Dil Bilgisi
Dil Bilgisi/ İngilizce Öğren/ İpuçları
22 dakikalık okuma
İngilizce zamanlar konu anlatımı mı arıyorsun? Senin için hazırladığımız İngilizce zamanlar tablosu ile bu konuyu kolayca anlayabilirsin. Günümüzün en çok kullanılan dillerinden İngilizceyi öğrenmek için öncelikle tense tablosunu bilmek önemli bir konu. Hazırsan başlıyoruz.
İngilizce tüm zamanları öğrendiğinde büyük bir adım atmış olacaksın. Çünkü bu konu İngilizce gramerin çatılarından biri. İngilizce tense tablosu zihninde ne kadar yer ederse, bu dilde kendini ifade etmen kolaylaşacak.
İngilizce zamanlar, yani İngilizce Tense’ler (Türkçe okunuşuyla İngilizce tensler), sana bir olayın ne zaman gerçekleştiğini anlatıyor. Türkçedeki geçmiş zaman, şimdiki zaman ve geniş zaman konusu gibi yani.
İngilizce zamanlar konusunda karşımıza şu terimler çıkacak: Past, Present, Future, Perfect ve Continuous. Bu kavramları öğrendiğinde İngilizce zamanlar konusu senin için çok kolaylaşacak. Ama önce İngilizce zamanlara, yani tense tablosuna bir göz atalım.
İngilizcede cümlenin öğeleri temel seviyede şu şekilde sıralanıyor: Subject + verb + object” (özne – fiil – nesne). Cümlede zaman bilgisini fiiller veriyor. Diğer bir deyişle cümlede zamanı ifade etmek için fiili çekimliyoruz.
“İngilizce tensler” diye arama yaptıysan, muhtemelen henüz İngilizcen temel seviyede ya da hiç yok :). Çünkü kelimenin doğru yazımı İngilizce tense. İngilizce zamanlar konusunu zihninde tam oturtabilmek için Türkçe örneklerle ilerleyelim.
Öncelikle çekimli fiil ya da fiil çekimlemek ne demek? Bir fiili (eylemi) zaman veya şahsa bağlı olarak düzenlemeye fiil çekimlemek diyoruz. İngilizcede de bu mantıkla düşünebilirsin.
Şimdi Türkçe bir fiili çekimleyelim. Fiilimiz “oyna(mak)” olsun.
Geçmiş zaman: Oyna + geçmiş zaman yapım eki (dı, di vs.) + şahıs eki (ben, sen vs.)
Şimdiki zaman: Oyna + şimdiki zaman eki (-yor vs.) + şahıs eki
Gelecek zaman: Oyna + gelecek zaman eki (-ecek vs.) + şahıs eki
Geniş zaman: Oyna + geniş zaman eki (-r vs.) + şahıs eki
Şimdi oynamak fiilinin çekimlenmiş hallerine bakalım.
Geçmiş zaman: Oynadı (üçüncü tekil şahıs)
Şimdiki zaman: Oynuyor (üçüncü tekil şahıs)
Gelecek zaman: Oynayacak (üçüncü tekil şahıs)
Geniş zaman: Oynar (üçüncü tekil şahıs)
Türkçe bilgilerimizi tazelediysek, İngilizce zamanlar konusuna geçebiliriz. İngilizcede zamansal açıdan fiiller 6 şekilde kullanılıyor. Detaylar için İngilizce zamanlar tablosunu inceleyebilirsin.
Fiil | Çekimli fiil | Açıklama | Fiil | Çekimli fiil | Açıklama |
Do | to do | Infinitive (mastar ekli fiil) | Be | To be | Infinitive (mastar ekli fiil) |
do | Bare infinitive (mastarsız fiil) | Be | Bare infinitive (mastarsız fiil) | ||
doing | continuous (present participle) | Being | continuous (present participle) | ||
do/does | Present/V1 | Am/is/are | Present/V1 | ||
did | Past simple/V2 | Was/were | Past simple/V2 | ||
done | past participle/ perfect/V3 | Been | past participle/ perfect/V3 |
İngilizce tüm zamanlar fiillerde bu şekilde çekimleniyor. Peki, tablodaki bare infinitive, continuous, present ve past gibi kavramlar neyi ifade ediyor? Bu terimlerin anlamlarına geçmeden önce basit bir örnekle İngilizce zamanlar konusuna başlayalım.
“I do my best.” cümlesini tüm fiil çekimleriyle çalışalım. Bu cümleyi Türkçeye şu şekilde çevirebiliriz: “Elimden gelenin en iyisini yaparım.”
Şimdi İngilizce zamanlar tablosu ile bu cümlenin fiil çekimlerine bakalım.
İngilizce cümle | Fiil zaman çekimi | İngilizce zamanlar | Türkçe çevirisi |
I do my best | Simple Present Tense | I do my best | Elimden gelenin en iyisini yaparım. |
Simple Past Tense | I did my best | Elimden gelenin en iyisini yaptım. | |
Future Tense | I will do my best | Elimden gelenin en iyisini yapacağım. | |
Present Continuous Tense | I am doing my best | Elimden gelenin en iyisini yapıyorum. | |
Present Perfect Tense | I have done my best. | Elimden gelenin en iyisini yaptım. ( Uzun bir süre yaptım ve bir süredir yapmaya devam ediyorum) |
Yukarıdaki tabloda tam Türkçesi olmayan bir çekim var, o da Present Perfect Tense. Zaten onun çevirisine bir parantez ekledik çünkü bu zaman çekiminin tam Türkçe karşılığı yok. Bu da başka bir yazının konusu!
V1 (base form) | V2 (past simple) | V3 (past participle) |
Do | Did | Done |
İngilizce zamanlar, ya da halk diliyle İngilizce tensler konusuna giriş yaptık. Umuyoruz ki kafanda temeller oluşmaya başladı. Şimdi terimlere kısaca bakalım, ardından İngillizce zamanlara detaylıca göz atalım.
Present “şimdiki, mevcut ve şu an” anlamlarına geliyor. İngilizce zamanlar konusunda “present” terimi, eylemin şimdiki zamanda geçtiğini ifade ediyor. Bu tür zaman bilgisi veren cümlelerde V1 fiil kullanıyoruz.
Past, Türkçede geçmiş anlamına geliyor. Cümle içinde bir olaydan bahsediyorsak Past Tense kullanıyoruz. Geçmiş zaman bilgisi veren cümlelerde V2 fiil kullanıyoruz.
Future, gelecek anlamına geliyor. Cümle içinde gelecekten bahsediyorsak Future Tense kullanıyoruz. Future Tense, diğer İngilizce zamanlardan “will” ve “be going to” kullanımıyla ayrılıyor.
Simple, basit ve yalın anlamına geliyor. İngilizce zamanlar konu anlatımı içerisinde “simple” ifadesini gördüğün zaman, yalın ve tek zamanlı bir olaydan bahsedildiği düşünmen gerekiyor. Mesela Simple Past Tense. Ya da Simple Present Tense.
En alengirli konuya geldik. Perfect Tense’in Türkçe karşılığı bazen kafa karıştırıcı olabiliyor. O nedenle kendisi İngilizce zamanlar konusunu çalışan kişilerin en çok takıldığı konulardan biri olur.
İngilizce zamanlar konu anlatımında Perfect teriminin iki kullanım alanı var.
İngilizce zamanlarda perfect kavramı “have + V3” şeklinde kullanılıyor. Şimdi perfect kavramının present (şimdiki zaman), past (geçmiş zaman) ve future (gelecek zaman) kullanımlarına bakalım.
İngilizce zamanlar konu anlatımında Perfect kavramına detaylı bir şekilde göz atmak istiyorsan, aşağıda ilgili başlıkları bulabilirsin.
İngilizce zamanlarda Continuous devam etmekte olan ya da bir süre devam etmiş olan eylemleri anlatmakta kullanılıyor. Yapısına bakacak olursak, “be + V-ing” şeklinde kullanıldığını görüyoruz.
Kavramlar konusunda temel bilgilere sahip olduğumuza göre İngilizce tüm zamanlar konusunu tek tek incelemeye alabiliriz. Şimdiye kadar öğrendiklerin karışık geldiyse endişelenme, örnekli İngilizce zamanlar konu anlatımıyla her şey yerine oturacak.
Not: İngilizcede bazı fiillerin continuous hali bulunmaz. Bunlara non-continuous verbs ya da non-progressive verbs denir. Örnek: Like, need, want…
Simple present tense, İngilizce zamanlarda duruma göre şimdiki zamanı ve geniş zamanı ifade ediyor, diyebiliriz. Türkçe düşündüğümüzde bu çıkarımı yapabiliriz ama İngilizcenin kendine has bir düşünce yapısı olduğunu unutmamamız gerekir. Bundan dolayı Türkçeyle karşılaştırmamak her zaman iyi bir fikir.
Simple present tense’in kullanım alanları ise çoğunlukla şöyle: Genel doğrular, günlük alışkanlıklar, tekrarlanan eylemler, mevcut durumlar…
Simple present tense, basitçe geniş zamanı ifade ediyor dedik. Yani özel bir zaman belirtmeyen, günlük olarak tekrarlanan, her zaman karşılaşabileceğimiz durumlarda bu zaman çekimini kullanıyoruz.
İngilizcede cümle kurarken basitçe özne + yüklem + nesne öğelerini kullanıyoruz. Bu noktada “do” ve “be” yardımcı fiilleri hakkında da bilgi sahibi olman faydalı olur. Çünkü bu yardımcı fiiller simple present tense’in ana unsuru.
Örneğin “Ben pembeyi severim.” cümlesini düşünelim. Bu cümlenin İngilizceye “I like pink.” olarak çeviririz. Cümleyi derinlemesine incelersek karşımıza şu çıkar: I + (do) + like + pink. Olumlu cümlede “do” gizlenir. Fakat İngilizce dil bilgisi kuralları gereği “do” ifadesini sadece olumsuz ifadelerde ve soru cümlesinde kullanıyoruz.
Aynı mantık “be” yardımcı fiilinde de var. “Ben bir öğrenciyim.” cümlesini çevirelim. “I am a student.” Burada “be” yardımcı fiili, özneye göre şekillenerek am/is/are ifadelerinden birine dönüşüyor.
Şimdi simple present tense kullanımına bir tablo üzerinden inceleyelim.
Olumlu | Olumsuz | Soru |
I like pink. (Pembeyi severim) | I don’t like pink. (Pembeyi sevmem) | Do I like pink? (Pembeyi sever miyim? |
I am a student. (Ben bir öğrenciyim.) | I am not a student. (Ben bir öğrenci değilim.) | Am I a student? (Ben bir öğrenci miyim?) |
Konuyu daha detaylı anlamak için örneklerle netleştirelim ve tense’i hangi durumlarda kullandığımıza kısaca bakalım. Detaylı versiyon için ilgili yazımıza göz atmayı unutma!
Genel doğruluk belirten durumlarda simple past tense kullanıyoruz.
Arzuları ve istekleri belirten durumlarda kullanıyoruz.
Tekrarlayan alışkanlıklarda simple present tense kullanıyoruz.
Simple Present Tense konusunda detaylı İngilizce zamanlar tablosu, anlatım ve örnekler için simple present tense başlığımıza bakabilirsin.
Simple past tense, İngilizce zamanlarda geçmiş zamanı ifade ediyor. Kullanım alanları ise çoğunlukla şöyle: Geçmişte kalan tekrarlayan eylemler, geçmişte tamamlanmış eylemler/yaşanmış olaylar…
Simple past tense ile cümle kurarken V2, yani fiillerin past tense formunu kullanıyoruz. Yani “do” yardımcı fiilimiz “did” oluyor. Olumlu cümlelerde fiillerin kendi V2 formlarını kullanırken, olumsuz ifadelerde “did not”, soru cümlelerinde ise “did” terimiyle cümle kuruyoruz.
Olumlu | Olumsuz | Soru |
I did it yesterday. (Onu dün yaptım) | I didn’t do it yesterday. (Onu dün yapmadım.) | Did I do it yesterday? (Onu dün mü yaptım?) |
She wanted a chocolate bar. (O çikolata istemişti.) | She didn’t want a chocolate bar. (O çikolata istememişti.) | Did she want a chocolate bar? (O çikolata mı istemişti?) |
İngilizce zamanlarda simple past tense tablosu ile bu zaman kipinin kullanımının temellerini anlayabilirsin. Geçmiş zamandan bahsederken genelde zaman belirteçlerini kullanıyoruz. Yani yesterday (dün), last year (geçen yıl), three hours ago (3 saat önce) gibi belirteçler…
Şimdi bu zamanı daha iyi anlamak için durum ve örneklerle ilerleyelim.
Geçmişte gerçekleşmiş ve tamamlanmış olaylarda kullanıyoruz.
Geçmişte tekrarlayan alışkanlıklar ve durumlar için kullanıyoruz.
Simple Past Tense konusunda detaylı İngilizce zamanlar tablosu, anlatım ve örnekler için simple past tense başlığımıza bakabilirsin.
Simple future tense, İngilizce zamanlarda yalın gelecek zamanı ifade ediyor. Gelecekle ilgili bilgi verirken ve gelecekte gerçekleşeceği kesin olmayan konularda bu zamanı kullanıyoruz.
Simple future tense, gelecek zamanı ifade ediyor, dedik. Şimdi tablo yardımıyla bu zaman çekimine yakından bakalım.
Olumlu | Olumsuz | Soru |
I will go tomorrow. (Yarın gideceğim.) | I won’t go tomorrow. (Yarın gitmeyeceğim.) | Will I go tomorrow? (Yarın gidecek miyim?) |
Simple future tense ile cümle kurarken “will” ifadesini ve fiillerin V1 hallerini kullanıyoruz. Olumsuzlarda “will not” (won’t) şeklinde, soru cümlesinde ise “will” ifadesini başta kullanıyoruz.
İngilizce zamanlarda simple future tense’i hangi durumlarda kullanıyoruz? Kısaca bakalım.
Gelecekle ilgili bilgi verirken ve kesinliği belli olmayan durumlarda kullanıyoruz.
Gelecekle ilgili söz verirken kullanıyoruz.
Simple future tense konusunda detaylı İngilizce zamanlar tablosu, anlatım ve örnekler için simple future tense başlığımıza bakabilirsin.
İngilizce zamanlar konusunda present continuous tense, devam etmekte olan şimdiki zamanı anlatıyor. Türkçe anlamıyla şimdiki zamandır, diyebiliriz. Bu noktada şuna dikkat etmelisin:
Present continuous tense, olayın ne zaman başladığı ya da sona erdiğini ifade etmiyor, sadece konuşma esnasında devam ettiğini belirtiyor. Ayrıca önceden planlanmış bir eylemin gelecekte gerçekleşeceğini belirtirken de bu tense’i kullanıyoruz.
Olumlu | Olumsuz | Soru |
I am watching a movie right now. (Şu an film izliyorum.) | I am not watching a movie right now. (Şu an film izlemiyorum.) | Am I watching a movie right now? (Şu an film mi izliyorum?) |
İngilizce zamanlarda present continuous tense çatılı cümle kurarken tabloda gördüğümüz gibi be + V1-ing formülünü kullanıyoruz. Olumsuz be + not + V1-ing kullanıyoruz; soru cümlesinde ise “be” öğesi başa geliyor.
Şimdi de present continuous tense’i hangi durumlarda kullanabiliriz, bir bakalım.
Şimdiki zamanda geçen durum ve olaylarda kullanıyoruz.
Önceden planlanan olayların yakın zamanda gerçekleşeceğini belirtirken kullanıyoruz.
Sürekli terkarlayan ve tekrarlamaya devam eden durumlarda kullanıyoruz.
Present continuous tense konusunda detaylı İngilizce zamanlar tablosu, anlatım ve örnekler için present continuous tense başlığımıza bakabilirsin.
Past continuous tense, geçmiş zamanda devam edecek şekilde gerçekleşmiş ve sonra ermiş olaylar için kullanılıyor. Yani bahsettiğimiz olay belirli bir an içinde tekrarlı olarak gerçekleşmiştir. Buradaki ana nokta, olayın bir süre devam etmiş olduğudur.
Olumlu | Olumsuz | Soru |
I was playing piano. (Piyano çalıyordum.) | I wasn’t playing piano. (Piano çalmıyordum.) | Was I playing piano?(Piyano mu çalıyordum? |
You were sleeping. (Uyuyordun.) | You weren’t sleeping. (Uyumuyordun.) | Were you sleeping? (Uyuyor muydun?) |
Past continuous tense formülü ise was/were + V1-ing. Olumsuz cümlelerde was not/were not (wasn’t/weren’t) ifadesini kullanıyoruz. Soru cümlesinde ise was/were ifadelerini başa alıyor ve özneden sonra V1-ing öğresini kullanıyoruz.
İngilizce zamanlarda past continuous tense belli bir geçmiş zamanda devam etmekte olan olaylar için kullanıyoruz. Örneğin yılı boyunca yaptığımız bir şeyi yılında anlatıyorsak, bu tense’i kullanabiliriz.
Past continuous tense konusunda detaylı İngilizce zamanlar tablosu, anlatım ve örnekler için past continuous tense başlığımıza bakabilirsin.
Future Continuous Tense, gelecekte belli bir zaman boyunca devam edecek olayları anlatmak için kullanılıyor. Yani bahsettiğimiz olay, gelecekteki belirli bir süre aralığında tekrarlı bir şekilde gerçekleşecek.
Olumlu | Olumsuz | Soru |
You will be learning (Öğreneceksin) | You won’t be learning (Öğrenmeyeceksin) | Will you be learning? (Öğrenecek misin? |
İngilizce zamanlarda future continuous tense formülü şu şekilde: “Will + be + V1-ing”. Olumsuz cümlelerde “Will + not be + V1-ing”; soru cümlesinde ise “Will + Özne + Be V1-ing” formülünü kullanıyoruz.
İngilizce zamanlar konu anlatımında future continuous tense kullanım örnekleriyle bilgilerimizi pekiştirelim. Bu tense’i gelecekteki bir olaya bağlı olarak devam edecek olan durumlardan bahsetmek için kullanıyoruz.
Future continuous tense konusunda detaylı İngilizce zamanlar tablosu, anlatım ve örnekler için future continuous tense başlığımıza bakabilirsin.
Present Perfect Tense, geçmişte gerçekleşmiş bir olayı günümüzle ilişkilendirirken kullandığımız bir kavram. Mesela geçmişte başlamış ve hala devam eden süreçler için bu kavramı kullanabiliyoruz. Ayrıca geçmişte yaşanmış fakat etkisini şimdi de hissettiğimiz bir olayda da bu tense’i kullanıyoruz.
Olumlu | Olumsuz | Soru |
I have been there (Orada bulundum) | I haven’t been there (Orada bulunmadım) | Have I been there? (Orada bulundum mu?) |
He has seen (Görmüştü) | He hasn’t seen (Görmemişti) | Has he seen? (Görmüş müydü?) |
İngilizce zamanlarda present perfect tense yapısıyla cümle kurarken “Have/has + V3” formülünü kullanıyoruz. Olumsuzlarda “have/has + not + V3”, soru cümlesinde ise “have/has + özne + V3” şeklinde kullanmamız gerekiyor.
Şimdi kullanım alanlarına bakalım.
Geçmiş zamanda başlamış ve şu an devam eden durumlarda present perfect tense’i kullanabiliriz.
Present perfect tense konusunda detaylı İngilizce zamanlar tablosu, anlatım ve örnekler için present perfect tense başlığımıza bakabilirsin.
Present perfect continuous tense, geçmişte başlayan ve şimdiki zamanda devam eden olaylar için kullanılıyor. Aklında olsun, sadece continuous halini alabilen fiiller için bu tense ile cümle kurabiliyorsun.
Olumlu | Olumsuz | Soru |
I have been looking (Bakıyordum) | I have not been looking (Bakmıyordum) | Have I been looking? (Bakıyor muydum?) |
He has been lying (O yalan söylüyordu) | He has not been lying (O yalan söylemiyordu) | Has he been lying? (O yalan mı söylüyordu?) |
Present perfect continuous tense’i cümlede şu şekilde kullanıyoruz: “Have/has been + V-ing”. Olumsuz cümlelerde “Have/has been + not + V-ing”, soru cümlelerinde ise “Have/has + özne + been + V-ing” şeklinde kullanıyoruz.
Present perfect continuous tense geçmiş zamanda başlayan ve şimdi de devam eden durumlarda kullanılıyor. Peki, present perfect tense ile farkı nedir? Continuous özelliği bulunmayan fiillerde (non continuous, yani want, need, like vb.) bu zamanı kullanamıyorsun.
Present perfect continuous tense konusunda detaylı İngilizce zamanlar tablosu, anlatım ve örnekler için present perfect continuous tense başlığımıza bakabilirsin.
Past perfect continuous tense, geçmişteki belirli bir olaya ya da zamana kadar (burası önemli) devam etmiş eylem ve olayları anlatmak için kullanılıyor. Yani cümle kurarken öncelikle olmuş bir şeye bağlı kalıyor ve geçmişte belirli bir süreye kadar devam eden bir süreçten bahsediyoruz.
Olumlu | Olumsuz | Soru |
I had been sleeping (Uyuyordum) | I had not been sleeping (Uyumuyordum) | Had I been sleeping? (Uyuyor muydum?) |
Past perfect continuous tense kullanımında cümleleri şu şekilde kuruyoruz: “Had been + V-ing”. Olumsuz cümlelerde “Had not been + V-ing”, soru cümlelerinde ise “Had + Özne + Been + V-ing” yapılarını kullanıyoruz.
Past perfect continuous tense’i geçmiş bir ana bağlı olarak, bir süre devam etmiş olay ve durumları anlatırken kullanıyoruz. Mesela:
Past perfect continuous tense konusunda detaylı İngilizce zamanlar tablosu, anlatım ve örnekler için past perfect continuous tense başlığımıza bakabilirsin.
Past perfect tense, geçmişteki belli bir an veya olaydan önce olup o ana kadar devam etmiş durumlarla kullanılıyor. Yani İngilizce zamanlarda bu tense’i kullanacaksak, öncelikle “hangi zamandan önce” olduğunu belirten bir durum ifade etmemiz gerekiyor.
Olumlu | Olumsuz | Soru |
It had started (Başlamıştı) | It had not started (Başlamamıştı) | Had it started? (Başlamış mıydı?) |
Past perfect tense ile cümle kurarken “Had + V3” yapısını kullanıyoruz. Olumsuz cümlelerde “Had not + V3”, soru cümlelerinde ise “Had + Özne + V3” yapısını kullanıyoruz.
Bu yapıyı geçmişteki ilk olaydan bahsederken ilk sırada olanını belirtmek için kullanıyoruz. Aslında işimizi simple past tense yapısı da görebilir ki günümüzün modern İngilizcesinde past perfect tense kullanımına nadiren rastlıyoruz.
Şimdi past perfect tense örnek cümlelere bakalım.
Past perfect tense konusunda detaylı İngilizce zamanlar tablosu, anlatım ve örnekler için past perfect tensebaşlığımıza bakabilirsin.
Future perfect tense, gelecekteki belli bir an veya olaydan önce tamamlanacak durumlarda kullanılıyor. Yani öncelikle bir zaman bilgisi veriyoruz, sonrada bu bilgiye göre cümle yapımızı kuruyoruz.
Olumlu | Olumsuz | Soru |
I will havecompleted (Tamamlamışolacağım) | I will not have completed (Tamamlamışolmayacağım) | Will I havecompleted? (Tamamlamış olacak mıyım? |
Future perfect tense cümle kurarken “Will have + V3” yapısını kullanıyoruz. Olumsuz cümlelerle “Will not have + V3”, soru cümlelerinde ise “Will + Özne + Have + V3” yapılarını kullanıyoruz.
Future perfect tense ne zaman kullanılıyor? Gelecekteki belli bir olaydan önce tamamlanacak olan olaylar için! Örneklerle bakalım.
Future perfect tense konusunda detaylı İngilizce zamanlar tablosu, anlatım ve örnekler için future perfect tensebaşlığımıza bakabilirsin.
İngilizce zamanlar konusu özetle böyle! Daha fazla bilgi almak ve canlı sınıflarda ana dili İngilizce olan eğitmenlerle İngilizce zamanlar konu anlatımını detaylı şekilde öğrenmek istersen, Open English üzerinden şimdi form doldur! Müşteri deneyimi ekibimiz sana hızlıca dönecektir!
Simple Past Tense genel kural olarak geçmişte olmuş ve bitmiş bir olay için kullanılır.
Olumlu | I/You/He/She/It/We/They + V2 + nesne |
Olumsuz | I/You/He/She/It/We/They + did + not + V1 + nesne |
Soru | Did + I/You/He/She/It/We/They + V1 + nesne |
Örnek | Kısa Hali | |
+ | I went there. | –– |
It rained a lot. | –– | |
− | I did not go there. | I didn't go there. |
It did not rain a lot. | It didn't rain a lot. | |
?+ | Didyou go there? | –– |
Did it rain a lot? | –– | |
?- | Did you not go there? | Didn't you go there? |
Did it not rain a lot? | Didn't it rain a lot? |
• I saw her yesterday.
› Onu dün gördüm.
• He graduated last month.
› Geçen ay mezun oldu.
• Shakespeare died in
› Shakespeare 'da öldü.
• He went to France five years ago.
› Beş yıl önce Fransa'ya gitti.
• He drank water, looked at me and sit down.
› Su içti, bana baktı ve oturdu.
• I went abroad several times last year.
› Geçen sene birkaç kez yurt dışına çıktım.
• I lived in Germany for 5 years.
› Almanya'da 5 yıl yaşadım.
• I waited an hour for you yesterday.
› Dün seni bir saat bekledim.
Notlar ☞ Simple past tense olumlu cümlelerde 'özne + v2 + nesne' şeklinde kullanılmakla birlikte, fiili vurgulamak için 'özne + did + v1 + nesne' şeklinde kullanılabilir. • I went there. › Oraya gittim. • I did go there. › Oraya gittim. ☞ Simple past tense soru zamirleriyle 'what/when + did'şeklinde kullanılır. Fakat özne zamiri olan who ile kullanılırken 'did' ile veya 'did' olmadan kullanılabilir -did'siz kullanımı daha yagındır. • Who did discover America? › Amerika'yı kim keşfetti? • Who discovered America? › Amerika'yı kim keşfetti? |
• I read a book yesterday.
› Dün bir kitap okudum.
• He came last week.
› Geçen hafta geldi.
• The war began in .
› Savaş 'de başladı.
• I bought this car two years ago.
› Bu arabayı iki yıl önce aldım.
• I lived in Germany for 5 years.
› Almanya'da 5 yıl yaşadım.
• I saw her before.
› Onu önceden gördüm.
• I lived in France when I was younger.
› Küçükken Fransa'da yaşadım.
• He once worked on a farm.
› Bir zamanlar çiftlikte çalıştı.
• He worked all day.
› Tüm gün çalıştı.
• Who did you call?
› Kimi aradın?
• Whom did you call?
› Kimi aradın?
• Whose car did you drive?
› Kimin arabasını kullandın?
• Where did you find it?
› Onu nerede buldun?
• When did you come?
› Ne zaman geldin?
• Why didn't you buy a car?
› Neden bir araba almadın?
• Which colour did you choose?
› Hangi rengi seçtin?
• What did you do yesterday?
› Dün ne yaptın?
• How did you get there?
› Oraya nasıl gittin?
☞ Çeviri Notu İngilizce'de görülen geçmiş zaman ve duyulan geçmiş zaman diye bir mefhum yoktur. Bu yüzden simple past tense cümle içindeki kullanımına göre görülen geçmiş zaman veya duyulan geçmiş zaman olarak çevirisi yapılabilir. • He had an accident. › Kaza yaptı. (Kaza yaptığı konuşmacı tarafından görülmüş.) • He had an accident. › Kaza yapmış. (Kaza yaptığı konuşmacıya söylenmiş -konuşmacı kazayı görmemiş.) |
İngilizcede zamanların konu anlatımlarına linke tıklayarak gramer sayfamızdan ulaşabilirsiniz.
⇒ İngilizcede Zamanlar
Simple Past Tense ile Present Perfect Tense Arasındaki Fark Nedir?
Simple Past Tense’de eylemin yapıldığı zaman dilimi net olarak bilinmektedir. Buna karşılık Present Perfect Tense’de eylemin yapıldığı anı net olarak bilemeyiz.
Simple Past Tense ve Past Continuous Tense Farkı Nedir?
Simple Past Tense geçmiş zamanda tamamlanmış eylemler için kullanılırken Past Continuous Tense geçmiş zamanda belirli bir dönemde devam eden/yapılan eylemler için kullanılır.
Örnek verecek olursak:
I played basketball last week.
(Geçen hafta basketbol oynadım.)
While I was playing basketball, my friends were watching the game.
(Ben basketbol oynarken arkadaşlarım oyunu izliyordu)
Simple Past Tense ve Simple Present Continuous Tense Farkı Nedir?
Simple Past Tense geçmiş zamanda yaşanmış ve sonlanmış olayları ifade eder. Simple Present Continuous Tense ise belirtilen eylemin konuşma anında ve günümüzde gerçekleştiğini ifade etmektedir.