inanç ahlak ibadet ile ilgili ayetler / İman-ibâdet-ahlâk ile ilgili ayetler ve mealleri | Kuran ve Meali

Inanç Ahlak Ibadet Ile Ilgili Ayetler

inanç ahlak ibadet ile ilgili ayetler

8. Sınıf Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi Kur'an'ın Ana Konuları konu anlatımı

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Ağustos 15, 2020 01:56

LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi

Kuran-ı Kerim'de birçok farklı konu kıssalar ile birlikte aktarılmıştır. Bu konuların başında tevhid ve iman gelir. Aynı zamanda Müslümanlara farz olan ibadetler ve her müminin uyması gereken kurallar da Kuran'ın ana konularını oluşturur. 8. sınıflar için Kur'an'ın ana konularını madde madde anlattık.

Haberin Devamı

Ahiret, peygamber, melekler, kıyamet ve ahlak da kutsal kitabımızın ana konuları içerisinde yer alır. Bu konular peygamberin hayatından örnekler verilerek tüm detaylarıyla anlatılır.

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Kur'an'ın Ana Konuları - Konu Anlatımı

1- Tevhid:

 Tevhid, Allah'ın birliği ve bütünlüğü demektir. Allah'ın sıfatlarından biri olan Samet de tevhid inancının bir parçasıdır. O Bir'dir ve kimseye muhtaç değildir. Doğmamış ve doğurmamıştır. Tevhid'e örnek olarak ''Şüphesiz ki bizi Allah yarattı ve ona döndürüleceğiz'' ayeti gösterilebilir.

2- İman:

 Her Müslüman Kelime-i Şahadet getirerek Allah'tan başka ilah olmadığına ve Hz. Muhammed'in onun kulu ve elçisi olduğuna şahitlik eder. Kuran'ın ve İslam'ın en temel konularının başında iman yer alır. Bununla birlikte ahiret gününe, meleklere ve diğer peygamberlere iman etmek de şarttır. Mümin kullar ahiret gününde sorguya çekileceklerine, bunun sonucunda cennete ya da cehenneme gönderileceklerine iman eder.

Haberin Devamı

3- Zekat - İnfak:

 Kuran, mal biriktirmeyi, mal ve çoğunluk ile övünmeyi reddeder. İnfak etmek, dağıtmak, vermek demektir. Bir ayette kişilerin ihtiyacından fazlasını yoksul ve muhtaç kişilere vermesi gerektiği emredilir. Mal ve para biriktirmek, kişileri İslam'dan uzaklaştırıp sadece dünya nimetlerine yönelttiği için haramdır. Zekat, sadece Ramazan'da değil her zaman verilmelidir.

4- Ahlak:

 Kutsal kitapta mümin erkek ve kadınların bakışlarını yere indirmeleri ve namuslarını korumaları öğütlenir. Zina en büyük günahlardan biridir ve her Müslüman ahlaklı olmak zorundadır.

5- Takva:

 Takva kelimesinin sözlük anlamı sakınmak, korunmaktır. Bir ayette en hayırlı kulların takva sahibi olduğu ifade edilmiştir. Kişilerin hayırlı bir kul olmaları için günahtan sakınmaları, haramdan uzak durmaları, helal ve hayırlı işler için birbirleriyle yarışmaları gerekir.

6- Helal - Haram:

 Kuran-ı Kerim'de helal ve haram konuları önemli bir yer tutar. Kitabımızın haram etmediği her şey helaldir. Örneğin domuz eti yemek haramdır. Bunun dışında leş, kan ve Allah adı zikredilmeden kesilmiş hayvanların etini yemek de haramlar arasında yer alır. Bunun dışında mekruh ve mendup gibi kavramlar da Kuran'ın ana konuları içerisinde yer alır. Mekruh, yapılması zararlı olduğu için ''küçük haram'' olarak tanımlanır. Mendup ise yapılması sevap olan, ancak yapılmaması günah olmayan şeyler için kullanılan bir terimdir.

7- Kıyamet:

Haberin Devamı

 Kutsal kitapta ''hesap günü'' ve ''din günü'' olarak geçen kıyamet, İsrafil'in Sur Borusunu üflemesiyle kopacaktır. O gün herkes Allah'ın huzurunda toplanacak ve hesap görülecektir. Bir Müslüman, Allah'a ve peygamberlerine iman ettiği gibi kıyamet gününe de imal etmelidir. O gün amel defterleri açılacak ve insanlar dünyada kaldığı süre içerisinde yaptığı her şeyden sorguya çekilecektir. Amel defterleri sağdan verilen cennete, soldan verilenler cehenneme gidecektir.

