Çimlenme, tohumda bulunan embriyonun uygun şartlar bulunca gelişerek ana bitkiye benzer bitkiyi vermek üzere tohumdan çıkarak serbest hale geçmesine denir.
Çimlenme olayı, tohumda büyümenin başlaması ve yedek besin maddelerinin embriyo büyümesinde kullanılmak üzere hareketli hale geçmesi olaylarını içine alan birçok karışık biyokimyasal ve fizyolojik değişiklikler serisinden ibarettir.
Çimlenme sırasında meydana gelen bu olaylar serisinin başında, suyun tohum tarafından emilmesi gelir. Tohum kabuğu yumuşadıkça ve protoplazma sulandıkça, çoklukla tohum şişer ve bazen kabuğu çatlatır. Suyun alınmasını, enzim faaliyetinin ve oksijen alımıyla ölçülen solunumun artışı izler. Bu faaliyetlerden sonra hücreler büyür ve kökçük tohum kabuğundan çıkar. Bu olaylar çimlenmenin başlaması ile birlikte giden olaylardır.
Çimlenmenin devamı için, suda erimez haldeki kompleks maddelerin enzim faaliyetiyle basit, eriyebilir maddeler haline geçmesi ve büyüme noktalarına taşınması gerekir; buralarda bu maddeler büyümede gerekli olan enerjiyi sağlamak için kullanılırlar veya yeni hücre yapı maddesi haline dönüştürülürler. Çöğür (tohumdan çıkan fidan), büyüme konilerinde hücrelerin bilinen bölünme, genişleyip büyüme ve farklılaşma olaylarıyla büyümeğe başlar. Çöğür, yapraktan yeterli olarak fotosentez yapıncaya kadar, gelişmesi için tohumdaki yedek maddelere muhtaçtır.
Özet olarak, çimlenme, aşağıdaki sıraya göre meydana gelir:
Çimlenme ilerledikçe çöğürün yapısı kısa zamanda belli olur. Embriyo, üzerinde bir veya daha fazla çanak yaprağı (kotiledon) taşıyan bir hipokotil kök ekseninden ibarettir. Kökün (radide) büyüme noktası, hipokotil kök ekseninin alt ucundan çıkar. Sürgünün (plumule) büyüme noktası, hipokotil kök ekseninin öteki ucunda, çenek yaprakların üstündedir. Çöğürün gövdesi, çanak yaprakların altı (hipokotil) ve üstü (epikotil) olmak üzere iki kısma ayrılır. Pratikte epikotil ve plümül terimleri çoklukla biribirleri yerine kullanılır.
Çöğürün başlangıçtaki büyümesi iki şekilde olur. Birinci tipte (epigeous çimlenme), hipokotil uzar ve toprak üstüne çenek yaprakları çıkarır, ikinci tipte (hipogeous çimlenme), hipokotilin uzaması çenek yaprakları toprak üstüne çıkarmaz, yalnız epikotil dışarı çıkar.
Çimlenme, tohumların yeterli miktarda sıcaklık, ısı ve oksijen ile temas etmesi sonucunda yeşillenmesi olarak ifade edilmektedir. Çimlenme gerçekleşmesi için ışık gerekli bir unsur değildir.
Çimlenme Nedir?
Çimlenme, tohumların kabuğunu kırarak büyümesi ve bitkinin gelişmesi için gerekli bir aşamadır. Çimlenmenin meydana gelmesinde tohumun ebriyodan çıkarak bitki haline gelene kadar geçtiği aşamaları ifade etmektedir. Çimlenme işlemi, tohumun içinde bulunan embriyonun gelişme süreci olarak da ifade edilebilmektedir.
Çimlenme İçin Gerekli Şartlar Nelerdir?
Çimlenme işleminin gerçekleşmesi için bir takım şartlarının yerine getirilmesi gerekmektedir. Çimlenme olayının başlaması için en önemli kriterler, su, sıcaklık ve oksijen olarak ifade edilmektedir. Çimlenme gerçekleşirken tohumun içinde bulunan embriyo sürekli olarak büyümeye ve gelişmeye devam eder. Son olarak çimlenme tamamlandığında ise bitkinin kökü, yaprakları ve gövdesi oluşmuş olur.
Bitkilerin kökleri, yaprakları ve gövdeleri büyüyerek yaşam döngülerini geçiriyor. Tohumdan gelişmiş bir bitkiye doğru uzanan yolculuk, bitkilerin hacimlerini artırması olarak tanımlanıyor. Büyüme açıklanırken, bu sürecin geri dönüşsüz olması ayırt edici özelliği oluşturuyor. Yani bitkilerin büyüme aşamaları, büyük oranda geri dönülemez ve ileri doğru, lineer bir şekilde işleyen bir süreci işaret ediyor.
Bitki büyümesinde iki olay en önemli etkenleri oluşturuyor. Meristemler yani bölünebilen dokular tarafından hücre ve doku üretimi ilk olayı, hücre büyümesi ve genişlemesi ise ikinci olayı oluşturuyor. Bitkiler, bölünür dokular sayesinde, bölünerek çoğalıyor ve bölünmenin herhangi bir sınırı bulunmuyor. Temel biyoloji bilgisinden hemen herkesin hatırlayacağı bölünme süreçleri, bütün bitkilerin gövde ve kök uçlarındaki bölünür dokular aracılığıyla gerçekleşiyor. Bitkiler bu işlemlerle boyuna ve yana doğru büyüyebiliyor, ayrıca hacimleri de artıyor. Hücrelere su alınıyor, hücre çeperi genişliyor, protein sentezi ile hücreler genişliyor. Hücreler, belirli bir büyüklüğe geldiğinde hücre yüzeyi dikey veya yatay olarak bölünerek çoğalıyor. Hücrelerin bölünme, gelişme, uzama, farklılaşma süreçlerinin sonunda, organlar meydana geliyor. Organlarda gerçekleşen büyümeler ise kök, gövde, yaprak, çiçek, meyve ve tohum olarak karşımıza çıkıyor.
Bitkilerin büyüme aşamaları, kök büyümesi, gövde büyümesi, yaprak büyümesi ile somutlaşıyor. Bitki büyüme aşamaları ise iki tiple ifade ediliyor.
Odunsu bitkiler, birincil ve ikincil yani primer ve sekonder büyümeyi eş zamanlı olarak yaşıyor. Farklı bölgelerde oluşan büyüme tipleri ile bitki gelişiyor. Primer büyüme, genç kısımlarda, gövde ve uçlarda meydana geliyor. Uçtan belirli uzaklıkta olan kök ve gövdelerin yaşlı kısımlarında ise sekonder büyüme sonucu bitki çapı artıyor.
Bitkilerin büyüme ve gelişmesini sağlayan dış faktörler arasında ışık, sıcaklık, su ve yer çekimi sayılıyor. İç faktörler ise büyüme hormonları, organ yapıcılar ve yara hormonları olarak açıklanıyor. Büyüme ve gelişmeye etki eden iç ve dış faktörlerin yardımıyla bitkiler kendi yaşam döngüsünde ilerliyor ve kendi türüne uygun yeni bireyler meydana getiriyor.
Bitkilerin yaşam süresi “kaç yıllık” bitkiler olduklarını tanımlıyor. Bir yıllık, iki yıllık ve çok yıllık bitkiler bulunuyor. Bir yıllık yani annual bitkilerin tüm yaşam döngüsü bir yılda tamamlanıyor. Çiçeklenme sonrası, tohum verdikten sonra bitki ölüyor. Bu süre birkaç ay da birkaç hafta da sürebiliyor. Pirinç yetiştiriciliği yıllık yapılıyor, yani pirinç tek yıllık bitkilere örnek gösteriliyor. İki yıllık bitkiler, ilk yıl vegetatif evrede kalıyor. İkinci yıl ise çiçeklenme, meyve ve tohum verimi yaşanıyor. Ardından bitkiler yaşama veda ediyor. Turp bitkisi iki yıllık bitkilere örnek oluşturuyor. Çok yıllık bitkiler ise odunlu olarak tanımlanıyor. Ağaçlar bu sınıfta yer alıyor. Birden fazla dala sahip çalılardan oluşan ağaçlar, perennial bitkiler arasında gösteriliyor.
Bitkilerin büyüme fazları, organ ve dokuların beraber geliştiği süreçleri oluşturuyor. Yüksek bir bitki, büyürken vegetatif ve reprodüktif faz olarak adlandırılan iki evre gerçekleşiyor. Vegetatif fazla tohum çimleniyor, çiçeklenmeye kadar süreç devam ediyor. Kökler, gövde ve yapraklar bu fazla tamamlanıyor. Bitkilerin kaç yıllık olduğuna bağlı olarak bu fazın süresi değişiyor. Reprodüktif faz ise çiçeklenme ile başlayarak üretken olduğu süreci işaret ediyor. Bu sürecin de süresi bitkinin kaç yıllık olduğuna göre değişiklik gösteriyor.
Bitkilerin büyüme aşamalarında rol oynayan hormonlara büyüme düzenleyiciler adı veriliyor. Büyümeyi teşvik eden hormonlar şöyle sıralanıyor:
Tüm bu maddelerin etkisiyle bitkilerin yaşam döngüleri tamamlanıyor, büyüme aşamaları gerçekleşerek bitki organları yaşam süreçlerini ilerletiyor ve sona erdiriyor.
Siz de bitkilerin büyüme ve gelişme süreçleriyle ilgili temel düzeyde bilgileri Tarfin Blog’tan alabilirsiniz. Ekin yetiştirme konusunda ihtiyaç duyacağınız tüm girdiler için Tarfin yanınızda olmaya devam ediyor. Tarfin Mobil uygulaması üzerinden tarım girdisi fiyatlarını karşılaştırabilir, bölgenizdeki yetkili Tarfin satış noktalarını bulabilirsiniz. Tarfin satış noktaları üzerinden alışverişinizi tamamlayabilir, siparişlerinizi teslim alabilirsiniz. Tarfin alışverişlerinizi ister peşin ister hasat vadeli gerçekleştirebilirsiniz. Yeni nesil tarımsal ve hayvansal alışveriş sistemi Tarfin ile hemen tanışarak siz de Türkiye’deki binlerce mutlu çiftçilerimizden biri olabilirsiniz.
Tarfin satış noktaları ve güncel kampanyalar hakkında bilgi almak için telefon numaranızı bırakın, sizi arayalım.
Benzer Haberler
Alman Karabaş koyunlarını tanıyor musunuz? Schwarzkopf da denilen Alman karabaş koyun cinsi hakkında bilgi alın!
Devamını okuMango yetiştiriciliği tropikal ülkelerde daha çok yapılıyor. Ülkemizde de başlanan mango yetiştiriciliği hakkında detaylı bilgiye ulaşmak için tıklayınız.
Devamını okuBadem yetiştiriciliği için iki farklı yol bulunuyor. Doğrudan araziye tohum ekerek veya aşılı fidanlarla dikim yaparak badem yetiştiriciliği yapılabiliyor.
Devamını okuTalebinizi Aldık. Teşekkür Ederiz.
Size en kısa sürede ulaşacağız.
Her canlı gibi bitkiler de doğar ardından büyür ve farklılaşarak gelişimlerini tamamlarlar. Sonrasında ise belirli süre sonra ölürler.
Bitki veya bitki organlarına yeni maddelerin eklenmesiyle oluşan hacim artışı olayına büyüme denir. Büyüme sonucunda kazanılan yeni maddelerle hacim artışı olduğu gibi farklılaşma da meydana gelir. Büyüme olayı birbirini takip eden iki evreden oluşur. Bunlar:
Bu iki olay bitkilerin en küçük birimi olan hücrelerden en çok farklılaşma gösteren organlarına kadar bütün doku ve organlarda görülür.
Bitkilerde Çimlenme Süreci
Tohumlar oluştukları ana bitkiden ayrıldıktan sonra serbest veya meyve içinde olarak belli bir süre dinlenme evresi geçirir. Bu sırada tohum soğuk ve sıcak gibi dış etkilere ve diğer mekanik darbelere karşı direnç gösterecek yapıdadır. Tohumu yapan hücrelerin sitoplazmasının su miktarı en az düzeye inmiş, hayati işlevleri de ayırt edilemeyecek kadar azalmıştır. Tohum bu hâlde iken özel ve çeşitli olan araçları ile uzak veya yakın bir yolculuğa hazırdır.
Tohum, çimlenmeye uygun ortam bulduğunda yaşam belirtileri hemen hızlanmaya başlar. Tohum içindeki bölünebilir, embriyonik hücrelerden yapılmış embriyonun gelişmesini sağlayacak bu biyolojik olaya çimlenme denir. Çimlenme için gereken ortamı iç ve dış şartlar olmak üzere iki kısımda toplamak mümkündür. İç şart, tohumun oluşumu ve yapısı bakımından gelişebilme yeteneğidir. Dış şartlar ise başta su olmak üzere, ısı ve havanın oksijenidir. Ayrıca ileri devrelerde ışığa da ihtiyaç vardır.
Çimlenme, önce tohumun ortamdan su alarak şişmesiyle başlar. Bunu tohumların besi dokularındaki maddelerin özel enzimler aracılığı ile eritilmesi, gerekli yerlere gönderilerek kullanılması gibi fizyolojik olaylar izler. Üçüncü kademede ise besin maddelerinin alınmaya başlaması ve bunların sağladığı büyüme ve gelişme olayları takip eder.
Bu olaylar sürecinde embriyonun genç, bölünebilen hücreleri bir taraftan hızla bölünerek embriyoda hücre sayısı artar. Diğer taraftan bir kısım hücreler uzar, genişler ve sonunda embriyonun çeşitli organları büyüyerek belirgin bir hâle geçer. Çimlenmede tohumdan dışarı çıkan ilk organ embriyonun kökçüğüdür. Bu esnada tohumun sert kabuğu şişme sonucunda çatlamış ve embriyo kısımlarının dışarı doğru uzanması sağlanmış olur. Kökçük, toprağa doğru uzanır ve hızla gelişir.
Genç bitkinin büyümesi için kendine gerekli besin maddelerini topraktan alacak olan organ köktür. Kökün gelişmesinden sonra gövde ve yaprakçıkların toprak üstünde yükseldiği görülür. Tohum embriyosundan meydana gelen kök, gövde ve yapraklardan oluşan genç bitkiye fide denir.
Bitkilerin Büyümesi
Tohum çimlenmesi ile gelişen fidede çeşitli organların her hücresi önce hacimce genişler, gelişir, farklılaşır ve sürekli bölünerek hücre sayısını artırır. Böylece embriyonun tüm büyümesi sağlanır. Bütün bu olayların tekrarı ve sürekli oluşumu ile fidecik gitgide daha gelişmiş duruma geçer. Fideciği yapan çeşitli organlar ve onları oluşturan hücreler de aynı büyüme ve gelişme kademelerini durmadan devam ettirerek daha yüksek gelişme ve farklılaşma evrelerine ulaşacak ana bitkiyi oluşturur. Kök, gövde ve yaprak gibi organların tam oluşup farklılaşması ile bitkinin yapısal büyüme ve gelişme dönemi biter.
Büyümeye Etki Eden Faktörler
Bitkilerin büyüme ve gelişme olayları, ortamın çeşitli faktörleri ve her bitkinin kendine özgü olan iç özelliklerine bağlıdır.
1. Dış Faktörler
Çeşitli dış faktörler büyüme ve gelişme üzerine farklı etkiler gösterirler. Özellikle ışık, sıcaklık, su ve yerçekiminin etkileri en önemli dış faktörlerdir.
2. İç Faktörler
Her bitkinin genetik özellikleri büyüme ve gelişmede etkilidir. Bunun için dış ortam ne olursa olsun, bir bitki kendi kalıtsal yeteneğinin sonucu olarak kendi türüne uygun bir birey meydana getirir.
Bitkilerde büyüme ve gelişmeye etki eden faktörlerden biri de hormonlardır. Hormonlar, üretildikleri yerlerden başka tarafa taşınabilen, çok az olmalarına rağmen etkileri çok olan organik maddelerdir. Bitkisel hormonları üç farklı grupta inceleyebiliriz.
Bitkilerde büyüme ve gelişmeye etki eden faktörlerden biri de vitaminlerdir. Vitaminler, hormonlar gibi çok az miktarları bile büyüme ve gelişmeyi etkileyen organik bileşiklerdir.
Bitkilerde Büyüme ile İlgili Bazı Problemler
1. Bitkilerde Polarite
Bitkilerde önemli problemlerden biri, büyüme ile ilgili üç boyutlu biçim ve farklılaşmanın oluşmasıdır. Gelişme esnasında embriyonik evrelerden itibaren gelişimin ilerlemiş olduğu kademelerde tek veya çok hücreli bütün organizmalar çeşitli biçimler kazanır. Bu biçimlerin kazanılması süresi içinde de asimetrik olan çeşitli bölgeler ortaya çıkar.
2. Bitki Organları Arasındaki Korelasyon
Bitkinin tümünü oluşturan özelliklerin, o bitkinin çeşitli organlarının özelliklerinin toplamından oluşmaktadır. Bir bitkinin farklı organlarının her biri kendine özgü özellikler ve davranışlar gösterir. Bu davranışların tümü bitkinin kendine özgü davranışlarını oluşturur. Öte yandan bu farklı özelliklere sahip çeşitli organlar bitkide uyum içinde çalışır. Ancak bir bitkiyi oluşturan değişik organların, herhangi birinin özellikle veya yanlışlıkla koparılması sonucunda bitkide belli bir değişmenin olduğu da bilinmektedir.
Örnek olarak bir yaprağın ayası kesilirse yaprak sapının büyümesi önemli derecede azalır. Buna karşılık yaprak sapının saptan kopup düşmesi (yaprak dökümü) çabuklaşır. Yaprak ayasının eksikliği yaprak sapının uzamasına azaltıcı bir etki yaptığı hâlde, sapın dökülmesine sebep olan mantar dokusu gelişmesini hızlandırmıştır. Bu da bize, ayasının var olduğu zamanlarda sapın uzamasını hızlandırıcı etki, hâlbuki sapın dökülmesini sağlayan mantar dokusu gelişmesinde de durdurucu bir etki yarattığını açıklar.
3. Dormansi
Bitki organları büyüme ve gelişme bakımından yılın bazı dönemlerinde dinlenme evresine girer. Buna uyku hâli ya da dormansi denir.
Değişik ortam faktörleri ve çeşitli kimyasal maddeler işleme sokularak uyku hâli kırılır. Gelişme ve büyümenin o organda uyandırılışı ve uyku hâlinin kısaltılması söz konusudur.
4. Bitkilerde Absisyon
Bitkilerin büyüme ve gelişmelerinin gözle görülen en belirgin belirtilerinden biri, ilkbaharda yapraklanıp sonbaharda yapraklarını dökmeleridir. Bitkilerin belli dış ve iç şartların etkisi altında yapraklarını kaybetmelerini sonuçlandıran olay (yaprak dökümü) absisyon diye tanımlanır. Bilhassa odunsu çift çenekli bitkilerde yaprak dökümü karakteristik bir özelliktir. Birçok hâlde otsularda da görülebilen yaprak dökümü bazen oldukça ani ve birden bazen ise yavaşça ve kademeli olarak gerçekleşir.
5. Bitkilerde Gelişme Periyodisitesi
Günlük hayatımızda ağaçların kış ve ilkbaharda yaşamsal faaliyetlerinde farklılıklar olduğu gözlemlenmiştir. Böyle bir periyodik gelişimin tamamen dış faktörlere bağlı olduğunu düşünemeyiz. Kesinlikle böyle bir dönüşümde dış ortam şartlarının rolü büyüktür. Fakat sadece dış şartları göz önüne alan görüşler her zaman gelişmedeki bu dönüşümü açıklayamaz. Çünkü sıcak iklime taşıdığımız bir bitkide kış olmamasına rağmen, yaprak dökümü ile gelişmede azalma ve anormallikler yine olur. Bundan dolayı sadece dış faktörler değil, iç faktörler de olaya katılıyor demektir.
Bitkiler, gerek bu periyodik gelişme sebebiyle gerekse daimi bölünebilen meristematik dokulara sahip bulunduklarından hayvan ve insanlara göre sınırsız bir büyümeye sahiptir ve ömürleri çok daha uzundur. Nitekim bitkiler arasında bir hafta ömür sürenler, yıllık ve çok yıllık bitkiler kolaylıkla ayırt edilir. Ancak birçok ağacın çok uzun ömre sahip olduğu da bilinir.
6. Bitkilerde Restitüsyon
Bitkilerde, yaralanan bir bölgede, o bölgenin bölünmez doku hücrelerinin bölünebilme yeteneği kazanarak hızla bölünüp yarayı onardığı görülür. Hücrelerinin bölünmeye başlayıp yarayı kapatması olayı regenerasyon diye tanımlanır. Bazen bu yetenek sayesinde eksilen bir organ hatta bir doku parçasından tüm bir bitki oluşabilir. Regenerasyonun yardımıyla bir organ veya organların oluşumuna restitüsyon denir. Bu olayların pratik sonuçları tarımda geniş uygulama bulmuş olan aşı yapma tekniğini ortaya koymuştur.