Italya Nın Kültürü Hakkında Bilgi
İtalyan yemek kültürü ve popüler yemekleri
İtalya mutfağı hakkında bilinmesi gerekenler
İtalyan mutfağı, lezzet ve çeşitlilik bakımından bir hayli zengindir ve yemekleri bu yüzden yüksek besin değeri taşır. İtalyan yemek kültürü denildiği zaman akla ilk olarak patates, pirinç, hamur işleri, peynir çeşitleri gelir. Bunun yanı sıra sos kültürü de İtalya’da oldukça önemlidir. Kekik, fesleğen, biber, domates, sarımsak, zeytin ve zeytinyağı İtalyan yemekleri ve soslarında sıklıkla kullanılır.
İtalya yemek kültürü hakkında ilginç bilgiler
- İtalyan yemek tarifleri nesilden nesile aktarıldığı için oldukça zengin bir tarihe sahiptir. Roma İmparatorluğu döneminde de ayrı bir yeri olan İtalyan yemek kültürü, her yeni fetihle gelişerek mutfağına yeni lezzetler katmıştır. Örneğin zeytinyağı, ekmek, peynir ve daha niceleri bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nun hüküm sürdüğü ülkelerde hala en çok tüketilen yiyecek-içeceklerin başında gelir.
- İtalya'nın kuzeyinde genellikle zeytinyağı yerine tereyağı tercih edilir. Pirinç ve mısır makarnadan daha yaygındır. Tavşan veya bıldırcın gibi tipik av etleri kuzeyde yaygındır. Birazdan bahsedeceğim en ikonik ve yaygın olarak tanınan İtalyan yemeklerinin genellikle Toskana ve Roma'dan ortaya çıktığı biliniyor. Özellikle bu iki bölge dünyaca ünlü peynirlere, zeytinyağlarına, tütsülenmiş etlere ve domates sosuna ev sahipliği yapmakta.
- İtalya'nın güneyi, pizzanın doğduğu yerdir . Zengin, baharatlı soslara ve dünyanın en iyi zeytinyağından bazılarına ev sahipliği yapar. Hatta bu bölgede şefler neredeyse her yemeği zeytinyağı ile pişirir.
İtalya’nın en meşhur yemeği nedir?
Peki geldik en can alıcı sorumuzun cevabına. İtalya'da ne yenir sorusuna verilecek onlarca cevap var. Ama öncelik olarak Lazanya, Risotto, Ravioli ve Pizza İtalya tatilinde mutlaka tadına bakman gereken lezzetler arasında. Bu arada İtalya için makarna cenneti yakıştırması boşuna yapılmıyor. Zira İtalya taze makarna çeşitleri sebebiyle de bir hayli popüler. Yakın zamanda İtalyan lezzetlerine doğru bir yolculuk planlıyorsan İtalya uçak bileti seçeneklerini inceleyebilirsin.
İtalyan mutfağının dünyaca ünlü 10 yemeği
İtalyan mutfağı hakkında öğrenecek bir diğer şey ise tabi ki lezzetleri! Şimdi hazırsan lezzet dolu bir yolculuğa çıkarak birbirinden lezzetli İtalyan yemeklerini inceleyelim.
1- Risotto
Pilavın İtalyan stili Risotto ile tanışma zamanı! İtalyan mutfağı klasiklerinden birisi olan Risotto, pirinç kullanılarak yapılan klasik bir İtalyan yemeği. Risotto nedir sorusunu aslında şöyle de cevaplayabilirim. Pirinç, pişirim tekniğiyle beraber nişastasını salarak daha kıvamlı bir hale gelir ve Risotto’ya dönüşür. Özellikle İtalya’nın Verona şehrinde bir hayli ünlü olan Risotto, İtalya seyahati sırasında mutlaka tadılması gereken lezzetler arasında yer alıyor.
Bu arada Risotto hakkında bilgileri derlediğimiz ve Risotto tariflerini yazdığımız Risotto nedir, evde kolay Risotto nasıl yapılır? içeriğimize göz atabilirsin.
2- Calzone
Pide ile benzer bir İtalyan lezzeti mi! Tabii ki var, o da Calzone! Karadeniz pidesinin biraz uzak akrabası da sayılabilecek Calzone, İtalya’da bir hayli sevilen lezzetlerden. Çeşitli baharatlar, peynir ve domates sosu ile hazırlanan Calzone, klasik bir Akdeniz lezzeti.
3- Lazanya
Orijinal adı Lazanya Bolognese olarak bilinen Lazanya ismini Bolonya şehrinden almış bir yemek. Aslında Lazanya ismi yemeğin piştiği kaba verilen bir isim ve zaman içinde kabın adı yemeğin adı haline gelmiş. Bizdeki Testi Kebabı gibi bir nevi. İtalya’da en çok yenilen yemekler listesinde başı çeken Lazanya, farklı soslar eklenerek tüketiliyor. Fakat en çok tüketilen versiyonu bizim de aşina olduğumuz kıymalı, domatesli peynirli ve yalnızca domatesli olanı.
4- Ravioli
İtalyan’ların Raviolisi varsa bizim de mantımız var! Türk mutfağındaki mantı çeşitlerinden farklı olarak Ravioli daha büyük olup dikdörtgen şekline ve kenarları tırtıklı bir yapıya sahip. Aslında taze makarna çeşitleri arasında yer alan Ravioli içerisine sebze, yumuşak İtalyan peyniri, et veya balık ile konularak pişiriliyor. Bu güzel İtalyan lezzeti genellikle et suyunda veya sosla servis ediliyor.
5- Margarita
Pizzaların kraliçesi Margarita, dünyaca ünlü bir İtalyan lezzeti. Peki bu lezzetli mi lezzetli pizza çeşidinin ilk olarak İngiltere Kraliçesi için yapıldığını biliyor muydun? Hikayeye göre yılında Napoli’yi ziyaret eden İngiltere kraliçesi Margarita için bir pizza tasarlandı. İnce açılan hamuru, domates sosu, mozarella peyniri ve fesleğen yaprakları pizzaya başka bir boyut kattı. Bir dakika, bu yiyeceklerin rengi İtalyan Bayrağını mı oluşturuyor yoksa? Evet bu şahsına münhasır pizza İtalyan bayrağı renklerinde tasarlandı, adını da bir kraliçeden aldı.
6- Caponata
Dünya mutfağı arasında da en çok sevilen yemeklerden birisi olan Caponata, hafif bir İtalyan yemeği. Sebzelerin enfes birleşiminden oluşan Caponata, patlıcan, soğan, sarımsak, domates, yeşil zeytin, zeytinyağı gibi malzemelerle hazırlanıyor. Tam bir yaz yemeği olan Caponata’nın en önemli özelliği içerisinde bulunan patlıcanların tuzlandıktan sonra güneşte bekletilmesi, zira bu yemek muhteşem tadını kurutulmuş patlıcandan da alıyor.
7- Minestrone
Listemize İtalyan çorbası eklemezsem olmaz. İtalyanca çorba anlamına gelen "minestra" kelimesinden türetilen Minestrone içerdiği kereviz sapı, havuç, kabak, patates ve makarnasıyla bir hayli doyurucu. Oldukça sağlıklı, vitamin yönünden cömert bir sebze çorbası olan Minestrone, evde de kolaylıkla yapılabilir.
8- Carpaccio
Carpaccio bir et veya balıktan yapılan ve çiğ olarak sunulan bir İtalyan mezesi. İnce dilimlenmiş veya dövülmüş olarak servis edilen meze yılında İtalya'nın Venedik kentinde yaşayan Giuseppe Cipriani tarafından icat edilmiş. Bu farklı lezzet, sığır eti limon, zeytinyağı ve beyaz trüf veya Parmesan peyniri ile servis ediliyor.
9- Bruschetta
Dünyanın en lezzetli atıştırmalıklarından birisi olan Bruschetta, sarımsakla tatlandırılmış, üzerine zeytinyağı ve tuz serpilmiş ızgara ekmeğinden yapılan oldukça hafif bir İtalya mezesidir. Görüntüsüyle iştah açıcı bir aperatif olan bu İtalyan lezzeti, domates, sebze, fasulye, tütsülenmiş et veya peynir soslarıyla da tüketilir.
Tiramisu
Kahve aromasıyla bu lezzet bambaşka! İtalyan tatlıları denildiği zaman akla ilk gelen tatlı tabii ki Tiramisu. Hafif ve lezzetli mascarpone peyniriyle kendine has bir tatlı olarak da bilinir. Şunu belirtmem gerek, İtalya’da orijinal tiramisu tarifi sert badem likörü veya filtre kahveden oluşuyor. Evlerimizde filtre kahvenin içine kedidili bisküvileri batırarak yaptığımız, labne peynirini bol bol kullandığımız kolay tiramisu tarifi de gönüllerimizde farklı bir yer kaplıyor.
Eğer dışarıda keyifli bir gün geçirmek gibi planın varsa İtalyan restoranları
İtalya 62 milyondan fazla nüfusa ev sahipliği yapan Roma İmparatorluğu’nun evi ve Rönesans’ın en önemli merkezidir. İtalyan kültürü sanat, mimarlık, müzik ve yemek üzerine çeşitlemelerle dünyada özellikle ilgi çeken yerlerden biridir. Ülkenin %96’lık kesimi İtalyan olup, %4’lük kesimini farklı ülkelerden gelen göçmenler oluşturmaktadır. Ülkenin resmi dili İtalyanca olmakla birlikte, BBC verilerine göre nüfusun yaklaşık olarak %93’lük kesimi İtalyanca’yı anadil olarak kullanmakta olsa da başlıca sekiz farklı lehçenin yanı sıra daha pek çok farklı kullanım biçimlerine ev sahipliği yapmaktadır.
İtalyanlar sıklıkla büyük aile toplantılarında bir araya gelmekte, aile üyeleriyle geçirilen zamana büyük önem vermektedirler. Çocuklar hayatları boyunca ailelerine karşı derin bir bağlılık göstermekte ve asıl amaçları kendi ailelerini oluşturarak geniş aile yapısını daha da büyütmektir.
Sanat ve mimari anlamında oldukça cesur ve farklı akımlardan türeyen eserlere ev sahipliği yapan İtalya’da Roma, Rönesans, Barok ve Neoklasik yaklaşımların izleri görülmektedir. İtalya, Colosseum ve Pisa kulesinin yanı sıra pek çok ünlü mimari yapıyı da barındırmaktadır. En dikkat çekici yapılardan biri Michelangelo’nun tavanını boyadığı Vatikan’ın Sistine Şapeli’dir. Aynı zamanda İtalya, Leonardo Da Vinci, Rafaello, Bellini, Donatello ve Caravaggio gibi tanınmış eserler veren ressam ve heykeltıraşların evi olmak maiyetindedir.
Mimarinin yanında operanın köklerinin de dayandığı İtalya, Guiseppe Verdi, Luciano Pavarotti, Puccini, Rossini gibi ünlü sanatçıların evidir.
Roma, Floransa, Venedik ve Milano gibi pek çok dikkat çekici yapının bulunduğu İtalya yalnızca turistik bölgeleriyle değil, küçük köyleri ve doğasıyla da dikkat çekmektedir. Kuzey, orta ve güney bölgeler arasında konum itibariyle iklimsel farklılıklar söz konusudur. İklim koşullarının en elverişli olduğu dönemler nisan ve ekim ayları arasındadır. Kuzey bölgeler için ise bu tarihler haziran-ekim ayları arasıdır. Kuzey kesiminde nemli bir kara iklimine sahip olan ülke, deniz kıyıları ve orta bölümlerinde ise yarı-tropikal özellikler göstermektedir. Sıcaklıklar kışın kuzey bölgelerde 0 dereceye kadar düşebilirken, yazları 30 dereceyi bulabilmektedir.
UNESCO’nun koruma altına aldığı 51 kültürel mirasa sahip olan ülke orta kesimlerinde yer alan Cinque Terre, Sestri Lavante, Assissi, Orvieto, Chiavari gibi fazla turistin rağbet göstermediği ancak oldukça etileyici yapılara sahip olan ve kıyı bölgelerine kurulmuş kasabalara ev dahipliği yapmaktadır. Özellikle dağlık bölgelerde ulaşımı sağlamak için yapılandırılan ray sistemi, uzun tünellerin hüküm sürdüğü bir yolculuk ve hemen çıkışında kıyıya vuran dalgaların görüntüsüyle adeta bir karnaval ortamını doğurarak, şaşıtıcı ve etkileyici manzalar doğurmaktadır.
Yurtdışında lise İtalya'da Okumak İtalya'da Lise Eğitimi Avrupa
İtalya genelinde antik çağlardan kalma mimari kalıntılar, geçmişteki kültürlerin büyüklüğüne tanıklık ediyor. İtalya'daki mimarlık tarihi, Etrüskler ve Yunanların antik üsluplarıyla başlayıp klasik Roma'ya,[12] daha sonra Rönesans sırasında klasik Roma döneminin yeniden canlanmasına ve Barok dönemine evrilmesine kadar uzanan bir tarihtir. İtalyan Rönesansı döneminde, mimarlık öğrencilerinin eğitimlerinin önemli bir parçası olarak antik kalıntıları ve binaları incelemek için Roma'ya seyahat etmeleri alışılmış bir şeydi. İtalyan müziği, Avrupa'da bu sanatın en yüksek ifadelerinden biri olmuştur: Gregoryen ilahi, yüzyılda modern müzik notalarının yeniliği, ozan şarkısı, madrigal ve Giovanni Pierluigi da Palestrina ve Claudio Monteverdi'nin eserleri. Antonio Vivaldi, Alessandro ve Domenico Scarlatti, Gioachino Rossini, Gaetano Donizetti, Giuseppe Verdi, Giacomo Puccini ve Vincenzo Bellini gibi besteciler gibi İtalya'nın gururlu müzik mirasının bir parçası.
Eski Aziz Petrus Kilisesi (MS civarında başladı) muhtemelen ilk önemli erken Hristiyan bazilikasıydı. Eski Aziz Petrus, Roma'daki mevcut Aziz Petrus Bazilikası'nın bulunduğu yerde duruyordu. Ortaçağ Romanesk tarzındaki ilk önemli binalar, 'lü yıllarda İtalya'da inşa edilen kiliselerdi. Ortadoğu'nun Bizans mimari tarzının birkaç seçkin örneği de İtalya'da inşa edildi. En ünlü Bizans yapısı Venedik'teki San Marco Bazilikası'dır. Çağdaş İtalya'da müzik, geçmişte olduğundan daha az ünlü olsa da, önemini korumaya devam ediyor. İtalya, yıl boyunca her türden - klasik, caz ve pop - birçok müzik festivaline ev sahipliği yapıyor. Özellikle, İtalyan pop müziği her yıl San Remo Festivali'nde temsil edilmektedir. Spoleto'da her yıl düzenlenen İki Dünya Festivali dünya çapında ün kazandı. Devlet yayın şirketi Radiotelevisione Italiana (RAI), dört orkestraya sahiptir ve diğerleri opera evlerine bağlıdır; en iyilerinden biri Milano'daki La Scala'da. Kemancılar Uto Ughi ve Salvatore Accardo ve piyanist Maurizio Pollini, besteciler Luciano Berio, Luigi Dallapiccola ve Luigi Nono gibi uluslararası beğeni topladı.
İtalyan mimarisinin en büyük çiçeklenmesi Rönesans döneminde gerçekleşti. Filippo Brunelleschi, Floransa Katedrali için yaptığı kubbe ile mimari tasarıma büyük katkılarda bulunmuştur. Leone Battista Alberti, teorileri ve tasarımları sonraki mimarlar üzerinde muazzam bir etkiye sahip olan bir başka erken Rönesans mimarıydı.[13] Çağdaş yapımlar, İtalya'nın operadaki üstünlüğünü, özellikle Milano'daki La Scala'nın yanı sıra Napoli'deki San Carlo ve Venedik'teki La Fenice Tiyatrosu gibi diğer opera evlerinde ve Verona'daki Roma arenasında yıllık yaz operası prodüksiyonlarını koruyor. Tenor Luciano Pavarotti ve Andrea Bocelli, yüzyılın başında İtalya'nın en beğenilen sanatçıları arasındaydı.
İtalyan Rönesans mimarisinin belki de en büyük başarısı, aslen yüzyılın başlarında Donato Bramante tarafından tasarlanan Aziz Petrus Bazilikasıydı. Andrea Palladio, yüzyılın ortalarında ve sonlarında tasarladığı villalar ve saraylarla Batı Avrupa'daki mimarları etkiledi. İtalya'da birçoğu özel olarak işletilen çok sayıda tiyatro var. Kamu tarafından işletilen bir dizi kalıcı tiyatro (teatri stabili) devlet tarafından finanse edilmekte ve Turizm Bakanlığı tarafından denetlenmektedir. İtalya'da tiyatro etkinliğini teşvik eden üç kamu kuruluşu, İtalyan Tiyatro Kurulu (Ente Teatrale Italiano; ETI), İtalyan repertuarını tanıtmakla ilgilenen İtalyan Drama Enstitüsü (Istituto Dramma Italiano; IDI) ve Ulusal Antik Tiyatro Enstitüsü (Istituto) Nazionale del Dramma Antico; INDA). 'da hükûmet, finansmana uygunluk konusundaki mevzuatını sıkılaştırdı ve bu durum, kenar ve deneysel tiyatroları ciddi şekilde etkiledi. Sonraki yıllarda finansal kısıtlamalar, artan sayıda uluslararası ortak yapımlara yol açtı.
Barok dönem, yüzyılda özellikle kiliseleriyle tanınan birkaç seçkin İtalyan mimar üretti. En önemli mimarlar arasında Gian Lorenzo Bernini ve Francesco Borromini vardı. Renzo Piano gibi çok sayıda modern İtalyan mimar dünya çapında ünlüdür.[14] Hiçbir yerli oyun yazarı, yüzyılın başlarından itibaren Luigi Pirandello'nunkilere rakip olabilecek eserler üretmemiş olsa da, İtalyan tiyatrosu olağanüstü çağdaş Avrupa eserleri üretmede ve önemli canlanmaları sahnelemede aktif olmuştur. yüzyılın sonlarında Dario Fo, son derece doğaçlama tarzıyla uluslararası beğeni topladı.
yüzyılın sonlarında ve yüzyılın başlarında İtalya, Neoklasik mimari hareketten etkilendi. Villalardan, saraylardan, bahçelerden, iç mekanlardan ve sanattan her şey Roma ve Yunan temalarına dayandırılmaya başlandı ve binalar da Andrea Palladio'nun başyapıtı Villa Capra "La Rotonda"'da yaygın olarak temalıydı. İtalyan sinemasının en parlak dönemi 'lerdeydi. En iyi Roberto Rossellini ve Vittorio De Sica'nın çalışmalarında temsil edilen Yeni-Gerçekçilik, savaş sonrası İtalya'da hüküm süren koşullara samimi bir bakış atmak için iki savaş arası yıllarda tercih edilen gerçeklerden kaçıştan uzaklaştı. Bu yeni tarz dünyanın ilgisini çekti. Mussolini tarafından Roma yakınlarında inşa edilen film stüdyoları kompleksi Cinecittà, Avrupa'nın Hollywood'u olarak tanındı. Roma, Via Veneto'nun büyük otellerine ve şık kafelerine uğrayan ve paparazziler olarak bilinen ünlülere aç yeni tür fotoğrafçıları kendine çeken uluslararası jet sosyetenin merkezi haline geldi.
İtalyan modern ve çağdaş mimarisi, ve yüzyıllarda İtalya'daki mimariyi ifade eder. Federico Fellini başkentin bu imajını Roma () ve La dolce vita (; Tatlı Hayat) gibi filmlerde yaydı. Pier Paolo Pasolini ise Accattone (; Dilenci) gibi filmlerde İtalyan yeraltı dünyasına daha sert bir bakış attı. Dönemin sinemasına kalıcı katkı sağlayan diğer yönetmenler arasında Morte a Venezia (; Venedik'te Ölüm); Paolo ve Vittorio Taviani kardeşler (La notte di San Lorenzo [; Kayan Yıldızların Gecesi]); ve senarist Cesare Zavattini. Michelangelo Antonioni, Franco Zeffirelli, Sergio Leone ve Fellini gibi bazı yönetmenler, yurt dışında, yurt içinde olduğundan daha fazla başarı elde ettiler.
Faşist dönemdeGio Ponti, Peter Aschieri, Giovanni Muzio gibi isimlerle sözde "Novecento hareketi" gelişti. Bu hareket, imparatorluk Roma'nın yeniden keşfine dayanıyordu. İtalya'daki birçok şehrin kentsel dönüşümlerinden sorumlu olan ve Roma'daki tartışmalı Via della Conciliazione'yi hatırlayan Marcello Piacentini, bir "basitleştirilmiş Neoklasizm" biçimi tasarladı. yüzyılın sonlarında İtalyan sineması durgunluğa girdi. Yine de İtalya, Bernardo Bertolucci'nin The Last Emperor (), Giuseppe Tornatore'nin Cinema Paradiso'su (), Gabriele Salvatores'in Mediterraneo'su () ve Michael Radford'un Il Postino'su (; The Postman) dahil olmak üzere bazı büyük uluslararası başarılara imza atabilir. Silvio Soldini'nin Pane e tulipani (; Ekmek ve Laleler), Marco Tullio Giordana'nın I cento passi (; Yüz Adım) ve La meglio gioventù (, Gençliğin En İyisi) ve Matteo Garrone'nin Gomorra'sı (, Gomorrah) iyi eleştirel karşılandı. Dikkat çeken diğer yönetmenler, yönettiği La vita è bella (; Hayat Güzeldir) ile en iyi erkek oyuncu Akademi Ödülü'nü kazanan Gianni Amelio ve Roberto Benigni'dir. İtalyan filmleri giderek sinema ve televizyon şirketlerinin ortak yapımları haline geliyor. Radiotelevisione Italiana (RAI) ve Fininvest, şu anda İtalya'nın en büyük film yapımcılarıdır ve her yıl birkaç yüz film ve televizyon prodüksiyonu yapan film üretiminin yarısından fazlasını oluşturmaktadır. Roma'nın Cinecittà'sı ayrıca her yıl, özellikle tarihi temaları işleyen filmlerden oluşan birçok İtalyan olmayan prodüksiyona da sahne oluyor; örnekler arasında New York Çeteleri (yönetmen Martin Scorsese, ), The Passion of the Christ (yönetmen Mel Gibson, ) ve The Life Aquatic with Steve Zissou (yönetmen Wes Anderson, ) sayılabilir. Devlete ait Cinecittà 'de özelleştirildi, ancak 'de kamunun eline geri verildi. (Daha fazla tartışma için sinema tarihinin tarihine bakın.)
Faşist mimariyi EUR binalarında mükemmel bir şekilde gösterilmiştir. Neoliberty tarzı Vittorio Gregotti'nin daha önceki eserlerinde görülen) ve Brütalist mimari (Milan'daki Torre Velasca grubu BBPR, Floransa'da Piagentina aracılığıyla bir konut binası, Leonardo Savioli ve Giancarlo De Carlo). İtalya'nın kültürel mirası kaçınılmaz bir varlıktır. Güney ve merkez, Yunan ve Etrüsk uygarlığının kalıntılarıyla doludur ve yarımadanın tamamında önemli Roma kalıntıları görülebilir. En dikkate değer örnekler, Napoli yakınlarındaki antik Roma kasabaları Pompeii ve Herculaneum ve Roma'daki kalıntılardır. Zengin anıtlar, kiliseler ve saraylar, İtalya'nın kültürel geçmişine tanıklık ediyor ve müze ve galerilerinin içeriği 35 milyondan fazla parçaya sahis. İtalya'da ayrıca milyondan fazla kitaba ev sahipliği yapan 'den fazla kültür enstitüsü, 'den fazla tiyatro ve yaklaşık kütüphane bulunmaktadır.