0,84
Son: 23 Haziran0,03 / 3,70 %
Günlük Değişim,60İşlem Hacmi
Teknik AnalizŞirket BilgileriBilançoKâr ZararSermaye Artırımları - Temettü ÖdemeleriTarihsel Veriler
IHLAS HOLDING Teknik Analiz ve IHLAS HOLDING Ait Hisse Fiyatlarına 15 dk bilgiler ile Mynet Finans servisinden ücretsiz erişebilirsiniz. İşte öne çıkan önemli bilgiler.
IHLAS hisse fiyatları 23 Haziran tarihinde liradan işlem görmektedir.
IHLAS Hisseleri yılı içerisinde en yüksek TL, en düşük ise TL'den işlem görmüştür.
IHLAS Faaliyet alanı Sağlık, Eğitim, İnşaat ve dahili ticaret sektöründe faaliyet göstermektedir. olarak gözükmektedir.
IHLAS, %12,9 oranında AHMET MÜCAHİD ÖREN %87,1 oranında DİĞER iştiraklerine aittir. IHLAS genel müdürlük görevini ise üstlenmektedir.
IHLAS hisseleri tarihinde halka açılmıştır.
Bankaclk Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) kurucu kurul üyesi Prof. Dr. Kemal Çevik, hlas Finans madurlarnn alacaklarna, mevduat bankalarnda olduu gibi tasarruf mevduat güvencesi salanamayacan belirterek, "Katlm bankasnn borçlar, katlm bankasyla iliikiye girmi olan hesap sahiplerini ilgilendirir. Bu bakmdan Hazine kaynaklaryla ödenmesi söz konusu deildir." dedi.
Çevik, CHP Konya Milletvekili Abdüllatif ener'in, "Bankaclktan sorumlu bakan olarak görev yapt ylnda hlas Finans madurlarnn alacaklarnn ödenmesi için Bankaclk Kanunu'nda düzenleme yapmak istedii ancak bu maddenin TBMM Genel Kurulunda tasardan çkarld" yönündeki iddialarn AA muhabirine deerlendirdi.
Bankaclk Kanunu'nu hazrlayan isimlerden birisi olduunu anmsatan Çevik, ener'in, "hlas Finans madurlarnn alacaklarnn nemalaryla birlikte ödenmesi için Bankaclk Kanunu'na madde koyduk" sözlerinin gerçekle badamadn belirtti.
Çevik, kanunun 3. maddesinin, katlm bankalarnn özel cari ve katlma hesaplar yoluyla fon toplayabilmesini düzenlediini bildirerek, u deerlendirmelerde bulundu:
"Sayn ener, bu katlm bankasn mevduat bankas olarak deerlendiriyor. Buradan hareket ettii için yanl sonuca varyor çünkü mevduat, mevduat bankalar faiz ödemek için toplarlar. Mevduat bankalar böyle iken katlm bankalar faiz alamazlar. Bunlar da özel cari ve katlma hesaplarn kullanyor ve faiz vermeleri söz konusu deil. Bu bakmdan katlm bankalarnn sorumluluklar, mevduat bankalarnn sorumluluklarndan farkldr. Bunlara kanunen, mevduat bankalarnda olduu gibi tasarruf mevduat güvencesi salanamamtr. Kanun Mecliste tartlrken, el konulan bu katlm bankasyla ilgili nasl bir ilem yaplaca görüülmü, tasarya bunlarn ayr bir tasfiye usulüne tabi olmas yolunda bir deiiklik eklenmiti."
ener'in, söz konusu açklamalarnn doru olmadn aktaran Çevik, "Böyle bir ey olamaz. Mevduat bankas deil bunlar, katlm bankasnn borçlar katlm bankasyla ilikiye girmi hesap sahiplerini ilgilendirir. Bu bakmdan Hazine kaynaklaryla ödenmesi söz konusu deildir. Sayn ener'in savunduu gibi Hazine kaynaklaryla ödenmesi söz konusu olamaz. Ya kartryor ya da kastl hareket ediyor. Bunlar Hazine güvencesine alnamaz, bunlarn mevduat yok, katlma hesaplar ve özel cari hesaplar var. Mevduat saylmaynca garanti altna alnamaz çünkü kar zarar ortakl var. Katlm Bankalar Güvence Fonu ayrdr." ifadesini kulland.
Çevik, ancak bu finans kurulularnn tasfiye edilerek aktif ve pasiflerinin nakte çevrilmesi yönünde düzenleme yaplmas gereini anlatarak, "Bu finans kuruluu iflas ettirilseydi, mevcutlar satlp alacaklar oradan ödenebilecekti ancak bunlar tasfiyeye tabi tutuldu. Bu tasfiye ilemleri de takip edilemedi. Zaten hlas Finansn mal varl bunu ödemeye yetmiyordu." deerlendirmesinde bulundu.
1. Tasfiye nasıl ve kim tarafından yapılmaktadır?
Kurumumuz, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) tarih ve sayılı kararına istinaden tasfiye sürecine girmiştir.
İhlas Finans Kurumu A.Ş, Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulan Özel Finans Kurumu olarak faaliyet göstermekte idi. tarihinde faaliyet izni kaldırılınca, Özel Finans Kurumlarının, Anonim Şirket şeklinde ortaklık yapısına sahip olmaları nedeniyle, Türk Ticaret Kanunu'nun Anonim Şirketlere ilişkin tasfiye ile ilgili hükümleri gereğince tasfiye işlemlerine başlamıştır.
Tasfiye işlemleri, Genel Kurul'da seçilen tasfiye memurları tarafından yürütülmekte olup yönetim ve temsil yetkisi tasfiye memurlarına aittir. Ticaret Bakanlığı da Kurumun tasfiye sürecini denetlemektedir.
2. Tasfiye‘de ödemeler nasıl yapılmaktadır?
Kar-zarar hesaplarında ödemeler, küçük hesaplardan başlanılarak, tek ödeme ile hesapların kapatılması şeklinde yapılmaktadır.
3. İhlas Finans’ın Tasfiyesi hangi Kanun hükümlerine göre yapılmaktadır?
Kurumumuz Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) tarih ve sayılı karar gereği ''Ticaret Kanunu'nun 'üncü maddesinin 2'nci fıkrası uyarınca münfesih olduğu ve genel hükümlere göre tasfiye edileceği" belirtilmiştir. Kurumumuz Türk Ticaret Kanunu'nun Anonim Şirketler hakkındaki hükümlerine göre tasfiye edilmektedir.
4. Alacağımızı Tasfiye Kurulu'na yazdırmamız gerekir mi?
Alacağın herhangi bir yere yazdırılmasına gerek yoktur. Zira tarihi itibariyle alacağı bulunan tüm hesap sahiplerinin hesapları Kurumumuz resmi defter ve kayıtlarında tespit edilmiştir.
5. İhlas Finans’tan olan alacağımız zamanaşımına uğrar mı?
Kurumumuzda hesabı bulunan katılım hesabı sahipleri açısından herhangi bir zamanaşımı süresi söz konusu değildir. Kurumumuzun tasfiyeye girmesi ile katılım hesabı sahipleri açısından tüm zamanaşımı süreleri durmuştur. Katılım hesap sahipleri açısından zamanaşımı başlangıç süresi Kurumun tasfiyesinin tamamlanmasından sonra söz konusu olabilecektir.
6. Ödemelerde bize sıra geldiğini nasıl anlayacağız?
Ödeme sırası gelen mudilerimize sistemimizde kayıtlı adres ve telefonlarından ulaşılmak suretiyle bilgi verilmektedir.
7. Ödemelerdeki son durum hakkında bilgi verir misiniz?
Tasfiye ödeme planının üçüncü sırasındaki cari hesap sahiplerine yapılan ödemeler Haziran 'de tamamlanmıştır. Ödeme planının 4. sırasında yer alan Kar ve Zarara katılım hesap sahiplerine yapılan ödemeler devam etmektedir. Tasfiye Genel Kurulu'nda alınan karar gereğince Kar ve Zarara katılım hesaplarına yapılan ödemeler, kök hesapta bulunan toplam miktar dikkate alınarak def'aten ödenmesi metodu ile yapılmaktadır.
8. Bir önceki ödeme ilanındaki kalan mudi adedinden kapanan hesap sayısını çıkardığımız zaman, yeni ilandaki kalan mudi adedi fazla oluyor. Sebebi nedir?
9. Hesabımda, kapanan hesaplardan az param olduğu halde paramı alamadım. Bilgi verir misiniz?
Hesap cüzdanındaki bakiye, ödenen miktarların altında olup da ödeme alamama sebebi birkaç şekilde olabilir.
Hesabımın durumu ile ilgili bilgiyi nasıl alabilirim?
Hesap ekstre talebinizi bildirir imzalı dilekçe aslının tarafımıza gönderilmesi durumunda talebiniz yerine getirilecektir.
Hesap cüzdanımı kaybettim. Ne yapmalıyım?
tarihi itibarıyla alacağı bulunan tüm hesap sahiplerinin hesapları Kurumumuz resmi defter ve kayıtlarında tespit edilmiştir. Bu nedenle hesap cüzdanınız olmasa dahi, kayıtlarda bilgilerinizin olması sıranız geldiğinde ödeme yapılabilmesi için yeterlidir.
Hesabım üzerine üçüncü şahıslar tarafından haciz konulmuş olup hesabımda bulunan alacağım nasıl ve ne şekilde ödenecektir?
Kurumumuzda bulunan hesabınızdaki hak ve alacaklarınıza üçüncü şahıslar tarafından haciz konulması talep edilmiş ise; İcra Müdürlüğü veya Mahkemelerden gelen bu tür talimatlar doğrultusunda, hesabınıza bloke/haciz konulmaktadır. Bu durumda ödeme, sırası geldiğinde haciz koyan icra dosyasına yapılacaktır.
Hesap sahibi vefat ettiğinde yapılması gereken işlemler nelerdir?
Hesap sahibinin vefat etmesi ile hak ve alacakları varislere geçmektedir. Bu durumda yapılacak işlemler:
Kurumunuzda eşim ile birlikte ortak hesabımız vardı, Eşim vefat etti. Hesap kime ve kimlere nasıl ödenecektir?
Eşinizle birlikte açılmış olan müşterek hesabınız, eşinizin vefatı nedeniyle, ortak hesap olmaktan çıkacaktır. Eşinize ait Ölüm ve Veraset evraklarının Şirketimize ibrazı ile birlikte, ortak hesabınız öncelikle vefat eden eşinizle sizin aranızda yarı yarıya bölünecektir. Vefat eden eşinizin hesabında kalan yarı hisse tutarı ise; Mahkeme tarafından verilmiş Veraset İlam'ında gösterilen varislere yine Mahkemece belirlenen miras payları nispetinde dağıtılacaktır.
Müşterek Hesabımız var. Ne yapmamız gerekiyor?
Müşterek hesaplar Teselsüllü ve teselsülsüz olarak iki kısma ayrılmaktadır. Teselsüllü Müşterek Hesaplar; Her bir ortağın, Müşterek hesabın tamamı üzerinde münferiden ve birbirlerinden bağımsız tasarruf yetkisinin bulunduğu ortak hesaplardır. Teselsülsüz Müşterek Hesap ise; Her bir ortağın Müşterek hesap üzerinde Münferit tasarruf yetkisinin olmadığı, birlikte imza ile tasarruf yetkisinin kullanıldığı hesaplardır.
Yukarıda belirtildiği üzere, Kurumumuzdaki ortak hesaptan kaynaklanan hak ve alacakların ödeme sırası gelmiş olması halinde, ortaklardan birinin vefat etmiş olma ihtimali, Mahkemece haciz altına alınmış olabileceği, iflası, eşlerin birbirlerinden boşanmış olmaları ihtimalleri gibi hususlar gözetilerek, her iki ortak hesap türünde de, ortakların hak ve alacaklarının zayi olmaması açısından birlikte hareket etme zorunluluğu aranmaktadır.
Müşterek Hesabımızı Münferit Hesaba dönüştürebilir miyiz?
Kurumumuzdan Ortaklıktan diğer ortak lehine feragatı içeren formun temin edilerek ortakların birlikte imzalamaları, yazılı bir talep ekinde bunu Kurumumuza iletmeleri halinde, Ortak hesap münferit hesaba dönüştürülebilmektedir.
Kurumunuzda eşim ile Müşterek Hesabımız bulunmaktadır. Eşimden ayrılmak için dava açtım. Müşterek hesabımız nasıl taksim edilecektir?
Kurumumuzda bulunan Müşterek Hesabınızı eşinizle yapacağınız rızai taksim ile paylaşabilirsiniz. Eşiniz ile aranızda yapılacak veya yapılmış anlaşma metninin Kurumumuza ibraz edilmesi halinde, Müşterek Hesabınız buna göre taksim edilecektir. Eşiniz ile bu konuda rızai bir taksim yapamamış veya yapmayacak iseniz, boşanma ilamının kesinleştiğine dair belgenin bir nüshasının Kurumumuza ibraz edilmesi neticesinde hesabınız, ortaklar arasında paylaştırılacaktır.
Yurtdışında bulunduğum ve işlemleri takip edemediğim için Kurumunuzda bulunan hesabımı bir yakınıma devretmek istiyorum? Nasıl bir yol izlemeliyim?
İhlas Finans Kurumunda adınıza açılmış bulunan hesabınızın tamamını bir başkasına devretmek istediğinizde iki seçeneğiniz bulunmaktadır:
Babamız adına Kurumunuzda kar-zarara katılım hesabı bulunmaktadır. Babamızın akli ve ruh sağlığı bozulmuştur. Kurumunuzdaki alacağı nasıl ödenecektir?
Reşit olan gerçek kişilerin Resmi Daire, Kurum, Kuruluş, Tüzel Kişilik ve 3. şahıslarla olan tüm işlemlerinde fiil ehliyetine ve yaptığı tasarruf ve işlemleri ayırt etme gücüne sahip olması gerekir. Türk Medeni Kanun'unda; "Yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk ya da bunlara benzer sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olmayan herkes, bu Kanuna göre ayırt etme gücüne sahiptir." denilerek, akli ve ruhi yapıdaki rahatsızlıkların tasarruf yetkisinin kısıtlanmış olduğu ifade edilmiştir.
Bu durumda, akli ve ruhi sağlığı yerinde olmayan babanıza ait hesap üzerinde tasarrufta bulunmak için Mahkemeye müracaat edilerek, babanız adına işlem yapmak üzere bir vasi tayin edilmesini talep etme yoluna gitmeniz gerekecektir. Babanız adına Mahkemece vasi tayin edilmesine karar verilmesi halinde, Babanız adına olan hesabın ödeme sırası geldiğinde ödenecek olan tutar Mahkemece belirlenen vasi hesabına veya vesayet hesabına ödenebilecektir.
Hisse senedi sahibiyim, yani yatırımcınızım, ne yapacağım?
Tasfiye edilmesine karar verilen bir Anonim Şirkette, Şirket ortaklarının hak ve alacaklarının nasıl ve ne zaman ödeneceği Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenmiştir. İlgili kanun gereği "Tasfiye halinde bulunan şirketin borçları ödendikten sonra kalan mevcudu, esas mukavelede aksine bir hüküm olmadıkça, pay sahipleri arasında ödedikleri sermayeler ve paylara bağlı olan imtiyaz hakları nispetinde dağıtılır." denilmektedir.
Türk Ticaret Kanunu ve diğer mevzuat doğrultusunda tasfiye edilmekte olan Şirketimize ait hisse senetlerinden kaynaklanan hak ve alacaklarınız, Şirketin öncelikli tüm borçları ödendikten sonra arta kalan mevcuda göre ödenecektir. Henüz öncelikli alacaklar tamamen ödenemediğinden Şirket ortaklarına ödeme yapılması mümkün değildir.
[1] Makaleyi okuyan kişilerin Özel Finans Kurumları (Katılım Bankacığı) hakkında bilgi sahibi oldukları varsayılacaktır.[2]
Makale boyunca sırası ile İhlas Finans Kurumu’nun tasfiyesi sürecine kadar geçen sürede yaşanan Kasım krizinin üzerinde kısa da olsa durulacaktır. Ardından, topladıkları döviz cinsinden mevduatları yine döviz cinsinden faizsiz bir modelle şirketlere kullandırarak kur / faiz riskine girmeden sanayi kesiminin ihtiyaç duyduğu ucuz ve uzun vadeli finansmanı sağlayan Katılım Bankaları’nın aktif pasif yönetimi ilkeleri incelenecektir.[3] Makalenin ana konusunu teşkil eden kısım ise, tasfiye sürecine kadar, üç ayda bir İMKB’nin sitesinde yayınlanan İhlas Finans Kurumu bilançolarının önemli kalemlerinin tarihsel analizi ve sektörün diğer kurumları ile karşılaştırmasından ibarettir. Sektör lideri İhlas Finans Kurumu’nun tasfiyesiyle birlikte paniğe kapılan fon sahipleri diğer finans kurumlarının şubelerine hücum etmiştir. Bu tahaccüm neticesinde sektörden Şubat-Mayıs döneminde milyon dolar civarında fon kaçmıştır.[4] Ancak diğer Finans Kurumları bu ciddi sınavı zor da olsa vermişler ve büyük bir risk yönetim tecrübesi edinmişlerdir. Bundan hareketle makalenin son kısmında ise İhlas Finans tecrübesinden büyük dersler alan “yeni isimleri ile” katılım bankalarının yükseliş trendi izlenmiştir.
1. İhlas Finans Kurumu’nun Profili
13 Şubat tarihinde 1 trilyon Türk Lirası ödenmiş sermaye ile kurulan İhlas Finans Kurumu A.Ş. bankacılık faaliyetini 10 Şubat tarihine kadar sürdürebilmiştir. Bu tarihte Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu, likidite sorununu çözemeyerek yükümlülüklerini yerine getiremediği, alacaklılarının hukuki takibatları ve hakkında haciz yoluyla takibe ilişkin yargı kararları bulunduğu, faaliyetine devamı cari ve katılma hesabı sahiplerinin hakları bakımından tehlike arz edeceği ve şirket kaynaklarını, yönetim ile denetimini elinde bulunduran ortaklarına “şirketin emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye düşürecek biçimde” kullandırdığı gerekçeleriyle İhlas Finans Kurumu A.Ş.’yi, sayılı Bankalar Kanununun 14üncü maddesinin 3 ve 4 numaralı fıkralarındaki şartların oluştuğunu öne sürerek tasfiye etmiştir.[5]“Yasa gereği, kanunda belirtilen koşulların oluşması dolayısıyla Özel Finans Kurumları’nın faaliyet izinleri kaldırıldığında, bu kurumlar Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredilmemekte ve genel hükümlere göre tasfiyeye tabi tutulmaktadır. Bu nedenle, İhlas Finans Kurumu A.Ş. ile kâr ve zarara katılma hesabı yada özel cari hesap şeklinde ilişkiye girmiş olanlar ile diğer alacaklıların alacaklarını genel hükümler çerçevesinde takip etmeleri gerekmektedir. İhlas Finans Kurumu A.Ş. bu tarihten itibaren her ne adla olursa olsun tasarruf sahiplerinden fon toplayamayacak, gerçek ve tüzel kişilere yeni fon kullandırmayacak, borç ve alacaklarını da genel hükümlere göre tasfiye edecektir.”[6] denilerek uzun bir süreç başlatılmış oldu.
Hisselerinin %90’ı İhlas Holding A.Ş.’ye ait olan ve ortağın iştirakiyle kurulan İhlas Finans Kurumu AŞ. bankacılık faaliyetine tam anlamıyla 28 Nisan yılında başlamıştı. Kurum, yılı içinde Ege Mosan Motorlu Araçlar A.Ş., Bisiklet Jant Sanayi ve Ticaret A.Ş., Bisanlar Bisiklet San. ve Ticaret A.Ş., Bisiklet Sanayi A.Ş., İhlas Motor A.Ş. ve Özel Finans Kurumları Vakfı olmak üzere 6 adet kuruluşa da iştirak etmişti. 26 Ekim tarihinde ise İhlas Holding’in yüzde 8 oranında hissesini Türkiye Diyanet Vakfı’na devretmesi ile de yeni bir ortak daha kazandı. Bununla birlikte, İhlas Holding’in hisselerinden yüzde 10 payını 12 Mart tarihinde İslam Kalkınma Bankası’na devretmesiyle, bu banka ile de ortak oldu. Aynı yılın Temmuz tarihleri arasında yine İhlas Holding, kurumdaki yüzde 15 hissesini halka arz etti. İhlas Finans, böylece hisseleri İMKB’de işlem gören ilk özel finans kurumu oldu. Kurum, yılında Almanya’nın Frankfurt kentinde temsilcilik açarken, yurtiçindeki şube sayısını da 35’e çıkardı. 31 Aralık tarihinde personele ve 11 şubeye sahipken, 31 Aralık tarihinde personel ve 35 şube ile sektöründe lider bir konuma ulaşmıştı.
Şekil
Kaynak:seafoodplus.info
Sonuçta sektöre çok hızlı bir şekilde giren İhlas Finans Kurumu A.Ş. bu büyümesini Kasım krizine kadar sürdürebilmiştir. Krizden sonra bunalım başlamış ve ilk paragrafta açıklanan uyarı geldiğinde ise İhlas Finans Kurumu’nun, 10 Şubat ’den itibaren fon toplaması ile gerçek - tüzel kişilere yeni fon kullandırması yasaklanmış ve Türk Ticaret Kanunu’nun maddesi uygulanmış böylece İhlas Finans Kurumu A.Ş.’nin tasfiyesi zorunlu olmuştur. Neticede Türk Ticaret Kanunu’nun maddesi gereğince bir Tasfiye Kurulu oluşturulmuş, tasfiye ile ilgili kararlar ticaret siciline tescil ve ilan edilmiş[7], Tasfiye Kurulu tarafından kurumun topladığı fonlar, borçlar ve envanter acilen çıkarılmıştır. BDDK ise kurumun bütün şubelerinin kapatılmasına, tasfiye için zorunlu elemanların dışındaki bütün personelin iş akdinin sona erdirilmesine aracılık etmiştir.
2. Kasım – Şubat
Tarihler Kasım ’i gösterdiğinde piyasalarda “döviz alımı yönünde” büyük bir hareket başladı. Bunu engellemek için ciddi miktarda döviz rezervi eritildi, faizler yukarı fırladı ve Uluslararası Para Fonu’ndan 7,5 milyar US$ kredi alındı. Kriz atlatılmış gibi gözükse de, yaşanacak ikinci bir dalga için merkez bankasının elinde ne kaldığı belirsizleşti. Tarihler 19 Şubat ’i gösterdiğinde siyaseten başlayan kriz ikinci dalganın sebebini teşkil edecekti. İki gün sonra interbank para piyasasında gecelik faizin %’e kadar çıkması ve ortalama % seviyelerinde seyretmesi daha önce adı geçen belirsizliği somut bir hale sokacaktı. Bu ikinci dalgada, Merkez Bankası’nın döviz rezervi bir hafta içinde 5,5 milyar US$ eridi. Kasım krizinde dövize karşı yaşanan hareket yabancılarla sınırlı iken Şubat krizinde bilhassa Türk bankalarının “bir önceki krizde, el konulan bankalardan alınan kur riski dersi ile” bu harekete katıldığı görüldü. İkinci dalga etkili olmuş, Merkez Bankası bu yükü kaldıramayacağını 21 Şubat tarihinde deklare edince de bir hafta içinde kur %40 yukarıya fırlamıştır.[8]
Her iki krize de bankacılık penceresinden bakacak olursak tarihi Eylül ’den başlatabiliriz. Bu tarihte Bayındırbank’ın Romanya’daki bankası BTR (Banco Romana Turco) batma sürecine girmişti. Banka tahaccümüne uğrayan BTR’ye destek çok manidar bir şekilde Bayındırbank yerine bir devlet bankası olan Vakıfbank’tan gelmişti.[9] Ekim ’de ise o tarihlerde yeni özelleştirilen Etibank TMSF bünyesine alındı.[10] Yaşanan en olumsuz gelişme ise Aralık tarihinde Demirbank’a el konulması oldu. yılı içinde ihraç edilen Devlet İç Borçlanma Senetleri’nin yaklaşık %15’ini alan Demirbank’ın portföyünde toplam senet miktarı ise büyük yer teşkil etmekteydi. Vadeleri değişken olan bu senetleri almak için kısa vadeli yerli/yabancı kaynaklı borçlanmalar gerçekleştiren banka yüksek oranda kur riskine de girmekteydi. Neticede TMSF bünyesine geçmeden önce Demirbank’a 1 milyar US$ üzerinde teklif veren HSBC, bankayı milyon US$ ( milyon YTL) gibi bir meblağa satın aldı.
3. Katılım Bankacılığı’nda Aktif Pasif Yönetimi
Yaşanan bu iki kriz dalgasının ortasında kalan İhlas Finans Kurumu, ilk dalgayı atlatmış gibi gözükse de ikinci dalgayı görecek kadar varlığını sürdürememiştir. İki krizde de piyasada çok büyük olumsuzluklar yaşanmış ve “yukarıda adı geçenler gibi” birçok bankaya el konulmuştur. Ancak bankalara el konulma sebeplerine bakıldığında temelde iki nokta göze çarpmaktadır. Vade uyumsuzluğu ve kur riski. İhlas Finans Kurumu ile el konulan bankaların “bilanço riskleri bağlamında” bir takım farklılıklar gösterdiği ortadadır. Özellikle Kasım krizine kadar Devlet İç Borçlanma Senetleri, bankaların portföy sepetlerinde büyük yer teşkil etmekteydi. Bankalar için bu “garanti” devlet kağıtlarının riski düşük, getirisi ise yüksekti. Birçok banka için hazine güdümlü bankacılık ön plandaydı. Bankaların hazine birimleri gözde birimlerdi. Çoğu banka, kredi pazarlamasından ziyade menkul kıymetler cüzdanını zenginleştirmekteydi. Sermayesi “çok” güçlü olmayan bankacılık sektörü, yaşanabilecek “özellikle Merkez Bankası’nın elini kolunu bağlayabilecek” krizlere karşı kırılgandı. Bu arada krizde ve kriz ertesinde el konulan bankaların kredilendirme süreçlerinde birtakım ahlaki problemlerin olduğu (dolaylı, teminatı eksik/olmayan krediler vs.) öne sürülmekle birlikte, makalede bu konu üzerinde durulmayacaktır. Neticede el konulan bankaların portföy sepetlerini çeşitlendirmedikleri ve varlıklarını, menkul değerler lehine bozdukları görülmektedir. 31 Temmuz tarihi itibariyle TMSF bünyesindeki bankaların konsolide bilançosuna bakılacak olursa, menkul değerler cüzdanının diğer varlık kalemlerine göre nerede olduğu ortadadır:
Tablo TMSF Bankalarının Konsolide Bilançosu (Milyon YTL)
(1)(4) | (2)(4) (a) | Devralınan son beş banka (3) (b) | Genel Toplam (a+b) | |
Toplam Aktifler | ||||
-Menkul Değerler Cüzdanı | ||||
-Krediler | ||||
-Takipteki Alacaklar (net) | ||||
-Teminatsız Alacaklar | 58 | |||
-Teminatlı Alacaklar | ||||
-Karşılıklar | 64 | |||
-Bağlı Menkul Değerler (net) | ||||
-Faiz ve Gelir Tahak.& Rees. | ||||
-Diğer Aktifler | ||||
Toplam Yükümlülükler | ||||
-Mevduat | ||||
-Bankalararası Para Piyasası | 79 | |||
-Alınan Krediler | 71 | |||
-Diğer Yükümlülükler | ||||
Öz kaynaklar | ||||
-Ödenmiş Sermaye | ||||
-Yedek Akçeler | ||||
-Zarar | ||||
-Diğer | 67 |
· (1) 30 Haziran tarihinde satılan Bank Ekspres karşılaştırmaya imkan vermek açısından dahil edilmemiştir. (2) 9 Temmuz tarihinde Fona devredilen son beş banka karşılaştırmaya imkan vermek amacıyla dahil edilmemiştir. (3) 9 Temmuz tarihinde Fona devredilen beş bankayı kapsamakta olup, geçici rakamlardır. (4) Tasfiye sürecinde olan T. Ticaret Bankasıdahildir.
· Kaynak: Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kapsamındaki Bankalar: Performans ve Gelişme Raporu (24/08/)
31 Temmuz tarihi itibarı ile yukarıdaki bilançonun (Genel Toplam kısmı) menkul değerler cüzdanı ile krediler kısmını, toplam aktifler içindeki yeri ile karşılaştırdığımızda aşağıdaki sonuca ulaşıyoruz:
Şekil Menkul Değerler / Krediler
Kaynak: Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kapsamındaki Bankalar: Performans ve Gelişme Raporu (24/08/)
Yukarıdaki tablodan da görüleceği üzere, o tarihlerde el konulan bankaların portföylerinde ciddi anlamda Devlet İç Borçlanma Senedi bulunmaktaydı. Oysaki İhlas Finans Kurumu yukarıdaki tablodan tamamen uzaktı. İhlas Finans Kurumu’nun varlıklarının zorunlu karşılıklar dışında kalan kısmının ne kadarının kredi olarak kullandırıldığını görmek için İMKB’de yayınlanan son bilançosuna bakmak yeterlidir:
Tablo İhlas Finans Kurumu A.Ş.’nin Kapanış Bilançosu (10 Şubat , Milyon YTL)
TOPLAM AKTİFLER |
| TOPLAM PASİFLER |
|
Kullandırılan Fonlar |
| Mevduat (Cari ve Katılma Hesapları) |
|
Kısa Vadeli |
| Tasarruf Mevduatı |
|
Orta ve Uzun Vadeli | 17 | Diğer | ,5 |
Takipteki Alacaklar (Net) | 0 | Öz kaynaklar | 39,5 |
Tahsil İmkanı Sınırlı Krediler ve Diğer Alacaklar [Net] | 0 | Ödenmiş Sermaye | 10 |
- Brüt Alacak Bakiyesi | 1,5 | Kanuni Yedek Akçeler | 1,2 |
- Ayrılan Özel Karşılık ( - ) | 1,5 | İhtiyari Yedek Akçeler | 13,3 |
Tahsili Şüpheli Krediler ve Diğer Alacaklar [ Net ] | 0 | Yeniden Değerleme Fonları | 20 |
- Brüt Alacak Bakiyesi | 4 | Zarar | 5 |
- Ayrılan Özel Karşılık ( - ) | 4 | - Dönem Zararı | 5 |
Zarar Niteliğindeki Krediler ve Diğer Alacaklar [ Net ] | 0 | ||
- Brüt Alacak Bakiyesi | 1,5 | ||
- Ayrılan Karşılık ( - ) | 1,5 | ||
Diğer | 50 |
Kaynak: İMKB
Yukarıdaki tablo, kurumun yükümlülüklerinin ve öz kaynaklarının büyük bir kısmı ile fon kullandırımı yaptığını ortaya koymaktadır. Döviz havuzlarından döviz, TL havuzlarından ise TL kullandıran bu sebeple kur riskine girmeyen Katılım Bankaları, daha önce adı geçtiği üzere devlet kağıdı alımı da yapmamaktadır.[11] Kuruldukları ilk günden bugüne fon kullanan müşterilerine sabit ödeme tablosu sunan Katılım Bankaları, yükümlülüklerinin önemli bir kısmını teşkil eden fon kaynağı müşterilerine de belirli bir faiz kazancı vaat etmemektedir. Katılım Bankaları aktiflerinde büyük yer teşkil eden “kullandırdıkları” kredilerden dolayı iki önemli riski üzerlerinde taşımaktadırlar. Bunlar kredi riski ve sermaye yeterlilik riski olarak sınıflandırılabilir. Geleneksel bankacılık yukarıdaki iki riskin dışında bunlara ek olarak faiz riski ve kur riskini de üzerinde taşımaktadır. Yukarıda adı geçen krizlerde birçok bankanın kur riskini ve faiz riskini iyi yönetemediği görülmüştür. Kriz sonrasında ise bankaların kredi pazarlamasına daha çok eğildiği ve bunu yaparken de “kredi riskini azaltmak için” müşterilerini çeşitli gruplara ayrıştırdıkları bir döneme girilmiştir.[12] Katılım Bankaları’nın üzerlerinde yer alan kredi riski ise direkt piyasa riski ile ilişkilidir. Sözgelimi piyasalarda “kriz dönemlerindeki gibi” faiz/kur riskinden kaynaklanan bir kriz yaşandığında piyasalar altüst olmakta ve piyasada ciddi anlamda bir likidite krizi baş göstermektedir. İhlas Finans krizinde de bu yaşanmış ve Türk Lirası’nın değeri düştükçe, insanlar ellerinde ne varsa “spekülasyon saiki ile hareket eden piyasaların yönlendirmesi ile” dövize alım yönünde bir saldırı başlatmışlardır. Hiçbir banka, mevduat müşterileri paralarını talep ettiği zaman bunun hepsini karşılayabilecek durumda değildir.[13] Görüldüğü üzere faiz ve kur riskine hiçbir şekilde bulaşmayan Katılım Bankaları, bu iki riskin piyasayı karıştırması neticesinde kredi riskine ve likidite riskine maruz kalmaktadır. Bunun sebebi ise risklerin bulaşıcı özelliğidir. Kredilerinin büyük kısmını kısa vadeli fonlarla karşılayan bankalar ve o tarihteki finans kurumları büyük bir likidite riski içine girmiştir. El konulmayan bankalar bunu “mevduatlar üzerindeki devlet güvencesi ile” kısa sürede atlatmış. Ancak o sırada topladıkları fonlarüzerinde devlet güvencesine sahip olmayan finans kurumları büyük bir tahaccüme uğramıştır.[14] Konu ile ilgili konjonktürel spekülasyonların yapılması bu tahaccümü körüklemiş ve bu kriz İhlas Finans’ın tasfiye edilmesine kadar devam etmiştir.
Sonuç olarak banka bilançoları ile asimetrik özellikler gösteren katılım bankaları bilançoları için riskleri, sermaye yeterliliği riski ve kredi riski olarak iki temel başlıkta toplayabiliriz.[15] İlerleyen sayfalarda İhlas Finans’ın malî tabloları o tarihlerde faaliyet gösteren diğer Finans Kurumları’nın konsolide malî tabloları ilekarşılaştırılacak ve İhlas Finans Kurumu’nun risklerini son iki yılda çok ciddi bir biçimde arttırdığı görülecektir.
4. Malî Tablolar Işığında İhlas Finans
Faaliyette bulunduğu kısa süre içerisinde çok hızlı bir gelişim göstererek sektöründe lider olan İhlas Finans Kurumu’nun malî tablolarına tarihsel ve sektörel olarak bakılması gerekmektedir. Bu bölümde ve yılları arasında İhlas Finans Kurumu’nun bilanço kalemlerinin gelişimini inceleyeceğiz. Kurumun, yükselişinden kırılmayı yaşadığı sürece kadar sektöründe nerelerde olduğunu göreceğiz.
– Yılları Arası İhlas Finans Kurumu “Varlıkları ve Yükümlülükleri”
Şekil İhlas Finans Kurumu A.Ş. Bilanço Serisi
Kaynak: İMKB
Tablodan görüleceği gibi kurumun, özellikle yılında büyük bir take off aşamasına geçtiği görülmektedir. Bu trend yılına kadar sürmüş ve bu tarihten sonra da kırılma başlamıştır. yılı ile yılı arasındaki hızlı büyümeyi aşağıdaki tablo yardımı ile de görecek olursak:
Tablo İhlas Finans Kurumu A.Ş.’nin Aktif Artış Hızı
Bin YTL | (A) | (B) | (C) | (B-A) / A | (C-B) / B | (C-A) / A |
Aktif Büyüklüğü | % | %30 | % |
Kaynak: İMKB
yılında milyon YTL olan aktiflerini % arttırarak milyon YTL seviyesine getiren İhlas Finans Kurumu, ile yılı arasında ise sadece %30 büyüyebilmiştir. Kurumun yılında ise yılına göre % gibi bir oranda büyüdüğü görülmektedir. Bu büyümenin “ileride de görüleceği üzere” varlıklar kısmında kullandırılan krediler, yükümlülükler kısmında ise toplanan fonlar üzerinde gerçekleşmesi ise risklerin tek bir sepette toplanması anlamına geliyordu. Hızlı büyümenin birçok riske davetiye çıkarmasıyla sadece sektörde büyük bir paya sahip olan İhlas Finans Kurumu’nun değil tüm sektörün kırılganlığı artmaktaydı.
Kurum yılında büyük bir atağa geçmiş ve bu hızlı büyümeyi yılına kadar sürdürebilmişti. yılında İMKB’de yayınlanan 4 çeyrek dönemin bilançolarına bakıldığında, kurumun aktif yükselişinin Eylül tarihinde durmuş olduğu ve bu tarihten sonra da grafiğin aşağıya doğru seyrettiği görülecektir. Aşağıda numaralı şekilde görüleceği üzere Eylül tarihinde kurumun varlıkları milyon YTL ile en yüksek seviyesine çıkmış; ancak Aralık tarihine gelindiğinde varlıkları milyon YTL seviyesine düşmüştür. Varlıklarının içinde önemli bir kalemi teşkil eden kullandırdığı fonlar ise yükseliş trendini sürdürmüş ve Aralık tarihinde milyon YTL seviyesine gelmiştir. Oysaki aynı tarihte toplanan fonlar %7,5 küçülerek milyon YTL’ye gerilemiştir. Sonuçta İhlas Finans Kurumu için “malî tablolar bağlamında” sıkıntının başladığı tarihi Eylül olarak alabiliriz.
Şekil İhlas Finans Kurumu A.Ş. Yılı Devre Bilançoları[16]
Kaynak: İMKB
– Yılları Arasında İhlas Finans Kurumu’nca Gerçekleştirilen“Fon Toplama ve Kullandırma”
Katılım bankaları için varlıklarının en önemli kalemini kullandırdıkları fonlar teşkil eder. Daha önce de anlatıldığı üzere fon kullandırdıkları müşterilerine sabit bir ödeme planı sunmaları, kullandırılan bu fonların geri dönüşlerinde çok önemli riskleri beraberinde getirmektedir. Bu riskler geç ödeme riski, erken ödeme riski veya fonun tahsilatının yapılamaması yani basit anlatımı ile batması olarak isimlendirilebilir. Kredi riski süreçlerinde bankalar için de aynı riskler mevcut olmakla birlikte, bankaların aktiflerini sözgelimi menkul kıymetler gibi sepetlere bölebilmesi “genel anlamda” risklerini dağıtmalarını sağlamaktadır. Sonuçta katılım bankaları için “aktiflerinin büyük kısmında kredileri barındırdıkları için” kredi riski en önemli risk çeşididir. Bununla birlikte özel oran verdikleri fonların büyük kısmını öz kaynaklarından sağlamaları ise güçlü bir sermaye yapısına sahip olmalarını zorunlu kılmaktadır.
Katılım Bankaları’nın taşıdığı “yukarıda anlatılan” risklerin hepsine İhlas Finans’ta sahipti. Aşağıda tablo ’de kurumun yılından itibaren tüm kaynaklarını dolu dolu kullandırdığı görülmektedir. Kullandırım oranı yılında %94 seviyesinde iken ilerleyen yılda bu oranın % seviyesine çıktığı görülmüştür.[17]
Tablo İhlas Finans Kurumu A.Ş. Tarafından Kullandırılan / Toplanan Fonlar
Milyon YTL | /2* | |||||
Kullandırılan Fonlar | 36 | |||||
Toplanan Fonlar | 35 | |||||
Öz kaynaklar | 1 | 3 | 16 | 29 | 45 | 39 |
Kullandırılan Fonlar / (Toplanan Fonlar+Öz kaynaklar) | % | 96% | 96% | 94% | % | % |
Kaynak: İMKB
(İhlas Finans'ın 10/02/ tarihinde çıkan son bilançosudur. Okuyucuya fikir vermek için koyulmuştur.)
Özellikle kırılmanın yaşandığı yılında ciddi anlamda bir fon kullandırımı olmuş ve kullandırılan fonlar en yüksek seviyeye çıkmıştır. Bunu daha rahat görebilmek için şekil ’e bakmak yeterlidir. Şekilden de görüleceği üzere yılında hem toplanan fonlar(+öz kaynaklar) hem de kullandırılan fonlar ciddi anlamda bir artış göstermiştir.
Şekil İhlas Finans Kurumu A.Ş. Tarafından Kullandırılan / Toplanan Fonlar
Kaynak: İMKB
(İhlas Finans'ın 10/02/ tarihinde çıkan son bilançosudur. Okuyucuya fikir vermek için konulmuştur.)
– Yılları Arasında İhlas Finans Kurumu ve Diğer Finans Kurumları
Bir önceki bölümde İhlas Finans Kurumu’nun yıllar itibarı ile topladığı ve kullandırdığı fonlar arasında bir karşılaştırma yapılsa da sektörde nerede olduğuna bakılması gerekmektedir. Kurumun pazarda ciddi bir paya ulaştığı yılı ile kırılmanın başladığı yıllarını baz alarak sektörün diğer finans kurumlarının konsolide bilançoları ile bir karşılaştırmaya gidecek olursak aşağıdaki tablo karşımıza çıkar.
Tablo İhlas Finans Kurumu A.Ş.’nin ve Diğer Finans Kurumlarının Karşılaştırılması
İhlas Finans | Diğer* | |||||
Milyon YTL | (A) | (B) | (B-A)/A | (A) | (B) | (B-A)/A |
Kullandırılan Fonlar | 46% | 30% | ||||
Toplanan Fonlar | 29% | 32% | ||||
Öz kaynaklar | 29 | 45 | 55% | 73 | 59% | |
Kullandırılan Fonlar /(Toplanan Fonlar +Öz kaynaklar) | 94% | % | 12% | 76% | 74% | -3% |
Kaynak: İMKB
(*Albaraka Türk, Asya Finans Kurumu, Anadolu Finans Kurumu, Kuveyt Türk , Faysal Finans konsolide bilançosu)
Yukarıdaki tablodan da görüleceği üzere yılı ile yılı arasında bir karşılaştırma yapıldığında: İhlas Finans Kurumu kullandırdığı fonları %46 oranında arttırırken topladığı fonları %29 arttırabilmiştir. Oysaki aynı tarihlerde diğer finans kurumlarının konsolide bilançosuna baktığımızda kullandırılan fonların %30 kadar arttığını, toplanan fonların ise %32 oranında yükseldiğini görmekteyiz. Sonuçta İhlas Finans Kurumu’nun kullandırdığı fonların topladığı fonlar ile öz kaynaklarının toplamına oranı, yılında bir önceki yıla göre %12 oranında artış göstermiştir. Aynı süreçte diğer finans kurumları konsolide bilançosunda bu oranın %3 oranında düştüğü görülmektedir. Aşağıdaki şekilden ulaşacağımız sonuç ile yılında aynı sektörün içinde yer almalarına rağmen İhlas Finans Kurumu ile diğer finans kurumlarının farklı kredi politikaları ve özellikle farklı risk yönetimi teknikleri uyguladıklarını söyleyebiliriz.
Şekil İhlas Finans Kurumu A.Ş.’nin ve Diğer Finans Kurumlarının Karşılaştırılması
Kaynak: İMKB
(*Albaraka Türk, Asya Finans Kurumu, Anadolu Finans Kurumu, Kuveyt Türk , Faisal Finans konsolide bilançosu)
– Yılları Arasında İhlas Finans Kurumu’nun “Kısa ve Uzun Vadeli Fonları”
Katılım Bankaları eski adı ile Özel Finans Kurumları için fon kaynağı oldukça önemli bir yer teşkil etmektedir. Kullandırım yaptıkları kredilerin öz kaynaklar dışındaki tek kaynağı toplanan fonlardan ibarettir. Ticari ve yatırım bankalarının, yurtdışı lider banka önderliğinde libor + spread ile sendikasyon kredisi sağlamaları uzun vadeli (özellikle son zamanlarda on yıllarla ifade edilen krediler verebilmeleri) kredi verebilmelerini sağlamaktadır. Sendikasyon kredilerinin faiz odaklı olması sebebi ile katılım bankacılığının ruhuna aykırı olması bu kurumların hareket alanını “uzun vadeli krediler bağlamında” sınırlandırmaktadır. Katılım bankalarının mudilerini oluşturan kâr/zarar hesabı müşterilerinin “tıpkı bankalardaki istatistiklerde olduğu gibi”, ortalama üç aylık sürelerle tasarruflarını değerlendirmeleri ise katılım bankalarının kısa vadeli fon kullandırmalarını teşvik etmektedir.
Şekil İhlas Finans Kurumu A.Ş. Tarafından Kullandırılan “Kısa Vadeli” Fonlar
Kaynak: İMKB
(* İhlas Finans'ın 10/02/ tarihinde çıkan son bilançosudur.)
Toplanan fonların vadesi kısa, kullandırılan fonların ise vadelerinin uzun olması “bankacılığın genel bir kuralı olarak” bir banka için risklerin en büyüğünü teşkil eder. ’li yıllardan sonra Aktif Pasif yönetiminin kuralları içerisinde bir çok analiz yöntemi geliştirilmiştir. İlk geliştirilen yöntem GAP (boşluk) analizleridir. Daha sonra ise durasyon analizleri ön plana çıkmıştır.[19] Bu analiz yöntemlerine bakıldığında temelde aktif ve pasif arasındaki vade uyumsuzluğunu tahlil ettikleri görülür. Eski adı ile finans kurumlarında aktif pasif arasındaki vade uyumsuzluğunun ölçümü bankalara nispetle daha anlaşılır olmaktadır. Bankaların vadesi uzun Devlet İç Borçlanma Senetleri’ne yönelik alımlarını, kısa vadeli iç/dış borçlar veya kısa vadeli mevduatlarla yapmaları neticesinde “Demirbank örneğinde olduğu gibi” çok ciddi sıkıntılara girdikleri görülmüştür. Özet olarak, topladıkları fonlardan kanuni karşılıklar çıkarıldığında, kalan kısım ile fon kullandıran Katılım Bankaları için, vade uyumsuzluğu riski, uzun vadeli fon kullandırımlarını kısa vadeli kaynaklarla sağlama durumunda ortaya çıkar. Yukarıdaki tabloda görüleceği gibi İhlas Finans Kurumu’nun kısa vadeli kredilerinde trend yukarıya doğrudur. Kurumun kısa vadeli kredilere ağırlık vermesi kredi riski bağlamında olumlu bir örnektir. Ayrıca, İhlas Finans Kurumu’nun kısa vadeli fonlarının, uzun vadeli fonlarından da oldukça fazla olduğu görülmektedir. Bu durumu daha yakından görmek için aşağıdaki tabloya bakmak yeterlidir;
Şekil İhlas Finans Kurumu A.Ş. Tarafından Kullandırılan Kısa ve Orta/Uzun Vadeli Fonlar ile Toplam Kullandırılan Fonların Karşılaştırılması
Kaynak: İMKB
(* İhlas Finans'ın 10/02/ tarihinde çıkan son bilançosudur.)
İhlas Finans Kurumu’nun fon kullandırım sürecinde belirli kriterlere göre davrandığını söylemek yanlış olmayacaktır.[20] Topladığı “çoğunluğu kısa vadelerden oluşan” fonun çok büyük çoğunluğunu kısa vadeli olarak kullandırması risk yönetimi açısından olumlu olsa da, sonuç kitaplarda yazdığı gibi olmamış ve bu kredilerin çok büyük bir kısmı bir yıl içerisinde geri dönmemiştir.
– Yılları Arası İhlas Finans Kurumu “Kâr Payı Gelirleri ve Giderleri”
Katılım Bankaları temelde kâra ve zarara katılma prensibi üzerine inşa edilmiştir. Kuruldukları ilk günden bu yana müşterilerine belirli bir getiri vaat etmemişlerdir. sayılı yeni bankacılık kanunun da katılım hesabı olarak isimlendirdiği kâr/zarar hesabı içinde bir risk primini barındırdığı için faiz olarak kabul edilmemektedir. Kâr ve zarara katılma hesapları eski adıyla özel finans kurumlarının bilançolarında pasif tarafta bulunmaktadır. Bankanın yükümlülüklerinden oluşan bu kısımda yer alan katılım hesapları Katılım Bankaları için en önemli kalemdir.[21] Basit bir anlatımla, bilançolarının varlıklar kısmındaki “teminatı kuvvetli ve istihbaratı sağlam” kredilerin taksitleri ödendikçe, anaparanın dışındaki kâr payının en az %80’i “bilançonun yükümlülükler kısmında yer alan” dağıtılacak kâr paylarıkısmına atılır. Neticede katılım bankalarının gelir tablosunda (kâr/zarar tablosu) özellikle iki kalem göze çarpmaktadır. Bunlar kâr payı gelirleri ve kâr payı giderleridir. Bu ikisi Katılım Bankaları’nın “ilk kuruldukları günden beri” gelir tablolarının ilk iki kalemini oluşturmaktadır. Makalenin ana konusunu teşkil eden İhlas Finans Kurumu’nun yıllar itibarı ile kâr payı geliri ve kâr payı gideri ise aşağıdaki şekilde verilmiştir.
Şekil İhlas Finans Kurumu A.Ş.’nin Kâr Payı Geliri ve Kâr Payı Giderlerinin Kârşılaştırılması
Kaynak: İMKB
Kurumun özellikle yılında kâr payı gelirlerini arttırdığı görülmektedir. Bu durum ise kâr payı giderlerinin de artması ile eş anlamlıdır. Şekil ’den de görüleceği üzere kırılma yılında başlamıştır. yılından yılına gelindiğinde kâr payı gelirleri % artmış, kâr payı giderleri ise % oranında artmıştır. Artış yılında bir önceki yıla göre eski şiddetinde olmamış (kâr payı gelirleri %28; kâr payı giderleri %34) ancak yılı ile kıyaslandığında (kâr payı gelirleri %; kâr payı giderleri %) geri dönüşü olmayan bir büyüklüğe ulaşmıştır.
İhlas Finans Kurumu’nun kâr payı gelirleri ve kâr payı giderlerini tek başına incelemek yeterli olmayacaktır. Bunun için kırılmanın başladığı yılı ile tasfiyeye doğru gidişin başladığı yılında diğer finans kurumlarının nerede olduğu oldukça önemlidir.
Tablo İhlas Finans Kurumu A.Ş. ve Diğer Finans Kurumlarının Oransal Olarak Karşılaştırılması
| İhlas Finans | Diğer* | ||||
Milyon YTL | (A) | (B) | (B-A)/A | (A) | (B) | (B-A)/A |
Kâr Payı Gelirleri | 28% | 54% | ||||
Kar Payı Giderleri | 85 | 34% | 84 | 25% | ||
Net Kâr Payı Geliri | 34 | 38 | 12% | 56 | 98% |
Kaynak: İMKB
(*Albaraka Türk, Asya Finans Kurumu, Anadolu Finans Kurumu, Kuveyt Türk , Faysal Finans konsolide bilançosu)