Tarihde ticaret yolları sadece para kazanmak için değil kültürel alışverişinde yolu olmuştur. Bunlardan biri de ipek yoludur. Yazımızda İpek yolu nedir? İpek yolu nasıl oluştu? İpek yolunun tarihçesi nedir? İpek yolu nereden başlar nerede biter, ipek yolunun güzergahı, ipek yolunun önemi nedir? İpek yolundaki ölümcül tehlikeler neydi? İpek yolu neden önemini kaybetti? Marco Polo kimdir? sorularının cevabı için okumaya devam edin.
İsadan Önce 1. Yüzyılda Part İmparatorluğuna karşı düzenlenen seferlerde Romalılar düşmanlarının sancaklarını gördüler ve hem sağlam hem de dokunulduğunda yumuşacık olan bu alışılmadık materyal karşısında sonra öğrenecekleri ipek ile büyülenip kaldılar.
Roma aristokrasisi ipek kıyafetlerden o kadar hoşlanmışlardı ki bu kumaşa ulaşmak için yeni bir tarihi yol üzerinden erişmeye başladılar. İpek onlar için hem lüks hem de ciddi paralar kazandırıyordu. Talep arttıkça kaynağını buldular ve binlerce kilometre uzaklardan getirme işin içine girdiler.
Çin 0 dönemin ipek üretim merkeziydi ve başkenti Çangan (şimdilerde Xi’an)dan çıkan konvoylar ya da kervanlar, sırtlandıkları yükleri ile dağları ve çölleri aşmakdan başka çareleri yoktu. Su sıkıntısı, kervana saldıran hırsızlar ve engelli yollar gibi sorunlarda cabasıydı.
Çin Şeddi, yol üstünde bu tip zayıf noktaları korumak için yer yer uzatılarak ve önemli yerleşkelerde askeri birlik merkezleri yapmışlardı. Bu noktaların birinden diğerine gelen tüccarlar daha fazla gitmek yerine, mal takası ve düşük karlı kısa ticaret yaparak, batıdan doğuya gitmek istemiyorlardı.
Çinin batı sınırındaki Kaşgar bu tür kârlı merkezlerden biriydi. Çünkü Hint yarımadasından, İran’dan ve ötesinden gelen tüccarlar burada toplanarak alışveriş yapıyorlardı. Böylece tüccarların uzunca ve tehlikeli yolculuklar için bizzat çıkmaları gerekmiyordu. Böylece mallar bir zincir halinde el değiştirip, doğudan batıya doğru yoluna devam ediyordu. İpek yolu bu şekilde zincirleme şeklinde ilerliyordu.
Yol nihayet Part İmparatorluğuna kadar dayanmıştı. Burası, hem doğuya hem de Roma İmparatorluğu na komşu olan, ipek Yolu nun
orta kısmım işgal eden çok büyük bir ülkeydi. Batıdan Çin mallarına artan talep patlamasını gören Partlılar, kendi topraklarında özellikle de Romadan ve başka yerlerden gelen Avrupah tüccarlara satılan ipeğin fiyatını yükseltmeyi başardılar.
Part İmparatorluğunun başkenti Ktesifon (diğer adıyla Tizpon) böylece önemli bir ticaret merkezi olmaya başladı. Gelen mallar burada el değiştirip sonra develere yüklenerek koca kervanlarla Mezopotamya çöllerine doğru gidiyordu.
Palmira ve Şam, o zamanların ana üsleri olarak gelen ürünlerin Akdeniz’e ve Avrupaya dağılacağı Antakya ve Sur limanlarından önceki popüler durak noktalarındandı. Böylece ticaret yolları oluşarak, ipek yolu artık tarihi yollar üzerinde yerini alıyordu.
Tabi ki Doğu ve Batı arasındaki yollar sadece kara yolları ile değil deniz yolları da kullanılmıştır. Baharat satan tüccarlar için Hint yarımadasını aşabilen deniz yolları çok çekiciydi. Tarçın, karabiber, zencefil, muskat. safran ve diğer mallar Arap yarımadasıyla Japonya ve Filipin adaları arasındaki 15 bin kilometrelik deniz yolunu aşıp geliyordu.
Bu ticaret ürünlerin birçoğu Kızıldeniz üzerinden geçen güney rotaları aracılığıyla Akdeniz’e ulaştı ve nihayet Venedik ve Cenova gibi yoğun İtalyan ticaret merkezlerine girdi.
Kaptanlar farklı deniz seyir durumları geliştirip, gemilerde yeni gövde tasarımları ile daha da hızlanmaya başlayınca korsanlardan daha hızlı gidebilmeleri, ipek yolunda deniz yollarını kullanmak daha da tercih haline geldi.
Yüzyıllar geçtikçe ipek yolunda bu “deniz yolları” daha çok tercih edilir oldu çünkü savaşan ülkeler karayollarını zaman zaman kapatıyor ya da ticaret ambargosu uyguluyordu.
İpek yolunu, karadan kullanan seyyahlar beraberlerinde sadece ticaret malları değil, ayak bastıkları topraklara kendi kültürlerini ve hiç duyulmamış fikirler, felsefeler ve dini inanışları da getiriyordu, çoğu zaman da bu iş misyonerliğe dönerek başkalarını kendi dinlerine döndürmeye çalışıyorlardı. Budizm dininin Çin ile ilk tanışması Hindistan’a giden güney rotaları üstünden gelmişti ve benzer biçimde de, İslam ve Hıristiyanlık da ipek yolunun batı rotalarını kullanmıştı. Çok geçmeden kervan yollarında hacıları, misyonerleri, vaizleri ve kâşifleri görmek sıradan bir şey olup çıktı.
Batıdan doğuya taşınan ipek yolunda taşınan ürünler,Atlar ve biniş aletleri, üzüm başta olmak üzere meyveler, deve tipi hayvanlar ve kürkler, cam, bal, altın, gümüş, tekstil ürünleri, yün ürünleri, ateşli silahlar ve savaş zırhları.
Doğudan Batıya taşınan ürünler ise ipek, kumaş boyaları, çay ve baharat türleri (zencefil ve tarçın başta), değerli taşlar, parfümler, porselenler, fildişi, altından ve bronzdan yapılmış süs eşyaları, pirinç, kağıt, barut ve ilaçlardır.
İpek yolu haritası
Kara Ölüm adıyla da bilinen korkunç hıyarcıktı veba, yüzyılda milyonlarca AvrupalIyı öldürdü. Hastalığın ticaret gemileri ve kalabalık liman kasabaları aracılığıyla yayıldığı düşünülüyordu. Ne var ki yakın tarihli araştırmalar, hastalığın suşlarının daha bile uzaklara yolculuk yapmış olabileceğini gösteriyor.
yüzyılda Çin’deki ölümcül veba salgınının kurbanlarını ve yüzyıldaki Kara Ölüm’ün Avrupalı kurbanlarını inceleyen bilim insanları, iki hastalığın DNA’sı arasında çok çarpıcı bir benzerlik keşfettiler. Bu da vebanın İpek Yolu üzerinden doğuya gelmekle kalmayıp yüzlerce yıl uykuya yattığını, sonra da asıl Kara Ölüm’den yüzlerce yıl sonra bir başka salgına yol açtığını gösteriyor olabilir.
İpek üretiminin sırrı yüzyıl civarında Hıristiyan misyonerler tarafindan Avrupa’ya kaçırıldı. İki Fransisken keşişi, ipekböceğinin gizemini ve yüzlerce yıllık Çin yöntemlerini öğrenmişti.
Meşhur kâşiflerden Marco Polonun hikayelerinden de anlaşıldığı kadarıyla Çin’in en doğusundaki Moğol sarayına yaptığı yolculukları okuyabiliyoruz. Aslında ipek yolunun önemi de bu hikayelerden daha da iyi anlaşılmakta. İpek yolu alışverişten öte para kazanmalarının ötesinde kültürel alışverişler ile tarihte önemli bir anlam kazandı.
’te zengin bir Venedikli ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Marco Polo, geç Ortaçağın en ünlü kâşiflerlndendi. Her ikisi de başarılı mücevher tüccarları olan babası Niccolo ve amcası Maffeo, ta Moğol imparatoru Kubilay Han’ın sarayına yapılan bir diplomatik göreve katıldılar ve Venedik’e ’da geri döndüler.
İki yıl sonra aynı yolculuğa tekrar çıkarken genç Marco’yu da yanlarına aldılar. Bu grup ile arasında İran’ı ve Asya’yı geçip Hanbahk’a (şimdiki adıyla Pekin) ve Han’ın sarayına ulaştılar.
24 yıllık gezisinden Venedlk’e döndükten kısa süre sonra Marco, Venedik’in hasmı olan Cenova şehir devletinin eline düştü ve anılarını ilk defa burada hapisteyken yazdı. Tamamlanan kitabı Marco Polo nun Seyahatleri Avrupa’nın Asya toplamlarına ve kültürüne dair İzlenimlerinin ve etkileşimlerinin detaylı olarak anlatıldığı İlk kaynaklardan.
ETİKETLER:çin, ipek yolu, ipek yolunun önemi, Kara Ölüm, Marco Polo, tarihi yollar, ticaret yolları
Tarihi milattan yüzyıllar öncesine kadar uzanan İpek yolu; Mısırlılar, Romalılar ve Çinliler tarafından satın alınmıştır. İpek endüstrisinin gelişmesiyle bu adı alan İpek yolu, Çin'den Avrupa'ya kadar uzanmaktadır. Oldukça uzun bir güzergaha sahip olan İpek yolu üzerinde hangi devletler var? sorusu araştırılmaktadır. İran, Afganistan, Pakistan gibi Orta Doğu Ülkeleri üzerinden geçen İpek Yolu; birçok Kafkasya ve Orta Asya ülkesinden de geçmektedir.
İPEK YOLU NEDİR?
İpek yolu Asya ile Avrupa arasında ekonomik, jeopolitik, kültürel ve tarihsel ögelerin taşınmasını sağlayan bir ticaret ağıdır. Tarihi İpek yolu Çin'den başlar, Akdeniz ve Anadolu toprakları aracılığıyla Avrupa'ya kadar uzanır. İpek yolu, Orta Doğu ve Çin arasında ipek taşımacılığı yapılması nedeniyle bu adı almıştır. Çin topraklarının batı bölgelerine doğru genişlemesi, İpek Yolu'nun doğu kısmının açılmasında oldukça önemli bir faktör olmuştur. İpek Yolu hanedan Zhang Qian'in emriyle açılmıştır. İpek Yolu, Yavuz Sultan Selim'in tahtta olduğu yılları aralığında Osmanlı Devleti himayesine geçmiştir. İpek Yolu kontrolünü ele geçiren Osmanlı İmparatorluğu ekonomik açıdan ilerleme göstermiş ve dönemin güçlü devletlerinden olmayı başarmıştır. Batı için ipek, alışılmadık ve oldukça sıradışı bir maddedir. Bölgede yapılan ipek ticareti nedeniyle bu ticaret ağına ipek yolu adı verilmiştir. Doğu ile Batı arasındaki etkileşimi ve kültür alışverişini sağlayan İpek yolu, yüzyılda ortaya çıkan ticaret yolları ile birlikte değer kaybetmeye başlamıştır.
Tarihi İpek Yolu'nun koridoru olan Chang'an-Tianshan yılı haziran ayında UNESCO Dünya Mirası listesine girmiştir. İpek yolu önemini fikirlerin ve kültürlerin de aktarılmasıyla kazanmıştır. Doğudan batıya, batıdan doğuya olmak üzere ticari ürünler, bilgiler, dinler, ordular, fikirler ve kültürler de tarihi ipek yolu vasıtasıyla taşınmıştır.
İPEK YOLU NEREDE?
İpek yolu güzergahı hakkındaki bilgiler Roma ve Antik Yunan belgelerine dayanmaktadır. İpek yolu haritası Anadolu topraklarında başlamaktadır. Antakya'dan başlayarak ilerleyen İpek yolu haritası Gaziantep'ten geçer. İpek yolu güzergahı Afganistan ve İran topraklarından da geçer. Pamir Ovası'na kadar uzanan tarihi ipek yolu Avrupa ile Çin arasında ticaret güzergahı görevi görmüştür.
İPEK YOLU HANGİ ŞEHİRLERDEN GEÇER?
Dünyaca ünlü ticaret ağı olan ipek yolu güzergahı Çin, Moğalistan, Kazakistan, Kırgızistan, Afganistan, Özbekistan, Suriye ve topraklarından geçmektedir. İpek yolu Türkiye'de nereden geçer? sorusuna cevap olarak ise Konya, Malatya, Erzurum, Ankara, Kayseri, Bilecik, Bursa, İzmit ve İstanbul güzergahı verilebilir. İpek yolu, İtalya Venedik topraklarından da geçerek Avrupa'ya kadar uzanır.
İPEK YOLU TÜRKİYE'DE NEREDEN GEÇER?
Tarihi çağlardan beri doğu ile batı arasında köprü görevi gören İpek Yolu oldukça önemli bir konuma sahiptir. Selçuklular döneminde Anadolu'da ticari faaliyetleri desteklemek amacıyla kervansaraylar inşa edilmiştir. Orta Asya'dan Avrupa'ya uzanan İpek yolu, Anadolu'da kuzeyden ve güneyden geçmektedir. İpek Yolu Kuzeyde; Trabzon, Gümüşhane, Erzurum, Sivas, Tokat, Amasya, Kastamonu, Adapazarı, İzmit, İstanbul ve Edirne'den geçmektedir. İpek Yolu Güneyde; Mardin, Diyarbakır, Adıyaman, Malatya, Kahramanmaraş, Kayseri, Nevşehir, Aksaray, Konya, Isparta, Denizli, Antalya güzergahını izlemektedir. Ayrıca İpek yolu güzergahının Erzurum, Malatya, Kayseri, Ankara, Bilecik, Bursa, İznik, İzmit, İstanbul'dan geçtiği de bilinmektedir.
Yüksek Çözünürlüklü Türkiye Siyasi Haritası
Magazin
Ünlüler Dosyası
İpek Yolu Nerede? Haritada İpek Yolu Nereden Geçiyor?
yılında UNESCO Dünya Mirası olarak belirlenen İpek Yolu, oldukça zengin bir tarihi geçmişe sahiptir. Çeşitli milletten olan tüccarların, askerlerin, bilginlerin, askerlerin de yolu olmuştur. Çin'den başlayıp Anadolu ve Avrupa'ya kadar uzanan bu yol, özellikle ipek endüstrisinin gelişmesini sağlamıştır. Sadece ipek değil, baharatlar, porselen, kağıt, değerli taşlar gibi çeşitli ürünlerin alışverişi de kervanlar aracılığıyla bu yol üzerinden yapılırdı. İpek Yolu, bir ticaret yolu olmasından ziyade farklı kültürlerin, dinlerin ve dillerin de birleştiği bir yoldur. Peki, İpek Yolu nerede? İpek Yolu nereden geçiyor? İşte detaylar
İpek Yolu, ismini Çin'de üretilen ipekten almıştır. Çin'de ekonominin büyük çoğunluğu ipek ticaretinden oluşmaktaydı. Yol üzerinde birçok farklı madde satılmış, takas usulü uygulanmıştır. Çin'e giden kervanlar altın ve cam da taşımıştır. Avrupa'ya giden ürünlerde ise kürk, seramik, tunç, vernik, demir ve yeşim taşı gibi değerli ürünlerin taşınması sağlanmıştır. Bu mallar İpek Yolu üzerinde değiş tokuş yapılmış, birden çok el değiştirmiştir. Güneydoğu Asya bölgesinden taşınan mallar arasında baharatlar da bulunmaktaydı. O dönemde baharatlar sadece tatlandırıcı olarak kullanılmamıştır. İlaç, anestezi, parfüm ve bazı içecekler için de kullanılmaktaydı. Ancak bu ticaret yolunda satılan en önemli madde ipek olarak kalmıştır. Sadece zamanın prensleri, hükümdarları gibi zenginler tarafından satın alınmıştır. İpek Yolu güzergahı hakkında merak edilenleri sizler için derledik
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda