kaç türk devleti var şu an / Türk halkları - Vikipedi

Kaç Türk Devleti Var Şu An

kaç türk devleti var şu an

25 Aralık tarihinde Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) dağılmış, Orta Asya ve Kafkasya’da birçok devlet bağımsızlığını kazanmıştır. Türkiye, o günlerde bağımsızlığına kavuşan Türk Cumhuriyetlerini tanıyan ilk ülke olmuştur. Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Azerbaycan ve Kırgızistan’dan oluşan bu devletlerle ortak bir dile, ortak bir hafızaya ve ortak bir kültüre sahip olmamız ikili ve bölgesel ilişkilerin güçlenmesine zemin hazırlamıştır. Türkiye ve Orta Asya ülkelerine, tek milletin farklı devletleri gibi davranmış; dış politikamız bölgede çok yönlü ve proaktif bir anlayış sergilemiştir. Türkçe konuşan ülkelerle ilişkilerimiz Türkiye’nin eskimeyen vizyonu olmuş ve bu vizyon küresel politikaların son 20 yılında önemli bir yer kazanmıştır.

Ülkemizin 90’lı yıllarda Orta Asya konusundaki ilk önceliği genç Türk devletlerinin uluslararası toplum tarafından kabul edilmesi olmuştur. Daha sonra ülkemiz, Orta Asya’da yeni kurulan ülkelerde yaşayan soydaşlarımız için sosyal, ekonomik ve kültürel alanda birçok çalışma yapmıştır. İlk başta yapılan yardımlar zaman içinde uzun soluklu projelere, kalkınma merkezli işbirliği çalışmalarına dönüşmüştür. Bölgede yapılacak faaliyetleri ve dış politika önceliklerini uygulayacak, koordine edecek bir organizasyon ihtiyacı doğmuş ve bu doğrultuda Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) yılında kurulmuştur. Dış politikamıza aktif politika anlayışının yerleşmesi ile TİKA ortak değerlere sahip olduğumuz ülkeler başta olmak üzere birçok bölge ve ülkede Türk dış politikasını uygulayıcı bir aracı haline gelmiştir. 

TİKA’nın o yıllardaki amacını Türk Cumhuriyetlerinin kendi sosyal yapısını üretmesi, kendi kimliğini sağlıklı bir şekilde inşa etmesi, kültürel ve siyasi hakların gelişmesi, teknik alt yapı konusunda eksiklerin giderilmesi olarak özetleyebiliriz. Eğitim, sağlık, restorasyon, tarımsal kalkınma, maliye, turizm, sanayi alanında bir çok proje ve faaliyet TİKA tarafından gerçekleştirilmiş. TİKA Program Koordinasyon Ofislerinin ilki Türkmenistan’da açılmış; ilerleyen dönemlerde Avrasya bölgesinde bulunan ofis sayısı 6’ya çıkmıştır. Türkiye’nin dostluk, kardeşlik ve işbirliği eli aynı heyecanı taşıdığımız ülkelere ulaşmıştır. 
 
Teknik Altyapıdan Kurumsal Kapasite Arttırımına Uzanan TİKA Projeleri

Büyüyen, gelişen ata topraklarımızda yaptığımız çalışmaların niteliği zaman içinde değişmiştir. yılına kadar kardeş ülkelerde ekonomik, sosyal ve kültürel faaliyetler yürüten TİKA, o tarihten itibaren eğitim ve kültürel işbirliği çalışmalarına ağırlık vermiştir. Biliyoruz ki her şeyin başı nitelikli, iyi yetişmiş insan nüfusuna sahip olmaya bağlıdır. Nerede bir millet iyi bir eğitim sistemine sahipse, bilimi ve teknoloji yakından takip ediyorsa orada sürdürülebilir kalkınmadan söz edilebilir. Bu yüzden TİKA yılından sonra ata topraklarında eğitim faaliyetlerini hızlandırmış; okullar, kütüphaneler, laboratuarlar inşa edilmiş, üniversitelere teknik donanım yardımları yapılmıştır. 

’li yıllarla başlayan süreçte dünya küreselleşmiş ve küreselleşmenin etkisi doğudan batıya birçok coğrafyada hissedilmiştir. Bu dönemde aynı dili konuştuğumuz ülkelerin kalkınma konusunda kazandığı ivmeye paralel olarak TİKA’nın bölgede yaptığı projeler, kurumsal kapasite artırımı projelerine dönüşmüştür. Ülkemizin ve TİKA’nın ortak tarihi mirasa sahip olmanın verdiği haklı gururla ata toprakları için yaptığı projeler devam etmektedir. 

Bugünlere gelindiğinde Türk Coğrafyasının önemli bir kesimi zenginleşti, güçlendi ve artık yardıma ihtiyaç duyan değil; yardım eden konumuna geldi. TİKA olarak beraberce, ortak proje geliştirmek için çalışmakta ve karşılıklı tecrübe paylaşımını yürütmekteyiz. 

Ülkemizin dünyada ve bölgesinde önemli bir aktör haline gelme çabasının bir uzantısı olarak ’li yıllardan itibaren dış politika anlayışımız önemli değişimler geçirmiştir. Bu değişim doğrultusunda TİKA faaliyet coğrafyasını genişletmiş; yılında 12 olan Program Koordinasyon Ofisi sayısını yılında 25’e, yılında ise 33’e yükseltmiştir. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı  Başkanlığı bugün 60 ülkede 62 Program Koordinasyon Ofisi ile ülkede faaliyet göstermektedir. Ülkemizin izlemiş olduğu aktif ve ilkeli dış politikaya bağlı olarak çalışma yaptığımız ülkelerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Türkiye, TİKA aracılığı ile dost, kardeş ve akraba ülkelere yönelik olarak yaptığı çalışmaların temelinde bir barış kuşağı oluşturma çabası bulunmaktadır. 

TİKA kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör arasında işbirliği mekanizması görevi yürütmekte; tüm bu aktörleri ortak paydalarda buluşturmakta ve Türkiye’nin kalkınma yardımlarını kayıt altına almaktadır.

yılında ülkemizin kalkınma yardımları 85 Milyon ABD doları iken bu rakam  yılında 8 milyar milyon ABD dolarına* yükselmiştir. Aynı zamanda Türkiye dünyada en fazla insani yardım yapan ülkedir.

“TİKA, ofislerinin bulunduğu ülkelerle beraber 5 kıtada 'ye yakın  ülkede kalkınma merkezli işbirliği çalışmaları yapmaktadır. Ülkemiz TİKA aracılığı ile Pasifik’ten Orta Asya’ya, Ortadoğu ve Afrika’dan Balkanlara, Kafkasya’dan Latin Amerika’ya kadar birçok ülke ile bilgi ve tecrübesini paylaşıyor.”

*8,12 milyar dolar TİKA'nın değil, ülkemizin yılında yaptığı toplam resmi kalkınma yardımı miktarıdır. 'de TİKA'nın yaptığı yardım miktarı, Türkiye'nin yaptığı yardımın %'sini oluşturmaktadır. 

 

MİSYONUMUZ

“Türkiye’nin uluslararası kalkınma iş birliği faaliyetleri çerçevesinde, ülkelerin ekonomik, sosyal ve insani kalkınma süreçlerini destekleyecek, ortak tarihi ve kültürel mirasımızı geleceğe taşıyacak sürdürülebilir proje ve faaliyetler gerçekleştirmek.”

 

VİZYONUMUZ 

“Kalkınma iş birliği araç ve yöntemleri ile yerel ve küresel düzeydeki sorunlara, hızlı ve kalıcı çözümler sunabilen etkin ve öncü bir teşkilat olmak. 

 

TEMEL DEĞERLERİMİZ

  • İnsan Odaklılık
  • Ülkenin İhtiyaç ve Önceliklerine Uygunluk
  • Kaliteli Ürün ve Hizmet Sunumu
  • Tarafsızlık ve Şeffaflık
  • Katılımcılık
  • Güvenilirlik
  • Sonuç Odaklılık
  • Etkililik, Verimlilik, Yerindelik
  • Dış Politika ile Uyumluluk

 

 

Dünyanın yükselen gücü: Türk Devletleri Teşkilatı

“Bizler aynı kökten, kültürden, dinden geldiğimiz, tarihimizi paylaştığımız Türk topluluklarıyla ve devletleriyle iş birliği yapmak istiyoruz.”

Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’ın üye, Macaristan ve Türkmenistan’ın gözlemci ülkeler olduğu bir teşkilatlanma…

Türk Konseyi’nin adı Kasım ’de İstanbul’da gerçekleşen zirvede “Türk Devletleri Teşkilatı” olarak değiştirildi. Teşkilatın bu ismi almasından sonra Batı ve Doğu medyalarında pek çok analiz yapıldı, değerlendirmeler yer aldı. Türk Devletleri Teşkilatı’nın dününe, bugüne ve yarınına beraber bakalım.

Çin’de bir yayın organında Türk Devletleri Teşkilatı’na (TDT) yönelik bir analiz yapıldı. Bu analizde TDT’nin dünya jeopolitiğinin kalbinde yükselen bir güç olduğuna vurgu yapıldı. Diğer ülkelerin bu teşkilatlanmaya yönelik bakış açıları ele alındı.

Türk Devletleri Teşkilatı’nın önemini, tarihteki Türk birliklerini, gelecekte neler yapılması gerektiğini Yeditepe Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Taşağıl, TRT Haber’e değerlendirdi.

“Türk tarihinde Türk Birliği birkaç kez gerçekleşti”

Türk tarihinde daha önce böyle bir teşkilatlanma olmuş muydu? sorusuna ilişkin, “Türkler boylar halinde yaşıyordu ve boy birliği sağlandığı zaman Türk birliği de sağlanmış oluyordu. Hun ve Göktürklerde “yükselen güce itaat etme” anlayışı vardı. Yani savaşarak, kan dökerek değil yüksel gücün çatısı altında birleşme anlayışı. Türk tarihinde de Türklerin bir araya gelerek ortak siyasi örgüt kurmaları birkaç kez gerçekleşti.” diyen Prof. Dr. Ahmet Taşağıl, bu birleşmeleri şu şekilde açıkladı:

Türk tarihinde bilinen tarih içerisinde Milattan Önce yılları arasında Büyük Hun İmparatorluğu’nu yöneten Mete Han zamanında Türk birliğinin gerçekleşti. 1. Göktürk Devleti döneminde Mukan Kağan zamanında yılları arasında, 2. Göktürk döneminde de Kapgan Kağan döneminde de Türk birliği gerçekleşti. Avrupa tarafına baktığımızda Attila zamanında bozkırdaki Türk kökenli halkların birleştiğini görüyoruz. Ak Hunlar ve Tabgaçlar buna dahil olmadı. Fakat Kazakistan’ın batısından Avrupa’ya kadar tüm Türk kökenli halklar bir araya geldi.

“Her ne olursa olsun Türk halkları iş birliklerini artırmalı”

Prof. Dr. Taşağıl, ’den itibaren Türk Cumhuriyetleri arasındaki birlik, iş birliği faaliyetlerinin Batılı devletler tarafından “Pantürkist” olarak suçlandığını belirterek, Türk devletlerinin (Türkiye, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan, Türkmenistan) bir araya gelerek teşkilat oluşturması, iş birliği yapması diğer ülke ya da örgütlere zarar verme amacı gütmediğine işaret etti.

Ahmet Taşağıl, “Her ne olursa olsun, bir dünya gerçeği olarak Türk halkları iş birliklerini artırmalı. Son yıllarda yaşanan olaylar neticesinde de Türklerin arasındaki bağı güçlendirmesi gerektiği görüldü.” değerlendirmesini yaptı.

Dünyanın yükselen gücü: Türk Devletleri Teşkilatı

Çin’de yer alan “Türk Devletleri Teşkilatı dünya jeopolitiğinin kalbinde yükselen bir güç” analizini değerlendirebilir misiniz?

“Görünenin dışında Çin’in Orta Asya’da hakimiyeti kurma düşüncesi var. Bunun için de ikili-üçlü anlaşmalar yapıyor. Çin’in ‘İyi Yol İyi Kuşak’ projesi var. Bu proje ile İpek Yolu yeniden canlandırılmak isteniyor. Bu proje hayata geçerse hem Çin hem bölge ülkeleri hem de Türkiye faydalanacak. Ancak Çin, bölgede kendi politikalarını uygulamak istiyor ve bölgedeki hakimiyet konusunda Türkiye’yi güçlü bir rakip olarak görüyor. Bu anlamda da Türk Devletleri Teşkilatı’nı kendi politikalarına ters olarak değerlendiriyor.”

“Birileri kızacak diye Türk Devletleri Teşkilatı’ndan vazgeçecek değiliz”

Türk Devletleri Teşkilatı'nın yarını nasıl olmalı? sorusuna ilişkin Prof. Dr. Ahmet Taşağıl şu yanıtı verdi:

"Türk Devletleri Teşkilatı’nın adı değişeli henüz 2 ay oldu. Birbirimize duyduğumuz özlem nedeniyle duyguyla bağlıyız şu an. 90’lı yıllardan itibaren Türk birliği adına pek çok adım atıldı. Netice olarak su aktı yolunu buldu. Türk Devletleri Teşkilatı, siyasi ve uluslararası açıdan baktığımızda birliğin alabileceği en uygun isim.

Fotoğraf: AA[Fotoğraf: AA]

Teşkilat’a üye ülkelerin kendi aralarında ekonomik, siyasi, askeri açılardan bakıldığında alt iş birliklerine gidilmeli. AB’ye benzer bir yapılanma ve anlaşmaların olduğu durumlar ön plana çıkmalı.

Kültürel benzerliğimiz ve birliğimiz öne çıkmalı. Ben bu anlamda Göktürk tarihi modelini ortaya koyuyorum. Çünkü Türk tarihini anlamanın temel yolu Göktürk tarihinden geçiyor.

Göktürkler üzerinden Türk Cumhuriyetleri’ne doğru gidilebilir. Aşağı yukarı bütün Türk kökenli halkların günümüzdeki Göktürklerle bağlantısı var. Tarihte gerçekleşmiş olan konuyu gündeme getirerek Türkler arasında yeni bir anlaşmaya ve iş birliğine gidilmeli. Bizler çok duygusalız ve kısa sürede çok fazla şey bekliyoruz. Ancak bölge ülkelerinin gerçeklerine uygun siyaset tercih edilmesi gerekiyor.

Ne Türkler ne de bizim kurduğumuz Türk Devletleri Teşkilatı, sömürgeci bir oluşum asla değil. Bizler aynı kökten, kültürden, dinden geldiğimiz, tarihimizi paylaştığımız insan topluluklarıyla ve devletleriyle iş birliği yapmak istiyoruz. Bundan hiçbir Batı’lı ya da Doğu’lu devletin rahatsız olmasına gerek yok. Birileri kızacak diye Türk Devletleri Teşkilatı’ndan vazgeçecek değiliz."

İlk olarak “Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirveleri" süreci başladı

Türk Konseyi, 'de eski Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla oluşan koşulların sağladığı bir forum olarak "Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirveleri" süreciyle ortaya çıktı.

Türkçe konuşan ülkeler arasındaki ilişkileri en üst seviyede geliştirmeyi amaçlayan zirveler, 'den 'a kadar sürdü ve 10 zirve gerçekleştirildi.

Türk Konseyinin kuruluşunu sağlayan "Nahçıvan Anlaşması", 'da Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan tarafından imzalandı.

Türk Konseyi/Türk Keneşi

İstanbul'da Eylül 'da yapılan Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirvesi'nin ardından, "Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi", "Türk Keneşi" veya kısaca "Türk Konseyi" kuruluşunu resmen ilan etti.

Türk Konseyinin 'de düzenlenen 6. zirvesinde Macaristan, gözlemci üye kabul edildi. Bakü'de 'da düzenlenen 7. zirvede de Özbekistan, Konsey'e tam üye oldu.

Konseyin ayrıca TÜRKSOY, TÜRKPA (Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi), Türk İş Konseyi, Türk Akademisi, Türk Kültür ve Miras Vakfı, Türk Konseyi Ortak Ticaret ve Sanayi Odası gibi ilişkili kurumları da bulunuyor.

Konsey, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Dünya Gümrük Örgütü (WCO) gibi çok sayıda önemli uluslararası örgütlerle de ortaklık yürütüyor.

Grafik: TRT Haber[Grafik: TRT Haber]

Adı artık Türk Devletleri Teşkilatı

Türk Konseyinin 8. Zirvesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ev sahipliğinde, "Yeşil Teknolojiler ve Dijital Çağda Akıllı Şehirler" teması altında, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda yapıldı. Dönem başkanlığının Azerbaycan'dan Türkiye'ye devredildiği zirvede, Konsey'in adı "Türk Devletleri Teşkilatı" olarak değiştirildi.

Teşkilatın gelecek perspektifini çizen "Türk Dünyası Vizyonu Belgesi"nin de kabul edildiği zirvede, Türkmenistan gözlemci üye oldu.

Üye Türk devletlerinin ulusal bayraklarının unsurları

Türk Devletleri Teşkilatı’nın (eski adıyla Türk Konseyi'nin) logosu ve bayrağı 22 Ağustos tarihinde Bişkek'te düzenlenen 2. Zirve sırasında Dışişleri Bakanları Konseyi'nin 2. Toplantısı evvelinde düzenlenen bir basın toplantısı sırasında halka sunuldu.

Logo ve bayrak üye Devletlerin ulusal bayraklarının unsurlarını içeriyor. Buna göre Türk Devletleri Teşkilatı’nın logosu ve bayrağı;

Azerbaycan Cumhuriyeti bayrağının yıldızı, Kazakistan Cumhuriyeti bayrağının mavi rengi, Kırgız Cumhuriyeti bayrağının güneşi ve Türkiye Cumhuriyeti bayrağının hilalinden oluşuyor.

Fotoğraf: Türk Devletleri Teşkilatı[Fotoğraf: Türk Devletleri Teşkilatı]

Teşkilat’ta Başkan

Türk Devletleri Teşkilatının Dönem Başkanlığı bir takvim yılı boyunca (İngilizce alfabetik sıraya göre belirlenmiş olan) üye ülke tarafından üstleniliyor.

Dönem Başkanlığı’nı üstelenen ülkenin Devlet Başkanı, Türk Devletleri Teşkilatının Dönem Başkanı oluyor (Dönem Başkanlığının çalışmaları ilgili ülkenin Dışişleri Bakanlığı tarafından ifa ediliyor).

Halihazırda Teşkilatın Dönem Başkanlığı Kasım 'de Türkiye'de düzenlenen İstanbul Zirvesi sırasında, Azerbaycan Cumhuriyeti'nden Türkiye Cumhuriyeti'ne geçmiş olup yılında Özbekistan'da düzenlenecek bir sonraki Zirveye kadar Türkiye tarafından yürütülecek.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı Dönem Başkanı.

Fotoğraf: AA[Fotoğraf: AA]

Genel Sekreter: Baghdad Amreyev

3 Eylül tarihinde Çolpon Ata’da düzenlenen Türk Konseyi 6. Zirvesi sırasında Devlet Başkanları Konseyi tarafından 3 yıllık dönem için Türk Devletleri Teşkilatı Sekreteryası’nın Genel Sekreteri olarak Baghdad Amreyev atandı.

Görev süresi Kasım 'de Devlet Başkanları Konseyi tarafından 1 yıl süreyle uzatıldı.

Grafik: Hafize Yurt Ateş

Tarihte Kurulmuş 16 Türk Devleti Ve Kurucuları - 16 Büyük Türk Devleti Ve Ortak Özellikleri

Türkler, ilk çağlardan Orta Çağ'ın sonlarına kadar Orta Asya'dan Hindistan, Uzak Doğu, Orta Doğu, Balkanlar ve Orta Avrupa bölgelerinde istila ve göçler yaparak geçici ve sürekli devletler, imparatorluklar ve yurtlar kurdular. Farklı isimlere sahip olan bu devletler, bir tek millet ve devletin Türk Devleti ve milletinin devamıydılar. İşte bilinen ilk Türk devletleri ve ortak özellikleri…

BİLİNEN İLK TÜRK DEVLETLERİ

ASYA HUN İMPARATORLUĞU

  • Orta Asya'da kurulan ilk Türk devleti Asya Hun Devleti'dir.
  • M.Ö 58'de iç çarpışmalar meydana gelmiştir.
  • Türk devlet geleneğinin temeli kurulmuştur.
  • 48'de Kuzey-Güney olmak üzere ikiye ayrıldı.
  • 'de ide Kuzey Hunlar Batı'ya göç etti
  • 'da Güney Hunlar Çin hâkimiyetine girdi.

GÖKTÜRK İMPARATORLUĞU

  • Türk adı ile kurulan ilk devlettir.
  • Avarların yıkılmasının sonucu Bumin Kağan tarafından kuruldu.
  • 'de Doğu – Batı olarak 2'ye ayrıldı.
  • 'da Doğu, 'da Batı Göktürk Çin hâkimiyetine girdi.

UYGUR DEVLETİ

  • İlk yerleşik Türk Devletidir.
  • Gök tanrı inancı ve Uzakdoğu dinleri de yayılmıştır.
  • 'te Kutluğ Bilge Kül Kağan tarafından kuruldu.
  • Talas savaşının ardından İslamiyet ile tanıştılar.
  • 18 harfli Uygur alfabesini kullandılar.
  • Yağma, Karluk, Çiğil İslamiyet'i kabul eden ilk Türk boyları olarak bilinmektedir.
  • Kırgızlar tarafından yıkılmıştır.

Yukarıdaki devletlerin ortak özelliklerini şu şekilde sıralamak mümkün;

  • Orta Asya'da kurulmuşlardır.
  • Hepsi Türk'tür.
  • Göktanrı dinine inanmışlardır.

KIRGIZLAR

  • Günümüze ulaşan "Manas" destanı tarihi belge niteliği taşımaktadır.
  • 'ta Ötüken'de kuruldu.
  • Moğollar tarafından yıkılmıştır.

SİBİRLER

  • Bugünkü Sibirya adını buradan almaktadır.
  • Volga'dan Kafkaslara kadar uzanan bölgede seafoodplus.info da kuruldu.
  • Avarlar tarafından yıkıldı.

AVARLAR

  • İstanbul'u kuşatan ilk Türk boyudur.
  • Sasaniler ile işbirliği yaparak İstanbul'u kuşatmışlardır.
  • Göktürklerin baskı nedeni ile bugünkü Macar topraklarına yerleştiler.
  • 'te franklar tarafından yıkılmıştır.

TÜRGİŞLER

  • Emevilerle mücadelede bulunmuşlardır.
  • İlk para basan Türk devletidir.
  • Merkezi Balasagun olup Türkistan'da kuruldu.
  • Karluklar tarafından yıkılmıştır.

HAZARLAR

  • Hazar Denizi adını buradan almaktadır.
  • Kafkaslar da kurulmuştur.
  • Yönetici kesim Musevi, halk arasında ise her dinden insan görülmüştür.
  • İslamiyet'in Kafkaslara yayılmasını engellemişlerdir.
  • Müslümanlarla mücadele etmişlerdir.

KARLUKLAR

  • Karahanlı Devleti'nin etnik temelini oluşturmaktadırlar.
  • Talas savaşının ardından İslamiyet'i kabul eden ilk Türk boyudur.

BULGARLAR

  • Hazarların baskısı nedeni ile Tuna ve İtil-Volga Bulgarları olarak 2'ye ayrılmışlardır.
  • İtil-Volga Bulgarları Müslüman tüccarların etkisi ile İslamiyet'i kabul etmişlerdir.
  • Tuna Bulgarları ise Hristiyanlığı kabul ederek Slavlar içinde eriyip yok olmuşlardır.

MACARLAR

  • Hristiyanlığı benimsediklerinden Türk ırkının özelliğini koruyamamışlardır.
  • Türk tarihi ile ilgili araştırmalar yapan Budapeşte Türkoloji Enstitüsü'nü kurmuşlardır.
  • Peçenek baskısı ile Ural-İtil'den bugünkü Macaristan'a yerleşmişlerdir.

PEÇENEKLER

  • yy. da Bizans egemenliği paralı asker olarak görev yapmışlardır.
  • Oğuzların baskısı ile Aral Gölü civarından Karadeniz'in kuzeyine gelmişlerdir.
  • Slavlarla mücadele etmiş ve bağımsız bir devlet kuramamışlardır.

OĞUZLAR

  • Orta Asya'da kalan kolu Selçuklu ve Osmanlı gibi önemli devletler kurmuşlardır.
  • Küçük bir bölümü Balkanlara gelerek devlet kuramamış ancak Bizans ordusundan ücretli olarak görev yapmışlardır.
  • En kalabalık Türk Boyudur.
  • Malazgirt savaşından Büyük Selçuklularla birleşmiştir.

KIPÇAKLAR

  • Dede korkut Destanı'na konu olmuşlardır.
  • Türk ırkının fiziki olarak en güzel boyudur.
  • Moğolların Türkleşmesinde etkili olmuşlardır.
  • Moğol ve Bizans'ın etkisi ile 'da yıkılmışlardır.

AKHUNLAR

  • Çin hakimiyetini kabul etmeyerek Göktürk-Sasani toprakları arasında kuruldu.
  • Kuzey hunların soyundandırlar.
  • Sasani ve Göktürk saldırısıyla 'de yıkılmıştır.

Tarihte bilinen ilk Türk devletlerinin ortak özelliklerinden bazılarını ise kısaca şöyle ifade edebiliriz;

  • Toplayıcıdırlar.
  • Hayvancılıkla uğraşmışlardır.
  • Bir dini inanca sahiptirler.

16 TÜRK DEVLETİ VE KURUCULARI

Cumhurbaşkanlığı armasında simgelenen 16 Türk devleti aşağıdaki gibidir;

  • Büyük Hun İmparatorluğu: MÖ – MS (Kurucusu: Teoman)
  • Batı Hun İmparatorluğu: MÖ ms (Kurucusu: Pi)
  • Avrupa Hun İmparatorluğu: (Kurucusu: Balamir)
  • Ak Hun İmparatorluğu: (Kurucusu: Aksuvar)
  • Göktürk Kağanlığı: (Kurucusu: Bumin Kağan)
  • Avar Kağanlığı: (Kurucusu I. Bayan)
  • Hazar Kağanlığı: (Kurucusu: Böri Şad)
  • Uygur Kağanlığı: (Kurucusu: (Kurucusu: Kultuk Bilge Kağan)
  • Karahanlı Devleti: (Kurucusu: Bilge Kül Kadir Han
  • Gazne Devleti: (Kurucusu: Alp Tigin)
  • Büyük Selçuklu Devleti: (Kurucusu: Tuğrul)
  • Harezmşahlar Devleti: (Kurucusu: Kutbeddin Muhammed)
  • Altın Ordu Devleti: (Kurucusu: Batu Han)
  • Timur İmparatorluğu: (Kurucusu: Timur)
  • Babür İmparatorluğu: (Kurucusu: Babür)
  • Osmanlı İmparatorluğu: (Kurucusu: Osman Gazi)
kaynağı değiştir]

Türk halklarının yılındaki verilere göre toplam nüfusu milyona ulaşmıştır.[35]

Sovyetler Birliği'nin dağılması ile Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkmenistan bağımsızlıklarını kazandılar ve Türk dillerini egemen ve resmî dil olarak kabul eden devletlerin sayısı, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile birlikte yediye çıkmıştır. Bunların dışında Rusya, İran (Doğu Azerbaycan, Batı Azerbaycan, Erdebil, Zencan, Hamedan ve Fars eyaletleri ile Türkmensahra bölgesi), Çin (Sincan Uygur Özerk Bölgesi (Doğu Türkistan), Kansu), Tacikistan ve Afganistan (Mezar-ı Şerif çevresi), Gürcistan (Ahıska, Ahılkelek, Borçalı (Kvemo Kartli) bölgeleri) 'da Türk dilleri konuşan azınlıklar yaşamaktadırlar.

Osmanlı Devleti'nin yayılma alanında bulunan Yunanistan (Trakya Bölgesi), Bulgaristan (Rodop ve Deliorman bölgeleri), Romanya (Dobruca'nın batısında), Kosova, Kuzey Makedonya, Suriye, Mısır ve Irak'ta da (Musul, Kerkük, Erbil bölgeleri) Türkler ve Türkçe konuşan topluluklar bulunur.

Ayrıca modern dönemdeki işçi göçleri sonucunda, Almanya, Hollanda, Fransa, Belçika, Avusturya, İsviçre, İsveç, Danimarka, Norveç, Büyük Britanya, ABD, Kanada, Avustralya, Libya, Suudi Arabistan ve Yeni Zelanda gibi birçok ülkede Türk toplulukları oluşmuştur. Avrupa Birliği'nde en çok Türk nüfusu bulunduran ülke Almanya'dır

Aşağıda Türk dillerini anadili olarak konuşan toplulukların başlıca yerleşim alanları ve yaklaşık nüfusları gösterilmiştir.

Etimoloji[değiştir

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir