ipek yolu üzerinde yer alan ülkeler / 12 yüzyıl sonra yeniden İpek Yolu – Gerçek Hayat

Ipek Yolu Üzerinde Yer Alan Ülkeler

ipek yolu üzerinde yer alan ülkeler

Görkemli ve Kültürel Birikimi ile Merakları Üzerine Çeken İpek Yolu

Tarihin en eski ve gelişmiş uygarlıklarına ev sahipliği yapan ve zamanının en önemli ticaret yollarından biri olarak değerlendirilen İpek Yolu, barındırdığı çeşitli zenginlikleri ile dikkat çekiyor. Pek çok uygarlığın kullandığı ticaret yolu olması sebebi ile kazandığı bu zenginlikleri günümüzde görebilmek mümkün oluyor.

Güzergâh üzerinde en çok ipekten yapılma ürünler taşındığı için İpek Yolu ismini aldığı biliniyor. Sadece ticari malzemelerin taşımacılığı yapılmıyor bu yol üzerinde, farklı uygarlıkların önemli değerleri de taşınıyor. Zenginliklerin birbiri ile kaynaşarak dinlerin, dillerin, alışkanlıkların öğrenilmesini ve yayılmasını sağlamış olma önemini de barındırıyor. Amacı bu olmasa da, kültürel bir ticaretin de kendiliğinden gelişmesini sağlıyor.

O dönemlerde doğudaki egzotik unsurlar ve değerli ürünler, batının dikkatini çekiyor. Çin'in, Afganistan'ın ve Hindistan'ın sahip olduğu değerli taşlar, ipek, baharat gibi ürünler batıdaki uygarlıklara bu yol üzerinden gönderiliyor. Karşılığında da batıdan altın, gümüş gibi değerli madenler alınıyor. Bu şekilde doğu ve batı arasında bir nevi köprü görevini üstlenmiş oluyor.

Bugün hala ev sahipliği yaptığı Mısır, Roma, Babil, Çin, Hindistan ve Türk medeniyetlerinin izlerini taşımaya devam ediyor. Farklı dinlerin, kültürlerin, dillerin, ulusların harmanlandığı; çok sayıda bilginin, âlimin, devlet adamlarının kullandığı bu tarihi yolun ilgi çekici olmaya devam etmesi şaşırtıcı değil.

Avrupa'da yaşanan yenilikler ve coğrafi keşifler nedeni ile zamanla önemini yitirse de, tarihteki yerini her zaman korumaya devam ediyor. Ayrıca batının yenilik arayışının sebebi olmasıyla da başka bir detaya sahip olma özelliği bulunuyor. Avrupalıların doğunun sahip olduğu değerleri taşımak için yoğun arayışı, o dönem yenidünya adını verdikleri Amerika kıtasının keşfiyle sonuçlanıyor.

Uzun yıllar yapılan ticaretler ile değerini ve özelliğini korumaya devam eden İpek Yolu, en parlak dönemini Moğollar zamanında yaşıyor. Sahip olduğu avantajlı konumundan dolayı o dönemin güçlü uygarlıkları arasında yarışa da neden oluyor. Günümüzde ticaret yolu olarak kullanılmasa da, özellikle kültür turizmi için büyük bir öneme sahip olmayı sürdürüyor.

Tarihi Değerleriyle İpek Yolu'na Ev Sahipliği Yapmış Önemli Şehirler

İpek Yolu'nu araştırmak ve bilgi edinmek bile yeterince heyecan verici oluyor. Bu sebeple de bugün dünyanın her yerinden çok sayıda insanın görmek için can attığı yerler arasında bulunuyor. Olağanüstü geçmişi, yaşanmış olayları yerinde hissetmek, tarihi eserleri inceleyebilmek için her yıl binlerce insan İpek Yolu üzerindeki ülkeleri geziyor. Âlimlerin, bilginlerin, dervişlerin, rahiplerin, devlet adamlarının geçtiği bu yolların üzerinde geçmenin tadını yaşamak için heyecanlı turistler tarafından akın akın ziyaret ediliyor.

Bugün İpek Yolu üzerinde yer alan ülkelere turlar düzenleniyor. Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Türkmenistan beşlisi üzerinde yoğunlaşan bu turlar, yoğun ilgi görüyor. Özellikle vizesiz giriş sebebi ile ülkemizden de çok sayıda meraklı turist Central Asia Journeys turlarına katılıyor. Türk tarihinden ve kültüründen oldukça fazla unsuru barındırması, bu geziye olan ilgiyi daha da artırıyor.

Orhun Anıtları, Endenezu Manastırı, Ötüken, Köktürkler ve daha fazlası İpek Yolu turunda görülebilecek Türk kültürüne ait yerler arasında yer alıyor. Ulan Batur, Cengiz Han Efsanesi, at kültürünü ve çadır yaşamını sürdürmeye devam eden göçebeler, Maniheizm, Budizm, Şamanizm diğer ilgi çekici başlıklar arasında bulunuyor.

Özbekistan'ın önemli şehirlerinden olan Semerkant, Buhara, Taşkent en ilgi çekici duraklar arasında yer alıyor. İslam'ın Roma'sı Buhara ve Şehirlerin Şahı Semerkant efsanelerini görme ayrıcalığı bulunuyor. 1001 gece masallarını hatırlatan Taşkent ile birlikte muhteşem üçlüyü oluşturuyorlar.

Yol üzerindeki bir diğer önemli şehir olan Kazakistan'da yer alan Almatı' da, Hunlara ait tarihi dokuları yakından görme fırsatı sunuyor. Tanrı Dağları, 2. Dünya Savaşı Anıtı, Merkez Cami şehrin diğer ilgi çekici noktaları arasında yer alıyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te Issık Gölü de ilgi çekici olmayı, ev sahipliği yaptığı Türk kültürlerine borçlu kalıyor. Zamanında Sakalar, Karahanlılar, Türgeşler, Hunlar, Çiğil Türkleri tarafından yerleşim yeri olarak bellenmiş bu gölün özel bir yere sahip olması şaşırtıcı olmuyor.

İpek Yolu Turlarıyla Tarihi Yaşayarak Keşfedin

Her biri ayrı değerler barındıran şehirlerin arasından geçerken tarihe tanıklık etmenin keyfini sürebilirsiniz. Eski Türk kültürüne ve İslam kültürüne ait unsurları incelemek, şehirlerin bugünkü durumlarına tanık olmak ve aradan geçen zamanın neleri değiştirebildiğini görmek için mükemmel bir fırsat sunuyor.

Camiler, uçsuz bucaksız vahalar ve çöller, dağlar, anıtlar, UNESCO Kültür Mirası içerisinde korunan değerler gibi pek çok güzelliği barındırıyor. Benzersiz deneyimler edinilebilecek bu yolculuk kültür turizmi tutkunlarını bekliyor. İpek Yolu turları özellikle tarihe, eski uygarlıklara ve diğer kültürlere merakı olanlar için en ideal tatil seçenekleri arasında yer alıyor.

Yüzyıllardır adından söz ettirmeye devam eden, tarih kitaplarından eksik olmayan ve ilginç olaylara tanıklık etmiş bu önemli yolu, size sunulan çeşitli fırsatlar ile görebilirsiniz. Geçmişe yapacağınız bu eşsiz yolculuk deneyimi için daha fazla geç kalmayın. Siz de İpek Yolu'nun gizemli ve ilgi çekici hikâyesini okumak yerine yakından tanık olmanın tadını çıkarın.

Son yıllarda dünyada lojistik konusunda, artan nüfus, teknolojik gelişmeler, ülkelerin giderek ihtiyaçlarının artması, fazla tüketim sonucu artan ithalat ve ihracat isteği ve bunların hız kazanması sonucu önemli gelişmeler yaşanması kaçınılmazdır. Bu gelişmelerden biri de, dünyanın yeni ekonomik gücü, ithalat ve ihracat konusunda üst sıraları her zaman elinde tutan Çin’in ortaya koymuş olduğu Modern İpek Yolu Projesi (Bir Kuşak Bir Yol).

Çin devlet başkanı Şi Cinping, 2013 yılında duyurduğu bu proje ile tüm dikkatleri üzerine çekmişti. İpek Yolu Projesi, Orta Asya, Orta Doğu ve Avrupa’yı birbirine bağlayan İpek Yolu’nu yeniden harekete geçirmek için yapılacak çalışmaları ele almaktadır.

Bu konunun bizim açımızdan önemi ise Türkiye’nin de içinde bulunuyor olmasıdır. Birçok ülkenin dahil olduğu bu proje bu ülkeler tarafından çokça konuşulan bir mesele haline gelmiştir. Projenin temeline bakacak olursak Çin ile Avrupa arasında var olan büyük ticari hacmi ilerletmeyi ve Çin’den Avrupa’ya lojistiği kolaylaştırmak, maliyeti düşürmek ve mesafeleri kısaltmak hedeflerini bulundurur. Özetle Tarihi İpek Yolunun canlandırılması dersek, Çin’den bir malın demir yollarla Avrupa’ya ulaşmasını içerir. Deniz yoluna baktığımızda ise ortalama 40 gün süren mesafeyi yarıya indirdiğini söyleriz. Hava yolu ile kıyaslandığında ise maliyetleri 5’te 1 oranına kadar indirebilmektedir. Sonuç olarak da mesafe ve maliyet açısından avantaj sağladığını söylemek mümkündür.

Temelinde yeni tren yolları, yeni limanlar, yeni otoyolları, telekomünikasyon alt yapısının iyileştirilmesi, enerji-maden çalışmalarının yapılması bulunmaktadır. Kuşak-Yol Projesinde birden fazla alt güzergâhların olduğu bilinmektedir. Bunlardan bir tanesi Çin-Moğolistan-Rusya güzergâhıdır. En çok rağbet görüleni ise Çin-Kazakistan-Rusya-Belarus üzerinden Avrupa’ya ulaşan güzergâhtır. Bir de tarihi olan Çin-Orta Asya-İran ve orta koridor olarak nitelendirilen Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşan güzergâhtır.  

TÜRKİYE’NİN GÜZERGAHI

Trenlerin; Konya, Malatya, Erzurum, Trabzon, Ankara, Kayseri, Bilecik, Bursa, İzmit (Kocaeli), Edirne ve İstanbul’dan geçtiği bilinmektedir.

MODERN İPEK YOLU PROJESİ NEDİR? NELERİ İÇERMEKTEDİR?

Kısaca ipek yolunun tarihi; 2000 yıllık bir tarih olan ve milattan önce temelleri atılan Tarihi İpek yolu, birçok insanın yollarının kesiştiği bir ticaret ağıdır. Farklı kültürlerden gelen insanların birbirlerinin kültürlerini ve dillerini öğrenmesi açısından büyük bir önem taşır. Sadece ticaret yapanlar değil gezginlerin ve bilginlerin de kullandığı bir yoldur. Çin’i Asya üzerinden Anadolu ve Avrupa’ya bağlayan tarihi kervan yolu olarak yüzyıllarca hizmet vermiştir. Dünya’nın en uzun ticaret yolu olarak tarihe tanıklık etmiştir. Adını ise üzerinde o dönemlerde sıkça kullanılan ve tahmin edileceği üzere ticareti çokça yapılan İpekten alır. Tarihte önemli rol oynayan İpek Yolu’nun önemi halen daha sürmektedir.

Modern ipek yolu projesi (Kuşak yol girişimi, Bir Kuşak Bir Yol) Çin devlet başkanı Xi Cinping 2013 yılı sonunda Orta Asya ve Güney Asya ülkelerine gerçekleştirdiği ziyaretler sonrası duyurduğu ve İtalya’nın işbirliği ile 2049 yılında bitirmeyi planladığı bir projedir. Özellikle son 30 yılda dünyanın en büyük üreticisi haline gelen Çin, doğal olarak ciddi bir enerji ithalatçısı ve ürettiği mallar açısından büyük bir pazar haline gelmiştir.

Yakın dönemde bu tarihi ipek yolunu yeniden canlandırmak ve dünya ekonomisine yeni bir yön vermek amacıyla başta Çin olmak üzere Türkiye’nin de içinde bulunduğu ülkeler bu proje kapsamında bir araya gelmiştir.

Türkiye’nin de içinde bulunduğu, Yeni İpek Yolu  ‘’Bir Kuşak Bir Yol ‘’ felsefesiyle yeniden oluşturulan ve ticari bir proje olarak anılan bu proje bilindiği üzere Çin, Ortadoğu ve Batı arasındaki ticaret yolu olan bu ipek yolunun kullanımı İlk Çağ’a kadar uzanmaktadır. Bu proje kara ve demir yolları, limanlar ve enerji nakil hatlarını içeren milyarlarca dolarlık alt yapı yatırım projelerini kapsar. Bir kuşak bir yol projesi, tren yolları, limanlar ve limanlara ulaşan bağlantı yolları ile bir bütünlük sağlayan Asya, Avrupa ve Afrika’yı ticaret ve enerji yolları ile bağlayan stratejik bir hedeftir. Modern ipek yolu olarak da anılan girişimin kara ayağını oluşturan İpek Yolu Ekonomik Kuşağı ile Çin’den, Kazakistan ve Moğolistan’dan başlayarak Rusya ve İran üzerinden Avrupa’ya ulaşacak şekilde demir yolu bağlantıları oluşturulması ve bölge ülkeleri ile ticareti artırıcı ve kolaylaştırıcı önlemlerin hayata geçirilmesi öngörülmektedir. Bu şekilde, Çin’in az gelişmiş iç bölgelerinin kalkınmasına katkı sağlanması beklenmektedir.

Proje dünya nüfusunun %65’ini (4.4 milyar insan) ve 68 ülkeyi kapsamaktadır. Ayrıca, Proje ekonomik güç olarak 21 trilyon dolar ilave katma değer sunmakla birlikte dünya ekonomisinin %29’unu taşımaktadır.

Ülkeler arasındaki ticareti geliştirmeyi hedefleyen proje ile Çin, doğusu ve batısı arasındaki halkın yoksulluktan doğan eşitsizliğini azaltmak ve proje güzergâhındaki ülkelerin bağlantılarını pekiştirerek bölgesel bir ticaret ağı yaratmayı amaçlamaktadır. Proje bir yandan kuşak üzerindeki ülkeleri Çin’e bağlarken diğer yandan da kuşak üzerindeki ülkeler için yeni ticari bağlantı ve avantajlar sunmaktadır.

Kuşak kavramı projedeki kara yolları, demir yolları, petrol ve doğal gaz boru hatları ve diğer altyapı yatırımlarını ifade etmek için kullanılmıştır. Proje ile Çin’den başlayarak Orta Asya ve Moskova üzerinden Venedik’e kadar uzanan bir ulaştırma ağı kastedilmiştir. Projede tek bir rota yerine Asya-Avrupa yönünde koridorlar planlanmıştır.

Bir Kuşak ve Bir Yol; Asya, Avrupa ve Afrika kıtaları boyunca uzanmakta ve Doğu’yu gelişmiş Avrupa ekonomisine bağlamayı hedef almaktadır. Projenin ilerleyeceği güzergah ekonomik kalkınma için muazzam bir potansiyele sahip olan ülkeleri içine almaktadır. Böylelikle diğer ülkelerle çok yönlü iş birliklerinin kurulması planlanmaktadır.

Türkiye bu projede belirlenmiş alanlardan Çin – Merkez ve Batı Asya koridoru üzerinde yer alır. 65 ülkeyi kapsayan bu proje 4,4 milyar insanı ve küresel gayrisafi yurt içi hasılanın %40’ını oluşturmakta. Etkisi bu kadar büyük olan bir projenin uluslar arası toplum tarafından büyük bir ilgiyle karşılanması da kaçınılmazdır. Güzergahta bulunan ülkelerin küresel ekonomi açısından bir araya gelmesi planlanırken aynı zamanda ülke içi ekonomilerine de olumlu etki yapacağından ülke içi refahında artırılması hedeflenir. Doğudan Batı’ya uzanan bu projeye katılan ülkeler sermaye akışı sağlamayı ve istihdamı artırmayı istemektedir.

Projede Türkiye dâhil 65 ülke yer almaktadır. Bu ülkeler bölge bölge şu şekildedir;

Doğu Asya: Çin, Moğolistan

Güneydoğu Asya: Brunei, Kamboçya, Endonezya, Laos, Malezya, Myanmar, Filipinler, Singapur, Tayland, Timor-Leste, Vietnam

Orta Asya: Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan

Ortadoğu ve Kuzey Afrika: Bahreyn, Mısır, İran, Irak, İsrail, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Umman, Katar, Suudi Arabistan, Filistin, Suriye, Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen

Güney Asya: Afganistan, Bangladeş, Bhutan, Hindistan, Maldivler, Nepal, Pakistan, Sri Lanka

Avrupa: Arnavutluk, Ermenistan, Azerbaycan, Belarus, Bosna-Hersek, Hırvatistan, Çekya, Estonya, Gürcistan, Macaristan, Letonya, Litvanya, Makedonya, Moldova, Karadağ, Polonya, Rusya, Sırbistan, Slovakya, Slovenya, Ukrayna ve Türkiye

Projeye katılan ülkelere bakıldığında çoğunluğu gelişmekte olan ekonomilere sahip olduğu görülür. Geniş ölçekli olan Modern İpek Yolu Projesi, ülkelere altyapılarını güçlendirme ve daha büyük bir ekonomiye sahip olma imkanı verir. Bu projeye katılan ülkeler sadece geçiş yolu olarak görülmemeli küresel bir ticaret yolunun parçası olarak düşünülmelidir.

Zamanla altyapıların yapılması ile birlikte yeni enerji anlaşmalarının yapılacağı, ve şu sıralar gündemde olan Rusya – Ukrayna krizi sonrası AB’nin gündeminde tuttuğu ve enerji arz güvenliği sorununa çözüm olarak gördüğü Orta Doğu ve Orta Asya pazarlarından enerji transferi gerçekleştirilmesinde önemli olacağı görülmekte.

PROJENİN 5 İLKESİ

  • Parasal dolaşımın arttırılması
  • Karayolu bağlantılarını geliştirme
  • Engelsiz ticareti teşvik etmek
  • Politika iletişimini hızlandırmak
  • İnsanlar ve toplumlar arasındaki iletişimi artırmak

YENİ İPEK YOLU’NDA YER ALAN KORİDORLAR

  • Yeni Avrasya Kara Köprüsü Ekonomik Koridoru (Kazakistan, Rusya, Belerus ve Polonya’dan Avrupa’ya giden demir yoludur. )
  • Çin-Moğolistan-Rusya Ekonomik Koridoru,
  • Çin-Orta Asya-Batı Asya Ekonomik Koridoru; Bu yol, Arap yarımadası, Türkiye ve İran’dan Sincan’a kadar petrol ve doğal gaz için önemli bir kapı olarak öngörülüyor.
  • Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru, ( Askeri amaçlı kullanılan liman )
  • Bangladeş –Çin-Hindistan-Myanmar Ekonomik Koridoru, (Hindistan ve Çin arasındaki güvensizlik sorunu nedeniyle yavaş ilerleyen koridordur. )
  • Çin-Çinhindi Yarımadası Ekonomik Koridoru, (Vietnam, Tayland, Kamboçya, Malezya ve Myanmar’dan oluşan ekonomik koridordur.)
  • Türkiye’de Adapazarı, Adıyaman, Aksaray, Amasya, Ankara, Bilecik, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, Gümüşhane, Isparta, İznik, Kahramanmaraş, Kastamonu, Kayseri, Konya, Malatya, Mardin, Nevşehir, Tokat gibi illerden geçmektedir.

MODERN İPEK YOLU PROJESİ VE TÜRKİYE

Şüphesiz ki; Modern İpek Yolu, Doğu toplumlarının yeniden yükselişinde önemli bir unsur olacaktır. Proje geçtiği tüm ülkeleri küresel ticarete bağlayacak ve özellikle ekonomik açıdan gelişmeleri artıracaktır.  Doğu ve Batı ülkeleri arasındaki ticaretin ulaşım maliyetleri azalacağı gibi süreler de kısalacaktır. Türkiye’nin ise hem dini ve köken açısından bağları hem de jeopolitik stratejik noktası nedeni ile projeden en çok pay alan ülkelerden birisi olacağı değerlendirilmektedir.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, 2013’ten bu yana ihracatta kademeli olarak bir azalma yaşanırken, ithalat aynı seviyelerde bulunmaktadır. Çin, Türkiye’nin toplam ithalatında %12’lik bir pay ile lider konumdadır. Aradaki ticaret açığının azalması için daha fazla Türk ürününün Çin pazarına ulaşması gerekmektedir. Proje kapsamındaki koridorun tamamen çalışır hale gelmesiyle birlikte Türkiye ve Çin arasındaki transfer süresinin 30 günden 10 güne düşmesi beklenmektedir. Bu durumun, ithalat ve ihracat farkını Türkiye lehine değiştireceği tahmin edilmektedir.

Tabi Çin’in bu projeyi gerçekleştirebilmesi için bu yol üzerinde ki ülkelerin bu projeyi kabul etmesi gerekir. Birçok ülkenin elbette ki siyasal anlaşmazlıkları vardır Türkiye’nin de vardır. Örnek olarak Suriye, Azerbaycan, Libya, ve Doğu Akdeniz de ki anlaşmazlıkları sıralayabiliriz. İşte bu proje bu anlaşmazlıklarında üzerinden gelmeyi hedeflemekte.

Tarihte İpek Yolu’nun en kritik geçiş güzergahlarından biri olan Anadolu’ya ev sahipliği yapan Türkiye, Çin’den başlayarak Avrupa’nın içlerine uzanacak olan projenin önemli ülkelerinden biridir. Avrupa, Asya ve Ortadoğu coğrafyasının kesiştiği noktada yer alan Türkiye, projenin kara ve demiryollarını içeren İpek Yolu Ekonomik Kuşağı hattının Avrupa’ya bağlantı noktasını oluşturmaktadır. Bu proje yaklaşık 65 70 ülkeyi birbirine bağlayan bir ticaret yoludur.

TÜRKİYE- ÇİN İLİŞKİSİNDE PROJE’NİN YERİ VE ÖNEMİ

Türkiye seksen milyonu aşan nüfusu, gelişen ekonomisi ve jeopolitik konumu AİGK, AGİT, NATO üyeliği ile son dönemde uluslararası arenada önemi gittikçe artmıştır. “Kuşak ve Yol” projesi çerçevesinde Türkiye, Çin Halk Cumhuriyeti için özel bir öneme sahip olmuştur. Türkiye-Çin ilişkileri uzun bir tarihi geçmişe sahiptir. 20. Yüzyılın son çeyreğinde gerçekleşen üst düzey ziyaretler sonrası 21. Yüzyıla kadar ikili ilişkiler durağanlaşmıştır.2010 yılında yapılan “stratejik ortaklık” anlaşması ile Türkiye- Çin yeni döneme girmiştir. Türkiye açısından Çin, ekonomi, siyasi ve güvenlik konularında ikili ilişkilerin güçlendirilmesi amaçlanırken; Çin açısından ise Türkiye, Avrupa’ya Balkanlara açılan bir çıkış kapısıdır. Çin’den başlayan ve sırasıyla Özbekistan, Kazakistan, Rusya, Türkiye ve Yunanistan üzerinden Roma’ya kadar uzanan proje, 3’ü deniz, 2’si karadan olmak üzere 5 güzergahı vardır. Güzergahlardan ikisinin yani kara ve demir yolunun Türkiye’den geçiyor olması, Türkiye’nin Asya- Avrupa arasında stratejik olarak bu geçiş güzergahlarının tamamını kontrol etmesi Türkiye’yi bu projede önemli hale getirir.

İpek Yolu güzergâhı üzerinde yer alan, Anadolu topraklarında bulunan Türkiye’nin doğal bir köprü olması nedeniyle geçmişte sahip olduğu avantajlar günümüzde de devam etmektedir. İpek yolu projesi girişimini üç koridor üzerinden gerçekleştirmeyi hedefleyen Çin, İran ile Güney Koridoru ‘nu, Rusya ile Kuzey Koridoru ’nu, Türkiye ile Orta Asya’yı bağlayan Orta Koridoru oluşturmaya çalışmaktadır.

Çin’in bu projesinde Türkiye’nin önemi, Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlıyor olması, Orta Doğu, Kafkaslar, Balkanlar, Kuzey Afrika’nın olması ve Türkiye’nin en hep baştan beri de önemli olan jeopolitik konumunun olması, bir enerji koridoru olmamız önemli noktalardandır.

Modern İpek Yolu projesinin, Türkiye’ye yapacağı en önemli katkı yeni pazar alanları açarak Türkiye’nin ihracat potansiyelini artıracak olmasıdır. Modern İpek Yolu’nun “Orta Koridor”unu oluşturan Türkiye ile Çin arasındaki sevkiyat süresinin 30 günden 10 güne düşmesi ve Pekin’den deniz yolu ile iki ayda teslim edilen ürünlerin iki haftadan daha kısa bir sürede İstanbul’a ulaştırılacak olması bu anlamda projeyi Türkiye açısından daha da önemli hale getirmektedir.

TÜRKİYE’NİN ÖNEMİ

Modern İpek Yolu Türkiye’nin proje kapsamında yer alan ülkelerle ikili ilişkilerini geliştireceği gibi önemli miktarda sermaye akışı sağlama potansiyelini de barındırmaktadır. Asya ülkeleri ile Avrupa arasında yapılacak ticaretin bağlantı noktasını oluşturacak olan Türkiye, Asya sermayesini çekme açısından da önemli bir fırsat elde edecektir. 2008 küresel ekonomik krizinden sonra sermaye birikimi konusunda dünyanın yeni merkezlerinden biri haline gelen Asya ülkelerinin sahip olduğu yüksek tasarruf oranları13 göz önüne alındığında Türkiye bu tasarrufların yatırıma dönüştüğü ülkelerin başında gelme potansiyelini barındırmaktadır.

Modern İpek Yolu projesi genel olarak mal ticaretini kapsayan bir yapıya sahip olmasına karşın enerji alanında da önemli bir potansiyel barındırmaktadır. Projenin enerji arz ve talep eden ülkeleri bir araya getirmesi bu alanda da yaşanabilecek gelişmelere kapı aralamaktadır. Enerji alanında atılabilecek herhangi bir adımda coğrafi konumundan dolayı en avantajlı güzergah olması Türkiye’yi Asya ile Avrupa arasında geliştirilebilecek enerji ilişkilerinin merkezine konumlandıracaktır. Bu bağlamda Avrupa’ya enerji akışını sağlaması beklenen TANAP ve Türk Akım gibi enerji projelerinde yer alan Türkiye, enerji arz güvenliği noktasında da önemli bir pozisyona sahiptir.

Bir Kuşak Bir Yol, Orta Koridor Projesi ile Türkiye’den demir yolu ile Gürcistan, Azerbaycan, Hazar Denizi üzerinden feribot ile Türkmenistan, Kazakistan ve Uygur Özerk Bölgesinin başkenti Urumçi üzerinden, Xi’an şehrine uzanan bir koridorun oluşturulması planlanmaktadır. Türkiye tarafından oluşturulan Bir Kuşak Bir Yol projesinin Orta Koridoru, Çin’den yola çıkan bir trenin Londra’ya ulaşmasını sağlayacaktır. Modern İpek Yolu Projesi kapsamında; Türkiye, Asya, Avrupa ve Orta Asya coğrafyasının kesişim noktasında bulunması nedeniyle kilit ülke durumuna gelmektedir. Bir Kuşak Bir Yol, Orta Koridor Projesi Türkiye ve Çin ilişkilerinin sağlam zeminde gelişmesi ve projenin başarıya ulaşması açısından son derece önemlidir. Dünyaya açılmak için adım adım Modern İpek yolu projesini devreye sokan Çin, Rusya üzerinden Kuzey Koridoru’ nu, İran üzerinden Güney Koridoru’ nu, Orta Koridorla Avrupa ve Türkiye’yi Orta Asya ülkelerini, Türk Cumhuriyetlerini, Afganistan ve Pakistan’dan üzerinden Çin’e bağlamayı hedeflemektedir. Orta koridor, Kuzey ve Güney Koridorlarına alternatif oluşturarak projenin önemini artırmaktadır. Çin Modern İpek Yolu Projesi kapsamında Orta Koridor için 8 trilyon dolarlık bir bütçe öngörülmekte ve bu bütçenin 40 milyar dolarını ulaşım ağlarına harcamayı planlamaktadır. Orta Koridor bir bileşeni olan Avrupa Kafkasya Asya Ulaştırma Koridoru (TRACECA), Bakü-Tiflis-Kars projesi kapsamında Kars ile Edirne yüksek hızlı tren projesiyle birbirine bağlanmıştır. Londra ve Pekin’i kesintisiz bağlayacak olan projenin önemli bir kısmını oluşturacak TRACECA projesini Marmaray ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile entegrasyonu sağlanmış olacaktır.

Orta Koridor projesi kapsamında Türkiye’nin coğrafi konumu, Avrupa, Ortadoğu, Orta Asya, Afrika ülkeleri ile tarihi ve kültürel bağlarının bulunması Çin açısından, Türkiye’nin cazip bir ülke olarak görülmesine katkı sağlamıştır. Türkiye için de İpek Yolunun yeniden canlandırılması, Çin ile yapılacak iş birliğinin artmasına ikili ticari ilişkilerdeki dengesizliğin azaltılmasına yardımcı olacaktır. Ayrıca, Çin’den yatırım ve turist çekilmesi, teknolojinin paylaşımı, Asya’daki Türk cumhuriyetleri ile ilişkilerin geliştirilmesi ve Asya pazarındaki payın artması bakımından önemli olacaktır.

JEOPOLİTİK RİSK

Çin’e göre, Türkiye göreceli olarak siyasi istikrara sahip bir ülke olmasına karşın yanı başındaki Ortadoğu’daki büyük kargaşanın dışında kalması çok zordur. Mevcut Suriye krizi, Iraktaki huzursuzluk ve İŞİD’in bölgedeki durumu, ciddi anlamda hem bölgenin hem de Türkiye’nin güvenliğini tehdit etmektedir. “Kuşak-Yol” projesinin güzergâhlarından birinin Ortadoğu’daki sorunlu ülkelerden ve Türkiye’den geçecek olması Çin’i jeostratejik risk altına sokmaktadır.27 Aynı zamanda NATO’nun stratejik müttefiki olan Türkiye’nin Çin ile stratejik işbirliği ilişkisi içerisine girmesi, ABD başta olmak üzere Batıyı endişelendirmektedir. Artan endişeler nedeniyle zaman zaman Batı, Türkiye-Çin işbirliğine karşı çıkmaktadırlar. Örneğin ABD, Türkiye’nin Çin yapımı HQ-9 uçaksavar füze sistemi almasına karşı çıkmaktadır. Kısacası, Ortadoğu bölgesinde proje kapsamında bir NATO üyesi ile işbirliği içine girecek olması Çin’i kendi jeostratejik öncelikleri açısından endişelendirmektedir.

DIŞ TİCARET ETKİLERİ

Dış ticaret bir ülke için ekonomik ve siyasi bakımdan önemli bir konudur. Gelişmiş ülkeler diğer ülkelere göre daha fazla mal ve hizmet ihraç ederek gelirlerini arttırmakta böylece dünya siyasetinde daha güçlü bir konuma gelmektedirler. Bu ülkeler aynı zamanda dış ticaret fazlası vermektedirler. Dış ticaretini arttırmak için yeni ödeme araçları ulunmaya çalışılmakta ve klasik para birimleri yerine günümüz sanal paralarından olan blockchain’in de kullanılabileceği varsayılmaktadır. Cari işlemler hesabının alt kalemlerinden olan hizmetler hesabı taşımacılık, turizm ve inşaat sektöründe Türkiye lehine fazla vermektedir. Navlun, sigortacılık ve finansal hizmetler de açık verir. Projede yer alan Türkiye, üç kıtayı birbirine bağlayan önemli bir konumda yer almaktadır. Konumu itibariyle Türkiye, projenin kara ve demiryollarını içeren İpek Yolu Ekonomik Kuşağı hattının Avrupa’ya bağlantı noktasını oluşturmaktadır. Dünyanın en büyük ulaşım projesi olan Yeni İpek Yolu projesinin, Türkiye’ye yapacağı katkı yeni pazar yerleri açarak Türkiye’nin ihracatını artıracak olmasıdır.  Orta koridor üzerindeki ülkelerin sermaye ve pazara olan ihtiyaçları bu proje ile ulaşım ve girdi maliyetlerini azaltacağından ithalat ve ihracat oranlarında önemli gelişmelere neden olacaktır.

SONUÇ VE ÖNERİLER

İpek yolu tarihinin en eski çağlarından itibaren birçok milletlerin hayatında önemli bir yer tutmuştur. En eski ve en uzun ticaret yolu olarak hem kültürel hem de ekonomik olarak pek çok bölgeyi birbirine bağlamıştır. İpek Yolu geçmişi M.Ö. 206 yıllına kadar dayanmaktadır. İpek Yolu üzerinde birçok malın taşınmasında ve ticaretin gelişmesinde önemli bir rol üstlenmiştir. Anadolu’nun en önemli özelliği kavşak noktasında olmasıdır. Doğu için karayollarının son noktası Batı için ise başlangıç noktası olma özelliğindedir. Yeni İpek Yolu Çin’in Küresel bir stratejisinin sonucu olarak 2013 de ortaya atılmıştır. Amacı bölgesel işbirliğini sağlamak, ekonomik faaliyetlerini geliştirmek, kaynakların verimliliğini arttırmak, ülkelerin kalkınmışlık farklılıklarını ortadan kaldırmak olarak ifade edilmiştir. Finansmanını İpek Yolu Fonu, Asya Altyapı Yatırım Bankası, Yeni Kalkınma Bankası tarafından sağlanmaktadır. Hava, kara, deniz, demir ve boru hatlarından oluşan geniş bir proje olması, Çin bu proje için ciddi miktarlarda kaynak ve zaman harcamasına neden olmaktadır. Kara yolu kuşağı Türkiye’den geçmekte olup birçok ilin ve ilçelerinin gelişmesine katkı sağlayacaktır. Projeye göre ise deniz yolu Türkiye’den geçmemektedir. Ancak Türkiye, limanlarını bu konuda çalışmalarını tamamlamış ve kullanıma hazır olduğunu açıklayarak bu yolda yer almak için çabalarını arttırmaktadır.

Türkiye Dünyada demir yolu ağına sahip ilk 30 ülke içerisinde yer almaktadır. TRACECA demir yolu, TANAP ve Türk Akım gaz boru hatları Türkiye’yi daha üst seviyelere taşıyacak olan önemli projelerden bazılarıdır. Türkiye jeopolitik konumu ile orta koridorun en önemli geçiş noktalarından birisidir. Orta koridorun tamamlanması için ciddi yatırımlar yapılmaktadır. Bu koridorda yer alan Türkiye de milyon dolarlık projelere ev sahipliği yapmaktadır. Yeni İpek Yolu’nun faaliyete başlaması ile kara yolu taşımacılığında azalış olurken tren ve hava yolu taşımacılığında artış olması beklenmektedir. Edirne Kars hızlı tren projesi, Marmaray ve 3. Hava limanının faaliyete başlaması da bunu destekler niteliktedir. Taşımacılıkta özel sektörün de desteğinin sağlanması için özel haklar tanınmış olup bu haklar kanunlarla koruma altına alınmıştır. Proje ile birlikte Türkiye’ye olan ilgi daha da artmaktadır. Birçok milletlere ev sahipliği yapmış tarihi dokusu, kültür çeşitliliği, iklim özelliğinin farklılığı, turizmi, doğal güzellikleri ile çekim merkezi haline getirmektedir. Bu kapsamda birçok tarihi yapılar turizme kazandırılmıştır. Dış İşleri Bakanlığı’nın 2019 raporuna göre orta koridorun tam faaliyete başlaması ile 600 milyar dolarlık kaynak sağlayacağı beklenmektedir. Hem bu devasa kaynaktan hem de projenin devamı kapsamında bu projeye entegre olabilecek özellikle turizm, ulaştırma, tarımsal ve ticaret alanlarında yeni projeler geliştirmeli ve daha fazla katkı sağlanmalıdır. Bu proje ile Türkiye hem ekonomik hem de sosyo-kültürel gelişmişliği artacak ve bölgenin stratejik olarak önemli olma özelliğini arttıracaktır.

Şu ana kadar yapılan çalışmalar neticesinde Türkiye’nin kendi enerji ihtiyacını karşılayabilecek yeterlilikte petrol ve doğalgaz rezervleri yoktur. Türkiye bulundurduğu enerji nakil hatlarıyla birlikte Avrasya enerji koridorunun kilit ülkesi konumuna gelmiş, jeo-stratejik ve jeopolitik önemi daha da artmıştır. Bir Kuşak Bir Yol projesi kapsamında Türkiye’nin önemini daha da arttıracağı gözükmektedir. Türkiye’nin bu girişimde yer alması altyapı iş birliğini ve yatırımları artırma, ikili ticaret dengesini teşvik etme, ekonomik iş birliğini geliştirme anlamında değer kazanmaktadır. Yaklaşık 65 ülkenin yer alacağı bu girişim, katılımcı ülkeleri ile başarı kazanabilecektir. Bu noktada Türkiye jeopolitik konumu itibari ile merkezî konumda yer almakta ve büyük bir pay alacağı tüm değerlendirmelerde yerini almaktadır.

Bu proje’nin avantajlı olması durumu Türkiye’ye bağlı bir konudur. Genel anlamda bakarsak, mesafelerin azaltılması, maliyetlerin düşürülmesi, kültürel etkileşim artması yönünden artılarının olması aşikardır. Sadece ticaret projesi olarak düşünülmemeli birçok açıdan adeta bir dünya projesidir. İmkanlar kullanıldığı zaman dezavantajlar avantaja çevrilebilir.  Türkiye bu projeye dahil olmazsa haritaya yeniden bakıldığında Türkiye’siz olmayacağı görülür çünkü Asya’dan Avrupa’ya geçen tek köprü 3. Köprüdür.

Bir Kuşak Bir Yol projesi sadece Çin Türkiye arası değil Türkiye Çin arası da olacağı için yani gidişli dönüşlü olacağından Türkiye ne gönderebilir? Bunun üzerinde durulması bunlar hakkında araştırma yapılması ya da gerekirse yaptırımlar yapılması da söz konusu olmalı ki Türkiye olarak olumsuz yönlerini hissetmeyelim. 

Sonuç olarak Türkiye açısından baktığımızda bu proje olumlu yada olumsuz yorum yapmak çokça tartışmaya açıktır ama bu projeyi iyi değerlendirmek, olumlu yönlerden ekonomi olsun lojistik olsun bizim elimizde olan bir şeydir, konumumuzu ve gücümüzü fark etmeliyiz.

KAYNAKÇA

https://m5dergi.com/one-cikan/batidan-doguya-gecen-guc-bir-kusak-bir-yol-modern-ipek-yolu/#:~:text=T%C3%BCrkiye%20ise%20proje%20i%C3%A7erisinde%20belirlenmi%C5%9F,)%20%40’%C4%B1n%C4%B1%20kapsamaktad%C4%B1r.

https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1003912

https://www.21yyte.org/tr/merkezler/yuzyilin-konsepti-bir-kusak-bir-yol

https://www.setav.org/assets/uploads/2017/05/174_Perspektif.pdf

https://www.ticaret.edu.tr/uploads/dosyalar/921/137%20YEN%98%20%98PEK%20YOLU%20PROJES%98%20VE%20T%9ARK%98YE%20%20%80%98N%20%98%9EB%98RL%98%A6%98NE.pdf

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/422160

http://iibfdergisi.ksu.edu.tr/en/download/article-file/906819

https://www.youtube.com/watch?v=ovHUKmzOOPU&t=1407s

https://www.youtube.com/watch?v=G-9K33Mclss

https://tr.wikipedia.org/wiki/Bir_Ku%C5%9Fak,_Bir_Yol#:~:text=Modern%20ipek%20yolu%20olarak%20da,art%C4%B1r%C4%B1c%C4%B1%20ve%20kolayla%C5%9Ft%C4%B1r%C4%B1c%C4%B1%20%C3%B6nlemlerin%20hayata

Instagram Hesabı‘mızı da takip edebilirsiniz!

Günümüzde Bir Yol Bir Kuşak adı ile yeniden canlandırılmaya çalışılan ve Çin, Ortadoğu ve Batı arasındaki ticaret yolu olan İpek Yolu’nun kullanımı İlk Çağ’a kadar uzanmaktadır.

Türkiye’nin de içerisinde bulunduğu 65 ülkeye yayılan bu proje, 4,4 milyar insanı ve küresel gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) %40’ını kapsamaktadır. Günümüzde Bir Yol Bir Kuşak adı ile yeniden canlandırılmaya çalışılan ve Çin, Ortadoğu ve Batı arasındaki ticaret yolu olan İpek Yolu’nun kullanımı İlk Çağ’a kadar uzanmaktadır.

Dünyadaki, ilk kıtalar arası ticaret yolu unvanını sahip olan İpek Yolu, yüzyıllar boyunca Doğu’nun zengin medeniyeti Batı’ya taşımıştır. İpek Yolu sayesinde Doğu toplumları refah seviyesini yükseltmiştir. İpek Yolu asırlarboyunca ekonomik gelişmelerin yanı sıra farklı medeniyetleri, kültürleri, dil ve dinlere sahip milletleri birbirine bağlamışır. Kısaca bu yol sadece ticari ürünler değil; bilgelerin, orduların, fikirlerin, dinlerin ve kültürlerin de yolu oldu.

Çin’den başlayarak Anadolu ve Akdeniz aracılığıyla Avrupa’ya ve diğer bir rotayla da Kızıldeniz üzerinden Afrika’ya kadar uzanan ticaret yollarının genel adı, bu yollar üzerinde ticareti yapılan en kıymetli mal olan ipekten dolayı “İpek Yolu” olarak adlandırılmıştır.

Tarihî İpek Yolu ekonomik açıdan taşıdığı önem sebebiyle bölgedeki milletlerin egemen olmak istediği bir coğrafya olmuştur. İpek Yolu’nun bu önemini coğrafi keşiflere kadar sürmüştür. Coğrafi keşiflerin ardından uluslararası ticaretin Atlas Okyanusu’na kaymasıyla birlikte ise önemini yitirmiştir.

Ancak küreselleşme ile birlikte uluslararası ticaretin yaygınlaşması ve ulaşım imkânları sayesinde denize bağımlılığın azalması, tarihî İpek Yolu ile ilgili durumu artık yeniden gündeme taşımıştır. Ve 2013 yılından itibaren belli bir program dahilinde büyük yatırımlarla tekrar hayata geçirilmeye başlanmıştır.

Bu dosyada “Yeni İpek Yolu” projesinin ticaretten, siyasete, enerjiden jeopolitik etkilerine kadar tüm unsurlarını okuyabilirsiniz.

“Modern İpek Yolu” diğer bir ifade ile ‘Tek Kuşak Tek Yol’

Özellikle son 30 yılda dünyanın en büyük üreticisi konumuna doğru yükselen Çin, doğal olarak ciddi bir enerji ithalatçısı ve ürettiği mallar açısından da büyük bir emtia ihracatçısı haline gelmiştir.

Yakın bir dönemde İpek Yolu’nu yeniden canlandırmak ve dünya ekonomisine yeni bir yön vermek amacıyla Çin başta olmak üzere Türkiye’nin de içinde bulunduğu ülkeler ‘Tek Kuşak Tek Yol’ projesi kapsamında bir araya geldi.

2013 yılında Şi Cinping tarafından startı verilen ‘Tek Kuşak Tek Yol’ projesi ile Çin, Batı kökenli koşullu projeler karşısında kazan-kazan anlayışına dayalı olarak bölge ülkelerine kapsayıcı bir model sundu.

Kuşak kavramı projedeki kara yolları, demir yolları, petrol ve doğal gaz boru hatları ve diğer altyapı yatırımlarını ifade etmek için kullanılmıştır. Proje ile Çin’den başlayarak Orta Asya ve Moskova üzerinden Venedik’e kadar uzanan bir ulaştırma ağı kastedilmiştir. Projede tek bir rota yerine Asya-Avrupa yönünde koridorlar planlanmıştır.

Bu güzergâhlar şu şekilde oluşturulmuştur.

Çin-Moğolistan-Rusya

Çin-Bangladeş-Hindistan-Myanmar

Çin-Merkez-Batı Asya

Çin-Hindi Çini Yarımadası

Çin-Pakistan

Bir Kuşak ve Bir Yol; Asya, Avrupa ve Afrika kıtaları boyunca uzanmakta ve Doğu’yu gelişmiş Avrupa ekonomisine bağlamayı hedef almaktadır. Projenin ilerleyeceğig üzergah ekonomik kalkınma için muazzam bir potansiyele sahip olan ülkeleri içine almaktadır. Böylelikle diğer ülkelerle çok yönlü iş birliklerinin kurulması planlanmaktadır.

Türkiye ise proje içerisinde belirlenmiş alanlardan Çin-Merkez ve Batı Asya koridoru üzerinde yer almaktadır. Türkiye’nin de dâhil olduğu 65 ülkeye yayılan bu proje, 4,4 milyar insanı ve küresel gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) %40’ını kapsamaktadır. Etki alanı bu denli büyük olduğu için proje, uluslararası toplum tarafından büyük bir ilgiyle karşılanmıştır.

Güzergâhta bulunan ülkelerin küresel ekonomiyle entegrasyonunun sağlanması planlanırken aynı zamanda ülke içi refahın arttırılabileceği bir vizyon da sunulmuştur. Doğu’dan Batı’ya uzanan projeye yönelik başlatılan çalışmalar, hem güzergâh üzerindeki ülkelere sermaye akışı sağlamayı hem de bu ülkelerde istihdamı artırmayı hedeflemektedir.

Projede Türkiye dâhil 65 ülke yer almaktadır. Bu ülkeler bölge bölge şu şekildedir.

Doğu Asya: Çin, Moğolistan

Güneydoğu Asya: Brunei, Kamboçya, Endonezya, Laos, Malezya, Myanmar, Filipinler, Singapur, Tayland, Timor-Leste, Vietnam

Orta Asya: Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan

Ortadoğu ve Kuzey Afrika: Bahreyn, Mısır, İran, Irak, İsrail, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Umman, Katar, Suudi Arabistan, Filistin, Suriye, Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen

Güney Asya: Afganistan, Bangladeş, Bhutan, Hindistan, Maldivler, Nepal, Pakistan, Sri Lanka

Avrupa: Arnavutluk, Ermenistan, Azerbaycan, Belarus, Bosna-Hersek, Hırvatistan, Çekya, Estonya, Gürcistan, Macaristan, Letonya, Litvanya, Makedonya, Moldova, Karadağ, Polonya, Rusya, Sırbistan, Slovakya, Slovenya, Ukrayna ve Türkiye

Projeye dâhil olan ülkeler incelendiğinde büyük bölümünün gelişmekte olan ekonomilere sahip olduğu görülmektedir ve bu ülkelerin toplam ekonomik büyüklüğü 21 trilyon doları bulmaktadır.

Oldukça geniş ölçekli olan Modern İpek Yolu projesi, ülkelere altyapılarını geliştirme ve bununla birlikte daha büyük bir ekonomiye sahip olma imkânı vadetmektedir. Uzun vadeli düşünüldüğünde bu ülkeler sadece bir geçiş noktası değil küresel bir ticaret yolu zincirinin de bir parçası olacaktır.

Tek Kuşak ve Tek Yol Girişiminin İlkeleri

Yeni İpek YoluProjesi ile mevcut lojistik imkanlarla bile ulaşılması zor noktalara gidilmesi hedeflenmektedir. Fakat projenin vizyonu bununla birlikte bir çok iletişim ve gelişim aşamasını da beraberinde getirmektedir.

Projenin 5 ilkesi ise şu şekilde özetlenmektedir.

Parasal dolaşımın arttırılması

Karayolu bağlantılarını geliştirme

Engelsiz ticareti teşvik etmek

Politika iletişimini hızlandırmak

İnsanlar ve toplumlar arasındaki iletişimi artırmak

Projenin Ekonomik ve Jeopolitik Etkileri

Tarihî İpek Yolu, kıtalar arası transferi sadece kara yolu ile sağlıyordu. Ancak bu yeni proje ile ticaretin kara, demiryolu, deniz ve hava yolundan gerçekleşmesi planlanmaktadır. Zira; Bir Kuşak Bir Yol projesi çerçevesinde Türkiye’de dahil olmak üzere pek çok ülke; ulaşım, kargo, altyapı, enerji, iletişim, gümrük, yazılım, ekonomi ve ticaret, endüstriyel üretim, e-ticaret ve denizcilik alanlarında birçok proje ve planlara imza attı ve atmaya devam etmektedir.

Yapılan ve yapılması planlanan harcamalara bakıldığında modern İpek Yolu projesinin Çin’i deniz yoluna olan bağımlılıktan kurtarması beklenmektedir. Ayrıca bu inisiyatif ile birlikte hat üzerinde bulunan ülkelerin hem Çin ile hem de kendi aralarında ekonomik ve siyasi ilişkilerinin daha da gelişmesi sağlanacaktır. Diğer taraftan bakıldığında İpek Yolu hattındaki ülkeler diğer küresel güçlerin sert politikalarından bağımsız olarak alternatif hareket kabiliyetine sahip olacaktır.

Modern İpek Yolu projesi, jeopolitik etkilerinin yanında büyük bir ekonomik potansiyeli barındıran bölgeleri kapsamaktadır. Orta Asya’nın ve Ortadoğu’nun sahip olduğu enerji kaynakları bu proje ile daha çeşitli ve daha paylaşılır hale gelecektir.

Modern İpek Yolu Projesi’ne dâhil edilen ülkelerin çoğu gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerden oluşmaktadır. Hayata geçen bu girişimle bu ülkeler için maksimum ekonomik fayda hedeflemektedir.

Bir Kuşak Bir Yol projesi olarak da adlandırılan bu Yeni İpek Yolu için Çin Halk Cumhuriyeti 1 trilyon dolarlık hükümet fonu ayırdığını duyurmuştur. Ayrıca Çin, proje kapsamında ülke dışında yapılacak altyapı ve inşaat projeleri için de kamu firmaları ve finansal kurumlara teşvik verileceğini duyurmuştur.

Modern İpek Yolu projesi için ilan edildiği 2013 yılından 2020’ya kadar harcanan 430 milyar dolar ve gerçekleştirilen 2.100 ortak proje, ev sahibi devletlerin ortaklığında hayata geçirilmiştir. Ancak elbette projenin finansmanında en büyük payı Çin Halk Cumhuriyeti üstlenmiştir.

Bölgesel Bütünleşmede BirKuşak Bir Yol Projesinin Ülkelere Etkileri

Orta Asya’da güvenlik ve istikrarın sağlanmasının, bölgesel ve küresel güvenlik ve istikrar açısından da gerekli olduğunun gözden kaçırılmaması gerekir.

Bölgesel ve küresel aktörler ile Orta Asya Cumhuriyetleri yönetimlerinin devlet merkezli bir güvenlik anlayışı yerine, insan merkezli bir güvenlik anlayışı benimseyerek farklı kimlikleri ve çıkarları yönetebilmeleri bir gerekliliktir. Ulusal, bölgesel ve küresel güvenliğin birbirine bağlı olduğu gerçeği de unutulmamalıdır.

Bölgesel bütünleşmenin sağlanması bu açıdan hayati bir öneme sahiptir. Ancak bu bütünleşme, ‘Türklük’ veya ‘İslam’ gibi ortak kimlikler üzerinden geliştirilecek ‘biçimsel bölge’ (formal region) haricinde aslında bir süredir oluşmakta olan ve ekonomik bütünleşme, refah, demokrasi, Batı’yla bütünleşme gibi ortak hedefler etrafında ‘işlevsel bölge’ (functional region) biçiminde düşünülmelidir.

Bölgesel bir kalkınma projesi olarak değerlendirilebilecek Bir Kuşak Bir Yol projesi, tarihî İpek Yolu’nda olduğu gibi Asya ile Batı arasında kurulacak ticaret yolunda Afganistan’a merkezî bir rol vermektedir. Afganistan, daha önce Orta Asya’yı Güney Asya’dan ayıran bir engel olarak görülürken artık birleştiren bir köprü olarak değerlendirilmektedir. Ancak Afganistan’da ülkenin yeniden imarı süreci henüz tamamlanmamıştır.

Başta Özbekistan ve Kazakistan olmak üzere bütün Orta Asya Cumhuriyetleri, Afganistan’da istikrarın korunması ve ticaret kanallarının açılması çabalarına destek vermektedirler.

Aslında kültürel olarak Orta Asya coğrafyasının bir parçası olan Afganistan’ı Orta Asya’ya bağlaması planlanan, Pakistan, Hindistan ve Bangladeş’i de içeren bir ekonomik bütünleşme projesi olan Bir Kuşak Bir Yol Projesi’nin ülkeler arası eski anlaşmazlıkların aşılmasında ne ölçüde bir başarı kaydedeceğini öngörmek zordur. Bölgeyi bütünleştirecek bir ekonomik gelişmenin kapsamlı bir uluslararası yardımın yanı sıra özel sektör yatırımlarının çapına ve yaratılacak istihdam olanaklarına da bağlı olacağı ifade edilebilir.

Ortak çıkarlar etrafında oluşturulacak bu proje, Orta Asya’da giderek yaygınlaşan organize suç, silah, uyuşturucu kaçakçılığı, vb. sorunlarla da mücadele etmek açısından büyük önem taşımaktadır. Bu, aynı zamanda tüm Orta Asya yönetimlerinin mücadele etmek konusunda kararlı oldukları radikal grupların etkinliğini azaltmak açısından da aynı derecede önemlidir.

Artan yoksulluk ve ülke yönetimlerinin ayrımcı politikalarının neden olduğu devlete yabancılaşma olgusunun radikal grupların taraftar toplamasını kolaylaştırdığı, araştırmalarda elde edilen bulgular arasındadır.

Bir Kuşak Bir Yol Projesi’nin Orta Asya Cumhuriyetlerine yeni bir dış politika seçeneği sunma olasılığı bir hayli yüksektir. Bu bölgede barışın, kapsayıcı ulus inşa etmenin ve bölgesel istikrarın anahtarı, bölgesel ticaretin ve karşılıklı bağımlılıkların artırılmasıdır. Bu sağlandığı takdirde Güney Asya ve özellikle Afganistan ve Pakistan’dan yayılan şiddet Orta Asya için tehdit kaynağı olmaktan çıkabilir.

Aslında Kazakistan geçmişte bölgesel bütünleşme için birçok fikir ortaya atmış, bu fikirler çerçevesinde bazı birlik projeleri geliştirmiştir. Bağımsızlığını kazandıktan sonra diğer Orta Asya ülkelerine göre hızlı ve düzenli bir ekonomik kalkınma gerçekleştiren Kazakistan, bölgede kurulmuş olan hemen tüm ekonomik birliklere ve örgütlere katılmıştır. Bağımsızlığın kazanılmasından sonraki ilk yıllarda bölge ülkelerine birlikte hareket etme ve sorunları diyalogla çözme çağrısında bulunan Kazakistan, bölgesel bütünleşmenin ‘işlevsel bölge’ anlayışıyla oluşturulabileceğini kavrayan belki de bölgenin tek lideridir.

Tarihsel olarak inşa edilmiş olan dilsel ve kültürel bütünlük, yine tarihten gelen rekabetlerin önüne geçememektedir. Kazak ve Özbek halkları arasında çok üst düzeyde olmasa da liderlik düzeyindeki rekabet, birlik girişimlerini engelleyen temel faktörlerin başında gelmektedir. Birlik girişimlerinin gerçekleşememesine Özbekistan, Türkmenistan ve Tacikistan’ın içe kapanmayı tercih etmeleri de eklenebilir. Kazakistan ise dış dünyaya tümüyle açık, küresel düzene bütünleşmeye çalışan bölgenin tek ülkesidir.

Bir Kuşak Bir Yol Projesi; bölgesel ve ekonomik bütünleşmeyi, dolayısıyla ekonomik refahı sağlamada, bölge ülkeleri arasındaki çatışmaların çözümlenmesinde, bölge ülkelerindeki titüler halklarla komşu ülke etnik grupları arasındaki çatışmaları önlemede Afganistan ve Pakistan’ın proje sayesinde geçireceği değişme ve dönüşüm sonucunda buralardan kaynaklanan terör ve şiddet eylemlerinin sona ermesinde ve Orta Asya’nın ‘işlevsel bölge’ olmasında çok önemli bir kaldıraç olabilir.

Bir Kuşak Bir Yol Projesi, ayrıca hem içe kapanmacılığı ortadan kaldırma hem de ekonomik canlılığı beraberinde getirme olasılığı olan demokrasinin bölgede yerleşmesinde de yaşamsal bir rol oynayabilir. Zira projenin hayata geçirilmesi ile birlikte büyük yatırımlar yapılmaya da başlanmış ve büyük ölçüde yol katedilmiştir.

Bir Kuşak Bir Yol Projesi Yatırımları

Dünya genelinde 2005-2020 yılları arasında toplam yapılan doğrudan yatırım 20 trilyon doların üzerindedir.

Çin’in tek başına aynı yıllar arasında 2 trilyon dolara yakın yatırım yaptığı bilinmektedir. Dünyada yapılan yatırımların yaklaşık yüzde 10’unu gerçekleştiren Çin, KYG için son beş yıllık süreçte 689,88 milyar dolarlık yatırım yapmıştır. 2013-2020 yılları arasında dünya genelinde yapılan yatırımların ulaştığı 9,5 trilyon dolarlık hacim içinde KYG 651 milyar dolarlık yatırım hacmi ile dünya genelinde toplam yatırımların yüzde 6,85’ini oluşturmuştur.

Güney Kore, Rusya, İtalya ve İspanya gibi ülkelerin toplam yatırım stoklarından daha fazla olan KYG yatırımları Çin’in ekonomik olarak yükselişinin önemli yansımaları arasında yer almaktadır.

Girişim için yapılan yatırımların sektörlere göre dağılıma bakıldığında enerji, ulaşım ve emlak gibi alanların daha fazla öne çıktığı görülmektedir. Bölge ülkelerinde kronik hale gelen yoksulluk döngüsünün kırılması için önem arz eden mevcut yatırımlar özelikle enerji sektöründe yoğunlaşmaktadır.

Ulaşım sektörü yatırımları ile bağlantılı olarak enerji yatırımları bir taraftan üretilen malların daha hızlı bir şekilde tüketim merkezlerine ulaştırılmasını sağlarken diğer taraftan da yatırım yapılan ülkelerin kalkınmasına katkı sağlamaktadır. Ancak Çin’in kredi, borç ve yatırım üçlüsü olarak ifade edilen yatırım stratejileri bölge ülkeleri açısından tek taraflı bağımlılık ilişkisi oluşturabilecek bir potansiyele sahiptir. Bu yöndeki eleştirilerin önüne geçmek için dikkatli hareket etmesi gereken Çin, iki taraflı projelere daha fazla önem vermelidir.

Batılı ülke ve kurumlara göre daha iyi bir imaja sahip olarak Çin, tarihinde sömürgeci bir güç olarak ön plana çıkmamıştır. Bu tarihsel altyapı ile hareket eden Çin’in gelişmekte olan piyasalarda pozitif şekilde karşılanması KYG’nin başarısı için önemlidir. Afrika ülkelerinin ekonomik sorunlarına doğrudan yatırımlar ile çözüm üreten ülkeler arasında yer alan Çin yüksek düzeyde yatırımlar yapmıştır. KYG ile bağlantılı olarak karşılıklı diyalog ve ticaretin gelişmesini sağlayan bu yatırımlar enerji, ulaşım ve emlak gibi sektörlerde toplanmaktadır.

Yeterli düzeyde merkezi devletlerin güçlü olmadığı bölgelere girmekten çekinmeyen bir güç olarak Çin, ortaya koyduğu kalkınma ve yatırım modeli ile örnek olabilecek potansiyele sahiptir. Ancak Çin’in tek taraflı bağımlılık ilişkilerinden kaçınması ve diplomatik alanı bu kulvara doğru kanalize etmesi gerekmektedir.

Sektörlere Göre Bir Kuşak ve Bir Yol Girişimi Yatırımları (2013-2019) AEI

SektörMiktar (Milyar Dolar)Pay (%)
Enerji266,8638,6
Ulaşım179,9426,0
Emlak64,859,4
Metal51,287,4
Diğer17,762,6
Tarım14,742,1
Lojistik13,751,9
Kimya13,401,9
Finans12,691,8
Teknoloji12,291,7
Girişimcilik10,021,4
Turizm9,671,4
Sağlık2,810,4
Toplam689,88100

İpekyolu Hattında Güvenlik Sorunları

Bir Kuşak Bir Yol projesi güzergahı birçok güvenlik tehdidi içeren ülkeden ya da tehdit oluşabilecek bölgeden geçmektedir. Bu tehditler bölgedeki ticaret, ulaşım ve enerji yolları için sorun oluşturacaktır. Yol üzerindeki hareketin sürekli ve güvenli olması için bölgedeki sorunları yakından takip etmenin yanı sıra, bu sorunların bertaraf edilmesi de gereklidir.

Özellikle enerji yollarının korunması devletler için önem arz etmektedir. Aynı zamanda yol üzerindeki devletlerin ticari ve lojistik hareketleri de kesintiye uğramamalıdır. Ancak güzergah üzerindeki tehdit ve sorunlar uzun yıllardır devam etmektedir. Hattı içerisindeki en büyük sorunlardan birisi şüphesiz Pakistan ve Hindistan arasındaki Keşmir Sorunu’dur. Yıllardır devam eden bu sorunu iki devlet kendi lehine çözemedikleri gibi ikisini de savaşın eşiğine getirmiştir. Bu alanda çıkabilecek bir savaş bölgedeki ticareti ve lojistiği fazlasıyla etkileyecektir.

Bunun dışında Çin’in Hindistan ile yaşadığı sınır sorunları da bölgedeki tansiyonu arttırmaktadır. Hindistan’ın Çin ile rakabet halinde olması da diğer bir sorundur. Bir Kuşak Bir Yol projesi’nin hayata tam anlamıyla geçmesiyle bu rekabet ortamı Çin lehine dönecektir. Diğer bir yakın sorun ise Çin’in kendi içindeki Uygur Özerk Bölgesindedir. Bölgeye karşı yapılan ırkçı ve ayrımcı politikalar nedeniyle bölge Çin ile tam anlamıyla bütünleşememiştir.

Geçtiğimiz yıllarda Uygur Türkleri’ne karşı yapılan saldırılar iki ulus arasında düşmanlık yaratmaktadır. Çin’e gelen petrol boru hatlarının da bu bölgeden geçtiğini düşünürsek, Uygur Özerk Bölgesine karşı uygulanan politikalarda yumuşama olmak zorundadır. Bölgede çıkabilecek herhangi bir gerginliğin hemen büyüme potansiyeli mevcuttur.

Orta Asya’da ise Sovyetler’den kalma bir Rus nüfuzu mevcuttur ancak yakın zamanda bu Çin’in ekonomi ve ticaret politikalarıyla zayıflatılmıştır. Bölge artık Çin’e doğru eğilim göstermektedir. Fakat, bölgedeki terör ve güvenlik riski yüksektir çünkü Fergana Vadisi bölgedeki terörizm alanlarından biridir. Afganistan üzerinden gelen teröristler bölgede hakimiyet kurarak diğer ülkelere zarar vermektedir.

2001 Afganistan müdahalesinden sonra ABD ve Batı kuvvetlerinin bölgeye yerleşmesi, Çin için sorundur. ABD her ne kadar bu bölgedenaskerivarlığını çektiğini gerek Trumpdöneminde gerekse yeni başkan JoeBiden döneminin ilk günlerinde açıklamış olsada Batı ülkeleri terörle mücadele için orada bulunmaktadırlar ve bölgeden çekilmeleri hızlı olmayacaktır. Aynı zamanda ülke içindeki karışık durum ve terör örgütlerinin varlığı en büyük sorunlar içerisindedir.

Ortadoğu’da son dönemde yaşanan olaylar bölge ülkelerinin yapılarını derinden sarsmıştır. Arap Baharı ile başlayan süreçler tam anlamı ile çözüme kavuşmamış ve yer yer halk hareketleri ve silahlı olarak bir iç savaş halinde devam etmektedir. Bununla beraber bölgedeki DAEŞ varlığı bölge için sorun yaratmaktaydı. Oluşturulan koalisyon gücü ve bölge ülkelerinin yaptığı müdahaleler DAEŞ’in bölgedeki etkisin en aza indirmişdir.

ABD’nin Suriye içerisinde uygulamış olduğu bölme politikaları, Suriye’yi başarısız devlet pozisyonuna itmiştir. Irak içerisinde de DAEŞ teröristlerinin bulunması ülkenin siyasi yapısını bozmuştur.

Bunun dışında Körfez ülkelerinin sebep olduğu Katar Krizi ise denizyolu hattını sorunlu hale getirmiştir. Yemen’deki iç savaşın devam etmesi ve Somali karasularında ortaya çıkan deniz haydutları da Kızıldeniz sorununu yaratmıştır. Fakat Katar konusunda geçtiğimiz günlerde Körfez’de olumlu gelişmeler yaşanmaya başlamıştır.

Güney Çin Denizi’nde yıllar önce başlayan gerginlik devam etmekte ve bölge ülkelerini karşı karşıya getirmektedir. Çin’in deniz üzerinde hakimiyetini pekiştirecek önlemler alması ABD’nin buraya olan ilgisini arttırmıştır.

Japonya’nın düzenli bir orduya geçme kararı da Çin için güvenlik sorunudur. Tayvan ile arasında tarihsel sorun da denizyolu hattını tehlikeye atacaktır. Bununla beraber şu an kriz yaratan ülke konumundaki Kuzey Kore ise ABD’nin Pasifik’te bulunma sebebidir ve Çin’ni bölgedeki manevralarını kısıtlamakta ve Bir Kuşak Bir Yol Projesi’nin ilerlemesini etkilemektedir.

Türk Dünyası İçin Ayrı Bir Öneme Sahip

İpek Yolu’nun Türkiye açısından en önemli koridoru; Türki Cumhuriyetleri dediğimiz Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan ile Bakü-Tiflis- Kars Demiryolu projesinin oluşturduğunu kısım olarak göze çarpmaktadır.

Türk Koridoru olarak da adlandırabileceğimiz bu yol Pekin’den Londra’ya kadar uzanan modern İpek Yolu projesinin ana damarlarından birisidir. Bu yol tamamlandığında dünya dengelerini etkileyeceğini belirtilmektedir. Zira; bu hat üç kıtayı birbirine bağlayan modern ticaret, ulaşım ve lojistik yolu olacaktır. Geçtiğimiz aylarda yaşanan Karabağ Zaferi de bu koridorun Türkiye ile Orta Asya ve Türki Cumhuriyetlerle olan bağını daha da sağlamlaştırmıştır.

Şüphesiz ki; modern İpek Yolu, Doğu toplumlarının yeniden yükselişinde önemli bir unsur olacaktır. Proje, geçtiği tüm ülkeleri küresel ticarete bağlayacak ve ekonomik gelişmelerini arttıracak. Doğu ve Batı ülkeleri arasındaki ticaretin ulaşım maliyetleri azalacağı gibi süreler de kısalacaktır. Türkiye’nin ise hem dini ve köken açısından bağları hem de jeopolitik stratejik noktası nedeni ile projeden en çok pay alan ülkelerden birisi olacağı değerlendirilmektedir.

Türkiye’nin Projedeki Konumu

Türkiye’nin projedeki konumunu incelerken Çin-Türkiye ilişkilerini de ele almak önem arz etmektedir.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, 2013’ten bu yana ihracatta kademeli olarak bir azalma yaşanırken, ithalat aynı seviyelerde bulunmaktadır. Çin, Türkiye’nin toplam ithalatında %12’lik bir pay ile lider konumdadır. Aradaki ticaret açığının azalması için daha fazla Türk ürününün Çin pazarına ulaşması gerekmektedir. Proje kapsamındaki koridorun tamamen çalışır hale gelmesiyle birlikte Türkiye ve Çin arasındaki transfer süresinin 30 günden 10 güne düşmesi beklenmektedir. Bu durumun, ithalat ve ihracat farkını Türkiye lehine değiştireceği tahmin edilmektedir.

Bir Kuşak Bir Yol Projesi Türkiye ve Çin arasındaki ilişkilerde “kazan-kazan” anlayışının oluşmasında rol oynamaktadır. Proje ayrıca iki ülke arasında stratejik ortaklık sağlanmasında da önemli bir yer tutmaktadır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2016 yılında Çin’de gerçekleşen Kuşak ve Yol Uluslararası İşbirliği Forumu’nda yaptığı konuşmada; “Özellikle dünyada gelişmekte olan teröre karşı bu girişim, terörü âdeta yerle yeksan edecek bir girişim olacaktır. Herkes için fayda sağlayacak bu iş birliği modelinin başarılı olacağını düşünüyorum. Türkiye olarak bunun için her türü desteği vermeye hazırız.” sözleriyle Türkiye’nin projeye olan desteğini dile getirmiştir. Nitekim Türkiye demiryolları, lojistik yatırımlar, havalimanları gibi bu projeyi destekleyecek bir çok adımı hayata geçirmiştir ve geçirmeye devam etmektedir.

İki ülke arasındaki kazan-kazan iş birliğinin başlamasına örnek gösterilebilecek önemli projelerden biri de Çin’in ilk denizaşırı hızlı tren projesi olan Ankara-İstanbul hattıdır. Bu hızlı tren projesi CRCC (China Railway Construction Corporation), CMC (China National Machinary Import&Export Corporation) ile Türk firmaları ortak girişimi ile başlatılmıştır. Böylece Ankara-İstanbul arasındaki 533 kilometrelik yedi saatlik mesafe üç buçuk saate düşürülmüştür. Bu proje Çin’in tamamlanan tek denizaşırı hızlı tren hattıdır.

Türkiye’nin altyapı yatırımları için Çin’in teknolojik birikimine, Çin Halk Cumhuriyeti’nin de yeni yatırım pazarlarına ihtiyacı vardır. Bu nedenle iki ülkenin birbirine görece karşılıklı bağımlı olduğundan da söz etmek mümkündür. Çin, İpek Yolu projesi için önemli konumda olan Türkiye ile ilişkilerini geliştirirken aslında proje için kritik önemdeki demir yolu ağını da desteklemektedir.

Türkiye, hızla büyüyen ekonomisinde yeni yatırımlara ve ticari fırsatlara ihtiyaç duymaktadır. Bu proje, Türkiye’nin bir ulaşım ve enerji koridoru olmasına imkân sağlayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın 2023 hedefleri arasında, toplam 25.000 km demir yolu uzunluğuna ulaşmak yer almaktadır.

Taşımacılığın Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşması, Türkiye’nin “köprü” konumunu güçlendirecektir. Yüksek hızlı tren ve demir yolu ağları projelerinin ihalelerini Çinli firmaların kazanması, devam eden ticari ilişkilerin hızlanmasını sağlayacak; iki ülke sektörlerinin ve pazarlarının birbirine bağlanmasına yardımcı olacaktır.

Hızlı tren projesinin yanı sıra Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projesi, Türk tarafındaki kısmının 2017 yılında tamamlanması ile kullanıma açılmıştır. Türkiye’yi bir uçtan diğer uca bağlayacak Edirne-Kars Hızlı Tren demiryolu projesi de Türkiye ve Çin arasındaki diğer önemli projelerden biridir.

Bir Kuşak Bir Yol Projesi’nin Türkiye Yansımaları

Tarihi İpek Yolu’nun geçtiği önemli topraklardan biri olan Türkiye Bir Kuşak Bir Yol Projesi kapsamında Asya, Avrupa ve Orta Asya coğrafyasının kesişiminde bulunması Türkiye’yi kilit ülke durumuna getirmektedir.

Türkiye, İpek Yolu Ekonomik Kuşağı hattının karayolu, demiryolları ve limanlarını içeren Avrupa’yı bağlayan hat üzerinde bulunmaktadır.

Bu projenin Türkiye’ye en önemli katkısı yeni pazarlar açarak ihracat hacmini genişlitiyor olmasıdır. Bir Kuşak Bir Yol Projesi’nin Orta Koridoru’nu oluşturan Türkiye, Çin ile ticaretinde sevkiyat süresini 30 günden 10 güne indirecek, Pekin’den deniz ticaretiyle İstanbul’a sevkiyati sağlanan ürünlerin 2 aydan 2 haftadan az bir süreye inmesini sağlayarak projenin Türkiye açısından önemini arttırmaktadır.

Zira; Bir Kuşak Bir Yol Projesi’nin zirvesinde Türkiye ile Çin arasında farklı alanlarda bir çok anlaşma imzalanmıştır. Bu anlaşmaların ana başlıkları şu şekildedir;

 Uluslararası Taşımacılık Anlaşmaları

 Çin Halk Cumhuriyeti ile Karşılıklı kültür merkezlerinin kurulmasına ilişkin anlaşma

Ekonomik, sosyal, kültürel, turizm gibi bir çok alanla etkili olacak projenin Türkiye ayağında önemli projeleri bulunmaktadır. Çin; Bir Kuşak Bir Yol Projesini adım adım devreye sokarken Rusya üzerinden Kuzey Koridoru’nu, İran üzerinden Güney Koridoru’nu işlerlik sağmayı planlarken, Orta Koridorla Avrupa ve Türkiye’yi; Orta Asya ülkeleri, Türki Cumhuriyetler, Afganistan ve Pakistan’dan üzerinden Çin’e bağlamayı amaçlamıştır.

Orta Koridor projesi tarihi İpek Yolu’nun geliştirilmesi açısından en önemli bileşenlerden biridir.

Kuzey ve Güney Koridorlarına alternatif oluşturarak projenin önemini ortaya çıkarmaktadır. Çin Orta Koridor için 8 trilyon dolarlık bir bütçe öngörmektedir. Bu bütçenin 40 milyar dolarını ulaşım ağlarına harcamayı planlamaktadır. Projenin sadece demiryolu ağı 2 bin kilometre olacaktır.

Orta Koridor bir bileşeni olan TRACECA, Bakü-Tiflis-Kars projesi kapsamında Kars ile Edirne yüksek hızlı tren projesiyle birbirine bağlanmıştır. Londra ve Pekin’i kesintisiz bağlayacak olan projenin önemli bir kısmını oluşturacak TRACECA projesinin Marmaray ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile entegrasyonu sağlanacaktır.

Ayrıca Türkiye ile Çin arasında İpek Yolu Ekonomik Kuşağı ve Denizdeki İpek Yolu girişimleri ile Orta Kuşak projeleri uyumlaştırılmasına ilişkin mutabakat zaptının onaylanması tasarısı kapsamında şu düzenlemeleri içermektedir;

“Politik Eşgüdüm, Kolaylaştırıcı Bağlantı, Mali Bütünleşme, İnsandan insana bağ, Fon işbirliği petrol ve doğalgaz boru hatları…”

Şu ana kadar yapılan çalışmalar neticesinde Türkiye’nin kendi enerji ihtiyacını karşılayabilecek yeterlilikte petrol ve doğalgaz rezervleri yoktur. Türkiye bulundurduğu enerji nakil hatlarıyla birlikte Avrasya enerji koridorunun kilit ülkesi konumuna gelmiş, jeo-stratejik ve jeopolitik önemi daha da artmıştır. Bir Kuşak Bir Yol projesi kapsamında Türkiye’nin önemini daha da arttıracağı gözükmektedir.

Türkiye’nin bu girişimde yer alması altyapı iş birliğini ve yatırımları artırma, ikili ticaret dengesini teşvik etme, ekonomik iş birliğini geliştirme anlamında değer kazanmaktadır. Yaklaşık 65 ülkenin yer alacağı bu girişim, katılımcı ülkeleri ile başarı kazanabilecektir. Bu noktada Türkiye jeopolitik konumu itibari ile merkezî konumda yer almakta ve büyük bir pay alacağı tüm değerlendirmelerde yerini almaktadır.

Kaynaklar: Adem KILIÇ M5 Özel İçeriğidir. Kaynak gösterilerek kullanılabilir.

China to expand oil, gas cooperation with B&R countries
The Construction Model of One Belt and One Road Mechanism and Platforms
China to expand oil, gas cooperation with B&R countries
A modern Silk Road in the making
International Business Publications, Turkey Transportation Policy and Regulations Handbook
Building the New Silk Road
China’s Massive Belt and Road Initiative,Council on Foreign Relations
SETAV, TÜİK, ANKASAM, OECD, AEI

Abone Ol 

 Çin Halk Cumhuriyeti Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu

Dışişleri Bakanlığı Ticaret Bakanlığı

(Devlet Konseyi yetkisi ile yayımlanmıştır)

Mart 2015

İçindekiler

Önsöz

I. Çağ Zemini

II. İlkeler

III. Çerçeve

IV. İşbirliği Öncelikleri

V. İşbirliği Mekanizmaları

VI. Çin’deki Açılım Durumu

VII. Çin'in Faaliyetleri

VIII. Hep Birlikte Daha Parlak Bir Geleceği Kucaklama

Önsöz

İki bin yıldan daha fazla bir süre öncesinde, Avrasya'nın gayretli ve cesur insanları daha sonraki nesiller tarafından İpek Yolu olarak adlandırılacak ve büyük uygarlıkların birleştiği, birkaç ticari ve kültürel takas güzergâhı keşfederek bu yolları kullanıma açtı ve böylece Asya, Avrupa ve Afrika'yı birbirine bağlamış oldu. Binlerce yıl boyunca "barış ve işbirliği, açıklık ve kapsayıcılık, karşılıklı öğrenim ve karşılıklı fayda" değerlerinden oluşan İpek Yolu Ruhu nesilden nesle aktarılarak insan uygarlığının ilerleyişi desteklendi ve İpek Yolu üzerindeki ülkelerin refahına ve kalkınmasına katkı sağlandı. Doğu ve Batı arasındaki iletişim ve işbirliğinin sembolü haline gelen İpek Yolu Ruhu, bütün dünya ülkeleri tarafından paylaşılan tarihi ve kültürel bir mirastır.

Barış, kalkınma, işbirliği ve karşılıklı fayda temalarının öne çıktığı yeni bir çağ olan 21. yüzyılda, küresel ekonominin canlandırılmasındaki zayıflık ve karmaşık uluslararası ve bölgesel durum karşısında İpek Yolu ruhunu devam ettirmek bizler için git gide daha önemli ve değerli bir hal almaktadır.

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping 2013'ün Eylül ve Ekim aylarında Orta Asya ve Güneydoğu Asya ziyaretlerinde İpek Yolu Ekonomi Kuşağı'nı ve 21. Yüzyıl Deniz İpek Yolunu (buradan itibaren "Kuşak ve Yol" olarak anılacaktır) ortaklaşa inşa etme projesini ileri sürmüş ve bu proje dünya uluslararası toplumda yakın ilgiyle karşılanmıştır. 2013 yılında yapılan Çin -ASEAN (Çin-Güneydoğu Asya Milletleri Birliği) Fuarı'nda, Çin Başbakanı Li Keqiang ASEAN'ye yönelik Deniz İpek Yolunu inşa etme ve iç bölge (hinterland) kalkınması için stratejik ilerleme mekanizmaları oluşturma ihtiyacını vurgulamıştır. Kuşak ve Yolun inşasını hızlandırmak, Kuşak ve Yol üzerinde bulunan ülkelerin ekonomik refahını ve bölgesel ekonomik işbirliğini desteklemeye, farklı uygarlıklar arasındaki paylaşımları ve karşılıklı öğrenimi güçlendirmeye ve de dünya barışının ve kalkınmasının teşvikine yardımcı olacaktır. Bu proje, dünyanın her yerindeki insanların fayda göreceği muhteşem bir projedir.

Kuşak ve Yol Projesi, herkesin menfaatini karşılamak üzere müzakere yoluyla ortaklaşa bir şekilde inşa edilmesi gereken sistematik bir projedir ve Kuşak ve Yol üzerinde bulunan ülkelerin kalkınma stratejilerini bütünleştirme gayreti gösterilmelidir. Çin Hükümeti projenin hayata geçirilmesini desteklemek, tarihi İpek Yoluna güç ve canlılık aşılamak, Asya, Avrupa ve Afrika ülkeleri arasında daha yakın bir bağ kurmak ve yeni bir yükselişten yeni şekillerde karşılıklı olarak faydalanmak üzere işbirliğini teşvik etme amacıyla İpek Yolu Ekonomi Kuşağı ve 21. Yüzyıl Deniz İpek Yolunun Ortaklaşa İnşa Edilmesi Üzerine Vizyon ve Faaliyetler yazısını hazırlamış ve yayımlamıştır.

I. Çağ Zemini

Dünya'da karmaşık ve temel değişimler yaşanmaktadır. Uluslararası mali krizin derin etkileri ortaya çıkmaya devam etmektedir; dünya ekonomisi yavaş bir şekilde toparlanabilmektedir ve küresel kalkınmada istikrar mevcut değildir; uluslararası ticaret ve yatırım manzarası ile çok uluslu ticaret ve yatırım büyük düzenlemelere tabi tutulmaktadır; ve ülkeler, kalkınmanın karşısındaki büyük mücadelelerle yüzleşmeye devam etmektedir. Çok kutuplu bir dünya, ekonomide küreselleşme, kültürel çeşitlilik ve bilgi teknolojilerinin daha büyük çapta uygulanması yönündeki eğilimleri kucaklayan ortaklaşa Kuşak ve Yol inşa etme projesini, açık bölgesel işbirliği ruhuyla, küresel serbest ticaret rejimini ve açık dünya ekonomisini destekleyecek şekilde tasarlanmıştır. Ekonomi faktörlerinin düzenli ve serbest şekilde akışını, kaynakların son derece verimli bir şekilde paylaştırılmasını ve pazarların derinlikli bir şekilde bütünleştirilmesini desteklemeyi; Kuşak ve Yol üzerindeki ülkeleri ekonomi politikalarında işbirliği sağlamaları ve daha yüksek standartlarla daha geniş ve daha derinlemesine bölgesel işbirliği yapmaları için teşvik etmeyi; ortaklaşa olarak herkesin fayda sağlayacağı açık, kapsayıcı ve dengeli bir bölgesel ekonomik işbirliği yapısı oluşturmayı amaçlamaktadır. Ortaklaşa Kuşak ve Yol inşa etmek dünyanın tüm topluluklarının menfaatlerine hizmet etmektedir. Toplumların ortak ideallerini ve hedeflerini yansıtan bu proje, yeni uluslararası işbirliği ve küresel idare modelleri oluşturmak adına gösterilen olumlu bir çabadır ve dünya barışı ve kalkınması için olumlu bir enerji yükleyecektir.

Kuşak ve Yol Projesi Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının ve bunların komşu kıyılarının birbirine bağlanabilirliğini arttırmayı, Kuşak ve Yol üzerindeki ülkeler arasında ortaklıklar kurmayı ve bu ortaklıkları güçlendirmeyi, çok boyutlu, çok sıralı ve karma bağlanabilirlik ağları oluşturmayı ve bu ülkelerde çeşitli, bağımsız, dengeli ve sürdürülebilir kalkınmalar gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır. Projenin bağlanabilirlik temel çalışmaları Kuşak ve Yol üzerindeki ülkelerin kalkınma stratejilerini aynı hizaya getirmeye ve bu konuda işbirliği sağlamaya, bu bölgedeki pazar potansiyelinden faydalanılmasına, yatırım ve tüketimin teşvik edilmesine, taleplerin ve iş fırsatlarının meydana getirilmesine, ilgili ülkelerin toplumları arasındaki kişiden kişiye ve kültürel paylaşımlar ile karşılıklı öğrenimin artmasına, bu toplumların birbirini anlamasını, birbirine güvenmesini, saygı duymasını ve birbirleriyle uyum, barış ve refah içinde yaşamasını sağlamaya yardımcı olacaktır.

Çin ekonomisi dünya ekonomisiyle yakından bağlantılıdır. Çin ülkenin esas Dışa açılım politikasına bağlı kalacak, tam kapsamlı bir açılım için yeni bir model oluşturacak ve kendini dünyanın ekonomi sistemine daha derin bir şekilde entegre edecektir. Bu proje Çin'in açılımını daha da genişletmesini ve de derinleştirmesini ve Asya'daki, Avrupa'daki, Afrika'daki ülkelerle ve dünyanın geriye kalan diğer tüm ülkeleriyle karşılıklı fayda sağlayan işbirliğini güçlendirmesini sağlayacaktır. Çin kendi kapasitesi dahilinde daha fazla sorumluluk ve yükümlülüğü sırtlama ve insanlığın barışına ve kalkınmasına daha büyük katkılarda bulunma amaçlarına bağlıdır.

II. İlkeler

Kuşak ve Yol Projesi, BM Şartı’nın amaçları ve ilkeleriyle aynı doğrultudadır. Barış İçinde Bir Arada Yaşamanın Beş İlkesini desteklemektedir: birbirinin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne karşılıklı olarak saygı gösterme, karşılıklı saldırmazlık, birbirinin iç işlerine karşılıklı olarak müdahalede bulunmama, eşitlik ve karşılıklı menfaat ve barış içinde yaşama.

Proje işbirliğine açıklıkta ısrarcıdır. Tarihi İpek Yolu bölgesini kapsamaktadır; fakat bununla sınırlı değildir. Ortaklaşa gösterilen çabaların sonuçlarından daha fazla bölgenin faydalanabilmesi amacıyla tüm ülkelerin ve uluslararası ve bölgesel örgütlerin katılımına açıktır.

Proje uyumlu ve kapsayıcıdır. Uygarlıklar arasındaki farklılıkları rafa kaldırıp her birinin güçlü yönlerine odaklanırken, uygarlıkların birbirine karşı hoşgörülü olmasını savunmakta, ülkelerin seçtiği farklı kalkınma yollarına ve usullerine saygı göstermekte ve ortak bir zemin yaratma prensipleri doğrultusunda farklı uygarlıklar arasında diyalogu desteklemektedir. Böylece tüm ülkeler ortak bir refah için barış içinde bir arada olabilecektir.

Proje pazar operasyonuna uyar. Piyasa kurallarına ve uluslararası normlara riayet edecek, kaynak tahsisinde pazardaki belirleyici role ve işletmelerin temel rollerine engel olmayacak ve hükümetlerin kendilerinden beklenen işlevlerini yerine getirmelerine imkan sağlayacaktır.

Proje karşılıklı fayda için çabalar. Projeye dahil olan tüm tarafların menfaatlerine ve ilgilerine uyum sağlar ve menfaatler ile "en büyük ortak payda"nın birleştirilmesi için çaba gösterir; böylece tüm tarafların ilmini ve yaratıcılığını, güçlü yönlerini ve potansiyellerini kullanmaları için tam destek verir.

III. Çerçeve

Kuşak ve Yol Projesi, karşılıklı anlayış ve güveni arttırma ve her türden paylaşımı güçlendirmeyle ortak kalkınma ve refah ile barışa ve dostluğa uzanan bir yolu destekleyen herkesin kazançlı çıkacağı bir işbirliği yöntemidir. Çin Hükümeti barışı ve işbirliğini, açıklığı ve kapsayıcılığı, karşılıklı öğrenmeyi ve karşılıklı faydayı savunmaktadır. Proje karşılıklı siyasi güveni, ekonomide bütünlüğü ve kültürel kapsayıcılığı öne çıkararak, her alanda uygulamalı işbirliğini teşvik etmekte ve menfaatlerin, kaderin ve sorumluluğun paylaşıldığı bir topluluk oluşturmak için çalışmaktadır.

Kuşak ve Yol Asya, Avrupa ve Afrika kıtaları boyunca uzanmakta, bir uçta canlı Doğu Asya ekonomi çevresini diğer uçtaki gelişmiş Avrupa ekonomisine bağlamakta ve ekonomik kalkınma için muazzam bir potansiyele sahip olan ülkeleri içine almaktadır. İpek Yolu Ekonomi Kuşağı Çin, Orta Asya, Rusya ve (Baltık) Avrupa'yı bir araya getirmeye; Çin'i Orta Asya ve Batı Asya boyunca Basra Körfezi ve Akdeniz'e bağlamaya; ve Çin'i Güneydoğu Asya, Güney Asya ve Hint Okyanusu ile bağlamaya odaklanmaktadır. 21. Yüzyıl Deniz İpek Yolu nun asıl güzergahları; bir güzergahta Güney Çin Denizi ile Hint Okyanusu yoluyla Çin kıyısından Avrupa ve diğer bir güzergahta Güney Çin Denizi yoluyla Çin kıyısından Güney Pasifik şeklindedir.

Proje kara üzerinde, uluslararası ulaşım güzergahlarından faydalanarak, Kuşak ve Yol üzerindeki merkezi şehirlere dayanarak ve ekonomide kilit öneme sahip endüstriyel parkları işbirliği platformları olarak kullanarak ortaklaşa şekilde yeni bir Avrasya Kara Köprüsü inşa etmeye ve Çin-Moğolistan-Rusya, Çin-Orta Asya-Batı Asya ve Çin-Hindiçin Yarımadası ekonomi koridorlarını geliştirmeye odaklanacaktır. Denizde ise, Kuşak ve Yol üzerindeki en büyük limanları bağlayarak sorunsuz, güvenli ve verimli ulaşım güzergahlarını ortaklaşa inşa etmeye odaklanacaktır. Çin-Pakistan Ekonomi Koridoru ve Bangladeş-Çin-Hindistan-Myanmar Ekonomi Koridoru'nun Kuşak ve Yol Projesi ile yakın ilgisi bulunmaktadır ve bu durum daha yakın bir işbirliğini ve daha muazzam bir ilerleyişi gerektirmektedir.

Proje, Kuşak ve Yol üzerindeki ülkeler arasında işbirliği ve açılım üzerine azimli bir ekonomi vizyonudur. Ülkeler birbiriyle uyum içerisinde çalışmalı ve karşılıklı fayda ve ortak güvenlik hedefleri doğrultusunda hareket etmelidir. Spesifik olmak gerekirse, bölge altyapısını geliştirmeleri ve kara, deniz ve hava geçitlerinden güvenli ve etkin bir ağ oluşturarak bağlanabilirliği daha üst düzeye taşımaları; ticaret ve yatırım kolaylığını daha da arttırmaları, yüksek standartları karşılayacak şekilde serbest ticaret bölgelerinden oluşan bir ağ oluşturmaları, ekonomik bağları daha yakın bir şekilde sürdürmeleri ve siyasi güveni derinleştirmeleri; kültürel paylaşımı arttırmaları; farklı uygarlıkların birbirinden bir şeyler öğrenmesini ve bu şekilde birlikte zenginleşmelerini sağlamaları; ve bütün ülkelerin halkları arasındaki karşılıklı anlayışı, barışı ve dostluğu teşvik etmeleri gerekmektedir.

IV. İşbirliği Öncelikleri

Kuşak ve Yol üzerindeki ülkelerin kaynak açısından kendilerine göre avantajları vardır ve ekonomileri de karşılıklı olarak birbirini tamamlayıcı niteliktedir. Bu nedenle, işbirliği açısından muazzam bir potansiyel ve alan mevcuttur. Bu ülkeler politika koordinasyonunu, olanakların birbirine bağlanabilirliğini, engelsiz ticareti, finansal bütünlüğü ve insanlar arasında birebir bağların kurulmasını beş ana hedefleri olarak desteklemeli ve aşağıda yer alan bu temel konularda işbirliğini güçlendirmelidir:

Politika koordinasyonu

Politika koordinasyonunu arttırmak projenin hayata geçirilmesinin önemli bir garantisidir. Hükümetler arasındaki işbirliğini teşvik etmeli, çok katmanlı bir hükümetler arası makro politika ve iletişim mekanizması oluşturmalı, ortak menfaatleri genişletmeli, karşılıklı siyasi güveni arttırmalı ve işbirliğinde yeni bir mutabakata varmalıyız. Kuşak ve Yol üzerindeki ülkeler ekonomik kalkınma stratejilerini ve politikalarını tamamıyla koordineli hale getirebilir, bölgesel işbirliği için tedbirler ve planlar oluşturabilir, işbirliğiyle ilgili meseleleri çözümlemek için müzakerede bulunabilir ve uygulamalı işbirliği ve büyük ölçekli projelerin hayata geçirilmesi için ortaklaşa politika desteğinde bulunabilirler.

Olanakların birbirine bağlanabilirliği

Olanakların birbirine bağlanabilirliği, projenin hayata geçirilmesinde öncelik arz eden bir konudur. Ülkelerin birbirinin egemenliğine ve güvenlik gerekliliklerine saygı göstermesi temelinde, Kuşak ve Yol üzerindeki ülkeler altyapı oluşturma planlarının ve teknik standartlar sistemlerinin birbirine bağlanabilirliğini arttırmalı, ortaklaşa bir şekilde uluslararası gövdeyolu geçitlerinin inşasını ilerletmeli ve Asya'daki tüm alt bölgeler ile Asya, Avrupa ve Afrika'yı birbirine bağlayacak bir altyapı ağı oluşturmalıdır. Aynı zamanda, yeşil ve düşük karbonlu altyapı inşası ve operasyon yönetimini destekleme çabalarında bulunulmalı, iklim değişikliğinin inşa edilen yapılar üzerindeki etkileri eksiksiz bir şekilde hesaba katılmalıdır.

Ulaşım altyapısının inşası ile ilgili olarak, kilit öneme sahip geçitlere, bağlantı noktalarına ve projelere odaklanmalı ve ulaşımdaki engelleri ortadan kaldırarak, yol güvenliği olanaklarını ve trafik idaresi olanaklarını ve donanımlarını geliştirerek ve yol ağının birbirine bağlanabilirliğini arttırarak yolların bağlı olmayan bölümlerini bağlı hale getirmeye öncelik vermeliyiz. Uluslararası ulaşımın kolaylaştırılmasını sağlamak amacıyla, güzergahın tamamındaki ulaşım için bir birleşik koordinasyon mekanizması oluşturmalı, ülkeler arasındaki gümrükleme, yeniden yükleme işlemlerinin ve çok modelli ulaşımın birbirine bağlanabilirliğini arttırmalı ve kademeli olarak birbirine uyumlu ve standart ulaşım kuralları belirlemeliyiz. Liman altyapısı inşasını ilerletmeli, kara-deniz yolundan ulaşım kanalları oluşturmalı ve limanların işbirliğini arttırmalı; deniz yolu güzergahlarını ve seferlerin sayısını arttırmalı ve liman lojistiğinde bilgi teknolojileri alanındaki işbirliğini desteklemeliyiz. Sivil havacılıkta işbirliğini kapsamlı hale getirmeli ve bunun için platformlar ve mekanizmalar oluşturmalı ve havacılık altyapısını geliştirmeye yönelik adımlarımızı hızlandırmalıyız.

Enerji altyapısının bağlanabilirliği konusunda işbirliğini teşvik etmeli, petrol ve gaz boru hatlarının ve diğer ulaşım güzergahlarının güvenliğinden emin olmak için birlikte uyum içinde çalışmalı, sınır ötesi güç tedarik ağları ve güç aktarma güzergahları oluşturmalı ve bölgesel güç nakil şebekelerini yükseltme ve dönüştürme konusunda işbirliğinde bulunmalıyız.

Ortaklaşa bir şekilde sınır ötesi optik kabloların ve diğer iletişim ana hattı ağlarının yapımını geliştirmeli, uluslararası iletişimin birbirine bağlanabilirliğini iyileştirmeli ve bir Bilgi İpek Yolu yaratmalıyız. Bilgi alışverişi ile işbirliğini yaygınlaştırmak amacıyla, daha hızlı adımlarla çift yönlü sınır ötesi optik kablo ağları oluşturmalı, kıta ötesi deniz altı optik kablo projeleri planlamalı ve uzaysal (uydu) bilgi geçitlerini geliştirmeliyiz.

Engelsiz ticaret

Kuşak ve Yol inşa etmedeki en büyük görevlerden biri yatırım ve ticaret konusundaki işbirliğidir. Bölge dahilinde ve tüm ilgili ülkeler içerisinde yatırım ve ticaret kolaylığını geliştirmek ve sağlam bir iş ortamı yaratma amacıyla yatırım ve ticaretin önündeki engelleri kaldırmak için gayret etmeliyiz. Geniş çapta işbirliği potansiyelini hayata geçirmek amacıyla, serbest ticaret bölgeleri açma konusunu Kuşak ve Yol üzerindeki ülkeler ve bölgeler ile büyük işbirliği pastası yapacağız.

Kuşak ve Yol üzerindeki ülkeler bilgi alışverişi, mevzuatların karşılıklı olarak tanınması ve hukuki yaptırımlar konusunda yardımlaşma gibi konularda gümrükle ilgili olarak işbirliğini arttırmalı; denetim ve karantina, belgelendirme ve yetkilendirme, standart ölçütleri ve istatistiki bilgi konularında çift yönlü ve çok taraflı işbirliğini arttırmalı; ve Dünya Ticaret Örgütü Ticareti Kolaylaştırma Anlaşması'nın yürürlükte olmasını ve uygulanmasını sağlamak için birlikte çalışmalıdır. Sınır limanlarının gümrük olanaklarını iyileştirmeli, sınır limanlarında bir "tek pencere" oluşturmalı, gümrük giderlerini düşürmeli ve gümrük imkanlarını geliştirmeliyiz. Tedarik zincirinin güvenliğini ve elverişliliğini arttırmalı, sınır ötesi denetim prosedürlerinin koordinasyonunu geliştirmeli, denetim ve karantina belgelerinin online olarak kontrol edilebilirliğini teşvik etmeli ve Yetkilendirilmiş Ekonomi Operatörlerinin karşılıklı olarak tanınmasına olanak sağlamalıyız. Tarife dışı engelleri azaltmalı, ortaklaşa olarak teknik ticaret tedbirlerinin şeffaflığını geliştirmeli ve ticarette liberalleşmeyi ve kolaylığı arttırmalıyız.

Ticaret bölgelerini genişletmeli, ticari yapıyı iyileştirmeli, ticarette büyüme için yeni alanlar keşfetmeli ve ticarette dengeyi teşvik etmeliyiz. Ticaret yöntemlerimizde yenilikler yapmalı ve sınır ötesi e-ticaret ile diğer modern iş modellerini geliştirmeliyiz. Geleneksel ticareti sağlamlaştırmak ve yaygınlaştırmak için bir hizmet ticareti destek sistemi oluşturulmalı ve modern hizmet ticaretini geliştirme çabaları güçlendirilmelidir. Yatırım ve ticaret bütünlüğü sağlamalı ve yatırım yoluyla ticareti desteklemeliyiz.

Yatırımda kolaylığı hızlandırmalı, yatırımın önündeki engelleri kaldırmalı ve yatırımcıların kanuni haklarını ve menfaatlerini korumak için çift yönlü yatırım koruma anlaşmaları ve çifte vergilendirmenin önlenmesi anlaşmaları üzerine müzakerelerin yapılmasını sağlamalıyız.

Karşılıklı yatırım alanlarını genişletmeli, tarım, ormancılık, hayvan yetiştiriciliği, balık üreticiliği, tarımsal makine üretimi ve çiftlik mamulü işleme konularında işbirliğini derinleştirmeli ve deniz ürünleri yetiştiriciliği, derin deniz balıkçılığı, su ürünlerini işleme, deniz suyu arıtma, deniz biyo-eczacılığı, okyanus mühendisliği teknolojisi, çevre koruma endüstrileri, deniz turizmi ve diğer alanlardaki işbirliğini desteklemeliyiz. Kömür, petrol, gaz, metal mineraller ve diğer geleneksel enerji kaynaklarının keşfedilmesi ve geliştirilmesi konusundaki işbirliğini arttırmalı; su enerjisi, nükleer enerji, rüzgar enerjisi, güneş enerjisi ve diğer temiz, yenilenebilir enerji kaynakları üzerine işbirliğini geliştirmeli; ve bütünleşik bir endüstriyel enerji ve kaynak zinciri üzerine işbirliği yapma amacıyla enerji ve kaynakların kullanıldığı yerlerdeki veya bunların yakınlarındaki enerji ve kaynak işleme ve dönüştürme konularında işbirliğini teşvik etmeliyiz. Enerji ve kaynaklar alanlarında derin işleme teknolojisi, ekipmanı ve mühendislik hizmetleri konusundaki işbirliğini arttırmalıyız.

Gelişmekte olan endüstrilerde işbirliğini teşvik etmeliyiz. Karşılıklı tamamlayıcılık ve karşılıklı fayda ilkeleri doğrultusunda, Kuşak ve Yol üzerindeki ülkelerle yeni nesil bilgi teknolojisi, biyo-teknoloji, yeni enerji teknolojisi, yeni materyaller ve diğer gelişmekte olan endüstriler konusunda derinlemesine işbirliğini desteklemeli ve girişim ve yatırım işbirliği mekanizmaları kurmalıyız.

Endüstriyel zincirin tamamının ve ilgili endüstrilerin birlikte uyum içerisinde gelişmesini teşvik ederek endüstriyel zincirde işgücü ve dağıtım bölümlerini geliştirmeli; Ar-Ge, üretim ve pazarlama sistemleri oluşturmalı; ve bölgesel endüstrilerin endüstriyel destek kapasitesini ve genel olarak rekabet edebilirliğini arttırmalıyız. Bölgesel hizmet endüstrilerinin gelişimini hızlandırmak için hizmet endüstrilerimizin birbirimize karşı daha açık olmasını sağlamalıyız. Deniz aşırı ekonomik ve ticari işbirliği alanları ve sınır ötesi ekonomik işbirliği alanları gibi her türden endüstriyel parklar inşa etmek için birlikte çalışarak yatırımda işbirliği için yeni bir yöntem keşfetmeli ve endüstriyel kümelenmenin gelişimini desteklemeliyiz. Biyolojik çeşitliliği koruyarak ve iklim değişikliğini ele alarak, yatırım ve ticaret yaparken ekolojik gelişimi teşvik etmeli, eko-çevreyi koruma konusunda işbirliğini arttırmalı ve İpek Yolunu çevre dostu bir hale getirmek için güçlerimizi birleştirmeliyiz.

Tüm ülkelerden şirketlerin Çin'de yatırım yapmasını sıcak karşılıyor ve Çin işletmelerinin altyapı inşasında Kuşak ve Yol üzerindeki diğer ülkelere katılmasını ve bu ülkelerde endüstriyel yatırımlarda bulunmasını teşvik ediyoruz. Yerel ekonomiyi canlandırma, yerel istihdamı arttırma, yerel geçimi iyileştirme amacıyla Çin şirketlerinin yerelleştirilmiş operasyon ve idarede bulunmasını ve yerel biyolojik çeşitliliği ve eko-çevreyi koruma konusunda sosyal sorumluluklar üstlenmesini destekliyoruz.

Finansal bütünlük

Finansal bütünlük, Kuşak ve Yol Projesinin hayata geçirilmesinde önemli bir destekleyici unsurdur. Mali işbirliğini derinleştirmeli ve Asya'da kur değeri için bir istikrar sistemi, yatırım ve finansman sistemi ve kredi enformasyon sistemi oluşturma konusunda daha fazla çaba göstermeliyiz. Kuşak ve Yol üzerindeki diğer ülkelerle çift yönlü döviz takası ve bozdurulmasının kapsamını ve ölçeğini genişletmeli, Asya'da tahvil piyasası açmalı ve geliştirmeli, Asya Altyapı Yatırım Bankası ve BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti) Yeni Kalkınma Bankası kurmak için ortaklaşa bir şekilde gayretlerde bulunmalı, Şangay İşbirliği Örgütü (SCO) finansman kuruluşu kurma konusunda ilgili taraflarla müzakereler gerçekleştirmeli ve mümkün olan en kısa sürede İpek Yolu Fonu oluşturmalı ve faaliyete geçirmeliyiz. Çin-ASEAN Bankalararası Birliği ile SCO Bankalararası Birliği'nin uygulamalı işbirliğini güçlendirmeli ve sendikasyon kredisi ve banka kredisi formunda çok taraflı finansal işbirliğinde bulunmalıyız. Kuşak ve Yol üzerindeki ülkeleri ve bu ülkelerin kredi notu iyi olan şirketleri ile mali kuruluşlarını Çin'de kendilerine Renminbi bonoları verilmesi konusundaki gayretlerini destekleyeceğiz. Çin'in şartlara uygun mali kuruluşları ve şirketleri hem Renminbi kurunda hem de Çin dışında yabancı kurlarda bonolar vermesi ve buna istinaden, alınan fonların Kuşak ve Yol üzerindeki ülkelerde kullanılması teşvik edilmektedir.

Mali mevzuatlarda işbirliğini güçlendirmeli, çift yönlü mali mevzuatlarda işbirliği üzerine mutabakat anlaşmalarının imzalanmasını teşvik etmeli ve bölgede etkin bir mevzuat koordinasyonu mekanizması oluşturmalıyız. Risk müdahalesi ve kriz yönetimi sistemini geliştirmeli, mali riskler için bölgesel olarak erken uyarı sistemi oluşturmalı ve sınır ötesi riskleri ve krizleri bildirmede bir bilgi takası ve işbirliği mekanizması oluşturmalıyız. Kredi araştırma yetkilileri, kredi araştırma kurumları ve kredi derecelendirme kurumları arasında sınır ötesi paylaşımları ve işbirliğini arttırmalıyız. İpek Yolu Fonu'nun ve Kuşak ve Yol üzerindeki ülkelerin devlet fonlarının işlevlerinin eksiksiz şekilde yerine getirilmesine olanak sağlamalı ve projelerinin temel çalışmaları inşasına katılım için ticari öz sermaye yatırım fonlarını ve özel fonları teşvik etmeliyiz.

İnsanlar arasındaki birebir bağlar

İnsanlar arasında birebir bağların kurulması, projenin hayata geçirilmesi için halkın desteğinin alınmasını sağlar. Çift yönlü ve çok taraflı işbirliğini derinleştirmek için halkın desteğini kazanma amacıyla kapsamlı kültürel ve akademik paylaşımları, kişisel paylaşımları ve işbirliğini, medya işbirliğini, gençlerin ve kadınların paylaşımlarını ve gönüllü hizmetlerini destekleyerek dostane işbirliği ruhunu devam ettirmeliyiz.

Birbirimizin ülkesine daha fazla öğrenci göndermeli ve ortaklaşa idare edilen okullarda işbirliğini desteklemeliyiz. Çin her yıl, Kuşak ve Yol üzerindeki ülkelere 10.000 adet devlet bursu sağlamaktadır. Birbirimizin ülkesinde yıllık kültür programları, sanat festivalleri, film festivalleri, televizyon haftaları ve kitap fuarları düzenlemeli; güzel filmlerin, radyo ve televizyon programlarının prodüksiyonu ve çeviri üzerine işbirliği yapmalı; ve ortaklaşa bir şekilde Dünya Kültür Mirası alanları için başvuru yapmalı ve bunları korumalıyız. Ayrıca Kuşak ve Yol üzerindeki ülkeler arasında personel değişimini ve işbirliğini de arttırmalıyız.

Turizm alanında işbirliğini arttırmalı ve kapsamını genişletmeli; birbirimizin ülkesinde turizme destek haftaları ve tanıtım ayları düzenlemeli; ortaklaşa şekilde rekabet gücü yüksek olan uluslararası turist güzergahları ve İpek Yolu özellikleri taşıyan ürünler meydana getirmeli; ve Kuşak ve Yol üzerindeki ülkeler için turist vizesine başvuru yapmayı daha elverişli hale getirmeliyiz. 21. Yüzyıl Deniz İpek Yolu kruvaziyer turizmi programı üzerine işbirliği sağlamalıyız. Kuşak ve Yol üzerindeki ülkeler arasında spor etkinlikleri yürütmeli ve ülkeleri büyük uluslararası spor etkinliklerine ev sahipliği yapma tekliflerinde desteklemeliyiz.

Salgın hastalıklarla ilgili bilgi paylaşımı, hastalık önleme ve tedavi teknolojilerinin paylaşımı ve tıp çalışanlarının eğitimi konularında komşu ülkelerle olan işbirliğimizi güçlendirmeli ve toplum sağlığıyla ilgili acil durumları ortaklaşa bildirme yeterliliğimizi geliştirmeliyiz. İlgili ülkelere tıbbi danışmanlık ve acil tıbbi yardım sağlayacağız ve anne ve çocuk sağlığı, sakatlıkların rehabilitasyonu ve AIDS, tüberküloz ve sıtma gibi büyük risk taşıyan bulaşıcı hastalıklar konusunda uygulamalı işbirliğinde bulunacağız. Ayrıca geleneksel tıp üzerine işbirliğimizi de yaygınlaştıracağız.

Bilim ve teknoloji alanlarında işbirliğimizi arttırmalı, ortak laboratuarlar (veya araştırma merkezleri), uluslararası teknoloji aktarma merkezleri ve deniz yoluyla işbirliği merkezleri oluşturmalı, bilim-teknoloji personelinin değişimini teşvik etmeli, kilit öneme sahip bilim-teknoloji sorunlarıyla mücadele için işbirliği yapmalı ve bilim-teknolojide yenilik kapasitesini arttırmak için birlikte çalışmalıyız.

Kuşak ve Yol üzerindeki ülkeler arasında gençlerin istihdamı, girişimcilik eğitimi, mesleki becerileri geliştirme, sosyal güvenlik yönetimi, kamu idaresi ve yönetimi ve diğer ortak fayda alanları üzerine uygulamalı işbirliğini yaygınlaştırmak ve ilerletmek için mevcut kaynakları bir araya getirmeliyiz.

Kuşak ve Yol üzerindeki ülkelerin siyasi partileri ve parlamentleri arasında iletişim sağlamada köprü görevi üstlenme konusunda tam destek sağlamalı ve yasama organları, önde gelen siyasi partileri ve siyasi örgütleri arasında dostane paylaşımların yapılmasını teşvik etmeliyiz. Şehirler arasında paylaşım ve işbirliği yürütmeli, bu ülkelerdeki büyük şehirlerin kardeş şehirler haline gelmesini teşvik etmeli, uygulamalı işbirliğine ve özellikle de kültürel ve kişiler arası paylaşımlara odaklanmalı ve işbirliği üzerine daha canlı örnekler oluşturmalıyız. Kuşak ve Yol üzerindeki ülkelerin beyin takımlarının ortaklaşa bir şekilde araştırma yapmasını ve forumlar düzenlemesini sıcak karşılıyoruz.

Kuşak ve Yol üzerindeki ülkelerin sivil toplum kuruluşları arasındaki paylaşımları ve işbirliğini arttırmalı ve halkın menfaati için eğitim, sağlık bakımı, yoksulluk oranının düşürülmesi, biyolojik çeşitlilik ve ekolojik koruma ile ilgili olarak kamu yararına olan etkinlikler organize etmeli ve Kuşak ve Yol üzerindeki ülkelerin yoksulluk çeken bölgelerindeki üretimi ve yaşam koşullarını iyileştirmeliyiz. Kültür ve medya üzerine paylaşımları ve işbirliğini arttırmalı ve uyumlu ve barışçıl bir kültürel ortamı ve kamuoyunu teşvik etmede internet ve yeni medya araçlarının pozitif rollerini pekiştirmeliyiz.

V. İşbirliği Mekanizmaları

Dünyanın ekonomik bütünlüğü ivme kazanmaktadır ve bölgesel işbirliği ilerleme göstermektedir. Çin, Kuşak ve Yol inşasını ilerletmek ve bölgesel işbirliğinin gelişmesini teşvik etmek için mevcut çift yönlü ve çok taraflı işbirliği mekanizmalarından eksiksiz şekilde faydalanacaktır.

Bizler, çoklu düzeyde ve çok kanallı iletişim ve müzakere yoluyla çift yönlü işbirliğini güçlendirmeli ve çift yönlü ilişkilerin kapsamlı bir şekilde geliştirilmesini teşvik etmeliyiz. İşbirliği üzerine mutabakat anlaşmalarının ya da planların imzalanmasını teşvik etmeli ve çift yönlü işbirliği üzerine bir takım pilot projeler geliştirmeliyiz. Çift yönlü ortaklaşa çalışma mekanizmaları oluşturmalı ve Kuşak ve Yol Projesini geliştirmek için uygulama planları ve yol haritaları çıkarmalıyız. İlaveten, ortak komite, karma komite, koordinasyon komitesi, yürütme komitesi ve yönetim komitesi gibi çift yönlü mekanizmalara işbirliği projelerinin koordine edilmesi ve hayata geçirilmesi için tam destek vermeliyiz.

İlgili ülkeler arasındaki iletişimi güçlendirme ve Kuşak ve Yol Projesine daha fazla ülkenin ve bölgenin katılımını sağlama amacıyla çok taraflı işbirliği mekanizmalarının görevlerini arttırmalı, Şangay İşbirliği Örgütü (SCO), ASEAN artı Çin (10+1), Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC), Asya-Avrupa Toplantısı (ASEM), Asya İşbirliği Diyalogu (ACD), Asya'da Karşılıklı İlişki ve Güven Oluşturma Tedbirleri Konferansı (CICA), Çin-Arap Devletleri İşbirliği Forumu (CASCF), Çin-Körfez İşbirliği Kurulu Stratejik Diyalog, Büyük Mekong Altbölgesi (GMS) Ekonomik İşbirliği ve Orta Asya Ekonomik İşbirliği (CAREC) gibi mevcut mekanizmalardan eksiksiz şekilde faydalanmalıyız.

Kuşak ve Yol üzerindeki ülkelerin ev sahipliğini yaptığı bölgesel ve altbölgesel düzeydeki uluslararası forumların ve fuarların ve aynı zamanda Asya için Boao Forumu, Çin-ASEAN Fuarı, Çin-Avrasya Fuarı, Avrupa-Asya Ekonomi Forumu, Çin Uluslararası Yatırım ve Ticaret Fuarı, Çin-Güney Asya Fuarı, Çin-Arap Devletleri Fuarı, Batı Çin Uluslararası Fuarı, Çin-Rusya Fuarı ve Qianhai İşbirliği Forumu gibi platformların yapıcı rolünü desteklemeye devam etmeliyiz. Kuşak ve Yol üzerindeki ülkelerin yerel idarelerini ve toplumlarını Kuşak ve Yolun tarihini ve kültürel mirasını keşfetmeleri, ortaklaşa olarak yatırım, ticaret ve kültürel paylaşım faaliyetlerinde bulunmaları ve İpek Yolu (Dunhuang) Uluslararası Kültür Fuarı, İpek Yolu Uluslararası Film Festivali ve İpek Yolu Uluslararası Kitap Fuarı'nın başarılı olmasını sağlamaları için desteklemeliyiz. Kuşak ve Yol Projesi üzerine uluslararası bir zirve toplantısı yapmayı önermekteyiz.

VI. Çin’deki Açılım Durumu

Çin, Kuşak ve Yol Projesini geliştirirken çeşitli bölgelerinin karşılaştırmalı üstünlüklerini tam olarak güçlendirecek, daha fazla açılım için ileriye etkin (proaktif) bir strateji benimseyecek, doğu, batı ve merkez bölgeler arasındaki karşılıklı iletişimi ve işbirliğini güçlendirecek ve Çin ekonomisinin açıklığını kapsamlı bir şekilde geliştirecektir.

Kuzeybatı ve kuzeydoğu bölgeleri. Orta, Güney ve Batı Asya ülkeleri arasındaki işbirliğini derinleştirmek ve bu ülkelerle işbirliği halinde olabilmek için Xinjiang'ın (Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin) coğrafi avantajlarından ve batıya doğru açılımda bir pencere görevi görmesinden iyi şekilde yararlanmalı, burayı kilit öneme sahip bir ulaşım, ticaret, lojistik, kültür, bilim ve eğitim merkezi ve İpek Yolu Ekonomi Kuşağının çekirdek bölgesi haline getirmeliyiz. Orta, Güney ve Batı Asya ülkelerinin endüstriyel ve kültürel paylaşımlara açılmasında stratejik kanallar, ticaret ve lojistik merkezleri ve endüstriyel ve kültürel paylaşımlar için ana merkezler yaratma amacıyla, Shaanxi ve Gansu eyaletlerinin ekonomik ve kültürel açıdan güçlü yönlerini ve Ningxia Hui Özerk Bölgesi'nin ve Qinghai eyaletinin etnik ve kültürel avantajlarını eksiksiz şekilde tanımalı, Xi'an'ı reformda ve Çin'in iç bölgelerine açılımda yeni bir odak haline getirmeyi, Lanzhou ve Xining gibi şehirlerin kalkınmasını ve açılımını hızlandırmalı ve Ningxia İç Açılım Pilot Ekonomi Bölgesi'nin inşasını ilerletmeliyiz. İç Moğolistan'ın Moğolistan ve Rusya'ya olan yakınlığından faydalanmalı, Heilongjiang eyaletinin Rusya'ya bağlayan demiryolu hatlarını ve bölgesel demiryolu ağını geliştirmeli, denizyolu-karayolu çok modelli ulaşım üzerine Çin'in Heilongjiang, Jilin ve Liaoning eyaletleriyle Rusya'nın Uzak Doğu bölgesi arasındaki işbirliğini güçlendirmeli ve kuzeye açılan kilit öneme sahip pencereler inşa etme amacıyla Avrasya'da Pekin ile Moskova'yı birbirine bağlayan bir yüksek hızlı ulaşım koridoru geliştirmeliyiz.

Güneybatı Bölgesi. ASEAN ülkelerinin komşusu olan Guangxi Zhuang Özerk Bölgesi'nin eşsiz avantajından eksiksiz şekilde faydalanmalı, Beibu Körfez Bölgesi ve Pearl River- Xijiang Ekonomi Bölgesi'nin açılımını ve gelişimini hızlandırmalı, ASEAN bölgesine açılan uluslararası bir koridor inşa etmeli, Çin'in güneybatı ve orta-güney bölgelerinin açılımı ve gelişimi için yeni stratejik dayanak noktaları oluşturmalı ve İpek Yolu Ekonomi Kuşağı ve 21. Yüzyıl Deniz Üzerinde İpek Yolunu bağlayan önemli bir geçit hazırlamalıyız. Yunnan Eyaletinin coğrafi avantajından en iyi şekilde yararlanmalı, Çin'i komşu ülkelere bağlayan uluslararası bir ulaşım koridorunun inşasını başlatmalı, Büyük Mekong Altbölgesi'ndeki ekonomik işbirliğine yeni bir vurgulama yapmalı ve Çin'in Güney ve Güneydoğu Asya'ya açılmasında bölgeyi bir piyon haline getirmeliyiz. Çin Tibet Özerk Bölgesinin Nepal gibi komşusu olan ülkeler arasında sınır ticareti ve turizmini ve kültürel işbirliğini teşvik etmeliyiz.

Kıyı bölgeleri ile Hong Kong, Makau ve Tayvan. Yangtze Nehri Deltası, Pearl River Deltası, Tayvan Boğazlarının batı kıyısı, Bohai Rim ve yüksek seviyede açıklık sağlayan ekonomi bölgelerine sahip diğer bölgelerin güçlerini arttırmalı, ekonomik güçlerini ve güçlü katalizör rollerini sağlamlaştırmalı, Çin (Şangay) Pilot Serbest Ticaret Bölgesi'nin geliştirilmesini hızlandırmalı ve Fujian eyaletini 21. Yüzyıl Deniz İpek Yolunun merkez bir bölgesi haline gelmesi için desteklemeliyiz. Qianhai (Shenzhen), Nansha (Guangzhou), Hengqin (Zhuhai) ve Pingtan (Fujian)'ın açılım ve işbirliğindeki rollerini tam kapsamlı hale getirmeli, Hong Kong, Makau ve Tayvan ile olan ilişkilerini derinleştirmeli ve Büyük Guangdong-Hong Kong-Makau Körfez Bölgesi'nin inşa edilmesine yardımcı olmalıyız. Zhejiang Denizyolu Ekonomisini Kalkındırma Örnek Bölgesi, Fujian Pilot Denizyolu Ekonomi Bölgesi ve Yeni Zhoushan Archipelago Bölgesi'nin gelişimini desteklemeli ve uluslararası bir turizm adası olarak Hainan eyaletini açılıma dahil etmeliyiz. Şangay, Tianjin, Ningbo-Zhoushan, Guangzhou, Shenzen, Zhanjiang, Shantou, Qingdao, Yantai, Dalian, Fuzhou, Xiamen, Quanzhou, Haikou ve Sanya gibi kıyı şehirlerinin liman inşaatlarını güçlendirmeli ve Şangay ve Guangzhou gibi uluslararası merkez havalimanlarının fonksiyonlarını güçlendirmeliyiz. Bu alanları daha derinlemesine bir reform gerçekleştirme, yeni açık ekonomi sistemleri ve mekanizmaları oluşturma, bilimsel ve teknolojik yeniliklere hız kazandırma, uluslararası işbirliği ve rekabete dahil olma ve lider konuma yükselmede yeni avantajlar elde etme konularında bu bölgeleri teşvik etmek için açılımı kullanmalı ve özellikle 21. Yüzyıl Deniz İpek Yolu'nu inşa ederek Kuşak ve Yol Projesinde belirleyici ve esas güç haline gelmeliyiz. Deniz aşırı Çin ve Hong Kong ve Makau Özel İdari Bölgelerinin eşsiz rolünü güçlendirmeli ve bu bölgeleri Kuşak ve Yol Projesine katılma ve katkıda bulunma konusunda teşvik etmeliyiz. Ayrıca Tayvan bölgesinin bu gayretlerin bir parçası olması için gerekli düzenlemeleri de yapmalıyız.

İç bölgeler. İç bölgelerin çok büyük bir kara parçasına sahip olma, insan kaynakları açısından zenginlik ve güçlü bir endüstriyel dayanak gibi avantajlarından en iyi şekilde yararlanmalı, karşılıklı iletişimi ile işbirliğini ve endüstriyel yoğunluğu arttırmak için Yangtze Nehri'nin orta kıyıları boyunca, Chengdu ve Chongqing çevresinde, merkezi Henan eyaletinde, Hohhot, Baotou, Erdos ve Yulin civarında ve Harbin ve Changchun civarında yer alan, şehir kümelenmeleri açısından kilit öneme sahip bölgelere odaklanmalıyız. Chongqing'i batı bölgeyi kalkındırma ve açılıma dahil etmede önemli bir piyon haline getirmeli ve iç bölgelerde Chengdu, Zhengzhou, Wuhan, Changsha, Nanchang ve Hefei'yi önde gelen açılım bölgeleri haline getirmeliyiz. Yangtze Nehri'nin üst ve orta kıyıları arasındaki bölgeler ile Rusya'nın Volga Nehri boyunca bulunan karşı bölgeleri arasındaki işbirliğine ivme kazandırmalıyız. Çin-Avrupa koridoru için demiryolu ulaşımı ve liman gümrüğüne yönelik koordinasyon mekanizmaları oluşturmalı, "Çin-Avrupa yük trenleri" markasını geliştirmeli ve doğu, orta ve batı bölgeleri birbirine bağlayan sınır ötesi ulaşım koridoru inşa etmeliyiz. Zhengzhou ve Xi'an gibi iç bölge şehirlerini havalimanları ve uluslararası limanlar inşa etme konusunda desteklemeli, gümrükle ilgili olarak iç bölgelerdeki limanlar ve kıyı ve sınır bölgelerindeki limanlar arasındaki işbirliğini güçlendirmeli ve sınır ötesi ticaret için pilot e-ticaret hizmetleri başlatmalıyız. Özel gümrük denetim bölgelerinin planını optimize hale getirmeli, ticaret işlemleri için yeni modeller geliştirmeli ve Kuşak ve Yol üzerindeki ülkelerle endüstriyel işbirliğini derinleştirmeliyiz.

VII. Çin'in Faaliyetleri

Çin Hükümeti bir yıldan fazla bir süredir, iletişimi ve müzakereleri arttırarak ve Kuşak ve Yol üzerindeki ülkeler arasında uygulamalı işbirlikleri başlatarak Kuşak ve Yol inşasını aktif bir şekilde desteklemektedir ve ayrıca ilk sonuçlar için bir dizi politika ve tedbiri tanıtmıştır.

Yüksek seviyede rehberlik ve kolaylık. Devlet Başkanı Xi Jinping ve Başbakan Premier Li Keqiang 20'den fazla ülkeyi ziyaret etmiş, Bağlanabilirlik Ortaklığını Güçlendirme Üzerine Diyalog'a ve Çin-Arap Devletleri İşbirliği Forum'unda altıncı bakan seviyesindeki konferansına iştirak etmiş ve karşılıklı ilişkiler ile bölgesel kalkınma sorunlarını tartışmak üzerine ilgili ülkelerin liderleriyle bir araya gelmiştir. Kuşak ve Yol Projesinin zengin içeriği ve olumlu çıkarımlarını açıklamak için bu fırsatlardan yararlanmışlar ve çabaları Kuşak ve Yol Projesi üzerine geniş ölçüde mutabakat sağlanmasına yardımcı olmuştur.

İşbirliği çerçevesinin imzalanması. Çin bazı ülkeler ile ortaklaşa Kuşak ve Yol geliştirme ve bölgesel işbirliği ile sınır ülkeleriyle işbirliği üzerine işbirliği mutabakatı anlaşmaları ve bazı komşu ülkelerle de ekonomi ve ticaret işbirliği için orta ve uzun vadeli geliştirme planlarını imzalamıştır. Bazı komşu ülkelerle birlikte bölgesel işbirliği planlarının taslaklarını önermeye iletmiştir.

Proje işbirliğini destekleme. Çin Kuşak ve Yol üzerindeki ülkelerle iletişimi ve müzakereleri arttırmış ve altyapı bağlanabilirliği, endüstriyel kalkınma, kaynak geliştirme, ekonomik ve ticari işbirliği, finansal işbirliği, kültürel paylaşımlar, ekolojinin korunması ve koşulların uygun olduğu durumlarda denizyolu işbirliği alanlarında birkaç kilit öneme sahip işbirliği projesini desteklemiştir.

Stratejik Önlemler. Çin Hükümeti iç kaynaklarını Proje için daha güçlü bir politika sağlama amacıyla bir araya getirecektir. Asya Altyapı Yatırım Bankası'nın hazırlıklarına ivme kazandırılacaktır. Çin İpek Yolu Fonu önerisinde bulunmuştur ve Çin-Avrasya Ekonomik İşbirliği Fonu'nun yatırım fonksiyonu sağlamlaştırılacaktır. Banka kartı kliring kuruluşlarını sınır ötesi kliring operasyonları yürütmeleri konusunda ve ödeme kuruluşlarını da sınır ötesi ödeme işlemleri yürütmeleri konusunda teşvik edeceğiz. Yatırımın ve ticaretin kolaylaştırılmasını aktif bir şekilde destekleyecek ve bütünleşmiş bölgesel gümrük reformuna hız kazandıracağız.

İşbirliği platformlarının rolünü canlandırma. Kuşak ve Yol Projesi üzerine birkaç uluslararası zirve, forum, seminer ve fuar düzenlenmiş ve bunlar karşılıklı anlayışı arttırma, mutabakata varma ve işbirliğini derinleştirme açısından önemli bir rol oynamıştır.

VIII. Hep Birlikte Daha Parlak Bir Geleceği Kucaklama

Çin tarafından önerilmiş olsa da, Kuşak ve Yol Projesi bu güzergahta bulunan tüm ülkelerin ortak arzusudur. Çin, tarafların tümünün menfaatlerini ve isteklerini göz önünde bulundurmakla birlikte, Projenin sunduğu fırsatı yakalamak, daha yüksek standartlarla ve daha derin bir düzeyde ülkeler arasında açılımı, iletişimi ve bütünlüğü daha geniş bir ölçekte teşvik etmek için Kuşak ve Yol üzerindeki tüm ülkelerle eşit şartlarda müzakere gerçekleştirmeye hazırdır. Kuşak ve Yol oluşumu açık ve kapsayıcıdır ve bizler bu Projede yer alan tüm ülkelerle uluslararası ve bölgesel kuruluşların aktif katılımına sıcak bakıyoruz.

Kuşak ve Yol inşası temel olarak politikaların bildirilmesi ve hedeflerin koordine edilmesiyle gerçekleştirilecektir. Bu, son derece esnek olabilen çoğulcu ve açık bir işbirliğidir. Çin, Kuşak ve Yol işbirliğinin içeriğinin ve yönteminin doğruluğunu ispat etmek ve geliştirmek, ilgili zaman çizelgeleri ve yol haritaları düzenlemek ve ulusal kalkınma programları ile bölgesel işbirliği planlarını aynı hizaya getirmek için Kuşak ve Yol üzerindeki diğer ülkelere katılacaktır.

Çin, mevcut çift yönlü, çok taraflı, bölgesel ve altbölgesel işbirliği mekanizmalarının çerçevesi altında ortaklaşa bir şekilde araştırma, forum ve fuarlar, personel eğitimi, paylaşımlar ve ziyaretler gerçekleştirmek için Kuşak ve Yol üzerindeki ülkelerle birlikte çalışacak, böylece bu ülkeler tarafından Kuşak ve Yol Projenin içeriklerinin, amaçlarının ve görevlerinin daha iyi bir şekilde anlaşılması ve tanınması sağlanacaktır.

Çin istikrarlı bir şekilde örneklendirme projeleri geliştirmek, çift yönlü ve çok taraflı menfaatleri biribirine uygun hale getirecek programları ortaklaşa bir şekilde belirlemek ve taraflarca kabul edilmiş ve hayata geçirilmeye hazır olan programların başlatılmasını hızlandırarak sonuçların daha erkenden alınmasını sağlamak için Kuşak ve Yol üzerindeki ülkelerle birlikte çalışacaktır.

Kuşak ve Yol işbirliğinde, karşılıklı saygı ve güven, karşılıklı fayda ve karşılıklı kazanca dayalı işbirliği ve uygarlıklar arasında karşılıklı öğrenim öne çıkmaktadır. Kuşak ve Yol üzerindeki ülkelerin hepsi ortak hedefimizi takip etmek için toplu olarak gayret gösterdiği sürece, İpek Yolu Ekonomi Kuşağı ve 21. Yüzyıl Deniz İpek Yolu'nun başarı şansı parlak olacak ve Kuşak ve Yol üzerindeki ülkelerin halklarının tamamı bu Projeden faydalanabilecektir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir