Atasözleri Türk kültüründe ve dilinde önemli bir yer tutar; çünkü gelenekleri, yaşanmışlıkları ve tecrübeleri anlatır. Dilimizde atasözü kullanımı oldukça yaygındır. Durum böyleyken atasözleri anlamları ile ilgili bilgi sahibi olunması gereklidir. Zira kimse bir atasözünü yanlış kullanmak istemez. İki arslan bir posta sığmaz atasözünün anlamı da bu noktada sıklıkla araştırılır.
İki arslan bir posta sığmaz atasözünün açıklaması ve doğru kullanımı ile ilgili Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından bilgi paylaşılmıştır. Bu atasözünün açıklaması ile ilgili bilgi edindikten sonra atasözünü gerek cümle içerisinde gerek günlük hayatta rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Bir ülkede iki baş egemen olamaz.
İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
iki ahbap çavuş : her yerde hep birlikte görülen, birbirinden ayrılmayan iki arkadaş
iki arada bir derede (kalmak) : sıkışık, zor şartlar altında (kalmak)
iki at bir kazığa bağlanmaz : "ayrı ayrı düşünceleri ve kişilikleri bulunan iki kişi bir arada yaşayamaz, bir işi birlikte yapamazlar" anlamında kullanılan bir söz
iki arslan bir posta sığmaz : "bir ülkede iki baş egemen olamaz" anlamında kullanılan bir söz
iki arada kalmak : birbirine karşıt iki kişi arasında ne yapacağını bilemeyerek şaşırmak
iki ateş arasında kalmak : zor bir durumda karar verememek
iki baş bir kazanda kaynamaz : iki at bir kazığa bağlanmaz
iki ayağını bir pabuca sokmak : birini bir işi hemen yapması için çok sıkıştırmak
iki baştan olmak : bir şey, her iki tarafın aynı şeyi istemesiyle, iyi niyetiyle gerçekleştirilebilmek
iki cambaz bir ipte oynamaz : "kurnazlıkta eşit olan iki kimse birbirlerini aldatamaz" anlamında kullanılan bir söz
iki cami arasında kalmış beynamaz : iki yoldan hangisini tutacağını şaşırmış kimse
iki çıplak bir hamama yakışır : "iki yoksul kimsenin birbiriyle evlenmesi uygundur" anlamında kullanılan bir söz
iki dinle bir söyle : "çok konuşmak doğru değildir" anlamında kullanılan bir söz
iki deliye bir uslu koymuşlar : "birbirleriyle anlaşamayan, kavga eden iki kişinin arasını bulacak bir akıllının olması gerekir" anlamında kullanılan bir söz
iki çift laf (veya lakırtı veya söz) etmek : birkaç söz söylemek
iki dirhem bir çekirdek : çok güzel ve özenli giyinmiş
iki el bir baş için : "ancak kendi geçimini sağlayabilenler, başkalarına yardım edecek bir durumda değildir" anlamında kullanılan bir söz
iki eli böğründe kalmak : çaresiz kalıp ne yapacağını bilememek
iki eli (kızıl) kanda olsa : "elindeki iş ne kadar önemli olursa olsun" anlamında kullanılan bir söz
iki eli şakaklarında düşünmek : derin derin düşünmek
iki eli (birinin) yakasında olmak : kıyamette ondan davacı olmak
iki elim yanıma gelecek : doğru söylendiği kanıtlanmak istendiğinde "öleyim ki doğru söylüyorum" anlamında kullanılan bir söz
iki eli yanına gelmek : ölmek
iki emini bir yemin aralar : "birbirinin doğruluğuna güvenerek birlikte iş yapmakta olan iki kişiden biri, hile yapmadığına arkadaşını inandırmak için yemin ediyorsa artık güven bozulmuş demektir, ayrılmaları gerekir" anlamında kullanılan bir söz
iki gönül bir olunca samanlık seyran olur : "birbirini sevenler için zenginlik önemli değildir" anlamında kullanılan bir söz
iki gözü iki çeşme : sürekli ağlar durumda
iki gözü iki çeşme ağlamak : sürekli veya çok ağlamak
iki gözüm kör olsun : doğru söylendiği kanıtlanmak istendiğinde söylenen yemin sözü
iki hırtı bir pırtı : aşırı yoksulluğu anlatan bir söz
iki kardeş savaşmış, ebleh buna inanmış : "iki kardeş arasındaki anlaşmazlık geçicidir, bu durumu gerçek ve sürekli sanmak saflıktır" anlamında kullanılan bir söz
iki kaptan bir gemiyi batırır : "bir işi, iki kişi yürütemez" anlamında kullanılan bir söz
iki karpuzu bir koltuğa sığdırmak : aynı anda iki işi veya görevi yapmak
iki kat olmak : iki büklüm olmak
iki kere iki dört eder : "gerçekliğinden şüphe edilmeyecek kadar açık" anlamında kullanılan bir söz
iki kulak bir dil için : "çok dinleyip az söylemeli" anlamında kullanılan bir söz
iki lafı (veya sözü) bir araya getirememek : düşündüğünü doğru dürüst ifade edememek
iki ölç, bir biç : "bir iş yapılırken ayrıntıları ve sonuçları iyice düşünülmelidir" anlamında kullanılan bir söz
iki lakırtıyı bir araya getirmek : meramını kısaca, düzgün ve açık bir biçimde anlatmak
iki lakırtı etmek : iki çift laf etmek
iki rahmetten (veya iyilikten) biri : "çok acı çeken ağır hastalar için ya iyileşsin ya ölüp kurtulsun, böyle çekmesin" anlamında kullanılan iyi dilek sözü
iki satır laf etmek (veya konuşmak) : dostça biraz söyleşmek
iki seksen uzanmak : bir çarpma, vurma sonucu boylu boyunca yere serilmek
iki tımar bir yem yerine geçer : "atı sık sık tımar etmek, onu yemle beslemek kadar önemlidir" anlamında kullanılan bir söz
iki testi tokuşunca biri elbet kırılır : "kavgaya tutuşan iki kişiden biri elbette yenilir ve zarara uğrar" anlamında kullanılan bir söz
iki söz bir pazar : "uzun boylu pazarlık etmeden" anlamında kullanılan bir söz
iki ucu boklu değnek : ne yönden bakılırsa bakılsın çözülmesi çok güç iş veya durum
iki ucunu bir araya getirememek : gelirle gideri denkleştirememek, işleri düzene koyamamak
iki yakası bir araya gelmemek : geçim sıkıntısından bir türlü kurtulamamak, borçtan kurtulamamak
iki yakasını bir araya getirememek : maddi sıkıntıdan kurtulup rahata erememek
ikisi bir kapıya çıkmak : aynı sonuca varmak, aynı sonucu doğurmak
ikisini bir kazana koysalar kaynamazlar : "aralarındaki anlaşmazlık o kadar büyüktür ki onları uzlaştırma çaresi bulunamaz" anlamında kullanılan bir söz