Kırklareli’nin Demirköy ilçesine bağlı olan İğneada, Trakya’nın Karadeniz sahil şeridinde kalır. 22 kilometrelik sahiliyle misafirlerini ağırlayan bölge, il merkezine sadece km uzaklıktadır. 3 bin kişilik nüfusuyla ve İstanbul’a olan yakınlığıyla dikkat çeken İğneada; denizi, gölleri, ormanları ve kendine has kültürüyle tatil için bir cazibe merkezidir. yılında Milli Park statüsüne dahil edilen ve ıssız patika yolları, sıcak kahvehaneleri ve salaş balık restoranlarıyla sizi hayal bile edemeyeceğiniz alemlere sürükleyen bir yer İğneada.
Eko turizm ve Kültür turizmi açısından çeşitli alternatiflere sahip olan bölge, longoz ormanlarıyla kendini doğanın eşsiz kollarına bırakmak isteyenleri karşılar. Bölge halkı son derece konukseverdir. Yörenin tarihine ışık tutan yapılar ise kültür turizminin gelişimine katkı sağlar. Karadeniz’e sahili olan belde yat turlarının da uğrak yeridir. Seyahatini renklendirmek isteyenler balık lokantaları ve restoranlarda ağız tatlarına uygun alternatifler bulabilirler. Bölgeye gidenler ıhlamur ve meşe balı veya marmeladı alarak yörenin tadlarını evlerine taşıyabilirler.
Karadeniz’in tipik sahillerinden biraz farklı, sakin, huzurlu ve cennetten bir köşe gibi görünen bu eşsiz yer, 7 gölü ve 20 km uzunluğundaki eşsiz sahili ve longoz ormanlarıyla tatilcileri büyülemeyi başarıyor.
İğneada’da ne yapılır konusunda ve kalınacak oteller, ziyaret edilmesi gereken mekanlar, gezilecek adresler ve yapılacak aktiviteler açısından son derece zengin bir bölge olan İğneada, sunduğu seçeneklerle kısa tatilleri değerlendirmek isteyen İstanbullular için ideal bir seçenektir.
Avrupa’nın en büyük longoz ormanı olan İğneada Longoz Ormanları, gezilip görülmesi gereken yerlerin ilk sırasında yer alıseafoodplus.info ormanı için düzenlenen turlara katılabilir ve güne harika bir kahvaltı ile başlayıp doğal güzellikler içerisinde harika bir tura başlayabilirsiniz.
Bölgeyi daha iyi gezmek isteyenler Demirköy konaklamalı turlara katılabilirler. Dupnisa mağarası da görme şansını elde eden gezginler, Istranca Dağları’nın eşsiz doğası ortasında kalarak şehir hayatından biraz olsun uzaklaşabilirler. İçinden yeraltı nehirleri geçen mağara; 3 bölümden oluşuyor. metre uzunluğunda ve tam milyon yaşında olan mağara, ziyaretçilerini büyülemeyi ve kendine hayran bırakmayı iyi seafoodplus.infoar Kıyıköy yazımızda.
Hiç kirlenmemiş bir deniz ülkenin en batı noktasından girmek isteyenler çantalarını hazırlamaya başlayabilirler. Tatilcilere hiç de alışık olmadıkları bir deneyim sunmaya hazırlanan program, aracıyla günübirlik etkinliklerden hoşlananlar için doğru bir seçim olabilir.
Limanköy; yazları başka kışları başka güzelliğe sahip olan köy, kişilik nüfusuyla misafirlerini bağrına basar. Longoz tipi ormanlarıyla meşhur olan belde, doğayla iç içe bir tatile özel duyanlar için biçilmiş rota olabilir.
Türkiye’nin en batı ucundaki deniz feneri olarak bilinen adres, denizden 44 metre yüksek kurulu. Bu nedenle Karadeniz’in hırçın dalgalarından etkilenmeyen fener, önündeki doğal plajıyla fark yaratıyor.
Oldukça uzun bir kumsala sahip olmasıyla denize girmek isteyenler için rahat bir imkan sağlıseafoodplus.infoniz sahili olması sebebi ile bildiğiniz gibi biraz rüzgarlı .
Yıldız dağlarının orman dokusu, göller ve ağaçlarla süslenen bölge, özellikle hafta sonu ziyaretçilerini ağırlamak için gelişimini sürdürüyor. Konaklamanın yanı sıra temiz ve bakir doğayı seyredebilir, kumsalda yürüyüş yapabilir veya sporu da günlük hayatınızın bir parçası haline getirebilirsiniz.
Botanik turlara katılarak kuş gözlemi yapmak isteyenler için sunulan ev pansiyonculuğu sınırsız misafirperverliğiyle sizi bekliyor. Otantik şekilde döşenen ve sadece müşteri memnuniyetine odaklanan oteller farklı konaklama hizmetleriyle dikkat çekiyor. Otel fiyatları oldukça uygun olan bölgede tüm yıl boyunca hizmet veren tesisler bulmakta çok kolay. Bölgenin en güzel zamanının Sonbahar olduğu söylenebilir.
Bölgede kalabileceğiniz pansiyon ve oteller şu şekilde;
İğneada, Kırklareli iline ve Demirköy ilçesine bağlıdır.
Özel aracıyla yola çıkanlar; Saray, Vize, Poyralı, Demirköy ve İğneada tabelalarını takip ederek kolay bir ulaşım sağlanabilir. İstanbul’a km uzaklıkta olan beldeye özel araçlar 4 saat gibi kısa bir sürede ulaşılabilir.
Sizlerde gezi ve tecrübelerinizi yazımıza yorumda bulunarak bizlerle paylaşabilirsiniz.
Trakyanın saklı cenneti İğneada, İstanbula yakın, doğası, tarihi, yemekleri ve farklı aktivitelere imkan sağlaması ile hafta sonu gezileri için harika bir tatil destinasyonu. Karadeniz kıyısında, Bulgaristan sınırına çok yakın mesafede bulunan şehir, longoz ormanlarının arasında bulunuyor. İğneada nerede, nasıl gidilir, İğneadada gezilecek yerler gibi pek çok bilgiyi İğneada gezi rehberi niteliğindeki bu yazıda bulacaksınız.
İğneada, İstanbula kilometre mesafede yer alıyor. Kırklarelinin Demirköy ilçesine bağlı yerleşim, Karadeniz sahili kıyısında ve dünyanın en büyük longoz ormanlarından biri olan İğneada Longoz Ormanları Milli Parkının bitiminde yer alıyor. Ayrıca İğneada, Karadeniz sınırında Bulgaristan sınırına en yakın en büyük yerleşim. İğneadaya 10 km mesafedeki Beğendik Köyü ise son köy.
Kendi aracımız ile İğneadaya giyorsanız ve İstanbuldan geliyorsanız; Çerkezköy,den Temden çıkıp sırasıyla Vize, Demirköy yönünü takip ederek İğneadaya ulaşabilirsiniz. Dönüş rotanıza ise Dupnisa Mağarasını eklerseniz Lüleburgaz üzerinden Teme bağlanarak İstanbula ulaşabilirsiniz.
İğneadaya giderken Kırklareline uğramanıza gerek yok. İğneada Kırklareliye bağlı olmasına rağmen il merkezi oldukça da uzak mesafede, İğneadaya 97 kilometre uzakta yer alıyor.
İstanbuldan İğneadaya mesafe kısa olsa da, Temden çıktıktan sonraki kilometre yol dar ve Istranca Dağlarını önce tırmanıp sonra indiği için dolana dolana çıkan bir yolu var. kilometrelik yol saat kadar sürüyor.
Gelelim fasülyenin faydalarına. İğneadaya kaç kez gittim artık hatırlamıyorum. Tüm gidişlerimde hafta sonu bir gece konaklamalı olacak şekilde kaldım. Gezilecek yer önerilerim de iki günde gezilip görülebilecek yerleri içeriyor.
İğneadada gezilecek yerler, kamp alanları, restoranları gibi yerleri aşağıdaki haritaya tıklayarak görebilirsiniz.
İğneadada gezilecek yerler listesini gittiğimiz sırayla aktaracağım, siz de rota yaparken benzer bir yol izleyebilirsiniz.
Kırklareli Pınarhisar ile Yenice arasında bulunan Manyetik Yol, araçların vites boşa alınınca yokuş yukarıya kendi kendine çıkması ile meşhur oldu, pek çok habere de konu oldu. Uzmanlar manyetik yol diye birşey olmadığını, yolun bulunduğu yerde ufuk çizgisinin görünmemesi nedeniyle, aslında yokuş aşağı eğimi olan yolun göz yanılması nedeniyle yokuş yukarıymış gibi göründüğünü söylüyor.
Biz de deney yapmak için uğraştık ama belki aracımız otomatik vites olduğundan olmadı, bilemiyorum. Siz de denemek isterseniz Google haritalarda Manyetik Yol Alabalık Tesisleri diye işaretlenmiş yeri bulun. Zaten tek tük benzer deneyi yapmaya çalışan yol kenarında durmuş araçları göreceksiniz.
Demirköy, İğneadanın bağlı olduğu ilçe. İğneada ile Demirköy arası mesafe 27 kilometre. Tarihi Demirköy Fatih Dökümhanesi ise Demirköy merkeze sadece 4 kilometre mesafede yer alıyor. Şehir içinde kahverengi tabelaları göreceksiniz zaten. Demirköyün eski adı Samakof imiş, ilçenin içinde bu ismi taşıyan mekanlar var.
Demirköy Dökümhanesine gelecek olursak; dökümhane Osmanlı döneminde cevredeki demir yataklarından faydalanmak üzere buraya kurulmuş. Fatih Sultan Mehmetin İstanbulun fethinde kullandığı top gülleleri burada dökülmüş. Demirköy ilçesi adını dökümhaneden almış. Çok geniş bir alana yayılmış olan dökümhane Demirköy Tophane-i Amiriye İşletmeleri olarak anılıyormuş. Türk tarihindeki ilk savaş sanayi tesisi sayılıyor.
Dökümhane girişi ücretsiz. Zaten dökümhaneden geriye çok az şey kalmış. İki dökümhanenin olduğu alanda eritme fırınları olduğu anlaşılan yerler bulunuyor. Bir de birbirine bağlı tüneller yer alıyor. Dökümhanedeki camii tamamen restore edilmiş, şu an en sağlam yer camii. Ancak camii ziyarete kapalı ve kapıları kilitli. Tesisler açıldığında burası da açılır belki.
Dökümhane yolu arnavut kaldırım yapılmış, girişte hediyelik eşya satılabilecek standlar yapılmış. Çok düzenli görünüyor.. Tam girişte bir küçük kafeterya var. Gelenler çay, kahve, soğuk içecek bulabilirler burada. Demirköyden dökümhaneye gelen yol üzerinde köy kahvaltısı veren şirin mekanlar var. Sabah ilk durak olarak buraya gelecekseniz kahvaltınızı da buralarda yapabilirsiniz.
İğneada merkezden sadece metre yürüme mesafesinde kilometrelerce devam eden İğneada Plajı yer alıyor. metre genişliğindeki plaj halka açık ve ücretsiz. Şezlong ve şemsiye kiralayabileceğiniz, yiyecek, içecek servisi alabileceğiniz yerler var, fiyatları da gayet uygun. Dilerseniz kendi havlunuz, sandalyeniz, şemsiyeniz ile istediğiniz yere kurulabilirsiniz.
İğneadada denize girmek için en iyi zaman Haziran ile Ağustos ayları arası. Ama denizin durumu tamamen şansınıza bağlı. Ben ilk kez İğneadaya gittiğimde hem çok dalga vardı hem de kıyıya vurmuş yosun kokusu çok ağırdı, ayağımı bile sokmamıştım. Sonraki gidişlerimde ise deniz pırıl pırıldı, çok az dalga vardı, deniz çok keyifliydi, sudan çıkmak istemedik.
Plajın en güzel yanı rahatsız edici bir kalabalık olmaması. Fotoğraf şehir merkezine en yakın kısmı, biraz daha uzağa doğru devam ederseniz daha tenha yerler bulabilirsiniz.
Plaj boyunca birkaç tane de balık restoranı var. Rota Balık şehir merkezine yakın ve en çok önerilen yer. Mezelerini filan beğeniyorlar.
İğneada Longoz Ormanları Milli Parkı, yılında milli park ilan edilmiş. hektardan geniş bir alana yayılmış olan longoz ormanları dünyanın en büyük longoz ormanları arasında yer alıyor.
Longoz, subasar olarak da kullanılıyor, tabanı sularla kaplı ormanlık alan anlamına geliyor. Ağaç kökleri ve hatta ağaçların bir kısmı sular altında kalıyor. Özellikle yağış miktarının yüksek olduğu kış ve ilkbahar aylarında su altındaki ağaçları görmek mümkün. Yaz aylarında ise su çekiliyor hatta orman içinde yer alan göllerde dahi su seviyesi çok düşüyor.
Longoz ormanları göl, sazlık, lagün, ağaç tipleri ile çok zengin bir doğal hayata ev sahipliği yapıyor. İğneada Milli Parkında farklı bitki türü tespit edilmiş şu ana kadar. Bu bölgenin çok ciddi korunması, bakımının yapılması gerekiyor. Sadece ülkemiz için değil, dünyada sayılı longoz ormanları arasında olduğu için dünya için de önemli ve değerli bir bölge.
İğneada Longoz Ormanları iki farklı bölümden oluşuyor. İlk bölüm Erikli Gölü ile çevresindeki sazlık alanı kaplayan bölüm. İkinci bölüm ise İğneada merkezine en yakın olan Mert Gölünü de içine alacak şekilde 5 gölü barındıran, sazlık alanlar, longoz ormanları ile kaplı olan bölüm.
İğneada Milli Parkı girişi İğneada merkeze yaklaşık 6 kilometre mesafede yer alıyor. Giriş ücretsiz keşke ücretli olsa. Park girişinden giriş yaptığınızda tüm göller arka arkaya sıralanıyor. En yakını Mert Gölü 3 km, Hamam Gölü 8 km, Saka gölü 17 km, Pedina Gölü, Deniz Gölü şeklinde devam ediyor. Göllerin çevrelerinde yürüyüş yapabileceğiniz işaretlenmiş parkurlar bulunuyor.
Hamam Gölü çevresinde 6 kilometrelik bir yürüyüş parkuru bulunuyor. Milli park tamamen doğal bir alan olduğu için patika olsa da hayvanlara dikkat etmek gerekir, bizim çok yakınımızdan tatlı bir yılan geçti mesela. Açık ayakkabı giymemek, bacakları kapatan kıyafetler giymek akıllıca olacaktır, siz benim gibi yapmayın.
Mert Gölüne İğneada merkezden veya Longoz Ormanları Milli Parkı tarafından ulaşabilirsiniz. Milli Park girişinden 4 km mesafede Mert Gölüne yukarından bakabileceğiniz bir kuş gözlem kulesi yapılmış. Kulenin üst platformu 12,21 metre, alt platformu ise 9,06 metre yükseklikte yapılmış. Yukarıdan İğneadayı, plajı, Mert Gölünü, sazlıkları ve longoz ormanlarını görebilirsiniz, oldukça güzel bir manzarası var.
Aşağıdaki krokide kulenin tam olarak yerini görebilirsiniz. Mert Gölü çevresinde yaklaşık 2 saatte yürüyebileceğiniz bir rota bulunuyor. Bu yürüyüş sırasonda milli parktaki doğal yaşamı yerinde gözlemleme şansı bulabilirsiniz.
Ormana yürüyerek girmek için oldukça uzun mesafeler kat etmeniz gerektiğinden kendi aracınız ile veya bölgeyi bilen bir rehber veya tur ile gelmenizi öneririm. Milli Park girişinden itibaren yol toprak ve longoz olması nedeniyle sürekli su, çamur altında olduğundan epey bozuk. Yaz aylarında kuru olması bir avantaj ama bahar veya kış aylarında gelirseniz çamura da hazırlıklı olun.
Milli Park içinde herhangi bir tesis yok, uzun yürüyüşler yapmayı planlıyorsanız mutlaka yanınıza su ve atıştırmalık alın. Lütfen çöplerinizi milli parkta bırakmayın.
Mert Gölü, İğneada Longoz Ormanları Milli Parkı içinde yer alan İğneada merkeze yürüyüş mesafesinde bulunan bir lagün. Göle hem milli park girişinden hem de İğneada tarafından ulaşmak mümkün. Pek çok canlı çeşidine ev sahipliği yapan göl çok güzel manzaralar veriyor.
Mert Gölündeki en popüler aktivite gölde kano yapmak. Göl kıyısında kano kiralaması yapan yerler var. Özellikle hafta sonu gidecekseniz önceden arayıp rezervasyon yaptırmanızda fayda var yoksa yer bulamayabilirsiniz. Özellikle gün batımı ve gün doğumu saatlerinde kano yapmak çok popüler, o saatler için rezervasyon şart.
Mert Gölünde kano turu yapmak için göl kıyısında bulunan Doğa Kafe ile iletişime geçebilirsiniz:
Daha önce kano yapmadıysanız, kol kaslarınıza güveniyorsanız kano kiralayın derim. Kano kiraladığınızda size can yeleği veriliyor, sürüş boyunca can yeleğini çıkarmayacağınıza dair bir taahhüt imzalıyorsunuz. Bu sizi korkutmasın göl oldukça sığ. Ancak göl zeminininde çok fazla bitki olduğu için birşey düşürürseniz bulmanız zor. Telefon veya fotoğraf makinalarını düşüren çok oluyormuş.
Kano turuna katılacaksanız kürekler nedeniyle bol bol ıslanacaksınız. O yüzden ıslanmaya uygun kıyafet ve ayağınıza sandalet, terlik gibi birşey giymeniz iyi olur. Bizim gittiğimiz dönemde sinek çok yoktu ama epey sinek olabiliyormuş, sinek kovucu gibi birşey sıkmanız iyi olur.
Gölde kano yapmaya dair yılında yeni bir uygulama başlamış. Kuşların üreme dönemleri olan 15 Nisan- 30 Haziran tarihleri arasında gölde kano yapılması yasaklanmış. Doğanın korunması açısından çok iyi olmuş, umarım faydası olur. Aşağıda kano turuna izin verilen tarihler ve saat aralıklarını görebilirsiniz;
Tarihler | Saat Aralığı | İzin Durumu |
1 Ocak 21 Mart | KANO YAPILABİLİR | |
22 Mart.- 14 Nisan | KANO YAPILABİLİR | |
15 Nisan 30 Haziran | KUŞ ÜREME DÖNEMİ | KANO YAPILAMAZ |
1 Temmuz 23 Eylül | KANO YAPILABİLİR | |
24 Eylül 31 Aralık | KANO YAPILABİLİR |
İğneadanın limanının olduğu yerin adı Limanköy. İğneada şehir merkezine 7 kilometre mesafede yer alıyor. İğneadanın simgelerinden biri haline gelen İğneada Feneri de burada yer alıyor.
İğneada Feneri, Fransız Feneri adıyla da anılıyor. Bunun sebebi ise yılında fener Fransızlara yaptırılmış, halk arasında da adı Fransız Feneri olarak kalmış. Denizden yüksekliği 44 metre, kule yüksekliği 8 metre olan fener 20 mil uzaktan dahi görülebiliyormuş.
Bir süre önce ülkemizdeki fenerler özel işletmelere verilmeye başlamıştı. İğneada Feneri de bu özelleştirmeden nasibini almış. Geçen yılki işletmecisi buraya güzel bir kafeterya yapmışken, bu yıl İğneada Resort Otel işletmesini almış ancak sanırım işletmesine yatırım yapmak istememiş, fener ve çevresi, abartmıyorum çöp yığınları ile kaplı. Piknik çöpleri, su şişeleri, içki şişeleri, mangal artıkları aklınıza ne gelirse. İğneadanın sembolü sayılan fener bakımsızlık içinde. İğneada Belediyesine instagramdan yazında oranın işletmesi otelde, onlarla iletişime geçin şeklinde bir cevap aldım. Şehre mal olmuş bir yapının bu kadar bakımsız ve pislik içinde bırakılmasının sorumluluğunu kimsenin almaması ne kadar acı. (Yıl: )
Ayrıca Limanköy girişinde bir mesire yeri yer alıyor. Piknik yapmak isterseniz orayı de tercih edebilirsiniz. Limanköyde denize girmek isterseniz de Dalyan adında bir koyu varmış, çok övdüler ama biz gitmedik. Giderseniz deneyiminizi yorumlara yazmayı unutmayın.
İğneadadan Limanköye çıkarken çok sayıda balık restoranı da var. Yemek için bunlardan en popüler olanı Liman Restoran.
Beğendik Köyü, Kırklarelinin Karadeniz kıyısında, Bulgaristan sınırında haneli küçük bir köy. İğneadaya mesafesi sadece 17 kilometre olan köyün çok güzel bir sahil şeridi var. Beğendik plajı 3 kilometre uzunluğunda imiş. Sahilden bakınca sınırdaki Bulgar Köyü olan Rezovo köyünü ve sınırdaki Türk ve Bulgar bayraklarını görebiliyorsunuz.
Biz İğneadada yüzmek için Beğendik Plajını tercih ettik. Plajda Osmanın Yeri adında kamp da yapabileceğiniz tek bir tesis var. Pazar günü gitmiş olmamıza rağmen 3 kilometre plaj boyunca toplasan 20 kişi ancak vardı.
Yine de İğneada ve genel olarak Karadenizde denize giriyorsanız dip akıntılarının tehlikeli olduğunu unutmamak gerek. Beğendik plajında can kurtaran bulunmuyor, bu yüzden iyi seviyede yüzme bilmeyenler için riskli olabilir.
Dupnisa Mağarası, İğneadaya 53 km mesafede bulunuyor. Demirköyün içinde kahverengi tabelasını göreceksiniz. Demirköyden sonra yol dağ yoluna döndüğü için hem dar hem de oldukça kıvrımlı. Bu nedenle İğneadadan yol 1 saatten uzun sürüyor.
Dupnisa Mağarasına gelmeden kilometre önce Sarpderenin yolu kestiği yerde Avcı Şevko, Uyumsuzun Yeri adında bir piknik alanı var. Dere kenarındaki piknik alanı oldukça fazla talep görüyor. Çok kalabalık olduğu için biz durmadık.
Dupnisanın kelime anlamı Bulgarca delik. Girişinde yer alan delik şeklindeki kaya yapısı nedeniyle bu ismi aldığı tahmin ediliyor. Trakya Bölgesinde turizme açılmış olan ilk mağara olma özelliği taşıyor. Mağara girişinde bir mesire alanı yer alıyor, buraya girmek için araç park ücreti 5 TL. Mağaradan çıkan suyun aktığı bir derenin aktığı yer piknik alanı olarak kullanılıyor. Ayrıca pek çok hediyelik eşya, hardaliye ve karadut satan tezgah da var.
Dupnisa Mağarası yılı giriş ücreti: yetişkinler için 15, öğrenciler için 5 TL. Sulu Mağara, Kız Mağarası ve Kuru Mağara olarak 3 farklı bölümden oluşan mağara yaklaşık metre uzunluğunda, bir ucundan girilip öbür ucundan çıkılıyor. Aşağıdan girip yukarıdan çıkıyorsunuz, dolayısıyla mağaradan çıktığınızda yeniden girişe dönmek için uzun bir merdivenden inmeniz gerekiyor.
İğneada çevresinde, Zindan Dere Şelalesi, Bulanıkdere Longozu, Sislioba Kalesi görülebilecek diğer yerler. Vaktiniz olursa rotanıza buraları da ekleyebilirsiniz. Ayrıca longoz ormanlarında yürüyüş, ATV, bisiklet gezilerine de katılabilirsiniz.
Gittiğiniz yerlerde gezilecek görülecek yerleri, gezi rotanızı önceden belirlemek seyahat konforunuzu artırır, daha keyifli bir yolculuk geçirmenizi sağlar. Sadece gezilecek yerler değil, işin konaklama kısmı da tatil zevkinizin ayrılmaz bir parçasıdır. seafoodplus.info üzerinden beklentilerinizi karşılayan otellerde konaklama fırsatı yakalayabilirsiniz. Holimax’a özel indirimli fiyatlardan ve erken rezervasyon avantajlarından faydalanmak için tatil planınızı erkenden yapmanızı öneririm.
İğneadada 5 yıldızlı otellerden pansiyonlara, glamping tesisinden kamp alanlarına kadar konaklama için pek çok seçenek bulunuyor. İğneada kamp yerleri ve kalacak yer önerileri için yazdığım yazıya mutlaka göz atın, otel seçenekleri, kamp yerleri gibi detaylı bilgileri yazıda bulacaksınız. Aşağıda kısa bir özet geçersek;
Yeme-içme konusu iddialı olduğum bir alan değil. Ben gezmeyi, gezerken önüme çıkan yerel lezzetlerin tadına bakmayı seven biriyim kendimce. İğneadaya çok kez gidince İğneadada yenilecekler konusunda az buçuk edindiğim bilgileri paylaşayım, sizin önerileriniz varsa yorumlara eklemeyi unutmayın.
İğneadaya malum genelde yaz aylarında gidiyoruz, hava sıcak, insanın canı soğuk birşeyler çekiyor. İğneada merkezde hemen sahilin paralelinde minicik bir dondurmacı var, adı Balaban. Cevizli, tahinli, vişneli, limonlu, çikolatalı ve sade olmak üzere belli başlı çeşitleri olan, bu çeşitlerin hepsi de birbirinden nefis olan bir dondurmacı burası. Üstelik dondurma fiyatı o kadar uygun ki, insanın yedikçe yiyesi geliyor. Dondurma dışında peynir helvası, suphangle ve Hayrabolu tatlısı yiyebilirsiniz, onlar da gayet uygun fiyatlı. Fotoğraftaki fiyatlar yılı Haziran ayına ait.
İğneada ve çevresinde et ve süt ürünleri genel olarak çok başarılı çünkü hayvanlar geziyor, taze ve lezzetli otlarla besleniyor. O yüzden kasap ve mandıra sayısı oldukça fazla. Bunlardan biri de tam İğneada merkezde bulunan Köfteci Kasap. Biz buradan kasap köfte ve sucuk aldık, ikisi de çok başarılıydı.
Ben bildim bileli İğneadada olan ve herkesin gittiği bir köftesi Dobro Dosli. Ben yıllar önce ilk İğneadaya gittiğimde yemiştim, sonra uzun süre hiç gitmedim yılı Haziran ayında gittiğimde yediğim köfte ise bildiğin hayal kırıklığı idi. Hiçbir özelliği olmayan, tadında hiçbir belirgin lezzet olmayan bir köfte yedim. İki köfte, bir küçük manda yoğurdu ve bir içecek için TL ödedik. Fiyatlar normal diyebiliriz.
Bunlar dışında; Demirköyde Tarihi Dökümhane yolu üzerindeki kahvaltıcılar, İğneada ve Limanköy Sahilindeki balık restoranları İğneadada deneyebileceğiniz yerler. Mandıralarda veya restoranlarda bulursanız Manda yoğurdunun da mutlaka tadına bakın.
İğneadaya gitmek için en iyi zaman denize girmek için Haziran-Ağutos, longoz ormanlarını gezmek için ise 15 Nisan Temmuz deniyor. İkisinin kesişim kümesini alırsak Haziran-Temmuz ayları hem denize girip hem de longozda iyi vakit geçirmek için ideal görünüyor. Gideceğiniz zamanı belirlerken bir de ayçiçeklerinin açık olduğu zamana denk getirebilir, harika fotoğraflar çekebilirsiniz. Temmuz ayı ayçiçekleri için en iyi zaman. Ancak unutmamak gerekir ki longoz ormanları sonbaharda yeşilden sarıya, turuncuya dönen renkleri ile de tam bir görsel şölene dönüşebilir.
İğneada bir hafta sonu harcamaya değer mi derseniz, kesinlikle değer. Hatta yaz aylarında denize girmek için daha fazlasını da yapabilirsiniz. Biz çok keyif aldık, umarım siz de alırsınız.
İğneada gezi rehberi olarak de hazırladığım videoyu izleyip, yorumlarınızı paylaşırsanız çok sevinirim. İzlemişken kanalıma abone olmayı da unutmayın.
Sağlıkla kalın.
"Çok okuyan mı bilir çok gezen mi?" diyerek yola çıktım, hala cevap arıyorum. Hayallerimin peşinden yolculuklara çıkıyor, deneyimlerimi blogumda, gazete ve dergilerde paylaşıyorum. Gezmeyi, okumayı, yazmayı ve hayal kurmayı seviyorum.
İçindekiler
İğneada hakkında: İğneada, Türkiye’ninKırklareli şehrine yer alan Demirköy ilçesine bağlı bir sahil beldesidir. Trakyanın Karadeniz sahilinde konumlanan İğneada, 22 kilometrelik bir sahile sahiptir. Beldenin en popüler noktası Türkiye’nin en büyük longoz ormanlarından biri olan İğneada Longoz Ormanları’dır. İstanbul, Edirne ve Tekirdağ gibi büyük şehirlere yakın bir konumda yer alan İğneada, yaz aylarında denize girip güneşlenmek, ormanda kamp yapıp, doğanın keyfini çıkarmak için gelen yerli ve yabancı binlerce turiste ev sahipliği yapmaktadır.
Kırklareli il merkezi ile arasında kilometre mesafe bulunan İğneada, İstanbul’un kilometre kuzeybatısında yer almaktadır. Dolayısıyla İğneada, aynı zamanda İstanbula yakın tatil yerlerinden biridir!
Kaç günde gezilir: İğneada gezinizi takribi 1 veya 2 günde tamamlayabilirsiniz.
Ziyaret için en uygun zaman: Tipik Karadeniz İklimi etkisi altında olan İğneada, yazları sıcak ve nemli; kışları ise soğuk ve yağışlı bir havaya sahiptir. İğneada’ya deniz ve güneşten yararlanmak için gidecekseniz Haziran ile Ağustos ayları arasını tercih etmelisiniz. Kamp yapıp doğanın tadını çıkarmak istiyorsanız Nisan, Mayıs veya Eylül gibi ilkbahar ve sonbahar aylarını tercih edebilirsiniz.
Ne Yenir: İğneada, genel anlamda deniz mahsullerinin ağırlıkta olduğu bir mutfağa ev sahipliği yapıyor. İğneada’da ne yenir yazımız henüz hazırlanma aşamasında olduğu için beldenin bağlı olduğu Kırklareli mutfağına dair detaylı bilgi verilen Kırklareli’nin En Meşhur 13 Leziz Yemeği başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.
Burası Neresi? Karadeniz’in en batısındaki deniz feneri olan İğneada Feneri, ilçe merkezine 4 kilometre mesafede Limanköy mevkiinde yer alıyor. İğneada Feneri, denizin metre yamacında konumlanan tarihi bir fener olarak İğneada ilçesini simgeleyen en önemli yapıdır. Dikdörtgen planlı bir idari bina ve silindirik fener kulesinden oluşan yapı, yılında Sultan Abdülmecit döneminde, Fransızlara yaptırıldığı için halk arasında Fransız Feneri olarak da anılıyor.
O dönemler elektrik olmadığı için kurma koluyla kurularak gaz yağı ile denizi aydınlatan fener, şuan lük halojen ampul ve plastik yansıtıcılar sayesinde 20 mil uzaktan bile görülebiliyor. İğneada Feneri’nin denizden yüksekliği 44 metre olup; kule yüksekliği ise 8 metredir. Fenerin hemen bitişiİğneada Gezilecek Yerler
Trakyanın en doğusunda yer alan muhteşem doğasıyla İğneada son yılların en gözde tatil seçenekleri arasında yer alıyor. Özellikle İstanbula yakın olmasıyla hafta sonu kaçamak yapıp kafa dinlemek isteyenler için oldukça ideal konumda. Ben yıllardır İğneadanın doğasının güzelliğini duyuyordum fakat bir türlü fırsat olup gidemiyordum. Nedense hemen yanıbaşımızda olmasına rağmen daha uzak yerlere gidip yakınımızdaki yerleri gözden kaçırır olmuştuk. Sonunda 3 günlük fırsat bulup gitme kararı aldık.
İğneadanın denizinden çok meşhur Longoz Ormanlarını çok merak ediyordum ve merak ettiğim kadarda varmış her ne kadar ormanı tamamen gezemesekte en çok istediğim şey olan kano ile orman içerisinde güzel bir tur attık. İğneada özellikle kamp yapmak isteyenlerin en çok tercih ettiği yerlerden geliyor. Kamp için gidenlerde doğası için gidiyor denizi aslında oldukça temiz olmasına rağmen Karadeniz olduğundan dolayı dalgadan dolayı öyle çok yüzülecek deniz değil. Yinede bizim gibi denize girip kenarda takılıp dalgalar arasında fazla açılmadan eğlenebilirsiniz. En azından denize girmiş olursunuz. Ama dediğim gibi öyle denizde doya doya yüzerim derseniz dalgadan dolayı çok mümkün değil. Ne yazık ki biz gittiğimizde sırf görevlileri dinlemedikleri için boğulan kişi olduğunu öğrendik 🙁
İğneada öyle sokak sokak dolaşıp keşfedeceğiniz kadar büyük olan bir yer değil. Oldukça ufak bir belde olup tertemiz doğası,denizi ve Longoz Ormanlarına sahip tatlı bir yer. Yani giderken öyle kültür,gezi yeri olarak düşünmeyin. Longoz Ormanlarında yürüyüşler yapıp aynı zamanda kano ile keşfedip, campinglerinde veya istediğiniz yerinde kamp kurup denize girip kafa dinleyebilirsiniz.
Kırklarelinin Demirköy ilçesine bağlı olan İğneada, İstanbula yaklaşık kilometre uzaklıktadır. Özel aracınızla saatlik bir yolculuk ile ulaşabilirsiniz. Bizim özel aracımızla gittiğimiz güzergah Çerkezköy,Saray,Vize,Poyralı,İğneada şeklindeydi. Ayrıca İstanbuldan otobüs ile de İğneadaya seferler düzenleniyor. İğneadaya giderken özellikle Saraydan sonra yol kenarındaki sapsarı Ayçiçek tarlalarını görünce büyüleniyorsunuz. Yol boyunca boy boy uzanan Ayçiçek tarlalarında durmadan edemiyorsunuz.
Eğer kendi aracınızla gidiyorsanız aracınızı kenara çekip tarlalara dalmanızı öneririm. Ayçiçek tarlalarında bol bol fotoğraf çekinebilirsiniz. Ayrıca İğneadaya giden yol o kadar güzelki huzurlu bi yolculuk sizleri bekliyor.
İğneadada yapılacak şeylerin başında denize girmek,kamp yapmak,Longoz Ormanlarında dolaşmak geliyor. İğneadaya gün kafa dinlemeye gitmeniz yeterli olacaktır. Tabi daha fazlada kalabilirsiniz aslında bu tamamen sizin en istediğiniz ile alakalı. Hafta sonu yada bir kaç gün kaçıp kafamı dinleyeyim derseniz burayı tercih edebilirsiniz. İğneadada gezilecek öyle çok yer yok İğneada plajında denize girip,Longoz Ormanlarında kanoya binebilirsiniz. Ayrıca İğneada merkeze çok yakın olan İğneada Fenerini görmeye gidebilirsiniz.
İğneadanın 22 kilometre uzunluğundaki plajı ayrıca Türkiyenin en uzun plajı olma özelliğine sahip. Yalnız denize girerken dikkatli olun Karadeniz olduğundan dolayı oldukça dalgalı oluyor. Yani öyle açıklara yüzmeniz hatta dalgadan dolayı kıyıda bile yüzmeniz bile mümkün değil. Malesef deniz dalgalıyken açılıp boğulan çok kişi oluyor. Ondan dolayı plaja gelip kıyıda takılabilirsiniz dilerseniz denize girip yine kıyıda dalgalarla oynayabilirsiniz. Açılmadığınız takdirde denizde oldukça keyifli vakit geçirebilirsiniz. Bunun haricinde plajda o kadar güzel deniz kabukları varki bol bol toplayabilirsiniz. Sahil boyu yürüyüp bir yandan da deniz kabuğu toplayabilirsiniz. En küçüğünden en büyüğüne çeşit çeşit deniz kabuklarını kumların içinde görebilirsiniz. Biz baya bir kabuk topladık. Kısaca İğneadaya gelmişken denize bir girin ama dikkatli olun saat girip daha sonra günün geri kalanında başka birşeyler planlayabilirsiniz veya gün boyu sahilde güneşlenebilirsiniz.
Limanköy feneri,İğneada Feneri yada yerel halk arasında Fransı Feneri olarak bilinir. İğneada merkeze km uzaklıktaki Limanköyde bulunan fenere aracınız ile 10 dakikada ulaşabilirsiniz. Karadenizin en batısında bulunan fener Sultan Abdulmecit döneminde da Fransızlara yaptırılmıştır.İğneada Feneri sınır ve rota feneri olarak iki ayrı görevi üstlenmektedir. Elektrik tesisatının olmadığı dönemlerde kurma koluyla kurularak gazyağı ile denizi aydınlatan fener, günümüzde lük halojen ampul ve plastik yansıtıcılar sayesinde 20 mil uzaktan bile görülebiliyormuş.
İğneadaya gelmişken tarihi feneri görmenizi öneririm. Fener bir uçurum kenarında bulunuyor ve fenerden biraz aşağıya indiğinizde uçurum kenarından Karadenizi izleyebilirsiniz. Özellikle gün batımında fenere giderseniz uçurum kenarında muhteşem karadeniz manzarasını izleyebilirsiniz. Uçurum kenarında olmak oldukça ürperticide olsa buraya gelip vakit geçirmenizi öneririm. Önceden fenerin hemen altında bir kafe varmış sonradan kapatılmış şu an fenerden başka hiç birşey bulunmuyor.
Su basar anlamına gelen Longoz Ormanlarında ağaçların kökleri suların altındadır. Avrupanın en büyüğü olarak bilinen ormanlar değişik bitki çeşitleri ve ormandaki kuş çeşitleri bakımından ayrı bir zenginlik sergilemektedir. yılında milli park olarak kurulan ormanlarda Saka Gölü, Deniz Gölü, Hamam Gölü, Pedina Gölü, Mert Gölü güney kısmında kalmaktadır. Kuzey kısmında ise Erikli Gölü ve çevresindeki sazlıklar bulunmaktadır. İğneadaya gittiğinizde Longoz Ormanlarında yürüyüş yaparak ormanı keşfedebilirsiniz ve ormandaki gölleri gezebilirsiniz. Longoz Ormanları İğneadaya yaklaşık kilometre uzaklıkta. İğneadaya doğru giderken sağ tarafta Longoz Ormanları Milli Parkı girişinin görebiliyorsunuz. Yaklaşık dakika sonra İğneada merkezde oluyorsunuz. Yani Longoz Ormanlarına girmek için rotanızı İğneadadan başka yöne çevirmenize gerek yok hemen yol üstünde göreceksiniz. Dilerseniz daha sonrada İğneada merkezden kolayca ulaşabilirsiniz.
İğneadada kano ile gezmek isterseniz aşağıya yazacağım konuma gitmeniz gerekecek yani kanoya Mert Gölünde biniyorsunuz. Longoz Ormanlarının girişinden kanoya binemezsiniz. İğneada merkeze 5 dakika uzaklıkta bulunan Mert Gölüne geldiğinizde kenardaki kanoları göreceksiniz. Oradaki görevlilerden bilgi alabilir kano kiralayabilirsiniz.
Kano turu yapmak için bu konuma gitmeniz gerekiyor: seafoodplus.info
İğneadaya gitmişken kesinlikle kano turu yapmanızı tavsiye ederim. Sazlıklardan başladığınız yolculuğunuz ormanın içerisine girdiğinizde daha da güzelleşiyor. Ormanın içerisine girdiğinizde doğadaki seslerin tadını çıkarın. Kano kiralama ücreti kişi başı itibariyle 25 TL. Eğer rehber talep ederseniz 50 TL daha ücret ödemeniz gerekiyor. Ama tek başınıza yada çift olarak kürek çekebilirsiniz zaten yönlendirmeler bulunuyor. Size gerekli bilgileri ve kürek çekmeyi gösteriyorlar. Diğer kanoları da görüyorsunuz bu yüzden tek başınıza da gidebilirsiniz.
İğneadaya 15 dakika uzaklıkta bulunan Beğendik Köyü Bulgaristan sınırında bir sahil köyü. Dilerseniz İğneadaya gitmişken burayı da ziyaret edebilirsiniz. Köyün güzel bir plajı bulunuyor fakat deniz dalgalı olduğundan çok fazla yüzmeniz mümkün değil. Oldukça tenha bir yer arıyorsanız denize girmeniz için oldukça sessiz bir yer.
İğneadaya giderken yine yol üstünde tabelalarda görebileceğiniz Dupnisa Mağarası bulunuyor. İğneadaya saat uzaklıkta olan mağara metreden oluşuyor. metresi sulu mağaradan oluşuyor. 2 katlı ve 4 mağaradan oluşan mağaralarda oldukça fazla mağara seafoodplus.infoa Mağarasının altından yeraltı nehri akmaktadır. Eğer görmek isterseniz İğneadaya giderken yada dönüşte uğrayabilirsiniz.
İğneada çok küçük olmasına rağmen konaklamanız için bir çok seçeneğiniz bulunuyor. Genellikle kamp yapmak isteyenlerin uğrak mekanı olan İğneadada bir çok kamping alanı bulunuyor. Ayrıca orman içerisinde,sahilde ve dilediğiniz alanlarda çadırınızı kurup kalabilirsiniz.
Kamp yapmak istemiyorsanız yine kalmanız için bir çok pansiyon ve otel bulunuyor. Pansiyon olarak Şit Pansiyonun oldukça iyi olduğunu duydum hemde sahilin direk dibinde olduğundan denize girmek isteyenler için ideal. Bunun haricinde yine bir çok pansiyon seçeneği bulunuyor. Pansiyon seçeneği dışında otel seçeneği olarak yine bir çok seçeneğiniz var bizim kaldığımız otel Parlak Resort Oteldi. Merkezde bulunan otel kahvaltı dahil konaklama seçeneğiyle sizleri ağırlıyor. Longoz Otel,Meltem Otel,İğneada Motel gibi diğer otel alternatiflerini de değerlendirebilirsiniz. Bizim kaldığımız otel gayet temizdi kahvaltısıda fena değseafoodplus.infoçta otelde yatmaya gelmediğimizden bizim için odaların temiz olması önemliydi. Ondan dolayı memnun kaldık diyebilirim. Oteli incelemek isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.
Yeme ve içme seçeneği olarak İğneada merkezde bir çok lokanta,restaurant bulunuyor. Eğer otelde yemek yemiyorsanız buradaki mekanları değerlendirebilirsiniz. Merkezde kebapçı,esnaf lokantasının yanı sıra balık restaurantlarıda bulunuyor. Balık yemek isterseniz herkesin önerdiği ve bizimde deneyip beğendiğimiz güzel bir balık restaurantı olan Rota Balık Restaurantı deneyebilirsiniz. Sahilde bulunan restaurant merkeze oldukça yakın mesafede bulunuyor. Güzel manzarası eşliğinde balıklarını deneyebilirsiniz. Balıktan hariç dediğim gibi merkezde bir kaç güzel mekan bulunuyor.
İğneada hem doğası hemde sakinliğiyle oldukça güzel bir yer. Eğer kafa dinlemek isterseniz muhakkak gitmenizi öneririm. İğneadada muhakkak Longoz Ormanlarını gezmenizi öneririm. Onun haricinde bu tatlı beldeye gidin ve kafanızı dinleyin. Sevgiler