çift öküz dirgen / Toprak İşleme Ürünleri - Keskinzade

Çift Öküz Dirgen

çift öküz dirgen

Düvenle Harman Dövme

Yaba,dirgen,saban,boyunduruk,öküz arabası,düven,gem,hacetler.

Bunlar ne Fransızca,ne İngilizce,ne de Japonca kelimelerdir.

Bunlar öz be öz Anadolu’mun, köyümün ayrılmaz el aletlerinin adıdır.

Bunları yaşı 30 un altında onların çoğu bilmez,bilenlerin çoğu da yaşamamış, görmemiş, sadece duymuştur.

Öküz arabasının yüklü iken rampalarda çıkardığı ses bizim kuşaktan sonrakilerden kaçının kulağına hala çınlar durur.

O çıkan ses insana hayvan sevgisini aşılar, alın terini , emeği, çabayı öğretir.

O ses yerine göre adı koyulmamış bir beste, hicaz bir şarkı, tekerlere dolanmış bir uzun havadır.

O zamanlar ahırında bir çift öküzü olan şimdinin mercedesi olanlar gibiydi.

Ve tırpanla biçilmiş yığın olmuş buğday birer birer öküz arabasının üstünde saflara girer ve her bir yandan iyice gerilerek bağlanırdı.

Şimdi en zevkli kısmına gelinmiştir.

Rençber öküzlerin önünde tam ortada denge görevi görür ve usta bir kaptan şöför gibi gururla yönetirdi arabasını.

Yer yer ho ho sesleri ile öküzlerini şevklendirir, yer yer sinirinden bir iki meses yapıştırır öküzlerine.

Ne yapsın öküzler, melül melül bakarlardı rençberi’nin gözlerine.

Bu sefer içi burkulurdu rençber’in öperdi öküzlerinin birer koskocaman gözlerinden.

İltifattan hoşlanan öküzler son bir gayretle çıkarıverirdi arabayı düze ve bir gururla dönerlerdi köye aşağı.

Gacır gucur sesleri kuş cıvıltılarına karışır, sapın üstünde oynaşan çocuklar pek keyiflidir bu yolculuktan.

Ve harman yerini bilir misiniz?

Düzlük ve geniş bir alanda büyük bir daire şeklinde yayılan başakların üzerinde,altı binlerce taşla deşenli düvenler gezinmeye başlar.

Her hırş sesinde bir başka dünyada sanırsın kendini elinde bir küçük meses,diğer elinde eski bir çinko tabak veya bir kürek .

O ne için dersiniz, düven sürerken hayvanların dışkısı ekine ve samana karışmasın diye hazır nöbet beklersiniz.

Bir gözünüz hayvanların ipinde ve diğer gözünüz malum yerde döndükce dönersiniz akşama kadar.

Hiç başınız da dönmez bu devri alemden.

Hatta keyif alırsınız.

Ellerinde yabalar tatlı bir rüzgarla birlikte ezilen ekinler savrulur taa yükseklere.

Havaya savrulan ekinlerin samanı rüzgarla bir yana, diğer taneler ise diğer yana savrulur.

Bir de bakarsınız ki koskocaman bir yığıncık olmuş orta yerde.

Öküz arabalarına yüklenir buğday torbaları ve değirmenin yolu tutulurdu.

Her taşın dönmesinde tenekeyi dolduran bembeyaz un aynı çuvala işlenmiş olarak geri dönerdi.

Artık o un analarımızın maharetli ellerinde kah bazlama,kah yufka,kah börek oluverirdi.

Sıcak bazlamanın üzerine yayıktan yeni çıkmış tereyağı nede hoş olurdu.

Ya şimdi ne oldu?

Kağnının yerini traktörler, düvenin yerini biçer makinaları aldı.

Bir bir tükendi sarı öküzler.

Büyüklerimiz derdi; yeğenim bu tarlalardan öküzlerin tırnağı kesilirse, açlık başlar.

Evet onlar doğru tahmin etti.

Öküzler tamamen bitti.

Yarın köyde biter diye korkuyorum.

Yumurta ve yoğurdu bile şehirden almaya başladık zaten.

Ekmeği de arabadan alıyoruz.

Köy tamamen bitmek üzere amca.

Artık içtiğimiz suyun bile tadı kalmadı.

Horoz bile ötmez oldu koskoca köyde.

İsmini unuttuğumuz yüzlerce atalarımızın kemiklerinin sızlamasını istemiyorsak

yılda en az bir kere güzel köyümüzü sevindirin, alın torunlarınızı atlayın arabanıza ve gelin bu köye.

İçin kana kana pınarlarından, dağlarınızı taşlarınızı gezin.

Ve mezarlığa gidin. Sizlerden üç Kulhu ( ihlas), bir El hamı ( Fatiha) bekleyenleri memnun edin.

Evet sizi bilmem ama ben özledim.

Suyunun tadını,öküz arabasının tatlı nağmelerini, çoban ateşinde demlediğimiz çayı,yayık ayranını,

her yağmur sonrası toprağın kokusunu, yemliği, kuzu kulaklarını,

öküz arabasına binmeyi ve affedersiniz tezek kokusunu özledim.

Ben bu topraklarda gözümü açtım.

Burada doydum, büyüdüm sebep oldu ondan ayrıldım.

İş ve aş buldum.

Ama birçoğumuzun yaptığı gibi arkamı dönmedim, dönemedim.

Çünkü ben böyle görmedim.

Yaşamayan, görmeyen bilemez.

Sizleri çoluk çocuğunuzla, torun torbanızla bu güzel ata yurduna davet ediyorum.

İnanın hiç pişman olmayacaksınız.

seafoodplus.info

Tarim Araclari

Eski Tarım Aletleri



 

Düven

Düven: Harmanda ekinlerin (buğday, arpa, yulaf, vb.) tanelerini sapindan ayirmak için kullanilan, önüne koşulan at, manda, öküz gibi hayvanlarla çekilen, alt yüzeyinde keskin çakmak taslari çakili olan kizak biçiminde araçtir. Düven üzerine bir kişi biner hem hayvanı yönlendirir hemde ağırlık eder yüzlece kez dönerek üzerinden geçilen ekinden bugday taneleri saplarından ayrılır.

 

 

Orak

Orak: Hilal veya yarım ay şeklinde yassı, ensiz demirin bir ucu sivri, diğer ucu uygun şekilde bükülerek ucuna ağaçtan sap takılan bir tarım aletidir. Ekin biçilen tırpanın bir küçüğüdür. Farkı küçük ve kısa saplı oluşudur. Hilal şeklinde olan iç kısmı keskindir. Ekin, nohut, fiğ, mercimek, ot yolmada kavramada kullanılır.

 

 

Tirpan

Tırpan: Iki metre uzunluğunda ve bilek kalınlığında, otasında sağ elin tutacağı sapı olan, ortalama elli ile doksan cm uzunluğunda, inceden kalına doğru üç ile on cm eninde, hafifçe kıvrık, uzun keskin çelik bıçaktır. Ekin, ot, fiğ, yonca gibi şeyleri biçmeye yarayan tarım aracıdır . Genelde ellilik, yetmişlik veya doksanlık tırpan diyerek alınır veya kullanılır.

 

 

Boyunduruk, Zevle

Boyunduruk: Çift süren veya arabaya koşulan hayvanların birlikte yürümelerini sağlamak için boyunlarına geçirilen ağaçtır. Sağ ve solunda zevlelerin gireceği ikişer delik bulunur. Ortasındaki halka sabanı veya kağnıyı boyunduruğa tutturmakta kullanılır.
Zevle: Koşum sırasında hayvan boyunlarının içinde kaldığı ikisi bir yanda diğer ikisi öbür yanda boyunduruktan aşağı doğru geçirilen dört çubuk. Bunlar alt kısımdan açılmamaları için kalınca bir iple veray deri ile bağlanırlar.

 

 

Gaz Lambasi

Gaz lambası: Yakıt olarak gaz yağı kullanan bir aydınlatma aracıdır ve beş parçadan oluşur. En altta camdan küçük gaz tankı onun üzerine eklenmiş bir gaz ayar çarkı, çarkın içinden geçerek şişenin içine giren bir fitil ve en üstte, alevi koruyacak ince ve kırılgan şişesidir. Gaz ile ıslanan fitil yanarak ışık verir, fitil küçüldüğünde çevrilerek yukarı doğru itilip tekrar ışığı fazal vermesi sağlanır.

 

 

El Feneri

El Feneri: Gaz lambasının diğer bir türüdür. Alt bölümde yanıcı gazyağı deposu üstünde ise her tarafı kapalı bir cam fanus ve yanıcı fitilden oluşur. Taşımak için ise telden bir sapı vardır. Kapalı camlı olması sebebi ile yanan ışığı korunduğu için yağmurlu veya rüzgârlı havalarda etkilenmez. Bu sebepten genellikle geceleri dışarılarda kullanılır.

 

 

Tirmik

Tırmık: Genelde iki metre uzunluğunda, el bileği kalınlığında sapı olan, düzgün bir ağacın, beş cm enindeki kenarının üç beş cm aralıklarla delinmesi ve delinen kısımlara onbeş yirmi cm. uzunluğunda, parmak kalınlığındaki çubukların takılmasıyla yapılır. Tırmık ekinler biçildikten sonra ve harman sonrası kalan sapları toplamaya yarar

 

 

KIRKLIK

Kırklık: Koyun keçi gibi küçükbaş hayvanların tüylerini kesmeye yarayan demirden yapılmış ağzı keskin büyükçe makastir. Elle tutulan bölüm avuç içinde sıkılarak kesme işlemi görülür, Çelik vari yapısı nedeni ile her kesimden sonra kırklığın ağzı geri açılarak ikinci kesim için hazır hale gelir. Kesim canlı hayvanlar üzerinde yapıldığı için kırkma işi dikkatli ve ustalıkla yapılır.

 

 

Yayik

Yayık: Yoğurttan tereyağı ve ayran elde etmek için tahtaların sızdırmayacak biçimde bir araya getirilmesiyle silindir şeklinde ahşaptan yapılır. Yayıklar iki kısımdan oluşur. İçerisine yoğurdun konulduğu kısım ve bu yoğurdu karıştırmaya yarayan "Bişek" diye adlandırılan ve ucunda topuz bulunan ince uzun sopadır. Yayıklar yaklaşık bir ila birbuçuk metre yüksekliktedirler ve yayık yayma işe bir saate kadar sürer.

 

 

Kalbur

Kalbur: Tahıl ve başka iri taneli hububatı elemek için kullanılan büyük delikli veya seyrek telli elek. Kalburun telleri kasnağın alt bölümlerinde açılan deliklerden enine ve boyuna gerdirilerek takılırlar. Kalburun telleri hayvan derisi işlendikten sonra ince kesilerek elde edilir, buna "sırım" denir. Tahıllar kalbur içinde sağa sola sallanarak kum ve tozları alta düşmesine saman çöplerinin ortada toplanıp alınmasına geriye ise temiz tahılın kalmasına yarar.

 

 

ÇIRKIK

Çıkrık: İplik bükme, iplik sarma, iplik eğirmede kullanılan, el veya ayakla çevrilen tahtadan yapılmış bir alettir. Yün tarağında işlenmiş yün sol elde tutulur büküm için ucu bir iğe bağlanır ve çark sağ elle yavaş yavaş döndürülür. Büyük yuvarlak çarkın her döndüşü daha küçük iğ parçasını birkaç kez döndürür. Böylece yün iğin ucunda belli bir açıyla dönerek egrilir ve ip haline gelir ve iğin üzerinde toplanır.

 

 

Sayciyak

Sacıyak: Genellikle üzerine ısıtılmak amacı ile sıcak kap konulan, demir kısmı üçgen veya çember biçiminde, üç ya da dört ayaklı ev aletidir. Üzerine tencere, kazan, ıbrık, tava vb. konan sacayak örteyerlerde veya ocaklarda yanan atesin üzerine yerleştirilir. Böylece tencere içinde yemek pişirilir veya suyun ısıtılması sağlanır. Buna üçayak da denir.

 

 

Gapran: Içini tuz, şeker, yağ konulan tahtadan yuvarlak şekilde yapılmış kapağı olan bir kaptır. Ekseri çam ağacının kalın gövdesinden çok inceltilerek elde edilen tahtanın bükülmesi ile olur. Dibi ve kapağı tahtadan olup sağlam kalması için etrafı kasnakla çevrilir, ek yeri çivilerle tutturulur. Doğal olduğundan içine konan herşeyi tabii olarak muhafaza eder.

 

Yün Taragi

Yün Tarağı: Yıkanıp temizlenmiş koyun veya keçi yünü tarağın dişlerine takılıp sağa sola defalarca çekerek yünün yumuşaması, tel tel ayrılarak kabarması ve işlenmiş hale gelmesi sağlanır. Burda elde edilen işlenmiş yün çırkık veya kirmanda eğrilerek ip halene getirilir. Elde edilen bu ipten yün çorabı örülür veya işlikte kılıf ve yalıngatdokunur.

 

 

Besik

Beşik: Bebekleri yatırmaya, sallayarak uyutmaya yarayan ahsaptan yapılmış yataktir. Ekseri ceviz ve serviden oymalı, nakışlarla süslü yapılır. Bebeğin beşikten düşmemesi için göğsünden karnına doğru elleri dahil kalınca bir kuşakla bağlanır. "Sibek" adı verilen tahtadan oyulmuş bir kanal ile idrar bir kutu içine gönderilir. Bebek uyuturken beşiğin başında çok güzel ninni söylerler.

 

 

Ibrik

Ibrık: Yandan kulplu, boynu uzun, ağzı kapaklı ön kısmında suyun döküleceği ibriği olan genellikle bakırdan yapılan su taşımaya ve ısıtmaya yarayan kapdır. Eskiden ekseri namaz için abdest, ıbrıktan dökülen soba üstünde ısıtılmış su ile alınır, bu hizmeti de evin gelini veya hanımı görürdü. Köyümüzde ise "Irbuk" diye isimlendirilirdi.

 

 

Dirgen

Dirgen: Harman yaparken ekin saplarını yaymaya, toplamaya veya samanlıkta ot atmaya, sap kaldırmaya ve savurmaya yarayan uzun, ağaçtan veya metalden yapılmış ucu çatallı bir tarım aracıdır. Ekseri fındık ve kiren ağacından yapılmış olup önlerinde üç veya beş çatal dişleri bulunur. Güzel çatalı çıkacak tür ağaçtan yapılması gerekir.
 

 

 

Yaba

Yaba: Tarla biçildikten sonra ekinler harmana getirilir ve yığınlar oluşturulur. Daha sonra ekinlerin üzerinden harman sürülerek düven geçirilir böylece tanelerin başaklar- ından ayrılması sağlanır. Düvenle ezilen taneli saman, yaba ile rüzgara doğru havaya savrularak tanelerden ayrımması sağlanır. Yaba tahtadan olup ucunda bört beş tane çatalı vardır.

 

 

Anadut

Anadut: Yaklaşık iki metre uzunlugunda, el bileği kalinliginda sapı olan, altda birbirine parelel iki, üçüncüsü üst karşı parelelinde olan üç çubuk agaçtan oluşan tarım aracıdır. Çubuk agaçlar, iki parmak kalinliginda, atmis cm uzunlugunda, üçgen seklinde sapa birleşir. Anadut toplanan sap, ekin demetlerini arabaya koymaya, harman aktarmaya, patoza sapları vermeye yarar.

 

 

Saban

Saban: Tarlayi ekilir duruma getirmek için çift süren hayvanlarin boyundurukla koşuldugu önünde toprağı yarıp açan demir ucu bulunan ve yön vermek için tutma kolu olan gürgenden yapılmış öne doğru incelen uzunca bir tarim aracıdır. Genellikle büyükbaş hayvanlar, at veya eşek tarafından çekilmektedir.

 

 

Dibek Tasi

Dibek Taşı: Büyükçe yekpare bir taştan oyularak çukurlaştırılması ile oluşturulan, ekseri köy meydanında bulunan bir tahıl dövme aracıdır. Dibeğin içerisine konan buğday ve mısır gibi ürünler birkaç kişi tarafından bir iki saat süreyle tokmaklarla dövülerek tanelerin kabuğundan ayrılması ve tanelerin kırılması sağlanır. Böylece keşkek elde edilmiş olur.

 

 

Körse

Körse: Bıçak, çakı gibi aletlerin körelmiş yüzlerini keskinleştirmek için doğada bulunan kumtaşı, zımpara taşı veya karborundum denilen sert taştan yuvarlak olarak yapılmış, çevirmek için kolu olan bir alettir. Körse taşları üzerine su dökülerek islatılıp kol yardımı ile çevrilir, bıçak dönen taşa tutularak sağa sola hareket ettirilip bilenmesi sağlanır. Taş kurudukça su dökülerek ıslak tutulur.

 

 

Sepet

Sepet: Fındık ağaçlarının henüz yaş iken çubuklar halinde kesilerek inceltilmesinden elde edilen şeritlerin köşeli biçimde örülerek meydana getirdikleri taşıma aracıdır. Çeşitli boylarda olan sepetlerle ekseri saman ve ot samanlıktan alınarak dama götürülür. Sepetler üzerinde bulunan ip omuz ürerinden alınarak sırtta taşınır.

 

 

Yag Canagi

Yağ Çanağı: Çam ağacından tek parça içi oyularak yapılan bir ağaç kaptır. Yayık yayıldıktan sonra çıkan tereyağı, "Yağ Çanağı"na konur burada temizlenmesi için yıkanır, bozulmaması için tuzlanır sonra saklanmak üzere gapranlara aktarılır. Kısaca yağ çanağı, tereyağının temizlenme ve tuzlanması için kullanılır.

 

 

Övendere: Harman, kağnı veya çift sürülürken, hayvanları hareket ettirmek, yön verdirmek veya hızlandırmak amacı ile, ucunda nodulu (ince sivri çivi) olan düzgün uzunca fındık ağacından yapılmış deynektir. Nodul hayvana kakıldığında canı acıdığı için daha hızlı hareket ederler.

 

Kagni

Kagni: Iki tekerlekli olup tekerlekleri dingile bagli çift öküz veya kömüsle çekilen yük tasimada kullanilan arabadir. Kagnilar; teker, kagni evi ve boyunduruk olarak 3 parçadan olusur. Tekerlekler yarim ay biçimi 2 tahta ile bunlarin arasinda bir göbekten ibarettir. Tekerin çevresine demir çember geçirilerek yipranmasi önlenir. Tekerlere bagli dingil kagninin altindaki ikiser ok çubuklari arasinda döner. Dingilin bu yuvasinda dönerken sürtünmesi ile çikan ses köylüler tarafindan çok sevilir. Hayvanlari kosmak için kullanilan boyunduruk, ortadan kagniya kayisla baglanir. Saginda ve solunda ikiser adet ucunda ip bagli zelve olur. Kagniyi süren kimse ayakta veya oturarak, 2 metre uzunlugundaki ucu nodullu üvendereyle öküzlere yön verir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir