kadın peygamber neden yok / Kadın peygamber gelmiş midir; gelmemişse hikmeti nedir? | Sorularla İslamiyet

Kadın Peygamber Neden Yok

kadın peygamber neden yok

Son Yazılar

michelangelos-david-florenceAteistlerin sıkça sorduğu sorulardan biri de İslam&#;da neden kadın peygamber olmadığıdır. Kadın peygamber olmadığı için, İslam&#;ın erkek ve kadına eşit bir bakış açısına sahip olmadığını iddia ederler.

Peygamberler Hak dini tebliğ için gelirler. Kendilerinden önce gelen peygamberlerin tebliğ ettiği, ancak müşrikler tarafından özünden uzaklaştırılan dini özüne döndürmekle görevlidirler. Peygamberlerin dini tebliğ sırasındaki en saldırgan muhatapları müşriklerdir. Müşriklerin yaşadığı din vahye dayalı Hak din değildir. Zan üzerine kurulu geleneksel bir din anlayışları vardır. Allah &#;insanlar içinde, mü&#;minlere en şiddetli düşman olarak Yahudileri ve müşrikleri bulursun.&#; (Maide Suresi, 82) der.

Bir başka ayette &#;Allah, (müşriklerin saldırı ve sinsi tuzaklarını) iman edenlerden uzaklaştırmaktadır. Gerçekten Allah, hain ve nankör olan kimseyi sevmez.&#; (Hac Suresi, 38) buyurarak, müşriklerin nankör ve hain olduklarını ve sinsi tuzaklarla saldırıda bulunduklarını bildirir. Müşriklerin bir diğer özelliği de hakaret etmeleri, eziyet verici ağır sözlerle müminleri taciz etmeleridir. &#;&#; Şirk koşmakta olanlardan elbette çok eziyet verici (sözler) işiteceksiniz&#;&#; (Ali İmran Suresi, )

Dolayısıyla peygamberlik kolay bir görev değildir. İslam&#;ı ,ulaştığı herkese tebliğ için gayret ederken hakaret, baskı, tehdit gibi psikolojik savaş yöntemlerine maruz kalırlar. &#;O inkar edenler, zikri (Kur&#;an&#;ı) işittikleri zaman, seni neredeyse gözleriyle devireceklerdi. &#;O, gerçekten bir delidir&#; diyorlar.&#; (Kalem Suresi, 51) Her dönem gönderilen peygamberlere &#;Dediler ki: &#;Sen ancak büyülenmişlerdensin.&#; (Şuara Suresi, )

Peygamberler sadece psikolojik değil, fiziksel olarak da savaşmak durumunda kalabilirler. Bir ayette &#; &#; Peygamberleri haksız yere öldürenler ve insanlardan adaleti emredenleri öldürenler&#;&#; (Âli İmran Suresi, ) olduğu haber verilir. Peygamberin canı, malı her an tehlikededir. Mesela Ankebut suresi ayette kavmi Hz. İbrahim&#;in öldürülmesi veya ateşe atılmasına hükmetmiştir. &#; Toplumunun İbrahim&#;e cevabı sadece şunu söylemeleri oldu: &#;Bunu öldürün, yahut yakın!&#; Ama Allah onu ateşten kurtardı.&#; (Ankebut Suresi, 24)

Peygamberlerin yaşadıkları zorlukları anlatan sadece bir kaç ayeti ekledim. Yüzlerce ayette, peygamberlere atılan iffetsizlik iftiraları, delilik ve büyülenmişlik suçlaması, hakaret ve saldırılar anlatılıyor. Dolayısıyla Allah&#;ın kadınlara peygamberlik görevi -vermemesi değil- yüklememesi, Allah&#;ın kadınlar üzerindeki merhamet ve korumasının bir delilidir. Kuran&#;da kadın daima korunmuştur. &#;Erkeklere kazandıklarından pay (olduğu gibi), kadınlara da kazandıklarından pay vardır. &#; (Nisa Suresi, 32) &#; Nitekim erkekler evin geçiminden sorumludur.&#; (Nisa Suresi, 34) Ayetlerden de anlaşıldığı üzere kadın da çalışıp para kazanabilir&#; Ama evin geçimi sorumluluğu erkeğe verilir. Kadın psikolojik ve bedensel baskıya maruz kalacağı her ortamda korunur/kollanır. Şayet Allah bu kadar güç bir sorumluluğu kadınlara da vermiş olsaydı, ateist arkadaşlar o zaman da &#;erkekler dururken kadına nasıl böyle bir görev yüklenir&#; derlerdi. İtirazın sonu yok&#;