8- Peygamberler:

 Kuran birçok peygamberin hayatından kesitler sunarak ibret almamızı ve ders çıkarmamızı ister. Hz. Nuh, Hz. Musa, Hz. İsa, Hz. İbrahim, Hz. Süleyman ve Hz. Yusuf, Kuran'da adı geçen peygamberlerdendir.

9- Şeytan:

Haberin Devamı

 Şeytan, diğer adıyla İblis, insanın düşmanı olarak Kuran'ı Kerim'in birçok yerinde geçer. Allah, Hz. Adem'i yarattığında şeytandan ona secde etmesini ister. Şeytan emre itaat etmez ve Allah'ın huzurundan kovulur.

 Bu konuların dışında, melekler, yaratılış, dirilme, namaz, oruç, Hac gibi ibadetler de Kuran'ın ana konuları arasında yer alır.

Ahlak ile ilgili ayetler

O (muttakiler) ki; bollukta da darlıkta da infak ederler, öfkelerini yutar ve insanları affederler. Allah, muhsinleri/kulluğunu en güzel şekilde yapmaya çalışanları sever. (3/Âl-i İmran 134)

O (muttakiler) ki; bir kötülük yaptıklarında yahut (günah işleyerek) kendilerine zulmettiklerinde Allah’ı anar ve günahları için bağışlanma dilerler. Allah’tan başka kim günahları bağışlayabilir? Ve bile bile yaptıkları (yanlışta) ısrar etmezler. (3/Âl-i İmran 135)

Allah’ın rahmeti sayesinde onlara karşı yumuşak oldun. Şayet kaba, katı kalpli biri olsaydın etrafından dağılır giderlerdi. Onları affet, onlar için bağışlanma dile, işlerinde onlarla istişare et. (Bir konuda) karar verdiğin zaman Allah’a tevekkül et. (Ve onu uygula. Çünkü) Allah, tevekkül edenleri sever. (3/Âl-i İmran 159)

Allah’ın (kabul edeceğine söz vererek) üstlendiği tevbe, bilmeden günah işleyen sonra çabucak tevbe edenler içindir. Bunların tevbesini Allah kabul eder. Allah (her şeyi bilen) Alîm, (hüküm ve hikmet sahibi olan) Hakîm’dir. (4/Nisâ 17)

(Bir de) onlara, Âdem’in iki oğlunun hak olan haberini oku. Hani onlar bir kurban sunmuştu da birinin (kurbanı) kabul edilmiş, diğerininki kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul olunmayan) demişti ki: “Kesinlikle seni öldüreceğim.” (Kardeşi:) “Allah ancak muttaki olanlardan kabul eder.” demişti. (5/Mâide 27)

Yaptıkları kötülükten birbirlerini alıkoymazlardı. Yaptıkları şey ne kötüdür. (5/Mâide 79)

Bu, şundandır: Allah, bir topluma verdiği nimeti, onlar kendilerinde olanı değiştirmedikçe değiştirecek değildir. Şüphesiz Allah, (işiten ve dualara icabet eden) Semi’, (her şeyi bilen) Alîm’dir. (8/Enfâl 53)

Şayet bir topluluğun (antlaşmalarına) ihanet edeceğinden korkarsan, aynı şekilde antlaşmayı bozduğunu onlara bildir. Şüphesiz Allah, hainleri sevmez. (8/Enfâl 58)

Altından ırmaklar akan ve içinde ebedî kalacakları Adn Cennetleri... Bu, arınan kimsenin mükâfatıdır. (20/Tâhâ 76)

Ey iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın. Kim de şeytanın adımlarına uyarsa şüphesiz ki o, fuhşiyatı ve münkeri emreder. Şayet üzerinizde Allah’ın lütfu ve rahmeti olmasaydı içinizden hiç kimse ebediyen arınamazdı. Fakat Allah, dilediğini temizleyip arındırır. Allah (işiten ve dualara icabet eden) Semi’, (her şeyi bilen) Alîm’dir. (24/Nûr 21)

İçinizden fazilet ve zenginlik sahipleri, akrabalara, miskinlere/ihtiyaç sahibi yoksullara ve Allah yolunda hicret edenlere (bir daha mallarından) vermeyeceklerine dair yemin etmesinler. Affetsinler, hoş görsünler (yaptıklarını görmezden gelsinler). Allah’ın sizi bağışlamasını istemez misiniz? Allah (günahları bağışlayan, örten ve günahların kötü akıbetinden kulu koruyan) Ğafûr, (kullarına karşı merhametli olan) Rahîm’dir. (24/Nûr 22)

İffetli, hiçbir şeyden habersiz ve mümin olan kadınlara iftira edenler, dünyada ve ahirette lanetlenmişlerdir. Onlar için büyük bir azap vardır. (24/Nûr 23)

O gün, dilleri, elleri ve ayakları yaptıklarına dair aleyhlerine şahitlikte bulunacaktır. (24/Nûr 24)

O gün, hak ettikleri karşılığı Allah, eksiksiz bir şekilde onlara verecektir. Ve Allah’ın (hak ve hakikatin kaynağı) El-Hak, (varlığının ve birliğinin delilleri apaçık, kullarına açıklayan, iftiraya uğrayanların masumluğunu açık eden) El-Mubîn olduğunu da bileceklerdir. (24/Nûr 25)

Kötü/pis kadınlar, kötü erkeklere; kötü erkekler, kötü kadınlara; temiz/iyi kadınlar, temiz erkeklere; temiz erkekler, temiz kadınlara (yakışır). Bunlar, onların söylediklerinden berîdirler/uzaklardır. Onlara bağışlanma ve değerli bir rızık vardır. (24/Nûr 26)

Ey iman edenler! Kendi eviniz dışındaki evlere izin almadan ve ev halkına selam vermeden girmeyin. Bu, sizin için daha hayırlıdır. Umulur ki öğüt alırsınız. (24/Nûr 27)

Şayet o (evlerde) kimseyi bulamazsanız, izin verilinceye kadar (evlere) girmeyin. (İzin istediğinizde izin verilmez ve) size: “Dönün!” denirse dönün. (Kapı önünde beklemeyin. Dönmeniz) sizin için en temiz (ve hayırlı) olandır. Allah, yaptıklarınızı bilir. (24/Nûr 28)

İçinde oturulmayan ve içinde faydanıza bir şey bulunan evlere girmenizde sizin için bir günah yoktur. Allah, açığa vurduklarınızı da gizlediklerinizi de bilir. (24/Nûr 29)

Mümin erkeklere: “Gözlerini (haramdan) kısmalarını ve iffetlerini korumalarını” söyle. Bu, onlar için en hayırlı/temiz olandır. Şüphesiz ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. (24/Nûr 30)

Mümin kadınlara da: “Gözlerini (haramdan) kısmalarını ve iffetlerini muhafaza etmelerini” söyle. Kendiliğinden görünenler hariç süslerini açığa çıkarmasınlar. Başörtülerini yakalarının üzerine koysunlar (kafa, boyun ve göğüs kısmını örtecek şekilde). Kocalarından, babalarından, kayınbabalarından, çocuklarından, kocalarının (başkasından olma) çocuklarından, kardeşlerinden, erkek kardeşlerin çocuklarından, kız kardeşlerin çocuklarından, kendi kadınlarından, sağ ellerinin sahip olduğu (köle ve cariyelerden), kadına (ihtiyaç ve arzusu olmayan) erkeklerden, kadınların avretini anlamayan çocuklardan başkasına süslerini göstermesinler. Gizledikleri ziynetler anlaşılsın/bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Hep beraber topluca Allah’a tevbe edin ki, kurtuluşa eresiniz ey müminler! (24/Nûr 31)

Hiçbir günahkâr, bir başkasının günahını yüklenmez. (Günah) yükü ağır olan biri (yükünü) taşıması için birini çağırsa yakın akraba dahi olsa günahı ona yükletilmez. Sen yalnızca gaybta (görmedikleri hâlde ya da kimsenin kendilerini görmediği yerlerde) Rablerinden korkanları ve namazı dosdoğru kılanları uyarırsın. Kim de arınırsa, ancak kendi yararına arınmış olur. Dönüş yalnızca Allah’adır. (35/Fâtır 18)

Ümmiler arasında onlardan olan, kendilerine (Allah’ın) ayetlerini okuyan, onları arındıran, Kitab’ı ve hikmeti öğreten bir Resûl gönderen O’dur. Onlar, bundan önce apaçık bir sapıklık içindeydiler. (62/Cuma 2)

Ve hiç kuşkusuz, sen büyük bir ahlak üzeresin. (68/Kalem 4)

Yüzünü astı ve sırtını döndü. (80/Abese 1)

Kendisine kör olan (Abdullah b. Ümmü Mektum) gelince. (80/Abese 2)

Ne biliyorsun, belki arınacaktı? (80/Abese 3)

Ya da (dinlediği ayetlerden) öğüt alacak ve bu öğüt kendisine fayda sağlayacaktı. (80/Abese 4)

Kendisini müstağni gören (Allah’a ve O’nun dinine ihtiyacı yokmuş gibi davranan) kimse (ise), (80/Abese 5)

Sen ona yöneliyor (onu etkilemeye çalışıyorsun). (80/Abese 6)

Oysa, onun (şirkten) arınmamasında sana bir sorumluluk yoktur. (80/Abese 7)

Koşarak (dinini öğrenmeye istekli bir şekilde) sana gelense; (80/Abese 8)

Ki o, (Allah’tan) korkar. (80/Abese 9)

Sen ise onu bırakıp (başka şeylerle) meşgul oluyorsun. (80/Abese 10)

Asla (böyle yapma!) Hiç şüphesiz o, bir öğüttür/hatırlatmadır. (80/Abese 11)

Nefse ve onu düzenleyene, (91/Şems 7)

Ona hem kötülüğü hem de takvayı ilham edene (tüm bunlara andolsun ki), (91/Şems 8)

Onu (nefsini) arındıran, kesinlikle kurtuluşa ermiştir. (91/Şems 9)

Onu (küfür ve masiyetle) örtüp gizleyen de, kesinlikle zarar etmiştir. (91/Şems 10)

O ki; malını vererek arınır. (92/Leyl 18)

Asla! Hiç şüphesiz, insan azgınlaşır. (96/Alak 6)

Kendini müstağni (kimseye ihtiyacı olmayan, kendisine yeten) olarak gördüğünde. (96/Alak 7)

İbadet İle İlgili Ayetler Nelerdir?

Kur'an fihristi, Kur'an-ı Kerim'de bulunan ayetlerin konularına göre düzenlenmiş bir indekstir. Bu indeks, Kur'an'da bahsedilen konuların alfabetik bir şekilde sıralandığı ve her konunun hangi ayetlerde geçtiğini belirten bir referans kaynağıdır. Kur'an fihristi, Kur'an okuyucuları için oldukça faydalı bir araçtır ve Kur'an'ın içeriğini daha iyi anlamalarına yardımcı olur.

İBADET Ayetleri Nelerdir?

İbadet ile ilgili ayetler de bu noktada sık sık araştırılan konulardan birisi olarak öne çıkmaktadır. Kuran-ı Kerim’de İbadet ile ilgili ayetler yer almaktadır

İBADET İle İlgili Ayetler Nedir?

Fatihâ Suresi, 4. ayet:

Biz yalnızca Sana ibadet eder ve yalnızca Senden yardım dileriz.

Bakara Suresi, 128. ayet:

"Rabbimiz, ikimizi Sana teslim olmuş (Müslümanlar) kıl ve soyumuzdan Sana teslim olmuş (Müslüman) bir ümmet (ver). Bize ibadet yöntemlerini (yer veya ilkelerini) göster ve tevbemizi kabul et. Şüphesiz, Sen tevbeleri kabul eden ve esirgeyensin."

Bakara Suresi, 133. ayet:

Yoksa siz, Yakub'un ölüm anında, orada şahidler miydiniz? O, oğullarına: "Benden sonra kime ibadet edeceksiniz?" dediğinde, onlar: "Senin İlahına ve ataların İbrahim, İsmail ve İshak'ın İlahı olan tek bir İlaha ibadet edeceğiz; bizler O'na teslim olduk" demişlerdi.

Bakara Suresi, 200. ayet:

(Hacc) ibadetlerinizi bitirdiğinizde, artık (cahiliye döneminde) atalarınızı andığınız gibi, hatta ondan da kuvvetli bir anma ile Allah'ı anın. İnsanlardan öylesi vardır ki: "Rabbimiz, bize dünyada ver" der; onun ahirette nasibi yoktur.

Al-i İmran Suresi, 51. ayet:

"Gerçekten Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Öyleyse O'na ibadet edin. Dosdoğru olan yol işte budur."

Nisa Suresi, 36. ayet:

Allah'a ibadet edin ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anne-babaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa ve sağ ellerinizin malik olduklarına güzellikle davranın. Çünkü, Allah, her büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez.

Nisa Suresi, 172. ayet:

Mesih ve yakınlaştırılmış (yüksek derece sahibi) melekler, Allah'a kul olmaktan kesinlikle çekimser kalmazlar. Kim O'na ibadet etmeye 'karşı çekimser' davranırsa ve büyüklenme gösterirse (bilmeli ki,) onların tümünü huzurunda toplayacaktır.

Maide Suresi, 72. ayet:

Andolsun, "Şüphesiz Allah, Meryem oğlu Mesih'tir" diyenler küfre düşmüştür. Oysa Mesih'in dediği (şudur:) "Ey İsrailoğulları, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a ibadet edin. Çünkü O, Kendisi'ne ortak koşana şüphesiz cenneti haram kılmıştır, onun barınma yeri ateştir. Zulmedenlere yardımcı yoktur."

En'am Suresi, 162. ayet:

De ki: "Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, dirimim ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah'ındır."

Araf Suresi, 139. ayet:

Onların içinde bulundukları şey (din) mahvolucudur ve yapmakta oldukları şeyler (ibadetler) de geçersizdir.

Araf Suresi, 206. ayet:

Şüphesiz Rabbinin Katında olanlar, O'na ibadet etmekten büyüklenmezler; O'nu tesbih ederler ve yalnız O'na secde ederler.

Tevbe Suresi, 31. ayet:

Onlar, Allah'ı bırakıp bilginlerini ve rahiplerini rablar (ilahlar) edindiler ve Meryem oğlu Mesih'i de. Oysa onlar, tek olan bir İlah'a ibadet etmekten başka bir şeyle emrolunmadılar. O'ndan başka İlah yoktur. O, bunların şirk koştukları şeylerden Yücedir.

Tevbe Suresi, 112. ayet:

Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, (İslam uğrunda) seyahat edenler, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülükten sakındıranlar ve Allah'ın sınırlarını koruyanlar; sen (bütün) mü'minleri müjdele.

Yunus Suresi, 28. ayet:

O gün, onların tümünü birarada toplayacağız, sonra şirk katanlara: "Yerinizden ayrılmayınız; siz de, şirk koştuklarınız da" diyeceğiz. Artık onların arasını açmışızdır. Şirk koştukları derler ki: "Siz bize ibadet ediyor değildiniz."

Yunus Suresi, 29. ayet:

"Bizim ile sizin aranızda şahid olarak Allah yeter. Gerçekten biz, sizin ibadetinizden habersizdik."

Yunus Suresi, 104. ayet:

De ki: "Ey insanlar, eğer benim dinimden yana bir kuşku içindeyseniz, ben, sizin Allah'tan başka ibadet ettiklerinize ibadet etmiyorum, ancak ben, sizin hayatınıza son verecek olan Allah'a ibadet ederim. Ben, mü'minlerden olmakla emrolundum."

Hud Suresi, 2. ayet:

Öyle ki, Allah'tan başkasına ibadet etmeyin. Gerçekten Ben, sizi O'nun tarafından uyaran ve müjdeleyenim;

Hud Suresi, 50. ayet:

Ad (halkına da) kardeşleri Hud'u (gönderdik). Dedi ki: "Ey kavmim, Allah'a ibadet edin, sizin O'ndan başka İlahınız yoktur. Siz yalan olarak (tanrılar) düzenlerden başkası değilsiniz.

Hud Suresi, 61. ayet:

Semud (halkına da) kardeşleri Salih'i (gönderdik). Dedi ki: "Ey kavmim, Allah'a ibadet edin, sizin O'ndan başka İlahınız yoktur. O sizi yerden (topraktan) yarattı ve onda ömür geçirenler kıldı. Öyleyse O'ndan bağışlanma dileyin, sonra O'na tevbe edin. Şüphesiz benim Rabbim, yakın olandır, (duaları) kabul edendir."

Hud Suresi, 84. ayet:

Medyen (halkına da) kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik). Dedi ki: "Ey kavmim, Allah'a ibadet edin, O'ndan başka İlahınız yoktur. Ölçüyü ve tartıyı eksik tutmayın; gerçekten sizi bir 'bolluk ve refah (hayır)' içinde görüyorum. Doğrusu sizi çepeçevre kuşatacak olan bir günün azabından korkuyorum."

Ra'd Suresi, 14. ayet:

Hak olan çağrı (dua, ibadet) yalnızca O'na (olan)dır. Onların Allah'tan başka çağırdıkları ise, onlara hiçbir şeyle cevab veremezler. (Onların durumu) yalnızca, ağzına gelsin diye, iki avucunu suya uzatan(ın boşuna beklemesi) gibidir. Oysa ona gelmez. İnkar edenlerin duası, sapıklık içinde olmaktan başkası değildir.

Hicr Suresi, 99. ayet:

Ve yakîn sana gelinceye kadar Rabbine ibadet et.

Kehf Suresi, 110. ayet:

De ki: "Şüphesiz ben, ancak sizin benzeriniz olan bir beşerim; yalnızca bana sizin İlahınızın tek bir İlah olduğu vahyolunuyor. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, artık salih bir amelde bulunsun ve Rabbine ibadette hiç kimseyi ortak tutmasın."

Meryem Suresi, 65. ayet:

Göklerin, yerin ve her ikisi arasındakilerin Rabbidir; şu halde O'na ibadet et ve O'na ibadette kararlı ol. Hiç O'nun adaşı olan birini biliyor musun?

Taha Suresi, 14. ayet:

"Gerçekten Ben, Ben Allah'ım, Benden başka İlah yoktur; şu halde Bana ibadet et ve Beni zikretmek için dosdoğru namaz kıl."

Enbiya Suresi, 19. ayet:

Göklerde ve yerde kim varsa O'nundur. O'nun yanında olanlar, O'na ibadet etmekte büyüklüğe kapılmazlar ve yorgunluk duymazlar.

Enbiya Suresi, 25. ayet:

Senden önce hiçbir elçi göndermedik ki, ona şunu vahyetmiş olmayalım: "Benden başka İlah yoktur, öyleyse Bana ibadet edin."

Enbiya Suresi, 73. ayet:

Ve onları, Kendi emrimizle hidayete yönelten önderler kıldık ve onlara hayrı kapsayan-fiilleri, namaz kılmayı ve zekat vermeyi vahyettik. Onlar Bize ibadet edenlerdi.

Enbiya Suresi, 84. ayet:

Böylece onun duasına icabet ettik. Kendisinden o derdi giderdik; ona Katımız'dan bir rahmet ve ibadet edenler için bir zikir olmak üzere ailesini ve onlarla birlikte bir katını daha verdik.

Enbiya Suresi, 92. ayet:

Gerçekten, sizin bu ümmetiniz tek bir ümmettir. Ben de sizin Rabbinizim, öyleyse Bana ibadet ediniz.

Hac Suresi, 11. ayet:

İnsanlardan kimi, Allah'a bir ucundan ibadet eder, eğer kendisine bir hayır dokunursa, bununla tatmin bulur ve eğer kendisine bir fitne isabet edecek olursa yüzü üstü dönüverir. O, dünyayı kaybetmiştir, ahireti de. İşte bu, apaçık bir kayıptır.

Hac Suresi, 67. ayet:

Biz her ümmete bir ibadet tarzı (Mensek) kıldık, onlar bu tarz üzere ibadet etmektedirler. Öyleyse, (din) iş(in)de seninle çekişmesinler. Sen, Rabbine çağır. Şüphesiz sen dosdoğru bir hidayet üzerindesin.

Hac Suresi, 77. ayet:

Ey iman edenler, rüku edin, secdeye varın, Rabbinize ibadet edin ve hayır işleyin, umulur ki kurtuluş bulursunuz.

Mü'minun Suresi, 32. ayet:

Onlara da kendi içlerinden: "Allah'a ibadet edin. O'nun dışında sizin başka İlahınız yoktur, yine de sakınmayacak mısınız?" (desin) diye içlerinden bir elçi gönderdik.

Nur Suresi, 55. ayet:

Allah, içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara va'detmiştir: Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl 'güç ve iktidar sahibi' kıldıysa, onları da yeryüzünde 'güç ve iktidar sahibi' kılacak, kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları korkularından sonra güvenliğe çevirecektir. Onlar, yalnızca Bana ibadet ederler ve Bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Kim bundan sonra inkar ederse, işte onlar fasıktır.

Furkan Suresi, 55. ayet:

Allah'ı bırakıp kendilerine yarar ve zarar sağlayamayacak şeylere ibadet ediyorlar. Kafir, (asıl) kendi Rabbine karşı (şeytana) arka çıkandır.

Neml Suresi, 91. ayet:

(De ki:) "Ben, ancak bu şehrin Rabbine ibadet etmekle emrolundum ki, O, burasını kutlu ve saygıdeğer kıldı. Herşey O'nundur. Ve Müslümanlardan olmakla emrolundum."

Ankebut Suresi, 45. ayet:

Sana Kitap'tan vahyedileni oku ve namazı dosdoğru kıl. Gerçekten namaz, çirkin utanmazlıklar (fahşa)dan ve kötülüklerden alıkoyar. Allah'ı zikretmek ise muhakkak en büyük (ibadet)tür. Allah, yaptıklarınızı bilir.

Ankebut Suresi, 56. ayet:

Ey iman eden kullarım, şüphesiz Benim arzım geniştir; artık yalnızca Bana ibadet edin.

Zümer Suresi, 2. ayet:

Şüphesiz, sana bu Kitab'ı hak ile indirdik; öyleyse sen de dini yalnızca O'na halis kılarak Allah'a ibadet et.

Zümer Suresi, 3. ayet:

Haberin olsun; halis (katıksız) olan din yalnızca Allah'ındır. O'ndan başka veliler edinenler (şöyle derler:) "Biz, bunlara bizi Allah'a daha fazla yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz." Elbette Allah, kendi aralarında hakkında ihtilaf ettikleri şeylerden hüküm verecektir. Gerçekten Allah, yalancı, kafir olan kimseyi hidayete erdirmez.

Zümer Suresi, 9. ayet:

Yoksa o, gece saatinde kalkıp da secde ederek ve kıyama durarak gönülden itaat (ibadet) eden, ahiretten sakınan ve Rabbinin rahmetini umud eden (gibi) midir? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Şüphesiz, temiz akıl sahipleri öğüt alıp-düşünürler."

Zümer Suresi, 11. ayet:

De ki: "Ben, dini yalnızca O'na halis kılarak Allah'a ibadet etmekle emrolundum."

Zümer Suresi, 14. ayet:

De ki: "Ben dinimi yalnızca O'na halis kılarak Allah'a ibadet ederim."

Zümer Suresi, 15. ayet:

"Siz, O'nun dışında dilediklerinize ibadet edin." De ki: "Gerçekten hüsrana uğrayanlar, kıyamet günü hem kendilerini, hem yakınlarını hüsrana uğratanlardır. Haberiniz olsun; bu apaçık olan hüsranın kendisidir."

Mü'min Suresi, 60. ayet:

Rabbiniz dedi ki: "Bana dua edin, size icabet edeyim. Doğrusu Bana ibadet etmekten büyüklenen (müstekbir)ler; cehenneme boyun bükmüş kimseler olarak gireceklerdir.

Fussilet Suresi, 37. ayet:

Gece, gündüz, güneş ve ay O'nun ayetlerindendir. Siz güneşe de, aya da secde etmeyin. Allah'a secde edin, ki bunları Kendisi yaratmıştır. Eğer O'na ibadet edecekseniz.

Zuhruf Suresi, 20. ayet:

Dediler ki: "Eğer Rahman dilemiş olsaydı, biz onlara ibadet etmezdik." Onların bundan yana hiçbir bilgileri yoktur. Onlar, yalnızca 'zan ve tahminle yalan söylüyorlar.'

Ahkaf Suresi, 6. ayet:

İnsanlar haşrolunduğu (biraraya getirildiği) zaman, (Allah'tan başka taptıkları) onlara düşman kesilirler ve (kendilerine) ibadet etmelerini de tanımazlar.

Zariyat Suresi, 56. ayet:

Ben, cinleri ve insanları yalnızca Bana ibadet etsinler diye yarattım.

Tahrim Suresi, 5. ayet:

Belki onun Rabbi, -eğer o sizi boşayacak olursa- ona yerinize sizlerden daha hayırlı Müslüman, mü'min, gönülden itaat eden, tevbe eden, ibadet eden, oruç tutan dul ve bakire eşler' verir.

Cin Suresi, 19. ayet:

Şu bir gerçek ki, Allah'ın kulu (olan Muhammed,) O'na dua (ibadet ve kulluk) için kalktığında, onlar (müşrikler,) neredeyse çevresinde keçeleşeceklerdi.

Müzzemmil Suresi, 6. ayet:

Doğrusu gece neşesi (gece ibadeti, insanın iç dünyasında uyandırdığı) etki bakımından daha kuvvetli, okumak bakımından daha sağlamdır.

İnşirah Suresi, 7. ayet:

Şu halde boş kaldığın zaman, durmaksızın (dua ve ibadetle) yorulmaya-devam et.

 

GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

Son dakika haberler, köşe yazılar, ekonomi, magazin, siyaset, spor gündeminin tek adresi HaberTurk.com; HaberTurk.com haber içerikleri kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, haberler izinsiz olarak kopyalanamaz ve başka yerde yayınlanamaz.


İman-ibâdet-ahlâk ile ilgili ayetler (1 kayıt)

Bakara / 177. Ayet

لَيْسَ الْبِرَّ اَنْ تُوَلُّوا وُجُوهَكُمْ قِبَلَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَلٰكِنَّ الْبِرَّ مَنْ اٰمَنَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَالْمَلٰٓئِكَةِ وَالْكِتَابِ وَالنَّبِيّ۪نَۚ وَاٰتَى الْمَالَ عَلٰى حُبِّه۪ ذَوِي الْقُرْبٰى وَالْيَتَامٰى وَالْمَسَاك۪ينَ وَابْنَ السَّب۪يلِ وَالسَّٓائِل۪ينَ وَفِي الرِّقَابِۚ وَاَقَامَ الصَّلٰوةَ وَاٰتَى الزَّكٰوةَۚ وَالْمُوفُونَ بِعَهْدِهِمْ اِذَا عَاهَدُواۚ وَالصَّابِر۪ينَ فِي الْبَأْسَٓاءِ وَالضَّرَّٓاءِ وَح۪ينَ الْبَأْسِۜ اُو۬لٰٓئِكَ الَّذ۪ينَ صَدَقُواۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُتَّقُونَ


Yüzlerinizi doğu ya da batı tarafına çevirmeniz iyilik değildir. Asıl iyilik; Allah’a, âhiret gününe, meleklere, kitaplara ve peygamberlere inanan; malını sevdiği halde akrabasına, yetimlere, yoksullara, yolda kalan gariplere, dilenenlere, hürriyetine kavuşmak isteyen köle ve esirlere veren; namazı dosdoğru kılıp zekâtı ödeyen; antlaşma yaptığında sözünde duran; sıkıntı, darlık, hastalık ve şiddetli savaş zamanlarında sabredenlerin yaptığıdır. Kulluklarında samimi ve dürüst olanlar işte bunlardır; gerçek takvâ sahipleri de yine bunlardır.


Meal Karşılaştır Sûreye git Tefsiri



https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2023/06/nas-suresinin-fazileti-191872-m.jpg
Nas Suresinin Fazileti

Nâs sûresi Mekke’de inmiştir. 6 âyettir. Kur’ân-ı Kerîm bu sûre ile sona ermektedir. İsmini, 4. âyet hâriç, âyetlerinin sonlarında tekrarlanan ve “ins ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2018/04/hafızayı_güclendiren_1-702x336.jpg
Dilek ile İlgili Ayetler

Dilek kelimesi sözlükte, “olması istenen şey, istek, arzu, talep, ricâ, temenni” anlamlarına gelir. Kur’an-ı Kerim’de istek, dilemek, temenni vs. hak ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2019/05/felak-suresi-118220-m.jpg
Felak Suresi Okunuşu ve Anlamı

Felâk suresi, Medine döneminde nüzul olmuştur. Felâk suresi, 5 âyettir. Felâk, “sabah aydınlığı” demektir. FELAK SURESİ ARAPÇA Felak Suresi Arapça ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2023/06/felak-suresinin-fazileti-191847-m.jpg
Felak Suresinin Fazileti

Felak sûresi Mekke’de inmiştir. 5 âyettir. İsmini birinci âyetin sonundaki “yarmak, aydınlık, sabah” mânalarına gelen اَلْفَلَقُ (felak) kelimesinden ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2023/06/devlet-yonetimi-ile-ilgili-ayetler-191864-m.jpg
Devlet Yönetimi ile İlgili Ayetler

Devlet kelimesi sözlükte, “belli bir toprakta veya toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun olu ...


Copyright © 2019 Kuran ve Meali. Hiçbir ticari kaygısı yoktur.

kuranvemali.com altında yayınlanan içeriklerin tüm hakları mahfuzdur. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi içeriklerin tamamı izinsiz kullanılamaz.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir