ingilizce bilinmeyen kelimeler ve anlamları / 5. Sınıf İngilizce Kelimeler ve Anlamları | İngilizceDilBilgisi.net

Ingilizce Bilinmeyen Kelimeler Ve Anlamları

ingilizce bilinmeyen kelimeler ve anlamları

Fazla Bilinmeyen İngilizce Kelimeler ve Anlamları

Fazla Bilinmeyen İngilizce Kelimeler ve Anlamları
Fazla Bilinmeyen İngilizce Kelimeler ve Anlamları

Öz dilimiz olan Türkçe de çokça bilmediğimiz kelimeler var peki İngilizcedeki anlamları güzel olan ve pek bilinmeyen kelimeleri keşfetmek ister misiniz ? Ben bu tarz yeni kelimeler öğrenmeyi çok seviyorum belki sizinde böyle hastalıklarınız vardır 🙈

- Clinomania : Yataktan çıkmak istememe hastalığı.

- Serendipity : Beklenmedik şeyler bulma şansı

- Talisman : Tılsım - uğur.

- Mellifluous : Yumuşak ses - akıcı ses.

- Petrichor : Uzun kuraklık sonrası yağmurla gelen toprak kokusu.

- Solitude : Kendi başına olma.

- Limerence : Tutkuyla aşık olma ihtimali.

- Inaffable : kelimelerle tarif edilemeyen - tarifsiz.

- Recumbentibus : Sözle veya fiziksel olarak yapılan öldürücü vuruş.

- Illicitc : Yasaya aykırı - yasadışı.

- Syzgy : Ayın yeni ay ve dolunay fazları.

- Supine : Kaygısız - uyuşuk.

- Efflorescence : Tozlaşma - çiçek açma.

❗ Ayrıca " Çok Fazla Bilinmeyen Türkçe Kelimeler ve Anlamları " yazımı da okuyabilirsiniz.

İngilizcede En Zor 20 Kelime!

Çoğumuz İngilizce öğrenmeye şimdiki çocuklarda olduğu gibi kreşte başlamadık. Bugünün çocukları daha kreşteyken temel ihtiyaçlarını giderecek kadar İngilizce konuşabiliyorken biz “What is your name?” sorusuna “My name is Serpil.” diyebilecek kıvama ancak ortaokulda gelmiştik. Yeni nesil, yabancı dil konusunda gerçekten şanslı. Yabancı dil konuşabilmek için yapılması gereken en önemli şey kelime bilgisi ve onlar daha küçük yaşlardayken birçok kelimenin anlamını zaten bilip doğru bir şekilde telaffuz edebiliyorlar. Buna rağmen bazı kelimeler var ki sadece 3 yaşından beri yabancı dil öğrenenler değil ana dili İngilizce olanlar tarafından bile zor öğreniliyor ve yanlış telaffuz edilebiliyor. İngilizleri ve Amerikalıları bile zorlayan İngilizce en zor kelimeler için aşağıdaki örnekleri inceleyebilir, anlamları ve telaffuzlarını öğrenebilirsiniz.

Türkçe anlamı: Dünya dışı, yeryüzü dışında var olan

Bu kelimeye uzay bilimleri konulu belgesellerde ve bilim kurgu filmlerinde sık sık rastlamanız mümkün. 

Okunuşu: İkstrı-tres-triyıl

Çümle içerisinde kullanımına örnek:

  • Suzan still believes an extraterrestrial message will come from aliens.

(Suzan hala uzaylılardan dünya dışı bir mesaj geleceğine inanıyor.)

Türkçe anlamı: Kulak burun boğaz uzmanı 

Sadece telaffuzu değil, yazılışı da zor olan bu kelime hastanelerde karşınıza çıkacak; kulak, burun ya da boğaz rahatsızlığı yaşadığınızda telaffuz etmek zorunda kalacağınız önemli bir kelime. 

Okunuşu: Odorayno-lerıngalı-cist

Çümle içerisinde kullanımına örnek:

  • If the inflammation in your ears has not got well, consult your otorhinolaryngologist.

(Kulağındaki iltihaplanma iyileşmediyse, kulak burun boğaz uzmanına görün.)

Türkçe anlamı: Aldırmaksızın, umursamadan

Gündelik hayatta sık rastlanılan bir kelimedir. 

Okunuşu: irrigardlıs

Çümle içerisinde kullanımına örnek:

  • Joe parked the car on the crosswalk irregardless of warnings.

 (Joe uyarılara aldırmaksızın arabayı yaya geçidi üzerine park etti.)

Türkçe anlamı: Bozmak, bozulmak, fenalaşmak, gerilemek, kötüleşmek

Eskisine nazaran daha kötü olan durum ve olaylar için kullanılan bir kelimedir. 

Okunuşu: ditir-iyıreyt

Çümle içerisinde kullanımına örnek:

  • The school’s success is deteriorating every year.

(Okulun başarısı her geçen yıl kötüye gidiyor.)

Türkçe anlamı: Apaçık, aşikâr, kesin

Herhangi bir durumun şüpheye mahal vermeksizin ortada olması durumunu ifade etmek için kullanılır. 

Okunuşu: İksplisit

Çümle içerisinde kullanımına örnek:

  • Soner was very explicit about her feelings.

(Soner duyguları konusunda çok açıktı.)

Türkçe anlamı: Bira fabrikası, biranın üretildiği yer

Fabrikadan maliyetine bira alacaksanız ya da bira fabrikasında çalışan eşiniz dostunuz varsa bu kelime ağzınızdan düşmeyecektir. 

Okunuşu: bruv-riy

Çümle içerisinde kullanımına örnek:

  • Her husband works as a manager at a brewery.

(Kocası bira fabrikasında üretim müdürü olarak çalışıyor.)

Türkçe anlamı: Katkısız, saflığı bozulmamış, hilesiz

Başka bir maddeyle karıştırılmamış saf ürünler için kullanılıp İngilizce en zor kelimeler arasında yer alır ve bazen iyi niyetli insanları ifade etek için de kullanılabilir. 

Okunuşu: anıdaltıreytid

Çümle içerisinde kullanımına örnek:

  • This summer was sheer unadulterated pleasure.

(Bu yaz katkısız bir zevkti.)

Türkçe anlamı: Esnaf, zanaatkar

Kısacık bir kelime neden zor olsun ki diye düşünmeyin. f-t-s-m sessiz harflerinin bir arada olması hem yazılış hem de telaffuzda sıkıntılara yol açabiliyor. 

Okunuşu: krafts-mın

Çümle içerisinde kullanımına örnek:

You need to be skilled to be a craftsman.

(Zanaatkar olmak için yetenekli olmak gerekir.)

Türkçe anlamı: Mendil

Günlük hayatta çok sık kullanılan bir kelime. Türkçede çok kısa ve telaffuzu kolay olduğundan olsa gerek, İngilizcede en zor kelimeler arasında yer aldığına inanmak çok güç.

Okunuşu: hendkırçif

Çümle içerisinde kullanımına örnek:

  • You should use a handkerchief for clearing the baby’s nose. 

(Bebeğin burnunu temizlemek için bir mendil kullanmalısın.)

Türkçe anlamı: Erken gelişmiş, vaktinden önce gelişmiş

Gündelik hayatta daha çok büyümüş de küçülmüş ya da bacaksız anlamında kullanılır.

Okunuşu: priko-şıs

Çümle içerisinde kullanımına örnek:

  • Her behaviours like a precocious child.

 (Hareketleri büyümüşte küçülmüş bir çocuk gibi.)

Türkçe anlamı: Şubat ayı

Aylar, İngilizce ilk öğrendiğimiz kelimeler arasında. Ancak aralarında en çok şubat ayını söylemekte zorlanıyoruz. 

Okunuşu: februveri

Çümle içerisinde kullanımına örnek:

  • I’m planning to go to Canada in February.

        (Şubat ayında Kanada’ya gitmeyi planlıyorum.)

Türkçe anlamı: Ritim

Müzikle ilgili bir terim. Yanlış yazmadık! Evet, gerçekten de bu kelimede hiç sesli harf yok. Alışık olmadığımız bir kelime yapısı olduğundan bizim için öğrenmesi biraz zor. 

Okunuşu: rid-hım

Çümle içerisinde kullanımına örnek:

  • She is a wonderful dancer because she has a good sense of rhythm.

(Harika bir dansçı çünkü iyi bir ritim duygusu var.)

Türkçe anlamı: Teğmen

Yabancı filmlerde bu kelimeyi çok sık duyduğumuzdan telaffuzunu kolayca yapabiliyoruz. Burada sıkıntı telaffuzunda değil yazılışında. 

Okunuşu: lutenınt

Çümle içerisinde kullanımına örnek:

  • He soon became a lieutenant for his outstanding achievements. 

(Üstün başarılarından dolayı kısa sürede teğmen oldu.)

Türkçe anlamı: Girişimci

İş hayatında özellikle özel sektörde kullanılan bir kelime. İlk bakıldığında Almanca  veya Fransızcaymış gibi görünse de bu da İngilizce bir kelime. 

Okunuşu: Entreprenöryıl

Çümle içerisinde kullanımına örnek:

  • She will make a lot of money thanks to the entrepreneurial spirit.

(Girişimci ruhu sayesinde çok para kazanacak.)

Türkçe anlamı: Program

İş ya da okul hayatında çalışma takvimi ve planı ile ilgili konuşmalarda kullanılır. 

Okunuşu: Skecuıl

Çümle içerisinde kullanımına örnek:

  • Mary has a busy schedule fort he next few weeks.

(Mary’nin önümüzdeki birkaç hafta boyunca yoğun bir programı var.)

Türkçe anlamı: Ön yargı

Bir kişi ya da durum karşısında önceden edinilmiş, olumlu-olumsuz duygu ve düşünceler anlamına gelir.

Okunuşu: precüdis

Çümle içerisinde kullanımına örnek:

  • Serpil does not give up prejudice against her stepmother. 

(Serpil üvey annesine karşı önyargılı davranmaktan vaz geçmiyor.)

Türkçe anlamı: Albay

İşte okunuşu başka yazılışı bambaşka bir kelime daha. Askerlikle ilgili bir üstsubay rütbesidir.  

Okunuşu: kırnıl

Çümle içerisinde kullanımına örnek:

  • When the colonel came, everyone was ready. 

(Albay geldiğinde herkes hazırdı.)

Türkçe anlamı: Tebrikler, tebrik ederim, kutlarım

Bir kişinin başarılarının ardından onu kutlamak için kullanılır. Hem çok kullanılır hem de İngilizce en zor kelimeler arasında yer alır.

Okunuşu: kongra-çuleyşıns

Çümle içerisinde kullanımına örnek:

  • Congratulations on the birth of your baby girl!

(Kız bebeğinizin doğumu için tebrikler!)

Türkçe anlamı: psikiyatrist, akıl hastalıkları uzmanı

Akıl hastalıklarının teşhisi, tedavisi ve önlenmesi için uğraşan uzman kişidir. 

Okunuşu: sayka-yatrist

Çümle içerisinde kullanımına örnek:

  • Paul, must be examined by a psychiatrist for his anxious behavior

(Paul, kaygılı davranışları için mutlaka bir psikiyatriste muayene olmalı.)

Türkçe anlamı: Çözümleme, analiz, tahlil

Bir durumu tüm ayrıntılarıyla ele almayı ifade eder.

Okunuşu: ınalı-sis

Çümle içerisinde kullanımına örnek:

  • Your analysis of the situation is different from mine.

(Durumla ilgili analizin benimkinden farklı.)

Doğru çalışma yöntemiyle başaramayacağınız hiçbir şey yok. Şayet yabancı dil öğrenmek istiyorsanız doğru yöntem bol pratik yapmaktır. İngilizce en zor kelimeler ise en iyi ana dili İngilizce olan kişilerle pratik yaptığınız takdirde kalıcı bir şekilde öğrenilebilir. Cambly online İngilizce kursuna katılarak ana dili İngilizce olan eğitmenlerle pratik yapmak mümkün. Peki nasıl? “blog100” kodu ile 10 dk ücretsiz deneme dersi yapıp uygulamayı deneyebilirsiniz. Ana dili İngilizce olan eğitmenlere istediğiniz yerden istediğiniz zamanda katılıp ders programınızı kişisel programınıza göre ayarlayabilirsiniz. Üstelik deneme yapmak için uygulamaya sadece kayıt olup İngilizce pratik yap butonuna tıklamanız yeterli!

İngilizcede En Çok Kullanılan 100 Kelime

Noİngilizce kelimelerTürkçe ÇevirisiÖrnek Kullanım1The(Tanım belirtiyor, bir kavramın bilindik olduğunu belirtmek amacıyla kullanılıyor.)The Office, the theatre2BeOl(mak), var olmal, bulunmak (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)Be a teacher (öğretmen ol)3To(ismin yönelme hali) (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)To you (sana), Listen to me (beni dinle), I am happy to work here (Burada çalışmaktan mutluyum)4Of-li, -e yönelik, ilişkili, bağlantılı (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)First of all (ilk olarak), Department of Finance (Finans Bölümü), Out of (dışında)5AndVeDomato and potato (domates ve patates)6ABir, herhangi bir, belirli bir tür veya niteliktekiA mouse (bir fare), Have a bath (banyo yapmak), a little bit (azıcık)7Inİçeri, iç, içinde (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)Get in the car (arabanın içine bin, arabaya bin), in general (genellikle), built-in (gömme, ankastre, iç yapıya dahil)8ThatŞu, o (mesafe belirtiyor, uzaktaki kavramlar için kullanılıyor)That is a chair. (şu bir masadır.), that place (orası, ora, şurası, şura)9HaveSahip olmak, elinde tutmak, yapmak (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)I have a car. (Arabam var.), have a nap (kestirmek), have mercy (acımak)10IBenI am a student. (Ben bir öğrenciyim.)11ItO, onaIt is a pencil. (O bir kalem.)12Forİçin, yönünden, dair (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)For you (senin için), Look for (aramak), for now (şimdilik)13NotYok, değil, olumsuzluk, haricinde (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)It is not a monster. (O bir canavar değil.), not like yours (seninki/sizinki gibi değil)14OnÜzerinde, hazır, çalışır (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)It is a apple on the table. (Masanın üzerinde elma var.), turn on (açmak)15Withİle, birlikte, nedeniyle (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)With her (onunla), with glory (gururla)16HeO (erkekler için kullanılıyor)He is a a teacher. (O bir öğretmen [ve onun erkek olduğunu anlıyoruz].)17AsOlarak, gibi, kadar (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)As a whole (bütün olarak), as soon as possible (bir an önce), as a result (sonuç olarak)18YouSen,siz, sana, size (vb. diğer çekimler)Thank you ([sana/size] + teşekkür ederim), you are a genius (sen bir dahisin)19DoYapmak, etmek (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)I do dishes (bulaşıkları yıkarım), do you like dolphins? (yunusları sever misin?)20AtÜzere, nezdinde, saatinde, -de (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)At 8 o’clock (Saat sekizde), at night (gece vaktinde), at work (işte)21ThisBu, buradakiFor this reason (bu nedenle), this desk (bu masa)22ButAma, fakatHe is a good person but I don’t know him very well (o iyi biri ama onu çok tanımıyorum), last but one (sondan bir önceki)23HisOnun, ona ait (erkekler için) His pencil (onun kalemi), his feelings (onun duyguları)24By-e, -inden, tarafından, itibarıyla, boyunca (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)Stop by (uğramak), affected by something (bir şeye tutulmak), by goverment (hükümet tarafından)25From-den, -dan, itibaren, istinaden, beri (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)Benefit from something (bir şeyden yararlanmak), apart from (haricinde), from 80’s to 2000’s (80’lerden 2000’lere)26TheyOnlar (erkekler için)They are actors (Onlar aktör), where are they? (onlar nerede?)27WeBizWe are champions (biz şampiyonlarız), do we know each other? (birbirimizi tanıyor muyuz?)28SaySöylemek, laflamak, demek, sözFinal say (son söz), say goodbye (vedalaşmak, hoşçakal demek), something to say (söyleyecek bir şey)29HerOna, ona it (kadınlar için kullanılıyor)Mother and her daugher (anne ve kızı), her age (onun yaşı)30SheO (kadınlar için kullanılıyor)She plays guitar (o gitar çalıyor)31OrYa da, veyaBurger or pizza (hamburger ya da pizza)32AnBir (sesli harfle başlayan kelimelerin öncesinde kullanılıyor)An elephant (bir fil), an office (bir ofis)33WillGelecek zaman kipi, irade, vasiyet (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)I will be there (orada olacağım), her will (onun vasiyeti)34MyBenimMy teacher (öğretmenim), my dream job (hayalimdeki meslek)35OneBir, tek, biriOne by one (birer birer), one half (yarısı), little one (ufaklık, küçük biri)36AllTüm, bütün, hepsiAll the time (her zaman), all creation (tüm evren), all genres (bütün türler)37WouldKoşullu dilek, -ecekti,Would like (istemek), would rather (tercih etmek), If we were home he would like to come here (evde olsaydık buraya gelmek isteyecekti)38ThereOra, orada, oradaki, şura, şurada, şuradakiThere is a bank (orada bir banka var), get there (oraya/şuraya gitmek)39TheirOnlarınEarn their trust (onların güvenini kazanmak), on their own (kendi kendilerine)40WhatNe, neyi, cisim,şey (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)In what follows (devamında), what is your name? (ismin(iz) ne?), what are his capabilities? (onun yetenekleri nelerdir?)41SoBöylece, bu yüzden, bu nedenle, öyle, böyle, demek ki (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)So it begins (demek ki başlıyor), I was sick so I couldn’t do homework (Hastaydım bu yüzden ödevimi yapamadım), so and so (vesaire)42UpYukarı, artış, çıkış, yüksekte (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)She looked up at the skies (O [yukarı doğru] gökyüzüne baktı, I wake up early (erken kalkarım), It’s up to you (sana kalmış)43OutÇıkış, dışarıda, dış, uzakta olan (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)Get out (çık dışarı), work out (egzersiz yapmak), find out (anlamak)44IfEğer, rağmen, sözde (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)If else (eğer başkaysa), what-if (varsayımsal), see if it works (çalışıp çalışmadığına bakmak)45AboutHakkında, dair, üzere (ayrıca başka bir çok anlamda kullanılabiliyor)It is not about you (Seninle ilgili değil), moon about (dalgın dalgın durmak), the lecture is about (ders tarih hakkındadır)46WhoKimWho is there? (Orada kim var?), Who is the president of the USA (ABD’nin başkanı kimdir?) An teacher is someone who teaches to students (öğretmen öğrencilere öğreten bir kimsedir)47GetAlmak, edinmek, elde etmek, kazanmak (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)Get some supplies (Biraz malzeme al)), get trophy (kupa almak), get a job (bir meslek edin)48WhichHangi, hangisiWhich day (hangi gün), which office (hangi ofis), tell which is which (hangisinin hangisi olduğunu ayırt etmek)49GoGitmek, çıkmak, hareket etmek, girmek, başlamak (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)He goes to school (o okula gider), I go outside (dışarıya çıkıyorum)50MeBende, bana, benimIt’s me (benim [sorulan soruya cevap verme anlamında kullanılıyor])51WhenNe zamanWhen do we go? (ne zaman gideriz?)52makeYapmak, etmek, sağlamak (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)I will make a cake (pasta yapacağım), make me happy (beni mutlu et)53CanOlabilmek, yapabilmek, teneke kutuI can help you (sana yardım edebilirim), it is a can (o bir teneke kutu)54LikeSevmek, benzemek, beğenmek, hoşlanmakI like pizza (pizza severim), he is not like you (o sana benzemiyor)55TimeZaman, süre, kereHow many times kaç kere), it is time to sleep (uyuma zamanı), time-out (süre bitimi)56NoHayır, yok, ret, hiçI said no (hayır dedim), She voted no (O hayır oyu verdi), no way (hiç yolu yok), no one (hiç kimse)57JustŞimdi, sadece, yalnızca, az önce, tam (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)I have just arrived (az önce geldim), it is just a squirrel (o sadece bir sincap), just now (şu anda)58HimOna, onuDo you like him? (Ondan hoşlanıyor musun?)59KnowBilmek, öğrenmek, tanımakI know him (onu tanıyorum), she knows something (o bir şeyler biliyor)60TakeAlmak, (fotoğraf) çekmek, götürmek (ayrıca başka bir çok anlamı bulunuyor)I will take a shower (duş alacağım), she took some photographs (o birkaç tane fotoğraf çekti), take me home (beni eve götür)61Peopleİnsanlar, halk, milletWe are people (biz insanız), important people (önemli insanlar), common people (sıradan insanlar), crowd of people (kitle, kalabalık insan grubu)62Intoİçine, içeriye, -e, -a, -in içineInto the car (arabanın içine), into the room (odanın içine)63YearYıl, sene, yaşHappy new year (yeni yılın kutlu olsun), I am 28 years old (ben 28 yaşındayım), eventful year (olaylarla dolu sene)64YourSenin, sizinYour choice (senin/sizin seçimin([iz]), your opinion (senin/sizin düşüncen[iz])65Goodİyi, güzel, faydaGood choice (iyi seçim), good luck (iyi şanslar)66SomeBiraz, bazı, birkaç (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)Some of them (bazıları), some practices (bazı uygulamalar), some ruins (bazı kalıntılar)67CouldYapabilmek, olabilmek, “can”in geçmiş zaman haliI could do it when I was younger (Gençken yapabilirdim), I could use some help (biraz yardıma ihtiyacım var)68ThemOnlara, onlarıDon’t follow them (onları takip etme)69SeeGörmek, anlamak (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)I see (görüyorum, anlıyorum), I see double (çift görüyorum)70OtherDiğer, başka, ötekiOther people (diğer insanlar), the other world (öteki dünya), some other time (başka zaman)71Than-den, -e göre, hariç, nazaran (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)More than feelings (duygulardan daha fazlası), I would prefer juice rather than coke (Kolaya nazaran meyve suyunu tercih ederim)72ThenO zamanlar, o halde, öyleyse (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)Back then, I adored you (o zamanlar sana hayrandım)73NowŞimdi, şu an, şimdiye aitRight now (Hemen şimdi), he is working now (o şu an çalışıyor)74LookBakmak, görünmek, görünüş (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)I look into your eyes (gözlerinin içine bakıyorum), he looks handsome (yakışıklı görünüyor)75OnlySadece, tek, sırf, yalnızcaOnly 2 euro (sadece 2 euro), only child (tek çocuk)76ComeGelmek (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)I come home (eve geliyorum), come to mind (akla gelmek)77ItsOnunDon’t judge a book by its cover ([deyim] insanı dış görünüşüne göre yargılamayın)78OverFazla, bitmiş, üzerine, ötede (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)It’s over (bitti), get over something (bir şeyi atlatmak), he must be over fifty (50’nin üzerinde olmalı), a table over there (ötedeki bmasa)79ThinkDüşünmek, sanmakI am thinking about you (senin hakkında düşünüyorum), I think you misunderstood me (sanırım beni yanlış anladın)80AlsoAyrıca, da (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)I also called you (ayrıca seni aradım), we must also think that (şunu da düşünmeliyiz)81BackArka, geri  (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)Turn back (geri dön)82AfterSonra, ertesi (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)Call me later (beni sonra ara), the day after (ertesi gün),83UseKullanmak, kullanım, faydalanmak (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)Use a notebook (dizüstü bilgisayar kullanmak), common use (genel kullanım), you used me (benden faydalandın)84TwoİkiTwo apples (iki elma)85HowNasılHow to use (nasıl kullanılır), this story tell us how we succeeded (bu hikaye nasıl başarılı olduğumuzu anlatıyor)86OurBizimOur team (takımımız)87WorkÇalışmak, iş, eserI work as an engineer (mühendis olarak çalışıyorum), work of art (sanat eseri)88Firstİlk, birinci, başlangıç (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)I come first (ilk ben geldim), first of all (herşeyden önce), first aid (ilk yardım), he was first (o birinciydi)89Wellİyi, kaynak (su vb.), kuyu (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)Do it well (iyi yap), water well (su kuyusu)90WayYol (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)This way goes to main street (bu yol ana caddeye gidiyor), is there any other way? (başka bir yolu var mı)91EvenBile, hatta, çift (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)Even if you do it, our manager may not accept it (yapsan bile müdürümüz kabul etmeyebilir), you should even see it (hatta onu görmelisin), odd or even (tek mi çift mi oyunu), even number (çift rakam)92NewYeni (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)New computer (yeni bilgisayar), new recruits (yeni elemanlar)93Wantİstemek, arzulamakI want a candy (şeker istiyorum), ı want to be an engineer (mühendis olmak istiyorum, I want you (seni arzuluyorum)94BecauseÇünkü (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)I can’t work today because I am sick (Bugün çalışamıyorum çünkü hastayım), because of you (senin yüzünden)95AnyHiç, herhangi (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)Any juice left? (hiç meyve suyu kaldı mı?), you can choose any of them (Onlardan herhangi birini seçebilirsin[iz])96TheseBunlarThese are apple trees (bunlar elma ağaçlarıdır)97GiveVermek, getirmek (ayrıca cümle içinde kullanımına göre başka anlamları bulunuyor)Can you give me a pencil? (Bana bir kalem verebilir misin?), Give birth (doğurmak, dünyaya getirmek)98DayGünThursday is the 4th day of the week (perşembe haftanın 4. günüdür)99MostEn, en çok, çoğuThe most important (en önemli), I love him most (en çok onu seviyorum), most people (çoğu insan)100UsBiz (ayrıca US şeklinde ABD kısaltması larak kullanılıyor)He like us (O bizi sevdi), she give us a reason to quit (bize bırakmamız için bir neden veriyor)

İngilizce dersinde kelime bilgisi büyük bir önem taşımaktadır. Bu yüzden 5. sınıf İngilizce kelimeler listesini, MEB’in 2022-2023 5.sınıf İngilizce müfredatında geçen önemli kelimeleri ve anlamlarını ünite ünite ayırarak sizler için hazırladık.

5. Sınıf İngilizce Ünite Kelimeleri

5. Sınıf İngilizce 1. Ünite Kelimeleri (Hello – Merhaba)
5.sınıf İngilizce 1.ünite hello kelime listesi, anlamları ve okunuşları

5. Sınıf İngilizce 2. Ünite Kelimeleri (My Town – Benim Şehrim)
5.sınıf İngilizce 2.ünite My Town kelime listesi, anlamları ve okunuşları

5. Sınıf İngilizce 3. Ünite Kelimeleri (Games and Hobbies – Oyunlar ve Hobiler)
5.sınıf İngilizce 3.ünite Games and Hobbies kelime listesi, anlamları ve okunuşları

5. Sınıf İngilizce 4. Ünite Kelimeleri (My Daily Routine – Günlük Rutinlerim)
5.sınıf İngilizce 4.ünite My Daily Routine kelime listesi, anlamları ve okunuşları

5. Sınıf İngilizce 5. Ünite Kelimeleri (Health – Sağlık)
5.sınıf İngilizce 5.ünite Health kelime listesi, anlamları ve okunuşları

5. Sınıf İngilizce 6. Ünite Kelimeleri (Movies – Filmler)
5.sınıf İngilizce 6.ünite Movies kelime listesi, anlamları ve okunuşları

5. Sınıf İngilizce 7. Ünite Kelimeleri (Party Time – Parti Zamanı)
5.sınıf İngilizce 7.ünite Party Time kelime listesi, anlamları ve okunuşları

5. Sınıf İngilizce 8. Ünite Kelimeleri (Fitness – Sağlıklı Yaşam)
5.sınıf İngilizce 8.ünite Fitness kelime listesi, anlamları ve okunuşları

5. Sınıf İngilizce 9. Ünite Kelimeleri (Animal Shelter – Hayvan Barınağı)
5.sınıf İngilizce 9.ünite Animal Shelter kelime listesi, anlamları ve okunuşları

5. Sınıf İngilizce 10. Ünite Kelimeleri (Festivals – Festivaller)
5.sınıf İngilizce 10.ünite Festivals kelime listesi, anlamları ve okunuşları

5. SINIF İNGİLİZCE KONULARI

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir