izmir ankesör beraat / Mahkemeden ortalığı karıştıran FETÖ kararı... Tepkiler art arda geldi - Siyaset - ODATV

Izmir Ankesör Beraat

izmir ankesör beraat

Dikkat çeken karar… ‘Ankesör’e rağmen beraat!

Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin ankesörlü telefonla yalnızca bir kez ardışık aranmanın FETÖ üyeliği suçu için yeterli olabileceğine yönelik kararına rağmen Hakkari 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nden tersi bir karar geldi. Geçen ay da İzmir’de ankesör şüphelileri önce serbest bırakılmış, itiraz üzerine tekrar tutuklanmıştı.

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki (TSK) kripto yapılanmasının deşifre olmasına yönelik yürütülen ankesörlü/sabit hat soruşturmaları devam ediyor. Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından son olarak yalnızca tek ardışık aranmaya takılan ve ankesörlü telefondan “0” saniye aranan bir ankesör sanığı hakkında verilen cezayı onadı. Verilen bu karara rağmen Hakkari 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nden tartışılacak bir karar geldi.

ARDIŞIK ARAMADA SIFIR SANİYE

Hakkında “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla dava açılan Astsubay Çavuş Mevlüt C. hakkında yapılan yargılamada duruşma savcısı verdiği mütalaada, sanığın mahrem imamlar tarafından gruplara ayrılarak sabit hatlardan ardışık arandığını, birlikte ardışık aranan askerlerden Mevlüt C. hakkında FETÖ ile iltisaklı olduğu yönünde ifadelerin olduğu vurgulandı.

Sabah’ın haberine göre kendisi gibi asker olan 3 şüpheli ile 4 grup ardışık aranmasına takıldığı tespit edilen Astsubay Çavuş Mevlüt C. hakkında “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan beraat kararı verildi. Kararda, Yargıtay’ın geçtiğimiz günlerde verdiği “0” saniye aranmanın örgüt bağlantısını göstermeye yetecek delil olduğu yönündeki kararı görmezden gelinerek, Mevlüt C’nin mesai saatleri dışında arandığı, “0” saniyelik görüşmelerin mevcut olduğu dile getirildi.

2013’TEN ÖNCEKİ ARANMALAR KABUL EDİLMEDİ

Mahkeme, TSK’daki FETÖ şüphelilerinin 2013’ten önce ankesörlü telefonla aranmalarının da delil olarak kabul edildiği yönündeki Yargıtay içtihadını da görmezden geldi. Kararda sanık Mevlüt C.’nin 17-25 Aralık sürecinden önce ankesörlü telefonla arandığını, bu süreçten sonra örgütle bağlantısının olduğuna ilişkin herhangi bir delile rastlanmadığı belirtildi. Bu da verilen beraat kararına gerekçe olarak gösterildi.

İZMİR’DE NELER OLDU?

İzmir’de ‘ankesör’ soruşturması kapsamında gözaltına alınan, çoğu muvazzaf askerlerden oluşan ve tutuklanmaları talebiyle sevk edilen 135 kişiden 95’i geçen ay Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nce adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

Ancak savcılığın itirazı sonucu 33 kişi hakkında tutuklama kararı verilmişti.

ÜÇOK: BÜYÜK DARBE

Eski Hava Kuvvetleri Savcısı Ahmet Zeki Üçok, İzmir’de FETÖ’nün TSK yapılanmasına yönelik ‘ankesör’ soruşturmasında tutuklanma talebiyle sevk edilen askerlerin çoğunun hakimlikten serbest bırakılmasına tepki göstermişti. Veryansın Tv’den Gamze Çınlar’a konuşan Üçok, “Bu karar FETÖ ile yapılan mücadeledeki en önemli delil sayılan sabit hat aramalarına vurulmuş en büyük darbedir. Bu yanlıştan bir an önce dönülmesi gerekir” demişti.

Yargıtay hiçe sayılıp FETÖ'cü serbest kaldı

İzmir 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada savcı M. E. Çiğli Ana Jet Üs Komutanlığı’nda görevli eski Uzman Çavuş S. K.’nin örgüt üyeliğinden 10 yıla kadar hapis ile cezalandırılmasını talep etti. Ancak mahkeme Yargıtay’ın tek başına delil saydığı “ankesörlü ardışık aramalara” rağmen skandal şekilde FETÖ sanığını serbest bıraktı. Beraat eden sanık S. K.’nin ankesörlü ardışık aramaların dışında, 69 baz görüşme kaydı ve mahrem imam ile görüşmesi de olduğu öğrenildi. Karar tepki çekerken, 8 bin 200 liralık vekalet ücretinin hazineden alınıp sanığa verileceği ifade edildi.

Sabah Gazetesinden Ceyhan Torlak imzalı haberde;

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınan Çiğli Ana Jet Üs Komutanlığı'nda görevli Uzman Çavuş S. K. önce açığa alındı, daha sonra da sözleşmesi yenilenmedi. Hakkında FETÖ örgüt üyeliğinden dava açılan S.K. İzmir 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmaya başladı. Son duruşmada savcı M. E. esas hakkındaki mütaalasını verdi. Savcı mütaalasında, örgüt üyeleri tarafından "cemaat" ya da "hizmet hareketi" olarak tanımlanan, Fettullah Gülen'in kurucusu ve yöneticisi olduğu FETÖ/PDY silahlı terör örgütü yapılanmasının yurt içinde ve dışında faaliyete geçirilen eğitim kurumları aracılığıyla ve düzenlenen sohbet toplantıları ile örgüte üye kazandırıldığını belirtti. Üyelerden 'himmet' adı altında toplanan ekonomik varlıklarla finans kaynağı oluşturulduğu, kendi içinde sıkı bir hiyerarşik bağ bulunan ve ByLock gibi haberleşme programlarını da kullanmak suretiyle gizlilik sağlayarak hücre tipi bir yapılanmaya giden örgütün, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni değiştirme gayesiyle "adliye, mülkiye, harbiye" dahil olmak üzere devletin hemen hemen tüm kurumlarına çok sayıda üye yerleştirildiği vurgulandı. Örgütün devletin yasal silahlı güçleri içindeki üyelerini kullanarak 15 Temmuz 2016'da anayasal düzeni değiştirmeye yönelik darbe girişimi gerçekleştirdiğini belirten savcı E.darbe girişiminin örgütle bağlantılı olduğuna ilişkin delillerin bulunduğu ve bu hususun yargı kararları ile sabit olduğunu mütalaasında ifade etti.
12 FARKLI GÜNDE BİR ÇOK KEZ ARANDI, İMAMLA GÖRÜŞTÜ
Sanık Serkan K.'nın Muş'ta görev yaparken ankesörlü sabit hattan 16 Kasım 2012'de hakkında aynı suçtan dolayı soruşturma yürütülen Astsubay Serdar G. ile, 11 Mart 2013'te FETÖ'den yargılanan Astsubay Hasan Ç. İle, Astsubay Ahmet R., sözleşmeli er adayı Ferit T. ile ardışık olarak arandığı belirlendi. Yine sabit hattan 20 Ekim 2012'de Astsubay Serdar E., Serdar Ü., Fatih Sultan Mehmet Ş., Aykut Doğukan A., Hikmet İ. ile ardışık olarak arandığı anlaşıldı. Muş ve Ankara'daki sabit hatlardan 07 Ekim 2012 ve 29 Eylül 2016 tarihleri arasında 12 farklı günde birçok kez arandığı tespit edildi. Bu aramalardan sonra rastgele kayıtsız numaraların arandığı ve bu şekilde örgütsel şifreleme yöntemi olduğu değerlendirildi. Sanık ile ardışık olarak aranan tanık Serdar G.'nin beyanında "Sanık Serkan K.'yi tanımıyorum. Ancak Serkan K. askeri mahrem imamla görüştü" şeklinde ifade verdi.


Ankesörden 24 kez ardışık arandığı halde beraat etmişti! Skandal karar sonrası harekete geçildi

Fetullahçı Terör Örgütü'nün yönelik yurdun dört bir tarafında yürütülen ankesörlü telefon soruşturmaları sayesinde, halen örgüt içerisinde yer alan TSK'daki kriptolar teker teker deşifre oluyor. Bu kapsamda İzmir'de gözaltına alınan ve 24 kez ardışık bir şekilde ankesörden aranan ihraç askeri öğrenci Cemal Batuhan A. da bu isimlerden bir tanesi oldu. Ordu 2. Ağır Ceza Mahkemesi ise kendisi gibi askeri öğrencilerle 24 kez ankesörlü telefondan ardışık şekilde aranan ihraç askeri öğrenci Cemal Batuhan A. hakkında beraat kararı verdi. Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin ankesörlü telefonla yalnızca bir kez ardışık aranmanın FETÖ üyeliği suçu için yeterli olabileceğine yönelik kararına rağmen beraat kararı vermesi dikkat çekti.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ ESASTAN BOZULMASI İÇİN TEMYİZ ETTİ

Dosya istinaf mahkemesi tarafından da onandı. Ancak Samsun Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) Başsavcılığı söz konusu skandal karar üzerine hareket geçti. Başsavcılık, ankesörlü telefondan ardışık bir şekilde mahrem imamlarıyla görüştüğü saptanan ihraç askeri öğrenci Cemal Batuhan A. hakkında Ordu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde verilen beraat kararını esastan bozulması için temyiz etti.

BYLOCK VE MAHREM İMAMLARLA İRTİBATI VARDI

Hakkında "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istenen Cemal Batuhan A. hakkında verilen skandal beraat kararında ayrıca, mahrem imamlar, bylock kullanıcıları, darbe sanıkları ve FETÖ şüphelileriyle irtibatları görmezden gelindi. Dava dosyasında yer alan bilgilere göre Cemal Batuhan A.'ya ayrıca FETÖ içerisinde kod isim bile verildi. Terör örgütlerine mahsup olan kod adı uygulamasını bile kabul ettiği tespit edilen Cemal Batuhan A.'ya beraat kararı verilmesi dikkat çekti.

ANKESÖRLE ARANDIĞINI KABUL ETTİ

Cemal Batuhan A. ifadesinde de FETÖ'nün ışık evlerinde yapılan sohbetlere katıldığını, ankesörlü telefonla arandığını kabul ettiğini ifade etti. Elde edilen bilgilere göre, Cemal Batuhan A.'ya yapılan ankesörlü telefon aramalarında kendisine ait telefon numarasının son hanesindeki 4 rakamın yerlerinin değiştirilerek örgütsel gizliliğe bağlı kaldığı da hatırlatıldı.

ANKESÖRE RAĞMEN ÖRGÜTSEL FAALİYET DELİLİ ELDE EDİLEMEMİŞ

Ordu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen beraat kararının gerekçesinde ise, sanık hakkında ankesörlü telefonla aranma deliline rağmen, "Örgütün nihai amacını bilerek örgütsel faaliyetlerde bulunduğuna dair delil tespit edilemediği" değerlendirmesi doğrultusunda beraat kararı verildi.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir