Ibreti Ailem 1 Bölüm Izle

Toros Üniversitesi’nde öğrencinin mezuniyet coşkusu yaşandı.

akademik yılı mezuniyet töreni, Servet Tazegül Spor Salonu’nda gerçekleştirildi öğrencinin mezun olduğu törene Toros Üniversitesi kurucu Mütevelli Heyet Başkanı Ali Özveren, Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak, Mütevelli Heyet Başkanı Yusuf Sertaç Özveren, Rektör Prof. Dr. Ömer Arıöz, akademisyenler, idari personel, öğrenciler ve aileleri katıldı. Tören mezun öğrenciler ve öğretim elemanlarının kortej yürüyüşü ile başladı.

Törende konuşan Rektör Porf. Dr. Ömer Arıöz, her güne önce Türkiye sonra Mersin şiarıyla başladıklarını belirterek, "Değerli öğrencilerim, değerli kardeşlerim, uzun zaman önce sizin yürüdüğünüz yolda yürüdüm. Tam 35 yıl önceydi, Endüstri meslek ve teknik lisesinde öğrenciydim, yeni yeni kendimi tanımaya başlıyordum. Delikanlıydık, deli akıyordu kanımız. O yaşlarda aklı balık olmaya başlıyorduk herhalde ki, ne yapacağız, nasıl yapacağız, diye kendime soruyordum. Daha üniversite sınavına girmemiştik. O düşünceli günlerden geçerken bir sevdaya tutuldum. Ders çalışıyor, onu düşünüyordum. Hayaller kuruyor, daha çok sevdalanıyordum. Üniversite sınavı yaklaşıyor, zaman geçtikçe tutkum daha da artıyordu. Aradan bir süre geçtikten sonra anladım ki bu sevda benim her şeyimi etkiler olmuştu. Ne yaparsam yapayım düşünmeden duramıyordum. Bir ses duysam onun sesi aklıma geliyordu. Nereye baksam onu görüyordum. Bu duygu ve düşüncelerle girdim sınava, sınavda hep aklımdaydı. Karşılıksız seviyordum. Onu düşündükçe, hayal ettikçe daha iyi oluyordum, her şey daha kolay geliyordu. Demek ki sevgi buymuş, sevginin gücü buymuş diyordum. Aklımdan hiç çıkmadan girdiğim sınav sonrası Ortadoğu Teknik Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği Bölümünü kazanmıştım. İlk defa ailemden ayrı kalmıştım. Ancak kendimi hiç yalnız hissetmiyordum. Çünkü o vardı hep aklımda. Günler aylar yıllar geçiyor, sevgim hiç azalmadan büyüyordu. Ancak hem sevdiklerim hem kendim için bitirmem gerekiyordu okulumu. Öyle de oldu bitirmiştim bölümü ve diplomamı almıştım" diye konuştu.

"İnatla, ısrarla önce Türkiye diyorum"

Hep akademisyen olmak istediğini vurgulayan Arıöz, "O yıl bölüme alınan ilk asistanlardan biri oldum. Var gücümle çalışmaya başladım. Bir yandan sevdamı da ihmal etmek hiç istemiyordum. Bu düşüncelerle 2,5 yıl geçti, bugün yurtdışına gitmeyi düşünüyor planlıyor ya gençlerin bir kısmı, benim de önümde öyle bir durum oluşmuştu. Denemek istiyordum. Ancak korkuyordum. Sevdiğimden uzak kalmak beni korkutuyordu. Yine de bu hissiyatımı kimseye fark ettirmemeye çalışıyordum. Yine de gittim. Ancak Sevdiğimden uzak kendimi çok güçsüz, mutsuz, yorgun hissediyordum. Ben gurbetin gönülden seven biri için ne kadar yorucu olduğunu orada anladım. yıl ancak dayanabildim. Büyük bir özlemle döndüm. Sevdiğime tekrar kavuşmuştum. Artık uzaktan uzağa konuşmuyorduk. Her şey çok güzel gidiyordu. Döndükten 5 ay sonra başka bir sevdaya tutuldum. Bu nasıl oluyor ya diyordum. Zaman ilerledikçe kalbim tam ortadan ikiye ayrılmıştı sanki. Ben de inanamıyordum. Ne birini diğerine tercih edebiliyor, ne de vazgeçebiliyordum. Onlar yoksa her şey eksik, Onlar varken her şey tamam oluyordu. Onlarla üzülüyor, onlarla seviniyordum. Dünyayı verseler değişmem diyordum. İşte o yüzden inatla, ısrarla, önce Türkiye diyorum ve sizi Türkiye’ye emanet ediyorum. Rabbim nazarlardan saklasın. Sizi çok seviyorum, yolunuz bahtınız açık olsun" dedi.

"Bizim ülkemize karşı olan borçlarımız, sorumluluklarımız ancak ona hizmetle ödenir"

Kurucu Mütevelli Heyet Başkanı Ali Özveren ise herkesin hayıtının çok önemli ve değerli olduğunu belirterek, "İbret alınacak hayatlar vardır. Bir arkadaşım demişti ki ’ya yazılacak değerde bir hayatımız olmalı veya okunacak değerde bir kitabımız olmalı.’ Biz naçizane bunları yapmaya çalıştık. Ben 52 sene önce bu işe başladığım zaman şöyle düşünmüştüm. Her şeyimizi borçlu olduğumuz ülkemize karşı nasıl bir tavır içinde olursak, nasıl bir çaba gösterirsek ödeşebiliriz. Eğitimin bunun en kolay yolu ve en doğru yolu olduğuna inandık. 52 sene önce tek başıma yola çıktım ama birde baktım ki yanımda, arkamda bir sürü idealist insanlar oldu. Sevgili gençler özel bir dönemin mezunlarısınız. Türkiye’nin yılı. Bu herkese nasip olmaz. Hatta hiç kimseye nasip olmayacak. Cumhuriyetimizin kuruluşunun yılındaki mezunlar sizlersiniz. Devletimizin hedef koyduğu Türkiye Yüzyılının hizmetkarları, kurucuları ve emekçileri olacaksınız. Gençler hocalarınız, aileleriniz ve devletimiz emin olun bir tek size güveniyor ve bu güvenimiz de asla boşa çıkmayacaktır. Bizim ülkemize karşı olan borçlarımız, sorumluluklarımız ancak ona hizmetle ödenir. Büyük önder Atatürk demiş ki ’bu millet kendisine hizmet edenleri baş tacı yapar.’ Biz sizden hizmet bekliyoruz" ifadelerini kulandı.

Tören, öğrencilerin kep fırlatmalarıyla son buldu.

İbreti Ailem Arşiv Videoları

Ä°BRETÄ° AÄ°LEM

Onlar KüçükbaÅŸ ailesi…
Onların hikayesi, evde kalmışların, iÅŸsiz güçsüzlerin, yırtmaya çalışanların, hayatından memnun olmayanların hikayesi.

Yapımcı: Mehmet Yiğit Alp
Yönetmen: Ömer UÄŸur   
Senaryo: Murat Kaman - Emrah Kaman
Genel Koordinatör: Nazlı Heptürk
Oyuncular: Müjdat Gezen, Şebnem Sönmez, Zafer Algöz, Gonca Vuslateri, ÇaÄŸlar Çorumlu, Olkan Serdar Yıldız

TOPLAM BÖLÜM	EKSTRA VİDEOLAR
9	42

Filinta Bölüm. TRT’nin sevilen dönem polisiyesi Filinta ‘Bin Yılın Şafağında’ dizisinin bölümünde, Sultan Abdülhamid Han’ın keskin zekâsı ve ileri görüşüyle yönetimde olduğu, Filinta Mustafa ve ekibin büyük bir inançla suç ve suçluları ortaya çıkarttığı Osmanlı’da, hainler için çember iyice daralıyor. Filinta ‘Bin Yılın Şafağında’ dizisinde bu hafta yine nefis aksiyon dolu sahneler, şaşkınlık yaratacak akıl oyunları ve bol bol gözyaşı döktürecek bir bölüm daha ekrana geliyor… Dizinin bu haftaki bölümünde olacaklar: Mustafa ve ekibi içlerindeki muhbirin peşine düşerler. Şüphelendikleri kişi ise suçsuz olan dadıdır. Leyla Miloş’la konuşup bu işten kurtulmaya çalışır. Vazifesi ve sevdikleri arasında kalmıştır. Şimdi kendini aklayabilmek için, dadıyı tehlikeye atmayı göze alabilecek midir?Mustafa ve ekibi şehzade Murat’ı kaçıran İstavridis’i konuşturmaya çalışırlar. Devletin içine sızan bu adamları temizlemek için Sultan tarafından görevlendirirler. Taşıdığı mührü ve vazifesini layığıyla yerine getirmeyen, para için Adaleti hiçe sayan Kadı Sadullah ve Sultan’ı deviren darbenin baş mimarı Lütfü Paşa da bu isimler arasındadır. Akbar Eyyam, Efendi Miloş’u devirebilmek için sürpriz bir isimle anlaşma yoluna gidecektir. Ve oldukça bonkör teklifle o kişiyi kendi yanına çekecektir. Ve bununla Miloş’u can evinden vurmaya kararlıdır. Kadı Sadullah ve Lütfü Paşa takibinin yanı sıra daha önce ibret-i alem olarak ortaya çıkartılan ve halkın önüne atılan tüm hainlerin durumları, Meşrutiyetçi Paşaları özellikle Rüştü Paşa’yı iyice huylandırmıştır. Artık, Mustafa ve ekibinden kurtulmak şarttır. Farah hayatının fırsatını yakalayarak, Leyla’nın iyice üzerine gitmeye, köşeye sıkıştırmaya başlayacaktır. Suçlamalarını doğrulamak, asıl muhbirin Leyla olduğunu ispat etmek için onun geçmişini araştıracak, onu açık edecek bilgilerle Mustafa’ya gidecektir. Leyla bu suçlamalara ne cevap verecek? Ve Farah’ın bu delilleri, Mustafa’yı ikna etmeye yetecek midir? Bu soruların cevapları ve dahası 11 Mart Cuma akşamı ’de Filinta ‘Bin Yılın Şafağında’ dizisiyle TRT1’de!