ilkokulda akran zorbalığı / İlköğretimde akran zorbalığı | TRDizin

Ilkokulda Akran Zorbalığı

ilkokulda akran zorbalığı

AKRAN ZORBALIĞI

Akran zorbalığı çocuklarımızı hemen her bakımdan olumsuz etkileyen, onların okula uyum göstermelerini zorlaştıran, hatta engelleyen ve ne yazık ki, son zamanlarda sıkça karşılaştığımız bir durumdur.

Bireysel ya da grup halinde başlayan akran zorbalığı, en genel tanımıyla, yaşıt olan çocuk ve ergenlerin birbirlerine zorba ve bezdirici davranışlarda bulunmasıdır. Genellikle şakalaşma ve alay etmeyle başlar. Bu aşamada çocukların masumane düşüncelerle “eğlence amaçlı” davrandıkları ve “Sadece şaka yaptık” gibi savunmalar yaptıkları sıkça karşılaşılan bir durumdur ve tabi ki her şakayı akran zorbalığı diye adlandırmamak, zorbalıkla karıştırmamak önemlidir. Ancak “şakanın dozunu ayarlayamayıp” bunu çeşitli şiddet boyutlarına -akran zorbalığına- vardırmak da gayet mümkündür. Örneğin; arkadaşının adıyla veya soyadıyla alay etmek ile başlayıp fiziksel darbeye kadar varabilir; sözel şiddet, fiziksel şiddet, cinsel şiddet ve sosyal şiddet olarak kendini gösterebilir.

Sözel şiddetten kastımız; az önce verdiğimiz örnekteki gibi kişinin kilosuyla, gözlüğüyle ya da ekonomik durumuyla alay etmeyi içeren, çocuklar arasında sözel olarak bir saldırıyı konu alan zorbalık türüdür. Fiziksel şiddet ise itme, saçını çekme, bir eşyasını kırma gibi şekillerde kendisini gösterebilir. Cinsel şiddet, adından da anlaşılacağı üzere, zorla dokunmaya çalışmak veya cinsel anlam taşıyan sözcükler söylemektir. Sosyal şiddet gören çocuk ise grup oyunlarına alınmaz, dışlanır.

Akran zorbalığı; çocuklarıfiziksel,duygusal ve bilişselolarak oldukça olumsuz etkiler. Duygusal anlamda en büyük etkileri çocukta mutsuzluk, keyifsizlik hisleri yaratması, öfke, endişe, gerginlik, çocuğun kendini değersiz hissetmesi, özgüveninin azalması, güvensizlik, okula yönelik isteğini ve hevesini kaybetmesi olarak sayılabilir. Bilişsel olarak etkileri çocuğun dikkat dağınıklığı yaşaması, dikkatini sürdürememesi, odaklanamaması, hafızasının olumsuz etkilenmesi, hatta zaman zaman takıntılara yol açması şeklinde sıralanabilir. Akran zorbalığının fiziksel etkileri ise; çocuğun özellikle dersler ve okulla ilgili eyleme geçmesinin yavaşlaması, harekete yöneliminin azalması, mide bulantısı, karın ağrısı şeklinde olabilir.

Pek tabii, her çocuk akran zorbalığına uğramaz, her çocuk akranlarına zorbalık uygulamaz, her çocuk akran zorbalığını aynı şekilde algılamaz ve uğradığı zorbalığa aynı şekilde tepki vermez. Bunun sebebi bireysel farklılıklardan –kişilerin birbirinden farklı ihtiyaç, istek, beklenti ve yönelimlerinden- kaynaklanmaktadır. Peki, bu durumda hangi mizaç yapıları akran zorbalığına nasıl uğrar? Hangi mizaç yapıları akran zorbalığı uygulamaya eğilim gösterir? Bu soruların cevabı; Dokuz Tip Mizaç Modeli’nde…

Kusursuzluk Arayan Mizaç Tipi (DTM1):Kusursuzluk Arayan Mizaç Tipi’ne sahip olan çocuklar gelişmiş sorumluluk duygularıyla, titiz, düzenli ve mükemmeliyetçi oluşlarıyla dikkat çekerler. Bu huyları yaşıtlarına kıyasla daha ciddi, daha olgun ve daha gergin olmalarına yol açar. Bu nedenle zaman zaman akran zorbalığına uğradıkları görülebilir. Böyle bir durumda öfke patlamaları ya da içine kapanma davranışı sergilemeleri beklenebilir.

Duyguları Hissetmeyi Arayan Mizaç Tipi (DTM2):DTM2 mizaç tipinde olan çocuklar ilişki odaklı, sıcakkanlı, yardımsever oluşlarıyla dikkat çekerler. Zaman zaman ilişkilerinde sınırları koruyamadıkları, ısrarcı ve tutturmacı tavırlar sergiledikleri görülebilir. Bu nedenle alay edilmekten suiistimal edilmeye kadar geniş bir yelpazede akran zorbalığına uğrayabilirler ve öfkeli, hatta saldırgan tavırlarda bulunabilirler.

Girmek istedikleri arkadaş grubuna kabul edilmediklerinde, dışlandıklarını hissettiklerinde ve kıskandıklarında öfkelenebilir, akran zorbalığında bulunabilirler. Ayrıca, bulundukları gruba uyum sağlamak için grup zorbalık yapıyorsa ayak uydurdukları görülebilir.

Hayran Olunacak Kendilik İmajı Arayan Mizaç Tipi (DTM3):Bu mizaç tipindeki çocuklar başarı odaklı, hırslı, başarısızlığa tahammülü olmayan, arkadaşları ve öğretmenleri arasında gözde olma isteği duyan ve imajına önem veren çocuklardır. Kendilerinden “daha aşağıda” gördükleri yaşıtlarına karşı akran zorbalığında bulunmaları gözlemlenebilir. Ayrıca, başarıyı önceleyen yapılarından dolayı başarısına imrendiği kişilere yönelik de zorbaca davranabilirler.

Duyguların Anlamını Arayan Mizaç Tipi (DTM4):Duyguların Anlamını Arayan Mizaç Tipine sahip bireylerin farklı ve özgün bir kimlik arayışında olduklarını artık biliyoruz. Onların özgün, içedönük ve yoğun duygusal yapıları kimi zaman akran zorbalığına uğramalarına yol açabilir. Böyle durumlarda arkadaş çevrelerine karşı daha içlerine kapanmaları, aile üyeleri gibi kendilerini yakın hissettikleri kişilerle daha yakın olmaya çalıştıkları, hırçın ve asi davrandıkları görülebilir.

Eğer dahil oldukları gruba kendilerini oldukça ait hissediyorlarsa ve grup akran zorbalığı uygulayan bir grupsa, fiziksel olarak olmasa da zorbalıkta bulundukları gözlenebilir.

Bilginin Anlamına Ulaşmayı Arayan Mizaç Tipi (DTM5):Bu mizaç tipine sahip olan çocuklar bilgi odaklıdır, gözlemcidir, sosyal ilişkilere yönelik ilgisizdirler. Onların bu içedönük yapılarının sosyal becerilerinin gelişmemesine yol açtığı sık sık gözlemlenmiştir. İnce ve kaba motor gelişimleri yaşıtlarına göre çoğu zaman beklenenin altında olduğundan sınıf arkadaşları ile futbol maçı gibi aktiviteler yapamayabilirler. Tam da bu nedenlerle akran zorbalığına uğradıkları, alay edildikleri görülebilir. Böyle bir durumda doğalından beklenmeyecek kadar hareketli olmaları, dikkatlerinin kolay dağılması ve çabuk sıkılmaları gözlenebilir.

Ayrıca, bilgiye oldukça önem veren yapılarından dolayı zaman zaman kendilerinin de yaşıtlarına sözel olarak zorbalıkta bulundukları, özellikle “bilgisiz” gördükleri arkadaşlarıyla alay ederek aşağıladıkları görülebilir.

Entelektüel Dinginlik Arayan Mizaç Tipi (DTM6):Entelektüel Dinginlik Arayan Mizaç Tipi’ne sahip çocukların daha kaygılı, karar vermekte güçlük çeken, kendini güvende hissetmediği ortamlarda daha pasif kalan, gruba uyum sağlama adına çabalayan çocuklar olması beklenir. Onların bu yapıları akran zorbalığına uğramalarına yol açabilir. Böyle durumlarda daha tepkisel ve asi davrandıkları, daha çok kaygılandıkları görülebilir.

Bu çocuklar neden akranlarına zorbalıkta bulunsun sorusunun cevabı ise, içinde bulundukları gruba uyumlu olmak ve sivrilmemek adına zorbalıkta bulunan grup arkadaşlarına ayak uydurma çabalarından gelmektedir.

Keşfetmenin Hazzını Arayan Mizaç Tipi (DTM7):Gelelim, sınıfın neşesi, enerji kaynağı DTM7 mizaç tipine sahip çocuklara. Bu mizaç tipindeki çocuklar yüksek enerjileriyle, yaratıcılıklarıyla, keşfetmeye yönelik meraklarıyla yaşıtları arasında dikkat çekerler. Şakalaşmaktan hoşlandıkları için kimi zaman arkadaşlarına el şakası yapmakla başlayan bir süreci sınırları ayarlayamayarak akran zorbalığına vardırdıkları, arkadaşlarıyla alay ettikleri görülebilir.

Mutlak Güç Arayan Mizaç Tipi (DTM8):Bulunduğu ortamın doğal lideri olan Mutlak Güç Arayan Mizaç Tipi’ne sahip çocuklar; organize etme, yönetme, yönlendirme, adalete önem verme, net ve cesur olma gibi huylarıyla yaşıtları arasında dikkat çekerler. Kendilerinden “daha zayıf” gördükleri kişilere merhametle yaklaşır ve onları sahiplenirler; ancak, diğer kişilere karşı zorbaca davrandıkları görülebilir. Güçlerini ortaya koyma isteği duydukları için fiziksel şiddet göstermekten çekinmemelerine rastlanabilir.

Duyumsal-Hareketsel (Fiziksel) Konfor Arayan Mizaç Tipi (DTM9):Bu mizaç tipindeki çocuklar fiziksel konforlarına oldukça önem veren, zaman zaman pasif-agresif olabilen, barışçıl, çatışmadan uzak duran yapısıyla diğer mizaç tiplerindeki çocuklardan ayrılır. Onların çatışmadan uzak durma adına hayır diyemeyen yapıları kimi zaman akran zorbalığına uğramalarına yol açabilir. Böyle durumlarda, daha kaygılı olmaları beklenir.

Hayır diyemeyen yapıları onların zaman zaman arkadaşlarına uyum sağlayabilmek adına hayır diyememelerine ve böylece bulundukları arkadaş grubunun zorbaca davranışlarına eşlik etmelerine sebep olabilir.

Bizler çocuklarımızın hangi nedenler ile akran zorbalığına uğradığı ya da akran zorbası olduğunu bilirsek, bu problemlere çözümler de getirebiliriz.

Kaynak Mizmer: https://www.mizmer.com.tr/bireysel/blog-single.php?sefurl=blog-akran-zorbaligi

Son Güncellenme:

MERT İNAN -Araştırmalara göre, Türkiye’de kurban öğrenci oranı ülke genelinde yüzde 25-26. Zorba öğrenci oranı ise yüzde 16. Hem zorba hem de kurban öğrenci oranı ise yüzde 23 olarak telaffuz ediliyor. Araştırmalardan yansıyan rakamlara göre kurban öğrenci oranı 5. sınıf öğrencileri arasında yüzde 31, 7. sınıf öğrencileri arasında yüzde 24 ve 9. sınıf öğrencileri arasında ise yüzde 11. Genel lise, endüstri meslek lisesi ve kız meslek lisesi arasında yapılan araştırmalar ise bu kategorideki öğrencilerin yüzde 20.5’nin kurban, yüzde 28.2’ise zorbalık yapanlar olduğunu ortaya koyuyor.

Haberin Devamı

İlkokulda başlıyor

Türkiye’de bugüne kadar en geniş kapsamlı akran zorbalığı araştırmasını gerçekleştiren Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, Eğitimde Psikolojik Hizmetler Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Metin Pişkin, 9500 öğrenci üzerinden yaptıkları araştırmayla ilgili bilgi verdi. Öğrencilerin ilkokul, orta veya lise döneminde en az bir kez zorbalığa maruz kaldığını saptadıklarını belirten Pişkin, şunları dedi: “Ülkedeki öğrencilerin yüzde 50’si öğrencilik yıllarında en az bir kez zorbalığa uğruyor. Ayda 2, 3 kez sistematik zorbalığa uğrayan çocukların sayısı ise yüzde 10 civarında. 20 milyon ilk, orta ve lise öğrencisinden 2 milyonu her gün fiziksel, sözel veya farklı zorbalık türlerine maruz kalıyor.”

Haberin Devamı

Alay etme, küçük görme

Fiziksel zorbalığın tekme, tokat, yumruk, bıçaklama şeklinde ortaya çıktığını dile getiren Prof. Dr. Pişkin, zorbalık yöntemi ve nedenlerine ilişkin de şu bilgileri verdi:

“Sözel zorbalık ise alay etme, dalga geçme, ders notlarını küçük görme, ergeni dışlama, yalnızlaştırma, gruba almama, konuşmasını engelleme, eşyalarına zarar verme, parasını zorla alma şeklinde görülebiliyor. Akran zorbalığının birçok neden olabiliyor. İlgi görmek, dikkat çekmek, kıskançlık veya başarısızlık başlıca nedenler arasında. Çocukların sosyal kişilik gelişimine önem vermez, okullarda buna dönük aktiviteler olmazsa çocuklar sorun çözme becerisi kazanamıyor. Çocuklar ortada sorun olduğunda nasıl çözeceğini bilmediklerinde ise şiddete başvurup çözmeye çalışıyor. Medeni ölçülerde hakkını arayan bireyler yetiştirmeliyiz.

Bunun birincil koşulu da iletişim becerisinin okullarda öğretilmesi. Bireylerin değerlerini değiştirmeden, davranışları değişmiyor. Unutulmasın ki bazı insanlar yaptırımı hak eder ancak kimse zorbalığı hak etmez. Ortaokul ve lise öğrencilerin yüzde 50’si bir zorba ile bahşetmenin yolunun kavga edip, intikam almak olduğunu söylüyor. Bunun üzerine oturup düşünmemiz gerekiyor.”

‘Empati yeteneği kazandırılmalı’

Psikolog Bilge Aygün, akranlar arasındaki şiddetin her zaman olduğunu ancak son yıllarda belirgin artış gözlemlendiğine dikkat çekerken, “Aileler çocuklarını kendi değerleri çerçevesinde yetiştiriyorlar. Akran zorbalığındaki artış, ‘Okulların işlevselliği mi azalıyor?’ sorusunu beraberinde getiriyor. Okullar çok fazla akademik başarıya eğilip, odaklanırken, çocukların sosyal beceri kazanmaları göz ardı ediliyor. Empati kurma yeteneğinin kazandırılması için çok ciddi eğitim programları hazırlanmalı. Çocuk ve ergenler için sosyal medya ve dijital mecralarda bazı filtrelerin mutlaka olması gerektiğini düşünüyorum. Sosyal medya ve internet ortamında filtresiz paylaşımla şiddet adeta meşrulaştırılıyor. Toplum olarak, ev ve okulda çocuklarımıza neler öğrettiğimizi, nasıl yaklaşım sergilediğimizi düşünmemiz gerekiyor” dedi.

Haberin Devamı

‘Dijital oyunlar körüklüyor’

Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hakan Türkçapar, ergenlikte akran onayının önemli olduğunu vurgulayarak, şunları dedi:

“Bazı anti sosyal davranış bozukluğu ve dürtüsel dikkat eksiliği olan ergenlerin zorbalığa yöneldiklerini görmekteyiz. Şiddete çözüm için sosyal öğrenme çok önemli. Geçmişte herkes, kendi çevresinde ne olup bittiğini bilirdi. Günümüzde sosyal medyanın yaygınlaşması ile gençler çok farklı ve fazla kişiden etkilenebiliyor. Akran zorbalığının nedenlerinden biri de etki yaratmak, korkutmak, sindirmek, kendini göstermektir. Sosyal medya ve ekrandaki şiddet içerikli görüntülerin çocuk ve gençler üzerinde olumsuz etkileri olduğunu biliyoruz. Dijital oyunlardaki şiddet içerikleri de akran zorbalığını arttıran olumsuz etkenlerden. Okul yönetimleri zorbalık yapanları tespit edip psikolojik destek birimleri üzerinden çalışmalar yapmalıdır.”

Haberin Devamı

- BİTTİ -

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir