GEÇTİĞİMİZ perşembe günü Mustafa Kutlu’nun 'İğde Kokusu' başlıklı yazısının bana yaptığı çağrışımlardan söz etmiştim. Hafta içinde iki okuyucum, elektronik postayla düşüncelerini aktardı. Yazdıkları beni etkiledi. Bunları sizinle paylaşmak istedim. Aşağıda bu iki mektubu bulacaksınız
İğdeyi Tanımakİlk mektup Aynur Devlet adlı bir okuyucumdan. Aynen şöyle yazmış:
'Merhaba,
Az önce iğdeyle ilgili yazınızı okudum ve geçen günlerde yaşadığım bir şeyi sizinle paylaşma ihtiyacını duydum.
Şu sıralar yazlıklarının bahçe düzenlemesiyle haşır neşir olan bir arkadaşla meyve ağaçları da dikmek gerektiğini konuşuyorduk ki konu iğdeye geldi. Ben 'Bizim arka bahçedeki iğde mis gibi kokuyor, ne yapın edin bahçenin bir köşesine dikin' dedim ve inanamadığım bir şey oldu. Benimle yaşıt (26 yaşındayım) başka bir arkadaş 'İğde nasıl bir şey?'diye sordu. Ne ağacını görmüş, ne de meyvesini, bugüne kadar. Belki de gördü ama bilmiyor.
Siz şanslısınız, çünkü en azından bir zamanlar o kokuyu çekmişsiniz içinize. Ya benim yaşıtlarım ne yapsın?
Kendisine sözüm var. Ağustos-Eylül gelip de iğdeler kızardığında toplayıp götüreceğim. Bari tadını bilsin.
Doğa Tutkusuİkinci mektup bu kadar dramatik değil. Ancak onda çok ilginç bir kentli tavrının ipuçları var. Üstelik Ceylan Ayla’yı ve ailesini çok da kıskandım. Şimdi doğaya ve doğal güzelliklere çağrışımlar yapan bu mektubu birlikte okuyalım
'Sayın Şavkay,
Bu gün gazetedeki iğde kokusu ile ilgili yazılarınızı okuyunca yazamadan edemedim. Hiç de zor değil aslında bunlara ulaşmak. Çok uzakta olmayan bir yerde, Gürpınarda mütevazi bir yazlığımız var. İstanbul’a yakın, hafta içi iş çıkışı gidilebilecek bir mesafede, büyük şehir atmosferinden uzak, temiz hava, girilemese de deniz, iğde ve hanımeli kokuları, kuş sesleri bahçe ile haşır neşir olmak, hele o gün batımı enfes.
Bunların hiçbiri kitaptan alınma veya hayal ürünü değil. gerçek bunları fazlası ile yaşamak hissetmek mümkün. Akşam iş çıkışı gün batımında bütünüyle iş stresini atabilmek mümkün.
Sakın Gürpınarı methettiğimi sanmayın. Biz kayma, göçme şaibesine rağmen orada yazlık almaya karar verdiğimizde şunu düşündük: Gürültüden uzak, temiz havalı, deniz manzaralı, küçük bir bahçemiz olsun. Burada çiçekler yetiştirelim. Arka bahçede kendi yetiştireceğimiz biber ve domatesler, hele taze maydanoz ve soğanı balkonda yapılan kahvaltı masasında görebilelim. Kışın bile güneşli havalarda balkonunda mangalda ızgara yapabilelim. İşte yaşama katacağımız güzellikler!
Bunlar adına, bütün şaibesine rağmen, 'ev başımıza yıkılana kadar ne yaşasak yeter' dedik.
İyi ki öyle düşünmüşüz!
Burada böyle düşünen 7 aileyiz. Aynı yerde bu güzellikleri her gün doyasıya tadıyoruz. Eskiden özlem duyulan müstakil evlerde yaşamak ve komşuluk ilişkilerini burada farklı yaşıyoruz. Bir gün gelecek kayacak korkusu ile bu güzellikleri kaçırmaya değer mi?
Haftasonu güneye kaçabilecekler için sözüm yok. Ama bunu yapamayanlar için boşverin şaibesini az paralarla özlediklerinizi yaşayabilirsiniz.
Biz iğde kokusunu da , hanımeli kokusunuda yatak odalarımızın içinde bile duyuyoruz.'
İstanbul’u Tanımak
İLGİNÇ bir okuyucu mektubu da, İstanbul’u tanımak ve İstanbullu olmak üzerine yayınlanan yazıya geldi. Seher Karaca’nın düşüncelerini size iletmek istiyorum. İstanbul’a hayran, ama ondan kopma noktasına gelmiş. İstanbulluların büyük bir kısmına, kente ilgisiz kalanlara kızgın. Bu kentle ilişkisi karmaşık bir aşk düğümüne dönüşmüş. Mektubunda bu fırtınalı aşkı, bütün açıklığıyla dışa vurmakta.
Benimle ilgili bazı mültefit sözlerin dışında, her dem İstanbullu Seher Karaca’nın mektubu şöyle
* * *
Sayın Tuğrul Şavkay,
Ben Bartın’da doğdum. Ailem de Bartın’da yaşıyor. Ama aile büyüklerimizin ve çok yakın aile dostlarımızın yıllardır İstanbul’da olmaları dolayısıyla hep İstanbul’la içiçe bir yaşantımız oldu.
Sonra ben üniversite için Ankara’ya gitmek zorunda kaldım. Arkasından kardeşim de üniversiteyi Ankara’da okuyunca, annem ve babamın da rotası zorunlu olarak Ankara’ya çevrildi.
Üniversitenin ilk yıllarında Ankara’dan hiç hoşlanmamıştım. Sürekli İstanbul ile kıyaslayıp 'amma köylü bunlar, ne kadar da kırsal' diyordum. Ancak sonradan kenti daha başka açılardan tanıyıp bakış açımı farklılaştırınca, Ankara benim için yaşanılası bir kent olmuştu.
Fakat yine de ortaokulda iken yazdığım 'Bir şehre aşık olmak' kompozisyonunun kahramanı İstanbul’a taşınmak -dört yıl önce- benim için kaçınılmaz oldu ve yılının nisan ayında İstanbul’a yerleştim. İlk yaptığım kendime bir A-Z’ye İstanbul haritası almak oldu. Daha sonra düzenli olarak çıkan İstanbul Life dergilerini almaya başladım. Bu arada İstanbul ile ilgili (eski-yeni) diğer kitapları da toplamaya başladım. Önce teorik olarak bilgi sahibi olup sonra pratiğe döküyordum. Kendime de söz vermiştim: Bu şehirde yaşayan işten eve, evden işe giden ve bu arada bir sürü güzel şeyi kaçıran milyonlarca insandan biri olmayacaktım.
Bunu da olanaklarım elverdiğince yapmaya çalıştım. Ama dört yılın sonunda pes ettim ve tekrar Ankara’ya dönmeye karar verdim.
Biraz klişe olacak ama, gerçekten de bu güzelim kentin her gün binlerce kere ırzına geçiliyor ve bunu İstanbullular yapıyor. İnanilir gibi değil! Kendi yaşadıkları yeri böylesine nasıl tüketebiliyorlar. yılında hala ortaçağ görüntülerine nasıl izin verebiliyorlar?
Sanırım bu kenti tanımamaktan, yüzyillar boyu neleri barındırdığını bilmemekten ve kendilerini buraya ait hissetmemekten kaynaklanıyor. Dolayısıyla kendi semtini bile tanımayan, sokaklarında kaybolmamıs insan gürühuyla dolu bu kenti en azından şimdilik terkediyorum.
Herşeye rağmen çok özleyeceğimi ve kopamayacağımı da biliyorum
* * *
Ne dersiniz? Siz ne düşünüyorsunuz?
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
İğde, içinde çekirdeği bulunan küçük bir meyvedir. İçeriğinde bulunan mineraller ve vitaminler sayesinde birçok hastalığa iyi gelir. Bazı ülkelerde ise hastalıkların tedavisinde de kullanılabiliyor. Bu meyvenin faydaları arasında bağışıklığı güçlendirmesi, böbrek hastalıklarına iyi gelmesi ve kanser hastalığının yayılmasını engellemesi de bulunuyor.
