israilce çeviri / Türkçeden İbranice - Türkçeden Çevirmen | İbranice-Türkçeden Online Çeviri ve Sözlük - Lingvanex.

Israilce Çeviri

israilce çeviri

 

Önemli bir UYARI: Değerli öğrenci ve arkadaşlar, &#;kh&#; diye yazılan yerler İbranicedeki &#;Het&#; harfi ve okunuşu hırıltılıdır. Arapçadaki şu kelimenin karşılığıdır. (خ) Bunu öğrenirken &#;kh&#; diye lütfen okumayınız. Bunu bu şekilde ezberleyebilenler olabileceğini çok geç fark ettim. Öğrenci bunu bilmiyor olabilir. Bu yüzden Açıklamasını yapayım. Yani şu şekilde okuyacaksınız, Avatiyah şeklinde okuyacaksınız ve sondaki &#;h&#; harfi hırıltılıdır. Tüm &#;kh&#; yazan yerleri Hırıltılı &#;h&#; olarak lütfen okuyunuz. Türkçe bir karşılık bulamadığımdan büyük ihtimalle ilk önce hazırladığımda kh yazmışımdır diye düşünüyorum. Kolaylıklar dilerim. Faydalı olması temennisiyle&#;

AnlamıOkunuşuİbranicesi
BabaAbaאָבָּא
KarpuzAvatiyakhאָבַטִיחַ
BaharAvivאָבִיב
AmaAvalאֲבָל
CevizEgoz Melekhאֱגוֹז מֶלֶךְ
ArmutAgasאַגָס
KırmızıAdomאָדוֹם
VeyaOאֹו
KulakOzenאוֹזֶן
OtobüsOtobusאוֹטוֹבּוּס
YemekOkhelאוֹכֶל
BelkiUlayאוּלַי
ÜniversitaÜniversitaאוּנִיבֶרְסִיטָה
BisikletOfanayimאוֹפַנַיִם
PirinçOrezאוֹרֶז
O zamanAzאָז
KardeşAhאָח
Kız kardeşAhotאָחוֹת
SonAharonאַחֲרוֹן
HangiEyzeאֵיזֶה
Yavaşİtiאִיטִי
NasılEykhאֵיךְ
Anneİmaאִימָא
YokEynאֵין
NeredeEyfoאֵיפֹה
Kadınİşaאִישָׁה
Eğerİmאִם
İngilizceAnglitאַנְגְלִית
BizAnahnuאֲנַחְנוּ
BenAniאֲנִי
AnanasAnanasאָנָנָס
YasakAsurאָסוּר
BurunAfאַף
ŞeftaliAfarsekאֲפַרְסֵק
MümkünEfşarאֶפְשָׁר
ParmakEtsbaאֶצְבַּע
KahvaltıAruhat bokerאֲרוּחַת בּוֹקֶר
Akşam yemeğiAruhat erevאֲרוּחַת עֶרֶב
Öğlen yemeğiAruhat Tsohoraymאֲרוּחַת צָהָרַיִם
CüzdanArnakאַרְנָק
GreyfurtEşkolitאֶשְׁכּוֹלִית
Sen (dişil)Atאַתְ
SenAtaאַתָה
SizAtemאַתֶם
DünEtmolאֶתְמוֹל
Siz (dişil)Atenאַתֶן
BeBבּ…
LütfenBevakaşaבְּבַקָשָׁה
ElbiselerBıgadimבְּגָדִים
BaşarılarBehatslahaבְּהַצְלָחָה
SabahBokerבּוֹקֶר
DışarıdaBahutsבַּחוּץ
Tatlı patatesBatataבָּּטָטָה
KarınBetenבֶּטֶן
BirlikteBeyahadבְּיַחַד
OrtaBeynoniבֵּינוֹנִי
YumurtaBeytsaבֵּיצָה
EvBaytבַּיִת
HastahaneBeyt Holimבֵּית חוֹלִים
SinagogBeyt Kınesetבֵּית כְּנֶסֶת
EczaneBeyt Mirkahatבֵּית מִרְקַחַת
OkulBeyt Seferבֵּית סֵפֶר
…sız, sizBiliבְּלִי
OğulBenבֵּן
KuzenBen dodבֶּן דוֹד
BenzinBenzinבֶּנְזִין
YapıBinyanבִּנְיָן
MuzBananaבָּנָנָה
BankaBankבַּנְק
OkeyBesederבְּסֵדֶר
KocaBaalבַּעַל
İçeri, iç kısımBifnimבִּפְנִים
SoğanBatsalבָּצָל
ŞişeBakbukבַּקְבּוּק
YakındaBakarovבְּקָרוֹב
SağlıklıBariבָּרִיא
EtBasarבָּשָֹר
KızBatבַּת
SırtGavגַב
YüksekGavohaגָבוֹהַ
PeynirGıvinaגְבִינָה
BüyükGadolגָדוֹל
YükseklikGovaגוֹבַה
VucütGufגוּף
HavuçGezerגֶזֶר
DondurmaGılidaגְלִידָה
Da, DeGamגַם
ÇorapGerevגֶרֶב
YağmurGeşemגֶשֶׁם
BalDıvaşדְבַשׁ
BalıkDagדָג
PostaneDoarדוֹאַר
KirazDuvdevanדוּבְדְבָן
AmcaDodדוֹד
Teyze, halaDodaדוֹדָה
ApartmanDiraדִירָה
KapıDeletדֶלֶת
DakikaDakaדַקָה
GüneyDaromדָרוֹם
PasaportDarkonדַרְכּוֹן
DindarDatiדָתִי
Belirlilik ekiHe-haה…
GelecekHabaהָבָּא
OHuהוּא
HindiHoduהוֹדוּ
Şimdiki zamanHoveהוֹוֶה
EbeveynHorimהוֹרִים
O (dişil)Hiהִיא
BugünHayomהָיוֹם
OnlarHemהֵם
Onlar (dişil)Henהֵן
Tenefüs, araHafsakaהַפְסָקָה
ÇokHarbeהַרְבֵּה
EgzersizHitamlutהִתְעַמְלוּת
VeVeו…
BuZeזֶה
UcuzZolזוֹל
ZeytinZayitזַיִת
ZamanZımanזְמַן
SakalZakenזָקֵן
ArkadaşHaverחָבֵר
ŞirketHevraחֶבְרָה
BayramHagחַג
OdaHederחֶדֶר
YeniHadaşחָדָשׁ
HaberlerHadaşotחֲדָשׁוֹת
AyHodeşחוֹדֶשׁ
HastaHoleחוֹלֶה
GömlekHultsaחוּלְצָה
SıcaklıkHomחוֹם
HumusHumusחוּמוּס
SahilHofחוֹף
TatilHufşaחוּפְשָׁה
KışHorefחוֹרֶף
GüçlüHazakחָזָק
SütHalavחָלָב
PencereHalonחַלוֹן
SekülerHiloniחִלוֹנִי
SıcakHamחַם
TereyağıHemaחֶמָאה
DükkanHanutחֲנוּת
MarulHasaחַסָה
YarımHetsiחֵצִי
HesapHeşbonחֶשְׁבּוֹן
ÖnemliHaşuvחָשׁוּב
KediHatulחָתוּל
İyiTovטוֹב
GeziTiyulטִיוּל
KuzuTaleטָלֶה
TelevizyonTelevizyaטֶלֶוִיזְיָה
TelefonTelefonטֶלֶפוֹן
LezzetliTaimטָעִים
YAllahYallaיַאלְלָה
ElYadיָד
yahudiYehudiיְהוּדִי
YoğurtYogurtיוֹגוּרְט
GünYomיוֹם
PerşembeYom Hamişiיום חֲמִישִׁי
PazarYom rişonיוֹם רִאשׁוֹן
ÇarşambaYom reviiיוֹם רְבִיעִי
SalıYom şılişiיוֹם שְׁלִישִׁי
PazartesiYom şeniיוֹם שֵׁנִי
CumaYom şişiיוֹם שִׁישִׁי
Tekil, bekarYahidיָחִיד
ÇocukYeledיֶלֶד
Kız çocukYaldaיַלְדָה
DenizYamיָם
SağaYaminaיָמִינַה
GüzelYafeיָפֶה
ÇıkışYetsiaיְצִיאָה
Değerli, pahalıYakarיָקָר
YeşilYarokיָרוֹק
AyYareahיָרֵחַ
SebzelerYarakotיְרָקוֹת
VarYeşיֵשׁ
EskiYaşanיָשָׁן
Dosdoğru, dürüstYaşarיָשָׁר
SivrisinekYatuşיַתוּשׁ
OlarakKe….כּ….
AcıKeevכְּאֵב
YolKıvişכְּבִישׁ
TopKadurכַּדוּר
FutbolKaduregelכַּדוּרֶגֶל
BasketbolKadursalכַּדוּרְסַל
ŞapkaKovaכּובַע
YıldızKohavכּוֹכָב
BardakKosכּוֹס
SinirliKoesכּוֹעֶס
MaviKaholכָּחוֹל
SandalyeKiseכִּיסֵא
SınıfKitaכִּיתָה
BütünKolכָּל
KöpekKelevכֶּלֶב
Hiçbir şeyKılumכְּלוּם
Ne kadarKamaכַּמָה
EvetKenכֵּן
GirişKınisaכְּנִיסָה
ParaKesefכֶּסֶף
ATMKaspomatכָּסְפּוֹמָט
KaşıkKafכַּף
ElKaf yadכַּף יָד
AyakKaf regelכַּף רֶגֶל
LahanaKruvכְּרוּב
YastıkKaritכָּרִית
KoşerKaşerכָּשֵׁר
AdresKıtovetכְּתוֹבֶת
TuruncuKatumכָּתוֹם
-A, e- İçinLeל…
HayırLoלֹא
YavaşLeatלְאַט
KalpLevלֵב
YalnızLevadלְבַד
BeyazLavanלָבָן
Çok yaşaLivriutלִבְרִיאוּת
GörüşürüzLehitraotלְהִתְרָאוֹת
EkmekLehemלֶחֶם
KertenkeleLetaaלְטָאָה
GeceLaylaלַיְלָה
LimonLimonלִימוֹן
NedenLamaלָמָה
AşağıLemataלְמַטָה
YukarıLemalaלְמַעְלָה
ÖnceLifneyלִפְנֵי
….dan, denMמ…
ÇokMeodמְאוֹד
GeçMeuharמְאוּחָר
SınavMivhanמִבְחָן
HavluMagevetמָגֶבֶת
ÇölMidbarמִדְבָּר
DevletMedinaמְדִינָה
Bilim adamıMadanמָדְעָן
YazıcıMadpesetמָדְפֶּסֶת
KaldırımMidrahaמִדְרָכָה
NeMaמָה
HızlıMahirמָהִיר
MühendisMehandesמְהָנְדֶס
HızlıcaMaherמָהֶר
MüzeMuzeonמוּזֶיאוֹן
MüzikMuzikaמוּזִיקָה
BeyinMoahמוֹחַ
HazırMuhanמוּכָן
TaksiMonitמוֹנִית
ErkenMukdamמוּקְדָם
ÖğretmenMoreמוֹרֶה
Hava durumuMezeg Avirמֶזֶג אָווִיר
KlimaMazganמָזְגָן
ÇatalMazlegמָזְלֶג
DoğuMizrahמִזְרָח
DefterMahberetמַָחְבֶּרֶת
YarınMaharמָחָר
BilgisayarMahşevמָחְשֶׁב
MutfakMitbahמִטְבָּח
UçakMatosמָטוֹס
MetreMeterמֶטֶר
KimMiמִי
YatakMitaמִיטָה
SözlükMilonמִילוֹן
SuMaymמָיִם
Meyve suyuMitsמִיץ
BirisiMişehuמִישֶׁהוּ
ArabaMehonitמְכוֹנִית
ÇirkinMehoarמְכוֹעָר
PantolonMihnasayimמִכְנָסָיִם
ŞortMihnasayim kıtsarimמִכְנָסָיִם קְצָרִים
DoluMaleמָלֶא
HeyecanlıMalhivמָלְהִיב
HotelMalonמָלוֹן
TuzMelahמֶלָח
SalatalıkMelafefonמְלָפֶפוֹן
HükümetMemşalaמֶמְשָׁלָה
MangoMangoמָנְגוֹ
MenüManaמָנָה
YöneticiMenahelמְנָהֶל
TünelMinharaמִנְהָרָה
RestorantMisadaמִסְעָדָה
NumaraMisparמִסְפָּר
Pis kokuluMasriahמָסְרִיחַ
İlginçMeanyenמְעָנְיֶין
BatıMaaravמָעָרָב
PeçeteMapitמָפִּית
AnahtarMafteahמָּפְתֶחַ
HarikaMetsuyanמְצוּיָן
KomikMatshikמָצְחִיק
KameraMatslemaמָצְלֶמָה
YerMakomמָקוֹם
BuzdolabıMekarerמְקָרֶר
ÇorbaMarakמָרָק
Bir şeyMaşehuמָשְׁהוּ
OyunMishakמִשְֹֹחָק
PolisMiştaraמִשְׁטָרָה
SıkıcıMeşaamemמְשָׁעָמֶם
AileMişpahaמִשְׁפָּחָה
OfisMisradמִשְֹרָד
TatlıMatokמָתוֹק
Ne zamanMatayמָתָי
AkıllıNavonנָבוֹן
ŞoförNahagנָהָג
NehirNaharנָהָר
KağıtNiyarנִייָר
DoğruNahonנָכוֹן
KısaNamuhנָמוּךְ
HavaalanıNamal Teufaנַמָל תְעוּפָה
KarıncaNemalaנְמָלָה
AyakkabılarNaalayimנָעָלַיִים
NektarinNektarinaנֶקְטָרִינָה
TemizNakiנָקִי
EvliNasuyנָשֹוּי
SilahNeşekנֶשֶׁק
DedeSabaסָבָּא
SabunSabonסָבּוֹן
NineSavtaסָבְתָא
MorSagolסָגוֹל
KapalıSagurסָגוּר
ŞekerSukarסוּכָּר
SonSofסוֹף
Hafta sonuSof Şavuaסוֹף שָׁבוּעָ
SüpermarketSupermarketסוּפֶּרְמָרְקֶט
ÖğrenciSıtudentסְטוּדֶנְט
HikayeSipurסִיפּוּר
BıçakSakinסָכִּין
SalataSalatסָלָט
AffedersinSilıhaסְלִיחָה
KanepeSapaסָפָּה
SporSıportסְפּוֹרְט
KitapSeferסֶפֶר
KütüphaneSifriyaסִפְרִיָיה
FilmSeretסֶרֶט
SonbaharSıtavסְתָיו
GeçmişAvarעָבָר
İbraniceİvritעִבְרִית
DomatesAgvaniyaעָגְבָנִייָה
KekUgaעוּגָה
DünyaOlamעוֹלָם
TavukOfעוֹף
KalemEtעֶט
YorgunAyefעָיֶיף
GözAyinעָיִן
Şehirİrעִיר
Gazeteİtonעִיתוֹן
ÖrümcekAkavişעָכָּבִישׁ
ŞuanAhşavעָכְשָׁיו
HakkındaAlעָל
ÜzümlerAnavimעָנָבִים
FakirAniעָנִי
BulutAnanעָנָן
Kalemİparonעִפָּרוֹן
AğaçEtsעֶץ
DurAtsorעָצוֹר
TembelAtslanעָצְלָן
KemikEtsemעֶצֶם
AkşamErevעֶרֶב
ArapçaAravitעָרָבִית
KanalArutsעָרוּץ
ZenginAşirעָשִׁיר
GelecekAtidעָתִיד
AğızPeפֶּה
BuradaPoפֹּה
Çöp kutusuPah Aşpaפָּח אָשְׁפָּה
MantarlarPatriyotפָּטְרִיוֹת
AkıllıPikeahפִּיקֶחָ
FelafelFalafelפָלָאפֶל
BiberPilpelפִּלְפֶּל
YüzPanimפָּנִים
MakarnaPastaפָּסְטָה
PiyanoPesanterפְּסָנְתֶר
Defa, kerePaamפָּעָם
İki defaPaamaymפָּעָמַיִם
FakülteFakultaפָקוּלְטָה
MeyvePıriפְּרִי
BölümPerekפֶּרֶק
BasitPaşutפָּשׁוּט
AçıkPatuahפָּתוּחַ
RenkTsevaצֶבָע
SarıTsahovצָהוֹב
ÖğlenTsoharaymצָהָרָיִים
KuşTsipurצִיפּוּר
TabakTsalahatצָלָחָת
KuzeyTsafonצָפוֹן
Tim, grupKıvutsaקְבוּצָה
KüçükKatanקָטָן
YazKaytsקָיץ
DuvarKirקִיר
BasitKalקָל
Alışveriş merkeziKanyonקָנְיוֹן
KaseKearaקְעָרָה
KahveKafeקָפֶה
BirazKıtsatקְצָת
SoğukKarקָר
ZorKaşeקָשֶׁה
BaşRoşרֹאשׁ
İlkRişonרִאשׁוֹן
RabbiRavרָב
ÇeyrekRevaרֶבָע
AyakRegelרֶגֶל
AnRegaרֶגָע
SosRotevרוֹטֶב
GürültülüRoeşרוֹעֶשׁ
DoktorRofeרוֹפֶא
ZayıfRazeרָזֶה
SokakRahovרָחוֹב
IslakRatovרָטוֹב
NarRimonרִימוֹן
YumuşakRahרָך
TrenRakevetרָכֶּבֶת
KötüRaרָע
Raevרָעֶב
FikirRaayonרָעָיוֹן
ZeminRitspaרִצְפָּה
SadeceRakרָק
SoruŞeelaשְׁאֶלָה
HaftaŞavuaשָׁבוּעָ
CumartesiŞabatשָׁבָּת
YenidenŞuvשׁוּב
MasaŞulhanשׁוּלְחָן
SarımsakŞumשׁוּם
ÇikolataŞokoladשׁוֹקוֹלָד
ErikŞezifשֶׁזִיף
SiyahŞahorשָׁחוֹר
YüzmeSıhiyaשְֹחִיָיה
HalıŞatiyahשָׁטִיחַ
HizmetŞirutשִׁירוּת
KomşuSıhunaשְׁכוּנָה
…ın, in…Şelשֶׁל
MerhabaŞalomשָׁלוֹם
ÜçüncüSılişשְׁלִישׁ
Bütün, tamŞalemשָׁלֶם
OradaŞamשָׁם
İsimŞemשֶׁם
SoyadıŞem mişpahaשֶֹׁם מִשְׁפָּחָה
İsimŞem pratiשֶׁם פְּרָטִי
SolaSımolaשְֹמֹאלָה
GökyüzüŞamaymשָׁמָיִים
YağŞemenשֶׁמֶן
ŞişmanŞamenשָׁמֶן
GüneşŞemeşשֶׁמֶשׁ
SeneŞanaשָׁנָה
DişlerŞinaymשִׁינָיִים
SaatŞaaשָׁעָה
DersŞiurשִׁיעוּר
SaçSearשְֹעָר
DilSafaשָֹפָה
SessizŞeketשֶׁקֶט
TuvaletŞirutimשִׁרוּתִים
İçmeŞıtiyaשְׁתִיָיה
Doğum tarihiTaarih lidaתָאָרִיךְ לִידָה
ÇayTeתֶה
TeşekkürlerTodaתוֹדָה
ÇilekTutתוּת
HobiTahbivתָחְבִּיב
İstasyonTahanaתָחָנָה
BebekTinokתִינוֹק
ÇantaTikתִיק
ResimTımunaתְמוּנָה
TrafikTınuaתְנוּעָה
FırınTanurתָנוּר
PortakalTapuzתָפּוּז
ElmaTapuahתָפּוּחַ
TavanTikraתִקְרָה
IspanakTeredתֶרֶד
CevapTışuvaתְשׁוּבָה

