iski tarifeler yönetmeliği 2017 / TARİFELER YÖNETMELİĞİ - Şanlıurfa Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü

Iski Tarifeler Yönetmeliği 2017

iski tarifeler yönetmeliği 2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/10007 E. , 2018/10972 K.

Mesajgönderen Yargitay »

3. Hukuk Dairesi 2017/10007 E. , 2018/10972 K.

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki menfi tespit (kanal katılım ve şebeke hisse bedelinden kaynaklı) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, ... ili, Yenimahalle İlçesi,...Mahallesi, 61066 Ada, 2 Parsel 1 no'lu blokta bulunan 2 nolu bağımsız bölümün maliki olduğunu, davalı kuruma su aboneliği için başvurduğunda davalı kurumun kendisinden 2.500 TL kanal katılım ve şebeke hisse bedeli talep ettiğini, istenen bu bedellerin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, dava konusu bağımsız bölüme hiçbir bedel ödemeksizin su aboneliğinin sağlanmasına, kanal katılım ve şebeke hisse bedellerinin haksız şart olarak kabulü ile bu bedellerden sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacı yandan talep ve tahsil edilmek istenilen kanal bedeli ile şebeke hisse bedelinin 2464 sayılı Belediye Gelirleri Yasasının 87,88,89 maddeleri yanında ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesine dayanarak talep edildiğini, arsa üzerine bina yapımı halinde öncelikle kanal katılım paylarının, inşaat ruhsatı aşamasında arsa emlak vergisinin %2'si oranındaki bir bedelin avans olarak tahsil edildiğini, bilahare arsa üzerine yapı yapılarak bina tamamlandığında da bu yapı değerinin %2'si oranında katılım payı alındığını, bu aşamada da önceden alınan arsa emlak vergi payının hisseye göre bu bedelden tenzil edilerek fark bedel hesaplandığını, davaya konu taşınmazdaki ada dışı kanal hizmetlerinin kendileri tarafından yapıldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iskan izni alınan binada kanalizasyon hizmeti için katılım payının önceden ödenmiş olması gerektiği ve davacıdan yeniden katılım payı istenemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı tarafça temyizi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 24.06.2010 tarih ve 2010/5628 esas, 2010/9394 karar sayılı ilamı ile; "... Davacı, konutun içinde bulunduğu site bölgesindeki altyapı hizmetlerinin tamamının yüklenici firma tarafından yapıldığını iddia etmiş,davalı ise,ada dışı yoldaki
./..
-2-


kanalizasyon hatlarının kendileri tarafından yapıldığını savunmuştur.Hal böyle olunca bu konuda tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delilleri toplanıp gerektiğinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; 01.12.2012 tarihli ana rapor ile 11.01.2016 tarihli ek bilirkişi raporundaki hesaplamalara itibar edilerek, davacının su abonesi olabilmesi için ödemesi gereken kanal ve şebeke bedelinin 3.253,40-TL olduğu, davacıdan fazladan alınan bir bedel bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, davacının malik olduğu bağımsız bölüme ilişkin ferdi su aboneliğinin tesisi için davacının, davalı idareye kanal katılım ve şebeke hisse bedeli ödemekle yükümlü olup olmadığı, iptaline karar verilen Aski Tarifeler Yönetmeliği'nin 39. Maddesinin uygunlanmasının mümkün olup olmadığı konusundadır.
Uyuşmalığın çözümünde öncelikle konu ile ilgili mevzuat hükümlerinin açıklanması yerinde olacaktır.
01.07.1981 tarihinde yürürlüğe giren 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nda uyuşmazlık ile ilgili düzenlemelerinin incelenmesinde;
“ Kanalizasyon harcamalarına katılma payı:
Madde 87 – Belediyelerce ve belediyelere bağlı müesseselerce, aşağıdaki şekilde kanalizasyon tesisi yapılması halinde, bunlardan faydalanan gayrimenkullerin sahiplerinden, Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payı alınır:
a) Yeni kanalizasyon tesisi yapılması,
b) Mevcut tesislerin sıhhi ve fenni şartlara göre ıslah edilmesi.
İki ve daha fazla yol kenarında bulunan gayrimenkuller, hangi yoldaki kanalizasyona bağlanmış ise, payın hesabında o yola ait kanalizasyon giderleri nazara alınır.
Su tesisleri harcamalarına katılma payı:
Madde 88 – Belediyelerce veya belediyelere bağlı müesseselerce beldede aşağıdaki şekillerde su tesisleri yapılması halinde, dağıtımın yapıldığı saha dahilindeki gayrimenkullerin sahiplerinden, Su Tesisleri Harcamalarına Katılma Payı alınır:
a) Yeni içme suyu şebeke tesisleri yapılması,
b) Mevcut şebeke tesislerinin tevsii ve ıslahı.
Birden fazla yol kenarında bulunan gayrimenkullere ait payın hesabında, bunların yalnız suya bağlandıkları yol üzerindeki uzunlukları esas alınır." şeklinde düzenlendiği görülmektedir.
Payların hesaplanması:
Madde 89/a- Katılma payları bir program dahilinde veya istek üzerine doğrudan doğruya yapılan işlerde, bu hizmetlerden dolayı yapılan giderlerin tamamıdır. Şu kadar ki yapılacak giderler peşin ödendiği takdirde bu paylar ilgililerden % 25 noksanıyla alınır. Ancak bu tür hizmet giderleri bayındırlık ve iskan bakanlığı ile iller bankası tarafından tespit edilen ve yayınlanan rayiç ve birim fiyatlara göre hesaplanan tutarları aşamaz.
Özel devlet yardımları, karşılıksız fon tahsisleri, bu işler için yapılacak bağış ve yardımlar ve istimlak bedelleri giderler tutarından indirilir.
./..
-3-

