iyi geçsin yazımız / Sınav Çalışma Teknikleri Nelerdir? - Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı - Üsküdar Üniversitesi

Iyi Geçsin Yazımız

iyi geçsin yazımız

ÖLÜLER ÇİÇEK KOKLAMAZ

Amerikalı iş adamı, bir Çinli’ye alay ederek sormuş:
― Ölüleriniz, mezarlarına koyduğunuz pirinçleri ne zaman yiyecek?
Çinli başını kaldırmadan cevap vermiş:
― Sizin ölüleriniz, koyduğunuz çiçekleri kokladığı zaman.


BİR ÖKÜZ UĞRUNA

Oğlunun okuması için çiftliğindeki bütün inekleri satan bir köylü, onun birşey öğrenemediğini görünce:
―Ne bahtsız adammışım, diye söylenmiş. Bir öküz uğruna ne inekler feda ettim.

KEDİ NEREDEN BİLSİN

Adamın biri kendini fare zannettiği için akıl hastenesine düşmüş. Tedavisi bittikten sonra doktor sormuş:
―Şimdi sen bir fare misin yoksa insan mı?
―Fare olur mu doktor bey ben bir insanım.
―O zaman artık gidebilirsin iyileştin artık.
Deli kapıdan çıkmış ve imdaaaaaat diye bağırarak tekrar içeri girmiş doktor ne olduğunu sorunca:
―Bir kedi gördüm de ondan korktum.
―Sen hani artık kendini bir fare zannetmiyordun.
―Ben fare olmadığımı biliyorum da kedi nerden bilsin.


ARABAM DIŞARIDA

Temel, kitapçıya giderek tezgahtara:  
― Pana pir roman lazum, der.
Kitapçı sorar:
―Efendim ağır mı olsun hafif mi?  
Temel:  
―Farketmez, nasul olsa arabam dışarudadur.



ARKADAŞIN OLDUĞUM İÇİN Mİ?

Adamın biri Karadenizli arkadaşına "eşek" demiş.  
Karadenizli sormuş:  
― Eşek olduğum için mi arkadaşınım, yoksa arkadaşın olduğum için mi eşeğim?


BİZ NE DEDİK

Temel bir gün hâkimin karşısına çıkartılır. Hâkim, Temel'e sorar:  
― Evladım senin adın ne ?   
― Adım "Temel", fakat "Z" si yok.   
Hâkim bi ran düşünür ve Temel'e dönerek:
― Evladım, "Temel"de "Z" yok ki!   
Temel hemen cevabı yapıştırır   
― Eeeee, biz ne deduk hakim bey?


BİZ YILLARDIR BAKIYORUZ

Akıl hastanesine yeni atanan müdür hastaneyi dolaşmaya karar vermiş. Dolaşırken hastanesinin dışarıya bakan duvarının dibinde bir grup akıl hastasının tek sıra olup duvardaki bir delikten baktıklarını görmüş. Merak içinde yanlarına giderek:
― Yahu hepiniz toplanmış burada ne yapıyorsunuz?
― Hiçbir şey yapmıyoruz sadece bu delikten dışarı bakıyoruz.
Bunun üzerine müdür, hastaları kenara iterek:
― Durun bir de ben bakayım, demiş ve delikten dışarıya doğru bakmış. Bir de ne görsün delik kapalı ve hiçbir şey görünmüyor. Hiddetle akıl hastalarına dönerek:
― Yahu, demiş, Ben baktım bu delikten dışarı bir şey görünmüyor peki siz ne görüyorsunuz?
Deliler hep bir ağızdan:
― Müdür Bey, biz yıllardan beri bakıyoruz bir şey göremedik siz bir bakışta nasıl göreceksiniz ki.

NİÇİN GÜLMÜŞ?

Uçak, Yeşilköy'den kalkmıştı. Bakırköy Akıl Hastanesinin üzerinden geçerken, pilot birden gülmeye başladı. Hostes bu gülüşün sebebini sorunca şu cevabı aldı:
― Başhekim kaçtığımı öğrenince kim bilir nasıl şaşıracak!


NASIL BİLSİN

Akıl hastanesinde koğuşları gezen başhekim, bir hastanın bir şeyler yazdığını gördü:  
―Kolay gelsin, ne yazıyorsun?   
―Mektup yazıyorum efendim.   
―Yaaa Kime yazıyorsun?   
―Kendime   
―Peki, ne yazılı mektupta?  
―İlahi doktor bey, deli misiniz siz? Mektubu daha almadım ki İçinde ne yazdığını bileyim.

OLGUNLAŞIP YERE DÜŞTÜM

Bir müfettiş akıl hastanesini geziyormuş. Bahçeye gelince delilerin ağaçta asıldığını ama birinin yerde yattığını görünce yatana sormuş:
―Neden ağaca çıktılar?
―Armut sanıyorlar kendilerini.  
―Sen armut değil misin?
― Hayır ben olgunlaşıp yere düştüm.


MESLEK SIRRI

Yargıç, hırsıza şöyle sorar:
― Söyle bakalım, soyduğun dükkana nasıl girdin?
Hırsız, biraz düşündükten sonra soruyu şöyle yanıtlar:
― Efendim, biz buraya yargılanmaya mı, yoksa meslek sırrı vermeye mi geldik.


FİİL ÇEKİMİ

Dil bilgisi dersinde öğretmen öğrencilere sordu:
―Bağırmadım, bağırmadın, bağırmadı deyince ne anlarsınız?
Kimseden çıt çıkmaz. Öğretmen, bütün öğrencilerin birden parmak kaldırmasını beklediği için, hayal kırıklığına uğrar.
Neden sonra ön sıralardan Temel ayağa kalkarak söz hakkı istedi. Öğretmen söz verince de cevapladı:
―Önemli bir durum yok efendim. Hiç kimse bağırmamıştır.

KİBAR TEMEL

Temel, İstanbul'a yeni taşınmıştı. Kapıcı sabah kapıyı çalmış. Temel, kimseyi beklemediğinden merakla kapıya yönelmiş ve seslenmiş:
―Kim o?
Kapıcı:
―Çöp! diye bağırmış.
Temel gayet sakin ve kibar bir dille konuşmuş:
―İhtiyacımız yok


HEPSİ BİRDEN

Oymakbeyi, izci adaylarını karşısına toplamış, onlara izciliğin ilkelerini anlatmaya çalışıyordu:  
―Bakın çocuklar, dedi. Bir izci, her gün hiç olmazsa bir kez birine yardımcı olmalıdır. Hiç olmazsa hastalara, yaşlılara, muhtaçlara. Her sabah okula geldiğiniz zaman size birgün önce nasıl bir iyilik yaptığınızı soracağım. Tamam mı?   
Ertesi sabah Oymakbeyi çocukları toplayıp sordu:
―Söyleyin bakalım Dün ne gibi bir iyilik yaptınız?   
Bütün çocuklar, hep bir ağızdan:
―Yaşlı bir kadının karşıdan karşıya geçmesine yardım ettik efendim.
Adamcağız şaşırdı:  
―Hepiniz mi?   
―Evet efendim, hepimiz birden.  
―Neden?   
Çocuklardan biri cevap verdi:  
―Kadın karşıdan karşıya geçmek istemiyordu, ondan efendim!


RESİM

Leyla, ağacın altına oturmuş resim yapıyordu. Babası kızın elindeki bomboş kâğıdı görünce sordu:  
―Leyla, ne resmi yapıyorsun bakayım?  
―Çimenlikte bir keçi resmi.  
―Çimenler nerede?  
―Keçi hepsini yedi.  
―Ya keçi?
―Yiyecek bir şey kalmayınca o da gitti.


GERÇEKTEN ÖLÜYMÜŞ

Müşteri, otel görevlisini çağırarak çıkışır:  
―Odalarımız temizdir, pire filan yoktur, dediniz. Bakın şuna!  
Görevli eğilip baktı:  
―Evet, o pire ama ölü
Müşteri boynunu büktü, görevli de gitti.  
Ertesi sabah otel görvlisi sordu:  
―Nasıl dedi, rahat uyudunuz mu?  
―Valla uyuyabilseydim, belki rahat ederdim ama Sizin o ölü pire yok mu?  
―N'olmuş ölü pireye?  
―Yoo.. .Siz haklıymışsınızGerçekten ölüymüş o pire Fakat cenaze töreni o kadar kalabalık oldu ki eşi, dostu ahbabı, akrabası, bütün pireler hazırdı törende.

KİM DAHA AKILLI?!

İki müdür, odacılarından şikayet ediyordu. İkisi de kendi odacısının daha aptal olduğunu iddia ediyordu. Bunu üzerine bahse girerler. Biri zile basarak odacısını çağırır ve der ki:
― Al şu 50 lirayı, git bana en son model arabalardan birini al getir.
Odacı, başüstüne, diyerek çıkar. Bu defa diğer müdür kendi odacısını çağırır:
― Git şimdi bizim eve bak bakalım ben evde miyim?
―Emredersiniz efendim.
Kapıda karşılaşan odacılar da müdürlerini çekiştirmeye başlarlar:
―Ya şu bizim müdür çok salak, bana 50 lira verdi, git son model bir araba al gel diye. Bugün pazar hiçbir yer açık degil ki!
―O da bir şey mi, asıl benim müdür daha salak .Benden evine gidip kendisinin evde olup olmadığını öğrenmemi istedi. Aptal adam, elinin altinda telefon var açıp sorsana, evde misin değil misin?


GENERAL MOTORS

İki erden biri, geçen kamyona selam durunca öbürü sordu:   
―Neden selam verdin?
―Görmedin mi? Kamyonun üzerinde General Motors yazıyordu.


İKİMİZE DE YETER

Evlenme teklif ettiği kızdan red cevabı alır:   
―Ama ben sizi sevmiyorum ki!    
Delikanlı istifini bozmadan cevaplar:
―Olsun, benim aşkım ikimize de yeter!

İÇKİ ÖLDÜRÜR

Albay, askerlerin içki içmelerine engel olmak için kantinin duvarına İÇKİ ÖLDÜRÜRtabelasını asar. Ertesi gün oradan geçen albay astığı tabelanın altında bir not görür:
ASKERLER ÖLMEZ!


TREN BEKLİYORUM

Yeni evli bir çift tren hatlarına yakın bir yerde ev almışlar. Evin beyi her sabah işe gittikten sonra trenler geçmeye başlarmış ve yatak odasında bulunan elbise dolabının kapıları gıcırdarmış. Buna sinirlenen evin hanımı bir sabah eşi gittikten sonra çağırmış marangozu. Adam bakmış:   
―Anlamadım bir sorun yok.
Evin hanımı:   
―Ama tren geçerken gıcırdıyor, beni sinir ediyor, demiş.
Marangoz bizimkine:   
―İyi, demiş, sen işlerine bak ben dolabın içine girerim. Tren geçsin bir bakayım nerede arıza var.  
Kadın :
―Tamam, demiş evin işlerine koyulmuş. Evin reisinin geri geleceği tutmuş, bakmış bir çift erkek ayakkabısı kapıda. Dalmış eve aramış taramış, yatağın altına bakmış kimse yok. Bizimki açmış elbise dolabını, adamın biri sinmiş bekliyor.   
―Ne işin var lan senin burada, demiş bizimki. Adam da ürkek bir sesle cevap vermiş :
―Şimdi tren bekliyorum diyeceğim, ama inanmazsın ki!


BİR GÜN FAZLA TUTMUŞ

Adama sormuşlar:  
―Kaç gün oruç tuttun?  
―Hastalığım nedeniyle ancak bir gün tutabildim!  
Aynı soruyu, orada bulunan Bektaşiye sorunca, bizimki hiç istifini bozmadan cevap vermiş:  
―Bu arkadaş benden bir gün fazla tutmuş!


İYİ RÜYALAR

Mevlevi, Bektaşi ve Sofu yemekten sonra ikram edilen bir tepsi baklava için rüyaya yatarlar. En hayırlı düşü gören baklavayı yiyecektir. Öneri kabul edilir. Yatar, uyurlar. Sabah olunca Sofu:  
―Ne düş gördünüz anlatın bakalım?, der.  
Mevlevi sikkesini başına geçirerek:  
―Hayırdır inşallah göklere çıktım, der.  
Sofu da :  
―Ben ise düşümde cennete gittim, der.  
Bektaşi :  
―Erenler, ben de gece birinizin göklere uçtuğunu, diğerinizin de cennette gezdiğini görünce artık bunlar fani dünyaya dönmezler diyerek kalkıp baklavayı temizledim, der.


ŞİMDİ GELDİM

Temel, bir binanın altıncı katından düşmüş. Hemen etrafına bir kalabalık toplanmış. Yoldan biri kalabalığı yararak yarAlı Temel’in üzerine eğilip sormuş:
―Ne oldu?
Temel, zorlukla konuşmuş:
―Vallahi bilemiyorum, ben de şimdi geldim.


BİRBİRİNE BAĞLI

Hâkim, kaza yaparak birkaç kişinin ölümüne yol açan bir şoförün ehliyetini iptal edince, şoför:
― Aman, hâkim bey, diye sızlanmış. Benim yaşayabilmem, şoförlük yapmama bağlı.
Hâkim cevap vermiş:
― Başkalarının yaşaması da sizin şoförlük yapmamanıza bağlı.


ŞEMSİYE

Yıllar önce İngiltere'de erler şemsiye kullanmazmış. Şemsiye taşıma hakkı sadece subaylara tanınıyormuş. O yıllarda bir gün genç teğmenlerden biri, koltuğunun altında bir şemsiye ile hızlı hızlı yürüyen eri görünce, beyninden vurulmuşa dönmüş. Eri çağırarak:
―Bu ne küstahlık, demiş ve şemsiyeyi aldığı gibi dizinde iki parça etmiş. Bu sana bir ders olsun, bir daha böyle küstahlıklar yapma!
Neye uğradığını anlamayan er :
―Başüstüne, diyerek selamı çakmış ve şöyle sormuş :
―Teğmenim, beni az önce evine yollayan general şemsiyesini istediğinde kim kırdı diyeyim?


BURADAN DUYULMUYOR

Papaz, iki metre ilerisinde duran zangoca sormuş:
― Gizli gizli sen mi içiyorsun kutsal sarabı?
Zangoçta derin bir sessizlik İyice köpürmüş, papaz:
― Sana soruyorum be adam! Duymuyor musun?
― Hayır, buradan hiçbir şey duyulmuyor efendim!
― Olacak şey mi! İki adım öteden beni nasıl duymazsın?
Zangoç bıyık altından gülmüş:
― İsterseniz yer değiştirelim, anlarsınız.
Yer değiştirmişler. Bu kez Zangoç seslenmiş:
― Kilise için toplanan yardımları kim iç ediyor?
Papaz kendi kendine söylenmiş:
― Hakikaten yahu! Buradan hiçbir şey duyulmuyor.



MASUM MAHKÛM

İki mahkûm sohbet ediyorlar:
― Sen niçin içeri düştün?
― Hırsızlık yaptım. Peki, sen niçin buradasın?
― Balık tuttuğum için.
― Hayret, balık tutana da ceza veriyorlar mı?
― Elbette. Ben sadece balık tutmak için havuza dinamit attım. Patlamanın ardından bir sürü balıkla iki adam da su yüzüne çıktı diye beni buraya tıktılar.


KONTROL KALEMİ

İki elektrikçi, elektrik direğine oturmuş, yere düşen kabloya bakıyorlarmış. Elektrikçinin biri, oradan geçen yaşlı bir bayana seslenmiş:
― Teyze, şu teli uzatır mısın?
Bayan, teli uzatmış. Elektrikçi, teşekkür ettikten sonra arkadaşına dönerek:
― Yere düşen kablonun faz olduğunun sanıyordun. Bak, işte yanıldın.


AKŞAM SERİNLİĞİNDE

Bir mecliste konuşulurken, Amerikalı:  
- Biz Mars'a gideceğiz, demiş.  
Alman :  
- Biz yakıtsız giden otomobil üreteceğiz, demiş.  
Fransız :  
- Atom bombasını etkisiz hâle getirecek projelerimiz var, demiş.  
Bizim Karadenizli de onlardan geri kalmamak için :  
- Biz de güneşe gideceğiz, demiş.  
- Güneşe gidemezsiniz, demişler. Güneş yakar.  
Karadenizli gülümsemiş :  
- O kadar da enayi değiliz, tabi, demiş. Akşam serinliğinde gideceğiz.


ELTİMGİLE GİDİYOM

Yeni ilçe olan bir köye trafik ışıkları yeni konmuş, ışıkların altında bir polis bekliyor ve halkın ışıklara uymasını sağlamaya yani bir çeşit trafik eğitimi vermeye çalışıyormuş.  
O sırada, bakmış ki bir kadın, elinde tuttuğu çocuğuyla kırmızı yanarken karşıya geçiyor. Hemen seslenmiş :  
- Hanım, hanım! Nereye?
Kadın dönüp   
- Vıy! demiş. Sana ne? Eltimgile gidiyom.


Bebeklerde hıçkırık neden olur, nasıl geçer? Bebeklerde hıçkırığa ne iyi gelir?

Bebekler zaman zaman hıçkırabilir ve bazen bu hıçkırıklar da uzun sürebilir. Bebeklerde hıçkırık neden olur, nasıl geçer? Bebeklerde hıçkırığa ne iyi gelir? Şimdi hep birlikte bu soruların cevaplarına bir bakalım…

Bebeklerde Hıçkırık Neden Olur?

Küçük bebeklerde hatta yeni doğanlarda hıçkırık, endişe edeceğiniz bir olay değildir. Genel olarak çok yedikleri için hıçkırık tutar. Tabi başka sebepler de hıçkırık tutmasına sebep olur. Aslında bebeklerde hıçkırık;

  • Midenin hızlı büyümesinden,
  • Çok yemekten,
  • Gazın iyi çıkarılamamasından,
  • Hava yutulmasından,
  • Ani hava değişimden,
  • Annenin yediği bir besinden
  • Heyecanlanmalarından dolayı oluşur.

İşte bebeklerde hıçkırık sebebi dediğimizde bu durumları göz önünde bulundurmanız gerekiyor. O yüzden anne babaların endişelenmelerine ya da ne yapacaklarını şaşırmalarına gerek yoktur.

Küçük bir not: Bebeklerde hıçkırık tutması zararlı değildir ama yine de bazı durumlarda ufak hastalıkların habercisi de olabilir. Bebeğinizin ne kadar süre hıçkırdığına ve hıçkırırken zorlanıp zorlanmadığına bir bakın ve gözlemleyin. Eğer doktorla iletişime geçmeniz gerekirse, bu bilgileri aktarabilirsiniz.

Bebeklerde Hıçkırık Nasıl Geçer?

Bebeğiniz hıçkırıyorsa siz ne yapmalısınız? Bebeklerde hıçkırık nasıl durdurulur? İşte bilmeniz gereken bütün bilgiler:

  • Bebeklerde hıçkırığa ne iyi gelir dediğimizde ilk yapılması gereken şey emzirmektir.
  • Gün içerisinde sık sık emzirmeniz gerekir. Acıkmadan emzirmeye çalışın, çünkü acıkan bebekler çok hızlı doyduklarında hava yutabilirler.
  • Dik tutun. Böylece bebeğiniz daha rahat nefes alır.
  • Bebeğinizi yukarı ya da aşağı zıplatmayın. Olabildiğince sabit tutun.
  • Sırtını sıvazlayın…

Bu önlemleri aldığınız zaman bebeğinizin hıçkırığı kısa süre içerisinde duracaktır.

Bebeklerde Hıçkırık Ne Zaman Biter?

Bu konuyla ilgili olarak merak edilen başka bir konu da bebeklerde hıçkırık ne kadar sürer? Yetişkinlerde hıçkırık tutmasına iyi gelen önlemlerden birisi sudur. Bebeklerde ise bu durum geçerli değildir. Normalde bebeklerde hıçkırık birkaç dakika sürmelidir. Eğer bu süre uzarsa ve geçmiyorsa o zaman bir doktora göstermeniz gerekebilir. Endişe edici bir durum olmayabilir ama yine de önlem alınmasında fayda vardır.

Buna ek olarak yenidoğan ve altı aydan küçük olan bebeklere kesinlikle bu durumlarda su vermeyin. Çünkü bildiğiniz üzere ilk altı ay anne sütü önemlidir. Eğer bebeğinize hıçkırık geçsin diye su verirseniz mamaya olan ilgisi anında azalabilir ve yeterli beslenemez.

Hıçkırık Sırasında Neler Yapılmamalı?

Sizlere bebeklerde hıçkırık tutulması olduğunda neler yapmanız gerektiğinden bahsettik. Şimdi biraz da neler yapmamanız gerektiğinden bahsedelim.

Hıçkırıkların bebeklerin midesinin düzgün bir şekilde geliştiğinin belirtisi olduğunu unutmayın. Bu iyiye işaret olabilir. Buna ek olarak;

  • Bebeklerinizi korkutmayın
  • Dillerini çekmeye çalışmayın
  • Su içirmeyin, emzirin
  • Bebeğinizin hıçkırık sürecinde sakin kalmasını sağlayın.
  • Bebeği baş aşağı tutmayın

Bu önlemlere çok dikkat edin. Eğer bunları yaparsanız bebeğinize zarar verebilir. Endişeye kapılır ya da büyüdükçe bazı hareketlere tepki vermesine sebep olur. Bebeğiniz hıçkırdığı zaman yukarıda sıraladığımız önlemleri almanız gerekiyor. Dediğimiz gibi eğer kısa sürede geçmiyorsa ve uzamışsa o zaman bir doktor tavsiyesi alabilirsiniz.

Belki gözden kaçırdığınız bir şey olabilir ya da bebeğinizle ilgili tutuş pozisyonunuz yanlıştır. Bunların hepsine dikkat etmeniz gerekiyor. Son olarak şunu da eklemek istiyoruz: Bu gibi durumları sık sık yaşayabilirsiniz. O yüzden endişe etmeyin ve hemen bebeğinizi dik tutun. Bebeğiniz rahatladıkça hıçkırığı da geçecektir.

Sınav Çalışma Teknikleri Nelerdir?

Öğrenciler öğrenim süresi boyunca pek çok önemli sınavdan geçer. Bu sınavlarda başarılı olabilmenin yolu zamanı etkin kullanmak ve çalışmadan verim almaktır. Bir konuyu saatlerce çalışmak etkili çalışmak olduğu anlamına gelmemektedir. Peki sınava hazırlık nasıl olmalı? Sınav hazırlık sürecimi nasıl daha verimli geçirebilirim?  diye düşünüyorsanız gelin yazımızı okumaya başlayalım.

1. Çalışma Planı Hazırlayın

Öncelikle bir hedef belirlenmeli ve bu hedefe yönelik bir çalışma planı oluşturulmalıdır. Her öğrencinin dersi öğrenme potansiyeli farklılık gösterir. Bu nedenle çalışma planının bireysel olması gerekmektedir. Öğrenci kendini tanımalı ve buna göre göre bir ders çalışma planı oluşturmalıdır. Ders çalışma planı öğrencinin zamanı etkin kullanarak öğrenmesini sağlamaktadır. Çalışma planı hazırlanırken her derse yer verilmelidir. Günlük, haftalık veya aylık şeklinde çalışma planı hazırlanması öğrenciye sınav hazırlık sürecinde büyük kolaylık sağlayacaktır.

2. Çalışma Alanınızı İyi Belirleyin

Çalışma ortamında dikkatinizi dağıtacak tüm unsurlar ortadan kaldırılmalıdır. Dikkatinizi dağıtmayacak, güneş alan, havalandırması iyi ve rahat bir ortam tercih edilmelidir. Uykunuzu getirecek veya sizi dersin başından kaldırabilecek bir ortam oluşturulmamalıdır. Çalışma alanınızda yalnızca kitaplarınız, defterleriniz, kullanacağınız aletler ve atıştırmalıklarınız kalmalıdır.

3. Farklı Kaynaklardan Yararlanın

Çalıştığınız konu hakkında olabildiğince fazla kaynaktan yararlanın. Kullandığınız kaynakların doğruluğundan emin olun. Pratik yapmanız gereken bir ders ise ne kadar farklı soru tipi görebilirseniz sizin için o kadar iyi olacaktır. Kaynak arayışı içerisindeyseniz dijital platformlarda yer alan eğitim uygulamalarına da göz atabilirsiniz.

Öneri Yazısı:  Yeni Teknoloji Eğitim Uygulamaları Nelerdir?

4. Konuları Tekrar Edin

Konuyu pekiştirmenin en etkili yolu tekrar etmektir. Tekrar edilen konu çok daha iyi anlaşılır. Bu nedenle bir konuyu tam anlamıyla kavrayabilmek için belli aralıklarla tekrar yapmak gerekmektedir. Aynı konu birden fazla kez tekrar edilirse beyinde uzun süreli kalıcı olmaktadır. Üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin bilgilerinizi tazeleyebilecek ve diğer bilgilerle bağlantı kurabileceksiniz.

5. Not Tutarak Çalışın

Ders çalışırken önemli gördüğünüz kısımları akılda tutmak yerine mutlaka not alın. Böylece anlamadığınız bir noktada notlarınıza bakarak anlamanızı kolaylaştırabilirsiniz. Her şeyi yazmak yerine işinize yarayacak kısımlara öncelik verin. Kısa cümlelerle veya anahtar kelimelerle akılda kalmasını istediğiniz bilgileri gerektiğinde kolaylıkla hatırlayabilirsiniz. Tekrar yaparken notlardan yararlanmak oldukça önemlidir.

6. Çalışma Sürenizi Belirleyin

Aynı noktada sürekli ders çalışmak bir zaman sonra oldukça sıkıcı bir hale gelebiliyor. Bu yüzden çalışma seanslarınızı ve molalarınızı belirleyerek çalışma masasına oturun. Elbettek, bu süreyi çalışmanın gidişatı belirleyecektir. Mola vermek zihnin dinlendirerek performansı önemli ölçüde artırmaktadır. Ancak molalarda dersten bağınızı tamamen koparmanızı sağlayacak unsurlardan da uzak durmanız gerekir. 

7. Arkadaşlarınızla Birlikte Çalışın

Grup halinde çalışmak bazen anlaşılmayan bir konunun daha çabuk öğrenilmesini sağlamaktadır. Öğrencilerin birbirlerine soru sorarak pratik yapması öğrenmeyi desteklemektedir. Saatlerce çalışıp anlamadığınız bir konuyu bu sayede arkadaşlarınızdan öğrenebilmeniz mümkün. Bu nedenle sizi motive edecek arkadaşlarınızla grup çalışması yapmanız eğlenerek öğrenmenizi sağlayacaktır.

8. Çalışma Kartları Hazırlayın

Ezberlemeniz gereken tarihler veya formüller mi var? Bunun için hemen bir çalışma kartı oluşturabilirsiniz. Kartın ön tarafına soruyu arka tarafına ise cevabını yazın. Böylelikle bu kartlar sayesinde oyun gibi öğrenebileceksiniz. Çalışma kartlarınızı kaybetmeyin ve öğrenene kadar sık sık göz atmayı ihmal etmeyin.

Öğrenciler sınava hazırlık sürecinde pek çok farklı teknikten yararlanmaktadır. Kimi çok çalışarak öğrenmek isterken kimi de çok çalışmadan öğrenmek ister. Ancak her iki şekilde amaç çalışmadan verim almaktır. Siz de sınav hazırlık sürecinizi daha verimli geçirmek istiyorsanız yukarıda yer alan tavsiyelerimize kulak vermenizde fayda var. 

17/05/

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir