Kadıköy Ücretsiz Müzeler

Moda Sahili: Kadıköy gezilecek yerler denince ilk akla gelen lokasyonlardan olan Moda Sahili, Kadıköy’ün eski sayfiye mahallesi olan Moda’dan huzuru ile şarkılara konu olan Kalamış’a kadar uzanan bir sahil şeridini kapsıyor. Şu an artık kullanılmamakta olan Eski Moda Vapur İskelesi’nden başlayan sahil, Kurbağalıdere balıkçı barınağı üzerinden Kalamış sahiline bağlanıyor. Özellikle son yıllarda tüm İstanbulluların gözde piknik mekanlarından biri haline gelen Moda Sahil’inde haftasonları dans gösterileri de düzenleniyor. Sahil şeridi boyunca çok farklı tarzlar hitap eden birçok mekanı da barındıran Moda Sahil’de gece kulübünden kafelere kadar aradığınız her tarzda eğlenceye ulaşmak mümkün.

Caddebostan Plajı: Kadıköy’de nereye gidilir sorusunun cevabını arayanlar için güzel bir öneri de Caddebostan Plajı olarak karşımıza çıkıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmaları ile yakın zamanda tekrar kumlandırma çalışmaları yapılan plaj, korunaklı yapısı sayesinde ziyaretçilerine sakin ve durgun bir deniz deneyimi sunuyor. Bünyesine bir plaj voleybolu sahası, duş, tuvalet ve çay bahçesi da bulunduran Caddebostan Plajı, özellikle yaz aylarında büyük rağbet görüyor.

Barış Manço Evi: Bir dönemin efsane ismi Barış Manço, Kadıköy Moda’nın sanat ve kültür hayatımıza kattığı sanatçılardandır. TRT’de yaptığı 7’den 77’ye programı ile bir kuşağın “Barış Abisi” olmuş olan sanatçının Moda adresli evi de kolektif bilincimizde yer etmiş ikonik yapılardan olma özelliği taşıyor. Sanatçının vefatından sonra müze olarak tekrar düzenlenen Moda’daki evi, TRT programlarında kullandığı ikonik aracıyla birlikte Kadıköy’de sergilenmektedir. Kadıköy tarihi mekanlar arasında yakın tarihe tanıklık eden Barış Manço Evi, akşam saat ’a kadar ziyaretçilerini ağırlıyor. Müzeye girişlerin ücrete tabi olduğunu hatırlatmak isteriz.

İstanbul Oyuncak Müzesi: Belki de Kadıköy müzeleri arasında en sevimlisi olan İstanbul Oyuncak Müzesi, ünlü şair ve yazar Sunay Akın’ın hayata geçirdiği bir proje olarak karşımıza çıkıyor. Sunay Akın’ın yıllar içerisinde kendi eserlerinden elde ettiği gelirlerle satın aldığı tüm dünyadan ’den fazla oyuncağın sergilendiği müzeye, beş katlı tarihi bir konak ev sahipliği yapıyor. Pazartesi günler ziyarete kapalı olan müzeyi haftaiçi ve haftasonları ziyaret edebilirsiniz.

Kalamış Marina: Kadıköy marina arayışında olanlar için Kalamış Marina hem konumu hem de atmosferi ile harika bir alternatif sunuyor. Kalamış Parkı’na komşu konumda olan marinaya girip güzel bir akşam geçirmek için tekne sahibi olmak şart değil. Araçlı ya da araçsız olarak giriş yapabileceğiniz Kalamış Marina’da marinaya hizmet veren mağazalardan alışveriş yapabilir ya da çeşitli kafe ve restoranlarda keyifli bir akşam geçirebilirsiniz. 

Fenerbahçe Parkı: Kadıköy parkları arasında kendine has bir yere sahip olan Fenerbahçe Parkı, konumundan ötürü Göztepe ve Özgürlük Parkı gibi parklara göre daha sakin ve dingin bir ortam sunuyor. Yemyeşil ve genelde kışın yaprak dökmeyen ağaçlarla kaplı olan parkta, yeme içme ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz beş farklı işletme de bulunuyor. Denize sıfır konumda lan parkın güney terasından gün doğumu ve batımını izlemek ise bambaşka bir keyif sunuyor. Yine parkın güney tarafındaki merdivenler aracılığı ile deniz seviyesindeki banklara inmek ve iyot kokusunu ciğerlerinize çekerek ufukta yol alan yelkenlileri izlemek mümkün.

Caddebostan Kültür Merkezi: Kadıköy gezilecek yerler listesinin olmazsa olmazı CKM yani Caddebostan Kültür Merkezi, kültür severlerin uğrak yerlerinden. Bünyesinde sinema, sergi ve tiyatro salonları bulunduran Fotoğraf, resim, heykel sergilerinden dans, müzik ve performans gösterilerine kadar birçok farklı etkinliğe ev sahipliği yapan merkezde yılın her döneminde kültür ve sanata doymak mümkün. Aynı zamanda butik bir kütüphaneye de sahip olan CKM, kitap severlerin de uğrak yerleri arasında bulunuyor. Sinema katında bulunan haricinde küçük bir kafeye de ev sahipliği yapan Caddebostan Kültür Merkezi, çoğu zaman Kadıköy’de nereye gidilir sorusuna da ilk akla gelen cevaplardan oluyor.  

Kadıköy Çarşısı: Kadıköy Çarşısı, hem içinde barındırdığı köklü işletmelerle hem de bu işletmelere ev sahipliği yapan tarihi binalarıyla Kadıköy tarihi mekanların başında geliyor. İster taze deniz ürünü ve çeşit çeşit şarküteriye erişmek için, isterseniz de keyifli ve lezzetli bir yemek yemek için uğramış olun, Kadıköy Çarşısı’ndan memnun bir şekilde ayrılacaksınız. Ayrıca dünyaca ünlü Anadolu lezzetleri restoranı Çiya’nın da bu çarşıda yer aldığını hatırlatalım.

Kadıköy İskele Meydanı: Kadıköy’ü İstanbul’un geri kalanına bağlayan ana arter olan Kadıköy İskele Meydanı, Kadıköyde nereye gidilir sorusunun ilk sorulduğu nokta olma özelliğini taşıyor. Metro, otobüs, dolmuş, vapur, motor, tramvay ve minibüs duraklarının bir arada olduğu Kadıköy İskele Meydanı üzerinden ulaşımı olmayan bir İstanbul semti bulmak zor. Aynı zamanda Haldun Taner Sahnesi ve İstanbul Devlet Konservatuarı binalarına da ev sahipliği yapan Kadıköy İskele Meydanı kimi zaman Kadıköy Rıhtımı olarak da anılıyor. 

Kemal Tahir Evi: Kadıköy’ün Şaşkınbakkal semtinde bulunan ünlü yazar Kemal Tahir’in hayatının son dönemlerini geçirdiği evi günümüzde müze ve kütüphane olarak hizmet veriyor. Kemal Tahir’in son dönem eserlerini kaleme aldığı çalışma odası ve kitaplarını otantik bir şekilde gözlemleyebileceğiniz evde aynı zaman dokuz bini aşkın kitaptan oluşan bir kütüphane de bulunuyor. Kadıköy müzeleri ve Kadıköy tarihi mekanları arasında yer alan Kemal Tahir Evi pazartesileri hariç haftanın her günü akşam saat ’a kadar gezilebilir.

İstanbul Arkeoloji Müzeleri üç ana birimden oluşan bir müzeler kompleksidir. Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi. Türkiye’nin ilk müzesi olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin koleksiyonlarında imparatorluk topraklarından getirilen, çeşitli kültürlere ait bir milyona yakın eser bulunmaktadır.

Osmanlı’da tarihi eser toplama merakının izleri Fatih Sultan Mehmet dönemine kadar uzanır ancak müzeciliğin kurumsal olarak ortaya çıkışı İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin yılında ‘Müze-i Hümayun’ yani İmparatorluk Müzesi olarak kuruluşuna denk gelir. Aya İrini Kilisesi’nde o güne değin toplanmış arkeolojik eserlerden oluşan Müze-I Humayun, İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin temelini oluşturur. Aya İrini’nin yetersiz kalması ile Fatih Sultan Mehmet döneminde yaptırılmış olan ‘Çinili Köşk’ müzeye dönüştürülmüştür. Halen İstanbul Arkeoloji Müzeleri’ne bağlı olan Çinili Köşk restore edilerek yılında ziyarete açılır.

yılında Osman Hamdi Bey’in müze müdürlüğüne atanması ile birlikte Türk müzeciliğinde yeni bir çığır açılır. Osman Hamdi Bey Nemrud Dağı, Myrina, Kyme ve diğer Aiolis Bölgesi Kentleri Nekropollerinde ve Lagina Hekate Tapınağı'nda kazılar yapmış, yılları arasında Sayda'da (Sidon) yaptığı kazılar sonucunda Sidon Kral Nekropolü'ne ulaşmış ve dünyaca ünlü İskender Lahdi başta olmak üzere pek çok lahit ile İstanbul'a dönmüştür.

İstanbul Arkeoloji Müzeleri kompleksi içerisinde en eski yapı (Miladi ) Çinili Köşk'tür. Şu anda Türk çini ve seramik örneklerinin sergilendiği Çinili Köşk Müzesi, İstanbul'daki Osmanlı dönemi sivil mimari örneklerinin en eskilerindendir.

Eski Şark Eserleri Müzesi olarak kullanılan bina, Osman Hamdi Bey tarafından yılında Sanayi-i Nefise Mektebi yani Güzel Sanatlar Akademisi olarak inşa ettirilmiştir. Binanın mimarı daha sonra İstanbul Arkeoloji Müzeleri Klasik binasını inşa edecek olan Alexander Vallaury'dir. yılında akademinin Cağaloğlu'na taşınması üzerine bu bina müzeler müdürlüğüne tahsis edilmiştir.

Arkeoloji Müzesi ise dönemi için, dünyada müze binası olarak inşa edilmiş ender yapılardan biri olma özelliği ile göze çarpar. İstanbul'daki Neo-Klasik mimarinin en güzel ve görkemli örneklerinden biridir. Alınlık üzerinde bulunan Osmanlıca yazıda 'Asar-ı Atika Müzesi' (Eski Eserler Müzesi) yazmaktadır. Yazının üzerinde bulunan tuğra, Sultan Il. Abdülhamid' e aittir.

ve yılları arasında Osman Hamdi Bey tarafından yapılan Sidon Kral Nekropolü Kazısı'ndan İstanbul'a getirilen, aralarında İskender Lahdı, Ağlayan Kadınlar Lahdi, Likya Lahdi, Tabnit Lahdi gibi ihtişamlı eserlerin sergilenebilmesi için yeni bir müze binasına ihtiyaç duyulmuş, Çinili Köşk'ün karşısına dönemin ünlü mimarı Alexander Vallaury tarafından inşa edilen İstanbul Arkeoloji Müzeleri klasik bina 13 Haziran 'de ziyarete açılmıştır.

İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü binalarındaki alt katta yer alan, 1, 16, 17, 18, 19, 20 numaralı salonlar ve üst kattaki salonların tamamının; Ek Bina zemin katta ''Assos Sergi Salonu'' ve ''İstanbul'un Çevre Kültürleri: Trakya, Bithynia - Bizans'' sergi salonları ziyarete kapalıdır.