Tepeleriyle ünlü bu güzide şehrin her tarafının denizlerle çevrili olması, engebeli yolların bir noktada düzlüklere varması için adeta belirlenmiş sınırlar gibi. Bizlere hem muhteşem deniz manzaraları hem upuzun ve dümdüz yürüyüş alanları sunan İstanbul sahillerinin her biri kendi başına bir gezi rotası. Biraz daha iç kesimlerde ise ağaçların arasında dolaşırken oksijene doyacağınız orman rotalarına ulaşabilirsiniz.
Yürüyüş yapmak hem keyifli hem de sağlık açısından birçok faydası olan bir aktivite. Hayatınıza sadece yürüyüş ekleyerek bile sağlığınız adına önemli farklar yaratabilirsiniz. Yürüyüş yapmak ideal kilonuzu korumanıza ve eğer fazla kilonuz varsa kilo vermenize yardımcı olur. Kalp hastalığı, yüksek tansiyon, inme, kanser ve tip 2 diyabet gibi çeşitli kronik hastalıkların önlenmesinde veya yönetilmesinde yardımcıdır. Kalp damar sisteminizin sağlıklı bir şekilde çalışmasına katkı sağlar. Kemiklerinizi ve kaslarınızı güçlendirir. Kas dayanıklılığınızı geliştirir. Daha enerjik hissetmenizi sağlar. Hafızanızı geliştirir. Zihninizi sakinleştirir ve uyku hijyeninize katkı sunar. Dengenizi ve koordinasyonunuzu geliştirir. Bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Stresi ve gerginliği azaltır.
Yürüyüş yapmanın hem bedenimize hem de zihnimize iyi gelen, üstelik herhangi bir ekipmana ihtiyaç duymadan yapabileceğimiz en keyifli aktivitelerden biri olduğunda hemfikiriz artık. Tek başınıza, ailenizle ya da dostlarınızla planlayabileceğiniz yürüyüş rotalarınızı da birer hafta sonu rutini haline getirebilirsiniz. Şimdi sizlere fikir verebilecek birkaç yürüyüş rotasından bahsedeceğiz.
yılında Atatürk tarafından ağaçlandırılması sağlanan orman Bakırköy’e bağlı Şenlikköy ve Basınköy mahalleleri arasında yer alıyor. Otoparkı ve çocuk parkı bulunan Atatürk Ormanı aynı zamanda Florya Sahili’ne de çok yakın. Parkın içinde herhangi bir yeme içme alanı bulunmuyor. Yürüyüşten sonra sahil tarafına geçip deniz manzarası eşliğinde kahvaltı yapabileceğiniz ya da yemek yiyebileceğiniz restoranlar mevcut.
Adile Sultan Korusu olarak da bilinen Validebağ Korusu Anadolu Yakası’nın en büyük ikinci yeşil alanı. Kadıköy Koşuyolu ve Üsküdar Altunizade semtleri arasında yer alıyor. Kendine ait otoparkı bulunmayan korunun etrafında park edilecek alanlar ve özel otoparklar bulunuyor. Validebağ Korusu’ndaki yürüyüşünüzün ardından Hababam Sınıfı filmlerinin çekildiği Adile Sultan Kasrı’nı da ziyaret edebilirsiniz.
Avrupa Yakası’nın kuzeyinde yer alan Belgrad Ormanı o kadar büyük ki her bir bölgesi farklı bir günde yürüyüş için planlanabilir. Bu kadar geniş bir ormanlık alanda engebeli kısımlar da bulunuyor, ancak yürüyüş ve bisiklet için özel alanlar da hazırlanmış. Örneğin, Neşet Suyu Yürüyüş Parkuru bunlardan biri. Belgrad Ormanı’nın ana girişi olan Bahçeköy’e otobüsle ulaşılabiliyor. Ormanın derinliklerini keşfetmek isterseniz özel araç gerekli. Haftasonları piknik yapmak için gelenlerin de olmasıyla yoğunluk yaşanabileceği için sabah saatlerinde yürüyüşünüzü planlayabilirsiniz.
Anadolu Yakası’nın henüz herkes tarafından keşfedilmemiş alanlarından olan Saklı Göl, etrafında rahatça tur atabileceğiniz büyüklükte. Yol üstünde hafif eğilimli alanlar olsa da yürüyüş için rahat bir parkur. Aynı zamanda göl manzarasına karşı kahvaltı yapabileceğiniz ya da yemek yiyebileceğiniz bir restoran da mevcut.
Yazının başında da vurguladığımız gibi İstanbul’un sahil kenarları oldukça yürümeye elverişli ve hoş manzaralı yerler. Anadolu Yakası’nda Kadıköy’den Pendik’e kadar uzanan sahil boyu bazı yerlerde kesintiye uğrasa da Caddebostan, Maltepe ve Pendik’te uzun yürüyüşler yapabileceğiniz sahil şeridine ulaşım da oldukça rahat. Marmaray Metro hattı da bu sahil boyunca uzanıyor.
İstanbul’un en turistik semtlerinden biri olan Balat’ın sahil tarafı yürümek için keyifli bir rota. Bir tarafta Haliç manzarası bir tarafta tarihi evler olan bu rotayı tamamladıktan sonra, Balat’ın şirin kafelerinden birinde kahvenizi yudumlayarak yorgunluğunuzu atabilirsiniz.
Arnavutköy, Bebek ve Rumeli Hisarı hattındaki boğaz manzaralı yürüyüş rotasında hızınızı kesmemek için fotoğraf çekme kısmını sona saklayabilirsiniz. Bu güzel manzarada biraz zor olsa da yürüyüş sonrasında soluklanabileceğiniz çok fazla kafe ve restoran alternatifi mevcut.
Sakinliğiyle bilinen Büyükçekmece ilçesinin öyle uzun bir sahili var ki neredeyse yürüyerek Tekirdağ’a ulaşabileceksiniz. Şaka bir yana bu uzun sahil şeridi için 16 kilometrelik bir yürüyüş alanı planlanmış ve tamamlanmayı bekliyor. Yürüyüşünüzü akşam yemeğinin hemen öncesinde planlarsanız sonrasında sahil kenarındaki balık restoranlarından birinde akşam yemeğinizi yiyebilirsiniz
İstanbul’da yürüyüş yapmak denildiğinde akla ilk gelen yer Belgrad Ormanı oluyor. Yaklaşık hektar bir alana yayılan orman, İstanbulluların şehirden kaçıp nefes almaya geldiği yer aslında. Çok geniş olan Belgrad Ormanı, farklı uzunluklara sahip yürüyüş ve koşu parkurlarına sahip.
Bahçeköy adıyla bilinen ana kapıdan ormana giriş yaptığında yolun ikiye ayrıldığını göreceksin. Sağ taraf Bizans ve Osmanlı dönemlerinde şehre su sağlayan tarihi su bentlerinin olduğu bölge, sol taraf ise Neşet Suyu Yürüyüş Yolu’na uzanıyor.
Ormanın özellikle sporcular tarafından en çok tercih edilen parkuru ise Neşet Suyu Koşu ve Yürüyüş Parkuru. metre uzunlukta olan parkur, Fıratpen sponsorluğunda iyileştirildiği için Fıratpen Koşu Parkuru adıyla da biliniyor. Su ihtiyacını karşılamak için parkur boyunca her iki tarafta da Sağlık Çeşmesi adı verilen çeşmeler bulunuyor. Bu çeşmelerden akan su doğal kaynak suyu olduğu için tadı çok güzel. Yanına boş bir şişe alırsan çeşmelerden doldurup rahat edebilirsin.
Bu uzun parkuru tamamladığında dinlenmek istersen yolun sonunda bulunan Üçgen Ev adlı kafeye gidebilirsin. Tabii parkur sana çok uzun gelirse ve sadece bir kısmını yürümek istersen piknik çantanı da yanına almanı öneririm. Ormanın içindeki mesire alanlarında piknik yapabilirsin.
Giriş ücreti ve ulaşım:
Belgrad Ormanı’na yaya olarak giriş yaparsan ücret ödemiyorsun ama aracınla giriş yapacaksan otopark için ücret ödemen gerekiyor. Toplu taşıma ile ormana ulaşacaksan Hacıosman Metro durağına gelerek 42HM otobüsüne binebilirsin. Bahçeköy durağında inip metre yürüdükten sonra doğadasın. Ormana ulaşım sağlayan diğer hatlar ise şöyle; 42T, 42R, 42M ya da
Konum Linki
İstanbul’un en sembolik noktalarından olan Emirgan Korusu, özellikle Nisan ayında düzenlenen Lale Festivali ile şehrin en keyifli yürüyüş parkurlarından biri oluyor. Eğer daha önce buraya Nisan ayında hiç gitmediysen, İstanbul’da mutlaka yapılacaklar listene “Nisan ayında Emirgan Korusu’na git” maddesini eklemeni öneririm.
Emirgan ve İstinye semtleri arasında konumlanmış olan Emirgan Korusu’nun geçmişi yüzyıla kadar dayanıyor. Dönemin Osmanlı padişahı 4. Murat’ın İranlı Emir Güne Han’a hediye ettiği bu alan tarih boyunca birçok kez el değiştirmiş. Korunun içine yüzyılda Sarı Köşk, Pembe Köşk ve Beyaz Köşk olmak üzere 3 farklı köşk yaptırılmış.
Günümüzde bu köşkler, koruyu ziyaret edenlere kahvaltı ve yemek servisi yapıyorlar. BELTUR tarafından işletildiği için köşklerden herhangi birinde uygun fiyatlara güzel bir Pazar kahvaltısı yapabilirsin. Korunun içinde piknik alanları da bulunuyor. Kahvaltılıklarını yanında getirip bu alanları da kullanabilirsin. İstersen güne yürüyüşle başlayıp kahvaltı ile devam et, istersen de kahvaltını yaptıktan sonra yürüyüş yap. Tercih senin.
Giriş ve ulaşım:
Emirgan Korusu’na toplu taşıma ile gideceksen birçok noktadan otobüse binebilirsin. Kabataş’tan 25E, 40T ve 22RE; Mecidiyeköy’den 29Ş, Taksim’den 40 ve 42T; Zincirlikuyu’dan ise 40B numaralı otobüslere binebilirsin. Emirgan durağında indikten sonra kısa bir mesafeyi yürüyerek parka ulaşabilirsin. Anadolu Yakası’ndan geleceksen Kadıköy ya da Üsküdar’dan vapura binip Beşiktaş’tan Ortaköy’e giden otobüsleri kullanabilirsin. Parka yaya olarak giriş yaparken ücret ödemiyorsun ama aracınla gelirsen otopark kullanımı için cüzi bir miktar ödemen gerekiyor.
Konum Linki
İstanbul’un en merkezi noktasında yürüyüş yapmaya ne dersin? Beşiktaş ve Taksim arasında konumlanan Maçka Parkı, İstanbul’un en eski parklarından biri. Havalar ısınmaya başlayınca İstanbullular yürüyüş için merkezi konumdaki bu parkı tercih ediyorlar.
Ceviz, kızılağaç, meşe ve akasya gibi birçok ağacın yetiştiği parkta şehirden uzaklaşmadan doğayla iç içe olabilirsin. Parkın yürüyüş parkurunun yanında spor aletleri bulunan bir alanı, çocuklar için oyun parkı, kafe ve restoranları da var. Ayrıca Maçka Parkı’nda bir de teleferik bulunuyor. Taksim ile Maçka arasında ulaşım kolaylığı sunan teleferik ile parkın yemyeşil manzarasına yukarıdan bakabilirsin. 6 kişilik kapasiteye sahip olan teleferik ile yolculuk yaklaşık olarak 4 dakika sürüyor.
Cemal Reşit Rey Konser Salonu, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi, Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu, Küçükçiftlik Park ve Vodafone Park gibi İstanbul’un keyifli aktivitelerine ev sahipliği yapan yerlere de yakın olduğu için parkta vakit geçirdikten sonra kendine uygun bir aktiviteye de katılabilirsin.
Ulaşım:
Merkezi bir konumda olduğu için toplu taşımayla Maçka Parkı’na ulaşım oldukça kolay. Beşiktaş’tan ve Mecidiyeköy’den 30A numaralı otobüse binerek Vişnezade durağına gelebilirsin. Bu durakta indikten sonra 5 dakikalık bir yürüyüşle parka ulaşabilirsin. Gayrettepe ve Eminönü’nden geleceksen 26B’ye binebilirsin. Metroyu kullanacaksan Osmanbey durağında inip Harbiye istikametinden denize doğru 10 dakikalık yürürsen parktasın. Kabataş Füniküler durağından da yaklaşık metre kadar yürüyerek parka gelebilirsin.
Konum Linki
İstanbul Anadolu Yakası’nda yürüyüş parkuru demek, Caddebostan Sahili demek. Bu yakadaki diğer yürüyüş parkurları çok keyifli olsa da akla ilk olarak Caddebostan geliyor. Fenerbahçe Ordu Evi’nden başlayıp Bostancı İskelesi’ne kadar uzanan Caddebostan merkezi konumuyla çok sayıda kişinin farklı aktiviteler için tercih ettiği bir yer.
Özellikle hafta sonları çimlere oturmak için gelen İstanbullular ve turistlerle dolup taşan sahilde yürüyüş ya da koşuya çıkacaksan sabah ile arasını tercih etmeni öneririm. Bu saatler arasında genelde senin gibi koşuya ya da yürüyüşe çıkanların olduğunu göreceksin. Adalar manzarasıyla yürüyüşünü yaptıktan sonra sahilde bulunan büfelerde kahvaltı yapabilirsin ya da sahilin hemen yanı başındaki Bağdat Caddesi boyunca uzanan kafeleri tercih edebilirsin.
Ulaşım:
Caddebostan Sahili’ne ulaşmak için Kadıköy’den Bostancı Sahil yönüne giden sarı dolmuşlara binebilirsin. Kadıköy’den Bostancı, Maltepe, Kartal ya da Pendik yönüne sahil yolundan giden 16, 16D, ve 4 gibi otobüslerle de sahile kolayca ulaşabilirsin.
Konum Linki
Anadolu Yakası’nda yaşayıp şehirden kısa bir süreliğine olsa da kaçmak isteyenlerin ilk durağı olan Polonezköy Tabiat Parkı, kuş sesleri içerisinde yemyeşil bir hafta sonu vadediyor. Farklı ağaç ve kuş türlerine ev sahipliği yapan Polonezköy, özellikle yazın boğucu sıcaklarından kaçabileceğin serin bir nokta. Kahvaltı mekanları ve piknik alanları ile çok meşhur olduğu için hafta sonları çok kalabalık olabiliyor.
Polonezköy’deki yürüyüş parkuru toplam 5 kilometre boyunca uzanıyor. Parkurun girişi otoparktan başladığı için eğer Polonezköy’e aracınla gelirsen iner inmez yürüyüşe başlayabilirsin. Toprak zemine sahip parkuru çevresindeki ağaçlar gölge bir ortam yarattığı için sıcaklardan etkilenmeden yürüyorsun. Parkurun bazı noktalarının biraz yokuşlu ve eğimli olduğunu da belirteyim. Ancak bu seni korkutmasın, aşırı derece yorulacağın kadar zorlayıcı bir parkur değil.
Giriş ücreti ve ulaşım:
Beykoz’da bulunan Polonezköy’e Avrupa Yakası’ndan gitmek istiyorsan önce Üsküdar’a gelmelisin. Üsküdar’dan Beykoz’a ulaşım sağlayan otobüslerle Tepeüstü durağına ulaşıp bu duraktan hafta sonları kalkan Polonezköy otobüslerine binebilirsin. Toplu taşıma ile bir diğer ulaşım yolu ise Polonezköy’e 5 kilometre uzaklıktaki Cumhuriyet Köyü’ne ulaşım sağlayan otobüslere binmek. Polonezköy’e özel aracınla geleceksen otomobille tabiat parkına giriş için 15 TL ödüyorsun.
Konum Linki
İstanbul’un en keyifli semtlerinden biri olan Moda, sahiliyle hem yürüyüş severler için hem de deniz kenarında vakit geçirmeyi sevenler için ideal bir adres. Özellikle hafta sonları İstanbul’un birçok farklı semtinden gelenleri ağırlayan Moda sahili birçok arkadaş grubunun da buluşma noktası.
Sahilde yürüyüş ya da koşu yapmak isteyenlerin kullanacağı yol, belediyenin son düzenlemeleriyle genişledi. Böylece yürüyüş yaparken çok daha rahat ediyorsun. Parkurda bisiklet yolu, yürüyüş yolundan ayrıldığı için bisikletiyle sahili gezmeye çıkanlarla uyum içinde spor yapmak daha da kolay oluyor. Yürüyüşünü tamamladıktan sonra Moda Caddesi’ndeki Dondurmacı Ali Usta’dan dondurma yemeyi de ihmal etme. Burası öyle meşhur ki önünde upuzun sıralar görebilirsin.
Ulaşım:
Kadıköy İskelesi’nden Moda sahile yaklaşık 10 dakika yürüyerek ulaşabilirsin. Yürümek istemezsen ya da Bahariye’ye yakınsan tarihi tramvaya binerek Moda’ya gidebilirsin. 14B, 15ÇK, E, 34AS, 19S numaralı otobüsler de Moda sahile direkt olarak gitmese de oldukça yakınından geçiyor.
Konum Linki
Anadolu Yakası’nda Moda ve Caddebostan sahilleri varsa Avrupa Yakası’nda da Bebek sahili var. Arnavutköy’den başlayıp Rumeli Hisarı’na kadar uzanan sahil, boğaz manzarasının en güzel olduğu noktalardan. Bu manzaraya bir de tarihi yalılar, boğaza nazır kafeler ve restoranlar eklenince Bebek, turistlerin de uğrak noktalarından biri haline geliyor.
Bebek Sahili, sabahları köpeklerini gezdirenler ve yürüyüşe çıkanlarla doluyor. Özellikle hafta sonları sabahın erken saatlerinde deniz havasını içine çekerek spor yapmak isteyenlerle kalabalıklaşıyor. Sahil boyunca yürüdükten sonra Bebek Parkı’nda oturup vakit geçirebilirsin ya da kahvaltı için kendine güzel bir mekan seçebilirsin.
Ulaşım:
Başlangıç noktası Beşiktaş olup sahilden Sarıyer’e giden otobüslerin birçoğu Bebek yakınlarından geçiyor. 22, 25E, 40T ve 42T numaralı otobüslere binerek Bebek’e gelebilirsin. Taksim’den gelmek için 40T, Kağıthane’den ise 48T otobüslerine binebilirsin. Rumeli Hisarı’na gelip yürüyüşüne buradan da başlayabilirsin.
Konum Linki
Ortaköy’den Beşiktaş’a kadar uzanan Yıldız Parkı, İstanbul’un en huzur dolu yürüyüş noktalarından biri. 46 hektarlık alanı kaplayan Yıldız Korusu, Osmanlı döneminde sadece hanedanın kullanımına açık olan bir bahçeymiş. Sultan Abdülaziz, park içerisindeki Çadır Köşkü ve Malta Köşkü’nü inşa ettirmiş. Günümüzde bu iki köşk, İstanbul Belediyesi tarafından işletiliyor ve oldukça uygun fiyatlara kahvaltı ve yemek servisi yapılıyor.
Yıldız Parkı çok geniş bir alana yayıldığı ve ağaçlarla çevrili olduğu için yürüyüş parkuru oldukça keyifli. İstanbul’daki diğer yürüyüş parkurlarından farklı olarak burası biraz yokuşlu. Bu nedenle eğer kendini biraz daha zorlayabileceğin bir yürüyüşe çıkmak istersen mutlaka buraya gelmelisin.
Ulaşım:
Yıldız Parkı’nın iki farklı giriş kapısı bulunuyor. Çırağan Caddesi üzerinden Çırağan Sarayı’nın tam karşısından ya da Palanga Caddesi’nden parka girebilirsin. Beşiktaş’tan 10 dakika yürüyerek Çırağan Caddesi’nde kapıya kolayca ulaşabilirsin. Toplu taşıma kullanmak istersen Beşiktaş’tan kalkıp Ortaköy’e giden otobüslere binip Çırağan durağında inebilirsin. DT1, U2, 22B, 16B ve Z numaralı otobüsler Yıldız Parkı yakınlarından geçiyorlar. Yıldız Parkı’na yaya girişi ücretsiz.
Konum Linki
İstanbul’un stresinden uzaklaşıp oksijene doymak istiyorsan Aydos Ormanı tam sana göre. Geniş bir alanı olduğu için kalabalık olsa bile hissetmeyeceğin bir yer burası. Her mevsimi de bir başka güzel. İstanbul’un en yüksek noktası olan Aydos Tepesi de burada bulunuyor.
Ormanın içinde bir de Aydos Gölü bulunuyor. Ormana giriş yaptıktan sonra 5 kilometre yürüyüp göle ulaşabiliyorsun. İşte sonu göle çıkan bu 5 kilometrelik yol, İstanbul’daki en keyifli yürüyüş parkurlarından biri. 5 kilometre boyunca doğayla iç içe bir yürüyüşten sonra göl kenarındaki restoran ve kafelerde kahvaltı yapmak ya da yorgunluk kahvesi içmek paha biçilemez oluyor.
Ulaşım:
Aydos Ormanı’na gitmek için Kadıköy’e gelip 21U numaralı otobüse binebilirsin. Bu otobüs çok sık sefer düzenliyor ve yolculuk yaklaşık 45 dakika sürüyor. Çamlık durağında inip kolayca ormana ulaşabilirsin. Bostancı’dan geleceksen 17S numaralı otobüsle ulaşım oldukça kolay. Kartal’dan ormana ulaşım sağlayan minibüs seferleri düzenleniyor. Direkt olarak bu minibüslere binebileceğin gibi Kartal Köprüsü’nden C, ÇK, V numaralı otobüsleri de kullanabilirsin.
Konum Linki
Sosyal medyada rengarenk evlerin fotoğraflarıyla popüler hale gelen Balat, kozmopolit yapısıyla İstanbul’un diğer semtlerinden ayrışıyor. ’li yıllara kadar Yahudilere ve Rumlara ev sahipliği yapan Balat’ın her köşesinden tarih fışkırıyor. Balat sokakları renkli evlerle, sinagog ve kiliselerle çok farklı bir atmosfere davet ediyor.
Sadece tarihi ve kültürel bir gezi değil, yürüyüş meraklıları için de harika bir destinasyon. Balat Sahili, Atatürk Köprüsü ve Haliç Köprüsü arasında konumlanan keyifli bir yürüyüş parkuruna sahip. Parkur 3 kilometre boyunca uzanıyor. Kısa bir parkur oluşuyla kendini çok yormak istemeyenler için ideal. Hem böylece semtin atmosferini de keşfetmeye vakit kalıyor.
Ulaşım:
Balat sahile ulaşmak için Atatürk Köprüsü’ne gelmen gerekiyor. Bunun en kolay yolu ise Yenikapı – Hacıosman metrosunu kullanmak. Haliç durağında inip yürümeye başlayabilirsin.
Konum Linki
Kennedy Caddesi aslında Sirkeci’den Bakırköy’e uzanan sahil yolunun adı. Avrupa Yakası’ndaki en meşhur caddelerden biri olan caddenin yürüyüş parkuru da çok kalabalık olabiliyor. Parkur, Sirkeci’deki tren yoluna paralel ilerliyor ve birçok parkın içinden geçiyor.
Yaklaşık 13 kilometre olan parkur boyunca dinlenebileceğin banklar ve çay bahçeleri de mevcut. Tabii yürüyüş konusunda antrenmanlıysan parkurun tamamını temponu düşürmeden de yürüyebilirsin. Orası sana kalmış. Yürüyüş parkurunda bisiklet yolu da özel olarak ayrılmış. Eğer bisikletinle sahil turuna çıkmak istersen de burayı tercih edebilirsin.
Ulaşım:
Kennedy Caddesi uzun bir cadde olduğu için ulaşım için pek çok farklı yol var. Marmaray ile Sirkeci durağına gelip caddenin başından başlayabileceğin gibi Yenikapı’da inip caddenin herhangi bir noktasından da yürüyüş yapabilirsin. Zeytinburnu’na ulaşım sağlayan İETT otobüsleriyle de caddeye ulaşabilirsin. Yürümeye Bakırköy’den başlamak istersen İstanbul’un pek çok farklı noktasından semte otobüs seferleri düzenleniyor.
Konum Linki
İstanbul’un en popüler semtlerinden biri olan Üsküdar, gezilecek yerlerinin yanında sahiliyle de meşhur. Özellikle hafta sonları ve resmi tatil dönemlerinde Üsküdar Sahili hem İstanbullularla hem de turistlerle dolup taşıyor. Kız Kulesi fotoğraflarının ilk adresi olan Üsküdar Sahili, Harem’e kadar uzanıyor.
Kız Kulesi manzarasına karşı sabah yürüyüşü yapmak için ideal olan Üsküdar Sahili boyunca yürüyüş sonrası yorgunluğunu atabileceğin birçok kafe ve restoran da bulunuyor. Sahil yolu Harem’e kadar uzanıyor olsa da biraz daha uzun yürümek istersen Beykoz tarafına doğru ilerleyebilirsin ya da Fethi Paşa Korusu’na giderek yürüyüşe devam edebilirsin.
Ulaşım:
Üsküdar merkezi bir semt olduğu için sahile ulaşmak oldukça kolay. Vapur ya da motor seferleriyle Avrupa Yakası’ndan keyifli bir yolculukla Üsküdar’a gelebilirsin. Marmaray’ı kullanarak Üsküdar durağında da inebilirsin. Ayrıca İstanbul’un farklı noktalarından Üsküdar’a ulaşabileceğin otobüs seferleri de bulunuyor.
Konum Linki
Anadolu Yakası’nın en büyük yeşil alanları arasında ikinci sırada bulunan Validebağ Korusu, bin metrekarelik bir alana yayılıyor. Adile Sultan Korusu adıyla da bilinen koru, yemyeşil ağaçları ve kuş sesleriyle İstanbul’da olduğunu unutacağın bir yer adeta. Aynı zamanda Hababam Sınıfı filmlerinin çekildiği Adile Sultan Kasrı’nı ve filmin müzesini de buraya gelmişken gezebilirsin.
Validebağ Korusu’nun yürüyüş parkuru tamamen doğal. Belediye tarafından belirli bir parkur yapılmamış. Ziyaretçilerin yürüyüş yaptığı rota kendi haline bırakılmış. Yani buradaki yürüyüşün tamamen doğanın kucağında olacak.
Ulaşım:
Validebağ Korusu’na ulaşmak için Kadıköy’den Üsküdar’a gelen 14C numaralı otobüse binebilirsin. Validebağ durağında inip koruya ulaşabilirsin. Marmaray ya da vapur ile Üsküdar’a gelirsen Üsküdar’dan kalkan 12C ile Validebağ durağına gidebilirsin. Harem’den yolculuk yapacaksan 6 numaralı otobüsü kullanabilirsin.
Konum Linki
İsmini Türkmenistan devlet başkanından alan Türkmenbaşı Tabiat Parkı, Türkmenistan ile ülkemizin ortak kültür alanı olarak belirlenmiş. Fıstık çamı türündeki ağaçların hakim olduğu tabiat parkı, İstanbul’un karmaşasından kaçabileceğin bir yer.
Piknik alanları ve çocuk oyun parklarıyla keyifli bir hafta sonunun adresi olan parkta ormanın içinde yürüyüş patikaları bulunuyor. Bu parkın yürüyüş alanlarında sincaplarla bir arada ve stresten uzak bir yürüyüş yapıyorsun. Ayrıca her mevsimde burada harika fotoğraflar çekebilirsin.
Giriş ücreti ve ulaşım:
Türkmenbaşı Tabiat Parkı’na toplu taşıma ile ulaşmak için Yenikapı – Hacıosman metrosunu kullanabilirsin. Hacıosman durağında inip birkaç dakika içinde bu parkta olabilirsin. Metroyu kullanmak istemezsen Sarıyer, Tarabya ve Bahçeköy taraflarına giden otobüs ve minibüslere binebilirsin. Yaya olarak parka giriş yaparken 7 TL giriş ücreti ödemen gerekiyor. İndirimli giriş ise TL. Aracınla geleceksen de 21 TL giriş ücreti alınıyor.
Anadolu Yakası’nda gidebileceğin bir tabiat parkı ararsan Avcıkoru Tabiat Parkı’nı tercih edebilirsin. Geniş bir alana yayılan parkta piknik alanı, çocuk parkı ve bir de gölet bulunuyor. Burası İstanbul’da kamp yapmak isteyenler tarafından da sıklıkla tercih ediliyor.
Parkın içerisinde konumlanan yürüyüş patikaları sayesinde keyifli bir trekking deneyimi yaşayabilirsin. Patikaları takip etmeden özgün bir rota seçerek de yürüyebilirsin.
Giriş ücreti ve ulaşım:
Toplu taşıma ile Avcıkoru Tabiat Parkı’na gelmek için önce yaklaşık 26 kilometre uzaklıktaki Şile merkeze gelmelisin. Merkezden taksiyle ya da servislerle parka ulaşabilirsin. Ancak benim tavsiyem araç kiralama fikrini değerlendirmen olur. Böylece çok daha kolay ulaşabilirsin. Parka giriş ücreti 9 TL. İndirimli giriş ise TL. Araçla gelirsen de 27 TL ödemen gerekiyor.
Konum Linki
Yürüyüş parkurları içeriği sona erdi. İstanbul mesire alanları yazımızı okuyarak şehri keşfe devam edebilirsin.