ni srasnda göre ellinci, kitaptaki sraya göre ise on yedinci sure olan srâ suresi, toplamda 11 ayetten oluur. Bu ayetlerin 26, 32, 33, 57, Ayetleri Medine’de, geri kalan ise Mekke’de inmitir. lk ayette geçen srâ olayndan dolay ismi srâ suresidir. Bu kelimenin anlam ise geceleri yürütmek demektir. Surede Miraç yolculuu srasnda Hz. Muhammed’in bir gece Mekke’den Kudüs’e götürülmesi olay anlatlr. surenin Ayeti oldukça ksa ve büyük bir öneme sahiptir. Bu yüzden kolay bir ekilde ezberlenebilir.
srâ suresi ayet okunuu nasldr diye pek çok aratrma yaplr. Çünkü bu sure slam dini için büyük bir öneme sahiptir. Müminler de bu surenin ayetini örenip ezberlemek ister. Bir yere girerken okunmas gereken srâ suresi ayet Arapça olarak u ekilde yazlr:
Arapça bilmeyenler ise sureyi ezberlerken Türkçe okunuuna bakar. srâ suresi ayet Türkçe okunuu öyledir:
srâ suresi ayet anlam, slam dini için çok büyük bir öneme sahiptir. Bir yere girerken ve o yerden çkarken doruluktan amamak için okunan srâ suresi ayet meal olarak aadaki gibidir:
Müslümanlarn slam dinini daha iyi kavramas için surelerin ve ayetlerin Türkçesini ve tefsirini bilmesi gerekir. Bu nedenle srâ suresi 80 ayet Türkçesi ve tefsirini bilmek önemlidir. Bu surenin ayet-i kerimesinin tefsiri udur:
Tefsirlerde genellikle âyetteki “giri” ile Resûlullah’n hicret srasnda Medine’ye giriinin, “çk” ile de Mekke’den çknn kastedildii belirtilmektedir (Taberî, XV, ; Zemaherî, II, ; evkânî, III, ). Hz. Peygamber’in Mekke fethi için Medine’den çkmasna ve Mekke’ye girmesine iaret edildii de öne sürülmütür. Ancak bn Âûr’un da belirttii gibi (XV, ) sûrenin Mekke’de inmi olmas bu ihtimali zayflatmakta; âyetin, Hz. Peygamber’in Medineli müslümanlarla yapt, hicret plannn balangcn oluturan Birinci Akabe Biat’ndan ksa bir süre önce inmi olduunu, dolaysyla burada hicret yolculuuna iaret edildiini düünmek daha isabetli görünmektedir. Râzî ise bu âyetin namazla ilgili önceki âyetlerle münasebetini kurarak “giri”i namaza balama, “çk” da namaz bitirme eklinde yorumlam ve âyetin öyle yorumlanmasn tercih etmitir: “Rabbim! Namaza balarken de bitirirken de daima samimi ve ihlâsl olmam, gönlümde seni tamam, sana ükür için gerekli olan görevlerimi yerine getirmem için bana yardm et!” (XXI, 29).
Bununla birlikte âyette daha genel olarak insann bir yere girerken veya çkarken, bir ie balarken veya bitirirken daima her eyin iyi ve düzgün gitmesi, dürüstçe yaplmas, sonucunun hayr dourmas için çabalamas; niyetinin ve gönlünün bu yönde olmas; ayrca bunun için dua edip Allah’tan iyilik yönündeki çabalarnda yardm dilemesi gerektiine iaret edildii de düünülebilir. (Kaynak: Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: )
srâ suresi 80 ayet fazileti ve srlar, bu ayeti okuyarak faydalanmak isteyen kiiler tarafndan merak edilir. Bu faziletler ise u ekildedir:
srâ suresi ayet fazileti kaç defa okunmal diye merak edilir çünkü bu faziletlerin gerçeklemesi için belli bir sayda okunmas gerektii bilinir. Örnein kskanç ve haset kiilerin errinden korunmak için 7 kere okunmas gerektii söylenir. srâ suresinin ayetlerini 1 bardak zemzem suyuna 10 defa okuyup o suyu içmenin hastalklara iyi geldii bilinir.
srâ suresi ayet neden okunur bilinmesi gerekir. Bu sayede müminler bu ayetin faziletlerinden yararlanabilir. srâ suresi manevi skntdan kurtulmak için okunabilir. Ayrca sabah ve akam srâ suresinin son iki ayetini okuyan kiilerin o gün ve gece kalbinin ölmeyecei söylenir. Yatmadan önce bu son iki ayeti okumann da kiinin kyafetleri içine onu korumakla yükümlü bir melein gireceini bildirir. Borçtan dolay ikayetçi olan kiilerin de srâ suresinin ayetini okumas gerekir.
ANASAYFAYA DÖNMEK ÇN TIKLAYINIZ
Kuran-ı Kerîm, Allahın insanlara indirdiği son Mukaddes Kitaptır. Kur’an-ı Kerim, İslam dininin temel kaynağıdır. Kuranın önemli sürelerinden olan İsra süresinin fazileti ve sırlarını derlemeye gayret ettik. İsra Süresinin Faziletleri, Bir sureyi veye ayetleri okuyan kişilere manevi armağanlar verilir. Kuranı Kerimde İsra suresinin önemini anlamamız için öncelikler kendisi ve sonra Peygamberimizin hadislerini incelemek lazımdır. Bu nedenle sizler için Tarık suresinin faziletini derledik.
Peygamberimiz’in Kur’an okumanın fazilet ve değerine işaret eden pek çok hadisleri vardır. Onlardan bir kısmı şöyledir: “Kullar Allah’a ondan nâzil olan şu Kur’an’la yaklaştıkları gibi hiçbir şeyle yaklaşamazlar” (Tirmizi) “Kur’an’ı okuyunuz Muhakkak ki o, kıyamet günü dostlarına şefaat edici olarak gelecektir.” (Müslim)
“Kur’an’ın acaiblikleri, hârikaları tükenmez. Çok okumakla eskimez. Onu okuyunuz. Çünkü Allah, onu okumanın her bir harfine karşılık (en az) on sevap verir.” (Hakim)
Kurân-ı kerîmin on yedinci sûresi.
İsrâ sûresi Mekkede nâzil oldu (indi). Yüz on bir âyet-i kerîmedir. Peygamber efendimizin mîrâc (göklere çıkarılma) mûcizesinin Mekkeden Kudüse kadar olan kısmı bu sürenin birinci âyetinde anlatıldığı için sûreye İsrâ adı verilmiştir. İsrâyı inkâ r küfürdür. Mîrâcı yâni Kudüsten sonrasını inkâr ise bidattir. İsrâ sûresindeki belli başlı konular mîrâc mûcizesi, Benî İsrâilin (İsrâiloğullarının) nankörlükleri ve başlarına gelenler, Allahü teâlânın kudreti, kıyâmet ve âhiret hayâtına dâir hükümlerdir. (İsmâil Hakkı Bursevî)
İSRA SÛRESİ’NİN FAZİLETİ VE YARARLARI
Ahmed, Tirmizî, Neseî ve başkaları Hz. Aişeden şöyle dediğini rivayet etmektedirler: Peygamber (a.s.) her gece Beni İsrail ile Zümer surelerini okurdu.
Buharî ve İbni Merdüveyh de İbni Mesuddan Benî İsrail yani bu sure ile Kehf, Meryem, Tâ-Hâ ve Enbiyâ sureleri hakkında şöyle dediğini rivayet etmektedir: Bu sureler ilk nazil olmuş eski surelerdendir ve bunlar benim eskiden beri bildiğim sureler arasındadır. Yani bu sureler hepsi de erken dönemlerde Mekkede inmiş olması ve çeşitli kıssaları ihtiva etmesi gibi ortak özelliklere sahiptirler.
İsra Suresinin Sırları Hakkında Rivayetler
İsra Suresinin ayeti hakkında rivayet edildi ki:
Allah’u Teala bu ayeti okuyana, yerler ve dağlar gibi sevaptan ecir yazar.
Bu ayet okunan eve hırsız veya bir âfât girmez.
Cinlenmiş biri için pamuklu bezin bir yüzüne İsra suresinin ve ayetleri diğer yüzüne Kaside-i Bürde’nin ve beyitleri yazılıp, yakılarak dumanı koklatılırsa Allah2ın izniyle şifa bulur.
Kurtubi tefsirinde İsra suresinin ayetinde şöyle zikredildi: Ebu Bekir Sıddık (Radıyallahü Anha)’nın kızı Esma (Radıyallahü Anha) demiştir ki: Tebbet suresi nazil olunca. Harb’in kızı olan Ebu Leheb’in eşi, ümmü cemil, elinde büyükçe bir taş olduğu halde dinin aleyhinde bağıra bağıra öteden beri geliyordu. Bu sırada Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Mescitte oturuyordu. Hz. Ebu Bekir (Radıyallahü Anha)’de yanında bulunuyordu.
Hz. Ebu Bekir, o şirret kadının gelmekte olduğunu görünce buyurdu ki:
-Ey Allah’ın Resulü! O bu tarafa doğru gelmekte, korkarım ki sizi görür ve bir saldırı da bulunur. Rasulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem):
-O beni göremez buyurdu ve İsra suresinin ayetini okudu.
derken şirret kadın gelip. Hz. Ebu Bekir’in ta karşısında durdu. Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)’i göremedi
ve dedi ki:
-Ey Ebu Bekir! Haber aldığıma göre arkadaşın beni hicvediyormuş! Hz. Ebu Bekir (Radıyallahü Anh):
-Hayır! Şu Beyt-i Muazzama’nın Rabbine yemin ederim, seni hicvetmedi buyurdu. Kadın bunun üzerine:
-Kuryş iyi bilir ki, ben onların efendilerinin kızıyım diyerek dönüp gitti.
İsra Suresinin Ayeti hakkında rivayet edildi ki:
Kötülüğünden korkulan bir kişinin yanına girmeden önce okunursa, kötülüğünden korunur.
Bir şehre girildiğinde oradaki kötülüklerden emin olmak, oranın hayırlarına ve bereketlerine ulaşmak ve orada Allah’tan bir dost ve yardımcı bulmak için okunur.
İsra Suresinin ayeti hakkında rivayet edildi ki bir şeyini kaybeden kişi, kaybettiği şeyin yerini öğrenmek isterse veya merak ettiği bir şeyin hakikatini (bu haram şeyler olan karı koca, aile ve bir müminin vb. sırrı, gizli işleri, mahremiyeti vb. değildir) öğrenmek isterse, temiz bir kağıt üzerine yukarıdaki ayeti kerimeyi yazıp da yastığının alştına koyar ve sürekli tekrarlayarak sağ tarafı üzerine yatarsa, rüyasında o şey gösterilir.
İsra Suresinin ayetleri hakkında rivayet edildi ki:
Hasta kişi, elini ağrıyan yerin üzerine koyup şifa olacağına inanarak İsra suresinin ayetini okursa, Allah’ın izniyle ağrıyan yere şifa olur.
Manevi sıkıntısı olan bir kişi, bu hastalığından kurtulmak için on (10) gün oruç tutar, helal olan gıdalarla iftar etmeye çalışır, yatsı namazından sonra İsra suresinin ayetlerini bir bardak zemzem suyuna 10 defa okuyup o sudan içer ve yıkanırsa, Allah’ın izniyle hastalığına şifa olur.
İsra Suresinin ayetleri hakkında rivayet edildi ki:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: Her kim sabah akşam İsra Suresinin son iki ayetini () okursa, o gün ve gece kalbi ölmez. (3)
Kişinin Yatmadan evvel A’raf suresinin ayetleri ile İsra suresinin son iki () ayetleini okuması müstehaptır. Zira bu ayetleri okuyup da uygulayanların elbiselerinin içine, onları, korumakla görevli bir melek girerek kendileri için istiğfar edeceği bildirilmiştir. (4)
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e borçtan (dolayı) şikayet eden bir kimseyeİsra Suresinin ayetini okumasını tevsiye etti.
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e bir kişi gelerek:
-Ey Allah’ın Resulü! Benim çok borcum var, bir gün olsun borçtan kurtulamadım, der. Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)’de ona şöyle cevap verir:
-İsra Suresi’nin son ayetini çok oku ve her okuyuşun sonunda üç defa tevekkeltü ‘alel-hayyillezi la yemutü söyle! Allah’u Teala seni borçtan kurtarır.(5)
Abdulmuttalib oğullarından konuşmaya başlayan her çocuğa Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) İsra suresinin ayetini öğretirdi.
Her kim İsra suresinin ayetini okursa, Allah’u Teala yeryüzü ve dağlar kadar ecir sevap yazar.
3 Ali Müttaki, Kenzü’l-Ummal, 1/, no
4 Zebidi, İthaf, 5/
5 Ebu Leys Semerkandi, Tefsirul Kur’an, 4/64
İSRA SURESİ NEDEN İNDİRİLMİŞTİR?
Rasulullah (a.s.) Kureyşlilere İsra hadisesinden söz etti. Onlar da onu
yalanladı. Bunun üzerine Yüce Allah bu buyrukları onu tasdik etmek üzere indirdi.
Peygamber (a.s.), İsra ile Mirâcdan döndükten sonra Mescid-i Harama çıktı ve durumu Kureyşe haber verdi. Böyle bir şeyin imkânsız olduğu düşüncesi ile hayrete düştüler. Hatta ona iman eden kimselerden irtidat edenler dahi oldu. Ebu Bekir (r.a.)e bazı kimseler durumu bildirdiler. O da: Eğer böyle demişse elbette doğru söylemiştir. Şüphesiz ben onun bunun ötesindeki şeylerde de doğru söylediğini kabul ediyorum demiştir. Bundan dolayı Hz. Ebu Bekire (çok doğrulayıcı anlamında)es-Sıddîk adı verildi.
Beyt-i Makdise yolculuk yapmış bazıları Hz. Peygamberden oranın niteliklerini anlatmasını istediler. Beyt-i Makdis, Hz. Peygamberin gözünün önüne getirildi, o da ona bakarak Mescidi onlara anlatmaya başladı. Bu sefer, yoldaki kervanlarının durumunu bildirmesini istediler. Hz. Peygamber onlara develerinin sayısını ve durumunu bildirdi ve dedi ki: Filan gün güneşin doğuşu ile birlikte önlerinde siyaha çalan bir deve bulunduğu halde geleceklerdir, es-Seniyye denilen yere deve kervanlarını beklemek üzere çıktılar. Hz. Paygam-berin haber verdiği şekilde kervanın geldiğini gördüler. Yine de iman etmediler ve: Bu olsa olsa apaçık bir sihirdir. dediler.
Secdem