Beslenmenize ne kadar dikkat ederseniz edin, atıştırmaktan vazgeçemiyorsanız, özellikle öğlen saatlerinde tatlı bir uykuya yenik düşüyorsanız dikkat edin diyabet hastalığının ilk adımı olan insülin direnci yaşıyor olabilirsiniz.
Son yıllarda kilo verememe nedenlerinin başında gelen ve özellikle kadınlarda daha fazla görülen insülin direncini Hisar Intercontinental Hospital Klinik Laboratuvarlar Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bekir Sami Uyanık’tan öğrendik…
Vücut yeterli insülin üretebildiği halde etkili olarak kullanamamasıdır. İnsülin direnci geliştiğinde, hücrelere glikoz giremez, kullanılamaz ve kanda glikoz yükselerek prediyabeti (gizli şeker), zamanla Tip 2 Diyabeti ortaya çıkarır. İnsülin direncinden şüphelenilip teşhisi erken konulursa, birçok organa ait hastalık ve bozukluğa engel olunabilir. İnsülin direnci geliştiğinde, kas, yağ ve karaciğer hücreleri insüline uygun cevabı veremediğinden ve kan glukozu hücre içine alınamadığından, daha fazla insüline ihtiyaç duyulur. Pankreasın beta hücreleri, artan ihtiyacı karşılamak için, daha çok çalışarak, daha fazla insülin salgılar. Beta hücreleri, fazla insülin üretebildiği sürece, kan glukoz seviyeleri, sağlıklı insanda olması gereken normal sınırlarda kalır. Zamanla, beta hücreleri, vücudun artan insülin ihtiyacını karşılayamaz hale gelir. Yeterli insülin olmadığında da, kan glukozu yükselir, prediyabet ve sonrasında diyabet hastalığı kendini gösterir. Yüksek kan glukozu, zamanla, sinirler ve kan damarlarına zarar vererek, kalp hastalığı, felç, körlük, böbrek yetmezliği ve alt ekstremite amputasyonu (kesilmesi) gibi komplikasyonlara yol açar.
• Aşırı kilo ve obezite: Özellikle bel çevresinde aşırı yağ birikmesi olmak üzere, obezitenin, insülin direnci gelişmesinde en önemli neden olduğu kabul edilmektedir. Araştırmalar, sadece enerji deposu olarak görülen karın bölgesindeki yağın, insülin direnci, yüksek kan basıncı, yüksek kolesterol ve kardiyovasküler hastalık gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilecek hormonlar ürettiğini göstermiştir.
• Fiziksel hareketsizlik: Fiziksel hareketsizliğin, insülin direnci ile ilişkili olduğunu, sonuçta tip 2 diyabete yol açtığını gösteren birçok çalışma vardır. Vücutta bulunan glukozun büyük kısmı, diğer dokulardan çok, kas hücreleri tarafından kullanılmaktadır. Kas öncelikle kendisinin depo ettiği glukozu kullanır, sonra kan glukozunu alarak depolarını doldurur ve böylece kan glukozunun normal bir seviyede kalmasını sağlar. Egzersiz sonrası kaslar, insüline daha duyarlı hale gelerek, insülin direnci azalır. Hatta egzersiz, kasların insüline ihtiyaç duymadan daha fazla glukoz kullanmasına yardımcı olur. Yine, egzersizle kaslar daha güçlenerek, kan glukoz seviyesinin kontrolu kolaylaşır, insüline kolay kolay direnç gelişmez.
• Uyku problemleri: Yapılan çalışmalar, uyku apne sendomu başta olmak üzere, tedavi edilmeyen uyku bozukluklarının, obezite ile insülin direnci ve Tip 2 diyabet görülme riskini artırdığını göstermiştir.
• Genetik faktörler: Kas, karaciğer ve diğer dokuların hücre zarlarında bulunan, insülin hormonuna çok hassas ve ilgili olan reseptörlerdeki mutasyonlar, reseptör sayısında azalma, insülinin reseptöre bağlanmasında zayıflama ile glukozun hücre içine alım kanallarında ve sinyal iletimindeki görevli proteinlerin bozuklukları, genetik nedenlerin başında gelmektedir. Bunun yanında, insülin hormonu sentezinde anormallikler(mutasyon) ve insüline karşı vücutta ortaya çıkan antikorlar da, diyabet gelişmesinde etkili olabilen faktörlerdir.
• Bazı genetik bozukluklar, hormonlar, steroid gibi bazı ilaçlar kullanımı, ileri yaş ve sigara da, insülin direncine neden olabilir.
Kilo fazlalığı veya obez olanlarlar ile aşağıdaki bir veya daha fazla diyabet risk faktörüne sahip, 45 yaş ve üzeri olanlar prediyabet olabileceğinden, checkup testleri yaptırmaları gerekir. Bu risk faktörleri:
• Fiziksel olarak inaktif bir yaşam sürüyorsanız,
• Ailenizde diyabetli bir ebeveyn veya kardeşiniz varsa,
• 4 kilo ve üzerinde bir bebek doğurmuşsanız,
• Gebelikte diyabet tanısı aldıysanız,
• Polikistik over sendromu yaşıyorsanız,
• Tansiyonunuz /90 mmHg üzerinde ise,
• Kalp-damar hastalığınız varsa,
• 35 mg/dLnin altında HDL kolesterol ile mg/dL üzerinde LDL-kolesterol, mg/dL üzerinde kolesterol,
mg/dL üzerinde trigliseridiniz varsa,
• Glukoz toleransınız bozuksa
Test sonuçları normal sınırlarda olsa bile, erken tanı için yılda bir kontrollerinizi yaptırın. Kilonuz ve yağ oranınız fazla ise hekiminizin önerisine göre bu testleri daha sık yaptırabilirsiniz.
İnsülin direnci erkeklerde yaş; kadınlarda ise yaş civarında ortaya çıkan, sürekli kilo alan, vermekte zorlanan ayrıca tatlı krizleri yaşayan kişilerde sıkca görülen bir hastalıktır. Pankreasda düzenlenen kandaki glikoz seviyesinin fazla çıkması durumudur. Pankreasda insülinin fazla salgılanmasına neden olmaktadır. İnsülin kandaki glikozu dokulara taşır ve kan şekerinin düşmesinde etkili olur.
İnsülin direnci oluştuğunda hücrelerdeki insülin replektörleri, insüline karşı duyarsızlaşır. Hücrelerde enerji olmaması halinde iştah artışı gözlenir. Bu durumda kat insülin salgılanılır. Bu sayede yağ artışı fazlalaşır. Eğer bu durum tedavi edilmezse şeker hastalığına zemin oluşturur.
İnsülin Direnci Olduğu Nasıl Anlaşılır?
İnsülin direncinin tespit edilmesi için kan testi uygulanmaktadır. Aç olarak kan şekeri ve insülin direnci testi yapılır. Normal seviyesi ün altında olması gerekirken üzerinde bir oran çıkıyorsa insülin direnci var demektir.
İnsülin Direncini Ölçümünde;
Yukarda bulunan değerlerden en az 3 tanesini taşıyor olmak insülin seviyesi test edilmeden insülin direnci olması ihtimalinden söz edilebilmektedir. Bu duruma İnsülin Direnci Sendromu ya da Metabolik Sendrom denilmektedir.
İnsülin Direncinde Diyet Tedavisi
Öncelikle kilo vermek en önemli tedavidir. Beslenme olarak sebze ve meyve, tam tahıllı gıdalar, bakliyat ve düşük yağlı gıdalar ile beslenmek gereklidir.
Karbonhidrat sayımı yapmak glisemik kontrol için gereklidir. Tatlandırıcı kullanılabilir ancak çok fazla tüketilmemesi gereklidir. Lif açısından zengin gıdalar tüketilmesi önerilir. Glisemik endeksi düşük olan besinler insülin endeksinin düşmesine neden olacaktır.
Glisemik İndeksi Yüksek Olan Tüketilmemesi Gereken Besinler
Egzersiz insülin duyarlılığı yaratması açısından günde bir saat yürünebilir.
Yemek yemeyi seven pek çok kiinin çkmaza dütüü bir konu vardr: Doymak ya da doymamak… Ne kadar çok yeseniz de doyduunuzu hissetmediiniz anlar muhakkak oluyordur. Bu gibi durumlarda diyetisyene dantnzda, size insülin direncinizin ileyiinde bir problem olduunu söyleyecektir. Hatta insülin direnci deerleri normal seviyeye gelsin diye size bir diyet uygulayacak ve gerekirse insülin direnci ilaçlar ile direnç krlacaktr. Peki nedir bu “insülin direnci?”
Kilo vermek isteyip bir türlü veremeyenlerin, diyet listesine bir türlü sadk kalamayanlarn ve diyet sohbetlerinde insülin direnci adnn geçmesine ramen ne olduunu merak edenlerin derdine derman oluyoruz. nsülin direnci ve ötesi ite sizlerle…
nsülin vücutta pankreastan salglanan eker metabolizmasn düzenlemekle görevli bir hormondur. nsülin direnci ise ekeri kontrol eden insülinin, etkisini gösterirken yaad zorluktur. nsülin hormonu etkisini göstermedii durumlarda, diyabet ve metabolik rahatszlklar olumaktadr.
Salkl bir bireyin vücut ekeri, bir ünite insülin ile kontrol altnda kalabilir. Fakat insülin direnci yaayan kiilerde bu miktar; 2 veya 3 ünite arasnda deiir. nsülin direnci genetik faktörlerden kaynakland gibi yaam eklinden dolay da yaanmaktadr. En iyi örnei hareketsiz yaama sahip olan hastalarda görülür.
Salksz beslenme, hareketsiz yaam ve bilinçsiz tüketim insülin direncine davet çkarmaktadr. nsülin direnci son zamanlarda hazr gda ve salksz beslenme sonucunda tüm dünya insanlarnda görülebilen bir rahatszlktr. Erken fark edilirse ilaçlar ve salkl beslenme ile direnç krlabilir. Fakat tedaviye geç kalnd durumlarda obez toplum olumaktadr.
Kadn ve erkeklerde özellikle de ar kilolu kiilerde, insülin direnci görülme ihtimali daha yüksektir. Kandaki eker oran arttkça insülin seviyesi de artar. Bu durum bu ekilde devam ettikçe, vücutta insülin direnci hastal yaanr.
Türk toplumunda yanl beslenmeden dolay yaklak %27’lik bir kesim insülin direnci tehlikesi altndadr. Bu kiilerin 20 ya üstü olduu da aratrmalar sonucunda yer almaktadr. Hazr gdalarla beslenme devam ettii sürece bu oran gittikçe artabilir. Ayrca insülin direnci diyabet ve kalp krizi gibi hastalklarn da habercisidir.
Kendinizde insülin direnci var m diye merak ettiiniz anda, insülin direnci belirtileri listesini bir gözden geçirin en iyisi. Bir iki belirti bile ihmale gelmeyecek kadar hayati önem tar.
Eer bu belirtiler sizde görülmeye balad ise; derhal doktor kapsn çalmalsnz!
nsülin direnci beslenme eklinin salksz olduu durumlarda ortaya çkt için, bu durumu ortadan kaldrmak adna yine beslenme ekliyle oynamak zorundasnz. Bu defa zararl ve salksz besinleri hayatnzdan çkarp sebze ve meyve arlkl beslenmelisiniz. Ayrca beslenmeye ek olarak bol sv tüketimi, düzenli kahvalt ve ara öünler ile direnci krabilirsiniz. Bu demek oluyor ki; sizi salkl besinlerle süslenmi bir diyet bekliyor!
Yaplacak diyetler ok diyet olmamaldr. Ksa süre içinde birden kilo vermektense; kilo verme süreci uzun bir döneme yaylmaldr. Haftalk gram veya gram kilo kayb ideal ve salkl bir rakamdr. eker arlkl besinler yerine tam tahll ve bakliyat arlkl beslenilmelidir. Bu ekilde uygulanan insülin direnci diyeti, salkl bir yaama ulamada büyük rol oynar.
nsülin direnci olanlar için diyet listesi pek çok diyetisyen tarafndan, dananlarna tavsiye edilmektedir. nsülin Direnci diyeti Ayça Kaya ve Canan Karatay tarafndan da gündeme getirilmitir.
Canan Karatay’n kaleminden çkan insülin direnci diyeti listesi öyle olacaktr:
Vücudunuzdaki insülin deerini ölçmek için insülin direnci testi yaptrmalsnz. Bunun için dahiliye doktoruna danabilirsiniz. Aç karnna kan vermeniz sonucunda yaplr. Açlk kan ekeri ile açlk insülin düzeyleri çarplr. ’e bölünür. Sonucunda insülin düzeyi belirlenir. bu düzeye HOMA-IR ad verilir.
Kan testi sonucu deeri üzerinde ise ciddi bir durum söz konusudur ve insülin direnci olduu ifade edilir. deerinin altnda çkan sonuçlar normal kabul edilir.
nsülin direncinin krlmas için öncelikle yaam eklinin deimesi gereklidir. Yaam ekli duraan olan kiiler ve salksz beslenenler u püf noktalarna kulak vermeli!
11 Soruda Diyabet (eker Hastal) Uzman Doktor Cevaplyor
eker Hastalar Ne Yemeli? Nasl Beslenmeli?
eker Zararlar Nelerdir? ekerin 23 Zararl Etkisi
eker Hastal Belirtileri, Nedenleri, Bitkisel Tedavi Yöntemleri
İnsülin direnci, yeterli insülin hormonu salınımı olmasına rağmen insülinin vücutta etkisini göstermesindeki zorluk ya da uyarması gereken biyolojik olayların tam olarak gerçekleşmemesi olarak tanımlanabilir.
İnsülin Nedir? Ne İşe Yarar?
İnsülin; temel etkisi kan şekeri seviyesini düşürmek olan ve yağ, kas ve karaciğer gibi kan şekerini kullanan dokulara şekerin alınması ve kullanılmasını sağlayan, pankreastan salınan bir hormondur.
İnsülin hormonu, midenin altında bulunan pankreas bezinin Langerhans adacıklarındaki beta hücrelerinden salgılanır. Pankreastan insülin salgılanması kan şekeri seviyesine göre ayarlanır. Kanda şeker artınca ilk dakika içinde hızlı insülin salgısı olur ve buna ‘’ilk faz insülin salgısı’’ denir. Bu salgı dakika sürer. Daha sonra ikinci faz denen salgı oluşur ki, bu yavaş bir salgılanmadır ve devamlıdır.
Sağlıklı ve normal kilolu bir yetişkinde günlük insülin üretimi yaklaşık 40 ± 8 IU’dir. Metabolizması normal olan kişilerde kan şekerinin yükselmesine cevap olarak insülin salınımı artar. Kan şekeri seviyesindeki 10 mg/dl’lik küçük bir artış, insülin salınımını uyarır. Ağızdan besin alımını izleyen ilk 15 dakikada kanda insülin düzeyi hızla artar.
İnsülin miktarı, ‘internasyonel ünite (IU)’ olarak tanımlanır. Bir IU insülin; 10 saat aç bırakılmış, 2 kg ağırlığındaki bir tavşanın kan şekerini mg/dl’den 45 mg/dl’ye düşüren insülin miktarı olarak tanımlanmıştır. İnsanlarda ise 1 IU insülin ile kan şekeri düzeyinin düşme miktarı kişiden kişiye değişir.
Diyabeti olmayan sağlıklı bireylerde normal fizyolojik insülin salınımı iki şekilde gerçekleşir:
İnsülinin vücutta etkili olabilmesi için hücre zarındaki reseptörlere (almaçlara) bağlanarak hücreye girmesi ve etkisini göstermesi gerekir. İnsülin direnci oluştuğunda hücre ortamda bulunan insüline yanıtsız kalır. İnsülinin almaçlara bağlanmasını engelleyen ya da bağlandıktan sonra etkisini azaltan durumlar insülin direncine neden olurlar. Birçok farklı metabolik değişiklik ve rahatsızlık insülin direnci gelişiminde rol oynayabilir.
gibi durumlar insülin direncine neden olabilir.
Bunlar dışında;
gibi hormonal bozukluklar ve hastalıklar da insülin direnci oluşmasına neden olabilirler.
İnsülin direncinin varlığını anlamayı sağlayan ölçüler şunlardır:
Kişide bu kriterlerden 3’ünün bulunması, insülin düzeyine bakmadan da İnsülin Direnci Sendromu ya da Metabolik Sendrom olarak adlandırılmaktadır.
İnsülin Direnci Testi
Yukarıdaki ölçümler ve laboratuvar sonuları haricinde kişi günlük rutinini sorgulayarak da insülin direnci varlığından şüphelenebilir:
gibi şikayetler ile beraber ailede kilolu ve diyabetli (şeker hastası) bireyler olması insülin direnci belirtilerinden olup mutlaka bir endokrinoloji ya da dahiliye uzmanına başvurulmalıdır.
İnsülin direnci ile ilişkili metabolik durumun değerlendirilmesinde; hastanın şikayetleri, fizik muayene bulguları ve basitçe bel çevresi ölçümü ile tanı konabilir. Ancak bazı durumlarda diyabet riskini belirlemek için ek testler istenebilir.
Açlık şeker testi (açlık plazma glukozu), şeker yükleme testi (oral glikoz tolerans testi) ve son aydaki ortalama kan şeker düzeyini gösteren HbA1c testi istenilebilecek testler arasında yer alır. Ayrıca kan yağları, karaciğer enzimleri gibi bazı veriler de teşhis için yardımcı olabilmektedir.
İnsülin direncinin hesaplanmasında birçok farklı yöntem mevcut olsa da HOMA-IR adı verilen “HOMA (Homeostatic Model Assessment), IR (Insulin Resistance)” hesaplama yöntemi bir adım öndedir. Bu test, insülin rezistansına ek olarak pankreastan insülin üretme özelliğine sahip hücrelerin işlevleri konusunda da bilgi verir. HOMA skoru 2,5’den yüksek olarak hesaplanan kişilerde insülin direnci varlığından söz edilebilir. Bununla birlikte HOMA değerine her hastada bakılması gerekmeyebilir. İnsülin direncini klinik pratikte gösteren en iyi parametre bel çevresi ölçümüdür.
Yaşam tarzı değişikliği ve düzenli egzersiz hastaların büyük çoğunluğunda insülin direncini düzeltilebilir. Düşük glisemik indeksli beslenme (kan şekerini yükseltmeyen veya yavaş yükselten besinler) çok önemlidir. İnsülin direncinin sadece hayat tarzı değişiklikleri ile kontrol altına alınamadığı vakalarda doktor tarafından kan şekerini kontrol altında tutacak ilaçlar reçete edilebilir. Düzenli spor yapmak ve kilo vermek insülin direncini kıran en önemli faktörlerdir. Sadece egzersiz ve sağlıklı besleme ile %60 düzeylerinde insülin direnci düzeltilebilir.
İnsülin direncini bir anda düzeltecek sihirli bir besin ya da takviye yoktur. Onun yerine ne yediğinizi sürekli değiştirmek ve mümkün olduğu kadar daha çok vitamin, mineral ve lif içeren besinlere odaklanmak önemlidir.
İnsülin direnci, prediyabetin en önemli nedenidir. Prediyabet kan şekeri seviyesinin normalden yüksek olduğu ancak henüz Tip 2 diyabet tanısı konacak kadar yüksek olmadığı bir sağlık durumudur. Prediyabet, diyabetik olmadan önceki dönem, bozulmuş glikoz regülasyonu veya gizli şeker durumu olarak tanımlanmaktadır.
İnsülin direnci kilolu kişilerde daha fazladır, kilo arttıkça bu direnç artar ve şeker hastalığı görülme olasılığı artar. Özellikle yağın karında iç organlar etrafında birikmesi şeker hastalığı riskini iyice artırır.
Yağ dokusundan çözünen yağ asitlerinin kanda artması hem insülinin çalışmasını bozar hem de bu yağların depolanmaması gereken pankreas gibi dokularda depolanması da şeker hastalığı gelişimine katkıda bulunur.
Yağ dokusundan salgılanan leptin, adiponektin, TNF-alfa gibi hormonların fazla veya azlığı da şeker hastalığı gelişimine katkıda bulunur.
İnsülin direnci tedavi edilmediği sürece tansiyon yüksekliği, kanda trigliserit (kan yağları) yüksekliği, ürik asit yüksekliği, göbekte yağlanma, karaciğer yağlanması, kan pıhtılaşmasına eğilim, HDL kolesterolde (iyi kolesterol) azalma ve idrarla atılan proteinde artma (mikroalbüminüri) birlikte olabilir.
Kanda dolaşan aşırı insülin;
gibi kronik hastalıkların oluşması için uygun bir ortam hazırlamaktadır.
Son yıllarda yapılan araştırmalarda insülin direnci ve
ile ilgili ciddi bağlantılar tespit edilmiştir.
Alzaimer hastalığı ve insülin direnci arasında bağlantı tespit edilen çalışmalar da mevcuttur.
İnsülin direnci, vücudun metabolik ve hormonal dengesini bozarak yaşlanma sürecini de hızlandırır.