internal ekojeniteler nedir / Parankim nedir ve parankim ekosu ne demek? Parankimal nodül nedir ve kanser midir

Internal Ekojeniteler Nedir

internal ekojeniteler nedir

Ekojenite Nedir?

Ekojenite, yankısallık anlamına gelmekle beraber TIP&#;ta sıkça kullanılan bir terim olduğu bilinmektedir.

Başka bir deyişle yoğunluk manasındadır. Herhangi bir grafide ekojenite artışı dendiği zaman o bölgede bir yoğunluk artışı var demektir. O bölgede yoğunluğun artması ise ilgili bölgede taş tümör ve daha bircok şeyin belirtisi olabilir.

Hiperekoik Ne Anlama Gelmektedir?

Hiperekoik, temel olarak normalden daha fazla ekoik anlamına gelmektedir. Bu tip gözlemler radyoloğun hastaların hastalıklarını kategorize etmesine yardımcı olabilmektedir.

DilersenizHiperekoik Nedir?adlı yazımı okuyabilirsiniz.

Ultrason karaciğer,dalak,tiroid gibi organlarda bulunan nodüllerin incelenmesinde çok kıymetli bir yere sahiptir. Nodülün olduğu bölgelerde doku ekojenitesinde değişimler görülür. Radyolog normal doku ekojenitesinin nasıl olacağını bildiğinden ötürü bu ekojenitesi hipoekoik ya da hiperekoik olan alanları tespit edecek ve tanının konması için en büyük adımı atmış olacaktır.

Hipoekoik Ne Anlama Gelmektedir?

Hipoekoik temel olarak normalden daha az yoğun anlamı taşımaktadır. Ekojenitesi diğer bölgelere göre daha düşüktür.


Merak ettiklerinizi ve eklemek istediklerinizi konu altındaki yorum bölümüne yazabilirsiniz. Cevap vermekten mutluluk duyacağım.

Bu Başlıklar İlginizi Çekebilir:

Kategoriler TIP SözlükEtiketler Göz, Karaciğer

Parankim nedir ve parankim ekosu ne demek? Parankimal nod&#;l nedir ve kanser midir

Haberin Devamı

Testler sonucunda fark edilen bir durum olarak düşük olasılıklarda akciğer kanseri belirtisi koyulabilmektedir.

Parankim Nedir?

 Akciğer içerisinde oluşum gösteren bir yumru olmaktadır. yapılan X-ışını testleri sonucunda görülmekte ve incelenmektedir. Testlerde görülmesi halinde bölgede doku incelemesi yapılmaktadır. oluşumun ne durumda olduğu ve etkilerinin neler olduğu üzerine yapılmaktadır.

 Parankim, bir dokunun yüzey bölgesinde ya da herhangi bir organ içerisinde gelişim gösterebilmektedir. İncelemeler sonucunda genel bir yargı olarak yuvarlak bir şekle sahip olan normal olmayan bir oluşumdur.

 Yapılan incelemelerin analiz edilmesi ile sigara içen kimselerde %30 oranında oluşum gözlenmektedir. Ancak bu incelenen kişiler üzerinde yalnızca %5 oranında kanser oluşumu gözlemlenmektedir. Bu durumla karşılaşılması genellikle akciğer taraması sırasında olmaktadır.

Haberin Devamı

 Akciğer kanseri üzerine belirti niteliği taşıyabilmekte olan bir durumdur. Düzenli kontrollerin yapılması ile tespiti yapılabilmektedir. Tespitinin yapılması ile gerekli testler yapılmaktadır. Daha sonrasında biyopsi ile incelemeler yapılmaktadır.

Parankim Ekosu Ne Demek?

 Parankim ekosu bir nevi nodül olmaktadır. Akciğerde yer almakta olan parankimler üzerinde yani dokularda bulunmakta olan çap değeri 3 cm civarında bir yumrudur. Küresel bir yapıda bulunan yumrunun tespiti radyolojik görüntüler ile tespit edilmektedir.

 Gelişim noktası olarak genel bir durum halinde akciğerde yer alan bronşitlerde bulunmaktadır. Ancak akciğer dokusu üzerinde de yer alabilmektedir. Bu oluşumlar normal olmaması sonucu röntgenlerde belirlenmektedir.

 Hastada yapılan tıbbi görüntülemeler sonrasında fark edilmektedir. Fark edilmesi adına tıbbi görüntüleme gibi ya da CT taraması ile fark edilmektedir. Bunun yanı sıra standart bir akciğer röntgeni üzerinde de görülebilmektedir.

 Yapılan istatistikler sonucunda çoğunlukla iyi huylu olduğu gözlemlenmektedir. Yapılan araştırmalarda bunu desteklemektedir. Parankim ekosunun yanı sıra mikro nodüller yer almaktadır. Hastalıklarla birlikte oluşumlar göstermekte ve iyileşmesi de hastalıklarla birlikte olmaktadır.

Lenf Nodu Nedir, Zararlı Mıdır?

Lenf nodu, bir santimetreden küçük, şekil olarak fasulyeye benzeyen küçük bir dokudur. Lenf damarlarımızın birleştiği bu yerlere lenf nodunun yanı sıra lenf düğümü de denilir. Enfeksiyonlarla savaşmaya yardımcı olan hücreler, lenf dokusuyla birlikte lenf düğümlerimizi oluşturur. 

Zaman zaman lenf nodlarımızda büyüme ve şişme görülür. Bu durum vücudumuzda bir sorun olduğunun işaretidir. Yaşadığımız bir enfeksiyon ya da hastalık, lenf nodlarımızın büyümesine neden olabilir.


Lenf Nodları Ne İşe Yarar?

Lenf nodlarının görevi, içinden geçen lenf sıvısını süzmek, enfeksiyonların (ve bazen kanserlerin) bir sonraki durağa ulaşmasının önüne geçmektir. Lenf sıvısında proteinler, mineraller, yağlar, besinler, beyaz kan hücreleri, kanser hücreleri, zarar görmüş hücreler, bakteriler, virüsler yer alır. Lenf bezleri olarak da adlandırılan lenf nodlarınız, vücudunuzun enfeksiyonlarla savaşma yeteneğinde çok önemli bir görev üstlenerek virüsleri, bakterileri ve diğer hastalık nedenlerini yakalar ve filtre ederler.

Lenf Nodu Nerelerde Olur?

Vücudumuzun hemen her yerinde lenf nodları bulunur. Sayı herkeste farklı olabilir ancak yetişkin birinin vücudunda ortalama civarında lenf düğümü yer alır. Genellikle insan bedeninde iki ya da daha fazla büyük kan damarının birleştiği yerlerde bulunurlar. Lenf nodlarının bulunduğu yerleri şöyle sıralayabiliriz: 

Birçok lenf nodu baş ve boyun civarında yer alır. Bu nedenle genellikle bu bölgedeki lenf düğümlerinde şişme görülür. Koltuk altı ve kasık bölgesinde bulunan lenf nodları da sık şişen nodlar arasındadır.

Lenf Nodları Zararlı Mıdır?

Lenf nodları zararlı yapılar değillerdir. Tam aksine virüs, bakteri ve daha birçok istenmeyen yapıyla mücadele ederek sağlığımıza katkıda bulunurlar.

Lenf düğümlerinde değişikliğe neden olan sorunlar şunlardır: 

Enfeksiyonlar: 
Kızamık, kulak enfeksiyonları, enfekte (apseli) diş, mononükleoz (öpücük hastalığı), selülit gibi cilt veya yara enfeksiyonları, tüberküloz, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, HIV, toksoplazmoz (enfekte bir kedinin dışkısıyla temastan veya az pişmiş etten kaynaklanan parazit nedenli bir enfeksiyon) gibi enfeksiyonlar kendilerini lenf nodlarını büyüterek gösterebilir. 

Bağışıklık Sistemi Bozuklukları:
Eklemlerinizi, derinizi, böbreklerinizi, kan hücrelerinizi, kalbinizi ve akciğerlerinizi hedef alan kronik romatizmal bir hastalık olan lupus ve romatoid artrit.

Kanserler:
Lenfatik sistem kökenli bir kanser türü olan lenfoma, lösemi ve lenf düğümlerine yayılan diğer kanserler.

Diğer Nedenler:
LAM (Lenfanjiomiyomatoz) Hastalığı: Hücrelerin akciğerlerde, lenf nodlarında ve böbreklerde büyümesine sebep olan bir akciğer hastalığı.
ALP (Otoimmün lenfoproliferatif hastalık) Sendromu: Genetik bir sağlık sorunudur. Lenf düğümlerinde, karaciğerde ve dalakta çok fazla beyaz kan hücresinin toplanmasına neden olur.
Mezenterik lenfadenit: Karındaki lenf nodlarının şişmesine yol açar.
Kikuchi–Fujimoto Hastalığı: Lenf düğümlerinde şişme ve ağrıya neden olan bir sağlık sorunudur.
Castleman Hastalığı: Lenfatik sistemde bulunan hücrelerin aşırı derecede irileşmesine sebep olan kompleks bir durumdur.

Lenf Nodları Nasıl İncelenir?

Doktorunuz lenf nodları ile ilgili bir sağlık sorununuz olduğunu düşünüyorsa teşhis koyabilmek için bazı tetkikler isteyebilir. Bu tetkikler şunlardır:

Doktorunuz ihtiyaç duyması halinde lenf düğümlerinizden birinden küçük bir parça alarak incelenmesi için laboratuvara gönderebilir.

Her ne kadar lenf nodlarının şişmesinin ardında farklı hastalıklar yatsa da lenf nodu sorununuz için doktorunuz belirli tedaviler uygulayabilir. Bunun yanı sıra lenf nodlarınızı rahatlatmak ve onların sağlığını korumak için bazı tedbirler alabilirsiniz. 

Bunlar arasında antibiyotik kullanımı, ağrıya karşı ağrı kesici kullanmak ve sıcak kompres uygulamak, kanser kökenliyse kemoterapi, radyasyon ya da immünoterapiden yararlanmak ve lenf nodlarının şişmesine neden olan hastalığınız için ilaç kullanmak bulunur.

Ciddi şekilde zarar görmüş lenf nodlarının cerrahi operasyonla çıkarılması da kişiyi rahatlatabilir. 

Lenf nodlarınızın sağlıklı olması için yapabileceklerinizi şöyle sıralayabiliriz:

Ne Zaman Doktora Gitmelisiniz?

Şişmiş lenf düğümlerinin nedeni basit bir enfeksiyonsa bu durumun düzelmesiyle birlikte lenf nodlarındaki şişlik de iner. Ancak;

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

RANDEVU AL  

Tiroid Nodülü Nedir? Belirtileri Nelerdir?

İçindekiler

Tiroid nodülü nedir?

Tiroid nodülü; tiroid bezinde belirgin yer kaplayan, çevresindeki normal tiroid dokusundan kıvam olarak farklı, küresel veya oval şekilli dokuya verilen isimdir. Nodül, tiroid bezi içerisinde normalde olmaması gereken kitle veya yumru olarak adlandırılabilir. Tiroid bezi içerisinde nodül varlığında hastalık, nodüler guatr olarak isimlendirilir. Tiroid nodüllerinin boyutları birkaç milimetreden birkaç santimetreye kadar değişkenlik gösterebilir. Tiroid nodülü, toplumda en sık rastlanan tiroid bezine ait hastalık grubunu oluşturur.

Tiroid nodülleri neden oluşur?

Tiroid nodüllerinin oluşumunda en önemli faktör iyot eksikliğidir. Ülkemiz gibi iyot eksikliği olan bölgelerde tiroid nodüllerinin görülme sıklığı belirgin olarak artmıştır. Türkiye genelinde yapılan ultrason taramalarında erişkin toplumun yarısına yakınında nodüler guatr tespit edilmiştir. İyot yetersizliği dışında doğal guatrojenleri gibi bazı çevresel faktörler de tiroid nodüllerinin gelişiminde önemlidir. Ayrıca genetik (ailesel) bazı faktörlerin de tiroid nodüllerin oluşumunda önemli olduğunu biliyoruz.

Tiroid nodüllerinin belirtileri nelerdir?

Nodüler guatrı olan hastaların çoğunda sıklıkla bir şikâyet yoktur. Çoğu hastada nodüller, diğer nedenlerle doktora başvuru sırasında saptanır. Yapılan fizik muayenede veya tiroid dışı nedenler için yapılan görüntülemelerde rastlantısal olarak bulunur.

Tiroid bezi içerisindeki nodül çoğunlukla dışarıdan fark edilmez. Az sayıda hasta kendisinin veya çevresindeki kişilerin boynunda fark ettiği şişlik nedeniyle doktora başvurur. Ayrıca nadir olarak hastalar, nodülden kaynaklı aşırı hormon salgılanmasına ait şikâyetler (hipertiroidizm) nedeniyle doktora başvurabilir. Çok az olguda, çevre yapılara bası şikâyetleri nedeniyle hekime başvurulur. Nadir de olsa nodül içine kanama olursa boyunda ağrı şikayeti olabilir. Rastlantısal olarak nodülü saptanan hastalarda, ‘’Benim guatr şikâyetim yok. Bu yüzden daha ileri incelemeye gerek yoktur.” şeklindeki düşünce tamamen yanlıştır. Bu hastalarda da nodül şikayetiyle başvuran hastalarda olduğu gibi benzer riskler mevcuttur.

Tiroid nodülünün riskleri nelerdir?

Tiroid nodülünün hasta için 4 temel riski vardır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:

Tiroid nodülünün çeşitleri nelerdir?

Tiroid bezi içerisindeki nodüller yapılarına göre üç ana başlık altında toplanabilir:

Tiroid nodülleri tanı yöntemleri nelerdir?

Öncelikle elle fizik muayenesi ve kan testi yapılır. Sonrasında da nodüller ultrasonla incelenir. Ayrıca ultrason ile yapılan incelemede nodüller, ultrason görüntülerine göre; hipoekoik, isoekoik, mikst ve kistik nodüller olarak tanımlanabilir. Tiroid sintigrafik görünümlerine göre nodüller; soğuk nodüller, sıcak nodüller ve ılık nodüller olarak da adlandırılır.

Hashimoto ve Graves hastalığı gibi durumlarda tiroid ultrasonunda kronik iltihabi sürece bağlı olarak bezin yapısında granüllü, kaba bir görünüm olabilir. Bu yapılanma ultrason görünümünde bez içerisinde sanki bir nodül varmış gibi yalancı nodül (psödo-nodül) görüntüsü verebilir. Eğer tiroid ultrasonu deneyimli biri tarafından yapılmıyorsa tiroid bezi içerisinde kronik tiroidite ait psödo-nodül görüntüsü aldatıcı olabilir.

Tiroid fonksiyon testleri normal olan nodüler guatr hastalarında sıklıkla sintigrafik incelemeye ihtiyaç yoktur. Sintigrafik inceleme sıklıkla tiroid fonksiyon testlerinde hormon fazlalığı (hipertiroidizm) olan hastalara yapılmaktadır.

Tiroid nodüllerinin değerlendirilmesinde en önemli basamak, tiroid nodülüne ait kanser olasılığının dışlanmasıdır. İnce iğne aspirasyon biyopsisi yapılmadan sadece ultrason veya sintigrafi gibi yöntemlerle bir nodülün iyi huylu olduğuna ait değerlendirme yapmak uygun değildir. Genellikle tiroid bezi nodüllerinin ortalama yüzde 5’nin kanser olduğu bilindiği için nodül boyutu 10 mm ve üzerindeki tüm hastalara biyopsi yapılmalıdır. Şüphe duyulan hastalarda daha küçük nodüllere de biyopsi yapılabilir.

Tiroid nodülünde kanser şüphesinin arttığı durumlar nelerdir?

Tiroid bezi içerisindeki nodülde;

Tiroid kanseri riski;

Tiroid nodülü nasıl tedavi edilir?

Tiroid nodülü tedavisinin nasıl yapılacağı konusunda, nodülden yapılan ince iğne aspirasyon biyopsisinin patoloji sonucu çok büyük önem taşır.

Patoloji sonucu 6 başlık altında raporlanır. 

Hipertiroidi (toksik nodül) varlığında radyoaktif iyot tedavisi iyi bir tedavi alternatifi olabilir. Günümüz şartlarında radyoaktif iyot tedavisi, cerrahiye göre birçok hastada daha sık tercih edilecek bir tedavi alternatifidir. Böyle bir durumda hastanın hekimiyle bu tedavi alternatifini tartışması uygun olacaktır.

Kanser olmayan iyi huylu nodüllerin sadece takip edilmesi yeterlidir. Tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisiyle iyi huylu olduğu doğrulan bir nodülün, ultrasonografideki riskine bağlı olarak ay aralıkla yapılan tiroid ultrasonuyla takibi yapılmalıdır. Tiroid nodülünde büyüme saptanırsa tekrar biyopsi gerekebilir. Bazen biyopsi sonucu iyi huylu olsa bile nodülde büyümenin devam ettiği ve/veya klinik olarak kanser şüphesinin yükseldiği durumlarda cerrahi yapılabilir. Ayrıca tiroid bezi içerisinde çok sayıda nodülleri (multinodüler guatr) olan, biyopsi almanın mümkün olmadığı veya göğüs kafesi içerisine uzanım gösteren (retrosternal) nodüler guatr hastalarında da cerrahi girişim yapılabilir.

Daha önceki yıllarda tiroid nodüllerini küçültmeye yönelik tiroid hormonu supresyon (baskılama) tedavisi hekimler tarafından sık kullanılan bir yöntemdi. Ancak son yapılan çalışmalarda baskılama tedavisinin çok da etkili olmadığı bildirilmiştir. Ayrıca tiroid hormonu baskılama tedavisinin özellikle menopoz sonrası kadın hastalarda kemik yapısı üzerine olumsuz etkisi olduğu saptanmış ve kalp ritim sorunlarına yol açtığı belirlenmiştir. Bu nedenle nodüler guatr hastalarında tiroid hormonu ile baskılama tedavisi artık çok tercih edilmemektedir. Çok yaygın kullanımı olmamakla birlikte nodüler guatr olan seçilmiş hastalarda radyoaktif iyot tedavisi, nodül içerisine alkol injeksiyonları, lazer tedavisi, yüksek yoğunlukta odaklanmış ultrasonik ses dalgası tedavisi ve radyofrekans ablasyon tedavisi gibi uygulamalar da mevcuttur ve seçilmiş olgularda iyi sonuçlar alınmaktadır.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir