Ilkay Akkaya Evli Mi
Kim onlara anne-kız diyebilir ki!
Evliliğiniz devam ediyor mu?
İlkay: Özge’nin babasıyla ayrıyız. Başka biriyle evliyim altı aydır.
“Telefonu çalıp açılmadığında biri kaçırdı diye düşünüyorum”
Anneler genelde daha evhamlıdır ama siz daha rahatsınız sanırım.
İlkay: Aksine çok evhamlıyımdır. Evindeyken bile kontrol ediyorum.
Özge: Öğlen uyuyorum mesela telefonu duymuyorum. Sonra annem insanları kapıma gönderiyor merak ettiği için. Hatta bir seferinde banyonun havalandırma camından bile girdiler :)
İnsanlar sayenizde epey aksiyon yaşıyor desenize.
İlkay: Evham yapmayı bazen abartıyorum ama neler neler duyuyoruz, insan endişeleniyor. Telefonu çalıp açılmadığında biri kaçırdı diye düşünüyorum (Gülüşmeler).
Özge: Komik bir anımız da var. Bir gün telefonun çekmediğini bildiğim bir bara gidecektim ve anneme söyledim ulaşamayacağını. 3 gibi çıkarken oradan annemden bir mesaj geldi: “Polise haber veriyorum” diye. Olayın aslı şöyle ki mesajı bana değil beni kaçıranlara gönderiyor ve onları tehdit ediyor (Gülüyor).
Yaptığınız müziğin politik yanı var. Çocuğunuzun olması, politik yanınızı etkiledi mi?
İlkay: Genelde kadınlar çocuk yaptıktan sonra politikadan uzaklaşırlar, en azından bir süreliğine. Bende çocuk doğduktan sonra başladı. Öğrenciyken de politiktim ama fiili anlamda değil.
Geçişiniz nasıl oldu?
İlkay: Grup Yorum ile başladım. Grup elemanlarından Tuncay ve Metin okuldan arkadaşlarımdı. Önceleri birlikte türkü söylerdik korolarda da. Özge’ye hamileyken bana teklif getirdiler solistlik için ama durumum uygun olmadığından kabul edemedim. Özge biraz büyümüştü ve sütten kesme dönemi de gelmişti, tekrar teklif getirdiler. Kabul ettim ve 2 yıl Yorum ile çalıştık. Sonrasında pratiğe yönelik bazı çalışma sorunlarımız olunca Tuncay ile birlikte Kızılırmak’ı kurduk. Özge bu süreçte hep yanımdaydı. Hem Yorum’daki hem de Kızılırmak’taki arkadaşlar, gerçek bir aile dayanışması gösterdiler bize.
“Sanatımızı yüz yüze ilişki kurarak aktarabiliyoruz”
Kızılırmak sonrasında yine başka albümlerde de dinledik sizi. Özellikle üniversiteliler tarafından sıklıkla dinleniyorsunuz.
İlkay: Beni herkes öğrenciyken dinliyor. Okul bitince iş hayatının hengamesi içinde belki de o tür alanlara zaman kalmıyor. Ya da insanların ilgileri değişiyor.
Sanat üreten insanların dinleyiciye ulaşma yolları farklı farklı olabiliyor. Bizim gibi sanatçıların medyayı kullanma olanakları kısıtlıdır. O nedenle biz hayatın içinde, yüz yüze bir ilişki kurarak aktarabiliyoruz. Konserlerin yasak olduğu dönemler ya da kliplerin ekonomik nedenlerle çekilemediği dönemler bile yine öğrenciler yaptığımız her şeyden haberdar oldular. Üstelik o zamanlar internet denen bir şey de yoktu. Bu kurulan bence duygusal bir ilişki. Çünkü bizim ulaşabildiğimiz kaç tane üniversite var ki! En çok İstanbul’daki üniversitelerle iletişim halinde olabiliyoruz. Ama bütün Anadolu’da etki böyle. Bir de dostluk ilişkisi olduğunu düşünüyorum. Sadece dinleyici sanatçı ilişkisi değil, aile ilişkisi de var. Tüm müzik hayatım boyunca en çok önemsediğim şey dostluk kurabilmek olmuştur.
İcra ettiğiniz sanatta politiklik ve müzikalite açısından nasıl bir dağılım taraftarısınız?
İlkay: Bizim bazı albümlerimiz kendi atmosferi olan albümler, o kategoriye “Gidenlerin Ardından” albümü girebilir. Orada politika ön plandaydı ve ben öyle olması gerektiğini düşünüyordum, grup üyelerini de ikna ettim. Çünkü o dönemde Doğu Bloğu ülkelerinin birer birer çözülüyor olması, bizim inandığımız herkesin özgür, eşit yaşayabileceği bir dünya özleminin bittiği anlamına gelmezdi. Anadolu üzerinde de böyle bir dünya için savaşan çok insan vardı ve onların hakkında halkın yaptığı türküleri topladık bir araya. Her zamanda gurur duyuyorum iyi ki öyle yapmışız diye.
“Kadına şiddet konusunda, erkeğin psikolojisi de değerlendirilmeli”
Son günlerde kadına şiddet konusunda önlemler alınmaya çalışılıyor. Siz bu adımları nasıl değerlendiriyorsunuz?
İlkay: Bence farkındalığın artırılması için yapılan her şey doğru. O nedenle kimsenin niyetini tartmam, iyi niyetli yapıldığını düşünürüm. Ben de yer alıyorum kadına karşı şiddetle ilgili bazı etkinliklerde. Fatma Şahin’in çalışmalarını, olaya yaklaşımını, duyarlılığını ve insani tarafını çok beğeniyorum. Diğer bakanlarla kıyasladığımız zaman onu daha duyarlı buluyorum.
Kadına şiddetin çoğalmasında bir başka boyut olduğunu da düşünüyorum. Tüm toplumu ilgilendiren bir depresyon olduğunu görüyorum. Mesela; kadını öldürüyor sonra kendini öldürüyor. Toplumsal bir cinnet boyutu da var. Bence erkeğin psikolojisi de değerlendirilmesi gereken bir durum. Sosyoloji bunu da araştırmalı, insanların dayanma sınırlarına da bir şeyler oldu.
Toplumsal anlamda linçe de çok yatın bir toplumuz. Toplular aslında çok farklı değil birbirlerinden, içinden geçtikleri koşullarla daha öne çıkıyor. Her insanın “Ben asla yapmam” dediği bazı şeyler vardır ama neyi yapıp neyi yapamayacağını, yaşadığın zaman bilirsin. İnsan içindeki karanlık bölgelerini, başına gelince anlayabilir ancak.
Araştırmaların sonucunda; çalışan, üniversite mezunu, eşi de eğitimli olan insanların da bunu yaptığı ortaya çıkıyor. Hep eğitim seviyesine bağlardık oysa böyle şeyleri.
İlkay: Evet, eğitimle alakası var ama bir başka eğitim. Ataerkil sistem olunca bu kadar oluyor. 20 yıl öncesine göre ne kadar değişmişiz ki? Reklamlarda bile hala kadının ev işiyle yükümlü olduğu gerçeği üzerinden kadın-erkek ilişkisini destekleyen fikirler mevcut.
Sizce annelerin toplumu yönlendirmedeki en önemli rolü nedir?
İlkay: Bence en önemli şey; özgür bir insan yetiştirebilmek, onun kendi başına bir insan olduğunu anlamasını sağlamaya çalışmak. Ama her anne- baba çocuğu doğduğunda nasıl davranması gerektiğini bilmiyor, her yaşını yeni yaşıyorsun. Benim ilk defa 25 yaşında bir çocuğum var, o yaş geçtikten sonra böyle olmalıydı diye düşünebiliyorsun. O nedenle herkesin ilişkisi çok özel, bir reçete olabileceğini düşündüğüm bir şey yok. Olması gereken en temel özellik nedir diye düşünürsek, bence başkasının hakkını yemeden bağımsız davranabilmek ve vicdanlı olabilmek ama kendi özgürlüğünün de kısıtlanmasına izin vermeden yapabilmek.
Önümüzdeki günlerde müzik çalışmalarınızla ilgili ne gibi planlarınız var?
İlkay: Birikmiş çok fazla şarkı var elimde. Karar veremedim doğrudan bir albüm mü yapayım, yoksa bağımsız paylaşım sitelerinde tek tek mi paylaşayım? Hepsi bittikten sonra bir albüm olarak, arşivinde durmasını isteyenler için bir araya getirebilirim. Çünkü albüm satışları eskisi gibi değil, internet üzerinden yürüyor her şey. Yeni şarkılarımı o şekilde paylaşabilirim. Bir ay sonra bile olabilir tüm bunlar.
Diğer çalışmalarımdan dolayı 3 senedir tamamlayamadığımız bir çalışma var. Fransız bir müzisyen arkadaşımla, Fransa’da ve Türkiye’de konserler verip konser kayıtlarını paylaşabiliriz dinleyicilerle. Bunun yanı sıra şubat ayında Güney turnesi yapılacak. Avusturya’da bir konser olacak. Türkiye içinde her hafta bir konser oluyor hemen hemen. Üniversitelerin etkinlikleri oluyor, bazı platformların konserleri oluyor.
Bu yazıyı sonuna kadar okuyan sevgili okuyucu, size bir sır vereyim mi? Bazı röportajlar sadece iştir bizim için, bazıları ise keyifli bir iştir. İşimizi keyifli hale getiren Sayın İlkay Akkaya ve Özge Akkaya'ya paylaşımlarından ötürü çok teşekkür ederiz.
Röportaj: Hanife Yaşar
Fotoğraf: Melin Kahraman
İlkay Akkaya kimdir? İlkay Akkaya kaç yaşında, nereli? İlkay Akkaya hayatı ve biyografisi!
Akkaya, ilk solo albümü olan Kül'ü sayesinde tek başına başarılı bir sanatçı olduğunu kanıtlayarak sevenlerinin dikkatini çekmeyi başardı ve popülerliğini gittikçe arttırdı. Son dönemde iki kez konseri iptal edilen İlkay Akkaya'nın hayatı araştırılıyor. Peki, İlkay Akkaya kimdir? İlkay Akkaya kaç yaşında, nereli? İlkay Akkaya hayatı ve biyografisi nedir? İşte detaylar haberimizde
26 Mayıs yılında dünyaya gelen İlkay Akkaya, İstanbul'da doğan sanatçılarımız arasında yer almaktadır. Eğitiminin dönüm noktası olan ve ne kadar başarılı bir birey olduğunu kanıtlayan Marmara Üniversitesi, Akkaya'nın yaşamında köklü değişiklikler yapmıştır. Marmara Üniversitesi'ne ait; Basın Yayın Yüksekokulu'nda eğitimini yaparak başarılı bir şekilde tamamlayan Akkaya, İlk olarak amatör bir şekilde başladığı müzik hayatında amatör kalmayı tercih etmemiş ve profesyonel müzisyen olmak için çeşitli çalışmalar yaparak emek sarf etmiştir. İlkay Akkaya, amatör bir müzisyen olmaktan çıkmak amacı ile önce Grup Yorum bünyesine girmiştir. Grup Yorum'a katılması sonucunda profesyonel müzik hayatına da başlangıç yapmıştır.
Grup Yorum ile kendisini oldukça geliştiren başarılı sanatçı, herkes tarafından tanınmaya başlamıştır. Ayrıca bu gruba katılmasına rağmen kendisini bununla da sınırlanmamıştır. Müzik eğitimi almaya karar veren Akkaya, bu kararı doğrultusunda İstanbul Üniversitesi kapsamında Devlet Konservatuarına kaydını yaptırmıştır. Buradaki eğitimi ile birlikte, aynı zamanda ekstra dersler de alan İlkay Akkaya, her zaman öğrenmeye ve eğitime açık yapısı ile dikkatleri üzerine çekmiştir. Üniversite eğitimi dışında şan dersleri de almak isteyen sanatçımız, bu isteğini de gerçekleştirerek, özel bir hocadan şan dersleri almış ve müzik kulağının gelişmesine katkı sağlamıştır. Bu dersleri esnasında Grup Yorum ile iki farklı albüm çalışmasına imza atan Akkaya'nın albümlerinden birisi; Berivan-Haziranda Ölmez Zor, diğeri ise; Türkülerle adını taşıyan albümlerdir. Grup Yorum ile beraberliğine kısa bir süre daha devam eden İlkay Akkaya, daha sonra Grup Yorum bünyesinde çalışan Tuncay Akdoğanla birlikte gruptan ayrılma kararı almıştır.
yılında Tuncay Akdoğan ile birlikte Grup Yorum'dan ayrılma kararı alan İlkay Akkaya, 1 sene dinlenmeyi ve bazı hazırlıklar yapmayı planlamıştır. Tam bir sene sonra ise; Grup Kızılırmak'ı kurmayı başarmıştır. 10 Ocak tarihinde kurduğu Grup Kızılırmak'ta, tahmin edeceğiniz üzere; kendisi ve Tuncay Akdoğan yer alırken, aynı zamanda İsmail İlknur da yer almıştır. yılında kurdukları bu grup çerçevesinde birçok başarıya imza atmışlar ve yaptıkları özverili çalışmalar ile kendilerini geliştirerek Grup Kızılırmak imzasını taşıyan tam 13 albüm çıkarmışlardır. İlkay Akkaya, Grup Kızılırmak'ta ilk gurubu olan Yorumdan daha fazla aktif rol almıştır. Hem hayat tecrübeleri, hem de eğitim hayatında öğrendiklerini grubuna yansıtarak Kızılırmak'ın parlamasına imkan da tanımıştır. Bu çıkış sonucunda Grup Kızılırmak hem Türkiye çapında, hem de yurt dışında çeşitli konser teklifleri almıştır. Aldığı teklifleri iyi bir değerlendirme süzgecinden geçiren başarılı grup ve Akkaya, kendilerini tanıtmayı büyük ölçüde başarmıştır. Ayrıca dönemin en ünlü grupları arasında yer alan Grup Kızılırmak; o dönemde yayınlanan gazete ya da dergilerde haftalık yayınlar kapsamında adından fazlasıyla söz ettirmiştir
İlkay Akkaya, sanat hayatı boyunca gelişmeyi aklından çıkarmayan,"mutlaka her yaşta insanın öğrenecek az da olsa bir şeyleri vardır" felsefesi ile yaşamına devam eden bir sanatçı olmayı yeğlemiştir. Grup Kızılırmak sayesinde büyük başarı elde eden ve yıldızı parlayan İlkay Akkaya, bir müzik grubu kurmasına rağmen; elde ettiği saygın popülerlik sayesinde oyunculuk teklifleri de almayı başarmıştır. Ankara Birlik Tiyatrosu, İlkay Akkaya başta olmak üzere Grup Kızılırmak'a bir teklif ile gitmiştir. Tiyatroda oynanan Pir Sultan Abdal oyunu için yapılması gereken müziklerin yapımını İlkay Akkaya önderliğindeki Grup Kızılırmak almıştır. Ayrıca, gruba oyunculuk teklifi gelmiştir ve Tuncay Akdoğan Pir Sultan Abdal adlı tiyatro oyununda anlatıcı ve aynı zamanda ozan olarak görev yapmıştır.
İlkay Akkaya ise; Ballıhan karakterini canlandırmayı üstlenmiştir. Ballıhan karakteri; Pir Sultan Abdal'ın eşiydi yani Akkaya başrol oyuncusu konumundaydı. Bu oyunda hem İlkay Akkaya hem de Tuncay Akdoğan büyük bir başarı göstermiştir. İlgili tiyatro oyunu, Ankara Birlik Tiyatrosu bünyesinde toplamda 2 sene oynanmıştır. ve yılları arasında oynanan Pir Sultan Abdal oyunu; tiyatro severler tarafından da oldukça beğenilmiştir. Müzik hayatı dışında tiyatroda da kendisini gösteren İlkay Akkaya, son derece sevilen bir sanatçı konumuna geldi. Tiyatro oyunu ve grup çalışmalarına devam ederken, bunlarla yetinmeyen İlkay Akkaya, solo çalışmalarını sevenleri ile buluşturdu.
Grup Kızılırmak'ı kurarak ne kadar doğru bir iş yaptığını kanıtlamaya devam eden İlkay Akkaya, Pir Sultan Abdal tiyatro oyununun dışında uzun bir süre hem sinema dünyasında, hem de tiyatro camiasında gerek müzikleri ve gerekse oyunculuk performansı doğrultusunda kendisini göstermeye devam etti. Bir Küçük Bulut filminde de müzik çalışmaları ile dikkat çekmeyi başaran İlkay Akkaya ile Grup Kızılırmak, Tarık Akan ve aynı zamanda Füsun Demirel gibi başarılı sinema oyuncularının başrolde yer aldığı sinema eserine katkıda bulunarak şöhretini kat kat arttırarak herkes tarafından beğenilmeye devam ettiler.
Müzik çalışmalarına devam eden İlkay Akkaya, bir yandan oyunculuk sektöründe de ara vermeden ilerlemeye çalışıyordu ve bu doğrultuda yılında Talan isimli tiyatro oyununda rol almayı başardı. Zafer Diper tarafından sahneye sunulan Talan tiyatro oyununda ayakta alkışlanan oyunculardan birisi oldu. Grup Kızılırmak ile birlikte sahnelenen bir oyuna da müzikleriyle katkı sağladı. yılında sahnelenen ve Nazım Hikmet hayranlarını kendisine çekmeyi başaran, Şeyh Bedrettin Destanı adını taşıyan ve Nazım Hikmet imzalı olan şiirin sahneye uyarlamasında müzikleri yapan Grup Kızılırmak, Nazım Hikmet hayranlarına da hitap etmeyi başardı. Böylece birçok kitleye seslenen bir grup haline geldi ve her girdikleri çalışmadan alınları ak bir şekilde çıktılar.
Grup Kızılırmak ve İlkay Akkaya olarak, ayrı profiller altında sanata katkı sağlayan başarılı şarkıcı ve oyuncu, sanatçılara destek vermeyi de asla ihmal etmedi. Kendisi müzik sektöründe ilerlerken, kendisinden sonra gelen meslektaşlarının da elinden tutarak sadece kendisini değil; sanat camiasını da düşünmeyi ihmal etmedi. Bu özelliği sayesinde de onun yardımsever imajı hiçbir zaman silinmedi. Grup Kızılırmak ile birlikte yaptığı çalışmalar neticesinde büyük başarılar kazanan İlkay Akkaya, tek başına solo albümler de yaptı. İlk solo albümünü ise yılında çıkardı.
Akkaya, ilk solo albümü olan Kül'ü sayesinde tek başına başarılı bir sanatçı olduğunu kanıtlayarak sevenlerinin dikkatini çekmeyi başardı ve popülerliğini gittikçe arttırdı. yılına geldiğimizde ise; ortak bir albüm çalışması yaptı. Söğüt adını taşıyan bu ortak çalışma ile birçok yerde konserlerini sergilemeye devam etti, ayrıca ikinci solo albüm çalışmalarına da devam etmeye çalışan başarılı sanatçı Akkaya, yılında kendi imzasını taşıyan ve ikinci solo albümü olan Unutmayı çıkardı. Akkaya'nın bu albümü adeta satış rekorları kırıyordu, oysa 3. solo albüm çalışmalarına çoktan başlamıştı bile. Aradan 2 yıl geçti ve Akkaya'nın beklenen üçüncü solo çalışması da müzik marketlerde yerini aldı. "Yine" adıyla çıkardığı bu yeni solo albümü, özellikle genç nesil tarafından fazlasıyla beğenildi. İlkay Akkaya, yılında müzik sektörüne bir süre ara verse de, yılında çıkardığı "Gelmedin Diye" albümü ile çalışmalarına tekrar geri döndü.
İlkay AkkayaGündemMagazinHaberler
İlkay Akkaya Kimdir Nerelidir? Kürt Mü?
Ünlü sanatçı İlkay Akkaya biyografisi
İlkay Akkaya Nereli?
İlkay Akkaya 26 Mayıs yılında İstanbul’da doğmuştur.Dört çocuklu bir ailenin ikinci çocuğudur. İlkay Akkaya 57 yaşındadır.
İlkay Akkaya Hayatı
26 Mayıs yılında İstanbul’da hayata gözlerini açan İlkay Akkaya dört çocuklu bir ailenin ikinci çocuğudur. İlk orta ve lise eğitimini İstanbul’da tamamlayan İlkay Akkaya, üniversite eğitimini ise Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nda tamamlamıştır. Üniversite hayatı sırasında müzikle tanışan ve müzik çalışmaları yapan sanatçı Grup Yorum ile üniversite yıllarından tanışmıştır. Grup Yorum bünyesi içerisinde müzisyen olarak yer almış olan İlkay Akkaya aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarını kazanarak burada müzik eğitimine devam etmiştir. Üniversite eğitimi dışında dışardan Şan dersi alan ünlü sanatçı Grup Yorum’un çıkarmış oldu Berivan, Haziranda Ölmek Zor, Türkülerle albümlerinde yer almıştır. yılına kadar Grup Yorum ile birlikte hareket eden ünlü sanatçı yılında müzisyen arkadaşı Tuncay Akdoğan’la birlikte Grup Yorum’dan ayrılmıştır. İlkay Akkaya 10 Ocak tarihinde Tuncay Akdoğan, İsmail İlknur ile birlikte Grup Kızılırmak’ı kurmuştur. Bu tarihten itibaren Grup Kızılırmak’la birlikte hareket eden ünlü sanatçı bugüne kadar 13 tane albüm çıkarmıştır. Yurt içinde ve yurt dışında sayısız konser veren çeşitli gazete ve dergiler de haftalık yazılar yazan, aynı zamanda Pir Sultan Abdal Derneği çatısı altında yurt içinde ve yurt dışında çeşitli tiyatro oyunları sahneleyen İlkay Akkaya, sanatçı kişiliği ile bugüne kadar hayatımızda yer almıştır. Bir çok oyunun ve filmin müziğini de yapan İlkay Akkaya yılında Tarık Akan bir Füsun Demirel’in başrollerinde oynadığı Bir Küçük Bulut filminin müziğini yapmış bu film ile birlikte film müzikleri yapmaya başlamıştır. yılında Zafer Perin tarafından sahnelenen Talan adlı oyunda rol alan ünlü sanatçı yılında Şeyh Bedrettin Destanı adlı oyunda yer almıştır. Yurt dışında bir çok Avrupa ülkesine sahnelenen bu oyun ayrıca Küba’da da sahnelenmiştir Küba Kültür Bakanlığı davetlisi olarak Havana şehrine giden İlkay Akkaya burada halka açık bir konser vermiştir. Değerli sanatçı olarak bir çok sanatçıyla düet yapan ayrıca yerli yabancı bir çok grup ve sanatçı ile birlikte konuk sanatçı adı altında albümler ve şarkılar yapmış olan İlkay Akkaya, bugüne kadar müzik dünyasında aktif bir şekilde yer almıştır.
Kürt sanatçı Şivan Perwer ile İlkay Akkaya yılında Kürtçe şarkı olan Desmal şarkısının düetini yapmışlardı.
İlkay Akkaya&#;nın Özge isminde bir kızı vardır.
Siyasi görüşü doğrultusunda albümler yapan bu nedenle bir çok eleştirinin hedefi olan İlkay Akkaya aynı zamanda grup Kızılırmak’la birlikte albümleri çıkarmış konserler vermiştir. Son albümleri İle sanat severlerin gönlüne taht kuran sanatçı bir çok kez yapmış olduğu müziklerden dolayı eleştiri almıştır. Profesyonel bir sanatçı olarak Anadolu topraklarında yaşamış olan tüm duyguları müziğinde sevenlerine hissettirmek için şarkılar yapan ünlü sanatçının ilk solo albümü yılında çıkmış ve büyük bir başarı elde etmiştir. Kül adını verdiği solo albümünden sonra yılında Unutma adını verdiği ikinci solo albümü yayınlanmıştır. Grup Kızılırmak ile birlikte albümler yapan İlkay Akkaya solo albümler ile de müzik hayatına devam etmiştir. yılında Yalnız albümünün yanı sıra yılında Gelmedin Diye yılında ise Umut, yılında ise Hayat adını verdiği sol albümleri yayınlanmıştır. Müziğin her evresinde yer aşan ünlü sanatçı aktif olarak 14 farklı çalgı türünü profesyonel düzeyde çalmaktadır.
www.küseafoodplus.info