İĞDE FAYDALARI NELERDİR?
İĞDE HANGİ HASTALIKLARA İYİ GELİR?
İĞDE GÜNDE NE KADAR YENMELİ?
İğde meyvesi hakkında merak edilen sorular arasında 'İğde günde ne kadar yenmeli?' sorusudur. Bu sorunun cevabını uzmanlar tarafından araştırılmış ve cevabı bulunmuştur. Uzmanlar ise günde bir avuç yenmesi şeklindedir.
İĞDE MEYVESİ NASIL TÜKETİLİR?
İğde ağacının olgunlaşmış olan meyveleri direkt yenilebileceği gibi aynı zamanda iğde ağacının çiçekleri suda haşlanarak çayı demlenebilir. İğde çiçeği ve iğde ağacının yaprakları kaynatılarak suyu içilebilir. İğde güzel kokusu ile de aynı zamanda zihin açıklığı da verdiği bilinir.
İĞDE KABUĞU YENİR Mİ?
İğde hakkında merak edilenler bir tanesi ise 'İğde kabuğu yenir mi?' sorusudur. Bu sorunun cevabı ise yapılan araştırmalara göre taze olarak iğde meyvesi tüketilirken kabuğunun soyulması gerektiğidir.
İĞDE ZAYIFLATIR MI?
Bu konu hakkında birçok araştırma yapılmıştır. Bu araştırmaların sonuçlarına göre iğde meyvesinin metabolizmayı hızlandırıcı ve yağ yakımını kolaylaştırıcı etkileri olduğu ortaya çıkmıştır. Bu etkileri sayesinde iğde meyvesinin zayıflamaya yardımcı etkileri olduğu söyleyebilir.
İĞDE ÇAYI NASIL YAPILIR?
İğde çayı hem kuru iğde ile hem de yaş iğde ile yapılabilmektedir. Bunun için gerekli malzemeler şunlardır: 5- 6 adet kuru ya da yaş iğde ve her 5- 6 kuru iğde için 1 bardak su. Bu tarifi kaç bardak yapılacak ise o kadar arttırıp azaltılabilir.
İğde çayı demlenişi: Kaynamış olan suyun içerisine kabukları soyulmuş iğdeler atılır. İğdeler atıldıktan sonra 5 dakika beraber kaynatılır ve 10 dakika beklendikten sonra içilmek için hazırdır.
Aacnn görünüü ve kokusuyla dikkatleri üzerine çeken DE, kendine has tadyla da ilgiyi hak ediyor. Birçok farkl kullanm ekli olan idenin yararlar da oldukça fazladr. Azda brakt hafif mayho tadyla adndan söz ettiren ide meyvesi, vitamin açsndan da oldukça zengindir. Taze olarak yemenin yan sra, reçelini ya da kompostosunu da yaparak kahvalt ve akam yemei sofralarna zenginlik katabilirsiniz.
Besin deeriyle öne çkan ideyle yeni tantysanz, bu meyvenin tad ilk balarda biraz deiik gelebilir. Eer özgün aromasna ve kvamna alrsanz en sevdiiniz meyveler arasna rahatlkla girecektir.
de, oval ve kabuklu meyvelere sahip bir bitki türüdür. de bitkisi, ülkemizin karasal iklime sahip bölgelerinde sklkla yetitirilmektedir. de rengi, sar ve kahverengi tonlarndadr ve aac da kn yapraklarn döker.
de kelimesinin anlam konusunda net bir bilgi yoktur. Dünyann birçok yerinde yetien bu bitkinin bilimsel cins ad Elaeagnus’ tur. Elaeagnaceae familyas içerisinde yer alan bu bitkinin deiik çeitleri vardr. En yaygn türlerinden birisi ku idesidir. Krmz ide ve japon idesi gibi birçok alt türü de mevcuttur.
Güzel kokmasyla ünlü olan bitkiden ide esans ya da ide parfümü yaplabilmektedir. de kokulu parfüm, bu bitkinin enfes kokusunu bilen herkesin sevecei özgün bir aromaya sahiptir. de çiçei kokusu kadar görüntüsü ile de beeni toplamaktadr. Yararl yönleriyle göz dolduran ide aac hikayesi ile de adndan söz ettirir. Zor koullara baarl bir ekilde adapte olabilen ide, güzellii ile de bahçelere renk katar.
de aac, kökünde azot depolayabilme özelliine sahip olduundan verimsiz topraklarda da yetiebilir. de aac özellikleri arasnda kurakla dayankl olmas da ilk sralarda yer alr. Bu özellii dolaysyla erozyonla mücadele edilen alanlarda dikimi yaplmaktadr. de aac çiçei ve ho kokusu nedeniyle sklkla bahçe kenarlarna dikilmektedir.
Ülkemizde ide yetitiricilii genellikle ç Anadolu bölgesinde gerçekletirilir. Soluk yeil bir renge sahip olan yapraklar oldukça güzel bir görünüm ortaya çkarr. Birçok hava kouluna uyum salayabilen ide aaçlar yaklak 7 metreye kadar uzayabilir ve haziran ay civarnda çiçek açan idelerin yapraklar yeil renklerini muhafaza edebilir. de, güzel kokusu ve sala faydasnn yannda estetik görünümüyle de oldukça ünlü bir bitkidir.
de yetitiricilii, ide aac fidan ya da ide tohumu ile yaplabilir. Tohumla yetitiricilik için tohumlara uygun ekilde katlama ilemi gerçekletirilir. Katlanan tohumlar ise ilkbahar mevsiminde ekilir. de krsal alanlarda kendiliinden de yetiebilir.
de meyvesi olgunlanca d tarafndaki kabuk toprak rengini alr. Bu evrede olgunlama sürecini tamamlayan meyve yenilebilir hale gelir. de aacnn krlm dallar, güzel kokulu bir süs bitkisi olarak evlerdeki vazolarda suya konularak muhafaza edilebilir. de aacnn tomurcuklar ksa, sürgünleri dikenlidir. Çal eklinde türleri de olan ide aac pek uzun ömürlü bir aaç deildir. lkbahar sonlarnda çiçeklenen ide aacnn yaz ortalarnda budanmas yararl olacaktr.
de hamilelere zararl m, ide süt yapar m ya da ide ekere iyi gelir mi benzeri sorulara cevap bulmak için uzman doktorlardan görü almak gerekir. Çeitli rahatszlklar ya da alerjik reaksiyonlar yaamamak için ide yemeden önce doktorunuza bavurunuz.
de safra kesesi problemlerini azaltmaya destek olduu düünülen bir bitki türüdür. Safra kesesi ta gibi sorunlar yaayanlar, ide kürü benzeri doal tedavileri deneyebilmektedir. de meyvesi sindirim sistemi için oldukça faydal bir besin olsa da tedavi için yeterli deildir.
Safra kesesi sorunu yaayanlar, doktorlar tarafndan hastanelerde tedavi edilmelidir. de ve benzeri bitkilerin kürleri de sadece uzman doktor tavsiyesi ile kullanlmaldr.
de aac meyvesi taze olarak yenilebilir ve kendine has buruk bir tad vardr. çi hafif unu andran yapya sahip olduu için yerken azda farkl bir his brakr. Meyvesinden ya da yapraklarndan çay yaplabilir. Salk açsndan hem taze tüketimi hem de kurusu faydaldr.
Reçeli yaplp, özgün lezzetinin kahvaltlara elik etmesi salanabilir. Kompostosu da kvam ve aromasyla ana yemeklere elik edecek güzel bir alternatif olacaktr. Zor koullara ayak uydurabilmek konusunda oldukça yetenekli olan ide aacnn meyvelerinden yapraklarna ve çiçeklerine kadar her unsuru kullanlabilmektedir.
Çiçeklerinin kokusu da oldukça sevilen ide, dünyann çeitli yerlerinde birçok farkl ekilde tüketilebilmektedir. Uzak douda yaplan ide sirkesi gibi örneklerin yan sra ide unu benzeri yenilikçi kullanm ekilleri de ortaya çkmaktadr.
Genellikle taze olarak tüketilir ama birçok farkl meyve çeidi gibi kurusu da mevcuttur. de kurusu, temiz ve havadar bir ortamda hazrlanmaldr. Oldukça bereketli bir meyve olan ideden deiik ürünler çkarlabilmektedir. Kokusu ve görünüü süs aac olarak da tercih edilmesine olanak tanr.
de ya yapmnn yan sra ide çekirdei ya da üretilebilmektedir. Kurakla olan dayanakll ile dikkat çeken ide Anadolu’nun birçok köesinde karnza çkabilir. de reçeli de idenin bol yetitii yörelerde sklkla tüketilen bir kahvaltlk çeididir. Bir kilo taze meyve eklindeki ide fiyat, yaklak 20 TL olabilmektedir.
Ağızda bıraktığı mayhoş tat ile bilinen iğde C vitamini kaynağıdır. Faydaları saymakla bitmeyen iğde çay ve meyve olarak da tüketilir. Pek çok hastalığa iyi gelen iğde
İğde, kökünde azot depolayabilme özelliğine sahip olduğundan verimsiz topraklarda da yetişebilen, ülkemizde Güneydoğu ve İç Anadolu Bölgelerinde yetiştirilen iğde ağacının meyvesidir. İğde, böbrek rahatsızlıklarından başlayarak damar sertliğine kadar pek çok faydası bulunan önemli bir besin. Halk dilinde "ateş dikeni" ya da "yalancı iğde" gibi isimlerle anılan iğde, güçlü bir antioksidan kaynağı olarak şifa dağıtıyor.
İğdenin Faydaları Nelerdir?
İğdenin insan sağlığı bakımından öne çıkan faydaları şöyle sıralanabilir:
- İğde, böbrek hastalıklarına iyi gelmektedir. Böbrek hastalığı olanların bol miktarda iğde tüketmesi uzmanlar tarafından tavsiye edilmektedir. İğdenin kendisi gibi çiçeği ve çekirdeği de son derece yararlıdır. Hepsinin bir arada kaynatılarak çay biçiminde tüketiminin böbrek taşı problemlerine iyi geldiği belirtilmektedir.
- İğde, C vitamini açısından son derece zengin olup kış mevsiminde tüketilmesi vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir. Soğuk algınlığına karşı vücudun korunmasına yardımcı ve destek olur.
- Kuru iğde ile yaprağı birlikte kaynatıldığı zaman elde edilen çayın, kuru öksürüğe faydalı olduğu belirtilmektedir.
- En çok karşılaşılan bağırsak problemlerinden birisi ishaldir. İğdenin vücutta su kaybına sebep olan halsizlik ve iştahsızlığa da yol açan ishalden kurtulmaya yardımcı olduğu bilinmektedir. Bunun için iğdenin suda kaynatılarak içilmesi, bu problemden kısa bir zamanda kurtulmak için önerilmektedir.
- İğde içerisinde çok miktarda bulunan omega 7 yağı ile insan vücudundaki kalojen seviyesini artırmakta böylece cildin ve saç köklerinde bulunan hücrelerin yenilenmesine etkili bir şekilde destek olmaktadır.
- İğde, karaciğerde yer alan toksinleri temizler ve LDL olarak ifade edilen kötü kolesterolü düşürerek damar sağlığını koruyucu bir etki gösterir.
- İğde, yemeklerden sonra hazımsızlık problemi yaşayan kişilerin midesini rahatlatmaktadır.
İğde Neye İyi Gelir?
İğdenin az bilinen özelliklerinden birisi zihin yorgunluğuna son derece iyi gelmesidir. Günlük koşuşturmacada yorgun düşen bedene çeşitli vitamin ve mineraller ile takviye yapılması gereklidir. Vücudun ihtiyaç duyduğu besin değerlerinin doğal bir şekilde alınabilmesi için meyve ve sebze tüketimi öne çıkmaktadır. Zihin yorgunluğuna iyi gelen iğde, vücudun dinç olmasına destek olmaktadır. İğde, idrar problemlerini en aza indirmektedir. İğde, mide bulantısına da iyi geldiği bilinen bir meyvedir. Ağız ve diş sağlığı bakımından da ağzı temizleme özelliği ile tüketilen bir besin.
İğde Nasıl Tüketilir?
İğde ağacının meyveleri yenilebilir. Aynı zamanda çiçeklerini suda haşlayarak çayı yapılabilir. İğde çiçeği ve iğde yaprakları kaynatılarak suyu tüketilebilir. İğdenin hoş kokusu koklandığı zaman zihin açıklığı verdiği bilinir.
İğde Yaprağı Nasıl Kullanılır?
Bir kaç adet iğde yaprağı, kaynayan suda bir miktar pişirilir ve daha sonra demlenmeye bırakılır. Ilıdıktan sonra suyu süzülerek genellikle aç karnına içilebilmektedir. Tüketiminde ve kullanılacak malzemelerin miktarları konusunda uzmanların görüşleri doğrultusunda hareket edilmektedir. İğde yaprağının öne çıkan faydaları ise şöyle:
- İğde yaprağı ile hazırlanan çay, öksürük gibi semptomlara iyi gelir ve azalmasına yardımcı olur. Rahatlatıcı bir etki gösterir.
- İğde yaprağı çayı, metabolizmayı hızlandırıcı bir özellik gösterir.
- Bağırsaklarda oluşabilecek problemlere karşı vücudun dirençli olmasını sağlar.
İğde Nedir? Çeşitleri Nelerdir?
İğde, oval ve kabuklu meyvelere haiz bir bitki çeşididir. İğde bitkisi, karasal iklim tipinin görüldüğü bölgelerde daha fazla yetiştirilmektedir. İğdenin renkleri ise sarı ve kahverengi tonlarındadır. İğde ağacı da kış aylarında yapraklarını dökmektedir.
İğde Ağaçları Nerede Yetişir? Özellikleri Nelerdir?
İğde ağaçları, kökünde azot depolayabilme özellikleri sayesinde verimsiz topraklarda da rahatlıkla yetiştirilebilmektedir. Bu ağacın en önemli özellikleri arasında kuraklığa karşı oldukça dayanıklı bir yapıya sahip olması gelmektedir. Erozyon ile mücadele edilen alanlarda dikimi yapılabilmektedir. Çiçeği ve hoş kokusu ile beğeni kazanan iğde ağacı, çoğunlukla bahçe kenarlarına dikimi yapılan bir ağaçtır. Ülkemizde İç Anadolu bölgesinde yetiştiriciliği daha fazla yapılmaktadır.
İğde Suyunun Faydaları
İğde suyu denildiği zaman genellikle iğdenin meyvesinin kaynatılması ile elde edilen su kastedilmektedir. İğde suyunun en belirgin faydası, sindirim sistemini rahatlatmasıdır. Bazı yörelerde çay şeklinde kullanılan iğde çiçeği, iştah açıcı bir etkiye haizdir. Çeşitli rahatsızlıklarla karşılaşmamak için iğde suyu veya iğde çiçeği çayının tüketiminden önce mutlaka bir doktora danışılması gereklidir.
İbrahim Saraçoğlu'ndan İğde Kürü Tarifi
Safra kesesindeki taşları düşürmeye yardımcı olan iğde meyvesi çayı tüm sindirimi temizlemede de etkili bir kür.
Kaynamış olan suyun içine iğdenin kabuklarını çıkartıp meyvesini çekirdeğiyle birlikte atın. 5 dakika kaynatın. Süzüp sabah aç karnına bir bardak tüketebilirsiniz.
İğdenin Zararları Nelerdir?
İğdenin bilinen herhangi bir zararı yok. Fazla tüketildiğinde kabızlığa yok açar. Susuz bir meyve olduğu için yenildikten sonra su tüketmekte fayda var.