iran a ihracat yasak mı / PAGEV - TOBB’da İran Yaptırımları ve bu şartlar altında ticaret ve tahsilat Toplantısı

Iran A Ihracat Yasak Mı

iran a ihracat yasak mı

T. Kimya Sanayi Meclisi’mizin Sn. Timur Erk başkanlığında gerçekleşen 18 Temmuz tarihli toplantısında İran’a yapılan yaptırımlar konusu ve 11 Temmuz tarihinde TOBB ev sahipliğinde bu doğrultuda gerçekleştirilen bilgilendirme toplantısı ele alınmıştı.

Sektör temsilcilerimizin aktarımlarıyla ekteki bilgilendirme notu hazırlanmıştır. Ayrıca bilgilendirme toplantısına katılan bir STK tarafından hazırlanan içerik de bu metne dahil edilmiştir.

İran’a yaptırımların sektörümüzü önemli derecede etkilediği aşikardır. Bu sebeple notu ekte bilgilerinize sunuyoruz.

İran’a Yönelik Yaptırımlar Hakkında

Birliğimiz 11 Temmuz tarihinde, Amerika Birleşik Devletleri tarafından İran’a yönelik yaptırımlar ve bunların İran’la gerçekleştirdiğimiz ticarete etkileri konusunda İstanbul’da bir bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi. Ticaret Bakanlığı Anlaşmalar Genel Müdür Yardımcısı Fuat Kasımcan ve Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Ergin Kaya, yaptırımların kapsamı, uygulanması ve yaptırıma konu olmayan sektör ve kurumlarla yürütülen ticaretin esasları konusunda bilgiler verdi.

Aşağıdaki ilk bölümde T. Kimya Sanayi Meclisi toplantısında aktarılan detaylara yer verilmiştir. Ek bilgi kısmında ise toplantıya katılan bir STK’nın hazırladığı bilgi notuna ulaşabilirsiniz.

T. Kimya Sanayi Meclisi toplantısında aktarılan detaylar:

• Avrupa Birliği’nin de İran’a Amerikan ambargosunu (bankacılık sistemi, sigortacılık sistemi, ulaşım sisteminde vb. süreçlerde) fiiliyatta desteklediği söylendi.
• İran’dan 2,5 milyar dolarlık doğal gaz aldığımız ve onun karşılığı olarak bu tutarın ihracatçının ödemesinde kullanılıp kullanılmayacağına dair soruya olumlu bir cevap alınmadığı iletildi.
• Haziran ayının ikinci yarısından beri İran ile ticarette paranın alokasyon yapılamadığı ve sorun yaşandığı, sürece belirsizliğin hakim olduğu söylendi. İran Merkezi Bankası yasaklılar kapsamına alındığı ve İran Merkez Bankası’ndan alokasyon yapılıp Halk bankası üzerinden sürecin yürütülemediği dile getirildi.
• İran tarafında bir Türk Lirası parasının olmadığı, İran’dan direkt ödeme alma şansımızın bulunmadığı Türkiye’deki alacaklarının da bence bu transit ticarette kullanılmaması gerektiği ifade edildi. İran’la hükümetler arası bir anlaşma yapılması önerildi.
• İthalatımızı rahatlıkla karşılayacak ihracat rakamımızın olduğu, yapmış olduğumuz ihracatın bedelini bu ithalattan karşılayabileceğimiz anlatıldı.
• Takas yapılabileceği 2,5 milyar dolarlık kapasitenin bulunduğu ama kullandırılmadığı açıklandı.
• Türkiye’deki parayı Türkiye ticaretiyle kullanabilecekleri, hukuki bir zeminde değil, tamamen centilmenlik, bir ticari ilişki kapsamında bir anlaşma yapılabileceği iletildi.
• Türkiye’de İran’la çalışan firmalarla ilişkisini kesen, Türk şirketlerle ilişkisini kesen bankaların Türkiye’den bankacılık lisansının iptal edilmesine yönelik görüş paylaşıldı.
• Amerika ambargosunun detaylarının ABD Ankara Büyükelçiliğinin Ticari Müşavirliğinde oluşturulan teknik heyete başvurularak öğrenilebileceği, orada karşılaşılan engellerin ne ölçüde çözülüp-çözülemeyeceğini ifade edeceklerini ilettikleri söylendi. Ancak ABD’nin radarına girmiş olunabileceği değerlendirildi.
• İranlı müşterilerin Avrupa’da, Avrupa dışında da üçüncü ülkelerde paraları olduğu, bunların Türkiye’ye yüzde 15, yüzde 20 bir maliyetle getirildiği, katma değeri yüksek ürün satan şirketlerin düşünebileceği belirtildi.
• Özbekistan’a kara yoluyla ticaret varsa ve İran’dan geçiliyorsa Özbekistan’daki nakliye firmasıyla veya müşteriyle ilişkininin hiçbir şekilde dolar olmaması Euro, TL gibi para birimlerinin kabul edilebileceği söylendi.
• Şirketlerin Avrupa’daki bankalarında şirket olarak hesap açtırıp oradan getirilecek yazılarla belki işlemlerin yapılabileceği önerisinin sunulduğu iletildi.

Ek Bilgi – (Programa katılan bir STK tarafından hazırlanan bilgi notu)

Yaptırımlar Süreci 16 Ocak tarihinde Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nın (KOEP) yürürlüğe girmesiyle sona eren ikincil yaptırımlar, ABD’nin 8 Mayıs ’de bu plandan çekilmesiyle, gün süreler içinde yeniden uygulanmaya başladı. İran’la ABD doları üzerinden yapılan işlemlerle altın, değerli metaller, alüminyum, otomotiv, gemi, petrol, petrokimya, sigortacılık, enerji gibi sektörler ve finansal kurumlar yaptırım kapsamına alındı.

Türkiye’nin de içinde bulunduğu sekiz ülkeye ham petrol ithalatı için tanınan muafiyetin süresi 2 Mayıs ’da doldu ve Ticaret Bakanlığı’nın beklentilerinin aksine bu süre uzatılmadı. yılında ham petrol ithalatımızın %33,7’sini İran’dan yapmıştık. Yaptırımlar sonrasında başka ülkelere yöneldik.

8 Mayıs tarihinde ise demir-çelik, alüminyum ve bakır sektörlerinin tamamı yaptırım kapsamına alındı. Daha önce ham ve yarı işlenmiş ürünlere yönelik yaptırımlar bu kararla genişletildi. Örneğin daha önce demir cevheri kapsama girmezken bu sektörlere ait, hammaddeden üretime her türlü malzeme bu kapsama alındı. Kapsam Yaptırımların kapsamı ile ilgili net bilgi özellikle tanımlanmıyor. Birçok gri alan bırakılmış. Burada süreçlerin karmaşık ve riskli olarak algılanması ve ticaretten tamamen vazgeçilmesi amaçlanmış. ABD yetkilileri bilgilendirme toplantılarında “İran ile iş yaparsanız bizimle yapamazsınız” ifadesini birçok kez kullanmış. Yalnızca İran’la ikili ticaret değil, üçüncü ülkelerle yapılan ticarette İran’ın transit ülke olarak kullanılması da müeyyidelerin kapsamına alınmış. ABD’nin tüm ülkelere uyguladığı yaptırımlarla ilgili bilgiler seafoodplus.info adresinde yer alıyor. Hem burada hem de elçilik aracılığıyla firmalardan gelen sorulara yanıt veriliyor. Fakat özel işlemlere yönelik sorularda bu olası işlemlerin de takibe girebileceği unutulmamalı… Doğalgaz yaptırım kapsamında değil.

Birincil yaptırımlar:
• ABD kişilerinin İran’la ticareti
• ABD finans sisteminin kullanılması
• ABD menşeli ürünlerin satışı

İkincil yaptırımlar:
• Yasaklı kuruluş ve kişilerle ilişki
• İran’a USD tedariki
• ABD’nin veya yaptırımın tanıyan herhangi başka bir finans sistemi aracılığıyla İran para birimini herhangi bir ticarette kullanılması

 

AB yaptırımları tanımadığı halde Euro dünyası da dolaylı yoldan yaptırımları uyguluyor. İhracat geliri Euro cinsinden başka bankadaki hesaplara transfer edilmiyor. Bu Halkbank’tan kaynaklanan bir durum değil. Bunun sebebi, sistemin izlenmesi ve diğer bankaların yaptırım endişesiyle bu işlemleri kabul etmemesi. Eğer bu bankadan bir yazı getirilirse Halkbank bu işlemi gerçekleştirebilir.

Yaptırım Kapsamıyla İlgili Sorular, Sorunlar ve Örnekler:

• Yaptırımlar sonrasında İran’la otomotive yönelik ihracat kapasitemiz ortadan kalktı.
• Tersane ve gemi işletmeleri de kapsama girdi. Gemi/liman işletmeleriyle ilgili yaptırımlar, bunların ticarette kullanımının da önüne geçiyor. Örneğin SDN (specially designated nationals and blocked persons list) [ticari işlemlerin yaptırıma tabii olduğu gerçek veya tüzel kişiler listesi] listesinde yer almayan bir gemi ile mal taşınırken, bu geminin bağlı olduğu şirket SDN listesindeyse, bu ticaret de yaptırım kapsamına giriyor.
• Taşınacak malın sigortalanmasında da yaptırıma tabii olmayan bir İran şirketi bulunmalı. İran Merkez Bankası da dahil olmak üzere birçok İran bankası ile dış ticaret ilişkisi yaptırım kapsamına alınmış durumda…
• Dış ticaret yapılacak firma demir-çelik, alüminyum, bakır sektörlerinde faaliyet gösteren başka bir firmayla aynı bünyedeyse bu da yaptırım kapsamına giriyor.
• Yaptırım kapsamına girmeyen ilaç, gıda veya medikal cihazın satılacağı şirketin bağlı olduğu holding yaptırıma konu sektörlerde faaliyet gösteriyorsa ona da hiçbir şey satılamıyor. Örneğin ihracat gerçekleştirilecek İranlı şirket, yaptırım kapsamındaki petrokimya sektöründe faaliyet gösteriyorsa bu da yaptırım kapsamında değerlendiriliyor.
• Yazılım şirketleri Microsoft bazlı kaynakları kullanarak oluşturdukları yazılımları sattıklarında, Amerikan menşeli bir ürün ticaretinden dolayı sorunla karşılaşabilirler. Açık kaynak kodlu, Linux tabanlı yazılımlar öneriliyor.
• İran’a ihracat sonrası para transferinde sorun çıkan birçok ürünün ihracatı aşamasında gümrüklerde herhangi bir kontrol veya kısıtlama bulunmuyor. Bunun sebebi, bizim BM yaptırımları dışında hiçbir yaptırımı resmi olarak kabul etmiyor olmamız ABD de bizim gümrüklerimizde yeterli denetim olmadığından şikâyet ediyor. Ama biz bu konuda adım atmıyoruz. Fakat ticaretin para transferinin, tek yetkili banka olan Halkbank aracılığıyla yapılması noktasında firmaları bağlayan durum ortaya çıkıyor. Bu sebeple bu durumda firmaların çözüm bulması gerekiyor.
• Transit ticaret, mühürlü tırla İran’a giriş ve çıkış yapılacak şekilde olsa bile yaptırım kapsamında değerlendiriliyor. Bu sebeple, kapsam dâhilindeki mal ve sektörler göz önünde bulundurulmalı, navlun veya malın faturası USD cinsinden olmamalı. Euro bölgesi bankaları da Euro cinsinden ödemelerde sorun çıkardığı için transit ticaretin iki ülke parasından biriyle yapılması en uygun yol…
• Yaptırım kapsamında yer alan, örneğin çeliği çelik alanında, alüminyumu alüminyum alanında faaliyet gösteren bir şirkete (veya bu sektörlerle bağlantılı şirkete) satamıyoruz. Ama yasaklı olmayan bir şirkete veya yasaklı olmayan sektörde faaliyet gösteren şirkete satılabilir.
• Otomotiv yaptırım kapsamında yer alıyor. Ama yedek parça satışı, üretimde kullanılmaması koşuluyla satılabilir. Fakat teorik bu durumun takibi imkânsız; o malın üretim bandına girmeyeceğinin garantisi yok. Bu sebeple bu tip işlemlere Halkbank aracılık etmiyor.
• Yaptırım kapsamındaki işlemler için TL’nin kullanılması öneriliyor. Fakat İran, Merkez Bankası’ndaki TL kaynak sıkıntısını gerekçe göstererek ödemeleri geciktiriyormuş.
• İran’ın yaptırımları aşmak için Türkiye’de firma kurması veya ortaklık yapmasının önünde bir engel bulunmuyor. Bu şekilde kurulmuş birçok şirket var. Fakat banka hesabı açma noktasında bu şirketler çok zorlanıyor. Hatta ülkemizde yaşayan İran vatandaşlarının banka hesaplarının kapatılması, İran’la daha önce ticaret yapan kuruluşların hesaplarının yeniden İran ticaretinde kullanılmamasına dair garanti belgesi imzalatma dayatmaları, kredi ve kredi kartı kullanımlarının kısıtlanma tehditleri gibi konularda şu anda görünen bir çözüm yok… Ticaret Bakanlığı bu konuda daha önce BDDK’ya başvurmuş ama bu konuların bankaların tasarrufunda olduğu yanıtını almış.
• Eximbank’ın ihracat kredisinin kapatılmasında İran’a yapılan resmi, gümrük kayıtlarında bulunan ihracatı tanımaması konusu Bakanlık yetkilileri tarafından incelenecek.

Yaptırımla İlgili Genel Kurallar:

• Yaptırım kapsamına alınan malların ve hizmetlerin İran’a satışı ve İran’dan ithali yasak.
• Yaptırımlara tabi sektörlerde faaliyet gösteren firmalarla iş ilişkisi kurmak yasak.
• Bu kapsam dışında kalan mal ve hizmetlerin satışı belli kısıtlar çerçevesinde gerçekleştirilebilir;
o İran’ın petrol ve doğalgaz gelirleri, gelirin elde edildiği ülkenin dışına transfer edilemez. Söz konusu gelirler sadece Türk menşeli malların doğrudan İran’a ihracatı ile ilgili mal bedelleri için kullanılabilir.
o Gıda, ilaç ve tıbbi malzeme dışındaki mallar sadece ikili ticaret ile satılabilir. Bu alana transit ticaret de yapılabilmektedir.

Müeyyideler

Ceza hukukundan kaynaklanan 20 yıla kadar hapis ve 1 milyon USD para cezası; özel hukuktan kaynaklanan, işlem tutarını iki katına kadar veya bin USD para cezası müeyyideler arasında yer alıyor.

Bugüne kadar yaptırımları ihlal ettikleri gerekçesiyle birçok Avrupa kuruluşu ceza aldı. Örneğin; Deutsche Bank 7,2 milyar USD, Credit Suisse 5,3 milyar USD, BNP Paribas 9 milyar USD tutarında para cezasına maruz kaldı.

Yaptırımların İran’a Etkisi

İran 5. Büyük ham petrol ihracatçısı… Toplam dünya ham petrol hacmindeki payı %4 civarında yer alıyor. ’de gerçekleştirdiği ihracatın kıymeti ise 45,6 milyar USD olarak gerçekleşmiş. Böylece toplam ihracatının %80’inin petrol oluşturuyor. Yine bütçe gelirlerinin %70’i de petrol kaynaklı…

’de büyüme oranı %3,7, enflasyon oranı %9,6 olan İran’da, yaptırımların etkisiyle ’de ekonomi %3,9 daralmış, ihracat %10,6 oranında artarken ithalat %3,9, yatırımlar da %1 oranında azalmış.

döneminde ise ekonomisinin %2,1, ihracatının %16,7, ithalatının %10,1, yatırımlarının da %2,5 daralması bekleniyor.

Şu anda ülkede kriz baş göstermiş durumda… Resmi kura göre para birimi %17 değer kaybına uğramış olsa da serbest piyasa kuruna göre kayıp %70’leri buluyor.

Resmi ve serbest piyasa kuru arasında da 3,5 kattan fazla bir fark oluşmuş. İhracat-ithalat dengesi için kullandıkları bir üçüncü kur daha var. Bu da arada bir değere sahipken son zamanda serbest piyasa kuruna yaklaşmış.

Yaptırımların Türkiye’ye Etkisi

İran ihracatımızda 19, ithalatımızda Sırada yer alıyor.

yılında Türkiye’nin toplam turist sayısının %4,3’ünü oluşturan İranlı turistler, toplam ziyaretçiler içinde 6. sırada yer alıyor. Yaklaşık 2 milyon turistin bıraktığı 1,2 milyar USD’lik gelir toplam turizm gelirinin yaklaşık %4’üne denk geliyor.

Fakat ’da yurt dışına çıkışı zorlaştırıcı uygulamalar başladı. İran vatandaşları yıl içinde her yurt dışına çıkışta artan oranlarda yurt dışı çıkış harcı ödemek zorunda kalıyor. Yanlarına alabilecekleri döviz miktarı da 5 bin Euro ile sınırlandırılmış. Bunların İran’dan kaynaklı turizm gelirlerimizde azalmaya yol açması bekleniyor.

yılına kadar İran’a olan ihracatımız artış göstermekteydi. Altın ile ihracatımız yılında tepe noktasına ulaştı. Hemen ardından altın yaptırım kapsamına alınınca ihracat oranı gerilemeye başladı.

’de İran’a ihracatımız %26,6, İran’dan ithalatımız %7,5, İranlı turistlerden elde edilen gelir %26,3 oranında daralmış.

Yaptırım kapsamındaki sektörlerin İran ve dünya ülkelerine yaptığımız ihracat ve buralardan yaptığımız ithalat miktarları içindeki payları aşağıdaki tabloda yer alıyor.

Tabloda görüldüğü gibi yaptırıma konu olan ürünler bizim İran’a ihracatımızın %5,1’ini, ithalatımızın da %60,5’ini oluşturuyor.

Öte yandan yaptırım kararlarının hemen ardından İran hızla ithalatı kısıtlama kararları aldı. Yaklaşık ürünü içeren ve bizim İran’a ihracatımızın %30’una denk gelen bu ürünlerin listesi sürekli değişiyor. Daha önce İran ve Türkiye arasında imzalanmış olan serbest ticaret anlaşması (STA) kapsamında yer alan 63 ürün de, bu anlaşmada herhangi bir kısıtlama getirilemeyeceği hükmüne rağmen bu ithalat yasağı listesine dâhil edilmiş durumda… Bu konu İranlı yetkililere iletilmesine rağmen bir gelişme olmamış.

Türkiye’nin Tutumu

Türkiye yalnızca BM yaptırımlarına uymakla yükümlü… Bu sebeple ülke olarak bu yaptırımlar bizi bağlamıyor. Fakat ticaret yapan firmaları bağlıyor. Zira ABD kaynaklı finans sistemleri aracılığıyla kolaylıkla tespit edilebilen ticari ilişkiler sonucunda firma veya sektör bazlı yaptırımlara maruz kalınabiliyor.

İran’la Ticaret İşleyişi

Yaptırım kapsamında olmayan sektör veya kuruluşlarla yürütülen ihracatta ödemeler yalnızca Halkbank üzerinden alınabiliyor. ’ye kadar tüm bankalarla bu işlem yürütülebiliyordu. Ama yaptırımlar sonrasında ABD, İran’ın petrol ve doğalgaz ihracatından elde ettiği gelirlerin tek bir hesapta toplanıp şartlar dâhilinde kullanılmasını talep etti. Türkiye de bu konuyla ilgili olarak kamu bankası Halkbank’ı görevlendirdi. Halen de ticaret bu şekilde yürüyor.

Halkbank bu işlemleri %1 komisyon oranıyla gerçekleştiriyor.

İhracat yapan firmalarda ve işlemlerde aranan koşullar:

• İhracatçının dış ticaret işlemleri konusunda deneyimli, ihracat konusu alanında faaliyet gösteren bir firma olması beklenmektedir. Firmanın faaliyet alanı ve satılacak ürün arasında uyumsuzluk varsa Halkbank bu işlemde aracılık yapmıyor.
• İranlı ithalatçıların yasaklı sektörde faaliyet göstermemesi ve/veya doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu grubun yasaklı sektörlerde faaliyetlinin olmaması gerekmektedir.
• İranlı ithalatçı şirketin ve/veya ortaklarının yaptırım listelerinde yer almaması gerekmektedir.
• İhraç edilecek malın yaptırıma tabii bir mal olmaması gereklidir.
• Gıda, ilaç ve medikal malzeme dışındaki mallarda Türk Menşeli bir mal olması gerekir. Farklı menşeli bir ürünü ülkemize getirip re-export yoluyla İran’a satmak mümkün değil.
• Gıda, ilaç ve medikal malzemede menşe aranmıyor. Fakat burada da sıkı denetim var. Özellikle gıdada detaylı OFAC listeleri kontrol edilmeli. Neyin gıda sayılıp sayılmadığı ve muaf tutulduğunun bilinmesi gerekiyor. Ayrıca medikal cihaz yedek parçası, o cihaz daha önce o firmaya satılmadıysa kapsam dâhilinde değerlendiriliyor ve satışı kısıtlanıyor. Aynı şekilde ilaç hammaddesi de muafiyete tabii değil. Onun da satışı yasak.
• Ticarete aracılık yapılan hesaplar de sıkı şekilde takip ediliyor. Örneğin ihracat yapılmak üzere hesaba gelen bir tutar, eğer o ihracat gerçekleşmezse, bu özel hesaptan çıkan paranın buraya iade edilmesi gerekiyor.

 

Sayfa başına dön

15 Soruda ABD'nin İran'a Y&#;nelik Yaptırımlarına İlişkin Sık&#;a Sorulan Sorular Rehberi

15 Soruda ABD'nin İran'a Yönelik Yaptırımlarına İlişkin Sıkça Sorulan Sorular Rehberi

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)'den alınan bir yazıda, T.C. Ticaret Bakanlığından alınan yazıya atfen, ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarının yılında yeniden başlamış durumda olduğundan bahisle, İran ile ticareti sürdürmek isteyen firmalarımızdan yaptırımlara ilişkin  alınan  sorular  bazında  Tahran  Ticaret  Müşavirliğimizce  “15  Soruda  ABD'nin  İran'a Yönelik Yaptırımlarına İlişkin Sıkça Sorulan Sorular Rehberi” iletilmiş olup, söz konusu Rehber aşağıda yer almaktadır.

 

15 Soruda ABD'nin İran'a Yönelik Yaptırımlarına İlişkin Sıkça Sorulan Sorular Rehberi

 

1-  ABD'nin yaptırımları kabaca neyi hedefler?

 

ABD'nin İran'a Yönelik Ticari Yaptırımlarının hedefleri kabaca aşağıdaki gibidir.

 

•     İran'ın petrol ve petrokimya satışını engelleyerek ülkenin dövize erişimini kısıtlamak,

•     İran'ın başta silah sanayisindeki kritik maddelere erişimini kısıtlamaya çalışmak,

•     İran'ın  ülke  içindeki  üretimini  sürdürülebilir  olmaktan  çıkarmak  ve  bu  üretimin artmasını engellemek,

•     Dünyadaki  tüm  finansal  kuruluşların  yaptırım  kapsamı  ürünlerde  İran'la  ticarete aracılık yapmasını engellemek,

•     İran'da yabancıların yatırımını olabildiğince aza indirmek.

 

ABD'nin İran'dan döviz çıkışını artıracak nihai ürünler ile yaptırım kapsamı dışında kalan ve insani ticaret olarak bilinen gıda, ilaç, tıbbi cihaz ve hijyen ürünleri konusunda yaptırımlar konusundaki ticarete önemli oranda esneklik sağladığı görülmektedir. Bununla birlikte, firmanızın ABD yaptırımlarından etkilenip etkilenmeyeceği hususunda kapsamlı bir değerlendirme yapmanızda fayda bulunmaktadır.

 

2-  ABD yaptırımları hangi sektörleri hedefler?

 

Birinci Faz: 6 Ağustos 'de Devreye Yeniden Giren Yaptırımlar

 

    ABD banknotlarının İran Hükümeti tarafından alınıp satılması,

    İran'ın altın ve diğer değerli metallerle ticaret yapması,

    Finansal ve ticari işlemlerde İran Riyali'nin kullanılması, İran toprakları dışında İran

Riyalinin fon ve hesaplarda tutulması,

    İran devletinin dışarıdan borçlanması veya borçlanmasının kolaylaştırılmasına aracılık

edilmesi,

    Doğrudan  veya dolaylı  olarak,  İran  grafiti,  hammadde veya  yarı  mamul  şeklinde alüminyum, çelik, kömür ile entegre sanayi çözümüne yönelik yazılımların arzı ve transferi,

    İran lüks mallarının ABD'ye ithalatı,

    İran'a yolcu uçağı satışları,

    İran otomotiv sektörüne yönelik yaptırımlar.

 

İkinci Faz: 5 Kasım 'de Devreye Alınan Yaptırımlar

 

Bu tarih sonrasında özetle KOEP sonrasında istisna tanınan tüm ikincil yaptırımlar yeniden uygulamaya geçirilmiş ve yaklaşık kişi, banka ve kurum SDN listesine alınmıştır. 5

Kasım sonrasında;

 

    National  Iranian  Oil  Company  (NIOC),  Naftiran  Intertrade  Company  (NICO)  ve National Iranian Tanker Company (NITC) başta olmak üzere, petrol, petrol ürünleri ve petrokimya ürünleri satın alınması,

 

 

    Liman işleticileri, enerji, gemi taşımacılığı ve gemi inşa sektörleri (ISIRL, South

Shipping Line Iran ve iştirakleri dahil),

    Üçüncü ülke bankalarının İran Merkez Bankası ile etkileşime girmesi (İran Merkez

Bankası'nın yurtdışında tuttuğu rezervlere erişimi dahil),

    İran Merkez Bankası ve diğer İranlı finansal kuruluşlara finansal mesajlaşma hizmeti sağlanması,

    Sigortalama hizmetleri, sigorta veya reasürans temin edilmesi (durum tespiti istisnası

dahil),

    İran'ın enerji sektörüyle etkileşim, ABD tarafından İran'a yönelik yaptırımların ihlali kapsamında değerlendirilerek birincil ve ikincil yaptırımlar sözkonusu gerçek ve tüzel kişilere uygulanacaktır.

 

10 Ocak tarihli Başkanlık Kararnamesi ile özetle;

 

    Daha önceki sektörlere ilave olarak İran'ın tekstil, madencilik, inşaat sektörleri ve imalat (sonrasında finans sektörü de eklenmiştir) faaliyetleri de yaptırımlar kapsamına alınmış,

    Bu sektörlerde faaliyet gösteren kişiler, bu sektörlerle ilgili kullanılan her türlü mal veya hizmeti İran'dan/İran'a satışına/tedarik edilmesine veya transfer işlemlerine bilerek dahil olanlar, bu kişilere her türlü finansal, maddi veya teknolojik mal veya hizmeti temin edenler, bu kişilerin sahipliğinde veya kontrolündeki veya doğrudan/dolaylı olarak bu kişiler için hareket eden kişilerin ABD'deki mal varlıklarına el konulmasını, bu kişilerin sahipliğindeki bir değerin ABD'li kişilerin eline geçmesi halinde dondurulması talimatı verilmiş,

    Ayrıca, tüm bu kişilere bankacılık hizmeti sağlayan, aracılık yapan ABD dışındaki finansal kuruluşların ABD'de bulunan muhabir hesaplarına yönelik müeyyideler uygulanması kararlaştırılmış,

    Tarım ürünleri, gıda, ilaç ve tıbbi cihaz sektörleri yaptırımlardan istisna tutulmaya devam edilmiş ve ABD Hazine Bakanlığı'na, Dışişleri Bakanlığı ile danışarak İran'ın başka sektörlerini de yaptırımlara dahil etme imkanı verilmiştir.

 

3-  Yaptırımlar belirtilen sektörlerdeki tüm işlemleri mi kapsıyor?

 

Yaptırımlar yukarıda belirtilen tüm sektörleri kapsıyor ama bazı durumlarda bu sektörlerin de istisnaları  olabilir.  Bu  istisnalarla  ilgili  İran'daki  yerleşik  Müşavir  ve  Ataşeliklerimizle temasta kalınması gereklidir. Bununla birlikte kabaca denilebilir ki, İran'dan döviz çıkışına izin verir mahiyetteki riskli olmayan nihai ürünler için ABD yaptırımları açısından herhangi bir sorun bulunmamaktadır.

 

Halihazırda yaptırımların dışında kalan sektörler, insani ticaret denilen gıda, ilaç, tıbbi cihaz, hijyen ve temizlik ürünleri sektörleridir. Burada da bazı istisnalar sözkonusudur. Örneğin gıda hammaddesi satılan İranlı firma, bu ürünü işleyip ihraç ediyor ve döviz elde ediyorsa işleminiz yaptırım kapsamına girebilir. Bu alanlarda yaptığınız işlemlerde de İranlı muhatabınızın SDN ve diğer listelerde olup olmadığı kontrol edilmelidir.

 

Diğer bazı alanlarda yaptırım olmasa bile yine sıkıntı ile karşılaşmanız olasıdır. Örneğin, İran'a satılan nihai ürün halindeki otomobil veya otobüs yaptırım kapsamında değildir. Bununla birlikte, bu ürünü İran ordusuna satarsanız yaptırım kapsamına alınabilirsiniz. Her durumda, İran'daki alıcının ve nihai kullanıcının kontrolünün yapılması gereklidir. Diğer bir örnek  ise  lastik  üzerinden  verilebilir.  Örneğin  lastik  fabrikaya  satılmaz,  nihai  tüketiciye

 

 

satılırsa serbesttir. Bu demek değildir ki, lastiği sattığınız kişii veya lastiğin son kullanıldığı alanı kontrol etmeniz gerekmez. Son kullanıcı ve alıcı mutlaka kontrol edilmelidir.

 

Yaptırımlara ilişkin farklı yorumların olduğu alanlar bulunabilmektedir. Örneğin ahşap elektrik direği tarım ürünü olarak addedilip yaptırıma tabi olmazken, metal elektrik direği yaptırıma tabi olmaktadır. Dolayısıyla bu yorum farklılıklarını ortadan kaldırmak için kurumsal  firmaların  yaptırım  danışmanlık  şirketlerinden  hizmet  aldığı  veya  kendi bünyelerinde yaptırımlara uyum ofisleri oluşturduğu görülmektedir. Yaptırımları uygulayan otorite ABD Hazine Bakanlığı olduğundan dolayı, Vaşington Ticaret Müşavirliği ile yaptırımlara ilişkin danışmanlık sağlayan firmalara ilişkin temasa geçilmesinde fayda bulunmaktadır.

 

4-  İranlı firmaya yaptırımların uygulandığı alanda bir ürün veya hizmet satmak istiyorum. Bu yasal mı, değil mi?

 

İran'a ülkemizin taraf olduğu bir yaptırım yoktur. BM'nin ve AB'nin yapmak istediğiniz işle ilgili uyguladığı bir yaptırım bulunmamaktadır. Dolayısıyla İran'la iş yaparken yaptığınız işlem yasaldır. Bununla birlikte, yaptığınız işlem ABD yaptırımları açısından firmanız için riskler doğurabilir. Ürün veya hizmet yaptırım kapsamında olmasa bile, alıcının SDN Listesinde veya diğer listelerde olmaması ve nihai kullanıcı sorgulaması yükümlülüğü gönderici üzerindedir.

 

5-  ABD yaptırımı ihlal ettiğimi anlasa bana ne yapabilir?

 

ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarının yapmak istediğiniz işi de kapsaması nedeniyle firmanıza yönelik ABD tarafından uygulanabilecek olası yaptırımlar sözkonusu olmaktadır. ABD Yaptırımları iki türlüdür.

 

a.  Birincil Yaptırımlar: ABD'li gerçek ve tüzel kişileri (yeşil kart sahipleri dahil), ABD'nin yurtdışında yatırımı olan şirketlerdeki çouğunluk hissesinin ABD'lilerde olduğu şirketleri bağlar. Yaptırımların ihlali halinde hapis cezasına kadar varan işlemler olabilir.

b.  İkincil Yaptırımlar: TR gerçek ve tüzel kişileri de dahil olmak üzere diğer ülke vatandaşlarını bağlar. ABD'nin yaptırımları ihlal ettiğini belirlediği gerçek ve tüzel kişilere yönelik uygulanabilir. Eğer SWIFT sisteminde dolar kullanımı, şirketin ABD sistemlerini kullanarak (internet sitesinin domain ve hostingi bile olabilir) bu işlemleri yapması durumunda birincil yaptırımlara tabi kılınır. Bu da demektir ki, yaptırım ihlali nedeniyle ABD üzerinden geçen para transferlerinize el konulabilir veya işlemi yapmaktan ABD'li finansal kuruluş imtina eder veya parayı göndericiye iade eder.

 

6-  ABD Yaptırımları nasıl takip ediyor?

 

En önemli takip SWIFT üzerinden yapılmaktadır. Dolayısıyla hiçbir şekilde Dolar kullanılmaması gerekli. Bunun dışında farklı istihbari kaynaklar kullanarak da yaptırımları uygulayabiliyor.  Ayrıca,  üçüncü  kişilerin  ihbarı  kaynaklı  da  yaptırım  incelemesi yapılabiliyor.

 

7-  Yaptırım işlemi nasıl belirleniyor?

 

 

ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarının ABD'li veya diğer ülke vatandaşları tarafından ihlalinin belirlenmesinde “belirgin işlem” kıstası uygulanmaktadır. OFAC bir işlemin belirgin işlem olup olmadığına karar verirken belge ve durumların tümünü dikkate almakta olup, aşağıdaki ölçütler doğrultusunda karar vermektedir.

 

    Boyut, sayı, işlemin sıklığı,

    Şekil, karmaşıklık, işlemin ticari amacı,

    Yönetim kademesinin işlemin tekrarı üzerindeki farkındalık düzeyi,

    İşlem ve bloke edilmiş kişi arasındaki bağ,

    İşlemlerin amacının yasaya uygunluğunun etkisi,

    İşlemlerin aldatıcı/yanıltıcı eylemleri içerip içermediği,

    ABD Hazine Bakanlığı'nın vaka bazında değerlendireceği diğer nedenler.

 

Bir vakanın belirgin olarak addedilip addedilemeyeceği, vakanın kendine has durumuna bağlı olmaktadır.

 

Burada unutulmaması gereken husus, 40 bin dolarlık tek bir işlemle de yaptırım uygulanabileceğidir. Bir firmanın yaptırıma tabi tutulması en iyi ihtimalle firmanın ve ortaklarının banka hesabı açamayacak, dolayısıyla ticari faaliyeti sürdüremeyecek duruma gelmesidir.

 

8-  Bu hususlara rağmen İran'la ticaret sürdürülebilir mi?

 

İran'la ticareti sürdürmek imkansız değildir. Yaptırımlar ticareti durdurmaz, sadece riskini ve maliyetini artırır. Firmalarımızın yaptırımlara rağmen İran pazarında yer alabilme hususunda

 

    Ticarete konu ürünün yaptırımlar rejimi kapsamındaki konumu,

    İran'da ticaret yapılacak kişi ya da kurumların kim olduğu (SDN Listesine

bilhassa dikkat edilmesi),

    ABD ile ilişkilerinin düzeyi,

    Firma sahiplerinin ABD vatandaşlığı (Green Card dahil),

    Firma sahiplerinin veya firmanın ABD'de varlıklarının olup olmadığı,

    ABD'li gerçek veya tüzel kişilerin firma ortakları arasında yer alıp almadığı,

    ABD'li finansal kuruluşlardan firmaya yönelik kredi akışının olup olmadığı,

    Firmanın SDN Listesine alınması durumunda bunun firma açısından ne gibi sorunlar doğurabileceği,

    Ticaretlerinde  para  transferinin  nasıl  olacağı,   konularında  kapsamlı  bir değerlendirme yapması

 

uygun olacaktır.

 

9-  Sarraflık  kanalı  ile  TR'ye  gelen  ihracat  bedelinin  muhasebeleştirilmesinde sıkıntı olur mu?

 

Olmaz. Ülkemizde İran'a yapılacak ihracat gelirinin ülkeye getirilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Muhasebe kayıtlarında bu hususta herhangi bir sorunla karşılaşılmamaktadır. Ticaretin önemli bir kısmı sarraflık mekanizması kanalıyla olmaktadır. Sarraflık mekanizmasının bölgede yaygın bir şekilde kullanıldığı bilinmektedir.

 

 

Öte yandan, ABD'li yaptırım otoritelerinin sarraflık mekanizmasının kullanılmaması için çok ciddi uyarıları bulunmaktadır. Bu uyarıların göz ardı edilmesi durumunda gerçek veya tüzel kişilere yönelik yaptırım ihtimali ortaya çıkmaktadır.

 

Banka kanalıyla bu parayı ülkemize getirebilir miyim?

 

Ülkemizdeki bankalar yaptırım uygulanan bir alanda para transferine aracılık etmez.

 

İkinci bir şirket kursam veya kurdursam, faturayı ona kessem, o şirket İran'a ihracat yapsa olur mu? Malı İran'a göndermeden başka bir ülkedeki firmaya göndersem, yaptırımlardan etkilenmez miyim?

 

ABD, ilk veya ara satıcının son kullanıcı kontrolünü (end user) hem TR'de hem İran'da yapmasını beklenmekte, İran'la iş yapan firmalardan basiretli bir tüccar gibi davranmasını istemekte, bilmiyordum mazeretine sığınmasını kabul etmemektedir. Malı başka bir ülkeye gönderip, oradaki aracı şirket vasıtasıyla İran'a geçişini sağlasanız bile ABD tarafından yaptırımlara ilişkin olarak nihai kullanıcı sorgulaması yapmış olmanız yine beklenir.

 

ABD yaptırımları kaç yıl geriye dönük olabiliyor?

 

ABD'nin yaptırımlara ilişkin işlemlerinde konu işlemin herhangi bir koğuşturma veya soruşturmaya tabi olmaması kaydıyla beş yıllık zaman aşımı bulunmaktadır. Bununla birlikte, yaptırımın konusuna göre zaman aşımı süreleri değişebilmektedir.

 

Specially Designed Nationals and Persons (SDN) Listesi Nedir?

 

ABD, İranlı bazı kişi, şirket ve kurumları SDN adı verilen listeye eklemekte ve bu kişilerle ticari işleme girişen üçüncü ülke vatandaşlarına da yaptırım uygulayabilmektedir. Firmaların işlem yaptığı muhataplarının da SDN listesinden kontrol etmesi önerilmektedir. SDN Listesinin haricinde de yasaklı kişi ve kurum listeleri bulunmaktadır.

 

İran'da  mukim  Ticaret  Müşavirlik  veya  Ataşelikler  SDN  listesi  kontrolü

yapabilir mi?

 

Müşavirlik ve Ataşeliklerin böyle bir hizmeti bulunmamaktadır. Bu hizmet için kapsamlı yazılım hizmeti temin eden firmalar bulunmaktadır. Firmaların İran'la ticarete aracılık eden bankaların yaptırımlara uyum bölümleriyle temasa geçmesinde fayda olabilir.

 

Yukarıdaki   sorulara   ilişkin   tüm  bilgileri   geniş   bir   şekilde   nereden   elde

edebilirim?

 

Aşağıdaki bağlantıda ABD yaptırımları, ssektör raporları ve firma listelerine ilişkin tüm bilgiler bulunmaktadır. Takıldığınız hususlarda Müşavirlik ve Ataşeliklerimizle [email protected],   [email protected]  ve   [email protected]  üzerinden  tekrar temasa geçebilirsiniz.

 

seafoodplus.info

Ayrıntılı ve net bilgi için :

ÜLKE

ŞEHİR

ŞARİN / ATAŞENİN

ADI SOYADI

ADRES

YEREL TELEFON NO

IP TELEFON

FAKS NO

E-MAIL

 

 

Ersay CETE

Gümrük Ataşesi

 

 

 

 

[email protected]

 

 

 

 

 

 

İRAN

 

 

TAHRAN

Abdullah OSKAY

Ticaret Müşaviri

Turkish Embassy Office of the Commercial Counsellor Ferdowsi Ave. No TEHRAN   / IRAN seafoodplus.info

 

00 98 21 33 91 35 92

00 98 21 33 92 62 46

 

 

0 82 88

 

 

00 98 21 33 92 49 52

 

 

[email protected]

 

 

TEBRİZ

 

Turkish Embassy Office of the Commercial Counsellor

Kuye Vale Asr, Khiyabani Forughi, Kuçe-i Farhangian No:8

seafoodplus.info TEBRIZ / IRAN

seafoodplus.info Doğubayazıt, AĞRI / TÜRKİYE

 

 

00 98 41 75 82

 

 

0 81 69

 

 

00 98 41 75 83

 

 

[email protected]

 

 

URUMİYE

Ersin ÖZDEMİR

Ticaret Ataşesi

Turkish Consulate General Office of the Commercial Attache

Khayabane Shahid seafoodplus.infoi No

ORUMIEH / IRAN

 

 

00 98 44

 

 

0 81 61

 

 

00 98 44

 

 

[email protected]

Bekir Sıddık KIZMAZ Ticaret Ataşesi

Son günlerde İran ve İran’a uygulanan ambargolar, uluslararası arenada gündem konuları arasında yer alıyor. Bilindiği üzere, İran’ın nükleer çalışmalarını barışçıl amaçlar için kullanacağı inancına varan Birleşmiş Milletler, yaptırımların kaldırılması kararını almıştı. Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması ve Kapsamlı Ortak Eylem Planı (Joint Comprehensive Plan of Action) (kısaca “KOEP”), uluslararası anlamda hukuki çerçeveyi belirleyen anlaşmalar olarak ön plana çıkmıştı.  Uygulanan yaptırımların kaldırılması ve dünya ekonomisine entegrasyonu ile yeni ve ilgi çekici bir Pazar olarak ön plana çıkan İran, pekçok şirketin de radarında yer almaktaydı.

Hatırlanacağı üzere, Avrupa Birliği’nin İran’ın nükleer programı ile ilgili sözlerini tuttuğu ve bu çerçevede uygulanan ekonomik ve finansal yaptırımların kaldırılması gerektiği görüşüne rağmen  ABD, Avrupa Birliği ülkelerinden Fransa, İngiltere ve Almanya’nın taraf olarak yer aldığı  Kapsamlı Ortak Eylem Planı’ndan tek taraflı çekilme kararı almış ve böylece  uluslararası dengeler değişmiş ve İran ile ticaret yapmakta olan şirketlerin ticari ilişkileri ve uygulamalarının ne yönde seyredeceği de yeniden gündeme gelmiştir.

ABD’nin birinci yaptırım paketinin 7 Ağustos tarihinde, ikinci yaptırım paketinin 5 Kasım ’de uygulamaya konulması öngörülmüş, birinci yaptırım paketine göre İran hükümetinin ABD doları satın alması, altın ve değerli madenlerle ticaret yapması yasaklanmış ve çelik, kömür, alüminyum ticaretine ve otomotiv sektörüyle havacılık sektörüne yaptırım getirilmiştir. ABD’ye İran’ın el yapımı halı ve gıda ürünlerinin ihracatı ise yasaklanmıştır. İkinci yaptırım paketi ile gemicilik sektörü, petrol ihracatı ve İran Merkez Bankası üzerindeki yaptırımlar devreye girmiştir. İran ekonomisi için hayati önemi olan petrol ve ürünlerinin satışına yaptırımlar da ikinci yaptırım paketi dahilinde yer almaktadır. Bu yaptırımlar dünyada 4. büyük petrol rezervine sahip olan İran için yıllık petrol gelirinin yarisindan aza (50’den fazla) düşmesi anlamına gelmektedir.

İran’a uygulanan yaptırımların üçüncü ülkelere etkileri ise kaçınılmaz görünmektedir. ABD’nin İran’dan petrol alımı konusunda en çok etkilenecek ülkelere geçici muafiyet verileceğini belirtmesinin ardından  muafiyet verilen 8 ülke arasında Türkiye, Çin, Hindistan, Güney Kore, İtalya, Yunanistan, Japonya ve Tayvan yer almaktadır. Muafiyet verilen ülkelerin de petrol alımlarını kademeli olarak düşürmeleri beklenmektedir.

Anlaşmaya taraf olan  üç AB ülkesi (A3/AB+2), İran ile AB Hukuku ve BM Güvenlik Konseyi kararı uyarınca meşru ticaret yürütmekte olan  Avrupa firmalarını, koruma konusunda somut adımlar atacaklarını belirtmişlerdi. Bu amaçla AB, İran ile yaptırımlar sebebiyle güçleşen finansal işlemleri yürütmede bir yöntem olarak özel amaçlı bir şirket (SPV) kurulması fikrini gündeme getirdi.

Avrupa Parlamentosu’nun Kasim tarihli, İran ile ticaret icin SPV kurulmasının arka planını, gerekçesini ve ana hatlarıyla çalışma şeklini ele aldığı kısa yazısına göre, 24 Eylül tarihinde ABD dışındaki anlaşmaya taraf ülkeler bir ortak açıklama yaparak İran’ın petrol dahil olmak üzere ihracatıyla ilgili olarak ödemelerin gerçekleştirilebilmesi için alternatif çözüm arayışında başta SPV kurulması olmak üzere çesitli ödeme metodlarının araştırılması ve geliştirilmesi kararı aldıklarını belirttiler. Buna göre Avrupa firmalarının İran ile ticari ilişkilerini devam ettirebilmeleri için finansal işlemleri üzerinden yapabilecekleri bir tüzel kişilik (hukuki varlık) oluşturulacaktı ve bu mekanizmanın anlaşmaya taraf olmayan ancak destek veren diğer ülkelerin de kullanımına açık olması düşünülmüştü. (Ancak ABD tarafından, kurulması planlanan bu mekanizmanın olumlu karşılanmayıp, hayal kırıklığı yarattığı açıklaması gelmişti)

Kurulması planlanan SPV’nin, Avrupa firmaları ve İranlı ticaret ortakları arasındaki ticaretin Amerikan otoritelerinin takibine imkan vermeyecek şekilde dizayn edilmesi ve böylelikle yaptırımlara takılmaması öngörüldü. Bir kredi hesabı oluşturulacak ve basitçe söylemek gerekirse takas sistemine benzer bir sistem geçerli olacak, örnegin İran petrol ihracatı karşılığında ihtiyacı olan ürün veya teknolojiyi alabilecekti. Ödemelerin sistemli bir şekilde yürütülebilmesi, oluşturulacak bir banka lisansı sistemi vasıtasıyla gerçekleştirilebilecek, önemli ekonomik projeler söz konusu olduğunda SPV’nin ihracat kredisi temin etmesi de söz konusu olacaktı.

Avrupa Parlamentosu’nun SPV ile ilgili tanıtım yazısına göre, halihazırda ABD yaptırımları dahilinde sayılmasa da İran ile ilaç ve yiyecek ticareti yapılmasında da yeni kurulacak mekanizmanın olumlu etkisinin beklendiğini görüyoruz. Her ne kadar yapılan açıklama sırasında yaptırımlar ilaç ve yiyecek konularını kapsamıyor da olsa, Avrupa bankalarının herhangi bir tereddüt oluşması durumunda banka işlemlerini durdurması ve bu durumdan İran’a yapılacak insani işlemlerin de zarar görmesi ihtimaline karşılık yeni mekanizmadan bu durumun önüne geçilmesinde fayda beklendiği anlaşılıyor.

Merkezinin yeri ve katılımcıları henüz netleşmeyen SPV’nin Kasım tarihinde kurulması düşünülmesine rağmen şu ana kadar mekanizmanın faal hale geçmediğini ancak hayata geçirmek için AB Yüksek Temsilcisi ve anlaşmaya taraf AB ülkelerinin yoğun bir mesai içinde olduklarını görmekteyiz.

Türkiye ve İran arası ilişkilerde İran’a yaptırımların Türk lirasıyla ticareti gündeme getirdiğini görüyoruz. Ayrıca bazı analistlere göre yaptırımlar arttıkça İran için Türkiye’nin önemi de artmakta. İran’ın komşusu olarak Türkiye’nin yaptırımlardan fazlasıyla etkilenmesi söz konusu olduğu için Türkiye’nin gereken önlemleri alacağı, bu aşamada Türk şirketlerine görev düşeceği, yapılan analizler arasında yer alıyor.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-İran İş Konseyi’nin (Konsey) Ekim tarihinde Tahran’a yaptığı ziyaret sırasında iki kardeş ülke arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesi, ekonomik ilişkilerin daha ileriye götürülmesi ve yıllık ticaret hacminin 30 milyar dolara çıkarılması gibi hedefler konuşulmuştu. Bunun için yapılması gerekenler arasında  gıda, içecek ve tıbbi cihaz sektörlerinde İran’ın yapacağı ithalat için Türk firmaların İran Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsat almaları gerekliliği ve bunda yaşanan sorunlara ve çözüm önerilerine değinildiğini görüyoruz. İki ülke arasındaki Tercihli Ticaret Anlaşması (TTA) ile Türkiye’ye tanınan taviz kapsamında   ürünün yer aldığını ancak İran’ın ithalat yasakları uyguladığı üründen 61 tanesinin bu gruba girdigi ve dolayısıyla ulaşılabilecek ticaret hacmine tam anlamıyla ulaşılamadığı anlaşılıyor. Bunun için İran’dan ithalat yasakları ile ilgili uygulamasını  tekrar gözden geçirmesi ve TTA kapsamındaki ürünler için bu yasağın kaldırılması konusu Türk tarafının getirdiği önerilerden biri olarak göze çarpıyor.

Konsey’in Tahran ziyaretinde iki ülke arasındaki turizmin geliştirilmesine dair önerilerin ve yapılan çalışmaların da ele alındığını anlıyoruz. Türkiye’de AB’ye ihracat yapmak isteyen İranlı firmalar için önemli işbirligi fırsatları bulunduğunun ve İranlı firmaların Türkiye’ye özellikle gayrimenkul sektöründe yatırım yapmalarının beklendiğinin de ele alınan konular arasında olduğunu görüyoruz.

İran tarafının Konsey ile yaptığı görüşmelerde TTA’nın önemini vurguladığını, ambargolar sebebiyle özellikle lojistik anlamda sıkıntılar çektikleri için Türk limanlarının kullanımına daha cok ihtiyaç duyduklarını, ticarette yerel para birimi kullanılabilmesi için Türk bankalarının harekete geçmesini beklediklerini ve iki ülkenin de güçlü oldukları otomotiv sektoründe ortak fuarlar düzenlenmesinin gerekli olduğu şeklindeki bazı düşünce ve önerilerini paylaştıklarını görüyoruz.

Ambargolar karşısında AB’nin ve Türkiye’nin atacağı adımları yakından takip ediyor olacağız. Her geçen gün yeni gelişmelerin yaşandığı bu ortamda, gelişmelerin ne yönde ilerleyeceği ve yasaklara karşı nasıl bir politika oluşacağını göreceğiz. Türkiye’nin İranlı şirketlerin yatırımları için bir cazibe merkezi haline getirilebileceği kanısındayız.

@Kesikli Hukuk Bürosu

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir