^Binark, İsmet (1980). Arşiv ve arşivcilik bilgileri. Ankara: Başbakanlık basımevi. s. 245.
Wikimedia Commons'ta Arşiv ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır.
kaynağı değiştir]
Tarih İçinde Osmanlı Arşivleri: Osmanlı İmparatorluğu'nun idari ve mali teşkilat politikasının temel taşlarından biri, yaptıkları nüfus ve arazi tahrirleridir. Bu açıdan bakıldığında, Osmanlı Devleti hem kendinden önce gelen İslam devletlerinin hem de Bizans İmparatorluğu'nun bir devamı mahiyetindedir.
Adı geçen tahrirler sonucunda meydana getirilen defter ve diğer belgeler, son zamanlara kadar, devletin sırlarını ihtiva eden gizli hazine şeklinde adeta dini diyebileceğimiz bir kavramla yabancılara gösterilmekten uzak tutulmuşlardır. Defter-i Hakani dairesinde bu belgeler üzerinde çalışan ve onların korunması ile uğraşan memurlar, özel bir merasimle eski isimlerini terk ederek takma bir isim alırlardı. Defterhane avlusunda gömülmüş pirlerinin ruhaniyetinden feyz alarak, birbirlerine birer tarikat üyesi adap ve muaşereti ile bağlı bulunurlardı. Ancak belirli zaman görev yapıp belirli derecelere ulaştıktan sonra bu defterlere bakmak ve içindeki sırları öğrenmek yetkisini alabilirlerdi. Fransız'ların Philippe Auguste zamanından önce yaptıkları gibi, Osmanlılar da bürokratik işlemleri layıkıyla, seri şekilde yerine getirebilmek ve gerektiğinde müracaat edebilmek için Divan-ı Hümayun'a ait çeşitli memur ve defterleri ordu ile birlikte seferlere götürdükleri bilinmektedir. Defter Emini de diğer memurlarla beraber sefere giderdi. Fatih'ten beri bu defter emini vardır.Yavuz'un Çaldıran seferine Defter Emini ve defterler beraber götürülmüştür.Sefer sırasında Sivas civarına gelindiğinde ordunun ağırlıkları ile hazine ve timar defterleri Sivas Kalesi'ne gönderilip koruma altına alınmış, ordu ise ileri harekâtını sürdürmüştür.
Cumhuriyet Devri ve Türk Arşivleri Teşkilatı: Cumhuriyetin ilk yıllarında bir mümeyyizlik olarak başbakana bağlı olan arşiv idaresi,1933'te Başvekalet Evrak ve Hazine-i Evrak Müdürlüğü haline getirilmiştir. 1937 yılında Arşiv Müdürlüğü; 1943'te de Arşiv Umum Müdürlüğü haline getirilen bu makam, her seferinde Osmanlı arşivlerine yönelik görevler yüklenmiştir. Cumhuriyet, arşivlere daha çok saklanması gereken bir müze malzemesi olarak baktığı için, kendi devrinde üretilen ve büyük hacimlere ulaşan arşiv malzemesi ile meşgul olmamıştır.Bunun için 1976 yılını beklemek gerekir. Ancak bu tarihte Cumhuriyet Arşivi Daire Başkanlığı kurularak çağdaş arşivleri bir ölçüde koruma politikasının ilk adımları atılmış oldu. 1984'te de Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü bugünkü teşkilatına kavuşturulmuştur.
Şimdilik yerel hiçbir uzantıya sahip olmayan bu genel müdürlüğün görevleri şu şekilde belirtilmiştir:
Millî Arşiv Politikasını saptamak,
Devlet ve millet hayatını ilgilendiren her türlü belgeleri toplamak, değerlendirmek ve saklamaktır,
Bütün arşivleri saptamak, toplamak ve gerekirse satın almak,
Bilimsel gelişmeleri izlemek ve gerekli yayınları yapmak,
Tarihi, kültürel ve estetik değeri olan arşiv malzemelerinden koleksiyonlar yapmak, seriler hazırlamak, gerekirse arşiv müzesi kurmak,
Film, mikrofilm, ayıklama ve imha işlemlerini yerine getirmek.(Bilici,1994).