Tarihi Çağlar Hangileridir?
Eski zamanlardan günümüze kadar geçen sürede sayısız olay yaşanmıştır. Bu olaylar zaman zaman doğal yollardan olurken zaman zaman ise insan eliyle olmuştur. Tabi her olayın yansıması olması oldukça doğal bir durumdur. Bu yansımalar sonucunda 4 adet çağ ortaya çıkmıştır. Bu çağların isimleri ise şöyledir;
- İlk Çağ,
- Orta Çağ,
- Yeni Çağ,
- Yakın Çağ.
Tarihi çağların başlangıcı ilk çağ olarak bilinmektedir. İlk çağdan sonra sırasıyla diğer çağlar gelmiştir. İçinde bulunduğumuz ve en son çağ ise yakın çağdır. Çağlara baktığımız zaman çok sayıda olayın yaşandığını görebiliriz. Asıl önemli olansa çağların başlangıcına ve bitişine neden olan büyük olaylardır.
Tarihi Çağlar Hangi Olayla Başlar, Hangi Olayla Biter?
Tarihi çağların başlangıcı ilk çağ olarak kabul edilmektedir. İlk çağda insanların son derece kısıtlı imkanları ve olumsuz koşulları bulunmaktaydı. Tabi zaman ilerledikçe ve çağlar değiştikçe daha olumlu koşullar oluşmaya başlamıştır.
1. İlk Çağ
Tarihi çağların başlangıcı olan İlk Çağ, yazının icadıyla başlamıştır. Bu çağın bitişi ise M.S yılında yaşanan Kavimler Göçü'dür.
2. Orta Çağ
Orta Çağ'ın başlangıcı M.S yaşanan Kavimler Göçü'dür. Çağın sonu ise yılında yaşanan İstanbul'un Fethi olmuştur.
3. Yeni Çağ
Yeni Çağ'ın başlangıcı İstanbul'un Fethi olmuştur. Çağın sonu ise Fransız İhtilali olmuştur.
4. Yakın Çağ
yılında Fransız İhtilali ile başlayan Yakın Çağ halen devam etmektedir. İnsanların yaşamı ve koşullar bu çağda oldukça gelişmiştir ve gelişmeye devam etmektedir.
İstanbul'un fethi, Bizans yani Doğu Roma İmparatorluğu'nun artık yasal olarak tarihe karışması demekti. Ayrıca taht şehrine sahip olanın egemen olacağı görüşü nedeniyle de Osmanlı hükümdarları yeni Roma İmparatorları (Kayzer) olabilmişlerdir.
İstanbul'un fethi ilk olarak Türk devlet hayatında, Anadolu ve Rumeli'de etkilerini hissettirdi. Fatih reformları yapılabildi (savaş zaferi siyasi lidere meşruiyet kazandırır. Atatürk için Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı ne ise Fatih için İstanbul aynıdır) ve Osmanlı yeni yapısına kavuştu. Eğer İstanbul feth edilemeseydi Fatih reformları uygulanamaz ve merkezi devlet o hali ile kurulamazdı. İlaveten feth, ateşli silahları kuşatmalarda kullanma konusunda Avrupa'yı cesaretlendirdi ve bu durum askeri devrim (askeri devrim Avrupa devlet sistemini ve anlayışını günümüze yaklaştırdı) denilen bir süreci başlattı.
İstanbul'un fethi, Osmanlıyı yeni bir güç olarak Avrupa'nın ana gündemi yaptı. Devlet merkezi bir kudret oldu. Bu durumun yansımaları ve ateşli silahlar ise Avrupa'da yeni bir çağa gidişi başlattı. İstanbul'un fethi bu sürecin bir başlangıcıdır. Hem sembolik hem de maddi koşulları ile İstanbul'un fethi Osmanlı gücünü doğururken yansımaları sanayi devrimine gidecek bir süreci açmıştır.
görüntülenme