kabak başında patlamak / Sesli Sözlük - kabak başına patlamak

Kabak Başında Patlamak

kabak başında patlamak

Kabak Başıma Patladı Deyiminin Hikayesi ve Anlamı Kısaca

Meraklı bir bahçıvan varmış. Bahçesinde, nadide sebzeler, az bulunur güller, sümbüller yetiştirir­miş. Ancak kendisinin göz bebeği, asmakabaklarıymış. Çardaklar yapar, asma kabaklarını çardaklara dolar, sonra da altına geçer keyif ile seyredermiş.

Bir gün yine böyle asmakabaklarını doya doya sey­rederken aklına bir soru düşmüş:

“Asmakabağı çardakta yetişiyor da, balkabağı ne­den yetişmiyor?”Düşünmüş taşınmış, marifetli bir adam olduğundan balkabağını ne yapıp edip asma kabağına aşılamış. Toprakta boy atıp büyüyen balkabağı, bir süre sonra çardağa sarılıp uzamaya başlamış. Çok geçmemiş ki, çardağı bütün sarmış. Dallar çiçek açmış ve her bir çi­çek yerinde bir balkabağı büyümeye başlamış. Kısa bir süre sonra da, balkabakları iyice irileşmiş.

Bahçıvanın, çardağın altına geçip, balkabaklarını seyre daldığı bir gün, rüzgâr esmiş. Çardak sallanmış ve balkabaklarından en irice olanı sapından koparak bahçıvanın başına düşmüş. Onun çardakta balkabağı yetiştirmeye çalıştığını bilen dostları, işlerin nasıl gitti­ğini sorduklarında şöyle cevap vermiş:

“Ne olacak, kabak başımda patladı!”

Bu deyim, &#;suç benim üstüme kaldı, faturayı ben ödedim, benim başım belaya girdi, cezasını ben çek­tim” gibi mânâlarda kullanılır.

Deyimler için tıklayınız!

Ders Kitabı Cevapları

"Kabak (birinin) başına (başında) patlamak" deyiminin anlamı nedir?

seafoodplus.infoimlerİletişimSitemap

  • Birçok kimsenin ilgili olduğu olaydan yalnızca bir kimse zararlı çıkmak; beklenmediği hâlde, bir işin zararlı sonucuna katlanmak.

Kabak (birinin) başına (başında) patlamak deyimine benzer deyimler


"Açıl susam açıl" deyimi ve açıklaması

  • Bin bir gece masallarının baş kişisi Ali Baba’nın, Kırk Haramiler’in gömülerini saklandıkları mağaraya girmek için söyelediği bir büyülü söz olan bu deyim, bir çıkmaz, bir güçlük karşısında alay yollu kullanılır.
[Açıl susam açıl]

"Adı çıkmak dokuza, inmez sekize" deyimi ve açıklaması

  • Bir kimsenin adı bir kez iyi ya da bir kez kötü tanındıktan sonra, bu genel kanı kolay kolay değişmez, kişi bir konu ünlendi mi o ün sürüp gider.
[Adı çıkmak dokuza, inmez sekize]

"Altından girip üstünden çıkmak" deyimi ve açıklaması

  • Bir serveti, bir parayı, bir kaynağı gereksiz yere, düşüncesizce, sorumsuzca harcayıp kısa zamanda bitirmek.
  • "Bir ayda o kadar paranın altından girip üstünden çıktı."
[Altından girip üstünden çıkmak]

"Başından atmak" deyimi ve açıklaması

  • Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
  • Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
  • "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
[Başından atmak]

"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması

  • Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
  • Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
  • Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
  • Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
  • "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
[Başını ağrıtmak]

"Baş vurmak" deyimi ve açıklaması

  • Müracaat etmek, bir işin yapılmasını bir kimse veya kuruluştan istemek.
  • Bilgi edinmek üzere bir kaynağa bakmak, bir kimseye danışmak.
  • "Vakit geçirmeden ansiklopediye bakalım da öğrenelim."
[Baş vurmak]

"Beynine (kafasına) girmek" deyimi ve açıklaması

  • Bir düşünce, kişinin aklına uygun gelmek.
  • Belirtilen bir şeyi öğrenmek, ezberlemek.
  • Bir kişiyi bir şey yapmaya kandırmak.
[Beynine (kafasına) girmek]

"Bunda bir iş var" deyimi ve açıklaması

  • "Bir olayın şimdilik bilinmeyen bir yönünün bulunması, anlaşılamayan bir sebebin aranması" durumunu anlatmak için kullanılır.
  • "Polis, bunda bir iş var diyerek olayın üzerine tekrar gitti."
[Bunda bir iş var]

"Burnu düşmek" deyimi ve açıklaması

  • Burnuna koklanamayacak kadar pis bir koku gelmek, böyle bir kokudan burnu görev yapamaz olmak.
  • Burnuna koklanamayacak kadar pis bir koku gelmek, böyle bir kokudan burnu görev yapamaz olmak.
[Burnu düşmek]

"Canına okumak" deyimi ve açıklaması

  • Bir kimseye büyük bir zarar vermek, kötülük etmek.
  • İyi bir şeyi kötü hâle getirmek, heder etmek, harcamak.
  • "Yeni aldığım oyuncağın canına okudu bir günde."
[Canına okumak]

"Dikiş tutturamamak" deyimi ve açıklaması

  • Bir yerde, bir işte bir sebepten ötürü başarı sağlayamayıp uzun süre kalmamak.
  • "Bir şeyde dikiş tutturamadı, şimdi boşta gezip duruyor."
[Dikiş tutturamamak]

"Dilinin altında bir şey olmak" deyimi ve açıklaması

  • Bir kimsenin sözlerinden açıkça söylemediği bir şeyler olduğu anlaşılmak.
  • "Dilinin altında bir şey olduğunu biliyorum ama bir türlü söyletemiyorum."
[Dilinin altında bir şey olmak]

ANLATILIR Kİ, çok meraklı bir bahçıvan varmış. Bahçesinde, nadide sebzeler, az bulunur güller, sümbüller yetiştirirmiş. Ancak bütün bunların içinde onun gözbebeği asma kabaklarıymış. Onlar için çardaklar yapar, büyümelerini, çardağa tutunmalarını, çiçek açmalarını vs. heyecanla izler, sonra da çardağın altına geçip “Allah ne güzellikler yaratıyor” der ve keyifle seyredermiş. Elbette böyle güzel bir bahçenin de ziyaretçisi çok olurmuş.

Bir gün yine böyle asma kabaklarını seyre dalmışken, bahçıvanın aklına bir şey gelmiş: “Asma kabağı çardakta yetişiyor da, bal kabağı neden yetişmesin?”

Bahçıvan marifetli bir adam olduğundan, ne yapıp edip bal kabağını asma kabağına aşılamış. Bir süre sonra bal kabağı bitkisi de çardağı tamamen sarmış, çiçekler açmış ve her bir çiçek yerinde bir bal kabağı büyümeye başlamış. Derken bal kabakları iyice irileşmiş.

Ziyarete gelenlerden bir dostu da bunları gösterip bahçıvana hatırlatır; “Bu kabaklar birinin başına düşebilir bak dikkat et!..” dermiş.

Çok geçmeden bahçıvan, çardağın altında bal kabaklarını seyre dalmışken, o dostuyla birlikte birkaç kişi gelmiş. İçlerinden birisi de çok meraklıymış. Tepesinde duran koca kabağa bakıp, bahçıvana türlü sorular sormuş; yetmemiş ayağa kalkıp evirip çevirip incelemiş.

Bahçıvan çay getirince oturup sohbete başlamışlar. Onlar konuşurlarken de hafif bir rüzgâr esmiş. O meraklı misafirin ellediği kabak rüzgârdan sallanıp koparak pat diye başına düşmüş. Bahçıvanın dostu da, “ben sana diyordum bak, kabak bu meraklının başında patladı” demiş.

Bu olay anlatıla anlatıla, bir olayda birçok kişi zarar görebilecekken bir kişiye zarar gelmesi durumlarında “Kabak onun başına patladı!” deyimi söylenir olmuş.

•••

Bu deyim, “birçok kimsenin ilgili olduğu bir olaydan dolayı, yalnızca bir kişinin zarar ya da ceza görmesi” anlamında kullanılır.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir