İranlı genç kadın Mahsa Amini'nin polis nezaretinde ölümünün ardından patlak veren protestoların baskısı altında kalan yetkililerin, ayrılıkçı Kürtleri sorumlu göstermeye çalıştığı belirtiliyor.
Ülke çapında protestolar sürerken İran çevik kuvvet polisi, "diktatöre ölüm" sloganları atan protestoculara karşı çarşamba günü Tahran'ın ana meydanlarında konuşlandı.
Kürtlerin yoğunlukla yaşadığı kuzeybatıdaki Sakiz şehrinde doğan 22 yaşındaki Amini, İslam Cumhuriyeti'nin katı kıyafet kurallarını uygulayan ahlak polisi tarafından 13 Eylül'de Tahran'da tutuklandı.
Amini'nin üç gün sonra komaya girmesinin ardından hastanede ölmesi, yetkililerin 'da benzin fiyatlarındaki artışa karşı protestoları bastırmasından bu yana İran sokaklarında yaşanan en büyük muhalefet gösterisini ateşledi.
Artan ölü sayısı ve güvenlik güçlerinin göz yaşartıcı gaz, sopalar ve bazı durumlarda gerçek mühimmat kullandığı müdahalelerine rağmen, sosyal medyada yayınlanan videolar, İranlıların İslami düzenin kırk yılı aşkın iktidarının sona ermesi çağrısında bulunduğunu gösteriyor.
Protestolar yaklaşık iki haftadır devam ediyor ve Tahran'dan güneydoğudaki Çabahar limanına kadar İran çevresinde en az 80 şehir ve kasabaya yayılıyor.
Tahran'ın Ekbatan semtinde protestoculara ait Twitter hesabından yayınlanan bir videoda, "Savaşacağız, öleceğiz, İran'ı geri alacağız" sloganları attığı görülüyor.
Çabahar'dan bir başka video, çevik kuvvet polisinin protestocuları dağıtmak için göz yaşartıcı gaz attığı sırada "Ayetullah Ali Hamaney'e ölüm" sloganının yükseldiğini gösteriyor.
Devlet medyası, protestolar sırasında polis ve hükümet yanlısı bir milis de dahil olmak üzere 41 kişinin öldüğünü açıkladı. İranlı insan hakları grupları ise bu sayıların çok daha yüksek olduğunu belirtiyor.
İran'da ülke çapında gösteriler günlerdir devam ederken, devlet haber ajansı IRNA, Devrim Muhafızları'nın kuzey Irak'ın Kürt bölgesindeki militan hedeflere füze ve drone saldırıları düzenlediğini bildirdi.
İranlı bir Kürt muhalefet partisi olan Komala yetkilileri birkaç ofislerinin vurulduğunu, can kaybı ve maddi hasar meydana geldiğini açıkladı.
Analistler hali hazırda İran'ın Kürt unsurları kışkırtıp, çıkan protestoları Kürtlerin bir planı olarak sunma peşinde olacağını tahmin ediyordu.
İranlı yetkililer, silahlı Kürt muhalifleri, özellikle İran'daki 10 milyondan fazla Kürt'ün çoğunun yaşadığı kuzeybatıda, ülkedeki huzursuzluğu ateşlemekle suçlamaları gecikmedi.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri, İran'ın din adamlarını "düşünce, ifade, barışçıl toplanma ve örgütlenme özgürlüğü haklarına saygı duymaya" çağırdı.
Amini'nin ölümü yaygın uluslararası kınamalara yol açarken, İran huzursuzluktan "dış düşmanlarla" bağlantılı "haydutları" sorumlu tuttu. Tahran, ABD'yi ve bazı Avrupa ülkelerini, İslam Cumhuriyeti'ni istikrarsızlaştırmaya çalışmak için huzursuzluğu kullanmakla suçladı.
İran’da ’lerin başında iktidara gelen ve ’a kadar devam eden Pehlevi Hanedanı, uyguladığı Batılılaşmacı modernleşme programıyla birçok farklı etnik ve sosyal yapıdan oluşan İran toplumunu tek dili, kültürü ve siyasi otoritesi olan bir ulus devlete dönüştürmeye çalışmıştır. Bu modernleşme programı, bir yandan seküler bir toplum oluşturma hayali taşırken bir yandan da merkezî yönetimi güçlü bir ulus devlet kurmaya odaklanmıştır. Bu değişim çabalarına istinaden hükümetin yürürlüğe koyduğu siyasi ve toplumsal dönüşüm programları, ülkedeki geleneksel dindar yapılarla birçok etnik grubun direnç oluşturmasını da beraberinde getirmiştir.
İşte, İran’ın modernleşme, iç gerilimler ve devrimler sürecinde yaşadığı dönüşüme bağlı olarak İran Kürtlerinin durumu da bu açıdan diğer bölge halkları ile karşılaştırıldığında oldukça dikkat çekici tarihsel özellikler taşımaktadır. İran, Kürt etnik grubunun yüzyılda devlet kurduğu tek coğrafya olmuştur.
İkinci Dünya Savaşı’nın kaotik koşulları altında İngiltere ve Sovyetler Birliği işgallerini yaşayan İran’ın Mahabad bölgesinde, Gazi Muhammed ve arkadaşları tarafından 22 Ocak ’da Çarçıra Meydanı’nda Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin kuruluşu ilan edilmiştir.
Yapılan seçim sonucunda cumhurbaşkanlığına getirilen Gazi Muhammed, 13 bakandan oluşan bir kabine kurarak, küçük devletinin altı maddeden oluşan varlık amacını şöyle sıralamıştır:
Mahabad Kürt Cumhuriyeti, Kasım ’te Sovyetlerin desteğiyle kurulan Azerbaycan Millî Hükümeti ile iyi ilişkiler içerisinde olmuş ve 3 Mayıs ’da taraflar arasında bir anlaşma imzalanmıştır. Bu anlaşmaya göre, Kürtlerin çoğunlukta olduğu Azerbaycan topraklarında Kürt yönetimi temsilcileri, Azerilerin çoğunlukta olduğu Kürt topraklarında ise Azeriler arasından temsilciler bulundurulması kararlaştırılmıştır. Ayrıca iki hükümet arasında, ekonomik sorunlarla ilgilenecek bir Birleşik Ekonomi Komitesi oluşturulması konusunda da anlaşılmıştır. Yine gereklilik durumunda karşılıklı askerî yardım yapılmasına ve İran hükümetiyle yapılacak bütün görüşmelerin her iki hükümetin de onayı alındıktan sonra yürütülmesine karar verilmiştir.[1] Ancak savaşın bitmesinden bir süre sonra, Sovyetler Birliği İran topraklarından çekilince, İran ordusu 31 Mart tarihinde Mahabad’a girerek yönetime son vermiş ve Cumhurbaşkanı Gazi Muhammed, Başbakan Hacı Baba Şeyh ve Savunma Bakanı Muhammed Hüseyin Han Seyfi, cumhuriyetin ilan edildiği yer olan Çarçıra Meydanı’ında asılarak idam edilmiştir. Yalnızca 11 ay sürmesine rağmen Mahabad Kürt Cumhuriyeti bu kısa süre zarfında kurumsallaşma adına önemli bir ilerleme kaydetmiştir. ’den itibaren de Mahabad’da kurulan yeni örgütler, İran yönetimine karşı tekrar mücadeleye başlamıştır.
Aslında, yılında İran’da kurulan Kürdistan Özgürlükçü Örgütü adlı gizli yapılanma, ’de geniş bir kitleye ulaşarak Kürdistan Yeniden Diriliş Örgütü (KOMELEY JK) adını almıştır.[2] Örgütün kurucularının büyük bölümünü, bölgenin ileri gelen zengin tüccar ve muhafazakâr kanaat önderleri oluşturmuştur. İran içinde yaklaşık olarak üç yıl boyunca faaliyetlerini gizli bir şekilde yürüten KOMELEY JK, geniş bir tabanda örgütlendikten sonra da resmiyet kazanmak ve daha modern bir siyaset yapmak amacıyla 16 Ağustos ’te İran Kürdistan Demokrat Partisi’ne (İKDP) dönüşmüştür. İKDP, Marksist sol eğilimde olmasına rağmen dönemin önemli Sünni din adamlarından biri olan ve aynı zamanda Mahabad Devleti’nin de başkanı olan Gazi Muhammed’in partinin başına geçmesiyle hızlı bir ilerleme kaydetmiştir.
Ancak yılındaki operasyonla Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin ortadan kaldırılması, İran’daki Kürtler açısından yeni bir dönem başlatmış ve özellikle yılından sonra İran’daki Kürt siyasi hareketi daha uzlaşmacı bir eğilim içine girmiştir. İKDP, yılındaki İslam Devrimi’ne kadar, Şah dönemi boyunca, barışçıl ve uzlaşmacı bir politika izlemeye çalışmıştır. Her ne kadar İKDP İran’da Kürt partisi olarak tekeli elinde bulunduruyor görünse de radikal solcu bir grubun öncülük ettiği İran Kürdistan Devrimci ve Emekçi Partisi (KOMELE), ’dan itibaren Kürt milliyetçiliği ve komünizm idealleri uğruna çalışan önemli bir alternatif olmuştur. Özellikle çiftçiler ve işçiler tarafından oldukça desteklen KOMELE, ’den sonra İran’ın Kürt bölgelerinde siyasi ve sosyal gücünü artırmıştır.
yılındaki devrimin ardından Humeyni, İKDP ve KOMELE’nin nüfuz ettiği yerlere geniş çaplı operasyonlar düzenleyerek buraları kontrol altında tutmayı hedeflemiştir. İran-Irak Savaşı sırasında Saddam Hüseyin’i destekleyen İKDP ve KOMELE, ’te ellerindeki tüm bölgelerin kontrolünü kaybetmiştir. Humeyni’nin merkezî otoriteyi güçlendirip ayaklanmaları bastırmasından sonra da Kürtlerin önemli siyasi liderlerinden biri olan Kasımlo Avrupa’ya sığınmak zorunda kalmıştır.
İran ile görüşmelere önem veren Kasımlo, Tahran’dan gelen bir heyetle görüşmeyi kabul ettiği Viyana’da, 13 Temmuz tarihinde, İranlı bir grup tarafından öldürülmüştür. Kasımlo’nun öldürülmesinden sonra İKDP Genel Sekreteri olarak göreve başlayan Sadık Şerefkendi de üç yıl sonra, 18 Eylül ’de Berlin’de uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmiştir. Her ne kadar Tahran yönetimi suikastları üstlenmese de Almanya’da üç yıl süren dava sonunda suçlu bulunmuş, ancak suikastla ilgili hiç kimse tutuklanmamıştır.
İran-Irak Savaşı’nın bitişi ve İran’ın her iki partinin nüfuzundaki bölgelerde kontrolü sağlaması ile birlikte, komşu Irak topraklarına taşınan İKDP ve KOMELE, ’dan sonra Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) kontrolündeki yerlerde pasif bir döneme girmiştir. Kasımlo ve Şerefkendi’nin öldürülmelerinden sonra İKDP Genel Sekreteri olarak seçilen Mustafa Hicri, parti içindeki farklı ideolojik çatışmalardan dolayı bölünmeyi durduramayınca, Halid Azizi önderliğindeki bir grup partiden ayrılma kararı alarak Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) adında yeni bir parti kurmuştur.
Tüm bu kargaşanın içinde boş durmayan PKK, İran-Irak sınır bölgelerindeki varlığını güçlendirmek ve İKDP ve KOMELE’yi tasfiye etmek için yılında Kürdistan Özgür Yaşam Partisi’ni (Partîya Jîyana Azad a Kurdîstanê-PJAK) kurmuştur.
Her ne kadar İran’ın iç kesimlerinde çeşitli faaliyetler gerçekleştirdiğini iddia etse de PJAK, İranlı bir örgüt olmaması ve terör listesinde yer alması gibi nedenlerden dolayı, bölgede etkin bir siyasi varlığa sahip olamamıştır. İKDP ve KOMELE, PJAK’ın PKK’nın uzantısı olması, sınır bölgelerinde kendilerine sorun çıkarması ve İran’daki Kürt siyasi hareketini terörize etmesi sebebiyle bu partiye olabildiğince mesafeli yaklaşmış ve birleşme çağrılarını dikkate almamıştır.
Bu dönemde farklı birkaç grup daha ortaya çıkma girişiminde bulunmuş olsa da İran sahasında Kürt siyasi hareketliği İKDP’nin belirleyici rolünü değiştirecek bir dönüşüm yaşamamıştır. ’dan ’ya kadar İran içerisinde ciddi herhangi bir askerî eylemde bulunamayan İKDP, son dönemde yaşanan gelişmeler üzerine 20 yıllık suskunluğunu bozmuştur. Partinin dillendirdiği dört temel istek, bölgedeki Kürt siyasi hareketlerinin ortak talepleri olarak gündemde yer bulmuştur. Bunlar; Kürtlerin yaşadığı bölgelerde etnik temele dayalı her türlü ayrımcılığa son verilmesi, Kürtçe eğitim hakkının resmî olarak kayıtsız şartsız kabul edilmesi, Kürtlerin yoğun yaşadığı bölgelerdeki devlet görevlilerinin ve bürokratların en azından bir bölümünün bölgedeki Kürtlerden oluşması ve İran Kürdistanı’nda otonom/federal yapının hayata geçirilmesidir.
İran’da yönetimin toplumsal yumuşamayı sağlamak adına Kürtlere karşı güvenlik eksenli politikalarında köklü bir değişiklik olmasa da Kürt açılımına yönelik birtakım politikalar açıklaması, Tahran yönetiminin Kürtlerle ilgili politikalarında önemli değişikliklere hazırlandığını göstermektedir.
Günümüzde, Türkiye’den sonra en kalabalık Kürt nüfusa sahip ülke olan İran’da Kürtlerin yaygın olarak yaşadığı İran Kürdistanı bölgesinin önemli şehirleri; Senendec, Kirmanşah, Sakız, Mahabad ve Urmiye’dir. Buralar dışında Tahran’da da ekonomik sebeplerle gelenlerin oluşturduğu küçük bir topluluk bulunmaktadır. İran’da Kürtlerin yaklaşık %75’i Sünni, %24’ü Şii olmak üzere büyük bölümü Müslüman’dır. Kürtler arasında çok küçük oranda Yahudi, Hristiyan ve heterodoks gruplar da bulunmaktadır. İran’daki Kürt nüfusun sayısı tam olarak bilinmemekle birlikte, ülke nüfusunun %10’unu teşkil ettikleri tahmin edilmektedir.
Türkiye ile sınır bölgelerinde Maku, Hoy ve Urmiye’ye kadar uzanan kuşakta genellikle Kurmanci, Urmiye’nin güneyine doğru uzanan Mahabad-Senendec arasındaki bölgede genellikle Sorani, Senendec’in güneyi ve güneybatısındaki bölgelerde de Kelhori, Havrami, Gorani ve Leki gibi lehçeler konuşulmaktadır, ancak lehçelere göre kesin bir bölge sınırı çizmenin de çok doğru olamayacağı ortadadır. Ayrıca İran Kürdistanı’nın bütün şehirlerinde ilk ve ortaokulda Kürtçe dersi zorunludur, üniversitelerde de Kürtçe bölümler bulunmaktadır.
İran’da Kürtler genellikle büyük şehirlerde inşaat işçisi olarak çalışırken, kırsal bölgelerde yaşayanlar tarım ve hayvancılıkla uğraşmakta, sınır bölgelerinde ise sınır ticareti yapmaktadırlar; küçük bir bölümünün de geçimini kaçakçılıktan sağladığı bilinmektedir.
İran’da ekonomik yapı esas itibarıyla petrol ve doğal gaz ihracatına dayandığından, son dönemde petrol fiyatlarındaki düşüş, ’li yıllardan bu yana uygulanan ambargo ve yaptırımlarla birleşince, ülke ekonomisi için büyük bir yıkıma dönüşmüştür. Bu yıkım tüm İran halkı ile birlikte Kürt azınlığı da etkilemiş ve bölgeler arasındaki kalkınmış farkı daha da artmıştır.
Son dönemde İran’da yönetimin toplumsal yumuşamayı sağlama konusunda birtakım adımlar atmaya hazırlandığı söylentileri, dikkatleri yeniden bu ülkede yaşayan Kürt azınlığın durumuna çekmiştir. Bölgesel ve uluslararası gelişmeler karşısında Kürtlere karşı güvenlik eksenli politikalarında köklü bir değişiklik olmasa da İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin üniversite eğitim programlarında Kürtçe dili ve edebiyatı bölümünün açılacağını duyurması ve Kürt açılımına yönelik birtakım politikalar açıklaması, Tahran yönetiminin Kürtlerle ilgili politikalarında önemli değişikliklere hazırlandığı yorumlarına sebep olmuştur.
İran'da Mahsa Amini'nin ölümü ardından başlayan protestolar üçüncü ayında devam ederken, son günlerde devletin müdahalesi ülkenin batısına daha çok Kürt nüfusun yaşadığı Kirmanşah, İlam ve Batı Azerbaycan'daki kentler ile Kürdistan bölgesine odaklanmış görünüyor.
İran'daki Devrim Muhafızları'nın eski komutanlarından milletvekili Muhammed Koseri, resmi İslam Cumhuriyeti Haber Ajansı'na bazı Kürt siyasi partilerini kastederek 'ayrılıkçılar' ile mücadele etmek amacıyla Kürdistan bölgesine kara birlikleri gönderildiğini söyledi.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Amirabdullahyan da bir açıklama yaparak Kürdistan Bölgesinde "76 terörist ve devrim karşıtı merkezin hareketlendiğini ve bölgeye İsrail ve Amerikan silahlarının sokulduğunu" iddia etti.
BBC Farsça Servisi tarafından doğrulanan sosyal medyadaki video paylaşımlarında Kürdistan bölgesindeki Sanandaj kenti üzerinde gezen askeri helikopterler görülüyor.
BBC Farsça Servisi editörlerinden Muhammed Veziri, bütün haberlerin bölgede resmen ilan edilmemiş fiili bir sıkıyönetim uygulandığına işaret ettiğini söyledi.
Kürdistan bölgesindeki Sanandaj Üniversitesi'nde oturma eylemi sürdüren öğrencilerin "Şehitler ölmez" sloganları attıklarını gösteren kayıtlar paylaşıldı.
Bir insan hakları kuruluşu son günlerde İran'ın Kürtlerin yoğun yaşadığı illerinde devlet güçlerinin protestolara müdahalelerinde en az 42 kişinin öldüğü yüzlercesinin de yaralandığını bildirirken, İran Kürdistan Partileri Koordinasyon Merkezi adlı yapılanma, bölge halkına destek amacıyla İran genelinde ulusal genel grev çağrısı yaptı.
İran'ın bir yandan da Kürdistan bölgesine komşu Irak'taki Kürt bölgelerine yönelik bombardıman yürüttüğü haberleri geliyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price bu konuda bir açıklama yaptı ve"Amerika Birleşik Devletleri, 20 Kasım ile 22 Kasım tarihleri arasında İran tarafından Irak'ın toprak bütünlüğünün ihlalini ve Irak'ın Kürdistan bölgesine yönelik olarak yürütülen ölümcül saldırıları şiddetle kınar" dedi.
İran resmi medyasında yer alan haberlere göre Devrim Muhafızları Kara Kuvvetleri'nin komutanı Muhammed Pakpur, Irak topraklarını üç kez hedeflediklerini doğruladı ve Kürdistan Özgürlük Partisi PAK'a ait hedefleri vurduklarını söyledi.
Pakpur Irak'ın kuzeyindeki Kürdistan bölgesi halkına hitap ederek, İran İslam Cumhuriyeti'ne muhalif silahlı Kürt güçlerinin "merkezleri ve üslerinden uzak durmaları ve bu bölgeleri tahliye etmeleri" çağrısında bulundu.
Muhammed Pakpur "İran karşıtı" diye nitelediği gruplara karşı kuzey Irak'ta kara harekatı planlarını sürdüreceklerini söyledi.
İran'da hükümet tarafından bu açıklamalar gelirken Kürdistan bölgesinde Kürt partileri de ortak bir açıklama yaparak İran halkını Perşembe günü ülkenin her yanında, "Kürdistan halkına destek vermek amacıyla" genel greve çağırdılar.
Kürt partilerinin oluşturduğu "Kürdistan Partileri Koordinasyon Merkezi" tarafından yapılan açıklamada "Rejim, Kürdistan'da günlerdir bütün gücüyle kan döküyor ve katliam yapıyor" mesajı verildi.
Açıklamada "İran'daki ulusal ayaklanma ancak halkın bütün kesimlerinin birliği ve birbirine desteği ile başarıya ulaşabilir" çağrısı da yer alıyor.
Açıklamada "Biz İran Kürdistan Partileri Koordinasyon Merkezi olarak siyasi örgütlere, sivil toplum eylemcilerine ve her kesimden insanlara Perşembe günü Kürdistan'ın savaşan halkını desteklemek ve bu birliği güçlendirmek için genel grev çağrısı yapıyoruz" denildi.
İran'da Kürdistan bölgesi ve diğer Kürt illerindeki durumu izleyen Hengaw adlı insan hakları kuruluşu, son bir hafta içinde 42 kişinin öldürüldüğünü, ölümlerin çoğunun Bukan, Cavanrud ve Sanandaj'da olduğunu bildirdi.
Kürdistan İnsan Hakları Ağı da Kasım ayı içinde ülke çapında gösterilerde öldürülen Kürtlerin sayısını 98 olarak veriyor.
Sosyal medya paylaşımlarında bugün Sanandaj Üniversitesi öğrencilerinin oturma eylemi, Andimeşk, Mahabad, Darbukan, Cavanrud gibi kentlerde göstericilerin üzerine ateş açıldığı, Kamiyaran'da Devrim Muhafızları'nın 16 yaşında bir genci göğsünden vurarak yaraladığı, yer yer esnafın kepenk kapattığı ve bazı işyerlerinde işçilerin iş bıraktığı haberleri öne çıkıyor.
Peki İran'da başını örtüş şekli nedeniyle gözaltına alınan Mahsa Amini adlı genç kadının ölümü ardından başlayan ve ülke geneline yayılan protesto hareketinin ivmesi yavaşlıyor mu?
Gazetecilik faaliyetlerinin serbestçe sürdürülemediği ülkeden bağımsız kaynaklar bulup haber almak kolay değil.
Ancak BBC Farsça Servisi, sosyal medya doğrulama ekibiyle adım adım, bölge bölge gelişmeleri aktarmaya çalışıyor.
BBC Farsça editörlerinden Muhammed Veziri "hareketin ivmesinin yavaşladığı gibi bir ifadeyi kullanmak istemiyorum. Bunu söyleyemeyiz. Ama şunu söyleyebilirim. Rejimin kullandığı yöntemlerin etkili olduğuna dair bazı göstergeler var" diyor.
Veziri bunu şöyle açıklıyor:
"Devlet, yerine göre tutuklamalar, tehditler ya da korkutma gibi yöntemler kullanarak, farklı bölgelerde ve kesimlerdeki protestoların birbiriyle ilişki kurmasını, bir araya gelerek birlikte hareket etmesini engellemeye çalışıyor.
"Buna rağmen farklı bölgelerdeki protestoların yavaşladığını söyleyemeyiz. Bazı bölgelerde dükkanlar kapanıyor, bazı üniversitelerde öğrenciler, bazı fabrikalarda işçiler protestoları desteklerini gösteriyorlar. Ama özellikle de ülkenin batısında Kürtlerin yoğun yaşadığı İlam, Kirmanşah ve Batı Azerbaycan bölgelerindeki şehirler ve Kürdistan bölgesinde protestolar ve devletin müdahalesi çok şiddetli. Bu da söylediğim gibi protestoları yerelleştirmek ve birbirinden izole etme taktiğinin bir parçası gibi görünüyor."
Türkiye'de yaşayan siyaset bilimci İran uzmanı Arif Keskin de bu görüşe katılıyor. "Bir plan yapmışlar ve önce Kürdistan, sonra Belucistan ve sonra da Tahran'a odaklanacaklarını sanıyorum. Bir bölgedeki protestoları bastırırlarsa diğerlerinin de korkacağını, umudunu kaybedeceğini, geri çekileceğini düşünüyorlar" diyor.
Keskin, protestoların bugünden yarına bastırılabilir gibi görünmediğini ekliyor.
Arif Keskin de gösterilerin geleceği konusunda öngörüde bulunmanın çok zor olduğunu söylüyor ama İran'daki protestoların, başından beri, sürekli bir yükselişten ziyade gel-gitler halinde devam ettiğini, bazen bir kaç gün sessizlik sonra aniden patlama şeklinde yeni eylemlerle devam ettiğine dikkat çekiyor ve "Genel olarak baktığımda zayıfladığını düşünmüyorum. Tersine büyüyor yeni yerlere ve kesimlere yayılıyor" diyor.
"Biz sadece protestocuları görüyoruz" diyen Keskin, "Toplum kimi haklı görüyor, psikolojik olarak kimi destekliyor, bu da çok önemli" diyerek gösterilerin genel olarak halk nezdinde meşruiyet ve sempati kazandığını gösteren bir çok işaret olduğunu ifade ediyor. İran milli futbol takımının Katar'daki maçta milli marşı söylemediğini, takım kaptanının "Halkımızın mutlu olmadığını biliyoruz" açıklaması yaptığını örnek vererek, "Arkalarında halkın desteğinin olduğunu bilmeseler böyle bir çıkış yapamazlardı" diyor.
ran’da 17 Eylül’den beri devam eden gösteriler bütün ehirlerde kayda geçse de Kürdistan özel olarak gözetim altnda. Öfkenin kayna da muhatab da bölgeye ayn pencereden bakyor. Ölümüyle sokaklar alevlendiren 22 yandaki Mahsa ‘Jina’ Emini’nin Sakz ilçesinden bir Kürt olmas; Farslar, Azeriler, Beluclar ve Araplar dahil farkl etnik gruplardan ranllarn “Jin, Jiyan, Azadi” (Kadn, Yaam, Özgürlük) slogann benimsemesi; bunlarn ötesinde bamszlk ya da özerklik talepleriyle siyasal bir hafzaya sahip olmas Kürdistan’n öne çkmasnda üç sebep.
’de Bedirhan Bey isyan, ’de eyh Ubeydullah isyan, ’de smail Sinko isyan, ’da Mahabad Cumhuriyeti, ’de özerklik isyan tarihsel hafzay canl tutan birer kilometre ta. Fakat rejim de Kürt ban kurarak ayrlkç bir görüntü yerletirmek istiyor.
çileri Bakan Ahmed Vahidi, "Bu isyan, sabkas berbat ayrlkç KOMALA, KDP ve PJAK örgütlerince tertip edilmitir" dedi. Dileri Sözcüsü Nasr Kenani de olaylardan “ulusal güvenlii tehdit eden ayrlkç terörist gruplar” sorumlu tuttu. Valiler de ayn eyi tekrarlyor.
Gösterilerin örgütsüz ve lidersiz olduu, kendiliinden tetiklendii, kadn, genç ve çocuklarn öne çkt ve bütün bölgeleri sard düünüldüünde rejim, orantsz olarak Kürt partilere kredi çkyor. Bu ileri düzeyde iddete meruiyet kazandrmak için zemin hazrl olarak da görülebilir.
Genel izlenim Irak Kürdistan’na “ihraç edilmi” örgütlerin kitle hareketlerinin lokomotifi olmasalar da inisiyatif gelitirme, etkinlik kazanma ve taban geniletme çabas içinde olduklar yönünde.
“Jin, Jiyan, Azadi”nin Apo'cu Kürtlerin slogan olmas PKK’nin ran uzants Kürdistan Özgür Yaam Partisi’ne (PJAK) hem meruiyet hem taban kazanmak için altn bir frsat sundu.
ran Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve ran Kürdistan Devrimci Emekçiler Topluluu (KOMALA/KOMELE) de ien bu rüzgarda kanatlanmak istiyor. srail’den “gizli görev” almaya gönüllü Kürdistan Özgürlük Partisi’ni (PAK) de eklemek lazm.
Kürtler Sine’nin (Senendec) merkez olduu Kürdistan Vilayeti dnda Bat Azerbaycan, lam ve Kirmanah vilayetlerinde yayor. Safeviler döneminde snrlar Özbeklerden korumak için göç ettirilen Kürtlerin yaad Kuzey Horasan Vilayeti’nde yayor. Ayrca Kazvin, Gilan ve Loristan vilayetlerinde Kürt nüfus mevcut.
Irak ve Suriye’de gördüümüz “geleneksel” Kürt partileri ile PKK’nin “yeni nesil” örgütlenmeleri arasndaki rekabet bütün keskinliiyle burada da tekrarlanyor.
KDP kadrolar kendilerini Mahabad Cumhuriyeti’ni kuran Kürt hareketinin mirasçs olarak görüyor. ’te kurulan KDP, ’den itibaren Kürdistan Özgürlükçü Örgütü olarak gizli faaliyet yürüten ve ’de Kürdistan Yeniden Dirili Örgütü adn alan hareketin devam.
Gazi Muhammed, ’da Çarçra Meydan’nda ilan ettii cumhuriyetin hedefini alt maddeye sdrmt: Otonomi, kamuda ve eitimde Kürtçe kullanm, yerel meclisin teekkülü, yöneticilerin yerel ahsiyetlerden seçilmesi, Azerbaycan halkyla birliktelik ve tek hukuk sistemi.
Dar bir bölgede kurulan cumhuriyet ngilizlerin denetimindeki Sakz, Sine ve Kirmanah gibi bölgeleri kapsamyordu.
11 ay sonra Sovyetler çekilirken ah’n ordular kolayca cumhuriyeti ykt. Cumhurbakan Gazi Muhammed, Babakan Hac Baba eyh ve Savunma Bakan Muhammed Hüseyin ayn meydanda idam edildi. te sarsc hafza bu!
’da sol ve milliyetçi kadrolarla ortaya çkan KOMALA, KDP’nin tekelini krd. devrimi Kürtler için de yeni bir frsatt. “ran için demokrasi, Kürdistan için özerklik” diyen KDP’nin 8 maddelik talepler listesinde Kürtçenin resmi dil olmas, idari özerklik verilmesi ve güvenliinin yerel güçlere braklmas öne çkyordu. Kürt partiler kültürel haklar garantileyen teklife raz gelmeyip özerklikte srar etti. Buna karn Ayetullah Humeyni, bir tarafta komünist korkusu yaayan Kürt aalar dier yanda gerilla savandan kaçm Sünni Kürtler ve Kirmanah’n ii Kürtlerini örgütleyerek Müslüman Kürt Pemergesi’ni kurup isyan bastrd. KOMALA ve KDP yeni rejim için “eytan partisi” ve “slam düman” idi.
Bugün de Kürt siyasi hareketleri bamszlk, federatif çözüm ve demokratik-kültürel özerklik talepleriyle ayryor.
Kürtlerin isyan tarihi hiçbir zaman düz bir çizgide ilerlemedi. Mahabad yklrken Irak tarafna geçmi olan Genelkurmay Bakan Mele Mustafa Barzani, Badat’a kar savanda dava arkadalarn asan ah Rza Pehlevi’yi yannda bulmutu. O vakit ranl Kürtler de ah’a kar uzlamac çizgiye geçmiti. ranl Kürtlerin elimine edilmesinden Barzani de sorumlu tutuldu. ’te ran-Irak arasndaki Cezayir Anlamas nedeniyle Tahran’n Kürtlere destei azalsa da hepten kesilmedi. sonras ran’da Kürtlerin mollalar tarafndan bastrlm olmas da, Irak tarafndaki Kürtlerin ran’dan himaye görmesini engellemedi. ran-Irak sava srasnda ranl Kürtler Badat’a, Irakl Kürtler Tahran’a bakyordu. ABD’nin devreye girdii ’den bu yana durum karmak bir hal alsa da Tahran’n Küdistan’daki gölgesi kaybolmad.
ran’a müzakere öneren KDP lideri Abdurrahman Kasmlo ’da Viyana’da Tahran’dan gelecek heyeti beklerken öldürüldü. Yerine geçen Sadk erefkendi ’de Berlin’de ayn akbete urad. Hafzada devamllk ite!
erefkendi’nin halefi Mustafa Hicri parti içindeki bölünmeleri durduramad. Halid Azizi partiden ayrlarak Kürdistan Demokrat Partisi’ni (KDP) kurdu. ki parti geçen eylülde yeniden birleti. syana be kala!
Bugün Sine, Sakz ve Merivan gibi yerlerde aktif olan KOMALA ise soldan saa parçaya bölünmü durumda. En soldaki (brahim Alizade) PJAK’la, en sadaki (Abdullah Muhtedi) monaristlerle ibirlii yapyor. ’den itibaren Irak Kürdistan’nda üslenen KDP ’da Devrim Muhafzlar ile girdii çatmalarla sessizliini bozdu. ABD’nin ran’a kar azami bask siyasetiyle çakan bir askeri trmant. KDP’nin Suudi Arabistan’a yaknlat bir dönemdi. Mesud Barzani’nin devreye girmesiyle Hicri’nin “Yeniden Uyan” hamlesi sönüverdi.
PJAK ise ’teki kuruluundan bugüne Güney Azerbaycan ve Kürdistan’n yan sra Kirmanah ve lam vilayetlerinde de örgütlenip dinamik bir a kurmay baard. PJAK’n Kuzey Horasan Vilayeti’nde aktif olduu söyleniyor. ’teki olaylarda Kirmanah ve lam’n Kürtleri mezhepsel saiklerle Kürt davasna biganeydi. Ancak ii ve Yarsan/Ehl-i Hak Kürtler arasnda örgütlenmeyi baaran PJAK oldu. PJAK’n Horasan, Gilan ve Kazvin’de de örgütlendii belirtiliyor. PKK’nin kayplar listesi üzerinde yaplan aratrmalara baklrsa ran’dan örgüte katlm oran yüzde 10 civarnda.
PKK’nin ’de Suriye’deki gelimelere bal olarak ran’la ‘zmnen atekes’ yapmas nedeniyle PJAK eylemsizlik dönemine geçti. Hemen öncesinde ran, PJAK kamplarn bombalamt. Atekes hali PJAK’n ran devletine çalt suçlamasna dayanak olageldi. Rakip Kürt partilerin elindeki en önemli koz bu. Bu algyla ran’n PKK’yi Türkiye’ye kar kulland suçlamas birbirini besliyor. Ayrca PJAK öteki Kürt partilere nefes aldrmamakla suçlanyor, Suriye’de olduu gibi.
Sadece KDP-KOMALA-PAK çizgisindeki Kürtler deil ran’n geri kalannda da PJAK’n ‘harici’ bir güç olduu algs bu hareketin önünde bir bariyer olarak duruyor. Bugün “Jin, Jiyan, Azadi” slogannn Farsça, Arapça ve Azerice olarak yanklanyor olmas bu algy ykacak önemli bir frsat olarak görülüyor. Ancak PKK’yi atekese iten koullar hâlâ geçerli olduundan PJAK da bir ikilem içinde: Bir taraftan tarihi frsat kaçrmak istemiyor. Ki aksi bir tavr rejime çalt algsn güçlendirebilir. Beri taraftan ran’a cephe açmann Irak ve Suriye’de de karl olacandan Tahran’a da baka bir görüntü vermek zorunda.
ran’la köprülerin yklp yklmad sorusu muallakta kalsa da PJAK bir deklarasyonla kendini ortaya koydu. Milliyetçi, mezhepçi ve merkeziyetçi anlaytan uzak durulmas ve ‘öz yönetim’ esasna dayal bir mücadele yürütülmesi çars yapt. Mezhebi paydalkla Kürt ulusal davasna uzak duran Loristan, lam ve Kirmenan’taki Kürtleri de direnie davet etti. Bir de PJAK tüm Kürdistani güçlerin alaca yeni bir karara dek Mahabad Cumhuriyeti’nin bayran ulusal bayrak ilan etti. Bu da tartma çkard; PJAK tarihsel miras gasp etmeye kalkmakla suçland.
Konutuumuz Kürt kaynaklar bütün Kürt partilerin silahl isyan dahil bütün seçeneklere göre hazrlk yaptn söylüyor. PKK tarafnda Suriye’de olduu gibi siyasi-askeri boluk olursa bunu dolduracak ekilde hazrlkl olma ihtiyacndan söz ediliyor. KOMALA ve KDP’nin de ran içinde dalk bölgelerdeki kamplar aktif hale getirdii öne sürülüyor. Ama hiçbir parti güvenlik güçleri, karakol ve valiliklere yönelik iddet eylemleriyle kendilerinin ilikilendirilmesini istemiyor. Bu eylemlerin potansiyel failleri olsalar da.
Kürdistan’da isyann silahl sürece dönümesi ihtimali konuulurken KDP lideri Mustafa Hicri Kürtlere iddetten uzak durmalar ve gösterilerin barçl olarak sürdürülmesi çars yapt.
Burada bir kayg bir de korku var. Partiler arasnda paylalan ortak endie iddetle en kolay mahkum edilecek kesimin Kürtler olmas. Rejim peinen olaylar Kürt ayrlkçlna baladndan bu kozu vermek ölümcül olabilir. Silahlarn devreye girdii yerde bundan yararlanacak olan, iddeti tekelinde bulunduran müesses nizamdr. Ve ran güç kullanma seçeneklerinin tamamn devreye sokmu deil. Kar iddet rejime Olaanüstü Hal ilan ederek Devrim Muhafzlar ve düzenli orduyu bütün ar silahlaryla sokaklara dökme imkan verebilir.
in korku tarafna gelince; gösterilerin kolayca sönümlenemeyecei anlalnca ran’n yapt ilk ey, Irak Kürdistan’ndaki kamplar bombalamak oldu. Devrim Muhafzlar 24 Eylül’de rejim düman örgütlere yönelik operasyon balatldn duyurmu, ertesi gün kitleleri silahlandrmak üzere ran’a szan teröristlerin yakalandn öne sürmü, 28 Eylül’de de Erbil’in Koye, Süleymaniye’nin Kaladize ve Kerkük’ün Pirde ilçelerinde baz karargah ve kamplar bombalamt. Hedefte KDP, KOMALA ve PAK vard. 73 balistik füze ve insansz hava araçlarnn kullanld saldrlarda 16 kii öldü. Bu operasyon srasnda Kandil taraflarndaki kamplarn vurulmamas, rakip partilerin gözünde PJAK’n ran’la ibirliinin yeni bir kantyd. Gerçi ran yeri gelince PJAK’a vurmazlk da etmiyor.
Bombardmann ötesinde Kürdistan Yönetimi temsilcileri Tahran’a çarlarak bu örgütlerin snrlardan uzaklatrlp Süleymaniye’de bir kampta toplanmas istendi. “Devrim Muhafzlar’nn münafk ve ayrlkç teröristleri uzaklatramamas halinde Kürdistan’a dorudan müdahale edecei” mesaj verildi. Bunun üzerine Barzani yönetimi himayesindeki örgütleri bask altna ald. ranl partilerin silahl çatmalardan uzak duracaklarna dair açklamas bunun sonucu.
Genelkurmay Bakan General Muhammed Bakri 15 Ekim’de operasyonla ilgili u açklamay yapt: “Bu gruplar, Amerika ve dier dümanlarn yardmyla Kuzey Irak’ta yuvalandlar. Ancak son yllarda bunlarn merkezleri güvenliimize kar bir üsse dönütü Kürdistan yetkililerine dedik ki: ki yol var ya bunlar silah brakr ve birer sivil örgüte dönüür yahut Kürdistan Yönetimi bu terörist gruplar bölgeden çkartr. 3 bin silahl militann snrmzn dibinde bomba yapmasna hiçbir ekilde tahammül gösterilemez. Gerekeni yaparz.”
ran bu örgütlerin askeri varln 3 bin olarak verse de gerçek bunun üçte birini geçmeyebilir. PJAK ayr tabii.
Bugün Kürt partiler gerçekten de olas türbülansta boluu doldurabilirler mi? Rojava senaryosu ciddiye alnabilir mi? Her eyden önce Suriye’deki gibi bir çekilme, boluk ya da silahl çatma hali yok. kincisi Kürtler bugün de yekpare deil.
KDP, çou KOMALA grubu ve PAK’n krmz çizgisi PJAK. Bunlar PKK’yi ran’da görmek istemiyor. ran’n güç gösterisi ise imdilik snrl. ’da kulland iddetin daha azyla gösterilerin sönümlenmesini bekliyor. Bunun nedeni kadnlar, gençler ve çocuklarn iin içinde olmas. Daha fazla güç kullanmnn sessiz kitleleri sokaa çekebilecei, sistemin güvenlik emsiyesinde çatlaklara yol açabilecei ya da dardan müdahalelerle her eyin kontrolden çkabilecei kaygs var. Ancak kimsenin gözard etmedii bir ey daha var: Sistem açsndan tehlike büyürse Olaanüstü Hal ilan edip ykc bir güç kullanabilir. ran henüz bu noktada deil.
Cumhurbakan brahim Reisi 8 Temmuz’da Sine’yi ziyaret ettiinde “Kürdistan’n kadn ve erkeklerinin ürettii kültür ve sanat eserleri burann zenginliinin bir parças. Bijî Kürdistan” demiti. Selefi Hasan Ruhani de ’te yine Sine’de sözünü “Bijî Kürdistan” diye balamt. Öfkenin muhataplarnn dilinde “Bijî Kürdistan”, sokaklarda “Jin, Jiyan, Azadi”. ran’n ezber bozan taraf da bu.
ran bu krizden nasl çkacak? Rejim yaratc bir esneklik sergileyebilecek mi? Yoksa körü körüne güç kullanarak Suriyelileme senaryosuna m sürüklenecek?