İyonosfer, atmosferinelektromanyetik dalgaları yansıtacak miktarda iyonların ve serbest elektronların bulunduğu 70km ile km lik kısmı. Termosferi tamamen kapsarken, mezosfer ve ekzosferin bir kısmını kapsar.
Güneş'ten ya da yıldızlararası uzaydan gelen ışımalar, burada atmosfer gazlarının atom ve moleküllerini iyonlar ya da elektrikle harekete getirir. İyonosferin yüksekliği zamana ve mevsime göre değişir yalnız sınırının mil arasında olduğu var sayılır. Işıma ve yansıtma özelliklerine göre çeşitli katmanlara ayrılır. Karakteristik bir olay, bazı radyo dalgalarını yansıtmasıdır. Bu katmanda gazlar iyon halinde bulunur. Bu yüzden radyo dalgaları çok iyi iletilir. Sıcaklık yüksektir, ancak gazlar çok seyrek olduğu için sıradan bir termometreyle ölçülen sıcaklık düşüktür.
Bir radyo dalgası iyonosfere ulaştığında, elektromanyetik dalganın elektrik alan birleşeni iyonosferdeki elektronları radyo frekansı ile aynı frekansta titreşime zorlar. Titreşim enerjisi, elektronların yeniden düzenlenmesini ya da elektronların orijinal radyo frekansını yeniden oluşturmasını sağlar. İyonosferin çarpışma frekansı radyo frekansından düşük ve elektron yoğunluğu yeterli ise tam yansıma gerçekleşir.
Eğer gönderilen radyo dalgasının frekansı iyonosferin plazma frekansından büyük ise elektronlar yeterince hızlı dönüt veremez ve sinyal geri yansımaz. Bu durum şu şekilde formülize edilir: Burada N = cm³ teki elektron yoğunluğudur.
Genellikle NASA'nın açıkladığı verileri görsel olarak düşünürüz ama uzay aracı Juno, gaz devi Jüpiter'den bazı etkileyici ses kayıtları da gönderdi.
NASAnın Juno adlı uzay aracı şu anda Jüpiter etrafında tur atıyor. Uzay ajansı geçtiğimiz hafta Junonun, Güneş sistemimizdeki en büyük gezegen hakkında gerçekleştirdiği önemli keşiflerini açıkladı. Genellikle NASAnın açıkladığı verileri görsel olarak düşünürüz ama Juno, gaz devi Jüpiterden bazı etkileyici ses kayıtları da gönderdi.
Gerçekten durup düşündüğümüzde, gezegenlere dair belki milyonlarca fotoğraf gördük ama bir gezegenin sesini duyma şansını çok sık yakalayamıyoruz.
Juno, 2 Şubat deki yakın uçuşunda, Jüpiterin iyonosferinden bazı plazma dalgası sinyalleri topladı. Yaklaşık kHz frekansında kaydedilen sesler insan kulağı tarafından duyulamıyor (insan kulağı en fazla 20 kHz frekansı duyabiliyor). Bu sebeple NASA sesleri insanlar tarafından duyulabilecek frekansa getirecek şekilde yavaşlattı.
Aşağıdaki videoda, kaydedilen sesler frekans-zaman spektogramı üzerinde oynatılıyor. Sonuçlar, plazmanın Jüpiterin iyonosferinin alt tabakalarında daha yoğun olduğunu gösteriyor. Juno gezegene yaklaştıkça yükselen frekans plazmanın yoğunlaştığını gösteriyor.
NASA bu sinyallerin bize Jüpiterin atmosferinin üst bölümünde gerçekleşen süreçler hakkında bilgi verebileceğini söylüyor. Ajansın yaptığı açıklama şu şekilde:
Anlık, neredeyse tamamen saf tonlar elektron yoğunluğuna bağlı bir ölçeği takip ediyor ve büyük ihtimalle Juno uzay aracı ile Jüpiterin iyonosferindeki yüklü parçacıkların etkileşimiyle ilişkililer. Bu tonların kaynağı tam olarak bilinmiyor ancak araştırmalar sürüyor.
Junonun bir sonraki yakın geçişi 11 Temmuzda gerçekleşecek. Bu tarihte uzay aracı Jüpiterin meşhur Büyük Kırmızı Lekesini inceleyecek.
NASA'nın Juno adlı uzay aracı şu anda Jüpiter etrafında tur atıyor. Uzay ajansı geçtiğimiz hafta Juno'nun, Güneş sistemimizdeki en büyük gezegen hakkında gerçekleştirdiği önemli keşiflerini açıkladı. Genellikle NASA'nın açıkladığı verileri görsel olarak düşünürüz ama Juno, gaz devi Jüpiter'den bazı etkileyici ses kayıtları da gönderdi.
seafoodplus.info?v=lP0gpjgJBxw
Etiketler: atmosfergezegeniyonosferJüpiterNASAplazmasesses kaydıUzay