Çift Kaçışlı Perspektif Nedir
ALENA VENUM
ALENA VENUM
Aşık her çift farklıdır , ama yakından bakarsanız, herkesin benzer bir şeyi vardır. Bu yüzden psikologlar ve sadece onlar değil, çiftlerin kategorilerini ve türlerini koşullu olarak ayırt eder. Bu sıradan bir insana ne verir? İlk olarak, bir ilişkide neler olup bittiğine dair netlik ve anlayış İkinci olarak, bakış açılarını görme, senaryoya uyum sağlama ve bundan dolayı en mutlu ilişkileri kurma yeteneği.Çiftler nasıldır, nasıl farklıdırlar ve ayrıca her tür için psikologlardan tavsiyeler – ayrıca.
Bir çiftte, bilgisi iletişimi daha etkili bir şekilde kurmaya yardımcı olan çeşitli ilişki türleri vardır. İlişkilerinde neler olup bittiğini anlayan ve farkında olan ortaklar, çatışmalarla düzgün bir şekilde başa çıkabilir ve etkili bir şekilde ortak bir dil bulabilir. Psikologlar, bir çiftteki ilişkileri şartlı olarak bu türlere ayırır.
Aşırı duygusal iki kişiden oluşan çiftler, periyodik olarak dramatik dönemler yaşamaya mahkumdur. Aynı zamanda insanlar birbirlerine odaklanırsa, dramatik dönemler olumsuz sonuçlara yol açmaz, aksine tam tersine daha yakın olmaya ve birbirlerini daha iyi anlamaya yardımcı olur. Biraz drama, bir ilişkide can sıkıntısı ve rutin için mükemmel bir tedavidir. Dramatik çiftlerin temel özellikleri:
Her durumda, drama unsuru her şekilde mevcuttur. Sadece bu kategorideki çiftler için drama, doğal ve sık rastlanan bir olaydır ve onsuz ilişkilerini hayal edemezler.
Özgürlük ilkesine dayanan gençlerin ilişkisi. , her zaman uzun vadeli olmaktan uzaktır. Ancak bazı durumlarda, ilişkilerini özgürlük ve karşılıklı saygı ilkesi üzerine kuran ortaklar, aileler kurar ve sonsuza kadar mutlu yaşarlar. Özgür çiftlerin ana işaretleri:
Bu tür ilişkilerde, ortaklar kendilerini strese sokmuyorsa, genellikle birlikte vakit geçirirler. Partileri veya sessiz baş başa eğlenceyi severler. Tek dezavantajı, ortakların birbirlerine kesinlikle güvenebilecekleri, zor durumlarda karşılıklı yardıma güvenebilecekleri istikrar ve gerçek samimiyet eksikliğidir.
Çoğu zaman, toksik bağımlılık ilkesine dayanan ilişkiler çok daha uzun sürer. Bunun nedeni, bağımlı bir ilişki içinde olan ortakların bunu her zaman fark etmemeleri ve konumlarının farkında olmalarıdır. Aslında, bu tür ilişkiler karşılıklı gelişmeye yönelik değildir.
Psikologlar onları yıkıcı, yani yıkıcı olarak nitelendiriyor. Ancak pratikte her bağlantıda toksik bileşenler bulabilirsiniz. Oyunun kurallarını anlarsanız, bağımlı bir ilişkide bile mutlu kalabilirsiniz. Toksik ilişkilerin ayırt edici özellikleri:
Toksik bir ilişkide, bir ortak “bağışçı” ve ikincisi “alıcı” olarak hareket eder, ancak tüm bunlar enerji düzeyindedir ve kelimenin tam anlamıyla değil. Birinin verdiği ve diğerinin her zaman aldığı bir çift, sonsuza kadar mutlu yaşayabilir, ancak bir şartla. Bağışçı, kaybolan duygusal enerjiyi telafi etmek için alternatif enerji kaynakları bulmalıdır.
Uyumlu, iki zıt kişilikten oluşan, ancak ortak hedeflere, planlara, değerlere ve hayata bakış açısına sahip bir çift olarak adlandırılabilir. Bu, yukarıda açıklanan seçeneklerden daha nadir bir ilişki türüdür. İlişkilerde uyum, karşıtların çekim gücü ile birlikte iki ortağın değeridir. ONLAR aşağıdaki özelliklerle ayırt edilirler:
Uyumlu ilişkilerde, aşıklar, önemli ölçüde farklılık gösterdikleri alanları, çatışmalar için, ancak denge için kullanırlar.
Denge, optimal oran, olumsuz ve olumlu nitelikler arasındaki dengedir. Dengeli bir ilişki mümkün olduğu kadar istikrarlı olarak kabul edilebilir. Kural olarak, uzun süredir birlikte olan ortakların çoğu bu denge noktasını bulur ve içinde kalmaya çalışır. Birliği dengeleme yeteneği, tecrübe edinimi ile insanlarda gelişen bir niteliktir. Dengeli ilişkiler şu şekilde farklılık gösterir:
Aslında, mükemmel dengeli bir ilişki yoktur. Balan koşullu bir kavramdır. Sadece bu denge için çabalayan ve çoğu zaman tereddüt etmeden tutunabilen çiftler var. Dengeli ilişkiler, ortakların duygusal dengeyi korumayı başardığı için aşırı olmaktan uzaktır. Bu tür bir bağlantının dezavantajı, dengenin herkes için olmamasıdır. Bu tür ilişkilerde aşırı derecede etkileyici ve duygusal insanlar basitçe sıkılabilir.
/>
Pek çoğu karşıtların birbirini çektiğini duymuştur. Aslında, her şey o kadar net değil. Aşırı derecede farklı ortaklar, ilişkinin yeterli “yakıtı” olduğu sürece, yani tam olarak aşk ve tutkunun sona erdiği zamana kadar mutlu kalabilir. Ama yine de, ortaklar-zıtlardan oluşan çiftler var. Aşağıdaki özelliklerle ayırt edilirler:
Radikal olarak farklı ortaklardan oluşan çiftler çok uyumlu ve mutlu olabilir. Örneğin, sakin, azimli bir kadın ve lider, baskın bir erkek. Bu, ortakların kendileri olabildikleri ve yine de fazla çaba harcamadan birbirleriyle sorunsuz bir şekilde uyum sağladıkları mükemmel bir kombinasyondur. Bu bağlantının avantajı, ayarlamaya gerek olmamasıdır.
Psikologlar, bu tür bir ilişkiyi en umut verici olarak ayırt eder. Başarılı yakınlaşmanın anahtarının her şeyde uzlaşmaya varma yeteneği olduğunu vurgularlar. Uzlaşma, ortakların farklı arzu ve beklentileri arasındaki aritmetik ortalamadır. Bir yandan, bu, bir çiftteki anlaşmazlıklardan kaçınmak için ideal bir araçtır. Ama öte yandan, her zaman gerçekten istediğinden vazgeçme ihtiyacıdır. Uzlaşmacı çiftlerin özellikleri:
Her şekilde tavizler vardır, bazen önemli kararlarda bazen günlük hayatta kullanılırlar ama genel olarak iletişimi çok daha kolaylaştırırlar.
İlişki beklentileri hakkında konuşursak, her bir çifti ayrı ayrı düşünmeye değer. Hangi kategoriye ait olursa olsun. Ancak, bir erkek ve bir kadın arasındaki ilişkilerin geleceğini, seçtikleri iletişim tarzına bağlı olarak tahmin etmenize izin veren bazı psikolojik hileler var. Aşağıda, farklı çift türleri için ayrıntılı bir tahmin ve ipuçları bulunmaktadır.
Bu tür çiftlerin ortakları çok farklıdır ve bu, mutluluğa giden yolda ana engeldir. Ancak bu tür ilişkilerin parlak bir geleceği olabilir. Bunu yapmak için bir koşulu gözlemlemek önemlidir – ortaklar, farklılıklara rağmen birbirlerini takdir etmeyi ve saygı duymayı öğrenmelidir. Uzun vadede, karşılıklı saygı ve destekle, ortaklar dengeli, uyumlu bir çift düzeyine gelebilecek ve birbirleriyle hayattan zevk alabileceklerdir.
Bağımlı ilişkileri tahmin etmek son derece zordur, çünkü birçok psikolog ve psikoterapiste göre toksik bir partneri değiştirme girişimleri etkili değildir. Değişim için tek şans, kişisel istek, çocukluk travmaları üzerinde çalışmak ve yeni sosyal tutumlar ve alışkanlıklar geliştirmektir. Toksik çiftler, ikinci eş (bağışçı) ikinci yarıya verilen kaynakların eksikliğini dengelemeyi ve telafi etmeyi öğrendiğinde, ilişkilerde de bir bakış açısına sahiptir.
Eşler durumdan memnunsa ve ikisi de düzenli bir duygusal sarsıntıya ihtiyaç duyuyorsa, bu ilişkinin uzun vadeli umutları olduğunu gösterir. Drama eğilimi ve aşırı duygusallık, ortaklardan yalnızca birinin nitelikleriyse, çiftin ayrılması muhtemeldir. Duygusal bir kişi sıkılır ve daha istikrarlı bir ortak sürekli titremekten bıkabilir.
Bunlar için İlişkilerini uyum ve denge içinde kuran aşık çiftler için prognoz en elverişlidir. Aşkı sürdürmeleri ve yıllar boyunca taşımaları, birlikte kalmaları ve birbirlerini rahatsız etmemeleri daha olasıdır. ancak tüm bunlar karşılıklı bir denge arzusuyla dengelenecektir.
Ancak sevgi ve karşılıklı koşulsuz kabul temelinde ilişkiler kuran en uyumlu çiftlerin bile riskleri vardır. Kendine aşırı odaklanma, kendini geliştirme eksikliği ve kişisel gelişim eksikliği, ilişkileri yavaş yavaş bozabilecek ve ciddi anlaşmazlıklara yol açabilecek faktörlerdir. Bunun olmasını önlemek için, gelişmenin bir sınırı olmadığı için gelişmeyi asla bırakmamalısınız.
Herhangi bir yükümlülük ve vaat olmaksızın oluşturulan ilişkilerin çok az parlak geleceği vardır. Özgürlük, sorumluluk ve görev eksikliği bilinçli, olgun bireyler için iyi bir seçimdir. Ancak birçokları için bu tür ilişkiler güçlü değildir ve kalıcı değildir.
Bunun nedeni seçim özgürlüğüdür. Ufukta daha çekici biri belirirse ayrıl veya kal. Zorluklarla dolu bir dönemde veya sırf yeni bir şey istediğiniz için bir partnerden ayrılın.
Ancak özgürlüğe dayalı, sevgi ve karşılıklı saygıyla birleşen bir bağ kurarsanız, bu güçlü ve kalıcı olabilir. Kural olarak, bu tür ilişkiler, birbirlerini seven, ancak seçimlerinden tam olarak emin olmayan, daha sonra pişmanlık duymadan hayatlarını başka biriyle paylaşmaya hazır olan insanlar tarafından tercih edilir. Açık ilişkiler, kendinizi, duygularınızı ve bir ilişkiye hazır olup olmadığınızı test etme fırsatı sunar. Bu tür bir bağlantıyı geçici bir aşama olarak seçerseniz, beklentiler vardır.
Aşık insanlar ilişkilerinin devam etmesini ve daha fazla bir şeye dönüşmesini istiyorsa, bu karşılıklı olmalıdır. İlişkideki hedefler farklıysa, çiftin türü ne olursa olsun, böyle bir bağlantı acı verici bir kırılmaya mahkumdur. Bir çiftin geleceğini etkileyen ikinci faktör, sevme ve sevgi alma yeteneğidir. İlişkiler kimya değil, fizik değil, ekonomidir. Ortakların her biri bir şey verir ve karşılığında başka bir şey alır. İnsanlara ne kadar yüce güdüler rehberlik ederse etsin ve bu basit matematik ihlal edilirse her şey hızla bir kırılmaya doğru ilerlemeye başlar.
Bir ana gerçeği daha anlamak önemlidir. Çift türleri, deneyimli psikologların uzun vadeli gözlemlerine dayanan yalnızca genelleştirilmiş, koşullu bir sınıflandırmadır. Dünyada birbirinin aynı olan iki çift yoktur, çünkü her birinin kişiliği Bunu bilen ve anlayan insanlar, her şeyden önce kalplerini dinleyerek, sağlıklı ve uyumlu ilişkiler kurabilecekler!
ÇİFT TÜRLERİ ÖZ. Bu makale 2016-2017 yıllarında, İstanbul’da Ermeni liselerinde eğitim görmüş 18-30 yaş aralığındaki gençlerle gerçekleştirilen bir saha araştırmasının verilerine dayanmaktadır. Günümüz Ermeni gençliğini anlamayı, böylece Türkiye’de gençlik çalışmaları literatürüne bir gayrimüslim azınlık grubu gençliği üzerine yapılmış saha çalışmasının verileriyle katkı sunmayı hedeflemektedir. Makalede, Ermeni liselerinden mezun olan ve Ermenilerin yoğun yaşadığı semtlerde yaşayan gençler hedeflenerek, öncelikle günümüz Ermeni gençlerinin kimlik stratejilerinde mekânın, bir sosyalleşme ve kültür aktarımı alanı olarak okulun etkisi ölçülmek istenmiştir. Bunların yansıra, aile ve kilisenin, gençlerin Ermeni kültürüyle bağlantısında rolü anlaşılmaya çalışılmış, kolektif hafıza ve toplumsal travmaların gençlerin kimlik algıları üzerindeki etkisi sorgulanmıştır. Böylece, Ermenilerin dışa açıldıkları dönemde doğup büyüyen hem de 2007 Hrant Dink suikastı gibi Ermeni topluluğunda travma etkisi yapan olayları da deneyimleyen toplumsal kuşağın kimliği anlaşılmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Ermeni, Gençlik, Kimlik Algısı, Kimlik Stratejileri, Toplumsal Kuşak. BEING ARMENIAN YOUTH IN TODAY’S TURKEY: THE IDENTITY PERCEPTIONS, RESOURCES AND STRATEGIES OF ARMENIAN HIGH SCHOOLS’ GRADUATES IN ISTANBUL ABSTRACT. This article aims to contribute to youth studies field in Turkey through a case study conducted between 2016-2017 on Armenian high school graduates among 18-30 years old living in Istanbul’s neighbourhoods densely populated by Armenians. The article attempts to measure the influence of the school as socialization and cultural transmission context/space on the identity strategies of Armenian youth. The article also looks into the influence of family, church, communal relations, collective memories and traumas on the Armenian youth and questions their perception of being Armenian. Consequently, the article aims to understand a generation of Armenian youth who was not only born and raised in an era in which Armenian community was starting to open up, but also experienced traumatic events such as Hrant Dink’s assassination in 2007. Keywords: Armenian, Youth, Identity Perception, Identity Strategies, Social Generation.Kazan Tatarlarının Kültürel Kimliğinin Oluşumunda Sabantuy Bayramı, 1 5,