İçindekiler
Gezegenlerin, yıldızların, gök cisimlerinin ve meteorların günlük hareketlerini izlemek amacıyla kurulan gözlem evlerine rasathane denir. İlk rasathane, yüzyılda İstanbulda kurulmuştur.
Muradın izniyle Mısır Medresesi müderrislerinden Takiyüddin tarafından ilk rasathane kurulmuştur. Şam doğumlu olup yılında İstanbula gelen Takiyüddin, yılında Müneccimbaşılığa getirilmiştir.
Ilk rasathane ne zaman kuruldu?
Bilimsel astronomiyle de Ali Kuşçu ile tanışan Osmanlı İmparatorluğunda de Takiyüddin tarafından Tophanede kurulan ilk rasathane o yüzyılın en önemli gözlem evlerinden.
Ülkemizin en büyük gözlemevi hangisidir nerede ve ne zaman kurulmuştur?
TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi (TUG), Antalya Bakırlıtepede, metre yükseklikte bulunan bir gözlemevidir.
Hoca Saadettin ve Sokullu Mehmet Paşanın desteği ve padişah III. Muratın fermanıyla yılında Tophane sırtlarında Takiyüddinin yönetimi altında bir gözlemevi (rasathane) kurulmuştur.
Takiyüddinin Rasathanesi (Dar-ür Rasad-ül Cedid), yılında Osmanlı bilgini Takiyüddin tarafından İstanbulda Tophane sırtlarında kurulan gözlemevidir.
Meraga ne zaman kuruldu?
Meraga Rasathanesi, yılında Hülagû Han tarafından Meragada kurulan gözlem evi. Dönemin ünlü astronomlarından Nasîrüddin Tûsî , Bağdatın ele geçirilmesinin () ardından Hülâgû Hanıı ikna etmiş yılı Nisan ayında Rasathanesinin yapımı başlamıştır.
Takiyüddin hangi padişah döneminde yaşadı?
TAKİYÜDDİN BİN MARUF-İ, Osmanlı Türkü hezârfen gökbilimci, mühendis, matematikçi ve mekanik bilimci. Osmanlının en önemli astronomlarından olan Takiyüddin, yılında Şamda doğmuş, Mısır ve Şamda yetişmiştir. Padişah seafoodplus.info Devrinde yaşayan TAKİYUDDİN EFENDİ tarihte adı pek bilinmeyen dâhilerden biri.
İslâm tarihinde ilk rasathanenin Emevîler döneminde Şamda kurulduğuna dair bazı bilgiler varsa da, genel olarak araştırmacılar ilk rasathanenin Memun tarafından Bağdatta kurulan Şemmâsiye Rasathanesi olduğunu kabul ederler.
Muratın fermanıyla yılında Tophane sırtlarında Takiyüddinin yönetimi altında bir gözlemevi (rasathane) kurulmuştur. Takiyüddinn, matematik ve astronomi başta olmak üzere bilimin çeşitli alanlarında örneğin optik ve tıp araştırmalar yapmıştır.
Islam tarihinde kurulan ilk rasathane nedir?
9. yüzyılda Abbasi halifesi Memunun () halifeliği sırasında Bağdattaki Şammãsiye ve Şamdaki Kasyun (Kassiyun) rasathaneleri ise bilinen ilk rasathane örnekleridir.”
Islam medeniyetinde rasathane nedir?
İslam uygarlığı içerisinde kurulan rasathaneler, medreselerin ek bir bölümü olarak veya ayrı bağımsız yapılar olarak inşa edilip kullanılmışlardır. Rasathanelerde muhtelif alanlarda uzman görevliler bulunmaktaydı. Özellikle her rasathanede belirli sayıda uzman astronom ve matematikçi bulunurdu.
İlk rasathane Anadolu Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde, Kırşehir emiri Nureddin Caca tarafından yılları arasında yaptırılmıştır.
Anadoludaki ilk rasathane nedir?
Ilk rasathane nerede ve ne zaman kuruldu?
İlber Ortaylıya göre İstanbuldaki bir depremden sonra halk ayaklanmış ve depremin rasathane yüzünden olduğunu söylemişlerdir. Sarayın önünde büyük gösteriler olmuş, bunun üzerine III. Murat, denizden top atışı ile rasathaneyi yıktırmak zorunda kalmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu'na bilimsel astronomi, 'de Semerkand Rasathanesi'ni kuran Uluğ Bey'in öğrencisi Ali Kuşçu'yla geldi.
Fatih Sultan Mehmet'in Ayasofya medresesi müderrisliğine atadığı Kuşçu, Fatih Külliyesi'nin ders programlarını Molla Hüsrev'le birlikte hazırlayarak astronomi ve matematik dersleri verdi, İstanbul'un enlem ve boylamını ölçüp çeşitli güneş saatleri yaptı.
Kuşçu'nun 'te ölümünden sonra uzun bir süre ara verilen astronomi bilimi, 'de 3. Murat'la ilk rasathanenin kurulmasıyla Osmanlı'da tekrar ele alındı.
O yüzyılın en önemli gözlem evlerinden
Kopernik'in teorisini geliştiren Tycho Brahe 'da Danimarka'da Uraniborg Rasathanesi'ni kurarken, uzun süredir bu alanda çalışmaların yapılmadığı Osmanlı İmparatorluğu'nda da bir yıl sonra padişahın izniyle Mısır Medresesi müderrislerinden Takiyüddin tarafından ilk rasathane kuruldu.
Takiyüddin, Galata Kulesi'nde elverişsiz şartlarda yaptığı kişisel çalışmalarından sonra Tophane sırtlarında o yüzyılın neredeyse en önemli gözlemevlerinden birini kurdu.
Kütüphanesi de bulunan gözlemevinde Takiyüddin, kendinden önce kullanılan aletleri küçülterek yapmanın yanı sıra yeni aletler de icat etti.
Ay ve Güneş gözlemleriyle birlikte diğer gezegenlere ilişkin gözlemler de yapan Takiyüddin, güneş ve mekanik saatler tasarladı, saati bir gözlem aracı olarak kullandı.
'deki kuyruklu yıldız izlendi
'den itibaren İstanbul'un gökyüzünde bir ay kadar görünen kuyruklu yıldız da Takiyüddin tarafından izlendi. Bu gözlem rasathanenin ilk bilimsel çalışmaları arasında yerini aldı.
Takiyüddin, padişaha bu olayın İran ordusuna karşı galibiyetinin habercisi olduğu yolunda kehanette bulunurken, 'de veba salgınında insanların ölümü üzerine Şeyhülislam Ahmet Şemseddin Efendi'nin Sultan'a mektup yazarak verdiği fetvayla rasathane 21 Ocak 'da Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa tarafından top ateşiyle yıkıldı. Ancak Takiyüddin ölümüne kadar kendi imkanlarıyla astronomi çalışmalarını sürdürdü.
İkinci rasathane meteoroloji merkezi olarak kuruldu
Osmanlı döneminde ikinci rasathane astronomi rasathanesi olarak değil, meteoroloji merkezi olarak kuruldu. Bu merkezin kurulmasından önce, Tanzimat'tan başlayarak çeşitli tarihlerde İstanbul, İzmir, Trabzon, Tekirdağ, Merzifon gibi şehirlerde yabancılar tarafından birçok hava gözlemi yapıldı.
Bilinen ilk sıcaklık ölçümleri ise, Galata'da St. Benoit Manastırı'nda Rahip Dalmas tarafından tarihleri arasında yapılan meteorolojik gözlem oldu.
'de Fransız hükümetinin tavsiyesi üzerine, hava tahminlerinin telgrafla belirli merkezlere iletilmesi için Rasathane-i Amire kuruldu. Avrupa'nın önde gelen fabrikalarından aletler satın alındı ve gözlemevi ilk başta Pera'da, 74 metre yüksekliği olan bir tepenin üzerinde faaliyete geçti.
Rasathanenin ilk müdürü, Osmanlı İmparatorluğu'nun telgraf şebekesini yenilemek için gelen Aristide Coumbary oldu. Coumbary, rasathanenin kuruluşundan beş yıl sonra 'te Viyana'da düzenlenen ilk uluslararası meteoroloji kongresinde Türkiye'yi temsil etti.
yıldır sismik hareketler izleniyor
'de dünyada ilk kez deprem dalgalarının aletsel kayıtlarının yapılmasından bir süre sonra, 10 Temmuz 'te büyük İstanbul depremi yaşandı. İmparatorluk topraklarında sismik istasyon ve deprem konusunda uzman olmadığından, bu depremin sismik kayıtları yapılamadı.
İstanbul'daki büyük depreminin bilimsel bir şekilde araştırılmasını isteyen 2. Abdülhamit Atina Rasathanesi Müdürü D. Eginitis'i İstanbul'a davet etti. Rasathanede depremle ilgili sismik ölçüm araçlarının eksik olduğu anlaşılınca, İtalya'dan alınan sismografların biri Rasathane-i Amire'ye, diğeri ise Abdülhamit'in ikametgahı olan Yıldız Sarayı'na yerleştirildi.
Gözlemcilerden oluşan geniş bir ağ kuruldu
Rasathanede çalışan Roma Rasathanesi Deprem Müdürü İtalyan sismolog G. Agamennone, imparatorluğun hemen her yerindeki demiryolları, limanlar ve telgraf ofisleri, il hükümet vekaletleri ve yabancı konsolosluklarda gözlemcilerden oluşan geniş bir ağ kurdu.
Bu gözlemler ağı, Agamennone'un 'de İstanbul'dan ayrılmasından sonra kısa bir sürede çöktü.
Her ne kadar meteoroloji rasathanesi olarak kurulmuş olsa da eldeki evrak ve basılı eserlerden Rasathane-i Amire'nin astronomi ve sismoloji rasathanesi olma çabaları içinde olduğu da anlaşılıyor.
Rasathane 'da, katip Bedii Bey tarafından Maçka'da, Topçu Okulu'nun karşısındaki telgrafhaneden sismograflarının bulunduğu odaya taşındı.
31 Mart'ta tahrip edilen rasathane İcadiye tepesine taşındı
'deki 31 Mart Vakası sırasında ayaklananlar gözlem aletleri ve sismograflarla birlikte rasathaneyi tahrip etti. 31 Mart vakasının ardından 21 Haziran 'da Türkiye'de astronomi ve jeofizik çalışmalarının öncülerinden Fatin Gökmen yeni kurulacak rasathanenin müdürlüğüne getirildi.
Fatin Gökmen rasathanenin kuruluşu için bugünkü Vaniköy üzerindeki İcadiye tepesini uygun gördü.
31 Mart Vakası'nda tahrip edilen Maçka'daki Rasathane-i Amire'den sağlam kalabilen iki deniz kronometresi, eski bir geçiş aleti, ufak bir teodolit ve iki elektrikli duvar saati de yeni kurulan rasathaneye verildi. 1 Temmuz 'den başlayarak, meteoroloji faktörlerinin sürekli ve sistematik bir biçimde ölçüm ve kaydına başlandı.
Ekvatoryal dürbün 'te rasathaneye getirildi
Meteoroloji gözlemlerinin yanı sıra astronomi gözlemleri de yapmak için 'de Carl Zeiss Jena firmasına sipariş edilen büyük ekvatoryal dürbün ancak Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra, 'te rasathaneye getirildi.
Rasathanenin meteoroloji birimi, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nün 'da düzenli gözlemlere başlanmasına kadar ülkede meteoroloji ile ilgili gözlem ve tahmin yapan tek kuruluş olma unvanını korudu.
Cumhuriyet döneminde önemli değişiklikler geçirerek bugünkü halini alan Rasathane-i Amire'ye, 'da Kandilli Rasathanesi ve 40'lı yıllarda da "Kandilli Astronomi ve Jeofizik Rasathanesi" adı verildi.
Cumhuriyet hükümeti inşaat, tesisat ve alet alımı için her yıl yüklü miktarda para vererek kurumun gelişme yolunu açtı. 'te İstanbul'a gelen ekvatoryal dürbün için sağlanan tahsisatla 'da dürbün binasının temelleri atıldı ve atölye ile kütüphane binaları tamamlandı.
Ekvatoryal dürbünle güneş aktiviteleri izlendi
'de deprem binası tamamlandı ancak ekvatoryal dürbünün yerleştirilmesi ve dürbün binasının hizmete açılması 'te mümkün odu.
12 odadan oluşan bu binada sürekli olarak güneş aktivitesine yönelik güneş leke gözlemleri yapıldı.
'te bitirilen sismoloji binası ve laboratuvarında da sismograflar yerleştirilerek deprem kayıtlarına başlandı. Bu tarihi bina 'da müze olarak tekrar düzenlendi.
'da yıktırılan eski meteoroloji binasının yerine ihtiyaçları karşılayacak yeni bir kule ile bina inşa edildi ve gözlem aletlerinin bulunduğu bahçe yeniden düzenlendi. Kandilli Rasathanesi kuruluş yıllarından itibaren uluslararası yöntemlere uygun olarak meteoroloji gözlem ve kayıtları yaptı.
'den sonra enstitü oldu
Kandilli Rasathanesi en önemli gelişme dönemine, 'ten sonra modern bina ve tesislerinin tamamlanmasıyla girdi.
Kandilli Rasathanesi 'ye kadar çalışmalarını İstanbul Üniversitesi'nin Heyet ve Fizik Enstitüsü'nün çalışmalarına paralel olarak yürüttü. Yurtdışı bilim insanlarıyla geliştirilen ilişkiler, rasathaneye kurulan laboratuvarlar ve satın alınan modern aletler, güneş fiziğinin özelliklerini ortaya koyacak çalışmaların oluşmasını sağladı.
Faaliyetlerini 'ye kadar Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Öğretim Müdürlüğü'ne bağlı olarak yürüten Kandilli Rasathanesi, Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde "Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü" adı altında rektörlüğe bağlı bir enstitüye dönüştürüldü.
İlk hedefi depreme yönelik çalışmalar
Deprem mühendisliği, Jeodezi ve Jeofizik anabilim dalları, manyetik laboratuvarı bulunan rasathanede, Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi, Belbaşı Nükleer Denemeleri İzleme Merkezi ile İznik Deprem Zararlarını Azaltma Merkezi bulunuyor, astronomi ve meteoroloji laboratuvarı yer alıyor.
İlk hedefi depreme yönelik çalışmalar olan enstitü, deprem konusunda gözlem, eğitim, araştırma ve uygulama faaliyetlerini tek bir bünye altında toplayan ilk kuruluş olma özelliğini kazanıyor.
Rasathane bünyesinde, 'de de İstanbul Deprem Acil Müdahale ve Erken Uyarı Sistemi kuruldu.
Kaynak: AA
Takiyüddin'in Rasathanesi (Dar-ü'r Rasad-ül Cedid), yılında Osmanlı bilgini Takiyüddin tarafından İstanbul'da Tophane sırtlarında kurulan gözlemevidir.
yılında Osmanlı Sarayı'na müneccimbaşı olarak atanan Takiyüddin'in, Padişah III. Murad'a, astronom Uluğ Bey'in Semerkant'da hazırlattığì "Zic-i İlhânî" adlı astronomi gözlem ve hesaplarının eskidiğini belirten raporunu sunmasından sonra kurulmuştur. İstanbul Rasathanesinin yapımına kesin olarak ne zaman başlandığına dair kanıt niteliğinde herhangi bir belge bulunmamasına karşın, rasathanenin aletleri ve yapımı tamamlanmamış bile olsa yılları arasında gözleme açık olduğu belirlenmiştir.[1]
Rasathane yılında, Şeyhülislam Kadızade'nin onaylayan fetvası ve padişah III. Murad'ın emriyle denizden topa tutularak yıkılmıştır.[2][3]