Bu kelimelerin pdfsini ekliyorum

İbranice Sık Kullanılan Kelime

FİLİSTİN LEHÇESİ HAKKINDA BİLGİ

ÇEKİMLİ HALLERİYLE İBRANİCE FİİL

İBRANİCE ÖĞRENİYORUM SETİ-1 ÇIKTI!

A1 SEVİYE İBRANİCE KELİMELERİ

İBRANİCE SIK KULLANILAN KELİMELER 2

ESER VE BİLİMSEL TOPLANTI DEĞERLENDİRMELERİ Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (), ss DOI: /Ilhfak_ Bir Müslüman Tarafından Yapılan İlk İbranice Kur’an Çevirisi: Ṣubḥī Alī el-Adevī, ha- Ḳur’ān be-Laşon Aḫer. Ḥayfa: Merkez Beyyināt, s. YASİN MERAL Ankara Üniv. İlahiyat Fakültesi [email protected] Yahudilerin Kur’an’la teması, Hz. Muhammed’in Medine döneminde başlamıştır. Bu dönemde Müslümanlarla Yahudiler arasındaki siyasi, dinî ve askerî gerilimler Kur’an’ın içeriğine de yansımış ve Yahudiler Kur’an’ın en fazla konu edinilen topluluğu haline gelmişlerdir. Sonraki asırlarda da İslam devletleri yönetiminde yaşayan Yahudilerin yazdıkları reddiye türü eserlerde Kur’an’la ilgili pek çok malumata rastlanmaktadır. Kur’an’ın vahiy mahsulü olduğunu kabul etmeyen Yahudiler, Kur’an’ın bilgi kaynağının Tevrat olduğunu, Hz. Muhammed’in de bu bilgileri çevresindeki hahamlardan öğrendiğini iddia etmektedirler. İlk dönemlerden itibaren yaygın olan bu düşünce, günümüzde de Yahudi araştırmacılar tarafından tekrar edilmektedir. İslam dünyasında yaşayan Yahudiler, Arapça bildikleri için Kur’an’ın çevirisini yapma ihtiyacı hissetmemişlerdir. Bu sebeple ilk İbranice Kur’an çevirileri Aşkenaz Yahudileri arasında ortaya çıkmıştır. Diğer taraftan Avrupa’da yaşayan Yahudi âlimler arasında Kur’an’ı merak edenler, başta Latince olmak üzere İtalyanca, Felemenkçe, Almanca ve Fransızca gibi dillerdeki çeviriler aracılığıyla bu ihtiyacı gidermişlerdir. Nitekim ilk iki İbranice Kur’an çevirisinde Avrupa dillerindeki çeviriler kaynak metin olarak kullanılmıştır. Günümüze kadar Yahudiler tarafından altı farklı Kur’an çevirisi yapılmıştır. Bunlardan ilk ikisi sırasıyla İtalyanca ve Felemenkçe’den, diğer dördü de Arapça’dan yapılan çevirilerdir. Bu çevirilerin mütercimleri ve çeviri tarihleri şu şekildedir: Ya‘ḳov ben Yisrael Halevi (), İmmanuel Ya‘ḳov von Dort (), Zvi Ḥayim Reckendorf (), Yosef Yoel Rivlin (), Aharon ben Şemeş () ve Uri Rubin (). Yasin Meral Eş-Şarḳu’l-Evsaṭ gazetesinde yayımlanan bir habere göre, Suudi Arabistan Kral Fehd Kur’an-ı Kerim Basım Kompleksi, yılında İbranice Kur’an çevirisi projesine başlamıştır. Bu projeyi yürüten kuruma göre böyle bir girişimin sebebi, şu ana kadar Yahudiler tarafından yapılan çevirilerin pek çok yanlış barındırmasıdır. Bu sebeple de Müslüman bir heyet tarafından yapılacak doğru ve metne sadık bir Kur’an çevirisi sözü verilmiştir.1 Fakat henüz bu kurum tarafından piyasaya sürülen bir İbranice Kur’an çevirisi yapılmamıştır. Bir Müslümanın girişimde bulunduğu ilk İbranice Kur’an çevirisi, yılında İsrail’in Hayfa ilindeki Aḥmediyye cemaati mensuplarından Mūsā Esad Udeh tarafından yapılmıştır. Udeh, çalışmasında Kur’an’ın ilk üç suresini (el-Fātiḥa, el-Baḳara ve Ālu İmrān), İbranice’ye çevirerek yayımlamıştır. Çalışmanın girişinde, mütercimin ve yayıncının ikişer sayfalık mukaddimeleri bulunmaktadır. Yayıncı, bu çevirinin, Aḥmediyye cemaatinin Kur’an’ın farklı dillere çevrilmesi konusundaki hevesinin bir sonucu olduğunu belirtmekte ve yakın gelecekte diğer surelerin İbranice’ye çevrilerek Kur’an’ın tamamının İbranice çevirisinin basılacağını duyurmaktadır. Allah’ın adının, dünyanın her tarafında duyurulmasının hedeflendiğini ifade eden yayıncı, İbranice Kur’an çevirisinin fikir mimarı ve destekleyicisinin, Aḥmediyye cemaatinin mevcut lideri olan ve Mirzā Ġulām Aḥmed’in (ö) beşinci halifesi olarak bilinen Mirzā Mesrūr Aḥmed (d) olduğunu ifade etmektedir.2 Mütercim Mūsā Esad ise mukaddimesinde İbranice Kur’an çevirisinin serüvenini aktarmaktadır. Buna göre, konuyla ilgili ilk girişim, yılında Aḥmediyye cemaatinin dördüncü halifesi Mirzā Ṭāhir Aḥmed tarafından yapılmıştır.3 Mirzā Ṭāhir’in, kendisinden Kur’an’dan yirmi farklı konu tespit edip bu konularla ilgili ayetleri tercüme etmesini ve her bir konunun girişine o konuyla ilgili açıklamalar yapmasını istediğini nakleden mütercim, bu projeyi tamamlamak üzereyken Kur’an’ın tamamını çevirmekle görevlendirildiğini nakletmektedir. O, daha sonra birkaç cümleyle, İbranice Kur’an çevirilerinin tarihî serüveninden bahsetmektedir. Fakat burada Rivlin’in çevirisini ilk İbranice çeviri olarak zikrederek hatalı bilgi vermektedir.4 1 seafoodplus.info, 2 Mūsā Esad Avdeh, el-Ḳur’ānu’l-Kerīm & ha-Ḳur’ān ha-Mefoar (Ḥayfa: ha-‘Eda ha-İslamīt ha- Aḥmedīt, ), seafoodplus.info 3 Aḥmediyye cemaati, yılında Kur’an’ın bazı surelerinin Yidiş dilindeki çevirisini de yayımlamıştı. Bkz. seafoodplus.info, 4 Avdeh, el-Ḳur’ānu’l-Kerīm & ha-Ḳur’ān ha-Mefoar, s.v. AÜİFD Ṣubḥī Alī el-Adevī. ha- Ḳur’ān be-Laşon Aḫer Mūsā Esad tarafından yapılan çeviri, literal bir çeviri olarak göze çarpmaktadır. Eserde, İbranice çevirinin yanında Kur’an’ın orijinal Arapça metni de yer almaktadır. Bu çeviri, İbranice Kur’an çevirileri arasında Kur’an’ın orijinal metnine yer veren tek çeviri olarak karşımıza çıkmaktadır. Esad’ın çevirisinde karşılaşılan bir diğer husus, Kur’an’da geçen terim ve kavramların Arapça orijinal halleriyle korunması ve çeviride İbranî harfleriyle yazılmasıdır. Zaman zaman ağdalı bir dil kullanan yazar, İbranice açısından da yetkin olduğu izlenimini vermektedir. Ayrıca bu çeviride, sure başlarındaki besmelelerin hepsi ilgili surenin birinci ayeti olarak sunulmaktadır. Ṣubḥī Alī el-Adevī Çevirisi () Bir Müslümana ait ilk tam Kur’an çevirisi, yılında Hayfa’da Ṣubḥī Alī el-Adevī tarafından yayımlandı. Bu çeviri, Amman’da bulunan Beyyināt Kur’an Araştırmaları Merkezi’nin (Merkez Beyyināt li’d- Dirāsāti’l-Ḳurāniyye) sponsorluğunda basıldı. Merkezin müdürü Zeyd Umer el-İys, farklı dillere Kur’an tercümesi projelerinin olduğunu belirterek, bu diller arasında Farsça, Husî dili ve Türkçe’yi zikretmektedir. El-İys, merkezlerini, Kur’an çevirileri yapmaya iten en önemli sebebi, Kur’an’ın son kutsal kitap olmasına bağlamaktadır. O, Allah’ın yıldır bir vahiy göndermediğini, bu sebeple Kur’an’ın son ilahî buyruk olarak yaygınlaştırılması gerektiğini ifade etmektedir.5 El-İys, Kur’an’ın bütün insanlığa gelmiş bir mesaj olduğunu, fakat bütün insanların Arapça anlamadığını, bu sebeple Kur’an’ı diğer dillere çevirmeyi kendilerine bir görev bildiklerini ifade etmektedir. Dini ve dili ne olursa olsun, herkese Kur’an’ın içeriğiyle ilgili en sağlıklı ve doğru bilgiyi aktarmayı amaçladıklarını belirten el-İys, bu sorumluluğun bilincinde olduklarını ve bu ağır görevin ciddiyetine uygun iş yaptıklarını belirtmektedir.6 El-İys, Kur’an’ın İbranice çevirisinin çok önemli olduğunu, sureden 51 tanesinin doğrudan Yahudilerden bahsettiğini, bu çeviriyle Yahudi okurların Kur’an’ın kendileri hakkında ne dediğini anlamalarına yardımcı olduklarını dile getirmektedir. İbranice çeviriyi ilmî ölçülerle yaptıklarını ifade eden el-İys, aynı durumun Yahudi araştırmacılar tarafından yapılan diğer İbranice Kur’an çevirilerinde görülmediğini iddia etmektedir. Daha önce yapılan İbranice Kur’an çevirilerinin ihtiyaca cevap vermediğini belirten merkez yöneticisi, önceki mütercimlerin, görüşlerini otorite görüşler 5 Ṣubḥī Alī el-Adevī, ha-Ḳur’ān be-Laşon Aḥer (Ḥayfa: Merkez Beyyināt, ), s 6 El-Adevī, ha-Ḳur’ān be-Laşon Aḫer, s Yasin Meral gibi sunduklarını, birçok konuda genel anlamın dışına çıktıklarını, ilmî titizlik göstermediklerini ve tercümelerini belli amaçlara hizmet için kullandıklarını vurgulamaktadır. Yahudi araştırmacıların Kur’an’la ilgili önyargıları olduğunu ifade eden el-İys, konuyla ilgili Reckendorf’un mukaddimesini örnek göstermektedir. El-İys, bu tür yanlış bilgilerin okurların Kur’an ve İslam ile ilgili algılarına olumsuz etki edeceğini ifade etmektedir.7 El-İys, Tevrat, Kur’an ve İncil’de birçok ortak kıssa anlatıldığını, bu kıssaların anlatımlarında farklılıklar bulunduğunu, Kur’an’ın en son inen kitap olması hasebiyle diğer kitaplarda bulunan hikâyelerle ortak malzemeler içermesinin son derece doğal bir durum olduğunu, okurun da kitaplardaki ortak anlatımları karşılaştırma imkânı elde ettiğini belirtmektedir. Beyyināt Kur’an Araştırmaları Merkezi’ni Allah ile Yahudi okuyucular arasında bir aracı olarak gördüklerini ifade eden el-İys, bu görevin çok ağır ve önemli olduğunu ve Allah katında bundan hesaba çekileceklerinin farkında olduklarını, zira Allah adına yalan konuşma durumunda bunun cezasız kalmayacağını ifade etmektedir.8 İbranice Kur’an çevirisinin üç yıllık ciddi bir çalışmanın ürünü olduğunu belirten el-İys, birçok zorlukla karşılaşıldığını fakat çeviri ekibinin gayretiyle bunların aşıldığını ifade etmektedir. El-İys, Arapça bazı ifadelerin karşılıklarının İbranice’de olmadığını ve buna ilaveten Arapça’nın İbranice’ye nazaran çok daha kompleks bir yapıya sahip olduğunu vurgulamakta ve İbranice’de fiil kalıpları olarak yedi bâb varken Arapça’da yirmi iki bâb olduğunu dile getirerek bu farklılığa dikkat çekmektedir.9 Tercümeyi yapan Ṣubḥī Alī el-Adevī, önsözde 15/el-Ḥicr suresi dokuzuncu ayette geçen “Zikri biz indirdik, biz koruyacağız” ifadesini “Kur’an’ı biz indirdik, biz koruyacağız” şeklinde tercüme etmekte ve bu görevin önemine dikkat çekmektedir. El-Adevī, tercümesinin tamamen özgün ve titiz olduğunu, ayetlerin aslına uygun olarak bölümlendiğini, birbirine karıştırılmadığını ve çarpıtılmadığını ifade etmektedir. El-Adevī, daha sonra karşılaştığı zorluklardan bahsetmekte ve bunları birkaç örnek üzerinden açıklamaktadır El-Adevī’nin tercümesinde sure isimleri ve besmeleler, İbranice’nin yanında Arapça orijinalleriyle de yazılmıştır. Ayrıca gerek görüldüğü 7 El-Adevī, ha-Ḳur’ān be-Laşon Aḫer, s 8 El-Adevī, ha-Ḳur’ān be-Laşon Aḫer, s 9 El-Adevī, ha-Ḳur’ān be-Laşon Aḫer, s 10 El-Adevī, ha-Ḳur’ān be-Laşon Aḫer, ss AÜİFD Ṣubḥī Alī el-Adevī. ha- Ḳur’ān be-Laşon Aḫer yerlerde dipnotlarda açıklamalar yapılmıştır. Tercümede zekāh, umra, ḳible ve ḥanīf gibi bazı terimler orijinal halleriyle muhafaza edilmiş ve İbranice transkripsiyonla yazılmıştır. El-Adevī, besmeleyi be-Şem Allah ha-Raḥman ve ha-Raḥum şeklinde tercüme etmektedir. Bu çeviri, Yahudiler tarafından yapılan çevirilerde de tercih edilmiştir. Raḥmān ve Raḥīm isimlerinin, Yahudi kaynaklarında da Raḥmān ve Raḥūm şeklinde bulunması bu tercihi kolaylaştırmaktadır. Çeviride dikkat çeken hususlardan biri de bazı tabirlerin tekrar edildiği yerlerde önceki geçtiği yerdeki dipnotun aynen kopyalanarak tekrar edilmesidir. Örneğin, fī sebīlillāh ifadesi ilk geçtiği yerde açıklanmakta, daha sonra Kur’an’ın sonuna kadar her geçtiği yerde aynı açıklama hiçbir değişiklik yapmadan tekrar edilmektedir. Benzer durum, her bir el-ḥurūf el-muḳaṭṭaa’da da görülmektedir. Bu değerlendirmemizde çevirinin tamamını ele almamız pratik olarak mümkün değildir. Ayrıca bu çeviri, çok farklı açılardan değerlendirmeye tabi tutulabilir. Biz bu değerlendirmemizde, hedef dilin İbranice olması sebebiyle, Yahudilerle ilgili ayetlerin çevirisini inceleyeceğiz. Bu çerçevede Yahudilerle ilgili bazı ayetler örneklem olarak seçecek ve bunlar üzerinden mütercimin tercihlerini yorumlayacağız. Yahudilerin Kur’an’da en fazla zikredilen topluluk olması ve Kur’an’la Tevrat arasında pek çok ortak ve bazen farklı anlatımların bulunması, örneklemin Yahudilerle ilgili olmasını önemli kılmaktadır. Yahudilerden bahsetmeyen örnekler seçmek, bu anlamda mütercimin tercihini öğrenmemize izin vermeyecek, ayrıca çeviri dilin İbranice olmasının anlamı kalmayacaktır. Örneğin, Kur’an’daki ḥikme kavramının, Hz. Muhammed’in sünnetine işaret edip etmediği ya da mütercimin bu konudaki değerlendirmesi, Türkçe ya da İngilizce meallerdeki söz konusu kavrama verilen anlamla İbranice çevirideki tercih açısından eşdeğerdir. Fakat “Yahudiler, Uzeyr Allah’ın oğludur, dediler” (9/et-Tevbe) ayeti, İbranice çeviride İngilizce çeviriye nazaran daha fazla önem arz etmektedir. Diğer taraftan bu çevirinin okurunun Yahudiler olduğu düşünüldüğünde mütercimin nasıl bir duruş sergilediği ve Yahudilerle ilgili ayetlerde savunmacı, saldırgan ya da ilmî olup olmadığı gibi hususlar da incelenebilecektir. Okurların sağlıklı bir karşılaştırma yapabilmesi adına ilgili ayetler, daha önce İbranice Kur’an çevirisi yapan Yahudi mütercimlerin çevirileriyle karşılaştırmalı olarak verilecektir. I. “Ateş bize sayılı günlerde dokunacak!” (2/el-Baḳara) 2/el-Baḳara suresi ayette Yahudilerle ilgili “Bir de dediler ki, bize ateş, sayılı birkaç günden başka asla dokunmayacaktır. Sen onlara de ki, siz Yasin Meral bunun için Allah’tan söz mü aldınız? Eğer böyle ise, Allah verdiği sözden dönmez. Yoksa siz Allah’a karşı bilemeyeceğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?”11 ifadelerine yer verilmektedir. El-Adevī, bu ifadeleri birebir literal karşılığıyla çevirmekte ve dipnotta “Onlara ateş, her güne bir gün karşılığıyla buzağıya taptıkları kırk güne bedel kırk gün dokunacak” şeklinde bir açıklama yapmaktadır. El-Adevī, İsrailoğullarından buzağıya tapanların cehennemde kırk gün yanacakları bilgisine kaynak sunmamaktadır. Bu bilgiye, tefsirlerde rastlanmaktadır Kur’an’ın Arapça’dan ilk çevirisini yapan Yahudi araştırmacı Reckendorf, bu ayete bir dipnot düşerek, “Hahamlarımıza göre Yahudi günahkârların cehennemdeki cezası on iki ay olacaktır” bilgisine yer vermektedir Aynı şekilde Rivlin de bu ayetin dipnotunda günahkâr Yahudilerin cehennemde on iki ay kalacaklarını kaydetmektedir Ben Şemeş de Talmud’u kaynak göstererek on iki aylık süreyi zikretmektedir Rubin ise dipnotta Yahudilerin bütün günahlardan kurtulacaklarına inandıklarını aktarmakta, fakat Talmud’daki on iki ay bilgisini paylaşmamaktadır İlginç bir şekilde Ṣad ibn Manṣūr ibn Kemmūne (ö), bu ayetin Yahudilik’te ahiret inancı olmadığına dair iddiaları çürüttüğünü öne sürmektedir. Ona göre Kur’an, bu bilgiyi Yahudilerin ağzından aktararak Yahudilerde ahiret inancının olduğunu ilan etmektedir Yahudi kaynaklarına göre, İsrailoğullarının günahkârları cehennemde on iki ay kalacaklardır Bu bilgiye ilaveten, Mişna’da aynı bölümde, Miladî birinci asırda yaşayan Yohanan ben Nuri’ye atfedilen yoruma göre Yahudi günahkârların cehennemdeki cezası Pesah Bayramı’ndan Şavuot Bayramı’na kadarki süre ile (kırk dokuz gün) ile sınırlıdır Burada ilginç olan husus, el- Adevī’nin kendisinden önceki Yahudi çevirmenlerin verdiği önemli bilgiyi görmezden gelmesidir. O, bunun yerine kaynak belirtmeksizin tefsirlerden alıntı yapmaktadır. Yahudilerin ağzından nakledilen bir ifade için Mişna ve Talmud dururken tefsirlerde geçen bir bilgiye yer vermesi öncelik açısından 11 Aksi belirtilmediği müddetçe ayet mealleri, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın tarihli yeni çevirisi esas alınarak yapılmıştır. 12 Celāluddīn el-Maḥallī & Celāluddīn es-Suyūṭī, Tefsīru Celāleyn (Ḳahire: Dāru’l-Ḥadīs̱ , ), s 13 Zvi Hayim Reckendorf, al-Ḳur’an o ha-Miḳra (Leipzig, ), s 14 Yosef Yoel Rivlin, el-Ḳur’an (Telaviv: Dvir Publishing, ), s 15 Aharon ben Şemeş, ha-Ḳur’an (Telaviv: Karni Publishing, ), s 16 Uri Rubin, ha-Ḳur’an (Telaviv: Telaviv University Press, ), s 17 Sad ibn Manṣūr ibn Kemmūne, Tenḳīḥu’l-Ebḥās̱ li’l-Mileli’s-S̱ elās̱ , ed. Moshe Perlmann (Berkeley, CA: University of California Press, ), s 18 Mişna, Eduyot, ; Babil Talmudu, Roş ha-Şana, 17a. 19 Mişna, Eduyot, AÜİFD Ṣubḥī Alī el-Adevī. ha- Ḳur’ān be-Laşon Aḫer sağlıklı değildir. Ayrıca Yahudi mütercimlerin verdiği Talmud bilgisini paylaşması, Kur’an’ın bu ayetinin Yahudi kaynaklarında gerçekten var olduğunu göstermesi açısından olumlu bir tercih olabilirdi. II. “Ümmîlere karşı bir sorumluluğumuz yoktur.” (3/Ālu İmrān) 3/Ālu İmrān suresi ayette Ehl-i Kitap’la ilgili dikkat çekici bir ayet yer almaktadır. Buna göre, Ehl-i Kitap’tan bazıları kendilerine kantar kantar mal emanet edilse, onu eksiksiz iade ederler. Yine onlarda öylesi de vardır ki kendisine bir dinar bile emanet edilse, tepesine dikilip durmadıkça onu iade etmez. Kur’an, en ufak parayı dahi iade etmeyen kişilerin bu davranışlarına gerekçe olarak “Ümmîlere karşı (yaptıklarımızdan) bize bir vebal yoktur” prensibini öne sürdüklerini nakletmektedir. Ayette ifade edilen ummiyyūn kelimesiyle ne kastedildiğiyle ilgili farklı açıklamalar yapılmaktadır. Ayetin bağlamı dikkate alındığında bu ifadenin genel olarak Ehl-i Kitap’tan olmayan, özel olarak da Yahudi olmayan anlamında kullanıldığı anlaşılmaktadır El-Adevī, bu ifadeyi “Araplara karşı bir günahımız yoktur” (eyn banu avon be-aravīm) şeklinde tercüme etmektedir. Dipnotta ise “Okuma yazma bilmeyen Arapların mallarını yemekte bize günah yoktur” ifadesine yer vermektedir 7/el-Arāf suresi ayette geçen “ümmī peygamber” ifadesi de el-Adevī tarafından “okuma yazma bilmeyen peygamber (ha-navī şe-eyno yodea ḳro u-ktov)” şeklinde tercüme edilmiştir Yahudi araştırmacıların İbranice Kur’an çevirileri incelendiğinde Reckendorf’un, bu ayeti “Avama karşı verdiğimiz sözde durmak zorunda değiliz” şeklinde tercüme ettiği görülmektedir. Dipnotunda da “Yahudiler ve Hıristiyanlar Arapları bu şekilde isimlendiriyordu” bilgisine yer vermektedir Onun dışındaki mütercimler Yosef Yoel Rivlin,24 Aharon ben Şemeş25 ve Uri Rubin ise ummiyyūn ifadesini “Yahudi olmayanlar” şeklinde anlamışlardır. Yahudi mütercimlerin kullandığı goyim ve bney umot ha-olam ifadeleri, Yahudi geleneğinde Yahudi olmayan insanları ifade etmek için kullanılan teknik tabirlerdir. Bu anlamda umot ve ummiyyūn kelimelerinin ortak köke sahip oldukları vurgulanmaktadır 20 Yasin Meral, “Leyse ‘Aleynā fi’l-Ümmiyyīne Sebīl (Al-i İmran, ),” Artuklu Akademi (), ss 21 El-Adevī, ha-Ḳur’ān be-Laşon Aḫer, s 22 El-Adevī, ha-Ḳur’ān be-Laşon Aḫer, s 23 Reckendorf, al-Ḳur’ān o ha-Miḳra, s 24 Rivlin, el-Ḳur’ān, s 25 Ben Şemeş, ha-Ḳur’ān, s 26 Rubin, ha-Ḳur’ān, s Yasin Meral El-Adevī, burada ummiyyūn ifadesini Yahudi geleneğiyle uyumlu bir şekilde Araplar olarak çevirse de dipnotta yaptığı açıklamada ummiyyūn kelimesinin okuma-yazma bilmeme anlamında kullanıldığını belirtmektedir. Bir diğer ifadeyle Yahudi mütercimler kelimenin kökenini Yahudi geleneğindeki teknik bir tabirle ilişkilendirip ummiyyūn ifadesine Yahudi olmayanlar anlamı verirken el-Adevī, aynı anlamı okuma-yazma bilmeme özelliklerine dayandırarak vermektedir. Bu da kendi içinde sıkıntılı bir durum içermektedir. Zira Arapların malının Yahudilere helal oluşu, onların okuma-yazma bilmemelerine dayanıyormuş gibi bir anlam çıkmaktadır. Diğer taraftan Yahudi mütercimlerin anladığı şekilde bu söylem, dinî-hukukî bir temele dayanmaktadır III. “Yahudiler, ‘Uzeyr, Allah’ın oğludur’ dediler.” (9/et-Tevbe) 9/et-Tevbe suresi ayette Yahudilerin, Uzeyr’e Allah’ın oğlu nitelemesi yaptıkları bilgisi yer almaktadır. Uzeyr, İslam âlimleri tarafından genellikle Yahudi geleneğindeki Ezra ile ilişkilendirilmiştir. Fakat Yahudi kaynaklarında Ezra’ya Allah’ın oğlu nitelemesi yapılmadığı için bu ayet, Yahudiler tarafından kendilerine atılan bir iftira olarak görülmektedir. Yakın dönem araştırmacılardan bazıları ise Uzeyr’in şahıs ismi değil, Mesih anlamında bir sıfat olduğu düşüncesindedir El-Adevī, bu ayeti “Yahudiler; Ezra, Allah’ın oğludur, dediler” şeklinde tercüme etmektedir O, konuyla ilgili herhangi bir açıklama da yapmamaktadır. Burada ilginç olan husus, Yahudi geleneğinde Ezra’yla ilgili böyle bir kullanım yokken ve bazı Yahudi âlimler özellikle bu ayeti iftira olarak görürken, el-Adevī’nin bu tercihte neden ısrar ettiğidir. Kanaatimizce bu duruma Yahudi mütercimler tarafından yapılan İbranice Kur’an çevirilerindeki açıklamalar belirleyici olmuştur. Bu çevirilere baktığımızda Reckendorf, Uzeyr’i Ezra ile karşılamaktadır. Reckendorf, bu ayetin dipnotunda da “Hahamlarımız Ezra’yı Mūsā ile bir tutmuşlardır. Çünkü Mūsā Tevrat’ı getirmiş, diğeri de unutulmasını engelleyerek onu diriltmiştir. Bununla birlikte hiçbir yerde Ezra’nın Allah’ın oğlu olduğuna dair bir ifade bulamadım”30 şeklinde bir açıklama yapmaktadır. Rivlin, çevirisinde Uzeyr ismini muhafaza etmekte, dipnotta da Uzeyr ile Ezra’nın kastedildiğini belirtmektedir. Ona göre bu ayet, “Ezra, unutulduktan sonra 27 Meral, “Leyse ‘Aleynā fi’l-Ümmiyyīne Sebīl”, ss 28 Moshe Sharon, “People of the Book,” Encyclopaedia of the Qur’ān, ed. Jane Dammen McAuliffe (Leiden, Boston, Köln: Brill, ), c.4, ss; Baki Adam, Yahudilik ve Hıristiyanlık Açısından Kur’an’ın Tartışmalı Konuları (İstanbul: Pınar Yayınları, ), ss 29 El-Adevī, ha-Ḳur’ān be-Laşon Aḫer, s 30 Reckendorf, al-Ḳur’ān o ha-Miḳra, s AÜİFD Ṣubḥī Alī el-Adevī. ha- Ḳur’ān be-Laşon Aḫer Tevrat’ı yazdı, o Tevrat’ın kendisine verilmesini hak eden biridir” ifadelerini hatırlatmakta ve Ezra’nın özel konumuna vurgu yapmaktadır Aharon ben Şemeş ise bu ayeti “Yahudiler, Uzeyr’in (Ezra) Allah’ın oğlu derecesinde olduğunu iddia ediyorlar” şeklinde tercüme etmektedir Ben Şemeş, Uzeyr isminin yanına parantez içerisinde Ezra ismini eklemekte, ayrıca “Allah’ın oğlu” ifadesine “derecesi” kelimesini ilave etmektedir. Dipnotta ise Talmud’daki “Eğer Ezra Mūsā’dan daha önce yaşasaydı, Tevrat’ı almayı hak ederdi”33 cümlesiyle ilişki kurulmaktadır. Uri Rubin de çeviride Uzeyr kelimesini İbranî harfleriyle yazmaktadır. Dipnotta ise Uzeyr adlı şahsın, Yahudi geleneğindeki yazıcı Ezra ile irtibatlandırıldığını nakletmektedir. Onun nakline göre Ezra’nın Uzeyr ile irtibatlandırılması, Yahudiler arasında unutulmaya yüz tutmuş Tevrat’ı yeniden ortaya çıkarması sebebiyledir El-Adevī, burada Yahudi mütercimlerin de Uzeyr’i Ezra ile ilişkilendirmesi neticesinde tereddüt etmeden metne Ezra ismini yazmaktadır. Yukarıda da ifade edildiği üzere, Uzeyr’in Ezra olmadığı şeklindeki araştırmalara atıfta bulunulmamıştır. Modern dönem araştırmalarının dışında, Yahudi bir haham iken İslam’ı seçen Semav’el bin Yaḥyā el-Maġribī (ö), ayette bahsedilen Uzeyr’in zannedildiği gibi Ezra olmadığını belirtmektedir. Bununla birlikte el-Maġribī, Uzeyr ile kimin kastedildiğine dair bilgi vermemektedir IV. Hz. Dāvūd ve Davalı İki Adam (38/eṣ-Ṣād) 38/eṣ-Ṣād suresindeki anlatıma göre ( ayetler), koyunlarından davalı iki adam ansızın Hz. Dāvūd’un yanına girmişler ve ondan, aralarındaki anlaşmazlığı çözmelerini istemişlerdir. İki adamdan biri, diğer kişinin doksan dokuz koyunu, kendisinin ise bir tek koyunu olduğunu, fakat kardeşinin onu da istediğini ve kendisine baskın çıktığını aktarmaktadır. Hz. Dāvūd da bu durumun bir zulüm olduğunu ifade etmiştir. Ardından Allah’ın kendisini imtihan ettiğini anlamış ve secdeye kapanıp bağışlanma dilemiştir. Bu olayın benzeri Tanaḫ’ın Samuel Kitabı’nda Dāvūd ve Bat-Şeva olayı olarak anlatılmaktadır. Buna göre Dāvūd, bir akşamüstü sarayın çatısında gezinirken yıkanan bir kadın görür ve kadını çok beğenir. Davud, kadını soruşturur ve Hititli Uriya’nın karısı Bat-Şeva olduğunu öğrenir. Kadını saraya çağıran Davud, onunla birlikte olur ve kadını tekrar evine gönderir. 31 Rivlin, al-Ḳur’ān, s 32 Ben Şemeş, ha-Ḳur’ān, s 33 Babil Talmudu, Sanhedrin, 21b. 34 Rubin, ha-Ḳur’ān, s 35 Semav’el bin Yaḥyā el-Maġribī, İfḥāmu’l-Yehūd, ed. Moshe Perlmann (New York, NY: Proceedings of American Academy for Jewish Research, ), s Yasin Meral Bat-Şeva hamile kalır ve durumu Dāvūd’a bildirir. Dāvūd da Bat-Şeva’nın kocası Uriya’yı savaşın en şiddetli cephesine yerleştirerek öldürtür. Dul kalan kadın da Dāvūd’un karısı olur. Bunun üzerine dönemin peygamberi Natan, Dāvūd’un yanına gelir. Natan, Dāvūd’a şu hikâyeyi anlatır: Bir kentte biri zengin, öbürü yoksul iki adam vardı. Zengin adamın birçok koyunu, sığırı vardı. Ama yoksul adamın satın alıp beslediği küçük bir dişi kuzudan başka bir hayvanı yoktu. Kuzu adamın yanında, çocuklarıyla birlikte büyüdü. Adamın yemeğinden yer, tasından içer, koynunda uyurdu. Yoksulun kızı gibiydi. Derken, zengin adama bir yolcu uğradı. Adam, gelen konuğa yemek hazırlamak için kendi koyunlarından, sığırlarından birini almaya kıyamadığından yoksulun kuzusunu alıp yolcuya yemek hazırladı. Zengin adama çok öfkelenen Davud “Yaşayan Rabbin adıyla derim ki, bunu yapan ölümü hak etmiştir, bunu yaptığı ve acımadığı için kuzuya karşılık dört katını ödemeli!” dedi. Bunun üzerine Natan, Davud’a şöyle dedi: “O adam sensin! İsrail’in Tanrı’sı diyor ki, ben seni İsrail’e kral olarak meshettim ve Saul’un elinden kurtardım. Sana efendinin evini verdim, karılarını da koynuna verdim. İsrail ve Yehuda halkını da sana verdim. Bu az gelseydi, sana daha neler neler verirdim! Öyleyse neden Rabbin gözünde kötü olanı yaparak, O’nun sözünü küçümsedin? Hititli Uriya’yı kılıçla öldürdün, Ammonlular’ın kılıcıyla canına kıydın. Karısını da kendine eş olarak aldın. Bundan böyle, kılıç senin soyundan sonsuza dek eksik olmayacak. Çünkü beni küçümsedin ve Hititli Uriya’nın karısını kendine eş olarak aldın.”36 38/eṣ-Ṣād suresindeki ilgili anlatımla Samuel Kitabı’ndaki bu olayın benzerliği dikkat çekicidir. Nitekim ayette bahsedilen dişi koyunun, kadından kinaye olduğu, erken dönem tefsirlerden itibaren karşımıza çıkmaktadır El-Adevī, bu ayeti literal olarak çevirdikten sonra ayete dipnot düşerek “Dāvūd’un, komutanlarından birisinin karısını sevdiği, bu komutanı öldürüp karısını elde etmek için adamı tehlikeli bir savaşa gönderdiği söylenmektedir”38 ifadelerine yer vermektedir. Burada ilginç olan husus, el-Adevī’nin bu açıklamasına hiçbir kaynak göstermemesidir. El- Adevī’nin, Samuel Kitabı’nı referans göstermeyerek Yahudi mütercimlerin yaptığı gibi Kur’an’ın kökeninin Yahudi kutsal metinleri olduğu şeklindeki algıya engel olmak istediği anlaşılmaktadır. Diğer taraftan el-Adevī’nin, 36 II. Samuel, Aksi belirtmediği müddetçe Kitabı Mukaddes’ten yapılan alıntılarda Kitab-ı Mukaddes Şirketi’ne ait tarihli Kutsal Kitap isimli çeviri esas alınmıştır. 37 Muḳātil bin Suleymān, Tefsîr-i Kebîr, çev. Beşir Eryarsoy (İstanbul: İşaret Yayınları, ), c.3, s 38 El-Adevī, ha-Ḳur’ān be-Laşon Aḫer, s AÜİFD Ṣubḥī Alī el-Adevī. ha- Ḳur’ān be-Laşon Aḫer ilgili ayetleri ismet-i enbiyā refleksiyle değerlendirmeden Dāvūd’un, komutanlarından birisini, karısını elde etmek için savaşa göndermesi bilgisini paylaşması dikkat çekmektedir. Reckendorf, ayete düştüğü dipnotta “Dāvūd’un Bat-Şeva konusundaki günahına işaret etmektedir”39 ifadesine yer vermektedir Rivlin de dipnotta “Uriya’yı savaşta ölecek şekilde konuşlandırması ve ardından karısı Bat- Şeva’ı haremine alması kastedilmektedir”41 açıklamasını paylaşmaktadır. Ben Şemeş de benzer şekilde “Natan Peygamber’in, Dāvūd’un Bat-Şeva ile ilgili günahına dair sözleri anlatılmaktadır” açıklamasına yer vermektedir Rubin de diğer mütercimler gibi Dāvūd’un günahının, arkadaşının karısına göz koyarak elinden alması olduğunu ifade etmektedir Bu çeviriler, dipnotlarında Samuel Kitabı’na referansta bulunmaktadırlar. Yahudilikle İlgili Kavram ve Tabirlerin Kullanımı El-Adevī’nin İbranice’ye hâkim oluşu, bazı ayetlerin açıklamalarında daha sağlıklı yorum yapmasına vesile olmuştur. Örneğin, “Rāinā demeyin unẓurnā deyin” (2/el-Baḳara) ayetine düştüğü dipnotta o, Yahudilerin kelime oyunları yaparak Hz. Muhammed’le dalga geçtiklerine, Kur’an’ın da bu konuda uyarıda bulunduğuna dikkat çekmektedir. İbranice ra kelimesinin kötü/şerli anlamına geldiğini söyleyen el-Adevī, çobanımız (rāinā) anlamında kullanılan kelimenin, Yahudiler tarafından raenu (şerlimiz) anlamında kullanıldığını ve Müslümanların bu hususta dikkatli olmaları konusunda ihtar edilerek başka bir kelimeye yönlendirildiklerini dile getirmektedir El-Adevī’nin Yahudi geleneğine ait verileri kullandığı bir diğer yer de Ahit Sandığı ile ilgilidir. 2/el-Baḳara suresi ayette, içinde sekīne bulunan sandıktan bahsederken Aron bo Şekīna (içinde sekīne olan sandık) ifadesine yer vermektedir. Arapça metinde tābūt olarak geçen kelimeyi, Yahudi geleneğindeki Aron ha-Brīt (Antlaşma Sandığı) kavramındaki teknik tabirle karşılamakta ve yine sekīneyi de neredeyse aynı yazım ve telaffuza sahip şekīna ile vermektedir. Yine devam eden ayetteki Ṭālūt ismi Yahudi geleneğindeki karşılığıyla Şaul şeklinde, Cālūt da Golyat şeklinde karşılanmıştır. El-Adevī’nin Yahudi geleneğini çağrıştıracak ifade ve 39 Bkz. II. Samuel, 40 Reckendorf, al-Ḳur’ān o ha-Miḳra, s 41 Rivlin, al-Ḳur’ān, s 42 Ben Şemeş, ha-Ḳur’ān, s 43 Rubin, ha-Ḳur’ān, s 44 El-Adevī, ha-Ḳur’ān be-Laşon Aḫer, s Yasin Meral tabirlerden kaçındığı dikkate alındığında, bu tercihlerin istisna olduğu söylenebilir. Fakat o, bu isimlerin geçtiği yerlerle ilgili Tanaḫ’a atıfta bulunmamaktadır Benzer şekilde Yecūc ve Mecūc isimleri bney Gog u- Magog şeklinde, Yahudi geleneğindeki isimleriyle karşılanmış, fakat Hezekiel Kitabı’ndaki46 ilgili bölüme referans verilmemiştir Yine Nūḥ’un gemisinin indiği yer olarak Cūdī Dağı’nın ifade edildiği ayete de literal anlam verilmekte, fakat Yahudi okurlar için Tevrat’taki Ararat Dağları ifadesiyle herhangi bir karşılaştırma ya da değerlendirme yapılmamaktadır İsrailoğulları tarihi açısından son derece önemli olan I. Mabed ve II. Mabed’in yıkılmasını anlatan 17/el-İsrā suresi ayetlerle ilgili de el- Adevī’nin suskunluğu dikkat çekicidir. El-Adevī, burada ne I. Mabed’i M.Ö. ’da yıkan Buḫtunnaṣr’dan ne de II. Mabed’i M.S. 70 yılında yıkan Titus’tan bahsetmektedir El-Adevī’nin suskunluğu, “Allah’ın arşı suyun üzerindeydi” ayetinde de görülmektedir. 11/Hūd:7 ayetinde dünyanın yaratılışı anlatılırken “O, hanginizin amelinin daha güzel olacağı hususunda sizi imtihan etmek için, henüz Arş’ı su üstünde iken, gökleri ve yeri altı gün içinde (altı evrede) yaratandır” ifadelerine yer verilmektedir. Tevrat’ta da yine dünyanın yaratılışıyla ilgili “Tanrı’nın ruhu suların üzerinde dalgalanıyordu”50 şeklinde bir ifade yer almaktadır. Tevrat’ın anlatımına göre karaların yaratılması bu süreçten sonra olmuştur. İlginç bir şekilde el-Adevī, bu ayeti “Yüce tahtı suyun üzerindeydi”51 şeklinde Yahudi geleneğindeki teknik tabiriyle kullanmakta, fakat Tevrat’taki benzer ifadelere atıf yapmamaktadır. Yukarıda el-Adevī’nin suskun kaldığı her ayette Yahudiler tarafından yapılan çevirilerde Tevrat’taki mukabiline atıfta bulunularak açıklamalara yer verilmektedir. Sonuç ve Değerlendirme El-Adevī’nin İbranice Kur’an çevirisinde daha sağlıklı bir analiz yapabilme adına örneklem seçiminde Yahudilerle ilgili ayetleri seçtiğimizi belirtmiştik. Fakat çeviri, bu tercihimizdeki beklentimizi karşılamamakta ve İbranice değil de sanki mesela Fransızca çeviri yapar gibi Yahudilerle ilgili ayetlere ilgisiz kalmaktadır. El-Adevī’nin Kur’an’la Tevrat’ın ortak 45 El-Adevī, ha-Ḳur’ān be-Laşon Aḫer, ss 46 Ḥezekiel Kitabı 38 ve bölümde Gog ve Magog’dan bahsedilmektedir. 47 El-Adevī, ha-Ḳur’ān be-Laşon Aḫer, s 48 El-Adevī, ha-Ḳur’ān be-Laşon Aḫer, s 49 El-Adevī, ha-Ḳur’ān be-Laşon Aḫer, s 50 Tekvin, 51 El-Adevī, ha-Ḳur’ān be-Laşon Aḫer, s AÜİFD Ṣubḥī Alī el-Adevī. ha- Ḳur’ān be-Laşon Aḫer anlatımlarında da Tevrat’a hiç atıfta bulunmaması şaşırtıcıdır. Bu çevirideki bütün dipnotları tek tek kontrol ettik, fakat Tevrat’a ya da Yahudi kaynaklarına bir tane bile atıf göremedik. El-Adevī, ne savunmacı bir anlayışla Yahudilere cevap verme ya da saldırma gibi bir tutumun içine girmekte ne de ayetlerin Tevrat’taki karşılıklarını vererek Kur’an’ın kökeninin Tevrat olduğu şeklindeki Yahudi düşüncesine kapı aralamaktadır. Çevirinin mukaddimesinde bu çevirinin amacının doğru bir çeviri yaparak Yahudileri Kur’an’la buluşturmak olduğu ifade edilmektedir. Bu anlamda bu çevirinin hedef kitlesi Yahudilerdir. El-Adevī’nin İbranî dilinde yetkin olduğu ve Arapça metni sağlıklı bir şekilde aktardığı ve bunda başarılı olduğu söylenebilir. Fakat Yahudi okurların, el-Adevī’nin Yahudilerle ilgili ayetlerdeki suskunluğu/ilgisizliği karşısında şaşıracakları açıktır. El- Adevī’nin bu suskunluğunun, kendisinden önceki dört çevirinin amaçladığı şeylerin önünün kesilmesine yönelik özel bir tercih olduğu görülmektedir. Fakat bu tercih de ifrata kaçan Yahudi mütercimlere karşı tefrit olarak değerlendirilebilir. Yasin Meral

İbranice (Israil) Metinlerinizi Seslendirin

Seslendirme

Metinlerinizi dakikalar içerisinde İbranice ses dosyalarına çevirin, zaman ve bütçenizden 20 kata kadar tasarruf edin.

Hemen Ücretsiz Dene

Yapay Zeka ile

Doğal, akıcı ve gerçekçi bir seslendirme

İçeriğinize mükemmel uyum sağlayacak insansı makine sesleri ile her alanda seslendirmeler yapın.

DOĞAL VE AKICI

Voiser seslendirme stüdyosunun yüksek kalitede oluşturduğu doğal ve akıcı seslerin makine sesi olduğunu anlamayacaksınız bile.

ÖZELLEŞTİRİN

Seslendirme stüdyosunun sunduğu ses perdesi, okuma hızı gibi ve daha birçok opsiyonları ayarlayarak dosyanızı düzenleyin.

KOLAY KULLANIM

Kullanımı çok kolay. Gerekirse seslendirme üzerinde düzenlemeler yapmak yalnızca birkaç dakikanızı alacak.

DİL ÇEŞİTLİLİĞİ

75+ dil, + lehçe, 'den fazla ses seçeneğinden oluşan dil kütüphanemizde ihtiyacınız olanı bulmak çok kolay.

En Pratik İbranice Seslendirme Programı

01

Dosyanızı yükleyin.

İbranice metinlerinizi Voiser seslendirme stüdyosuna yazın.

02

İbranice dilini seçin.

45 Lehçe ve 'den fazla ses seçeneğinden birini seç, istediğin ses perdesi ve okuma hızı ayarını yap.

03

Yazıya Sese Dönüştür butonuna tıklayın.

Oluşan seslendirmeyi dinle, yapmak istediğin düzeltmeler varsa yap ve .mp3 formatında indirip dilediğin yerde kullan.

Metinlerinizi Seslendirin

Seslendirmenin en iyi özelliklerinden sadece birkaçı

Dil Çeşitliliği

Voiser seslendirme stüdyosu 75+ dil, + Lehçe ve 'den fazla ses seçeneği ile kapsamlı bir kütüphaneye sahiptir ve bu konuda alanında bir numaradır.

Sınırsız Kullanım Alanları

Oluşturduğunuz MP3 dosyasını istediğiniz yerde kullanma özgürlüğüne sahip olun. Blog gönderileri, haberler, kitaplar, YouTube videoları, online eğitim modülleri ve daha birçok yerde kullanabilirsiniz.

Oluştur ve Düzenle

Oluşturacağınız ses dosyasına ses perdesi, okuma hızı gibi ayarlar ekleyebilir, beğendiğiniz ayarı bulana kadar devam edebilirsiniz. Sonuçtan memnun kaldığınızda MP3 formatında indirebilirsiniz

Akıllı Ses Teknolojisi

Voiser'ın seslendirme teknolojisinde kullandığı yapay zeka teknolojisi standartların üzerinde çalışır ve sentezlenen insan benzeri seslerin makine sesi olduğunu anlamanız neredeyse imkansızdır.

Şimdiye kadarki

En basit seslendirme deneyimi

Her tür içerikte mükemmel seslendirme için sadece 3 basit adım.

İbranice ve 75+ yabancı dilde, 'den fazla ses seçeneği ile metinlerinizi doğal, akıcı ve gerçekçi bir şekilde seslendirin. Hız, ses kalınlığı, ses aralıkları gibi değişiklikleri gelişmiş seslendirme editörü ile düzenleyin.

  • Metni Girin,
  • İstediğiniz sesi seçin
  • Sese çevir'e tıklayın ve ses dosyasını indirin!

Mutlu Müşterilerimiz

22 ülkede 'den fazla marka yapay zeka destekli çözümlerimizi kullanıyor

İbranice metni sese dönüştür

İbranice ve 75+ Dilde, + Lehçede 'den farklı ses seçeneği ile yazılarınızı ses dosyasına dönüştürün. MP3 formatında indirin.

Hemen Ücretsiz Dene
En çok merak edilen
Sık Sorulan Sorular

Aradığınız sorunun cevabı aşağıda yer almıyorsa lütfen bizimle iletişime geçin.

Uzatma Yapmak Istediğim Kelimelerde

Voiser Studio’yu kullanırken uzatma yapılmasını istediğiniz sesli harflere;
"^" şapka işareti koyarak, telaffuz düzeltmeleri sağlayabilirsiniz.
Bazı sesli harfleri iki kere kullanarakta uzatma yapabilirsiniz.
Örnek: "Hâkim"
"maal oldu", vb. (şapka işareti için Windows'ta CTRL ve 3 tuşlarına, Mac'te CMD ve 3 tuşlarına basıp oluşturabilirsiniz. Sonrasında basacağınız harfin üzerine şapka eklenecektir.)

Seslendirme Yaparken Dikkat Edilmesi Gereken Püf Noktalar

1. Noktalama işaretleri kullanımları tonlamalar için çok önemlidir. Özellikle virgül kullanımı cümle içerisinde esler verebilmenizi sağlar.
2. Bazı kelimeleri, sayıları ve ifadeleri konuşma dili ile yazdığınızda daha verimli sonuçlar alabilirsiniz.
3. Cep numarasını yazı ile yazmak telaffuzu iyileştirecektir. “Sıfır beşyüz otuz beş”
4. Seslendirme yapmadan önce yazım hatalarınızı, ve noktalama işaretlerinizi mutlaka kontrol edin.

Yüksek doğrulukta deşifreler yapın. İnsansı seslerle gerçekçi seslendirmeler yapın.

Türkçe, İngilizce, Arapça, Almanca, Fransızca, İtalyanca, Rusça, Çince, Japonca, Korece Toplam 75+ dildeki 'den fazla ses seçeneği ile metinlerinizi doğal, akıcı ve gerçekçi bir şekilde sese çevirin.

Hemen Ücretsiz Dene

Hizmetlerimizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için yasal mevzuata uygun çerezler 🍪 kullanıyoruz. Voiser'i kullanarak bu çerezleri kabul etmiş olursunuz.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir