çimlenen bir bitkinin büyümesi için neler gereklidir / Çimlenme Nedir? Çimlenme İçin Gerekli Şartlar Nelerdir? - En Son Haberler - Milliyet

Çimlenen Bir Bitkinin Büyümesi Için Neler Gereklidir

çimlenen bir bitkinin büyümesi için neler gereklidir

Çimlenme

Henüz 3 günlük olan ayçiçeği fideciği.
Sunflower growing time seafoodplus.info

Çimlenme, tohumda bulunan embriyonun uygun şartlar bulunca gelişerek ana bitkiye benzer bitkiyi vermek üzere tohumdan çıkarak serbest hale geçmesine denir.

Çimlenme olayı, tohumda büyümenin başlaması ve yedek besin maddelerinin embriyo büyümesinde kullanılmak üzere hareketli hale geçmesi olaylarını içine alan birçok karışık biyokimyasal ve fizyolojik değişiklikler serisinden ibarettir.

Çimlenme sırasında meydana gelen bu olaylar serisinin başında, suyun tohum tarafından emilmesi gelir. Tohum kabuğu yumuşadıkça ve protoplazma sulandıkça, çoklukla tohum şişer ve bazen kabuğu çatlatır. Suyun alınmasını, enzim faaliyetinin ve oksijen alımıyla ölçülen solunumun artışı izler. Bu faaliyetlerden sonra hücreler büyür ve kökçük tohum kabuğundan çıkar. Bu olaylar çimlenmenin başlaması ile birlikte giden olaylardır.

Çimlenmenin devamı için, suda erimez haldeki kompleks maddelerin enzim faaliyetiyle basit, eriyebilir maddeler haline geçmesi ve büyüme noktalarına taşınması gerekir; buralarda bu maddeler büyümede gerekli olan enerjiyi sağlamak için kullanılırlar veya yeni hücre yapı maddesi haline dönüştürülürler. Çöğür (tohumdan çıkan fidan), büyüme konilerinde hücrelerin bilinen bölünme, genişleyip büyüme ve farklılaşma olaylarıyla büyümeğe başlar. Çöğür, yapraktan yeterli olarak fotosentez yapıncaya kadar, gelişmesi için tohumdaki yedek maddelere muhtaçtır.

Özet olarak, çimlenme, aşağıdaki sıraya göre meydana gelir:

  • Suyun emilmesi,
  • Enzim ve solunum faaliyeti,
  • Yedek besin maddelerinin basit ve eriyebilir hale geçmesi,
  • Bunların nakli,
  • Özümlenmesi,
  • Büyüme.

Çimlenme ilerledikçe çöğürün yapısı kısa zamanda belli olur. Embriyo, üzerinde bir veya daha fazla çanak yaprağı (kotiledon) taşıyan bir hipokotil kök ekseninden ibarettir. Kökün (radide) büyüme noktası, hipokotil kök ekseninin alt ucundan çıkar. Sürgünün (plumule) büyüme noktası, hipokotil kök ekseninin öteki ucunda, çenek yaprakların üstündedir. Çöğürün gövdesi, çanak yaprakların altı (hipokotil) ve üstü (epikotil) olmak üzere iki kısma ayrılır. Pratikte epikotil ve plümül terimleri çoklukla biribirleri yerine kullanılır.

Çöğürün başlangıçtaki büyümesi iki şekilde olur. Birinci tipte (epigeous çimlenme), hipokotil uzar ve toprak üstüne çenek yaprakları çıkarır, ikinci tipte (hipogeous çimlenme), hipokotilin uzaması çenek yaprakları toprak üstüne çıkarmaz, yalnız epikotil dışarı çıkar.

&#;imlenme Nedir? &#;imlenme İ&#;in Gerekli Şartlar Nelerdir?

Çimlenme, tohumların yeterli miktarda sıcaklık, ısı ve oksijen ile temas etmesi sonucunda yeşillenmesi olarak ifade edilmektedir. Çimlenme gerçekleşmesi için ışık gerekli bir unsur değildir.

Çimlenme Nedir?

Çimlenme, tohumların kabuğunu kırarak büyümesi ve bitkinin gelişmesi için gerekli bir aşamadır. Çimlenmenin meydana gelmesinde tohumun ebriyodan çıkarak bitki haline gelene kadar geçtiği aşamaları ifade etmektedir. Çimlenme işlemi, tohumun içinde bulunan embriyonun gelişme süreci olarak da ifade edilebilmektedir.

Çimlenme İçin Gerekli Şartlar Nelerdir?

Çimlenme işleminin gerçekleşmesi için bir takım şartlarının yerine getirilmesi gerekmektedir. Çimlenme olayının başlaması için en önemli kriterler, su, sıcaklık ve oksijen olarak ifade edilmektedir. Çimlenme gerçekleşirken tohumun içinde bulunan embriyo sürekli olarak büyümeye ve gelişmeye devam eder. Son olarak çimlenme tamamlandığında ise bitkinin kökü, yaprakları ve gövdesi oluşmuş olur.

Bitkilerin Büyüme Aşamaları Nelerdir?

Bitkilerin Büyüme Aşamaları Nelerdir?

Bitkilerin kökleri, yaprakları ve gövdeleri büyüyerek yaşam döngülerini geçiriyor. Tohumdan gelişmiş bir bitkiye doğru uzanan yolculuk, bitkilerin hacimlerini artırması olarak tanımlanıyor. Büyüme açıklanırken, bu sürecin geri dönüşsüz olması ayırt edici özelliği oluşturuyor. Yani bitkilerin büyüme aşamaları, büyük oranda geri dönülemez ve ileri doğru, lineer bir şekilde işleyen bir süreci işaret ediyor. 

Bitki büyümesinde iki olay en önemli etkenleri oluşturuyor. Meristemler yani bölünebilen dokular tarafından hücre ve doku üretimi ilk olayı, hücre büyümesi ve genişlemesi ise ikinci olayı oluşturuyor. Bitkiler, bölünür dokular sayesinde, bölünerek çoğalıyor ve bölünmenin herhangi bir sınırı bulunmuyor. Temel biyoloji bilgisinden hemen herkesin hatırlayacağı bölünme süreçleri, bütün bitkilerin gövde ve kök uçlarındaki bölünür dokular aracılığıyla gerçekleşiyor. Bitkiler bu işlemlerle boyuna ve yana doğru büyüyebiliyor, ayrıca hacimleri de artıyor. Hücrelere su alınıyor, hücre çeperi genişliyor, protein sentezi ile hücreler genişliyor. Hücreler, belirli bir büyüklüğe geldiğinde hücre yüzeyi dikey veya yatay olarak bölünerek çoğalıyor. Hücrelerin bölünme, gelişme, uzama, farklılaşma süreçlerinin sonunda, organlar meydana geliyor. Organlarda gerçekleşen büyümeler ise kök, gövde, yaprak, çiçek, meyve ve tohum olarak karşımıza çıkıyor. 

Bitkilerin büyüme aşamaları, kök büyümesi, gövde büyümesi, yaprak büyümesi ile somutlaşıyor. Bitki büyüme aşamaları ise iki tiple ifade ediliyor. 

Bitkilerin Büyüme Aşamaları Nasıl Gerçekleşir? 

  • Primer Büyüme: Bitkilerin büyümesi meristemlerin yani bölünebilen dokuların konumuna bağlı olarak şekilleniyor. Kök uçlarında ve gövde tomurcuklarında bulunan apikal bölünebilir dokular, bitkinin uzunlamasına büyümesine yardımcı oluyor. Bu büyüme aşaması primer büyüme olarak isimlendiriliyor. Köklerin toprak içinde yayılımı, sürgünlerin uzaması bu sürecin sonucu oluyor. Otsu bitkilerde yalnızca primer büyüme gerçekleşiyor. 
  • Sekonder büyüme: Odunsu bitkilerde görülen bu büyüme aşaması, primer yani birincil büyüme aşamasının ardından oluşan kök ve sürgünlerin kalınlaşması olarak tanımlanıyor. Lateral bölünebilen dokuların yani meristemlerin ürünü olan büyüme tipinde, kök ve gövde boyunca uzanan hücrelerde büyüme gerçekleşiyor. Böylelikle, epidermis tabakasının yerini kalın ve sert bir örtü olan kabuk alıyor. İkinci lateral doku, iletim dokularına yeni tabakalar oluşturuyor. Odun, yıllar içinde biriken sekonder büyüme tipinin sonucu oluşan ksilemler olarak tanımlanıyor. 

Odunsu bitkiler, birincil ve ikincil yani primer ve sekonder büyümeyi eş zamanlı olarak yaşıyor. Farklı bölgelerde oluşan büyüme tipleri ile bitki gelişiyor. Primer büyüme, genç kısımlarda, gövde ve uçlarda meydana geliyor. Uçtan belirli uzaklıkta olan kök ve gövdelerin yaşlı kısımlarında ise sekonder büyüme sonucu bitki çapı artıyor. 

Bitkilerin büyüme ve gelişmesini sağlayan dış faktörler arasında ışık, sıcaklık, su ve yer çekimi sayılıyor. İç faktörler ise büyüme hormonları, organ yapıcılar ve yara hormonları olarak açıklanıyor. Büyüme ve gelişmeye etki eden iç ve dış faktörlerin yardımıyla bitkiler kendi yaşam döngüsünde ilerliyor ve kendi türüne uygun yeni bireyler meydana getiriyor. 

Bitkilerde Büyüme Çeşitleri 

  • Köklerde büyüme: Tohum çimlenmesinin ardından çok sayıda bölünmeyle beraber kök yapısı oluşmaya başlıyor. Toprakta, büyüme kılcal boşluklardan su ve besin alınarak sürüyor. Kökler toprakta ilerliyor, kök tüyleri mineral ve su emilimini artırmak için çalışıyor. Kök tüyleri ile kök şapkaları arasındaki bölgeden büyüyen kök yapısı, uzama ve olgunlaşma aşamalarıyla sürekli gelişiyor. 
  • Gövdede büyüme: Gövdede yaşanan bölünmeyle beraber gövde ekseni meydana geliyor. Gövde ucu yukarı itilerek uzuyor. Köke göre daha karmaşık bir süreç içinde yaşanan gövde büyümesi, çok yıllık bitkilerde sekonder büyüme süreciyle ilerliyor. 
  • Yaprak büyümesi: Fotosentez yaparak bitki gelişimini sağlayan yapraklar, gövdenin büyüme bölgesine yakın kısımlarda oluşan sürgünlerden çıkıyor. 

Bitkilerin Yaşam Süreleri Açısından Sınıflandırılması 

Bitkilerin yaşam süresi “kaç yıllık” bitkiler olduklarını tanımlıyor. Bir yıllık, iki yıllık ve çok yıllık bitkiler bulunuyor. Bir yıllık yani annual bitkilerin tüm yaşam döngüsü bir yılda tamamlanıyor. Çiçeklenme sonrası, tohum verdikten sonra bitki ölüyor. Bu süre birkaç ay da birkaç hafta da sürebiliyor. Pirinç yetiştiriciliği yıllık yapılıyor, yani pirinç tek yıllık bitkilere örnek gösteriliyor. İki yıllık bitkiler, ilk yıl vegetatif evrede kalıyor. İkinci yıl ise çiçeklenme, meyve ve tohum verimi yaşanıyor. Ardından bitkiler yaşama veda ediyor. Turp bitkisi iki yıllık bitkilere örnek oluşturuyor. Çok yıllık bitkiler ise odunlu olarak tanımlanıyor. Ağaçlar bu sınıfta yer alıyor. Birden fazla dala sahip çalılardan oluşan ağaçlar, perennial bitkiler arasında gösteriliyor. 

Bitkilerin büyüme fazları, organ ve dokuların beraber geliştiği süreçleri oluşturuyor. Yüksek bir bitki, büyürken vegetatif ve reprodüktif faz olarak adlandırılan iki evre gerçekleşiyor. Vegetatif fazla tohum çimleniyor, çiçeklenmeye kadar süreç devam ediyor. Kökler, gövde ve yapraklar bu fazla tamamlanıyor. Bitkilerin kaç yıllık olduğuna bağlı olarak bu fazın süresi değişiyor. Reprodüktif faz ise çiçeklenme ile başlayarak üretken olduğu süreci işaret ediyor. Bu sürecin de süresi bitkinin kaç yıllık olduğuna göre değişiklik gösteriyor. 

Bitkilerin Büyüme Aşamalarında Etkili Olan Hormonlar 

Bitkilerin büyüme aşamalarında rol oynayan hormonlara büyüme düzenleyiciler adı veriliyor. Büyümeyi teşvik eden hormonlar şöyle sıralanıyor: 

  • Oksinler, embriyoda, genç yapraklarda, uç tomurcukların bölünebilir dokusunda bulunuyor. Hücre bölünmesini hızlandırmak, uzamayı uyarmak, yönelim hareketlerini kontrol etmek, farklılaşmayı sağlamak, kök oluşumunu desteklemek gibi görevleri bulunuyor. Meyve ve çiçek oluşumunda, tohumsuz meyve oluşumunda, meyve ve yaprak dökümünü geciktirmede yine oksinlerin etkisinden söz ediliyor. 
  • Sitokininler, kök ucunda, büyüyen tohumda, meyvede, genç yapraklarda sentezleniyor. Mitoz hızlandırıcı olan hormonlar, gövde üzerinde uç büyümeyi engelliyor ve yan dallarda çiçeklenmeyi destekliyor. Yumru ve tomurcuk oluşumuna yardım ediyor. Yaprak yüzeyinin gelişmesinde etkin rol oynuyor. Klorofil sentezini ve kloroplast oluşumunu uyarıyor. 
  • Giberellinler, uzamayı sağlıyor. Gövdede, kök bölünebilir dokusunda, genç yaprak ve embriyolarda varlık gösteriyor. Çiçeklenmeyi uyaran, meyve oluşumunu hızlandıran, tohumsuz meyve oluşumunda, bitkilerin durgunluk fazından çıkmasında önemli görevi olan hormonlar, büyüme sırasında karşımıza çıkıyor. 
  • Absisik asit, gövde, yaprak ve yeşil meyvelerde bulunuyor. Büyümeyi engelleyen hormon olarak tanınan hormon, çimlenmeyi yavaşlatıyor. Yaprak ölümü ve dökümünü artırıyor. Çiçeklenmeyi artırıyor ve meyve olgunlaşmasına hız veriyor. 
  • Etilen, gaz halindeki tek hormon olarak fark yaratıyor. Bitkilerin uçlarında, tomurcuk bölümlerinde, çiçeklerde ve olgunlaşmakta olan meyvelerde bulunuyor. Kök ve gövde ucunda büyümeyi yavaşlatıyor, meyve olgunlaşmasını artırıyor. Çimlenme, çiçeklenme, çiçek, yaprak ve meyve dökümünü uyarıyor. 

Tüm bu maddelerin etkisiyle bitkilerin yaşam döngüleri tamamlanıyor, büyüme aşamaları gerçekleşerek bitki organları yaşam süreçlerini ilerletiyor ve sona erdiriyor.

Siz de bitkilerin büyüme ve gelişme süreçleriyle ilgili temel düzeyde bilgileri Tarfin Blog’tan alabilirsiniz. Ekin yetiştirme konusunda ihtiyaç duyacağınız tüm girdiler için Tarfin yanınızda olmaya devam ediyor. Tarfin Mobil uygulaması üzerinden tarım girdisi fiyatlarını karşılaştırabilir, bölgenizdeki yetkili Tarfin satış noktalarını bulabilirsiniz. Tarfin satış noktaları üzerinden alışverişinizi tamamlayabilir, siparişlerinizi teslim alabilirsiniz. Tarfin alışverişlerinizi ister peşin ister hasat vadeli gerçekleştirebilirsiniz. Yeni nesil tarımsal ve hayvansal alışveriş sistemi Tarfin ile hemen tanışarak siz de Türkiye’deki binlerce mutlu çiftçilerimizden biri olabilirsiniz. 

share

Tarfin Çiftçinin Hep Yanında!

Tarfin satış noktaları ve güncel kampanyalar hakkında bilgi almak için telefon numaranızı bırakın, sizi arayalım.

Benzer Haberler

Alman Karabaş (Schwarzkopf) Koyun Irkı
Alman Karabaş (Schwarzkopf) Koyun Irkı

Alman Karabaş koyunlarını tanıyor musunuz? Schwarzkopf da denilen Alman karabaş koyun cinsi hakkında bilgi alın!

Devamını oku
Mango Yetiştiriciliği Nasıl Yapılır?
Mango Yetiştiriciliği Nasıl Yapılır?

Mango yetiştiriciliği tropikal ülkelerde daha çok yapılıyor. Ülkemizde de başlanan mango yetiştiriciliği hakkında detaylı bilgiye ulaşmak için tıklayınız.

Devamını oku
Badem Yetiştiriciliği Nasıl Yapılır?
Badem Yetiştiriciliği Nasıl Yapılır?

Badem yetiştiriciliği için iki farklı yol bulunuyor. Doğrudan araziye tohum ekerek veya aşılı fidanlarla dikim yaparak badem yetiştiriciliği yapılabiliyor.

Devamını oku
success

Talebinizi Aldık. Teşekkür Ederiz.

Size en kısa sürede ulaşacağız.

Bitkilerde Büyüme ve Gelişme

/ Çevre / Genel

Her canlı gibi bitkiler de doğar ardından büyür ve farklılaşarak gelişimlerini tamamlarlar. Sonrasında ise belirli süre sonra ölürler.

Bitkilerde Büyüme ve Gelişme

Bitki veya bitki organlarına yeni maddelerin eklenmesiyle oluşan hacim artışı olayına büyüme denir. Büyüme sonucunda kazanılan yeni maddelerle hacim artışı olduğu gibi farklılaşma da meydana gelir. Büyüme olayı birbirini takip eden iki evreden oluşur. Bunlar:

  • Büyüme
  • Gelişme ve farklılaşma

Bu iki olay bitkilerin en küçük birimi olan hücrelerden en çok farklılaşma gösteren organlarına kadar bütün doku ve organlarda görülür.

bitkilerde çimlenme

Bitkilerde Çimlenme Süreci

Tohumlar oluştukları ana bitkiden ayrıldıktan sonra serbest veya meyve içinde olarak belli bir süre dinlenme evresi geçirir. Bu sırada tohum soğuk ve sıcak gibi dış etkilere ve diğer mekanik darbelere karşı direnç gösterecek yapıdadır. Tohumu yapan hücrelerin sitoplazmasının su miktarı en az düzeye inmiş, hayati işlevleri de ayırt edilemeyecek kadar azalmıştır. Tohum bu hâlde iken özel ve çeşitli olan araçları ile uzak veya yakın bir yolculuğa hazırdır.

Tohum, çimlenmeye uygun ortam bulduğunda yaşam belirtileri hemen hızlanmaya başlar. Tohum içindeki bölünebilir, embriyonik hücrelerden yapılmış embriyonun gelişmesini sağlayacak bu biyolojik olaya çimlenme denir. Çimlenme için gereken ortamı iç ve dış şartlar olmak üzere iki kısımda toplamak mümkündür. İç şart, tohumun oluşumu ve yapısı bakımından gelişebilme yeteneğidir. Dış şartlar ise başta su olmak üzere, ısı ve havanın oksijenidir. Ayrıca ileri devrelerde ışığa da ihtiyaç vardır.

Çimlenme, önce tohumun ortamdan su alarak şişmesiyle başlar. Bunu tohumların besi dokularındaki maddelerin özel enzimler aracılığı ile eritilmesi, gerekli yerlere gönderilerek kullanılması gibi fizyolojik olaylar izler. Üçüncü kademede ise besin maddelerinin alınmaya başlaması ve bunların sağladığı büyüme ve gelişme olayları takip eder.

Bu olaylar sürecinde embriyonun genç, bölünebilen hücreleri bir taraftan hızla bölünerek embriyoda hücre sayısı artar. Diğer taraftan bir kısım hücreler uzar, genişler ve sonunda embriyonun çeşitli organları büyüyerek belirgin bir hâle geçer. Çimlenmede tohumdan dışarı çıkan ilk organ embriyonun kökçüğüdür. Bu esnada tohumun sert kabuğu şişme sonucunda çatlamış ve embriyo kısımlarının dışarı doğru uzanması sağlanmış olur. Kökçük, toprağa doğru uzanır ve hızla gelişir.

Genç bitkinin büyümesi için kendine gerekli besin maddelerini topraktan alacak olan organ köktür. Kökün gelişmesinden sonra gövde ve yaprakçıkların toprak üstünde yükseldiği görülür. Tohum embriyosundan meydana gelen kök, gövde ve yapraklardan oluşan genç bitkiye fide denir.

bitkilerin büyümesi

Bitkilerin Büyümesi

Tohum çimlenmesi ile gelişen fidede çeşitli organların her hücresi önce hacimce genişler, gelişir, farklılaşır ve sürekli bölünerek hücre sayısını artırır. Böylece embriyonun tüm büyümesi sağlanır. Bütün bu olayların tekrarı ve sürekli oluşumu ile fidecik gitgide daha gelişmiş duruma geçer. Fideciği yapan çeşitli organlar ve onları oluşturan hücreler de aynı büyüme ve gelişme kademelerini durmadan devam ettirerek daha yüksek gelişme ve farklılaşma evrelerine ulaşacak ana bitkiyi oluşturur. Kök, gövde ve yaprak gibi organların tam oluşup farklılaşması ile bitkinin yapısal büyüme ve gelişme dönemi biter.

büyümeye etki eden faktörler

Büyümeye Etki Eden Faktörler

Bitkilerin büyüme ve gelişme olayları, ortamın çeşitli faktörleri ve her bitkinin kendine özgü olan iç özelliklerine bağlıdır.

1. Dış Faktörler

Çeşitli dış faktörler büyüme ve gelişme üzerine farklı etkiler gösterirler. Özellikle ışık, sıcaklık, su ve yerçekiminin etkileri en önemli dış faktörlerdir.

  • Işık: Yeşil bitkilerin, büyüme ve gelişmeleri için belli bir ışık gereklidir. Ancak bazı ilkel bitkiler ışık istemez. Fazla ve şiddetli ışık, çoğu zaman büyüme üzerinde durdurucu etki yapmaktadır. Fazla güneşli ortamlarda bitkilerin bodur oluşu bu sebeptendir. Buna karşılık ışıksızlık büyümeyi hızlandırır. Bitkinin anormal gelişmesine neden olur. Karanlık ortamda yaşamaya zorlanan bir bitki fazla uzar, rengi sarı ve yaprakları küçük olur. Her bitkinin yapısal büyümesinde gerek duyduğu ışık değişkendir ve ışık şiddeti büyümede önemli bir etkendir. Işık şiddeti isteği bitki türlerine göre değişir. Bu bakımdan bitkiler, gölge seven ve güneş seven bitkiler diye ayırt edilir.
  • Sıcaklık: Her bitkinin büyüyüp gelişmesi için bulunduğu ortamda belli bir sıcaklığın olması gerekir. Genel olarak 0 ile 40 0C arasında bitkiler gelişme ve büyüme gösterebilir. Her bitkiye göre değişen uygun ısı derecelerinin altında ve üstünde gelişme ve canlılık sona erer. Her bitkinin soğuğa ve sıcağa dayanması farklıdır.
  • Su ve Nem: Su bitkilerin yaşaması için zorunlu maddelerden biridir. Bitkilerin büyüyüp gelişmesi için belli miktarda suya ihtiyaç vardır. Su fazlalığı genel olarak büyümeyi hızlandırır. Buna karşılık kurak ortamlarda yetişen bitkilerde büyümede gerilik görülür. Dolayısıyla bodurluk göze çarpar. Su azlığı ayrıca farklılaşmayı olumsuz etkiler.
  • Yer Çekimi: Yerçekimi bitkilerde hormon salgısını hızlandırır. Bu olay büyüme ve gelişmeye etki eder. Dolayısıyla yer çekiminin etkisi dolaylı olarak gerçekleşir.

2. İç Faktörler

Her bitkinin genetik özellikleri büyüme ve gelişmede etkilidir. Bunun için dış ortam ne olursa olsun, bir bitki kendi kalıtsal yeteneğinin sonucu olarak kendi türüne uygun bir birey meydana getirir.

Bitkilerde büyüme ve gelişmeye etki eden faktörlerden biri de hormonlardır. Hormonlar, üretildikleri yerlerden başka tarafa taşınabilen, çok az olmalarına rağmen etkileri çok olan organik maddelerdir. Bitkisel hormonları üç farklı grupta inceleyebiliriz.

  • Büyüme hormonları: Oksinler, giberellinler, sitokininler
  • Organ yapıcılar: Bu hormonlar çiçek, kök, gövde, yaprak oluşumuna etki eder.
  • Yara hormonları: Bitkinin yaralandığı durumlarda salgılanır. Yaranın iyileşmesini sağlar.

Bitkilerde büyüme ve gelişmeye etki eden faktörlerden biri de vitaminlerdir. Vitaminler, hormonlar gibi çok az miktarları bile büyüme ve gelişmeyi etkileyen organik bileşiklerdir.

bitkilerde büyüme ile ilgili problemler

Bitkilerde Büyüme ile İlgili Bazı Problemler

1. Bitkilerde Polarite

Bitkilerde önemli problemlerden biri, büyüme ile ilgili üç boyutlu biçim ve farklılaşmanın oluşmasıdır. Gelişme esnasında embriyonik evrelerden itibaren gelişimin ilerlemiş olduğu kademelerde tek veya çok hücreli bütün organizmalar çeşitli biçimler kazanır. Bu biçimlerin kazanılması süresi içinde de asimetrik olan çeşitli bölgeler ortaya çıkar.

2. Bitki Organları Arasındaki Korelasyon

Bitkinin tümünü oluşturan özelliklerin, o bitkinin çeşitli organlarının özelliklerinin toplamından oluşmaktadır. Bir bitkinin farklı organlarının her biri kendine özgü özellikler ve davranışlar gösterir. Bu davranışların tümü bitkinin kendine özgü davranışlarını oluşturur. Öte yandan bu farklı özelliklere sahip çeşitli organlar bitkide uyum içinde çalışır. Ancak bir bitkiyi oluşturan değişik organların, herhangi birinin özellikle veya yanlışlıkla koparılması sonucunda bitkide belli bir değişmenin olduğu da bilinmektedir.

Örnek olarak bir yaprağın ayası kesilirse yaprak sapının büyümesi önemli derecede azalır. Buna karşılık yaprak sapının saptan kopup düşmesi (yaprak dökümü) çabuklaşır. Yaprak ayasının eksikliği yaprak sapının uzamasına azaltıcı bir etki yaptığı hâlde, sapın dökülmesine sebep olan mantar dokusu gelişmesini hızlandırmıştır. Bu da bize, ayasının var olduğu zamanlarda sapın uzamasını hızlandırıcı etki, hâlbuki sapın dökülmesini sağlayan mantar dokusu gelişmesinde de durdurucu bir etki yarattığını açıklar.

dormansi

3. Dormansi

Bitki organları büyüme ve gelişme bakımından yılın bazı dönemlerinde dinlenme evresine girer. Buna uyku hâli ya da dormansi denir.

Değişik ortam faktörleri ve çeşitli kimyasal maddeler işleme sokularak uyku hâli kırılır. Gelişme ve büyümenin o organda uyandırılışı ve uyku hâlinin kısaltılması söz konusudur.

4. Bitkilerde Absisyon

Bitkilerin büyüme ve gelişmelerinin gözle görülen en belirgin belirtilerinden biri, ilkbaharda yapraklanıp sonbaharda yapraklarını dökmeleridir. Bitkilerin belli dış ve iç şartların etkisi altında yapraklarını kaybetmelerini sonuçlandıran olay (yaprak dökümü) absisyon diye tanımlanır. Bilhassa odunsu çift çenekli bitkilerde yaprak dökümü karakteristik bir özelliktir. Birçok hâlde otsularda da görülebilen yaprak dökümü bazen oldukça ani ve birden bazen ise yavaşça ve kademeli olarak gerçekleşir.

bitkilerde gelişme preiyodisitesi

5. Bitkilerde Gelişme Periyodisitesi

Günlük hayatımızda ağaçların kış ve ilkbaharda yaşamsal faaliyetlerinde farklılıklar olduğu gözlemlenmiştir. Böyle bir periyodik gelişimin tamamen dış faktörlere bağlı olduğunu düşünemeyiz. Kesinlikle böyle bir dönüşümde dış ortam şartlarının rolü büyüktür. Fakat sadece dış şartları göz önüne alan görüşler her zaman gelişmedeki bu dönüşümü açıklayamaz. Çünkü sıcak iklime taşıdığımız bir bitkide kış olmamasına rağmen, yaprak dökümü ile gelişmede azalma ve anormallikler yine olur. Bundan dolayı sadece dış faktörler değil, iç faktörler de olaya katılıyor demektir.

Bitkiler, gerek bu periyodik gelişme sebebiyle gerekse daimi bölünebilen meristematik dokulara sahip bulunduklarından hayvan ve insanlara göre sınırsız bir büyümeye sahiptir ve ömürleri çok daha uzundur. Nitekim bitkiler arasında bir hafta ömür sürenler, yıllık ve çok yıllık bitkiler kolaylıkla ayırt edilir. Ancak birçok ağacın çok uzun ömre sahip olduğu da bilinir.

6. Bitkilerde Restitüsyon

Bitkilerde, yaralanan bir bölgede, o bölgenin bölünmez doku hücrelerinin bölünebilme yeteneği kazanarak hızla bölünüp yarayı onardığı görülür. Hücrelerinin bölünmeye başlayıp yarayı kapatması olayı regenerasyon diye tanımlanır. Bazen bu yetenek sayesinde eksilen bir organ hatta bir doku parçasından tüm bir bitki oluşabilir. Regenerasyonun yardımıyla bir organ veya organların oluşumuna restitüsyon denir. Bu olayların pratik sonuçları tarımda geniş uygulama bulmuş olan aşı yapma tekniğini ortaya koymuştur.



nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir