ilmez
Üç derdim var birbirinden seç- ilmez
Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bir mısra işitdim ey şûh-ı dilârâ
Bir hoşca da bilmem ne dimek istedi ammâ
Artık demir almak günü gelmişse zaman-dan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu liman-dan.
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.
İlk baharda canlanır yer
Kırlar hep yeşiller giyer
Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.
Dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç
Gayet çoktur değil benim yaram az
Bana yardan gayrı cerrah yaramaz
👉 Örnek Soru 2
Halka halka kâkülünden dağ dağ oldu gönül
Hoş gelip divanelik dağ üstü bağ oldu gönül
Bu beyitteki uyak türü, aşağıdakilerden hangisiyle aynıdır? ( LYS)
A) Ne hoştur kırlarda yazın uyumak
Bulutlar ufukta beyaz bir yumak
B) Rüzgârla titrerken karanlık çamlar
Yâdında canlanır eski akşamlar
C) Bu ıslıkla uzayan, dönen kıvrılan yollar
Uykuya varmış gibi görünen yılan yollar
D) Çok sürse ayrılık aradan geçse çok sene
Biz sende olmasak bile, sen bizdesin gene
E) Gün olur sürüyüp beni derbeder
Bu ses rüzgârlara karışır gider
İç Kafiye
Kamu bîmârına cânân deva-yı derd eder ihsan
Niçün kılmaz bana derman beni bîmar sanmaz mı
Eğer ses benzerliği dize başında ise buna baş kafiye denir. Tespit edilebilen ilk Türk şiirlerinde kafiyenin mısra başında kullanıldığı görülmüştür.
Kök kalık teg yuklunmaksız azsız suksuz
Körgülüg neñ uşik ekşer tapgulugsuz
Körser sizni yig yörügçe körmeksizin
Körür olar kirtü arıg burkanlarıg
Kafiye ve Redif hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayınız.
Aliterasyon Asonans
Ölüm âsûde bahâr ülkesidir bir rinde;
Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter.
Ve serin serviler altında kalan kabrinde
Her seher bir gül açar; her gece bir bülbül öter. (e-r)
Aliterasyon ve asonans hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayınız.
Cinas
Germ ü serdine bakılmaz bu fenâ dünyanın
Eyleme vaktini zayi deme kış yaz, oku yaz
Şah verdi, filiz sürdü sinemde yara dalı
Şu cihanda gülmedim yaradan yaradalı
Cinas hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayınız.
Tekrir (Tekrarlama)
Söz ola kese savaşı
Söz ola kestire başı
Söz ola ağulu aşı
Yağ ile bal ide bir söz
Beni bende deme bende değilim
Bir ben vardır bende benden içeri
Tekrir hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayınız.
Akis (Çaprazlama)
İzmir'in denizi kız, kızı deniz
Sokakları hem kız hem deniz kokar
Mecaz oldu hakikat, hakikat oldu mecaz
Yıkıldı belki esasından eski malumat
Gözlerin bir afetti, yağmurların koynunda
Koynunda yağmurların bir afetti gözlerin
Akis sanatı hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayınız.
Örnek Soruların Cevabı: 1.A 2.B
İlgili Sayfalar