Ikimizin Yerine Beyazperde
1- Aşk filminden çok öte oluşu
Henüz konusu bile belli değilken Nejat İşler ve Serenay Sarıkaya isimlerinin yan yana gelmesiyle herkesçe beklenen bir film haline gelen İkimizin Yerine, setten gelen ilk görüntülerden, fragmanlarının yayınlanmasına kadar olan sürecine bire bir tanık olduğumuz bir işti. Olaya kendi açımdan baktığımda ise Pınar Bulut&#;un senaristliğini yaptığı bir aşk filminin, onun şimdiye kadar ortaya çıkarttığı işlerden farklı olup olmayacağını deli gibi merak ediyordum. Beklentilerimi fazlasıyla karşılayan İkimizin Yerine&#;yi izlemeniz için sizi ikna etmeye geldim, diyebilirim. Derin bir nefes alarak sıralamaya başlıyorum!
Filmin afişlerinden, fragmanlarına kadar üstüne basa basa durduğu iddialı bir sloganı vardı: &#;Yılın en çok beklenen aşk filmi&#; İşte bu sloganı baz alarak baktığımızda İkimizin Yerine&#;den beklentim tamamen Doğan ve Çiçek aşkını, aralarındaki yaş farkını ve toplum baskısını hikayeleştirmiş bir film izlemekti. Bu saydığım unsurlar işlenmedi mi? Tabii ki işlendi, Doğan ve Çiçek&#;in birbirine hazırlıksız yakalandığını belli eden acemi aşkları yüzümü gülümsetirken aslında birbirlerine bir o kadar hazır oluşlarını, bunun sebeplerini gördüğümde yaşadığım şaşkınlığı gizleyemedim. Orta yaşa gelmiş bir adam ancak bu kadar naif ve çekingen, genç bir kadın ancak bu kadar cesur olabilirdi! Fakat beyazperdede akan görüntüler bunları anlatırken aynı zamanda bir annenin evladına karşı ne kadar ketum olabileceğini, bir evladın ise ona kendini sevdirebilmek için hoşlanıp hoşlanmadığını dahi bilmediği tonlarca aktiviteyi gıkını çıkartmadan yapışını gösteriyordu bize. Son saniyesine kadar bu aşkın büyüsüne tam olarak kendimi bırakamam, Çiçek ve annesinin arasındaki bu anlam veremediğim ilişkiyi anlamlandırmaya çalışmam da Pınar Bulut&#;un gerçekçi kalemine bir selam bırakmama yetti. Kısacası İkimizin Yerine&#;nin hikayesi size vaad ettiğinden çok daha fazlasını veriyor.
Filmin konusuna değinmeden esas can alıcı noktaya parmak basmak istemedim. Nejat İşler&#;in dönüş filmi olmasından mütevellit karşılaşacağım oyunculuk şöleninden zerre kuşku duymadım fakat bu filmde beni şaşırtan tek detayın hikaye olmayacağını bilmiyormuşum&#; Mübalağa etmeden söylemem gerekir ki Nejat İşler&#;in gösterdiği karakteri için gerekli olan performansın aynısını diğer oyuncularda da görebiliyoruz. Zerrin Tekindor&#;un &#;anne&#;sinden tutun, Çiçek&#;in evlenme arifesinde olan arkadaşı Sevil&#;i canlandıran Merve Çağıran&#;a kadar her oyuncu ve her karakter çıkabileceği çıtayı en üste taşımış. Bunun yanı sıra Serenay&#;ın oyunculuk yeteneğine sadece dizilerde tanık olduğumuz için sinemaya adapte olup olamayacağı da kafamı kurcalayan büyük bir soru işaretiydi İkimizin Yerine&#;yi izlemeden önce&#; Salondan çıkarken ise neden daha önce onu beyaz perdede görmediğimizi düşünüyor, bunun için hayıflanıyordum. Gerçekten muazzam bir Çiçek canlandırmış, şapka çıkarttım!
Bir hikayenin ilgimizi çekmesi, oyunculukların muhteşem olması gibi sebepler bize izlediğimiz filmden tat almayı sağlar, buna ne şüphe! Neredeyse filmin bel kemiği olan bu etmenleri arkamızda bıraktığımızda ekstra ne olur dersek ona da şüphesiz ki &#;Soundtrackler&#; diye cevap veririz. İkimizin Yerine&#;nin sahne geçişlerinde kullanılan fon müziklerinin kulağı tırmalamaması, sizi hikayeye daha çok çekerek tamamen filme odaklanmanızı sağlaması gerçekten büyük bir artıydı. Bunun yanı sıra kendi açımdan baktığımda bir aşk filminde Sezen Aksu dokunuşu varsa o film benim için her zaman bir parça daha derin, bir parça daha dokunaklı hale gelir. Serenay Sarıkaya&#;nın sihirli sesiyle okuduğu her şarkı gibi &#;Vazgeçtim&#; de dağıttı geçti bizi&#; Ses demişken Nejat İşler&#;in bizi kendine hayran bırakan tok sesiyle okuduğu Ahmet Telli&#;nin Çocuksun sen şiiri filme damgasını vuran sahnelerden birinin fonuydu. Finalde ise Teoman ve İrem Candar&#;ın İki Aşk&#;ı son tokat olurken son olarak Çiçek ile Doğan öpüşmesinde çalan şarkıyı yayınlamazsa TAFF&#;a gerçekten kırılacağımı söylemeden edemeyeceğim.
Bir aşk filmi olmasının yanında aynı zamanda dram olma özelliğini de taşıyan İkimizin Yerine, sahne renklerinden diyaloglara kadar bunalımlı havasının içine çekmeyi başarıyor bizi&#; Filmin her karakterinin hayattan beklentileri farklı olduğu kadar, hayal kırıklıkları da farklı. Bazısı gençlik çağında oluşunun hormonal bunalımını, bazısı bunun daha derinine inen ailevi bunalımı, bazısı ise sevdiği birini kaybetmenin yıllar boyu geçmeyen , bir sızı şeklinde devam eden bunalımını ne eksiğiyle ne de fazlasıyla yaşıyor. Olduğu gibi; gerçek ve rötuşsuz&#; Senaryonun sağlamlığını arttıran yegane unsur da bu zaten.
Evet, dalga geçmiyorum! Hangimiz film izleyeceğimiz zaman havanın etkisiyle tercih yapmayız ki? Yazın bunaltan sıcağında daha da bunaltıcı bir film izlemekten kaçtığımız gibi, biraz yağmurlu havalarda o havayı yansıtan filmlere yöneliriz. İkimizin Yerine tam olarak çekildiği mevsimi yansıtan bir film olmuş. Hem soğuk, hem sıcacık&#; Oldukça samimi bir film. İsterseniz yağmurlu bir havada, isterseniz güneşli bir günde izleyebilirsiniz. Baharın tüm dinamitini elinde tutması kesinlikle bir artı. Havalar daha da bozmadan, film de vizyondan kalkmadan koşa koşa sinemanın yolunu tutun derim ben!
The Walking Dead: Daryl&#;a diz çöktürmek sanıldığı kadar kolay değildir!
İkimizin Yerine
İkimizin Yerine, yönetmenliğini Umur Turagay'ın, senaryosunu Pınar Bulut'un, yapımcılığını Tunay Vural'ın üstlendiği, başrollerinde Serenay Sarıkaya ve Nejat İşler'in bulunduğu yapımı Türk filmi. Başrolü Nejat İşler ile paylaşan Serenay Sarıkaya, ilk defa bir filmde başrol oynamıştır. 21 Ekim 'da vizyona giren film, 3 günde bin kişiye ulaşarak Son on yılın en iyi açılış yapan aşk filmi oldu.[1]
Filmin çekimleri Bursa'da yapıldı. Filmin Almanya galası Berlin’deki Cineplex Alhambra Sineması’nda,[2] Azerbaycan galası ise Bakü'de yapıldı.[3]
Konusu[değiştir kaynağı değiştir]
Küçük bir kasabada büyüyen Çiçek, ailesinin dayattığı hayata sıkışıp kaldıktan sonra kasabaya yeni gelen gizemli edebiyat öğretmeni Doğan'a âşık olur. Edebiyat öğretmeni Doğan ise Çiçek’in hayatını değiştirecektir. Doğan bu yasak aşka ne kadar dirense de Çiçek'ten uzak duramaz. Oysa bu aşk sadece onların değil, bir ailenin de kaderini sonsuza kadar değiştirecektir.