History Channel&#;da yayınlanan &#;Beden Dili&#; belgeselinde, kadın ve erkek politikacıların insanlar üzerindeki etkisi bilimsel olarak anlatılıyor. Bilim adamlarının yaptığı araştırmalar, kadın sesinin erkek beyninin duygu bölümünü etkilediğini gösteriyor. Bu nedenle erkekler, kadınlar konuştuğunda &#;onların duygusal olduklarını düşünüyorlar&#; deniyor. Kadınlar konuşmalarıyla sadece kadınları etkileyebiliyormuş. Ama erkekler hem kadın hem de erkekler üzerinde etkili oluyormuş. İnsanlara tebliğde en etkili olacak cinsiyet bilimsel olarak da erkekler gibi görünüyor. Bu da Kuran&#;ın her şeyi bilen, haberi olan Allah tarafından gönderilmiş Hak Kitap olduğunun delillerinden biri oluyor.

Biz senden evvel kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başka (peygamberler) göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, zikir ehline sorun. (Nahl Suresi, 43)

Kadın peygamber gelmiş midir; gelmemişse hikmeti nedir?

Değerli kardeşimiz,

Peygamberliğin pek çok özellik ve şartı vardır. Bunlardan birisi de erkek olmasıdır. Bu husus Yusuf sûresinin , Nahl sûresinin ve Enbiya sûresinin 7. âyetlerinde açıkça ifade edilir.

Mesela, Nahl sûresinin âyetinin meali şöyledir:

"Ey Resulüm! Senden önce de kendilerine vahiyde bulunduğumuz erkeklerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bunu bilmiyorsanız, bilgi sahiplerine sorun."

Âyetin mealindeki "erkekler" ifadesi her üç sûrede de "ricalen" olarak geçer. Kadından peygamber gönderilmemesinin hikmetleri hususunda da şunlar söylenebilir: 

Peygamberlik ağır bir yük, güç bir vazifedir. Kadın ise yaratılışı itibarıyla nazik ve zayıf olduğundan, böyle ağır ve zor bir işin üstesinden gelemez. Çünkü peygamberlik devamlı bir şekilde sabır ve mücadele etmek ister. İstisnasız bütün peygamberler hak dini anlatırken, çeşitli belâlara ve sıkıntılara mâruz kalmışlardır.

Hz. Âdem (as)'den Peygamber Efendimize (asm) kadar bütün peygamberlere çeşitli iftira ve hakaretler yapılmış, pek çoğu işkence görmüş; başta Hz. Zekeriya, Hz. Yahya ve Hz. Cercis (aleyhimüsselam) olmak üzere, yüzlercesi de şehid edilmiştir. Peygamberlerin hepsi de bütün bu zulüm ve eziyetlere karşı tam bir sabır ve tahammül göstermişlerdir. Cenâb-ı Hak böyle zor ve ağır bir vazifeyi kadınlara yüklememiştir.

Ayrıca kadının biyolojik yapısı bir engeldir. Çünkü, nübüvvet vazifesini hayızlı günlerinin süresi içerisinde yeterince yapamayacak, imamete geçemeyecek, orucunu tutamayacaktı. Bir de lohusalık durumu var ve hele hamileyken, işleri yürütmesi bütün bütün zorlaşacaktı. Zira çocuğu karnında veya kucağında taşırken, insanları idare edecek ordu kumandanı olacak; strateji tespitinde bulunacak ve fiziki durumunun gereği, bütün boşluklara rağmen, en önde bulunması gerekli olan bir insan kadar çevik hareket edecek

Bütün bunlar, kadının peygamberliğini imkânsız kılan şeylerdir. Evet, bunların kadınlar tarafından, kadınlara has arızalarla birlikte yürütülmesinin imkânı yoktur. Efendiler Efendisi (asm) de bu hususa dikkati çekmiş ve onları: "Yâni dine ait meseleleri tam yerine getiremeyen ve bazı şeyleri idrak edemeyenler" diye anlatmıştır.

Evet, dediğimiz gibi, neredeyse ayın yarısı âdet ve hayızlı Keza, çocuk yüzünden ibadetleri kusurlu ve noksan, sonra da peygamberlik! Halbuki peygamber, her yönden rehber ve açıdan kusursuz bir önderdir. Çünkü herkes onun vaziyetine bakıp durumunu ayarlayacaktır. Herkes kadınlığa ait keyfiyetleri de peygamberlerin saadet hanelerindeki kadınlardan öğrenecektir.

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet

fazla oku

Müslüman alimlerinin Fıkıh geleneği ile sumen altı yaptığı önemli sorunlardan biri "kadın peygamber" konusudur.

Esas itibarıyla kadından peygamber olmadığı yönünde genel bir kanaat yoktur. Ancak bu yöndeki anlayış ve bilginin üzerinin örtülmesi ve bir şekilde gündemden düşürülmesi başarılmıştır.

Oysa Kur'an'da özellikle Hz. Meryem ile ilgili kıssada vahiy meleğinin kendisine gönderildiği çok açık olarak belirtilmektedir:

Ve bu ilahi mesajda Meryem'i de an. Hani, o ailesinden ayrılıp doğu yönünde bir yere çekilmişti; kendini onlardan uzak tutuyordu… (Melek:) 'Ben yalnızca Rabbinin bir elçisiyim' dedi, '(O Rab ki:) sana tertemiz bir oğul armağan edeceğim (diyor)'.

(Meryem Suresi/)


 Vahiy meleği peygamberler dışında kimseye gönderilmediğine göre Hz. Meryem'in peygamberliğinden de şüphe edilmez.

Hz. Havva annemiz başta olmak üzere çok sayıda kadın peygamber olduğu da bilinmektedir.

Buna rağmen böyle bir hakikatin din üzerinden örtülmesi ve kadına yönelik ayırımcılık yapılması gerçekten anlaşılır bir durum değildir.

Kanaatime göre bunun nedeni, kadının yönetici olmasını önlemektir. Kadını, yönetici-devlet başkanı-kadı-müftü-vali gibi egemenlik ve etkin hakimiyet imkânı sağlayan makamlardan uzak tutmaktır.

Benzer makamlara gelen kadının, kocasına köle veya kocasının hizmetinde olması düşünülemeyeceğine göre bu tür makamların din üzerinden kadına yasaklanması bulunabilecek en etkili yöntemdir.

Böylece "kocaya itaat", kadın için cennet kapısı açmanın anahtarı halin getirilmiştir.

Bu konuda uydurulmuş yüzlerce hadis vardır. Kur'an-ı Kerim'in dahi "ataerkil" ve "erkek merkezli" tercüme ve tefsir edilmesi de böyle bir anlayışın dini kültür haline gelmesine büyük katkı sunmuştur.

Bu durumda kadının da peygamberlik gibi ilahi bir seçime layık görüldüğü ve Allah indinde 'insanlık' ve 'takva/sorumluluk' bağlamında erkekle eşit olduğu gerçeği en azından uygulama bakımından ortadan kaldırılmıştır.

Gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu olduğu unutulduğu için kadının da hep erkeğine itaat edeceği var sayılmıştır.

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İbrahim Sediyani gibi bir araştırmacı yazarın bir gün çıkıp, "Kadın Peygamberler" başlığı altında üç ciltlik bir eser meydana çıkarabileceğini akıllarına bile getirmedikleri anlaşılıyor.

Nefel yayınlarından çıkan kitap, "binlerce yıllık tabuları yıkan, kemikleşmiş ve kök salmış bağnazlığı ve ataerkil / erkekegemen zihniyeti yerle yeksan eden müstesna bir eser" olarak tanımlanmaktadır.

Sediyani, eserin amacını da şöyle belirtmektedir:

İslam dünyasının bugünkü geri kalmışlıktan kurtulması ve yeniden canlanması için en başta gerekli olan şey, aydınlanmadır. Aydınlanma için de en başta öğrenmesi gereken şey, kadına saygıdır. İnsan denen canlı türünün bu dünyada sahip olabileceği en yüksek makam olan 'peygamberlik' makamına kadınları da layık görmek, İslam dünyasında kadınlara yönelik menfi tavırların, kadını 'düşük insan' veya 'yarım akıllı' gören bağnaz zihniyetin, kadınlara yönelik negatif ayrımcılığın, kadına yönelik şiddet ve baskının önünü kesecektir.


Gerçekten de kadının konumu, kadına yönelik ayırımcılık, aşağılama, şiddet, baskı sadece biz Müslümanların değil, dünyanın en önemli sorunudur.

Biz Müslümanlar için en büyük utanç, kadına yönelik menfi yaklaşımın ve şiddet uygulamalarının İslam ve Kur'an referansıyla hayat bulmasıdır.

Allah'a, İslam'a ve Kur'an'a iftira etmekten daha büyük bir zulüm ve utanç olabilir mi? Kadını aşağılamanın, şiddete maruz bırakmanın referansı İslam olabilir mi? 

Din ve Diyanet adamlarının Kur'an tahrifatını, hadis uydurmalarını, fetva düzmecelerini İslam'a mal etmenin ahlaki ve vicdani bir gerekçesi yoktur. Bu ahlaksızlık tamamıyla tahrifat yapanlara, hadis uyduranlara ve fetva düzenlere aittir.

Ne yazık ki bu utancı savunan bir Müslüman çoğunluk vardır. Ülkemizde de Diyanet başta olmak üzere tarikatlar, cemaatler, medreseler, imam hatip okulları, örgütlü dini gruplar, bu çoğunluğu beslemeye devam etmektedirler.

Müslüman aydınların, münevver ulemanın ve İlahiyatçı entelektüellerin bu utancı ortadan kaldırmak için verdikleri mücadelelerin yeterli olmadığı çok açıktır.

Sediyani'nin emsalsiz eseriyle bu mücadeleye büyük katkı sunacağına inanıyorum."Kadın Peygamberler" konusunda yapılmış en kapsamlı çalışmadır.

Sadece Müslümanlar açısından değil, diğer dinler açısından da bir ilktir. Kuşkusuz bu benim iddiam değil, Yayınevinin de açıkladığı bir gerçektir:

Peygamberler konusu, peygamberlerin yaşamları ve mücadeleleri, hem tüm  inler (Musevîlik, Hristiyanlık, İslam, Zerdüştîlik, Ézidîlik, Maniheizm, Hinduizm, Budizm, Şintoizm) ve tüm kutsal kitaplar ve metinler (Avesta, Tevrat, Talmud, Midraşlar, İncil, Kur'ân, Hadisler, İkan, Tibet Ölüler Kitabı), hem tüm antik eserler (Sümer Yazıtları, Mısır Hiyeroglif Yazıtları, Amarna Mektupları, Ölüdeniz Parşömenleri ve Sümer, Babil, Med, Mitanni, Hitit ve Eski Mısır yazıtları), hem de bilimsel eserler (Arkeoloji, nesnel Tarih), bütün bu kaynakların hepsi ışığında araştırılıp kaleme alınmıştır. Böyle bir çalışma daha önce hiç olmamıştır ve bu yönüyle elinizdeki bu çalışma müstesna bir özelliğe sahiptir.


Artık kütüphanemizde bulunduracağımız çok kapsamlı bir eser, özellikle de Dinler Tarihi araştırmacıları için önemli bir kaynak söz konusudur.

Bu değerli çalışmadan dolayı yazarı ve yayın evini kutluyorum ve yazarın şu tespitine de katıldığımı belirtmek istiyorum:

…Kadınların aşağılandığı ve öteleştirildiği bir mirastan insanlık ve uygarlık adına hayırlı bir gelecek inşâ edilemez. İnsanlık umdelerinin yücelmesi, yeryüzünde erdemli ve hakkaniyetli bir yaşamın yeşermesi ve uygarlık seviyesinin yükselmesi, ancak kadına verilen değer, kadının yüceltilmesi ve hakkettiği konuma yükseltilmesi ile mümkündür.

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir