Sis - Fog ya da Mist / Sisli - Misty ya da Fogy
Dolu - Hail
Yaz - Summer
Kış - Winter
Sonbahar - Autumn
İlkbahar - Spring
Serin - Fresh ya da Cool
Ilık - Warm ya da Mild
Not: İngilizcede havanın açık olduğunu belirtmek için ''fresh weather'' kelimesi kullanılır.
Örnek Cümleler:
1.A. - The weather is bathed in sunlight.
Bugün hava günlük güneşlik.
1.B. - Tomorrow the weather will be warmer
Yarın hava daha sıcak olacak.
1.C. - The weather was cloudy yesterday.
Not: İngilizcede havanın bulutlu olduğunu belirtmek için ''heavy'' kelimesi de kullanılır. Havanın ağır olduğunu bildirmek için bu sözcük kullanılır.
1.D. - There is a lot of moisture in the air.
Havada çok fazla nem var.
1.E - The weather is very hot in Antalya.
Antalya'da hava çok sıcak.
1.F. - The weather in Iceland is usually cold.
İzlanda'da hava genelde soğuk olur.
1.G. - There is fog in many precinct of the city.
Şehrin birçok bölgesinde sis var.
2- Yağmur Türleri ve İngilizce Karşılıkları:
Sağanak Yağmur - A real frog cooker ya da Torential rain
Çiy - Dew ya da Dag
Kırağı - Hoarfrost ya da White frost
Çisenti - Spit ya da Sprinkle
Örnek Cümleler:
1.A. - There is torrential rain here.
Burada sağanak yağmur var.
1.B. - hoarfrost usually falls in autumn.
Kırağı genelde sonbaharda yağar.
3- Soru Cümlelerinde Hava Durumu
Örnek Sorular ve Cevapları:
1.A. - Gelecek zaman (Simple Future Tense)
- How will the weather in tomorrow? / Yarın hava nasıl olacak.
- It will sunny in tomorrow. / Yarın hava güneşli olacak.
1.B. - Geçmiş zaman (Simple Past Tense)
- How was the weather there yesterday? / Dün orada hava nasıldı.
- It was rainy here yesterday. / Dün burada hava yağmurluydu.
1.C. - Şimdiki Zaman (Simple Present Tense)
- What is the weather like today? / Bugün hava nasıl
- The weather is nice / fine today. / Bugün hava çok güzel.
- How is the weather in Bursa? / Bursa'da hava nasıl.
- The weather ise cloudy in Bursa. / Bursa'da hava bulutlu.
-- Sponsorlu Bağlantılar --
A: Whats the weather today?
Bugün hava nasıl?
B: The temperature has fallen again.
Sıcaklık yeniden düştü.
A: I enjoy the cold weather.
Ben soğuk havayı severim.
B: Dont you mind the cold?
Soğuktan korkmuyor musun?
A: Not at all. I prefer a cold winter to a hot, muggy summer.
Hiç de değil. Ben bir sıcak, bunaltıcı yaz yerine soğuk bir kış tercih ederim.
B: I agree. After the terrible August we had last year, low temperatures are kind of refreshing.
Katılıyorum. Geçen yılki korkunç ağustos sonrası düşük sıcaklıklar serinletici etki yapıyor.
A: In August there wasnt a breeze anywhere. There was ninety percent humidity, and the temperature stayed above ninety degrees for 15 straight days.
Ağustos ayında hiç esinti yoktu. Yüzde doksan oranında nem vardı ve sıcaklık 15 gün boyunca doksan derecenin üzerinde kaldı.
B: Its six oclock now. Ill turn on the radio. Lets listen to the weather report.
Saat altıdır. Radyoyu açayım. Hava durumu raporunun dinleyelim.
Radio: As the cold front crosses the region tonight, temperatures will drop considerably. The present temperature is 26 degrees. Tonight will be partly cloudy. Tomorrow will become sunny, windy, and very cold. High 20, low Strong winds from the north will bring Arctic air to the region. Snow will develop at the end of the week.
Bu gece bölgeye gelecek olan soğuk hava kitlesinin etkisi ile sıcaklık önemli ölçüde düşecek. Şu anda hava sıcaklığı 26 derecedir. Bu gece hava parçalı bulutlu olacak. Yarın hava güneşli, rüzgarlı ve çok soğuk olacak. Hava sıcaklığı en yüksek 20, en düşük 16 derece olacak. Kuzeyden gelecek oan güçlü rüzgarlar bölgemize Arctic hava getirecek. Hafta sonunda kar bekleniyor.
A: Did you listen to the weather forecast?
Hava tahmini sunumunu dinledin mi?
B: Yes, I did. The mild weather will continue. Scattered showers will occur tomorrow night.
Evet. Ilık hava devam edecek. Yarın gece ara ara yağmur olacak.
A: And what about the day after tomorrow?
Yarından sonra hava nasıl olacak?
B: Skies will begin to clear. Drier, colder air will arrive from the north-west. Sunny but cold weather will prevail the day after tomorrow.
Gökyüzü açılmaya başlayacak. Kuzey-batıdan kuru ve soğuk hava akımı gelecek. Yarından sonra güneşli ama soğuk hava etkili olacak.
A: At this time of the year, the weather is so changeable.
Yılın bu zamanda, hava çok değişken olur.
A: Its a beautiful day.
Ne güzel bir gün.
B: Yes. Its a fine day. The sun is shining.
Evet. Güzel bir gün. Güneş parlıyor.
A: It looks as if we are going to have a couple of fine days.
Bizi iyi bir kaç gün bekliyor gibi görünüyor.
B: Its unusual weather for March.
Bu Mart için alışılmadık bir havadır.
A: I hope thats the beginning of spring.
Baharın başladığını umuyorum.
B: Im afraid the weather changes rather often. A sudden snowfall is quite possible.
Hava oldukça sık değişiyor. Aniden kar yağması tamamen mümkündür.
buy generic levitra
-- Sponsorlu Bağlantılar --
İngilizce Hava Durumu ( English Weather )
Günlük konuşmalarda havadan sıkça söz edilir. Özellikle İngilizce konuşan toplumlarda havadan bahsederek konuşmaya başlanılması çok yaygındır. Havadan söz etmek için kullanılan yapıları öğrenerek günlük konuşmalarınız için iyi bir başlangıç yapmış olursunuz.
Hava söz konusu olduğunda özne olarak “it” kullanılır: “It is sunny Hava güneşli / It is rainy Hava yağmurlu” gibi.
Havanın nasıl olduğunu sormak istediğimizde birçok farklı yapıları kullanarak bunu yapabiliriz örneğin:
“What’s it like out (side)?
How’s the weather?
What’s the weather like?
What’s the temperature?
What’s the weather forecast?
Do you have rain?
Its raining here, whats it doing there?
Wonderful day, huh?”
gibi soru cümleleri ile hava hakkında konuşabiliriz.
Havadan bahsetmeyi öğrenirken genelde sıkça yapılan yanlış; havayı nitelemek için kullanılan isim, sıfat ve fiil kelimelerinin kullanım yerinin karıştırılmasıdır, örneğin:
“Hows the weather?” sorusuna “It is rain” şeklinde bir cevap veremeyiz. Ancak “it is raining” veya “it is rainy” şeklindeki kullanımların her ikisi de doğrudur.
Whats the weather like?
It is snow. Incorrect / Yanlış
It is snowing. Correct / Doğru
It is snowy. Correct / Doğru
Kısaca “it is + sıfat veya fiil + ing” İsim halini kullanmak istiyorsak o zaman “there is snow” şeklinde kullanılabilir.
What’s the weather forecast?
There is rain over here Correct / Doğru
There is raining Incorrect / Yanlış
There is rainy Incorrect / Yanlış
“It is …” kalıbını diğer zamanlar içinde kullanmak için örneğin:
“It was very hot yesterday – Dün hava çok sıcaktı / It will be rainy tomorrow – Yarın yağmur yağacak” diyebiliriz.
Aşağıda havayı tarif ederken kullanabileceğimiz sıfatları ve örneklerini bulabilirsiniz.
Good İyi
Great Muhteşem
Nice Güzel
Fine Fena değil, iyi
Lovely Hoş
Beautiful Güzel
Wonderful Harika
Excellent Mükemmel
Gorgeous Muhteşem
Fair Açık
Pleasant Hoş
Bad Kötü
Awful Korkunç
Terrible Berbat
Nasty / Lousy / Foul / Rotten Berbat, iğrenç, çok sıkıcı
Miserable Çok kötü
Unpleasant Fena
Dull Sıkkın, sıkıcı bir hava var
Sunny Güneşli
Warm Ilık
Hot Sıcak
Mild Ilıman
Cool / Chilly Serin
Cold Soğuk
Freezing Donuyor
Icy Buz gibi
Frosty Ayazlı
Rainy / Wet Yağmurlu
Humid Nemli
Dry Kuru
Arid Kurak
Frigid Çok soğuk, buz gibi
Foggy / Smoggy Sisli
Misty Sisli, puslu
Windy Rüzgârlı
Stormy Fırtınalı
Breezy Esintili
Windless Rüzgârsız
Calm Sakin
Still Yaprak kıpırdamıyor
Sky Gökyüzü
A patch of blue sky Parçalı bulutlu
Blue Mavi
Bright Parlak
Clear Açık
Cloudless Bulutsuz
Cloudy Bulutlu
Dark Kara
Grey / gray Giri
Overcast Kapalı
It is cold and windy. Hava soğuk ve rüzgârlı.
Its cloudy, but theres no rain. Hava bulutlu ama yağmur yok.
Its cold today. Bugün hava soğuk.
Its hot today. Bugün hava sıcak.
Its humid. Hava nemli.
Its raining. Yağmur yağıyor.
Its snowing. Kar yağıyor.
Its warm today. Bugün hava ılık.
Lovely weather, isnt it? Hava ne güzel değil mi?
The weather is awful today. Hava bugün berbat
The weather is very good today. Hava bugün çok güzel
Blazing sun Kavurucu güneş
Hot sun Sıcak güneş
Sunlight Güneş ışığı
Sunrays / Sunbeams Güneş ışını
Sunshine Gün ışığı
Warm sun Ilık güneş (güneş ısıtıyor)
A patch of sunlight Hafif güneşli
Bright sunlight Parlak güneş ışığı
Bright sunshine Parlak gün ışığı
Daylight Günışığı, seher, tan
Moonlight Ayışığı, mehtap
Afternoon Öğleden sonra
Dawn Şafak vakti, gün ağarması, güneşin doğduğu zaman
Day Gündüz
Evening Akşam
Midnight Geceyarısı
Morning Sabah
Night Gece
Nightfall Akşamüstü
Noon Öğle
Sunrise Gün doğumu
Sunset Gün batımı
Twilight Gün batımı, alacakaranlık
Wind Rüzgâr
A gust of wind Ani, sert rüzgâr
Brisk wind Çok kuvvetli rüzgâr
Cold wind Soğuk rüzgâr
Fresh wind Ferah, serin rüzgâr
High wind Sert rüzgâr
Light wind Hafif rüzgâr
Strong wind Kuvvetli rüzgâr
Warm wind Ilık rüzgâr
Easterly wind Doğu rüzgârları Doğudan esen rüzgâr, gün doğusu
Northerly wind Kuzey rüzgârları Kuzeyden esen rüzgâr, yıldız
Southerly wind Güney rüzgârları Güneyden esen rüzgâr, kıble
Westerly wind Batı rüzgârları, Batıdan esen rüzgâr, gün batisi
Breeze Esinti, meltem
Dust storm Toz fırtınası
Hurricane Fırtına
Sandstorm Kum fırtınası
Tropical storm Tropik fırtına
Typhoon Tayfun
Whirlwind / Tornado Hortum, tornado
Wind Rüzgâr
Windstorm Kasırga
Rain Yağış
Cold rain Soğuk yağmur, kış yağmuru
Gentle rain Çiselemek
Heavy rain Şiddetli yağmur
Light rain Hafif yağış
Pouring rain Sağanak
Steady rain / Constant rain Sürekli, uzun süren yağmur
Warm rain Sıcak yağmur, yaz yağmuru
Deluge Sel
Drizzle Çiselemek, atmak
Hail Dolu
Rain Yağış
Rainfall Yağmur
Rainstorm Yağmur fırtınası, tayfun
Shower / Downpour Sağanak
Sleet Sulu kar
A drop of rain Yağmur damlası
A droplet Damla
A raindrop Yağmur damlası
Rainbow Gökkuşağı
Fog Sis
A blanket of fog Sis tabakası
Dense fog / Heavy fog Yoğun sis
Dew Çiy
Fog / Mist / Haze / Smog Sis, pus, buğu,
Patchy fog Ara ara sisli
Thick fog Kalın sis
Thunder and lightning Gök gürültüsü ve şimşek
A clap of thunder / A thunderclap / A bolt of thunder Gök gürlemesi, gök gürültüsü
A thunderbolt Yıldırım
Thunder Gök gürültüsü
Thunderstorm Boran, gök gürültülü fırtına
A bright flash of lightning Kuvvetli şimşek çakması
A flash of lightning / A bolt of lightning Şimşek çakması
Lightning Şimşek
Snow Karyağışı
Deep snow Derin kar
Falling snow Düşen kar, çığ
Fresh snow Taze kar
Heavy snow Şiddetli kar yağışı
Light snow Hafif kar yağışı
Melting snow Eriyen kar
Wet snow Sulu kar
Blizzard Tipi
Frost Don
Ice Buz
Icicle Saçak
Snow Kar
Snowdrift / snowbank Kar tepesi
Snowfall Kar yağışı
Snowflake Kar tanesi
Snowstorm Kar fırtınası
Seasons Mevsimler
Winter Kış
Spring İlkbahar
Summer Yaz
Autumn / fall Sonbahar
Early spring Erken gelen bahar
Late winter Geç giden kış
Indian summer Pastırma yazı
Cold season Soğuk mevsim
Dry season Kurak mevsim
Fall season Sonhaber mevsimi
Spring season Bahar mevsimi
Springtime Bahar vakti
Summer season Yaz mevsimi
Summertime Yaz vakti
Warm season Sıcak mevsim
Wet season / Rainy season Yağışlı mevsim
Winter season Kış mevsimi
Wintertime Kış vakti
Disasters İngilizce Doğal afetler
Avalanche Çığ
Deluge Tufan
Drought Kuraklık
Earthquake Deprem
Fire Yangın
Flood Sel
Hurricane Kasırga
Landslide Toprak kayması
Tidal wave / Tsunami Deprem dalgası, tsunami
Volcanic eruption Volkanik patlama
Acid rain Asit yağmuru
Air pollution Hava kirliliği
Ecology Ekoloji
Environment Çevre
Global warming Küresel ısınma
Nature Doğa
The cutting down of forests Ormanların yok edilmesi
The greenhouse effect Sera etkisi
The ozone hole Ozon deliği
Water pollution Su kirliliği
Chemical waste Kimyasal atıklar
Industrial waste Sanayi atıkları
Nuclear waste Nükleer atıklar
Toxic waste Zehirli atıklar
Air pressure Hava basıncı
Barometer Barometre
Climate İklim
Humidity Nemlilik
Precipitation Yağış
Temperature Sıcaklık
Thermometer Termometre
Three inches of snow Sekiz santim kar
Weather forecast Hava tahmini
Weather man Hava durumu spikeri
Weather report Hava raporu
Temperature Sıcaklık
Fahrenheit and Celsius
There are two units of temperature. Fahrenheit is mainly used in the U.S. The use of Celsius is more common than the use of Fahrenheit. Sıcaklık bildirirken iki birim kullanılır. Fahrenheit sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde kullanılırken santigrat biriminin kullanımı daha yaygındır.
Freezing point of water: 32 degrees Fahrenheit, or 0 degrees Celsius. Suyun donma noktası: 32 Fahrenhayt veya 0 santigrat derece
Boiling point of water: degrees Fahrenheit, or degrees Celsius. Suyun kaynama noktası: Fahrenhayt veya santigrat derece
Room temperature: 65–68 degrees Fahrenheit, or 18–20 degrees Celsius. Oda sıcaklığı: Fahrenhayt veya santigrat derece
Nice warm weather: 72–81 degrees Fahrenheit, or 22–27 degrees Celsius. Güzel ılık bir suyun ısısı: Fahrenhayt veya santigrat derece
Cold frosty weather: 0 degrees Fahrenheit, or –18 degrees Celsius. Buz gibi bir suyun ısısı 0 Fahrenhayt veya santigrat derece
Normal body temperature (in the mouth): degrees Fahrenheit, or 37 degrees Celsius. Normal vücut ısısı (ağızdan ölçüm) 98,6 Fahrenhayt veya 37 santigrat derece
Normal body temperature (in the armpit): degrees Fahrenheit, or degrees Celsius. Normal vücut ısısı (koltukaltı ölçüm) Fahrenhayt veya santigrat derece
Illness: – degrees Fahrenheit, or 39–44 degrees Celsius. Hastalıkta vücut ısısı Fahrenhayt veya santigrat derece
Oven / Fırında: °F is °C; °F is °C; °F is °C; °F is °C.
Oven / Fırında: °F = °C; °F = °C; °F = °C; °F = °Cye denk gelir.
Yukarıda İngilizce hava durumunu, hava durumu ile ilgili kelime ve cümleleri yazmaya çalıştık. Umarız İngilizce hava durumu anlatımımızı beğenmişsinizdir. Eğer beğendi iseniz lütfen yorum yapınız ve artı 1 veriniz. Öğrencilerin hava durumu ödevini yapabilmeleri, öğretmen arkadaşlarımızın konu anlatımı