Illere Göre Şehitlerimiz
İL İL Türkiye'nin şehit haritası
PKK’nın eyleme geçtiği ’ten bu yana, terörle mücadele operasyonlarında şehit düşen güvenlik görevlileri ile geçici köy korucularının memleketleri incelendiğinde çok çarpıcı bir tablo ortaya çıkıyor. Pek çok evladı PKK’nın tuzağına düşerek dağlarda yaşamını yitiren Güneydoğu halkının, yüzlerce evladı da PKK’ya karşı savaşıp şehit oldu.
EN FAZLA ŞEHİT'İ ŞIRNAK VERDİ
Türkiye’nin nüfusu en kalabalık üç ili İstanbul, Ankara ve İzmir dikkate alınmadığında, en fazla şehit veren illerin Şırnak, Diyarbakır, Hakkâri, Mardin, Van ve Kahramanmaraş olduğu görülüyor. Kürt nüfusun yoğun olduğu bu illerin nüfuslarına kıyasla şehit sayılarına bakıldığında, çok çarpıcı bir sonuç ortaya çıkıyor. bin nüfuslu Şırnak, milyon insanın yaşadığı İstanbul’dan fazla şehit verdi. Şırnak şehit vererek “en fazla şehit veren il” konumunda bulunuyor. Nüfusu binolan Hakkâri ise milyon nüfuslu Başkent Ankara ile eşit sayıda şehit verdi:
.
İŞTE İLLERE GÖRE DAĞILIM
Terörle mücadele operasyonlarında, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin şehitlerinin sayısı 5 bini aştı. ’den fazla emniyet mensubu ile ’e yakın geçici köy Korucusu da PKK’yla mücadele ederken şehit oldu. Asker, polis ve köy korucusu olarak toplam şehidin illere göre dağılımı ise şöyle:
Ana maddeler: PKK saldırıları (günümüz) ve Hendek operasyonları
yılından beri süren gelen ateşkes 22 Temmuz 'de PKK'nın Suruç patlamasından devleti sorumlu tutarak intikam için iki polisi evinde öldürmesi ve bir gün sonra da Suriye-Türkiye sınırında bir Türk askerinin öldürülmesi sonrasında bozuldu.[87] Daha sonrasında KCK, BBC Türkçe'ye verdiği açıklamada, PKK'nın bu saldırıyı yapmadığını iddia etti. Soruşturmayı yürüten hakim, olayın FETÖ bağlantılı olduğunu söyleyen avukat ve ihbarcılar 15 Temmuz Darbe Girişimi'nden sonra FETÖ soruşturmasından tutuklandı.[88] Bozulan Çözüm Süreci ile birlikte Türkiye savaş uçakları eş zamanlı olarak hem PKK hem de IŞİD hedeflerini vurdu.[89]
Savaş uçakları Kandil'i ve Irak'taki diğer PKK kamplarını üç yıl sonra ilk defa bombalamıştır.[90] PKK da polis ve askerlere Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da saldırılar gerçekleştirmiştir. Polis pek çok noktaya baskınlar düzenlemiş ve HPG üyelerini gözaltına almıştır. HPG üyeleri de bazı ilçelerde hendek kazarak polis ve askerlerin belli bölgelere girmelerini engellemeye çalışmışlardır.[91] Ağustos 'ten bu yana ise Türkiye'nin Şırnak iline bağlı ilçelerde birçok çatışma meydana gelmiştir. Silopi ve Cizre ilçelerinde mahallelere hendekler kazılmış,[92] bu gelişmelerin ardından ildeki birçok mahallede sokağa çıkma yasakları ilan edilmiş[93] ve meydana gelen olaylarda birçok kişi yaşamını yitirmiştir.[94] Çatışmalar hâlen devam etmektedir.
İçişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Çataklı 5 Mayıs tarihinde yaptığı açıklama ile ilk defa yurt içindeki terörist sayısının 'ün altına indiğini ve tam rakamın olduğunu açıkladı.[95]
Kayıplar[değiştir kaynağı değiştir]
yılında Abdullah Öcalan liderliğinde bir grup Kürt kimliği üzerine bir deklarasyon yayınlamıştır. Ali Haydar Kaytan, Cemil Bayık, Haki Karer ve Kemal Pir'in başını çektiği bu grup kendilerini Kürdistan Devrimcileri olarak adlandırmışlardır. yılında bu grup, Kürt hakları adına bir hareket oluşturma kararı almışlardır.[45] Grup üyeleri çeşitli şehirlere dağılarak Kürt hakları için öğrenci organizasyonlar oluşturmaya başlamışlardır. İşçi ve çiftçilerden destek almaya çalışmışlardır. ve yıllarında Doğu ve Güneydoğu'daki pek çok ile çeşitli seyahatler gerçekleştirilmiş ve toplantılar düzenlenmiştir.
27 Kasım 'de Lice'nin Fis köyünde PKK resmen kurulmuştur. Aynı süre zarfında Alevi Kürtleri'nin katledildiği Maraş Katliamı'na yakından ilgi göstermişlerdir.[46] Türk güvenlik güçleri, sağcı gruplar ve Kürt toprak ağalarıyla çatışmalar da devam etmiştir. Sağcı-solcu çatışmalarında solcuların tarafını tutmuşlar,[47] yılının yaz mevsiminde PKK lideri Abdullah Öcalan Lübnan ve Suriye'ye gitmiş, burada Filistin ve Suriyeli liderlerle görüşmeler yapmıştır.[47] PKK üyeleri buralardaki kamplarda eğitim görmüşlerdir. Lübnan İç Savaşı sırasında Suriye rejimi ile beraber savaşmışlardır.[47]
askeri darbesinde pek çok PKK üyesi tutuklanmış, çeşitli cezaevlerine konmuş, PKK üyelerinin de kaldığı Diyarbakır Cezaevi adından işkencelerle söz ettirmiştir.[48] Yine yılının ağustos ayında PKK, Suriye'nin Dera kentinde yaptığı bir toplantıda Türkiye'de 'bağımsız bir Kürt devleti' kurmak amacıyla gerilla savaşı başlatma kararı almış,[47] 21 Mart 'de PKK üyesi Mazlum Doğan'ın cezaevinde kendini yakması ile başlayan isyan süreci sonucunda PKK üyeleri açlık grevine başlamış ve birkaç tanesi ölmüştür.[49]
Birinci isyan ()[değiştir İ&#; ANADOLU’DA BUG&#;NE KADAR BİN 50 ŞEHİT VERİLDİ
PKK terör örgütüyle yapılan mücadelelerde Kayseri, Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Sivas ve Yozgat illerinde bugüne kadar toplam bin 50 güvenlik personeli şehit oldu.
Niğde Şehit Aileleri Yardımlaşma Dayanışma Derneği Başkanı Ömer Demir, Niğde’de yılından yılına kadar vatan evladını şehit verdiğini söyledi. Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde 22 Temmuz Salı günü polis memuru Okan Acar’ın şehit olmasıyla terörle mücadelede Niğde’nin bugüne kadar verdiği şehit sayısı oldu. Şehit Aileleri Derneği Başkanı Demir, yılından bu yana asker 13’de polis memurunun şehit olduğu bildirdi. Niğde’nin ilk şehidini yılında verdiğini kaydeden Niğde Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Ömer Demir, bir ulusun var oluşunun, birlik ve beraberliğinin, vatan sevgisinin ölümsüz sembolleri olan şehitlerimizin, manevi varlıkları ile tarih ve ulus bilincinin yerleşmesinde ve toplumların sahip olması gereken yüce değerlerin gelecek nesillere aktarılmasında kullanılabilecek en değerli hazine olduğunu vurguladı. Yıllardır akan kanlara, verilen şehitlere artık yeter denilmesi gerektiğini ifade eden Demir, “Biz sağduyuluyuz, vatanseveriz, bu ülkenin sahibiyiz. Bu oyunlara gelmeyeceğiz. Tarihimizde hiçbir zaman o gün ne de bugün vatan hainlerine müsaade edilmemiştir. Bundan sonra da bunlara müsaade etmeyecektir. Bilindiği gibi 22 Temmuz tarihinde iki polisimizi daha şehit verdik. Bu polislerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Kederli ailelerine başsağlığı diliyorum” diye konuştu. Demir, “Kanayan bir yara var. İnşallah bu yaranın en kısa zamanda tedavi edilmesi ve herkesin elini atmasını istiyoruz. Terör saldırılarını nefretle kınıyoruz, vatan hainlerinin yaptıklarının yanında kalmamalarını istiyoruz. Artık her kim ne yapacaksa bu terörün sona ermesini istiyoruz. TSK’nın mücadelesinin devam etmesini istiyoruz, havadan karadan operasyonların yapılmasını istiyoruz. Özellikle bu vatan hainlerinin oyunlarına gelmemek, Kürt, Türk kavgası çıkarmamak çünkü biz aynı toprağı paylaştık hepimiz Müslüman olarak yaşıyoruz. Aramızda bir ayrımcılık yok yıllardır kız alıp kız vermişiz. Artık temenni ediyoruz ki HDP’dir PKK’ya sırtımızı dayadık şöyle oldu böyle oldu diyorlar bunlarla da mücadele etmeliyiz. Türkiye’de yaşanan sıkıntıların bir an önce giderilmesini istiyoruz, annelerin canını yakıyor ocaklara ateş düşüyor. Bizde Şehit aileleri olarak üstümüze düşen ne varsa mücadele etmeye hazırız, bundan sonra şehit vermek istemiyoruz ve vatan hainlerinin kökünün kazılmasını istiyoruz” diye konuştu.
Sivas, PKK terörüyle mücadele kapsamında güvenlik görevlisini şehit verdi. 41 yıldır PKK terörüyle mücadele eden Türkiye’de, Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı ve Milli Mücadele’nin başkenti olan Sivas’ta güvenlik görevlisini şehit verdi. Şehit Aileleri ve Gazileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Hızal yaptığı açıklamada, “Ülkemiz, ’den beri terörle mücadele noktasında Türk Silahlı Kuvvetleri olarak her türlü şekilde mücadele ediyor. Devlet olarak da bununla ilgili gerekli çalışmalar sürecinde ülkemizin birliği ve bütünlüğü için çalışmalar yapılıyordu. yılından beri Çözüm Süreci adı altında ülkemizde annelerin ağlamaması, kardeşlerimizin, bacılarımızın ağlamaması için bu çözüm sürecinde bazı çalışmalar getirildi. Ülke olarak hiçbir zaman şehidimizin ve gazimizin gelmesinden yana değiliz.”dedi. Türkiye’nin yaşadığı coğrafyada düşmanının çok olduğunu belirten Hızal, ”Ülkemizde huzur, güven ve barış içerisinde yaşamak hepimizin arzusu. Ama Türkiye geniş bir coğrafyaya sahip, etrafımızdaki yaşanan olaylara baktığımız zaman Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hiçbir zaman dostunun olmadığını ve sürekli birilerinin bu konuda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bölmek ve parçalamak için belli güçlerin bu konuda hiç durmadığını bugünkü süreçte görebiliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti büyük bir devlet, terörle mücadele noktasında da gerekli olan her şekilde bu terörle mücadeleyi ülke olarak geçmişte nasıl gücünü gösterdiyse bundan sonraki süreçte de aynı gücünü devamlılıkta göstermesini ama biz şehit aileleri ve gazileri olarak bu süreci devletin çok iyi kullanmasını istiyoruz. Çözüm süreci adı altındaki o yaklaşımlarda ciddi anlamda güç alan PKK bundan sonra bu gücünü yitirene kadar devletin var gücüyle bu konuda her şekilde bizler vatandaş olarak ne yapılması gerekiyorsa şuan ki hükümetimizin, devletimizin sonuna kadar arkasındayız.”diye konuştu. Sivas’ın terörle mücadelede çok sayıda şehit verdiğini söyleyen Hızal, “İlimizde mevcut şehitlerimizin sayısı özellikle terörle mücadelede olan sayımız tane şehidimiz var, 35 tane de terörle mücadele gazimiz mevcut. Toplam sayımız şuanda bunlar içerisinde trafik kazasından olanlar var, gerek Güneydoğu illerimizdeki yaşanan trafik kazalarında şehitlerimiz var. Mevcut sayımızı baktığımız zaman tane şehidimiz var, 82 tane gazimiz var” ifadelerini kullandı.
EN ÇOK ŞEHİT VEREN İL YOZGAT
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, PKK terör örgütü ile 31 yıldır mücadelesini sürdürürken, yapılan bu mücadelede, Yozgat nüfus oranına göre şehit ile en çok şehit veren illerin başında yer alıyor. Yozgat geçtiğimiz haftalarda son şehidini ebediyete uğurlarken, bugüne kadar terörle mücadelede evladını şehit verirken, genci de bu mücadelede yaralanarak gazi unvanını aldı. Yozgat Şehit Aileleri Derneği Başkanı Nedim Elmalı, Yozgat halkının vatanını milletini seven insanlar olduğunu belirterek, “Yozgat’ta en son şehidimizle birlikte şehidimiz oldu. Yapılan bu mücadelede ise gazimiz var. Yozgat nüfus oranına göre Türkiye’deki en çok şehit veren ikinci ildir. Yozgat vatanı milletini seven bir ilimizdir, son şehidimizle birlikte ciğerlerimiz yanıyor, vatanımız olsun” dedi. Şehit aileleri olarak çözüm istediklerini ifade eden Elmalı, “Anneler ağlamasın istiyoruz. Fakat son olaylar bardağı taşıran son damla oldu. Devletimiz bu süreçte biraz geri çekildi. Adamlar kendi kendilerine bir şeyler yapmak istiyorlar, ama bu vatan asla ve asla bölünmeyecektir. Bizim Kürt kardeşlerimizle bir sorunumuz yok, bizim mücadelemiz PKK terör örgütüyledir. Hava operasyonlarının da gerektiğinde sürekli olmasını 15 gün yapılıp durmasın sürekli yapılsın, hatta kara harekatının da yapılmasını inlerine kadar girilmesini istiyoruz” diye konuştu.
Nevşehir Vatan Şehitleri ve Gazileri Dernek Başkanı Ramazan Çiftçi, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından terör örgütü PKK’ya yönelik gerek yurt içinde herekse de yurt dışında gerçekleştirilen operasyonların sonuna kadar sürdürülmesini istediklerini söyledi. Çiftçi yaptığı açıklamada, terörle mücadele kapsamında bu güne kadar Nevşehir’den 72 şehit verdiklerini belirterek Nevşehir’deki şehit ailelerinin son dönemde artan terör olaylarından büyük üzüntü duyduklarını kaydetti. Nevşehirli ailelerin en çok Hakkari ve Şırnak’ta evlatlarını şehit verdiklerini ve ailelerin ortak görüşünün terör örgütü PKK’nın tamamen bitirilinceye kadar bu mücadelenin sürdürülmesi gerektiği olduğunu vurgulayan Çiftçi, “Son dönemdeki terör olayları bize ’li yılları hatırlattı. Terörü sonlandırmak için hükümet nezdinde ‘Çözüm Süreci’ ve ‘Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’ bir çalışma yapılmıştı. Fakat bu proje yürürken devlet terörün olduğu bölgelerde asayiş özelliğini, devlet olma özelliğini kaybetmişti. Devlet çözüm süreci için asayişi feda etti ve şimdi onun ağır sıkıntısını Türkiye olarak hep beraber yaşıyoruz. Bir kere bu olayların sona ermesi için HDP hariç bütün siyasi partilerin terörle ilgili bir milli duruş sergilemesi gerek. Herkesin elini taşın altına koyarak bu işin çözümü için bir şeyler yapmasını diliyoruz. Operasyonların devam etmesini istiyoruz eğer devam etmezse geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi ara verdiği dönemde PKK daha da güçlenir. Bunların isteği ne barış ne de demokrasi. Bunların isteğinin ne olduğunu da tam bilmiyoruz. Bunların istekleri ve talepleri demokrasi ile bağdaşlaşmıyor. Siyasette de belli bir oy alarak meclise geldiler ama bunla da tatmin olmadılar” dedi. Terör örgütünün en büyük amacının Türkiye’yi parçalamak olduğunu ifade eden Çiftçi, Türk ordusunun özverili çalışmaları ile eli kanlı terör örgütünün amacına ulaşmasına izin vermeyeceğini vurguladı. Türk ordusuna güvendiklerini ve terörün etkin bir mücadele ile sona erdirilebileceğini anlatan Çiftçi: “Ülkeyi kaos ortamına sürüklemek, devleti yok etmenin bunların en önemli amacı olduğu kesinleşti. Ülkeyi istikrarsızlaştırmak, ülkeyi parçalamak, insanların ekmeklerini elinden almak ve Türkiye’yi yeniden IMF’ye muhtaç etmek istiyorlar. Uykuda uyuyan polise kurşun sıkacaksın, ailesi ile telefonda görüşen askere kurşun sıkacaksın bunun izah edilebilir hiçbir tarafı yok. Şu anda bir takım çirkin eller, dernekler, vakıflar operasyonların durmasını istiyor. Hayır, bu operasyonlar durmayacak ve gidebildiği yere kadar gidecek. Geçmişte terörle mücadele ederken de bir takım sıkıntılar vardı ama biz şu anki ordumuza çok güveniyoruz. Biz şehit aileleri ve gaziler olarak bu operasyonların devam ettirilmesini talep ediyoruz. Çünkü son yıllık süreçte terör örgütü çok güçlendi. Bir çok genci kandırarak dağa çıkarttılar. Hem eleman kazandılar hem de lojistik olarak çok güçlü oldular. Bunun kırılması lazım” diye konuştu.
Kırşehir Şehit Aileleri Dernek Başkanı Ahmet Beşkardaş, Kırşehir genelinde şehit verildiğini söyledi. Beşkardaş, Kıreşhir’in yaşanan terör olaylarında en çok şehidini ise 90’lı yıllarda verdiğini ifade etti. Şehit Aileleri Dernek Başkanı Ahmet Beşkardaş yaptığı açıklamada, "Hepimizin bildiği gibi dağda, bir Mehmetçik öldürmek için bir o yana bir bu yana dolaşanlar bugün kimlik değiştirerek TBMM’ye girmeyi başarmışlardır" dedi. Bölge halkının da terör olaylarının içerisine sokulmak istenildiğini anlatan Beşkardaş, "Halkı da terör olaylarının içerisine sokmaya çalışmaktalar. Bu durumda şehit ailelerimizi daha çok yaralamaktadır. Bizler sağduyumuzu ve vatanseverliğimizi koruyarak yapılmak istenen oyunun içerisine girmeyeceğiz" diye konuştu. Kırşehir’in en çok 90’lı yıllarda şehit verdiğini belirten Dernek Başkanı Beşkardaş, "Kırşehir en çok şehidini 90’lı yıllarda vermiştir. Şehir merkezinde 45 Kırşehir genelinde ise şehidimiz bulunmaktadır. Tarihimiz ise hiçbir zaman vatan hainlerine müsaade etmemiştir. Bundan sonra da bilinsin ki etmeyecektir" dedi.
KAYSERİ’DE ŞEHİT
Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Kayseri Şube Başkanı Ali Yavuz Kayseri’den şuana kadar tahmini şehidin olduğunu söyledi. Yavuz, “ tanesi terörle mücadele şehidimiz. Türkiye genellemesinde Kayseri en çok şehit verilen illerimiz arasında. İç Anadolu’daki bütün şehirlerimiz nüfuslarına bakarak birçok şehit vermişlerdir. Bizim asıl amacımız bundan sonra şehit gelmemesi için vatanımızın birlik ve beraberliği içerisinde hareket edilerek şer odaklarına karşı önlem alınmasını istiyoruz. Şehit ve gazi ailelerinin sesini duyup terör örgütünün bitirilmesi için her türlü devlet imkanın kullanılmasını istiyoruz” diye konuştu.
nest...
İ&#; ANADOLU’DA BUG&#;NE KADAR BİN 50 ŞEHİT VERİLDİ
PKK terör örgütüyle yapılan mücadelelerde Kayseri, Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Sivas ve Yozgat illerinde bugüne kadar toplam bin 50 güvenlik personeli şehit oldu.
Niğde Şehit Aileleri Yardımlaşma Dayanışma Derneği Başkanı Ömer Demir, Niğde’de yılından yılına kadar vatan evladını şehit verdiğini söyledi. Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde 22 Temmuz Salı günü polis memuru Okan Acar’ın şehit olmasıyla terörle mücadelede Niğde’nin bugüne kadar verdiği şehit sayısı oldu. Şehit Aileleri Derneği Başkanı Demir, yılından bu yana asker 13’de polis memurunun şehit olduğu bildirdi. Niğde’nin ilk şehidini yılında verdiğini kaydeden Niğde Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Ömer Demir, bir ulusun var oluşunun, birlik ve beraberliğinin, vatan sevgisinin ölümsüz sembolleri olan şehitlerimizin, manevi varlıkları ile tarih ve ulus bilincinin yerleşmesinde ve toplumların sahip olması gereken yüce değerlerin gelecek nesillere aktarılmasında kullanılabilecek en değerli hazine olduğunu vurguladı. Yıllardır akan kanlara, verilen şehitlere artık yeter denilmesi gerektiğini ifade eden Demir, “Biz sağduyuluyuz, vatanseveriz, bu ülkenin sahibiyiz. Bu oyunlara gelmeyeceğiz. Tarihimizde hiçbir zaman o gün ne de bugün vatan hainlerine müsaade edilmemiştir. Bundan sonra da bunlara müsaade etmeyecektir. Bilindiği gibi 22 Temmuz tarihinde iki polisimizi daha şehit verdik. Bu polislerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Kederli ailelerine başsağlığı diliyorum” diye konuştu. Demir, “Kanayan bir yara var. İnşallah bu yaranın en kısa zamanda tedavi edilmesi ve herkesin elini atmasını istiyoruz. Terör saldırılarını nefretle kınıyoruz, vatan hainlerinin yaptıklarının yanında kalmamalarını istiyoruz. Artık her kim ne yapacaksa bu terörün sona ermesini istiyoruz. TSK’nın mücadelesinin devam etmesini istiyoruz, havadan karadan operasyonların yapılmasını istiyoruz. Özellikle bu vatan hainlerinin oyunlarına gelmemek, Kürt, Türk kavgası çıkarmamak çünkü biz aynı toprağı paylaştık hepimiz Müslüman olarak yaşıyoruz. Aramızda bir ayrımcılık yok yıllardır kız alıp kız vermişiz. Artık temenni ediyoruz ki HDP’dir PKK’ya sırtımızı dayadık şöyle oldu böyle oldu diyorlar bunlarla da mücadele etmeliyiz. Türkiye’de yaşanan sıkıntıların bir an önce giderilmesini istiyoruz, annelerin canını yakıyor ocaklara ateş düşüyor. Bizde Şehit aileleri olarak üstümüze düşen ne varsa mücadele etmeye hazırız, bundan sonra şehit vermek istemiyoruz ve vatan hainlerinin kökünün kazılmasını istiyoruz” diye konuştu.
Sivas, PKK terörüyle mücadele kapsamında güvenlik görevlisini şehit verdi. 41 yıldır PKK terörüyle mücadele eden Türkiye’de, Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı ve Milli Mücadele’nin başkenti olan Sivas’ta güvenlik görevlisini şehit verdi. Şehit Aileleri ve Gazileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Hızal yaptığı açıklamada, “Ülkemiz, ’den beri terörle mücadele noktasında Türk Silahlı Kuvvetleri olarak her türlü şekilde mücadele ediyor. Devlet olarak da bununla ilgili gerekli çalışmalar sürecinde ülkemizin birliği ve bütünlüğü için çalışmalar yapılıyordu. yılından beri Çözüm Süreci adı altında ülkemizde annelerin ağlamaması, kardeşlerimizin, bacılarımızın ağlamaması için bu çözüm sürecinde bazı çalışmalar getirildi. Ülke olarak hiçbir zaman şehidimizin ve gazimizin gelmesinden yana değiliz.”dedi. Türkiye’nin yaşadığı coğrafyada düşmanının çok olduğunu belirten Hızal, ”Ülkemizde huzur, güven ve barış içerisinde yaşamak hepimizin arzusu. Ama Türkiye geniş bir coğrafyaya sahip, etrafımızdaki yaşanan olaylara baktığımız zaman Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hiçbir zaman dostunun olmadığını ve sürekli birilerinin bu konuda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bölmek ve parçalamak için belli güçlerin bu konuda hiç durmadığını bugünkü süreçte görebiliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti büyük bir devlet, terörle mücadele noktasında da gerekli olan her şekilde bu terörle mücadeleyi ülke olarak geçmişte nasıl gücünü gösterdiyse bundan sonraki süreçte de aynı gücünü devamlılıkta göstermesini ama biz şehit aileleri ve gazileri olarak bu süreci devletin çok iyi kullanmasını istiyoruz. Çözüm süreci adı altındaki o yaklaşımlarda ciddi anlamda güç alan PKK bundan sonra bu gücünü yitirene kadar devletin var gücüyle bu konuda her şekilde bizler vatandaş olarak ne yapılması gerekiyorsa şuan ki hükümetimizin, devletimizin sonuna kadar arkasındayız.”diye konuştu. Sivas’ın terörle mücadelede çok sayıda şehit verdiğini söyleyen Hızal, “İlimizde mevcut şehitlerimizin sayısı özellikle terörle mücadelede olan sayımız tane şehidimiz var, 35 tane de terörle mücadele gazimiz mevcut. Toplam sayımız şuanda bunlar içerisinde trafik kazasından olanlar var, gerek Güneydoğu illerimizdeki yaşanan trafik kazalarında şehitlerimiz var. Mevcut sayımızı baktığımız zaman tane şehidimiz var, 82 tane gazimiz var” ifadelerini kullandı.
EN ÇOK ŞEHİT VEREN İL YOZGAT
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, PKK terör örgütü ile 31 yıldır mücadelesini sürdürürken, yapılan bu mücadelede, Yozgat nüfus oranına göre şehit ile en çok şehit veren illerin başında yer alıyor. Yozgat geçtiğimiz haftalarda son şehidini ebediyete uğurlarken, bugüne kadar terörle mücadelede evladını şehit verirken, genci de bu mücadelede yaralanarak gazi unvanını aldı. Yozgat Şehit Aileleri Derneği Başkanı Nedim Elmalı, Yozgat halkının vatanını milletini seven insanlar olduğunu belirterek, “Yozgat’ta en son şehidimizle birlikte şehidimiz oldu. Yapılan bu mücadelede ise gazimiz var. Yozgat nüfus oranına göre Türkiye’deki en çok şehit veren ikinci ildir. Yozgat vatanı milletini seven bir ilimizdir, son şehidimizle birlikte ciğerlerimiz yanıyor, vatanımız olsun” dedi. Şehit aileleri olarak çözüm istediklerini ifade eden Elmalı, “Anneler ağlamasın istiyoruz. Fakat son olaylar bardağı taşıran son damla oldu. Devletimiz bu süreçte biraz geri çekildi. Adamlar kendi kendilerine bir şeyler yapmak istiyorlar, ama bu vatan asla ve asla bölünmeyecektir. Bizim Kürt kardeşlerimizle bir sorunumuz yok, bizim mücadelemiz PKK terör örgütüyledir. Hava operasyonlarının da gerektiğinde sürekli olmasını 15 gün yapılıp durmasın sürekli yapılsın, hatta kara harekatının da yapılmasını inlerine kadar girilmesini istiyoruz” diye konuştu.
Nevşehir Vatan Şehitleri ve Gazileri Dernek Başkanı Ramazan Çiftçi, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından terör örgütü PKK’ya yönelik gerek yurt içinde herekse de yurt dışında gerçekleştirilen operasyonların sonuna kadar sürdürülmesini istediklerini söyledi. Çiftçi yaptığı açıklamada, terörle mücadele kapsamında bu güne kadar Nevşehir’den 72 şehit verdiklerini belirterek Nevşehir’deki şehit ailelerinin son dönemde artan terör olaylarından büyük üzüntü duyduklarını kaydetti. Nevşehirli ailelerin en çok Hakkari ve Şırnak’ta evlatlarını şehit verdiklerini ve ailelerin ortak görüşünün terör örgütü PKK’nın tamamen bitirilinceye kadar bu mücadelenin sürdürülmesi gerektiği olduğunu vurgulayan Çiftçi, “Son dönemdeki terör olayları bize ’li yılları hatırlattı. Terörü sonlandırmak için hükümet nezdinde ‘Çözüm Süreci’ ve ‘Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’ bir çalışma yapılmıştı. Fakat bu proje yürürken devlet terörün olduğu bölgelerde asayiş özelliğini, devlet olma özelliğini kaybetmişti. Devlet çözüm süreci için asayişi feda etti ve şimdi onun ağır sıkıntısını Türkiye olarak hep beraber yaşıyoruz. Bir kere bu olayların sona ermesi için HDP hariç bütün siyasi partilerin terörle ilgili bir milli duruş sergilemesi gerek. Herkesin elini taşın altına koyarak bu işin çözümü için bir şeyler yapmasını diliyoruz. Operasyonların devam etmesini istiyoruz eğer devam etmezse geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi ara verdiği dönemde PKK daha da güçlenir. Bunların isteği ne barış ne de demokrasi. Bunların isteğinin ne olduğunu da tam bilmiyoruz. Bunların istekleri ve talepleri demokrasi ile bağdaşlaşmıyor. Siyasette de belli bir oy alarak meclise geldiler ama bunla da tatmin olmadılar” dedi. Terör örgütünün en büyük amacının Türkiye’yi parçalamak olduğunu ifade eden Çiftçi, Türk ordusunun özverili çalışmaları ile eli kanlı terör örgütünün amacına ulaşmasına izin vermeyeceğini vurguladı. Türk ordusuna güvendiklerini ve terörün etkin bir mücadele ile sona erdirilebileceğini anlatan Çiftçi: “Ülkeyi kaos ortamına sürüklemek, devleti yok etmenin bunların en önemli amacı olduğu kesinleşti. Ülkeyi istikrarsızlaştırmak, ülkeyi parçalamak, insanların ekmeklerini elinden almak ve Türkiye’yi yeniden IMF’ye muhtaç etmek istiyorlar. Uykuda uyuyan polise kurşun sıkacaksın, ailesi ile telefonda görüşen askere kurşun sıkacaksın bunun izah edilebilir hiçbir tarafı yok. Şu anda bir takım çirkin eller, dernekler, vakıflar operasyonların durmasını istiyor. Hayır, bu operasyonlar durmayacak ve gidebildiği yere kadar gidecek. Geçmişte terörle mücadele ederken de bir takım sıkıntılar vardı ama biz şu anki ordumuza çok güveniyoruz. Biz şehit aileleri ve gaziler olarak bu operasyonların devam ettirilmesini talep ediyoruz. Çünkü son yıllık süreçte terör örgütü çok güçlendi. Bir çok genci kandırarak dağa çıkarttılar. Hem eleman kazandılar hem de lojistik olarak çok güçlü oldular. Bunun kırılması lazım” diye konuştu.
Kırşehir Şehit Aileleri Dernek Başkanı Ahmet Beşkardaş, Kırşehir genelinde şehit verildiğini söyledi. Beşkardaş, Kıreşhir’in yaşanan terör olaylarında en çok şehidini ise 90’lı yıllarda verdiğini ifade etti. Şehit Aileleri Dernek Başkanı Ahmet Beşkardaş yaptığı açıklamada, "Hepimizin bildiği gibi dağda, bir Mehmetçik öldürmek için bir o yana bir bu yana dolaşanlar bugün kimlik değiştirerek TBMM’ye girmeyi başarmışlardır" dedi. Bölge halkının da terör olaylarının içerisine sokulmak istenildiğini anlatan Beşkardaş, "Halkı da terör olaylarının içerisine sokmaya çalışmaktalar. Bu durumda şehit ailelerimizi daha çok yaralamaktadır. Bizler sağduyumuzu ve vatanseverliğimizi koruyarak yapılmak istenen oyunun içerisine girmeyeceğiz" diye konuştu. Kırşehir’in en çok 90’lı yıllarda şehit verdiğini belirten Dernek Başkanı Beşkardaş, "Kırşehir en çok şehidini 90’lı yıllarda vermiştir. Şehir merkezinde 45 Kırşehir genelinde ise şehidimiz bulunmaktadır. Tarihimiz ise hiçbir zaman vatan hainlerine müsaade etmemiştir. Bundan sonra da bilinsin ki etmeyecektir" dedi.
KAYSERİ’DE ŞEHİT
Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Kayseri Şube Başkanı Ali Yavuz Kayseri’den şuana kadar tahmini şehidin olduğunu söyledi. Yavuz, “ tanesi terörle mücadele şehidimiz. Türkiye genellemesinde Kayseri en çok şehit verilen illerimiz arasında. İç Anadolu’daki bütün şehirlerimiz nüfuslarına bakarak birçok şehit vermişlerdir. Bizim asıl amacımız bundan sonra şehit gelmemesi için vatanımızın birlik ve beraberliği içerisinde hareket edilerek şer odaklarına karşı önlem alınmasını istiyoruz. Şehit ve gazi ailelerinin sesini duyup terör örgütünün bitirilmesi için her türlü devlet imkanın kullanılmasını istiyoruz” diye konuştu.