Birçok dilde kullanılan terimler çok sayıda yeni araştırma almıştır. Özellikle karmaşık anlamlara sahip ve Latin kökenli kelimeler özellikle ilgi çekicidir. Sosyal medyada paylaşım yapmak, dövme yaptırmak ve bazen Türkçe karşılığı olan ama Japonca karşılığı olmayan duygu ve duyguları deneyimlemek insanları şaşırtıyor.
Melankoli ve sonbaharda hissettiğimiz duygusallığı ve durgunluğu tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
Karşılaştığınız anda birine aşık olmak için duyulan güçlü bir arzu.
Sakurayı(kiraz çiçeği) çiçek açarken gözlemlemeye denir. Sakura, yere düşmeden önce yavaşça açılan bir çiçektir, yaşamın süreksizliğini ve kaçınılmaz sonunu sembolize eder.
Çocuklarını istisnai bir akademik başarıya ulaşmaları için durmaksızın teşvik eden anneyi tanımlar.
Ön tarafa bakmadığı sürece büyüleyici bir kadın. Aslında yaşanan hayal kırıklığını anlatır.
Sosyal hayattan çekilme, iletişimi kesmeyi, kendini izole etmeyi ve başkalarından uzaklaşmak demektir. Oldukça yaygın olan bu durumun modern çağın bir hastalığı olduğu düşünülmektedir.
Kitapları satın alıp eve koyduktan sonra okumamak. Bu Japon kültüründe ciddi bir hatadır çünkü bunu yapmak bir kitaba yapılabilecek en kötü şeydir.
"İşkoliklikten ölmek" ifadesi, aşırı veya sürekli çalışmadan kaynaklanan tükenmişliği ifade eder.
Saç kesiminden sonra hoş olmayan ve olumsuz duyguları tanımlamak için kullanılan terim. Kesimi beğenmezlerse, birçok Japon kadın günlerce saçlarının yasını tutar.
Hiç düşünmeden sürüklenme eylemini belirten bir kelimedir.
Korkunç şeyler olduğunda bile, tekrar ayağa kalkmak, onları bir kez daha aşmak ve devam etmek demektir. Kelimenin tam anlamıyla tercüme edildiğinde "bir şeyi geri almak" anlamına gelir.
Ağaçların dallarından geçen güneş ışığı.
Dersleri atlayarak, devamsızlık yaparak ve yetersiz eğitim nedeniyle okulu bırakarak okula devam etmeyen kişi.
Evrenin esrarengiz, derin güzelliğinin bilincini tanımlamak için kullanılır.
Kışın başlangıcını müjdeleyen kelimedir.
#Japonca Güzel Kelimeler, Japonca Güzel Kelimeler ve Anlamları, Kadın
Bazı his ve duygular vardır ki Türkçe de tam karşılığını kelime olarak anlayamayız. İşte tam da bu sırada arkadaşlık ve özel günlerle ilgili bazı önemli Japonca havalı sözcükler ve kelimeler merak edilmekte. Kimisi Dövme için Japonca Derin ve Anlamlı Kelime ararken, kimisi de sosyal medyada paylaşabileceği Japonca İltifat veHoş Kelimeleri anlamları ile birlikte araştırmakta. Gelin birlikte En Anlamlı Japonca Kelimeleri öğrenelim
Son günlerde en çok araştırılanlardan biri de farklı dillerde kullanılan kelimeler. Özellikle de Latin Kökenli ve derin anlamlı kelimeler çok fazla merak edilmekte. Bazen sosyal medyada paylaşmak bazen dövme yaptırmak bazen ise de Türkçede karşılığı olmayan hisler ve duyguların Japonca de tam karşılığı olduğu için merak edilmekte.
Türkçede hissedilen duygu ve düşünceleri en iyi mümkün olan şekilde anlatabilmek için bazen bu his ve duyguların yada durumun tam karşılığı olmadığı için Japonca dilindeki sözler arasından kolaylıkla tercih yapılabilmekte. Gelelim en çok merak edilen Japonca Derin ve Anlamlı Kelimeler
👉 İtalyanca Güzel Kelimeler ve Anlamları
👉Almanca Güzel Kelimeler ve Anlamları
👉 Fransızca Güzel Kelimeler ve Anlamları
Çocuklarını üstün akademik başarı için aşırı zorlayan anneyi tanımlar. Türk anneler bile bu konuda oldukça talepkarken, bir kelime gerektiren Japon anneler acaba nasıldır?
Önünü dönmediği sürece güzel olan kadın. Yaşanan hayal kırıklığını bir şekilde anlatmak gerekiyordu.
Kitapları satın aldıktan sonra onları okumamak ve evde biriktirmek. Bir kitaba yapılabilecek en kötü şey bu olduğu için Japon kültürüne göre bu yapılan büyük bir yanlıştır. Tsundoku yapmayın!
Biriyle tanıştığınızda bir gün ona aşık olacağınızı güçlü bir şekilde hissettiniz mi? Bu duyguyu tanımlamak için kullanılan sözcük Koinoyokan.
Açan sakuraları (kiraz çiçeği) izleme eylemine deniyor. Sakura, ağır ağır açılıp hemen dökülen bir çiçek olduğu için hayatın gelip geçiciliğini yani yaşamı ve kaçınılmaz sonu simgelediği için Japon kültüründe önemli bir simgedir.
Toplum yaşamından çekilmek, insanlardan soyutlanıp iletişimi kesmek ve kendini izole etmek demekmiş. Oldukça yaygın olan bu durum, modern çağ hastalığı olarak görülüyor. Koronavirüs’ten dolayı evde kaldığımız bu günlerde hikikomori hayat kurtarıcı olabilir.
Çok fazla çalışmaktan veya iş nedeniyle yaşanan tükenmişlik, işkoliklik yüzünden ölmeye deniyormuş. Türkçe’ye çevirmek istesek “Ölümüne çalışmak” diyebilirdik.
Sonbaharda yaşadığımız duygusallığa, üzerimize çöken durgunluğa, melankoliye deniyormuş. “Sonbahar hüznü” diyebileceğimiz sözcük şöyle yazılıyor: “秋思”.
Ağaç dalları arasından süzülerek gelen güneş ışığı.
Devamsızlık yapıp, dersleri asarak okula gitmeyi reddetmeye, eğitimi yetersiz bulup okulu bırakmaya deniyor. Japonya’da oldukça yaygın olan bu durumdan dolayı bu sözcük yılında literatüre girmiş.
Evrenin gizemli, derin güzelliğinin farkındalığını tanımlamak için kullanılıyor.
Kışın geldiğini haber veren, soğuk ve fırtınalı esen rüzgar demekmiş.
Saçını kestirdikten sonra beğenmeyip kötü hissetme durumuna verilen ad. Bir çok Japon kadını eğer saç kesimini beğenmezse yitip giden saçlarına günlerce yas tutuyormuş.
Özel herhangi bir şey düşünmeksizin uzaklara dalıp gitme halini anlatan bir kelime.
Kötü giden şeylere rağmen tekrar ayağa kalkmak, hayata karşı tekrar kazanmak ve devam etmek demekmiş. Kelime kelime çevirirsek “Bir şeyi geri almak” anlamına da gelen sözcük, Japonlardaki asla vazgeçmeme ve pes etmeme kültürünü anlatıyor.
👉 Öğrenci Gündemi’ni İnstagram’dan Takip Etmek İçin Tıklayınız
Japonca'da JLPT N5, N4, N3, N2 ve N1 olmak üzere 5 farklı dil seviyesi bulunmaktadır. En kolay seviye N5 seviyesidir. N3, N4 ve N5 seviyeleri arasında fark azdır ve geçişler kolaydır. Fakat N3’ten N2’ye ve sonrasında N2’den N1’e geçiş oldukça zordur.
● N5 - Japonca'ya giriş: Basit seviyedeki Hiragana ve Katakana yazılarını okuyabilmeli ve sık kullanılan ifadeleri bilmeniz gerekmektedir. Ayrıca kelime ve Kanji biliyor olmalısınız.
● N4 - Hayatta kalış: Kısa hikayeleri okuyabiliyor, günlük basit konuşmaları anlayabiliyor olmalısınız. kelime ve Kanji biliyor olmalısınız.
● N3 - Kısıtlı diyaloglar: Gazete başlıklarını okuyabilmeli, bir yazının ana fikrini çıkarabilmeli, normal konuşma hızıyla duyduklarınızı anlayabilmelisiniz. kelime ve Kanji biliyor olmalısınız.
● N2 - İş hayatına giriş: Gazete ve dergilerin içeriğini okuyabilmeniz ve tamamını anlamanız, bir yazının özetini çıkarmanız, normal konuşma hızıyla konuşan bir muhabirin söylediklerini anlamanız beklenir. kelime ve Kanji biliyor olmalısınız.
● N1 - Akıcı ve kapsamlı: Belirli konularda profesyonel yazılar yazabilmeniz, profesyonel yazılan yazıları duraksamadan okumanız, muhabirlerin ve üniversite profesörlerinin söylediklerini anlamanız ve kendilerine fazla beklemeden cevap vermeniz beklenir. kelime ve Kanji biliyor olmalısınız.
Japonca bir kelime olan "karaoke", “boş orkestra" anlamına gelmektedir. Genç bir müzisyen olarak, Daisuke Inoue ilk kareoke sistemini oluşturdu, tüm grup arkasında olmaksızın farklı yerlerde çalabilmeyi istemesi amacıyla, fakat maalesef, bu buluşunu hiç patentlemedi ve karaoke makinesi sonradan Filipinli bir adam Roberto del Rosario tarafından kayıt altına alındı. Bugünlerde, karaoke tüm dünyada çok popüler, özellikle de Asya'da, hala karaoke kutusu en popüleri olsa da farklı şekillerde de oluşturuluyor.
Japon animasyon filmlerinin apayrı dünyasının ve bitmek bilmeyen popülaritesinin Japoncaya gösterilen ilgiyi arttırdığı aşikâr. Bu nedenle bizler de ilginizi çekebilecek, tek kelimeyle duygu ve düşüncelerinizi yansıtabileceğiniz Japonca kelimelerin listesini hazırladık. Daha önce yaptığımız Dilimizde karşılığı olmayan kelimeler ve Korece kelimeler adlı listelerimize de buradan ulaşabilirsiniz.
Keyifli okumalar!
Wabi-sabi aslında bir yaşam felsefesi. Kusurda güzelliği ve mükemmeli bulma anlamına geliyor. Gösterişten uzak ve daha minimal yaşam tarzının benimsenmesi aynı zamanda Wabi-sabi dekorasyon trendini de oluşturmuştur.
Hiçbir şey düşünmeden ve hiçbir şey yapmadan uzaklara bakma anlamına geliyor.
Yeni bir kitap alıp onu okumadan, okunmamış kitapların arasına ekleme eylemine deniyor; sıkça şahit olduğumuz bir durum
Sonbaharda üzerimize çöken kasvetli havayla beraber gelen hüzne denir.
Orman terapisi de denilebilir: Huzura kavuşmak, dinlenmek ve mutlu olmak için ormanın derinliklerine dalma eylemidir.
Ağaç yapraklarının arasından süzülerek geçen gün ışığı, ışık demetleri anlamına geliyor.
Hayatta bir şey yalnızca belli bir anda yaşanır ve bir kere yaşanır, o an geçtikten sonra onu bir daha yaşayacak fırsatınız olmayacaktır anlamına gelen Japon özlü sözüdür.
İki kişinin ilk kez karşılaşacağı buluşma öncesinde birinin, o kişiyle birbirlerine âşık olacağı hissine kapılması.
Uzun ve yorucu bir günün ardından kişinin kendini yatağa atması anlamına geliyor.
Hayatın her parçasına duyulan derin duyarlılık, şeylerin dokunaklılığı, şeyleri fark etmek anlamı taşımaktadır; bir şeylere bakınca o an, onların varlıklarıyla sevinçle karışık duyulan hüzün anlamı taşımaktadır.
Bir kimsenin ağladığını saklamak için sessizce gözyaşı dökmesidir.
Evdeyken biri kapınızı çaldığında, evde yokmuş taklidi yapma anlamına geliyor.
Bir şeyi veya bir kişiyi çok istemek ancak o kişi veya şeyin çok uzakta ve ulaşılamaz olması.
Kaderin tuhaf bir şekilde bir araya getirdiği, esrarengiz bir çift, garip ama mutlu bir ilişki.
Yaşamın tüm dertlerinden uzaklaşıp anı yaşamak.
Canınız istemediği halde alışkanlık nedeniyle bir şeyler yemek, içmek ya da bir sigara yakmak.
Sevdiğiniz bir anının, bir uyaran yardımıyla tekrar hatırlanması ve bu anıyla mutlu olma durumu.
İki kişinin konuşmadan anlaşması anlamına geliyor.
İnsanın gündelik rutinlerinden uzaklaşması, kaçması durumu.
Yaşama sebebi, sabah uyandığınızda sizi yataktan çıkartan şey.