kaynağı değiştir]
Yazar, eseri Beymelek'te yüzbaşı olarak kaldığı dönemde kaleme almıştır. Kendisi yılında Antalya’nın Kaş ilçesinin topoğrafyasını çıkarmak üzere bölgede görevlendirilmiş ve altı ay görev yapmıştır.[1] Eseri yazmadan önce Antalya'nın köylerine gidip çevre, kişiler ve kişilerin konuşmaları hakkında bilgi sahibi olmak için araştırmalar yapmış, eserde kahramanları kendi düşünceleri ve yerel dilleriyle konuşturmaya çalışmıştır.[3]
“Köy edebiyat” daha çok da “köy roman” ayrmna kar çkanlar az deildir. Çünkü “köy roman” biçimindeki bir ayrmn ister istemez “kent roman” kavramn da beraberinde getirecei düünülür. Bu nedenle “köy konulu roman” ya da “köyü konu alan roman” denmesi kimi yazarlarca daha doru bulunur. Bir de “köy edebiyat” sözü öykü ve roman gibi düzyaz türüne giren ürünler için kullanlr; “köy roman” ayrm çokça yaplr da “köy iiri” biçiminde bir ayrmdan söz edilmez. Bu edebiyat iiri de içine alarak daha geni bir boyut içinde düünmek gerekirse, “memleket edebiyat” diye adlandrmak belki daha uygun olur.
Tanzimat döneminin ünlü yazarlarndan Nabizade Nâzm ()’n ylnda yazd Karabibik’i köyü konu alan romanlarn banda anlrsa da, köye deinen öyküler biraz daha eskiye götürülebilir. Ahmet Mithat Efendi’nin iki öyküsü; ylnda yazd Bir Gerçek Hikâye, ylnda yazd Bahtiyarlk köy yaamna deinen ilk öyküler olarak anlr.
Köyü, köylüyü; diliyle, yaayyla asl Karabibik anlatr bize, Cumhuriyet’ten sonra gelien toplumcu gerçekçi akmn ilk basamana onu koymak gerekir. Kitabn banda yer alan önsöz edebiyatmzda gerçekçiliin ve doalcln ilk bildirisi saylmaktadr. Ayrca halk azlarndan derlemeler yaplmas fikriyle de ilkin bu önsözde karlarz. Karabibik’in Kültür Bakanlnca yaplm sadeletirilmi basksn ylnda arkadam Erdoan Kul ile birlikte hazrlamtk. Yazk ki kötü bir kapakla baslmt çalmamz.
Romann bakiisi Karabibik adndaki yoksul köylünün “yamalkl, lime lime” giyiminin, perian halinin betimlenmesiyle balar.
Romanmzda Cumhuriyet’ten sonra çokça ilenecek olan köy gerçekleri, köylünün yoksulluu, Karabibik’in giyimiyle kuamyla, d görünüüyle betimlendii yukardaki bölümde karmza çkyor ilkin. Bu klk kyafeti bozuk yoksul insanlar Cumhuriyet’ten sonra toplumcu gerçekçi akmn etkisiyle pek çok romanda anlatlacaktr. Köylünün topraa dükünlüü, snr kavgalar, yoksul köylünün toprana göz diken güçlü kiiler, geçim sknts, çkara dayal evlilik hesaplar, köylüyü sömüren tefeciler, köylünün devletle ilikilerindeki kopukluk, buralarda insanlarn topraktan sonra en büyük gereksinmesi olan gücünden yararlandklar hayvanlarn önemi gibi sorunlarla ilkin Karabibik’te karlarz.
Nabizade Nâzm’n edebiyata ilgisi Beikta Askeri Rütiyesinde okuduu yllarda balar. Görüleriyle bu dönem edebiyatçlarn çok etkileyen, “Gerçekten baka hiçbir ey güzel deildir, yalnzca gerçek sevimlidir.” diyen Beir Fuat’a yakn bir sanat anlayn benimsedii yalnz roman ve öykülerinden deil, edebiyat üzerine yazd yazlardan da anlalmaktadr. Bireyin zevklerini tatmin etmek yerine, toplumun aydnlanmasna hizmet eden bir edebiyat anlayn benimsemitir.
Toplumun aydnlanmaya ve anlalmaya en muhtaç kesimi de köylülerdir kukusuz, Karabibik bu bilinçle yazlmtr.
Romann bakiisi Karabibik’in en önemli sorunu snrlarn salamlatrarak zar zor korumaya çalt tarlasn bir çift öküz ayarlayp ekebilmektir. Gücünden yararlanaca bir öküz arar, bunun için çrpnp durur. Bu amaçla tefeciden borç almak ya da evde kalm kzna uygun bir koca bulmak gibi bir sürü küçük hesaplar içindedir.
Öküz paras için önce tüccar Andrya’ya anlatr derdini; “çetele birikmitir”, yani baka borçlar da vardr Andrya’ya, bu yüzden mahkemelik olup Ka’a çarlmak en büyük korkusudur. Ondan yüz bulamaynca, baka bir tüccardan ald borçla istedii öküze kavuur, çiftini sürmek için düzenini kurar. Artk Huri’yi Sar smail’e vermeye gerek duymaz, kznn etrafnda dönüp duran Yosturolu’nun yeeni Hüseyin’i daha uygun bulur, onunla evlendirir.
Karnndaki sancs gene balamtr Karabibik’in, Temre köyüne ahlaya puflaya varr. Köyün hekimi Lanardi hastalarn yoklamak üzere çkmtr, kars Eftalya’y evde yalnz bulan Karabibik frsattan yararlanmak ister. Cinsel istekleri hastaln unutturur sanki. Kadn tersler, silkinip kurtulur, ama kahkahalaryla da deli eder bu yoksul hovarday.
Bu ilk köy roman böylece kahramanmz gülünç duruma düüren bir hovardalk giriimiyle biter.
Karabibik için ille de okunmas gereken bir roman demek biraz zor, ama bilinmesi gereken bir roman.
Kitap önerisi: Mustafa Kutlu, Yokua Akan Sular (hikâye), Dergâh Yaynlar, stanbul
Nabizade Nazım, 1 Ocak ’de İstanbul Nişantaşı’nda dünyaya geldi. Şiir, anı, hikaye, roman türlerinde ve eserler veren sanatçının çocukluk ve ilk gençlik yılları sıkıntılarla geçti. Annesini hiç tanımayan Nazım, üvey anne ve dadıların elinde büyüdü. Daha çok küçük yaşlardayken babası Nabi Efendi’yi de kaybedince büyükannesi ile yaşamak zorunda olan ünlü sanatçının mutlu olmayan bir çocukluk evresi geçirdiği ‘Yadirgarlarım’ adlı öykü kitabında görülmektedir.
Baba Nabi Efendi’nin kendisiyle çok ilgilenmediğinden dert yanan sanatçı, bu sebeple birçok kez evden kaçtı, kimi zaman dadısının evinde kimi zaman sokaklarda kimi zamansa kahvehanelerde sabahladı. Daha o zamanlardan belliydi edebiyata olan yatkınlığı. Henüz ilk mektep sıralarında başladığı edebiyat merakı ilerleyen yıllarda hayatına yön verecekti.
EĞİTİM HAYATI
İlk öğrenimini Tophane Mahalle Mektebinde tamamlayan Nabizade Nazım, Salıpazarı'ndaki Fevziye Rüştiyesi'ne kaydoldu. Daha sonrasında devam ettiği Beşiktaş Askeri Rüştiyesi’nden mezun oldu. Yüksek öğrenimini ise Mühendishane-i Berri-i Hümayun’da (Kara Askeri Mühendis okulu) yaptı.
’de topçu mülazım-ı sanisi (topçu üsteğmen) olarak mezun olan Nazım, öğrenimine Mekteb-i Harbiye-i Şahane’de devam etti. Başarılı bir eğitim süreci geçiren Nazım, ’da, okulunu Erkan’ı Harbiyesi Yüzbaşısı olarak tamamladı ve kendi askeri okulunda askeri öğretim görevliliği yapmaya başladı.
İstihkam, yüksek cebir ve topografya dersleri veren ünlü yazar, başarılı kariyerinden ötürü araştırma ve keşif yapmak üzere Suriye’de görevlendirildi. Buradaki görevini tamamladıktan sonra, ’da İstanbul’a döndü.
EVLİLİĞİ
İstanbul’a dönüşünün ardından ’de bir arkadaşının aracılığı ile tanışıp gönlünü kaptırdığı Naciye Hanım ile evlendi. Mutlu bir evlilik hayatı devam eden Nazım’ın bu mutluluğu uzun sürmedi. Evlendikten kısa süre sonra kemik veremi hastalığına yakalanacak ve uzun soluklu bir tedavi sürecine girecekti.
EDEBİ KİŞİLİĞİ
Tanzimat dönemi Osmanlı-Türk yazarı olan Nabizade Nazım’ın ilk yazısı öğrencilik yıllarında Vakit Gazetesinde A. Nazım imzası ile yayımladı. Aynı zamanda ’de yayın hayatına giren ve bir bilim dergisi olma özelliği taşıyan Servet-i Fünun Dergisinin ilk yazarlarından biridir.
Şiirlerinde ölüm, tabiat, gibi temaları işleyen ünlü yazarın Karabibik isimli hikâye kitabı Türk Edebiyatının ilk köy romanı olma özelliğini taşımaktadır. Kendisi bu kitabı ‘hakikiyyun’, yani gerçekçi bir eser olarak tanımlamıştır.
’da Nabizade Nazım'ın ölümünün ardından yayınlanan Zehra adlı romanı her ne kadar bir psikolojik roman olarak kabul edilmese de Türk edebiyatında psikoloji ögelerinin kullanıldığı bir kitaptır. Bu anlamda ‘Zehra’, Türk edebiyatındaki ilk psikolojik roman denemesi olarak kabul edilmektedir.
Öte yandan romantizm etkileri taşıyan şiirleri, bilimsel konuları işleyen makaleleri ve öyküleri Hazine-i Evrak, Mir'at-i Aem, Rehber-i Fünun, Afak, Berk, Manzara gibi gazetelerde yayımlanarak okuyucu ile buluştu.
NABİZADE NAZIM ESERLERİ
Ünlü yazar Nabizade Nazım, genç yaştaki ölümünün ardından, okuyucuya şu eserleri bıraktı:
Heves Ettim (, şiir)
Minimini-yahut-Yine Heves (, şiir)
Yadigarlarım (, anı-öykü)
Zavallı Kız (, anı-öykü)
Bir Hatıra (, anı-öykü)
Karabibik (, ilk köy romanı,)
Sevda (, anı-öykü)
Hala Güzel (, anı-öykü)
Haspa (, anı-öykü)
Mini Mini Mektepli (, okuma ve yazma parçaları)
Seyyie-i Tesamüh (, anı-öykü)
Esatir (, mitoloji)
Aynalar (, fizik kitabı)
Zehra (, ilk psikolojik roman denemesi)
NABİZADE NAZIM ÖLÜMÜ
Mutlu bir evlilik hayatını sürdüren ünlü yazar, nikah masasına oturuşunun hemen ardından kemik veremi hastalığına yakalandı. Haydarpaşa Hastanesi’nde yaklaşık iki yıl gördüğü tedaviye yanıt veremedi. 6 Ağustos günü tedavi gördüğü hastanede, henüz 31 yaşındayken hayata gözlerini kapattı.
Kabri, Üsküdar'da bulunan Miskinler Tekkesi yakınındaki mezarlıkta bulunmaktadır.