Payların tahakkuk şekli:
Madde 90- Yol Harcamalarına Katılma Payı, bu hizmetin yapıldığı yollardan faydalanan, Su Tesisleri İle Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payları ise hizmetten faydalanma şekillerine göre ilgili gayrimenkul sahipleri arasında ve 89'uncu maddeye göre hesaplanan katılma payları toplamının ilgili gayrimenkullerin vergi değerleri toplamına oranlanarak dağıtılması suretiyle hesaplanıp tahakkuk ettirilir. Şu kadar ki, ibadet yerleri hakkında harcamalara katılma payı tahakkuku yapılmaz.
Tahakkuk zamanı:
Madde 91- Harcamalara katılma paylarının tahakkuku, işler hangi ihale usulü ile yapılmış olursa olsun, hizmetin tamamlanarak halkın istifadesine sunulmuş olmasından sonra yapılır.
Ancak, yapılacak yazılı tebliğ ile verilecek süre içinde ilgililerin harcamalara katılma paylarını peşin ödemeyi kabul etmeleri halinde, bu paylar, kabule ilişkin yazılı başvuru tarihinden itibaren bir ay içinde tahakkuk ettirilir.
Payların ilanı:
Madde 92- Yukarıdaki maddelerde yazılı esaslar dairesinde hesaplanan paylar, mükelleflerin soyadları, adları, adresleri ve kendilerine isabet eden pay miktarını gösteren ve mahiyetlerine göre mahalle, cadde ve sokak itibariyle düzenlenecek tahakkuk cetvellerinin bir ay süre ile belediye ilan yerlerine asılması suretiyle ilan olunur.
Katılma payları tutarları mükelleflere ayrıca tebliğ olunur.
Tahsil şekli:
Madde 93- Harcamalara katılma payları belediyelerce veya bunlara bağlı müesseselerce, 92 nci maddeye göre payların ilan ve tebliğ edildiği yılı takip eden yıldan itibaren iki yılda ve dört eşit taksitte, peşin ödemelerle tahakkuk tarihinden itibaren bir ay içinde tahsil olunur. Ancak, yukarıda yazılı ödeme sürelerini, ilgili belediyelerin teklifi üzerine, 5 yıla (peşin ödemelerde bir yıla) kadar uzatmaya ve buna göre taksit sürelerini tespit etmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bakanlar Kurulunca bu yetkinin kullanılması halinde, uzatılan ödeme süreleri için belediyeler, belediye meclislerinin kararı üzerine ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca alınan tecil faizi oranını aşmamak üzere faiz alabilirler.
Satış, hibe ve trampa gibi devir hallerinde ferağ sırasında o tarihe kadar ödenmemiş taksitler peşin olarak tahsil olunur.
Harcamalara katılma payına tabi gayrimenkullerin listesi belediyelerce ilgili tapu dairelerine bildirilir. Bu gayrimenkullerin satış, hibe ve trampaları halinde tapu dairesi payın tahsilini sağlamak üzere, belediyeyi haberdar eder ve pay ödenmedikçe intikal işlemi yapılmaz.
Yönetmelikle tespit olunacak hususlar:
Madde 94- Harcamalara Katılma Paylarının uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye, Bayındırlık ve İmar ve İskan Bakanlıklarının görüşü alınarak İçişleri Bakanlığınca düzenlenecek bir yönetmelikte belirtilir.”
Kanun koyucu 94’üncü maddede konu ile ilgili yönetmelik çıkarma yetkisini İçişleri Bakanlığına vermiş olup, bu yetkiye istinaden İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun Harcamalara Katılma Payları ile İlgili Hükümlerin Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik 21.08.1981 tarihli 17435 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış ve 01.07.1981 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiştir.
./..
-4-

Bu Yönetmelik hükümlerine göre;
“Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payı
Madde 8- Belediye veya bağlı kuruluşlarınca, belediye sınırları ve mücavir alanlar içerisinde,
a) Yeni kanalizasyon tesisi yapılması,
b) Mevcut tesislerin sıhhi ve fenni şartlara göre ıslah edilmesi hallerinde, bu tesislerden faydalanacak gayrimenkullerin sahiplerinden Kanalizasyon Harcamalarına katılma payı alınır. İki veya daha fazla yol kenarlarında bulunan gayrimenkuller hangi yoldaki kanalizasyona bağlanmış iseler, payın hesabından o yola ait kanalizasyon giderleri nazara alınır.”
Katılma payının hesabında Yönetmeliğin yol harcamalarına katılma payı ile ilgili 5’inci maddesinde düzenlenen usulün izlenmesi gerektiği, 9’uncu maddede “Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payı bu yönetmeliğin 5'inci maddesinde belirtilen esaslar dahilinde hesaplanır” denilmek suretiyle belirlenmiştir.
Yönetmeliğin bahsi geçen 5’inci maddesinde “Bayındırlık Bakanlığı ve İller Bankası Genel Müdürlüğünün o yıllar için tespit ederek yayınlandığı birim fiyatlar ve rayiçlere göre hesaplanan gerçek bedeli” geçmemesi kaydıyla yapılan işin giderinden, özel Devlet yardımları, karşılıksız fon tahsisleri, bu işlem için yapılan bağış ve yardımlar ile istimlak bedelleri düşüldükten sonra kalan tutarın üçte birinin hizmetten yararlanan gayrimenkul taşınmaz sahibi mükellefler adına Belediye Encümeninin kararını müteakip tahakkuk ettirileceği düzenlenmiştir.
Aynı usulün, 12’nci maddeye göre yeni içme suyu şebeke tesislerinin yapılması veya mevcut şebeke tesislerinin tevsii ve ıslahı hallerinde, dağıtımın yapıldığı saha dâhilindeki gayrimenkul sahiplerinden tahsil edilecek su tesisleri harcamalarına katılma payının belirlenmesinde de uygulanacağı 13’üncü maddede hükme bağlanmıştır.
Devam eden maddelere göre harcamalara katılma payının üst sınırı bina ve arsaların vergi değerinin yüzde birini geçemez (m.16). Bu esaslara göre hesaplanan tahakkuk cetvelleri bir ay süre ile Belediye ilan tahtasında ve varsa belediye ses yayın aracı ile ilan edilir ve tutarlar mükelleflere ayrıca tebliğ olunacağı gibi tahsilde de bu tebliğ tarihi esas alınır (m. 19).
Yönetmeliğin açıklanan bu ayrıntılı düzenlemeleri, dayanağı olan 2464 sayılı Kanunla örtüşmektedir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davacının Yenimahalle İlçesi,...Mahallesi, ... Ada, ... Parsel 1 nolu blokta bulunan 2 nolu bağımsız bölüme 24.04.2009 tarihinde kat mülkiyeti tesisi suretiyle malik olduğu ve davalı kuruma abonelik talebi ile başvurduğu, davalı kurum tarafından davacıdan 2.500 TL kanal katılım ve şebeke hisse bedeli talep edildiği, mahkemece bozma ilamı öncesinde verilen 10.06.2009 tarihli tedbir ara kararına istinaden davacı ile davalı kurum arasında kanal katılım ve şebeke hisse bedeli tahsil edilmeksizin abonelik sözleşmesi yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı kurum tarafından dosyaya sunulan yazılarda, söz konusu yerleşim alanında, ... Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde muhtelif sokak ps/ys içme suyu inşaatı işi kapsamında 2007 yılında yeni kanalizasyon şebeke hattının yüklenici firmaya ihale edilmek sureti ile kurumları tarafından yapıldığı, ada dışı içme suyu hattının da 2005 yılında yapılan ihale ile kurumları tarafından döşetildiği, ada içi hatların ise (15.08.2008 tarihli devir tutanağında da
anlaşılacağı üzere) yüklenici tarafından yapıldığı, ayrıca tüm ada dışı pissu
hatlarının periyodik bakım ve onarımlarının da 12.04.2006 ve 12.05.2009 tarihleri arasında yüklenici firmalara ihale edilmek suretiyle kurumları tarafından gerçekleştirildiği belirtilmiştir.
Uyuşmazlığa konu olayda, davacının abonelik talebi üzerine davalı kurum, Aski Tarifeler Yönetmeliği'nin 39. maddesine dayalı olarak pay bedeli tahakkukunda bulunmuştur.
Yargılama sırasında düzenlenen ve mahkemece hükme esas alınan 01.12.2012 tarili ana rapor ve 11.01.2016 tarihli ek bilirkişi raporunda da aynı şekilde abonelik başvuru tarihi itibari ile yürürlükte olan Aski Tarifeler Yönetmeliği'nin 39. maddesine göre hesaplama yapılarak davacının ödemesi gereken katılım bedeli 3.253,40 TL olarak tespit edilmiştir.
Ne var ki, Aski Tarifeler Yönetmeliği'nin 39. Maddesi, ... 2. Vergi Mahkemesinin 02.05.2012 gün ve 2011/543 E., 2012/963 K. sayılı kararı ile, Belediye Gelirleri Kanunu ile getirilen su tesisleri harcamalarına katılma payı ile ilgili olarak Yönetmelik yayınlayarak tarife belirleme yetkisinin ...'ne değil İç İşleri Bakanlığı'na ait olduğu gerekçesiyle iptal edilmiş ve bu karar Danıştay denetiminden geçerek 23.11.2017 tarihi itibari ile kesinleşmiştir.
Somut olayda, eldeki uyuşmazlığın doğduğu, eş söyleyiş ile davacı tarafça abonelik başvurusunun yapıldığı tarih (2009 yılı) itibari ile ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin henüz mahkeme kararı ile iptal edilmemiş olduğu çekişmesizdir. Bu noktada değinilmesi gereken husus, iptal kararının ardından, iptal kararının kesinleşmesinden önce doğan uyuşmazlıklarda bu madde hükümlerinin uygulanmasının mümkün olup olmadığı noktasındadır.
Konuya ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.12.2017 tarih ve 2017/3-2120 Esas, 2017/1544 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere;
"Bir idari işlemin yargı kararıyla iptal edilmesi hâlinde, söz konusu kararın dava konusu işlemin tesis edilmesi sırasında unsurlarında bulunan sakatlıkları saptadığı, işlemi yapıldığı andan başlayarak ortadan kaldırdığı, bu özelliği nedeniyle geriye yürüyen sonuçlar doğurduğu idare hukukunun ilkelerindendir. Dolayısıyla iptal kararları, iptali istenilen idari tasarrufu ve ona bağlı işlemleri tesis edildikleri tarihten itibaren ortadan kaldırarak bu tasarruf ve işlemlerin tesisinden ve icrasından önceki hukuki durumun yürürlüğünü sağlar. Diğer bir deyimle iptal edilmiş olan işlemi hukuk aleminde hiç doğmamış hâle getirir.
Her ikisi de objektif hukuk düzenine aykırılık oluşturan hukuksal işlemleri iptal ederek onu koruyan bir işlev yerine getirmesine karşın, Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararları Anayasa’nın 153’üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince geriye yürümediği halde, idari yargı yerlerince verilen iptal kararları geriye yahut geçmişe yürümektedir. İdari yargı yerlerince verilen iptal kararlarına tanınan bu etki ve sonuç tamamen içtihadîdir (Kaplan, G.: İptal Kararlarının Etki ve Sonuçlarının Zaman Yönünden Yargıç Tarafından Sınırlandırılması, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.III, 2013,S.2, s.30-38).
Buna göre, düzenleyici işlem yapma yetkisine sahip olmadığı açık olan idarenin uygulamaya koyduğu ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39’uncu maddesinin, kesinleşen iptal kararının kararı ile birlikte geçmişe etkili olarak ortadan kalkmış olması nedeniyle eldeki uyuşmazlıkta uygulanması mümkün olmadığı, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu ile belediyelere tanınan yol, su, kanalizasyon hizmetler giderlerini hizmetten yararlananlardan tahsil etme yetkisinin ancak iptal edilen bu düzenleme dışında kalan yasal düzenlemeler çerçevesinde kullanılabileceği; bu doğrultuda, katılım paylarının hizmetten istifade eden taşınmazların şebeke veya kanalın tamamlanarak hizmete sunulduğu yahut mevcut şebeke tesislerinin tevsii ve ıslahı tarihinde maliki olan kişilerden Belediye Gelirleri Kanununun belirlediği usul ve sınırlar dâhilinde tahsil edilmesi gerektiği açıktır."
O halde mahkemece, eldeki uyuşmazlıkta Aski Tarifeler Yönetmeliği'nin 39. maddesi hükümlerinin uygulanma imkanı bulunmadığı gözetilerek, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun ilgili hükümlerine göre değerlendirme yapılması, buna göre ise; davacının, şebeke veya kanalizyon hattının tamamlanarak hizmete sunulduğu yahut mevcut şebeke tesislerinin tevsii ve ıslahı tarihi itibari ile dava konusu taşınmazdan yararlanan malik durumuda olmaması, diğer bir ifade ile davacının işbu taşınmaza hizmetlerin sunulduğu tarihten daha sonraki bir tarihte malik olarak abonelik talebinde bulunması nedeni ile davalının dava konusu bedelleri davcıdan talep edemeyeceği göz önüne alınarak, kanal katılım ve şebeke hisse bedeli yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Card image

Doç.Dr. Özgür ÖZDEMİR

1973 doğumlu olan Özgür ÖZDEMİR ortaokul ve lise eğitimini Kayseri Fevzi Çakmak Lisesinde tamamladı. Lisans öğrenimini 1996 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nde; Yüksek Lisansını 1999’da, doktorasını 2007’de İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Çevre Mühendisliği Programı'nda tamamladı. 2017 yılında Doçent oldu. İSKİ Bakırköy Şube Müdürlüğü’nde 1996 –1998 yılları arasında Çevre Mühendisi olarak çalıştı. 1998 – 1999 yıllarında Trakya Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nde araştırma görevlisi olarak görev yaptı. Eylül 1999 yılında görev yapmaya başladığı Kayseri KASKİ Genel Müdürlüğü’nde mühendis (1999 -2003), Atıksu Arıtma ve Atıksu Ruhsat Denetim Şube Müdürlüğü (2003-2004), Kanalizasyon Dairesi Başkanlığı (2004-2008), Atıksu Arıtma Dairesi Başkanlığı (2004-2014) görevlerini 2014 yılı Haziran ayına kadar sürdürdü. 24 Haziran 2014 – 04 Haziran 2018 yılları arasında Malatya Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Kurucu Genel Müdürü olarak görev yaptı. 04 Haziran 2018 – 08 Nisan 2019 tarihleri arasında Ankara ASKİ Genel Müdür Yardımcılığı görevinde bulundu. 08 Nisan 2019 – 31 Temmuz 2019 tarihleri arasında Kahramanmaraş KASKİ Genel Müdürü olarak görev yaptı. 2011-2014 yılları arasında Erciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümünde, 2017-2018 Eğitim döneminde İnönü Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümünde, 2018-2019 Eğitim döneminde Yıldırım Beyazıd Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümünde uygulamalı dersler veren ÖZDEMİR Kamu üniversite işbirliği ile 8 projede araştırmacı olarak görev almıştır. Çeşitli dergilerde su ve atıksu alanında 15 tanesi uluslararası SCİ dergilerde olmak üzere 87 adet ulusal ve uluslararası makale ve bildirisi yayınlanmıştır. TSE 9001 Kalite Yönetim Sistemi, 14001 Çevre Yönetim Sistemi ve 18001 OHSAS yönetim sistemlerinde uzman tetkikçi olarak görev almıştır. Kahramanmaraş KASKİ Genel Müdürlüğü görevini yürütmekteyken 1 Ağustos 2019 tarihinde Kayseri Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi’ne Genel Müdür olarak atanmıştır. Evli ve 3 çocuk babası olan ÖZDEMİR İngilizce bilmektedir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir