Şinto Destanı, Japon ulusunun Güneşten geldiğini anlatıseafoodplus.info destan doğa olaylarını kutsal olarak ele alıseafoodplus.infoışta rüzgar, yağmur, ağaç, dağ, ırmak bereket olarak değerlendirilir ve bu değerler kutsal olarak kabul edilir. Bu değerlerin kutsal ruhlar olarak da ele alındıkları bilinmektedir.
Japon destanı : Şinto. Latin edebiyatı: Aeneis ( Vergilius ). Fransız edebiyatı: Henriade ( Voltaire ).
Komşu kültürlerin karışımıyla Japonların eski halk inançlarından müteşekkil bir yapıya sahip olan Şintoizmin herhangi bir kurucusu yoktur ve bu din geç- mişten günümüze kadar çevresindeki inançlardan etkilenerek şekillenmiştir.
Günümüzde, dünya nüfusunun %2,3ü kendini ateist, %11,9u dinlere inanmayan olarak tanımlamaktadır. Bu oran Rusyada %48in üzerine çıkmakta, Japonyada ise %64 ila %65 arasında seyretmektedir.
Japonyada cenazeler çok özel ve oldukça detaylı kurallara bağlı törenler olarak kabul ediliyor. Vefat eden kişi, son geceyi evinde ailesiyle beraber geçirip ertesi sabah önce cenaze töreninin yapılacağı mekana ve ardından da krematoryuma götürülüyor.
Japonlar uykuya büyük önem verdikleri için, uykularının bölünmesi onlar için sorun teşkil ediyor. Bu nedenle de buna fırsat vermektense ayrı yatmayı tercih ediyorlar. Böylelikle uykularını alabiliyorlar ve uykusuzluktan kaynaklanan gerginliği yaşamıyorlar.
yüzyılın başında yapılan ulusal anketler, Han Çinlilerin %80inin (yani yüz milyonlarca insanın) bir çeşit Çin halk diniyle Taoizmi izlemektedir; %si Budist; %ü Hristiyan; ve %si Müslüman.
Japonların bronzlaşmaktan kaçmalarının bir nedeni de cilt özellikleri. Dr. Özgür Göknel, özelliklerinden ötürü Japonların ciltlerinde kolay lekelenme yani kolay ve hızlı pigmentasyon meydana geldiğini söylüyor. Ciltteki bu lekelenme onları kötü ya da çirkin göstereceği için güneşe çıkmıyorlar.
Gılgamış Destanı Hangi Millete Aittir? Gılgamış destanı, seafoodplus.info Hanedanlığına mensup Bilgamiş, ki Sümercede bu isim Gılgamıştır, hakkında yazılmış olan 5 Sümer şiiriyle başlamaktadır. Bu hikayeler daha sonraki zamanda Akadcada yazılacak olan birleşik bir destan için kaynak olmuştur.
Yaratılış destanı, Türklerin Altaylara ait kozmogenik (evrenin yaratılışı üzerine) destanıdır. Ayrıca ilk Türk destanlarından olma özelliğine de sahiptir. Asya kıtasının çeşitli bölgelerinde yaşayan Türk boyları ve Altay Türkleri arasında söylenmektedir.
Gılgamış Destanı, antik Mezopotamyadan günümüze ulaşan en eski edebiyat eseri ve Piramit metinlerinden sonra en eski ikinci dini metin olarak kabul edilen destansı bir şiirdir.
Nakledildiğine göre Japonyada ilah vardır. Dağ, ırmak, ateş, gök gürlemesi, fırtına, yağmur, vb. ilahlar dışında her meslek sahibinin de ayrı bir ilahı vardır.
Japonların büyük çoğunluğu Şintoizm dinine inanır. Budizm de yaygındır ancak Şintoizm onların milli dinidir. Şintoizm in Japoncada karşılığı Kami-Nomiçi dir, anlamı, Tanrıların Yolu demektir. Şintoizm, bol ilahlı bir dindir.
Çok tanrılı bir din olan Şintoizmde yağmur, yıldırım gibi doğa olaylarını temsil eden tanrılar vardır. Bu yönüyle panteizm ile de benzer özellikler taşır. Bu inanç sistemine göre tabiattaki her şeyin bir ruhu vardır ve insanlar bu ruhlara saygı göstermek zorundadır.
Şinto (Kanji:神道 Shintō, Kami no Michi) veya Şintoizm, Japonyanın yerli, Japonların millî dinidir. Eskiden Japonyanın resmî diniydi. Sadece Japonyada ibadetlere katılan milyon kişi vardır. Dünyanın en eski dinlerinden olan Şinto bir tür animizmdir ve ayrıca şamanistik uygulamaları da içerir.
En eski Türk destanlarından olan Manas, bin bin mısra ile dünyanın en uzun destanı. Destan, Türk mitolojisinden ve bozkır kültüründen derin izler taşıyor. Dünya Göçebe Oyunları kapsamında düzenlenen Manas Haftası, bir dünya rekoruna sahne oldu.
Şu destanı, MÖ MÖ yıllarındaki olaylarla bağlantılı olan eski bir Türk destanıdır. Bu tarihlerde Makedonyalı İskender, İranı ve Türkistanı istilâ etmişti. Bu dönemde Saka hükümdarının adı Şu idi. Bu Destanda Türklerin İskenderle mücadeleleri ve geriye çekilmeleri anlatılmaktadır.
Japonlar temas etmekten pek hoşlanmayan bir toplumdur. Yani sarılma, el tokalaşma gibi şeyleri yapmayı tercih etmezler. Bu sebeple karşılarındaki insana olan saygılarını göstermek için hafifçe eğilmeyi tercih ederler. Sabah, akşam veya günün herhangi bir saatinde karşılarındaki kişiyle eğilerek selamlaşırlar.
Çinin güneybatısında yer alan Bo bölgesindeki insanlar, bizim alışageldiğimiz gibi ölülerini gömmüyor. Onları tabutlara koyup dağların yamaçların asıyorlar. Bu bölgedeki dağ yamaçları, avizeyi andıran tabutlarla dolu.
Japonların günlük ortalama uyku saati, dünya ortalamasının altında. 28 ülkede yapılan bir araştırmaya göre, Japonların ortalama uykusu günde 6 saat 35 dakika. Bu, uluslararası ortalamanın 45 dakika altında. Bu sebeple gün içinde çok bitkin oluyorlar.
Tipik bir Japon cenaze töreni, yakılma işlemi ile başlıyor ve küllerin gömüleceği 49uncu günün sonuna kadar çeşitli anma törenleri ile devam ediyor.
Araştırmalara göre evli çiftlerin büyük bir çoğunluğu yılda ortalama 51 kez birlikte oluyorlar. Evli çiftlerin sadece yüzde 5i haftada 3 kez cinsel ilişki yaşıyor. Mutlu olmak için haftada 1 kez cinsel ilişki yaşamak normal. Ancak haftada 1den azı riskli.
Geyşa sanatının en önemli hususu olan müşterilere hizmet kısmını ise Maiko olunca onlara ablalık yapan Geyşalardan öğrenirlerdi. Günümüzde sayıları oldukça azalan geyşalar hala aynı stilde eğitime devam etmektedir.
Birçok uygulama arasında, mabed ziyaretinde (Omairi) herhangi bir giriş kapısında saygıyla baş eğerek selamlanır. El yıkama havuzu varsa su ile eller ve ağız yıkanır. Buna Temizu denilir:
Maşrapa sağ ele alınıp su doldurulur. Biraz sol ele dökülür, maşrapa sol ele aktarılır ve biraz sağ ele dökülür. Maşrapa yine sağ ele alınıp sol elin avucuna su dökülür. Bununla ağza su verilir, sessizce çalkalanır ve sessizce sol avuca tükürülür. Sonra maşrapa iki el ile tutularak düşey olarak çevrilir ki kalan su tutma yeri ve eller üzerinden akıtılır. Ardından maşrapa alınan yere geri koyulur.
Wikimedia Commons'ta Şinto ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |